Katalog

30 TEMMUZ1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cezaevindeaçlık grevi • İstanbul Haber Servisi -Sağmalalar Cezaevi'nde yatmakta olan bir grup siyasi mahkumun, Türkiye E>evrimci Komünist Partisi (TDKP)davasından yargılanan ve halen Aydın'daki Buca Cezaevi'nde yatmakta olan siyasi tutuklulara destek sağlamak amacıyla açlık grevine başladıklan öğrenildi. Aynı davadan yargılanan mahkumlar, Buca Cezaevi'nde uygulanan baskı ve hak gasplanndan, Adalet Bakanlığı ve Cezaevleri Genel Müdürlüğü'nün sorumlu olduğunu belirttiler. İHD'den Menteşe'yeçağn • tstanbul Haber Servisi -İnsan Haklan Derneği İstanbul Şubesi'nce, Içişleri Bakanı Nahit Menteşe'ye gönderilen mektupta, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Mehri köyü sakinlerinden Zeki Diril ve llyasDiril'in I9mayıs tarihinden bu yana kayıp olduklan anımsatılarak, söz konusu iki kişinin durumlannın açıklığa kavuşturulması istendi. Toplusözleşme görüşmeleri • İstanbul Haber Servisi- Türkiye Metal Sanayicileri Sendiİcası (MESS) ileTürk Metal Sendikası arasındaki Grup Toplu Iş Sözleşmesi görüşmeleri törenle başladı. Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral de katıldı. Törende bir konuşma yapan Meral, MESS ileTürk Metal arasında başlayan görüşmelerin diğer sendikalara örnek olacağını belirterek "İki tarafın da yaranna olacak sonuçlar ahnmalıdır" dedi. MESS Başkanı Hulusi Çetinoğlu ise sözleşme görüşmelerinin ekonomik sıkıntının had safhada olduğu talihsiz bir zamanda başladığını söyledi. Tarımda işbirliği • Ekonomi Servisi - Tarım ve hayvanalık fuan Agrotürk'e daha fazla kaühm sağlanması amacıyla kısa adı Tarmakbirolan29l üyeli Tanm Alet ve Makine İmalatçılan Birliği ile fuan düzenleyen Türkexpo Uluslararası Fuarcılık Limitet Şirketi, işbirliğine gittiler. Çorlu'da 13-18 Eylül 1994arasında30bin metrekarelik alan üzerinde organize edilecek fuarda tanm makineleri, sulama sistemleri, süt ve hayvancüık sektöründeki son teknolojik yenilikler sergilenecek. Vakıflar Genel Müdürlüjjü'nden açıklama • Haber Merkezi - Vakıflar Genel Müdürlüğü, gazetemizde 20 Haziran 1994 günü "Vakıf Mallan Sudan Ucuz" başlığıyla yayımlanan haberle ilgili olarak bir açıklama gönderdi. Açıklamada şöyle denildi: "Söz konusu emlaklar. iki defa açık artürmaya çıkanlarak kiralanmak ıstenmiş, ancak taleplisi bulunamamıştır. Bunun üzerine rayiç bedeller düşürülerek 28.6.1994 tarihinde üçüncü defa açık artürma usulüyle söz konusu emlak açık arttırmaya çıkanlmıştır." Söz konusu emlaklannçeşitli nedenlerden ötürü rağbet görmediğinin vurgulandığı açıklamada. "Vakıf emlaklannın ekseriyetle rayiç bedel üzerinden kiraya verilmesi prensip edinilmiştir. Ancak talepli çıkmadığında emlakın boş bırakılmamasına özen gösterilmekte, hiç olmazsa bekçi görevi kabilinden de bazı emlaklanmız kiraya verilmektedir" denildi. Kooperatiflerin, müteahhitlerin dikkatine! Çorlu'da 2S6 dairelik arsa 12milyar 14186610 Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:5540804 SHPde büyükkavga Belediye bürokratlannı bakanlıklara yerleştireceğini söyleyen SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'a, Onur Kumbaracıbaşı büyük tepki gösterdi TÜREY KÖSE GÖKSEL POLAT ANKARA -SHFde skandal boyutlanna ulaşan kabine deği- şikliğinin ardından başlayan kavga büyüyor. Genel Başkan Murat Karayalçın, kabine deği- şikliği bunalımını kendisinin yaratmadığını savunarak "Ya- pay bir kriz yaşandı. Bu krizin yaratacısı ben değildim. çözeni de ben olmadım. Değişiklik, ge- lenekler uyarınca yapılmıştır. Hiçbir eksiği yoktur" dedi. Ka- rayalçın ile parti meclisi (PM) toplantısında sert bir tartışma- ya gıren Onur Kumbaracıbaşı. SHP liderine. "Karikatür konu- suolduk. Hatanı hâlâ anlamadıy - san ileride anlarsın. Bakaniıklar ve bağlı kuruluşlar talan edile- cek yerler değildir" dedi. Son gelişmeleri değerlendir- mek üzere dün toplanan SHP PM, Genel Başkan Karayalçın ile Bayındırlık ve İskan Bakan- lığYndan alınan Kumbaracı- başı arasında sert bir tartışma- ya sahne oldu. Karayalçın'dan savunma Karayalçın, PM top- lantısırun açıhşında son geliş- meleri değerlendirerek kendisi- ni savunurken şunlan söyledi: "Bakanlar Kurulu değişikliği devlet gelenekleri, teammüUeri uyarınca yapılmıştır. Hiçbir ek- siği yoktur. Belki tek cksikliği, başka partilerde yapıldığı gibi daha önceden verilmiş olan istifa dilekçelerini tarihsiz olarak alı- nmamış olmasıdır. Ama bu, bi- zim partimize yakışmaz. Eğer bu bir eksiklikse, beceriksizlikse bunu kabul ediyorum. Ama ben yine de SHP'de bu uygulamanın sürdürülmesinin daha uygun ol- duğu kanısındayun." Karayalçın yapay bir kriz ya- şandığmı vurgulayarak "Bu krizi yaratan ben değildim. Do- ğal olarak çözen de ben ol- madım" dedi. Karayalçın, Toplu Konut İdaresi Başkanı Yiğit Gülök- süz'ü kendisinin onursal baş- Mmbaracıbaşı, SHP liderine, 'Karikatür konusu olduk. Hatanı hala anlamadıysan ileride anlarsın. Bakaniıklar ve bağlı kuruluşlar talan edilecekyerler değildir' dedi. Karayalçtn -Kumbaraabaşı tartışması Karayalcm: Hatamı anlamıyorum. Bana anlatın. Kumbaracıbaşı: Ben anlatıyorum. Bir haftadır gazetelerdeyiz, parti karikatür konusu oldu. Kendinizi eleştirmeyi hiç düşündünüz mü? Hala hatanın ne olduğunu anlamadıysan, ikrde anlarsın. Karayalçın: Birtakımdoğaişeylerspekülasyon konusu yapıhyor. Ankara Betediyesi'nde görev yapmış başanlı arka.daşlanma neden bürokraside görev vermeyeyim? Kumbaracıbaşı: Sadece Ankara Belediyesi'nde seçim kaybetmedik. Seçim kaybettiğimiz başka yerlerdede değerli bürokratlar var. Niye Ankara Belediyesi'ndeki bürokratlara öncelik tanınıyor? Daha bakanlar yerlerine oturmadan, bürokratlarla konuşuyorsun. Bu kurumlar önemli hizmet kurumlandır. Buralarda 25-30 yıjdırçalışan değerli arkadaşlar vardır. İktıdara gelmeyi, kalenin fethi gibi ele almamak lazım. Kaleyi fetheden asker orayı yağmalar. Bakaniıklar ve bağlı kuruluşları, talan edilecek yerler değildir. Değerli bürokratlar korunmalıdır. Karayalçın: Ben hiçbir yanbş yapmadım. Medya hiçbir temele dayanmayan bir saldınya geçti. Bu durumda, Yiğit Gülöksüz ile artık çalışma olanağı bulacağımı sanmıyorum. Onu orada tutarsam. medyanın baskısıyla tutmuş olurum. Kumbaracıbaşı: Artık bu tartışmayı keselim. Zaman doğrulan gösterecektir. kam olduğu Türk-Kent'e ve kurucusu olduğu Kent-Koop"a tüm baskılara karşın ucuz arsa vermediği için görevden almak ve yerine "belediye ekibi"nden kişileri getirmek istediğine iliş- kin savlan da yanıtladı. Koope- ratiflerin TOKİ'den arsa iste- mesinin ve belediyelerde ba- şanyla görev yapmış kişilerin bürokraside görev almalannın çok doğal olduğunu kaydeden Karayalçın, "Partisi, halk ve iilke için doğru olanı yapmava devam edeceğini" söyledi. Ka- rayalçın, PM ve küçük kurul- tayda, konulann "parti yöneti- mi ve iktidardan kaynaklanan sorunlar ile ideolojik sorunlar" olmak üzere üç başlık altında tartışılmasım istedi. Karayalçın. Adalet Bakanı Seyfı Oktay'la yaptığı telefon görüşmelerinin basına sızdı- nlmasını eleştirerek "Ben her şeyi açıklama durumunda deği- lim. özel görüşmeleri yansıtma, aktarma durumunda hiç deği- lim. özel görüşmeleri banda alma ve o bantlan dağıtma, bası- na verme eğilimini kesinlikle taşımam" dedi. Oktay'ın yanıtı Toplantıya katılmayan Ok- tay ise şunlan söyledi: "İddialar gerçek dtşı. Parti ve devlet yönetiminde bulunanların böyle gerçek dışı beyanda bu- lunabilmeleri rejimin ve toplu- mun geleceği açısından çok sakı- ncalı ve düşündüriicüdür. Konuş- manın banda alındığı iddiası. içeriğinin saptırılmadan basına yansıtıldığını kanıtlamaktadır. Kararımı değiştinneme neden olan bu konuşmayı kamuoyuna sunmak bizi izleyen milyonlarca insanın beklentisi ve hakkı değil midir? Olayların halktan gizlen- mesi ahlaki bir durum olmadığı gibi halka saygıyla da bağdaş- maz." Oktay . Kumbaracıbaşfnın. Bayındırlık ve İskan Ba- kanlığı'nın elinde bulunan tril- yonluk kaynaklann belediye- den gelen kadro ile siyasi amaç- larla kullanılacağı savlanyla il- gılı olarak "Bunlar çok ciddi id- dialardır. Kuşkusuz olayın ger- çekliğini bu iddiayı ileri süren ar- kadaşlarımız biünektedir. An- cak şunu ifade edeyim ki arka- daşlarımıza böyle bir intiba ve- ren da\ranışların varlığı dahi si- yasal yaşamımızda çok önemse- necek bir durumdur" değerlen- dinnesi yaptı. Karayalçın, PM top- lantısının basına kapalı bölü- münde kabine değişikliği ile il- gili aynntılı bilgi verdi. Edinilen bilgiye göre Kara- yalçın, "Ben kimseyi yurtdışın- dayken görevden almadım. Cumhurbaşkanı'na istifa veril- mesi diye bir şey söz konusu de- ğildir. Bugüne "kadar hiç isten- memiş. Yanlış yaptığnna inanmıyorum. Arkadaşlar istifa edeceklerini söylemişlerdi. Ar- kadaşlarımın sözlerine güven- meyecek mi>dim" dedi. Bu söz- ler üzerine Kumbaracıbaşı ile Karayalçın arasında sert tartış- ma çıktı. Kumbaracıbaşı, "Siz nasıl olur da hiç suçunuz olmadığını söylersiniz. Bu olaydan da ders anlamadıysanız hiç bir şeyden ders almazsınız" diye tepki gös- terdi. Karayalçın Kumbaracı- başı'nın sert eleştirilerine yanıt verirken, gazetelerin haberle- riyle gelinen bu noktadan sonra Gülöksüz ile çalışmaya devam etmesi halinde kendisine "kor- kak" denilebileceğini ifade ede- rek Gülöksüz'ü mutlaka değiş- tireceğıni söyledi. Toplantıdan sonra Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlayan Kumbaracıbaşı, basına yansı- yan kendisine ilişkin sözlerin Karayalçın tarafından söylenip söylenmediğini sorduğunu, SHP liderinin, bu haberlerin doğru olmadığını aktardığını bildirdi. Kumbaracıbaşı, "Parti için- de hesaplaşma süreci mi baş- lattınız" sorusuna, "Benim açı- mdan böyle bir şey yok" yanıtını vermekle yetindi. PM toplantısında olağanüs- tü kurultay isteklerinin dile ge- tirilmesi üzerine de Karayalçın. "Küçük kurultay dan tavsiye ka- rarı çıkarsa. kimsenin imza toplamasına gerek kalmadan ben olağanüstü kurultayı top- larun. Ben kurultay dan kaç- mam" karşılığını verdi. DEMİRELLER'İN NEŞELİ GECESİ: Cumhıırbaşkanı Süleyman Demirel, dün Meclis Başkanı Refik Aras da işadamı Yehbi Koça plaket »erdi. Mehmet Ali Yü- akşam İstanbul Tîcaret Odası'nm (İTO) Kandilli Cemile Sultan Korusu'ndaki maz ve Cavit Çağlar'm, DemirePin masasında oturmalan dikkat çeken gecede Le- sosyal tesislerinin açıbş yemeğine katıldı. Gecede, İTO Başkanı Atalay Şahinoğlu, man Sam da bir konser verdi. Gece için hazuianan muhteşem pastayı ise Cumhur- Demirel'e nüfiıs planlamasına katkdanndan dolayı şükran piaketi verirken, İTO başkanı DefnireHn eşi Nazmiye Demirel kesti.(Fotoğraflar:HATICE TüNCER) Demirerden sanayiciye moral Nüfus cüzdanımı ve "öğretmen Yakını" kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. AZİZAVCI Ekonomi Servisi - Üretimimiz eriyor diye kan ağlayan sanayiciye Cumhur- başkanı Süleyman Demirel "Bana bir kez daha inanın, geiecek sene bundan daha iyi olacaktır" diyerek teselli verdi. Türkiye'de bir krizin yaşanmadığını ile- ri süren Cumhurbaşkanı Demirel,"Tür- kiye serbest ekonomiyi kaldıramamıştır. Bundan cayalım demek istemiyorum, ama bedelinl ödemeye mahkumuz. Önce- likle şuna inanın, Türkiye'de kriz yoktur, zorluklar vardır. Asıl krizi I979'da ya- şadık. Şeker yoktu, kuyruk vardı. Y'ağ yoktu, kuyruk vardı. Her şeyin kuynığu olmuştu. Bir yerde kuyruklar varsa çok şey iflas etmiş demektir. Bakın şimdi kuyruk yok. Ama fiyatlar el yakıyor, yakacak" dedi. Ayhk olağan meclis toplantısında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sorunlanm anlatan İstanbul Sanayi Odası üyeleri nasihat aldı. I994'ün geliş- melerine bakarak karamsarlığa kapı- lmanın yanlış olacağını ifade eden De- mirel, geçmişten örnekler vererek. "Buna bile şükür demeliyiz" diyerek ekonomide yaşanan çalkanünın gecici olduğunu söyledi. Türkiye'nin 1993 yılında yüzde 7'lik büyümenin yanı sıra her alanda yüzde lO'luk bir üretim artışı- na da sahne olduğunu hatırlatan De- mirel sözlerine şöyle devam etti: "1993 yılında dünyadaki durguniuğa rağmen 15^ milyar dolar ihracat yapılmtş, 4 milyar dolarlık turizm geüri elde edilmiş, yatırımlar devam etmiştir. Şimdi size soruyorum. 1993 yılında para ka/anmadınız mı? Kazandmız. İhracat yapmadınız mı? V aptınız. 1993 sonunda hiç şikayetiniz yoktu da ne oldu. Sam rüzgan esmiş gibi vuruldunuz. Yanlış an- kaydetü. Demirel. bu tedbirlerin netice vermek zorunda olduğunu da dile geti- rerek, "Bozulan dengeler daha üst düzey- de teşekkül edecektir. Bundan sonra hiç ellerini sürmeseler de, hiç karar alınmasa da bir yere oturacaktır. Evet, çok yüksek bir devaJüasyon yapılmıştır. Bundan ya- rarlanmayı bilmelisiniz. 'Hammadde alamıyoruz, üretim yapacak takatimiz • İstanbul Sanayi Odası'nm ayhk olağan meelis toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'de krizyaşanmadığını ileri sürerek "Bana bir kez daha inanın, geiecek sene bundandaha iyi olacaktır" dedi. laşılmasın, size sorun yokken ağlayıp sızüyorsumu demiyonım. Ama maalesef böyle bir olay başınuza geldi ve şimdi Türkiye yeniden rayına oturacaktır." Öte yandan ekonomideki çalka- lanmamn sorumlusu olarak kamuyu gösteren Süleyman Demirel, sanayiciye "Sizin bu işte kusurunuz yok" diyerek hükümetin gerekli tedbirleri aldığını yok' diyeceksiniz. Ama yine de marjınız vardır. Yılın ikinci yarısından sonra ben ihracatın kıpırdanacağına inanıyorum"- dedı. Türkiye'de son aylarda fabrika- lann kapandığına, işçilerin sokağa çı- kanldığına ve yatınmlann durduğunu da hatırlatan Demirel, adeta hükümete "dikkatli olun" uyansında bulundu. De- mirel, bu durumun hiç iyi olmadığını ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti: "Mesele buraya geldiğinde, tedbir aldık başardı olduk diyemezsiniz. Türki- ye'de zaten 4-5 milyon işsiz var. Yann bunun üzerine yarım milyon daha koyup, ne yapalım ekonomi kaldırmıyordu diye- mezsiniz. Ancak Türkiye o aşamaya ge- lemez. Eğer bir ülke sokağını zaptedemez ise her şey tersine döner. Türkiye sıkmtıları aşacaktır. Nerden biliyorsunz derseniz bir şey diyemem. Ama bunca yıl inanduuz, sizi yanıltmadım. bana bir daha inanın." Bu arada krizden çıkış önerileri de su- nun Cumhurbaşkanı Demirel, özelleş- tirmenin bir an önce bitirilmesi gerekti- ğini ifade ederek "Satın gitsin, kim ah- yorsa ona satın" dedi. Türkiye'nin oto- yollara. projelere önem vermesj gerekti- ğine de işaret eden Demirel, İSO eski Başkanı Memduh Hacıoğlu nun "Biz artık devletten bir şey istemememeye ka- rar verdik" yönündeki sitemli sözlerini de şöyle yanıtladı: "Evet, artık devletten bir şey bekleme- yin, ben de onu tavsiye ediyonım. Ancak karamsar olmayın. üretmeyen Türkiye batar. Üretir hale gelnıek zorundasınız. Başa gelen çekilir. Ne kadar itiraz etsek olan olmuştur. Ama ekonomi rayına otu- racaktır, oturmak zorundadır. Ekonomi- de bir sakatlık yoktur." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Geleceği Göraıek!.. Oyun henüz bitmedi... Şimdi ANAP ve DYP'de de tıpkı SHP'de sahneye konu- lan bir komedi yineleniyor. Siyaset yaşamında bu tür oyunlar çok görülmüştür, ama bugünlerde yaşananlar- dan kimilerinin eskilerden pek ders almadıkları anlaşılı- yor. ANAP Samsun Milletvekili Hüseyin özalp'in yandaş- larınca omuza alındığını görünce hiç şaşırmadım. İki eıi- lini havaya kaldıran Ozalp yuvadan uçarken yönünü de belli etmiş. Diyor ki: "Mesut Yılmaz, ANAP'ı yönetemiyor. Rahmetti özal'- ın bıraktığı ANAP şimdi çok gerilerde..." Ne derler böyle konuşan politikacılara: "Sabah şerifleriniz hayırlı olsun!" Hüseyin Özalp istifasından önce Tansu Çiller'le gö- rüştüğünü, ancak bir istekte bulunmadığmı da ekleyip devam ediyor: "Ben Mesut Yılmaz'm yaşı kadar politika yaptım. Me- sut Bey sadece Tansu Hanım'ı sayıklıyor..." Aynı saatlerde ANAP Genel Başkan Yardımcısı Rüştü Kazım Yücelen şöyle diyor: "Hüseyin Aksoy un istifası teşkilat meselesidir. Bu konuda konuşmam..." Yücelen'e bir soru: "Hüseyin Özalp'in istifasına ne diyorsunuz?" Yanıt: "Biraz değil bir hayli yaşlandı." Soru: "İstifası Sayın Özalp 'in yaşlılığından mı kaynaklanıyor sadece?" Rüştü Kazım Yücelen "Vallahi olabilir "deyip ekliyor: "Sayın Özalp için çirkin söylentiler geliyor kulağımı- za. Doğru ya da yanlış. Oğlu biliyorsunuz müteahhit. Devletten alacağı var..." Demek ki bu işte bir bityeniği var... Acaba DYP ANAP'a çengel attı mı? Birkaç gün içinde 7-8 ANAP milletvekili daha istifa edecek mi? Necmettin Cevheri "ANAP'ı yıkma operasyonu'nu gerçekleştir- mekle mi yükümlü? ANAP'tan istifa eden Hüseyin özalp eski kurt politikacı olduğuna göre DYP'ye sıcak bakmasının değişik neden- leri vardır. DYP'den ayrılıp ANAP'a geçen şimdi de "Tan- su Hanım'ı çok seviyorum" deyip ANAP'tan istifa eden özalp ileriyi görmektedir. Ne diyor Hüseyin Özalp: "Siyasi mafya Sayın Çiller'i devirmek için her türlü entrikayıçeviriyor. Bizans oyunlarına başvuruyor..." Hüseyin Özalp coşkulu konuşuyor. ANAP'ı, Mesut Yıl- maz't yerden yere vuruyor. Neden vurmasın? Politika ekmek teknesı değil mi Tür- kiye'de? Kurt politikacı Hüseyin özalp hızını alamıyor. Aslanlar gibi kükrüyor: "Benden hizmet bekleniyorsa DYP'de görev alabili- rim. Sayın Çiller'in siyasi müşavir olarak destekçisiyim. Çiller'in yanında olmak bir vatan borcudur...'' İnsanın gözlerini yaşartan sözler (!) bunlar. Tüm DYP'- liler adına şükranlarını sunanlar vardır, ama biz de ken- disine şöyle diyebiliriz: "Vatan size minnettardır Sayın Özalp. Sizin gibi dene- yimli politikacılara vatanımızın ve milletimizin gereksi- nimi vardır. Sakın ola ki vatan evlatlarını bırakıp biryafe gitmeyin, bizleriöksüzbırakmayın..." •*. ANAP ve DYP içindeki gelişmeleri izledikçe vatanını seven'çok sayıda milletvekili olduğunu görüp seviniyo- ruz. Ayrıca vatana hizmet eden kimi gazeteciler de gö- rev başında.Güneş Taner bir vatan evladı' olarak Tan- su Hanım'a olan 'saygı ve sevgisinden ötürü' ANAP'tan koptu. Şimdi sırada aynı düşüncede olan Hüseyin Özalp gibi istifa gerekçelerine 'vatan borcu' olduğunu ekleyen 7-8 milletvekili daha var. Neden var? ANAYOL formülü yerine BÖLMEYOL işletilecek, MHP ile 'sıcak ilişki' sürecek. Eylül ve ekim ayları 'komedinin' devamı olacak. Bu arada işler tıkır tıkır yürüyecek. DYP'- nin hükümet ortağının lideri Murat Karayalçın sık sık şöyle diyecek: "Demokratikleşmeyiyaşama geçireceğiz..." ANAP içindeki muhaliflerise "Mesut Yılmazdışanya" deyip yeni arayışlara girecekler. Kimileri Yusuf Bozkurt özal'ı kimileri Cem Boyner'i Yılmaz'm karşısına çıkar- mak isteyecekler. Onun için oyun henüz bitmedi. Sadece birinci perde kapandı. Ziller çalacak, perde yine açılacak... Tansu Hanım sahnede görülecek, ardından kaybola- cak, Mesut Bey çıkacak. Mesut Bey ise ortalarda fazla görülmeyecek... Hazır mısınız yeni oyunu izlemeye? Partlde tutmak Içln çalısılıyor İkiANAP'h daha partisindenayrûacak ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - ANAP Genel Baş- kanı Mesut Ydmaz"ı ağır bi- çimde eleştirip. Başbakan Tan- su ÇUler'e övgüler yağdırarak istifa eden iki milletvekili. ANAP yönetimini harekete geçirdi. Parti içinde rahatsızh- klannı gizlemeyen yaklaşık 10 milletvekilıni istifadan cay- dırmak için İkna' görüşmeleri yapan Yılmaz. özellikle örgüt- lere yönelik yakınmalarda bu- lunan milletvekillerine. "Artık sizi dinleyeceğim" sözü verdi. Yılmaz, istanbul milletvekille- ri Fevzi İşbaşaran ve Naci Ek- şi'yi ise gözden çıkardı. ANAP'tan istifa edecekleri- ni ifade eden, aralannda İmren Aykut'un da bulunduğu millet- vekillerinin sayısı 10'a ulaşı- rken, ANAP yöneticileri mad- di olanaklar sağlanması karşılığında DYP'ye geçecek- lerini gizlemeyen milletvekillen için "Böyle adamlardan gittik- leri yere de bir yarar gehnez" değerlendirmesini yaptılar. Hüseyin Aksoy ve Hüseyin Özalp'in art arda istifa etmesi ve ANAP'ın 'yıpranma' süreci- ne girmesi üzerine ANAP yö- netimi DYP'nin 'çengel ope- rasyonu'nu etkisiz duruma ge- tirmeye çalışıyor. Yılmaz, ken- disine ve parti yönetimine suç- lamalar yönelten ve istifa ede- cekleri ifade edilen milletvekil- leriyle sıcak ilişki kurmak için görüşmeler yapıyor. ANAP lideri Yılmaz, Genel Başkan Yardımcısı A*ni Ak- yol'un da katıldığı bir yemekte. Izmir Milletvekili Timur De- mir, Bursa Millet\ekiü Feridun Pehlivanlı ve Van Milletvekili Şerif Bedirhanoğlu yla bir ara- ya geldi. Yılmaz'ın çevresinde. kendisine hata yaptıran insan- lar bulunmasından yakınan ve rahatsızlığını dile getiren mil- letvekili sayısının giderek arttığı belirtildi. Seçim bölgelerindeki örgüt yapısından yakınan milletve- killeri görüşlennin alı- nmadığjnı ve bunun ANAP'ın p«k çok yerde zayıflamasına neden olduğunu belirtertti. Bu arada ANAP'tan istifa edecekleri söylentisi yayılan milletvekillerinin sayısı gide- rek artıyor. Büyük çoğunluğu, istifa etmeyerek ANAP'ta ka- lacaklannı açıklamalanna karşın, özellikle DYP yönetimi tarafından istifalan beklenen milletvekilleri şunlar: İmren Aykut, Bahattin Yü- cel, Naci Ekşi. Fevzi İşbaşa- ran, Ateş Amiklioğlu. Hamdi Eriş, Gürol Soylu, Mustafa Kılıçarslan, Şadi Pehlivanoğlu, Timur Demir, İsmail Sancak, Feridun Pehlivanlı, Edip Safder Gaydalı, Adem Yıldız. Yusuf Pamuk.