27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ1994 CUMARTESİ DİZİYAZI 3.İ3JİJYJ J \ Hindistan Yüksek Adalet Divanı yargıcı Soli Jehangir Sorabjee Ciimhuriyet için yazdı Anlatım özgürlüğütemelhaktırAnlatımözgürlüğü, en önemlitemel insanhak- lanndan biridır. Yeni ortayaçıkmış birakım ya da Batı'ya özgü bir değer değildir. Geçmişte ve gû- nümüzde her zaman insanhğın özlemi olmuş an- latım özgürlüğü için bakm Cato ne demış: "Kişi, dilinin ketıdine ait okJuğunu söyleyemiyorsa, ken- dine ait diyebiteceği az şeyi vardır." Anlatım özgürlüğü, gerçeğe ulaşılması, birey- sel tatmin ve bir toplumun üyelerinin siyasal ya da toplumsal karar verme sürecine katılabilmele- ri için koşuldur. Demokrasinin işleyebilmesi için koşuldur ve onun en önemlidegerlerinden biridir. Her özgür, demokratik toplumun koşullanndan biri, hükümetin, yönetilenin özgür iradesine da- yanması ve bu iradenin sadece özgür değil, aynı zamanda da tartışmalar ve münazaralarla iyi bes- lenmiş ve bilgilendirilnüş olmasıdır. Anlatım öz- gürlüğü, insanlann değişik ve karşıt kaynaklarca bilgilendirildikten sonra karar verebilmelerine olanak tanıdığı içindemokratikbiryönetirrun ken- dı kendinı yönetebilmesi için gereklidir. Bu nedenlerden dolayı, anlatım özgürlüğü ge- niş kapsanüt olmalıdır. Kabul edilen ve yaygın dü- şüncelerin anlatılmasıyla smırlı tutulamaz. Dev- leti ya da nüfusun herhangi bir kesimini şaşırta- cak ya da rahatsız edecek düşünceleri de kapsa- malıdır. Doğru sonuçlar, resmi nutuklan yinele- yen tek bir ses yerine çok sayıda farklı sesten or- taya çvkar. Anlatımözgürlüğü, yalnızkonuşanmya da bil- gi yaymlamak isteyen kişinin işine yarayan bir özgürlük değildir. Bilgilenmekhakkını dakapsar. Kısacası, anlatımözgürlüğü, kamununbilmehak- kını simgeler. Demokratikbir düzende yaşayan in- sanlar, kamu kurumlannın nasıl işlediğini ve bu- ralardaki memurlann neler yaptığını bilme hak- kına sahiptirler. James Madison'un şu unutulmaz sözlerde söyledıği gıbı: "Bilgj sonsuza dek ceha- ktehiikmedecektir. Kendi kendisinehükmetmek isteyen Itişi, kendisini bflginin verdiği güçle silah- buıdınnahdır." Anlatım özgürlüğü, gerçeğe ulaşılması, bireysel tatmin ve bir toplumun üyelerinin siyasal ya da toplumsal karar verme sürecine katılabilmeleri için koşuldur. Demokrasinin işleyebilmesi için koşuldur ve onun en önemli degerlerinden biridir. Basın özgürlüğünü kapsayan anlatım özgürlü- ğü, yolsuzluk ve bozuk yönetimlere karşı kulla- nılabilecek en iyi denetim araçlanndan biridir. Kamunun eleştirisi, demokrasi kurumlannın işle- mesi ve yöneticilerin doğru yolda tutulmasmın en güçlü yöntemlerinden biridir. Propaganda si- lahlanıun böylesine güçlü ve ustalıklı olduğu gü- nümüzde, eleştiri, her zamankinden daha da ge- reklidir. lngiliz politika yazan John Wilkes,1763 yılında devrim öncesi Amerikan sömürgelerinde basının özgürlüğünün gerekliliğini şöyle anlat- mış: "Tüm kötüyönetkikrin karanhkve tehlike- fi tasanlan ya da zayıflıklan, beceriksiztikkri ve ikiyüzlülükİeri. insanhğın nefretine uzun süre di- renemeyecekleri biçimde halka gösterüir."Yakın tarihinbıze kanıtladığı gıbi, totahter rejımlerde bi- le insanlığın nefretine sonsuza dek karşı konula- maz. Anlatım özgürlüğü, toplumsal ve dinsel reform- lann gerçekleştirilmesi için de gereklidir. Batıl inançlar ve önyargılara, etkin anlatım yollan ol- madan karşı çıkılamaz. Bu özgürlük aracılığıyla haksız yere gözlem altına alınmış ya da tutuklan- mış peîc çok kişi serbest bırakılmış, çalışma ko- şullan, özellikle de tehlikeli işlerde çalıştmlan kadınlann ve çocuklann durumlan biraz olsun düzeltilmiştir. I ÖzelAruntePve I özely&şaımnkorunmasi Öte yandan anlanmözgürlüğünün tekbaşınabir sonuç olmadığını da unutmamak gerekir. Yasala- nn ve düzenin etkisinin duyulduğu, insan onuru- na ve insan haklanna saygı gösterilen bir toplu- ma ulaşmanınyoludur. Anlatımözgürlüğünü tüm yüreğimızle fanatiklerden korurken, bu konuda fanatikleşmemeye de dikkat etmeliyiz. Haber ve bilgilerin serbest akışınm geçici bir süre için dur- durulması gereken durumlar olabilir. Söz gelimi, bir savaş sırasındaki askersel hareketler sırasında, teröristlerin elindeki rehinelerikurtarmakiçin dü- zenlenen eylemlerin aynntılan, belli ırklaraya da topluluklara ilişkin ve o dönemde gerginliğe ne- den olması olası katliam raporlân. İnsanlann onuru veünü de kasıtlı yalaıüarakar- şı korunması gereken önemli değerlerdir. Insan- lan lekelemek insan haklannınkapsamındayer al- maz. Özel yaşam hakkı, uygar bir toplumun vaz- geçilmez bir öğesidir. Ozel kişilerin özel yaşam- lannı merak etme özgürlüğü, temel özgürlükler- den biri değildir. Konuşmaözgürlüğûnünbazı durumlarda sınır- lanabileceğini kabul ettikten sonrasansürkaçınıl- maz olur. Biz de konuşma özgürlüğünün korun- masıyla toplumun ve üyelerin yasal çıkarlanmn korunması arasındabirdengekurulması sorunuy- la karşı karşıya kalınz. Budengeyikurabilmekkolay değil. Çünküsan- Sorabjee, anlatım özgürlüğü geniş kapsamlı olmabdır diyor. Sorabjee 1 ye göre özgürlük, kabul edflen ve yayguı dûşüncelerin anlatılmasıyla sınırtı tutulamaz. Dev1eti}«<tenüfusunherhângîbır yineleyen tekbir sesyerineçoksayıdafarkh sestenortayaçıkar. Aıüatımözgüriüğübflgitennwhakkuudakapsac(Fotograf: ErdoğanKÖSEOĞLU) Portre Hukukve özgürîüksavaşçısı 9 Mart 1930'da Bombay'da doğan Hintli hukukçu Soli Jehangir Sorabjee, 197Î yılmda Hindistan Yüksek Mahkemesi'ne savcı olarak girdi. 1977-I979yıllanv , arasında Hindistan Başsavçısı > olarak görev yapan Sorabjee, 1989-1990 arasında da Adalet Bakanlığı yaptı. Sorabjee, Hindistan Aanlık Haklan Grubu Başkanlığı, Hindistan Barolar Birliği, Yargıçlann ve Avukatlann Ozgürlüğa Merkezi, Uluslararası însan Haklan Birliği Ensütüsü, İnsan Haklan Dünya Kongresi Enstitüsü gibi kuruluşlarda başkan yardımcıhğı yaptı. Hindistan Hukuk Enstitüsü; Hindistan- Pakistan Dostluk Derneği; Hindistan Ulusaî Hukuk Yüksekokulu' tıda Onursal Hukuk Profesörû; Delhi Oniversitesi Hukuk Fakültesi Denetim Kurulu'nda üye olan Sorabjee, lngiliz Milletler Topluluğu Kurulu Hukuk Birliği'nde temsilcilik, XIX. Madde Yöneticileri Uluslararası Heyet Başkan Yardımcüığı, Uluslararası Barolar Birliği İnsan Haklan Komisyonu Başkan Yardımcüığı, Uluslararası tnsan Haklanna Yasal Koruma Merkezi Danıştna Kurulu üyeliği yaptı. Birleşmiş Milletler İnsan Haklannı Koruma Seminerine Hindistan heyetini temsilen I978'de başkan seçildi. Kitap ve makalelerinden bazılan şöyledir. Hındistan'da Basın Sansürü Yasası; Hindistan Basınında Sıkıyönetim ve Sansür 1975- 1977; Hindistan Kamu Yasası'nda Temel Haklar Bölümü, Columbia Üniversitesi Yayınlan'nca basılan 'Anayasa ve İnsan Haklan' adlı kitapta yer alan 'ABD'de ve Hindistan'da Eşitlik' makalesi. Bunlann dışmda pek çok gazete ve dergide yasal konularla ilgili makaleleri yayırnlanan Sorabjee, Roma Hukuku ve Hukuk Bilimi konusunda Kinloch Forbes Altın Madalyası sabibidir. Soli Jehangir Sorabjee Basm özgürlüğünü kapsayan anlatım özgürlüğü, yolsuzluk ve bozuk yönetimlere karşı kullanılabilecek en iyi denetim araçlanndan biridir. Propaganda silahlannın böylesine güçlü ve ustalıklı olduğu günümüzde, eleştiri, her zamankinden daha fazla gereklidir. ti. DavayabakanYargıçPastel,şu unutulmaz söz- lerini o günlerde söylemişti: "Korematsu, unut- mamamız gereken şevkrin simgesidir. Kurumla- nmızm, savaş ya da askersel gereklilik durumla- nndaanayasalhaklankorumakiçin hassasolma- lan gerektiği konusunda bizi maran bir simge. Bunalım dönemlerinde, askersel zorunluluklarya da ulusalgüvenlik küıflannın hükümetinhareket- lerini haklı göstermek için kuUandamayacağını anımsarmau. Uluslararasıdüşmanlıklannolduğu dönemlerde yasama, yürütme ve yargüama kurumlanmuın çok kolaş doğabilen kaygılar ve önyargdardan vatandaşı korumakiçin yetkikrini kuUanmak zorundadırİar." sürü harekete geçiren son derece karmaşık bir nedenler ağı bulunur. Bunlardan biri, rahatsız edici sözleri ve görüntü- leri engellemek ıçin du- yulan psikolojik gerek- sinimdir. ötekileri ise durumukorumayayöne- lik siyasal ya da dinsel neden; toplumu 'temiz' tutma arzusununhareke- te geçirdiği toplumsal ve ahlaksal öğe. Sansürün dayandığı temellerden sonuncusu da ulusal gü- venliktir. Devletin güvenliğini korumak amacıylatasar- lanmışyasalann koruyu- culuğu altında sayısız baskı gerçekleştirilmiş- tir. Yalnız, hükümet siyasasına karşı çıktığı ve baştaki yöneticileri hatalanndan dolayı eleştirdi- ği için pek çok yayın, baltanın altına gitmiştir. Bazı dönemlerde devletin güvenliği, baştaki yöneticinin güvenliğiyle eş tutulmaktadır. Indira Gandhi 1975 yılında sıkıyönetim ilan ettiğinde Hindistan'dada yaşandı bu durum. Gandhi'nin se- çilmesi Allahabad Yüksek Mahkemesi'nce ge- çersiz kabul edilmişti ve muhalefet, istifa etmesi için ona baskı yapıyordu. Hindistan anayasasına göre, sıkıyönetim ilanı için gereken koşullardan biri, ülkenin güvenliğinin tehdit altında olmasıy- dı. O sıradaiçeridenya da dışandan güvenliği teh- dit edecekherhangibir tehîike yoktu. Ancakiş ba- şındakiler Hindistan'ın güvenliğini 'Indira'nın Anlatım özgürlüğü ve onunla ilişkili diğer özgürlüklerin ulusal güvenlik gerekçesiyle bastınlmalan için gerçek bir tehdit gerekmektedir. Tarih ve deneyim, güvenlik kaygılannın aşırı abartılı ve bazı durumlarda gerçek bile olmadığını göstermiştir bize. güvenliği' olarak yo- rumladılar. Bunun so- nucunda demokrasi, 1977 yılındabaşa geçen Morarji Desai hüküme- tinin sıkıyönetimi kal- dırmasınakadar dondu- rulmuştu. Anlaöm özgürlüğü ve onunla ilişkili diğer öz- gürlüklerin ulusal gü- venlik gerekçesiylebas- tınlmalan için gerçek bir tehdit gerekmekte- dir. Tarih ve deneyim, güvenlik kaygılannın aşvn abartılı ve bazı du- rumlardagerçekbile ol- madığını göstermiştir bize. II. Dünya Savaşı sırasında ABD'nin batı kıyısında yaşayan Japon kökenli ABD vatandaşlannın buralardan çıkanl- malannı anımsayın. Japon kökenli ve doğma büyüme ABD vatan- daşı olanFredKorematsu, 1942 yılındaJaponkö- kenli azınlığa yasak olan bir yerde bulunduğun- dan dolayı tutuklanmıştı. Budurumun ABD Yük- sek Mahkemesi'nce yasallaştmlmasıyla, Kore- matsu'nun suçu onaylanmıştı. Korematsu, 1984 yıluıda hakkındaki yargının temyizi için Kalifor- niya Federal Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme sırasında bazı korkunç gerçekler ortaya çıktı. 1942'deki olay sırasında bazı subaylann, üstleri- nin dikkatini konuyla ilgili raporlarda yer alan 'kasrthtarihselhataİara' çektikleri öğrenildi. Hep- sinden beteri, hükümet, mahkemeden bilgi sakla- manın yanı sıra, kasıtlı olarakyanhşbilgi vermiş- karar vorta Özellikle ulusal güvenlikle ilgili kaygı yaratıcı savlarla anlatım özgürlüğünün kısıtlanmaya çahşıldığı durumlarda bu uyanlara önem veril- meli. Sorunun özü, öteki yasal çıkarlar da göz önüne alındığında belli bir anlatım biçemine bel- libir zamanda veyerde izin verilip verilmemesin- de yatıyor. Anlatım özgürlüğünün evrensel bir değer olduğundan kuşkumuz yok. Baskı altında tutulması, bir ülkedeki ekonomik gelişmemişlik, toplumsal geri kalmışlık ya da dinsel gelenekler- le açıklanamaz. Farklı ülkelerin, farklı kültürleri ve değerleri, farklı ahlaksal anlayışlan, farklı sorunlan ve tepkileri vardır. Anlatım özgürlüğü alışkanhk haline getirilmeli ve kısıtlanması (bas- tınlması değil), yalnız özel durumlara özgü ol- malı. Kısıtlamanın doğası, süresi ve kapsamı duruma göre değişebilir. Amerika'da ya da Ingil- tere'de tepki toplamayan ya da aldınş edılmeyen anlatımlar, Hindistanya da Türkiye'dekabul edil- meyebilir. Anlatım özgürlüğünün sınırlandınlmasıyla il- gili yalnız bir kesin kural getirilebilir. Kuşkuya düştüğünüz durumlarda, bastınlmasından yana değil de anlatılmasından yana karar verin. Konuş- ma özgürlüğünün yılmaz savaşçısı olan Charles Braddaugh'un şu sözlerinin asla unutmayın: "Konuşmaözgürlüğününbinkereçiğnenmesi,in- kar edÛmesinden ividir. thlaller, bir günde ölür; ama inkar insanlann Ölümüne ve insan ırkının umudunun mezara gömülmesine neden olur." Yarın: lngiliz tiyatro yazarı Arnold Wesker Y A Y I N H A K K I ClllYihUrİYet' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z KADIKÖY İKİNCtSULHHUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1994.134vesayet Halen Abu Guarip hapıshanesinde tutuklu bulunan Abdülbaki Kırklaroğlu'nun hükümlûlüğü nedenı ıle vesayetaluna ahnmasınave kendisine oğlu ve halen eski Koşuyolu Cad. Seden Apt. No: 49 19 Koşuyolu'Kadıköy adresinde ikamet eden oğlu Osman Kırkla- roğlu'nun vasi tayinıne karar verildi. İlan olunur 19.7 1994 Basın: 8639 r KARADENÎZEREĞLtSULHHUKUK HÂKİMLÎĞİ'NDEN Mahkememian yukanda esas numarası belırülen dava dosya- sında davaa Istnail Öcal tarafından davalılar Ayşe Göktay ve arka- daşlan aleyhine, Ereğli Kışla mahallesinde kain. tapunun pafta 50, ada 331, parsel 22 de kayıtlı taşınmazın ortakhğjnın satılarak gjdenl- mesi talebı ile dava acünuş, dâvahlardan Haliî Bozkun ve Hüseyin Doğan"ın adresleri tespit edilerek, tebligat yapılamadığmdan ilanen teblığine karar verildığinden, davalılar mahkememizin yukarıda esas numara&ı belirtilen davasının duruşma günü 15.9.1994 saat 10.00'da duruşmada hazır olmalan, ak&ı takdırde ilanın yayımlanma tarihın- den itibaren on gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, gelmediğj takdir- de yargılamanın yokluğunda yapılacağı ilanen tebûğ olunur. 13.12. 1993 Davahlar. Halil Bozkurt, Kışla Mah. Çayır Sok. No: 13, 2- Hüseyin Doğan, Kışla Mah. Çayır Sok. Kdz. Ereğli POLİTİKAVEÖTESİ MEHMED KEMAL AğaçiapSakdanmış... Yazları Altınoluktu olan Hadi Laslo, bizim burada ol- duğumuzu duyunca uğradı. Bahçede ağaçların altında otururken yaşlı bir erik ağacma baktı, sonra: "Bu ağaçlar ölmüş" dedi. "Nereden anladın?" "Sakızlanmış." Gerçekten ağaçların kabukları üstünde yer yer sakız- lar vardı. Ölüm kol geziyordu Ağaçlar sakızlandı mı ardından ölüm geliyordu. O günlerde hükümet bunalımı vardı, yani kabine sa- kızlanıyordu. Hikmet Çetin gidiyordu, yerine Mümtaz Soysal'ı getirmek istiyorlardı; Başbakan acemiydi, yar- dımcısı hakeza! Bir türlü atamalar olmuyordu. Ardımızdaki motellerin içinde çalışan bir köylü var. Bir, bir buçuk dönümlük bostanının içinde harikalar ya- ratıyordu. En taze ve sağlıklı patlıcanlar onda, domates- ler onda, kabaklar onda, sivribiberler onda. Yazlıkçılar- dan kim erken kalkarsa bu ürünler onun oluyordu. Sebzeler için "hormonfu" dedikodusu vardı; bahçıvan, ürünleriyle bu söylentileri yeniyordu. Bir horozu, birkaç tavuğuyla yumurta teketi de ona geçmişti. Burada, bir tür dolmaya tanık oldum Kabaklar daha sarı çiçekten koparılıyor, dolduruluyordu. Tıpkı kabak, patlıcan gibi... Ekşimsi bir tadı vardı. Anırtısıyla, gürültüsüyle ortalığı karıştıran bir eşek (pardon merkep) vardı ya bir süre kaybolduktan sonra, yeniden zuhur etti. Ortalığı yeniden karıştırmaya başla- dı. Yeni yazlıkçılardan bir bayan gürültüye dayanamadı- ğından sonunda pencereyi açıp, "Sus be eşek sus, /ütfen.'.." demez mi? Ortalık kahkahalarla çınladı. Ne diyor Karacaoğlan: Birkız bana emmı dedi neyleyim. Bir genç bayan da eşeğe "lütfen" diyordu. İstanbul-Küçükkuyu arasında işleyen otobüslerle ge- len arkadaş, biraz heyecan, biraz korkuyla, "Memleket yanıyor" dedi, "Nereden çıkanyorsun?" "Eceabat üstünde alevler var, taşıtlar yollann kenan- na çekilmiş, ancak ilgililer gelip gidiyorlar, her şey ya- sak..." Söylediklerinde yerden göğe kadar haklı, bir süre sonra olayları haber ajansları da vermeye başladılar. Bir orman müdürü yangın söndürme çalışmalarına ka- tılmış ve kendini ateşlerden koruyamamış, yanmış. Hep boyle otuyor, bu mevsimde, cahilin biri şuraya buraya bir cıngı atıyor, orrnanlar cayır cayır yanıyor. Assos ya da Behramkale adlannı ilk kez, oraya bir yazlık yaptıran şair Nevzat Üstün'den duymuştum. As- sos der, geleni gideni oraya çağırırdı. Rastladın mı ratv metli şaire, "Nereye?" "Assos'a ... Gel seni de götureyim." Götürdükleri olurdu, ben gidemedim Çanakkale'nin unutulmaz belediye başkanlarından Reşat Tabak'm da Assos'un duyulmasında emeği var- dır. Bir gün balıkçılar çarşısında bir öğle rakısı kaptırdı- ğımızda, "Gidelim"demiştikde gidememıştik. Bukezgittim. Behramkale aşılmaz bir hisar, ilkin tarihi ve turizmi sevenlerin yeri olmuş. Şimdi her yanı meyhanelerle do- lu şirin bir yer, Bodrum'a benzetiyorlar. Tepenin başında arabayı durdurdular. "Yasak, ara- baylagezilmez!." Zorunlu olarak arabayı park ettik, yaya iniyoruz. Son- suz güzeltikte bir manzara... Her an kalenin taşları başı- nıza kayacak gibi... Korkuyu yendikten sonra alışıyorsu- nuz. Dar değil, bir bol zamanda gelip gezmesi var, pazar günüsıkışıkoluyor. BULMACA 1 2 3 4 5 7 8 9SOLDAN SAĞA: 1/ Afyon yöresine özgü ^ halay türü bir halk oyu- nu... Üstün bir yetkinin 2 gücünü sımgeleyen değ- nek. 2/ Yeryüzünün yak- laşık 80 km. üstünden başlayan atmosfer kat- manı. 3!/ Eski dilde ev... Sıvılar için kullanılan öl- çü birimi. 4/ Kabuklu bir 7 deniz hayvanına ve bu hayvandan elde edilen se- 8 defeverilenad...Hayvan- g lara vurulan damga. 5/ Birçok efsaneye konu olmuş ünlü Frigya kralı. 6/ Adın durum ekle- rinden biri... Orge. 7/ Antalya'run bir ilçesi... Uğraş. 8/ Gece... Panl- usını arttırmak için elmas taşlan- nın altına konan ince metal yap- rak. 9/ Çevresinde hendekler bulunan küçük kale... Küçük ta- neü bir bakla türü. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Ankara yöresine özgü bir halk oyunu. 2/ Değerli madenlerin an- lıkderecesi... Heryiyeceğicanıçeken.3/ Deveyavrusu... Bezek. 4/ Yabanıl hayvan bannağı... Anadolu'nun Likya bölgesinde antik bir kent. 5/ Öd kanalı. 6/ Çabuk kurumasını sağlamak amaayla yağlıboyalara kaülan madde. 7/ Ağız mukozasında oluşan yüzeysel yara... Bir nota... Trabzon'un bir ilçesi. 8/ Açık duran başparmagın ucundan, işaret parmağının ucuna kadar olan uzaklık... Isükçı ördek de derulen bir av kuşu. 9/ Boğa gü- reşi yapılan alan... Kadınlann omuzlanm örtmek için kullan- dıklan geniş atkı. Doç. Dr. SAM1 SELÇUK'UN Konusunda Farklı Bir Araştırması LAİKLİK Sivil Toplum - Homo Democrcrticus Özgün bir yapıt. Ederi: 50.000. TL UYGARLIK Y AYINLARI Ankara Caddcsı 49 Cağaloğlu/Istanbul Tcl: (212) 527 54 88 - 512 98 38 Fakv. (212)512 98 38 Rahmi Kumaş BEN DEĞİŞMEDİM YENÎ ÇIKTİ ÇtGOtJ ti'lNllfll 70.000 üra (KDV içinde) ÇağPazariaıııuA.Ş. Türkocagı Cad 39/4 ICagaloÇtu-lstaııbııl Tel-512 05 05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle