Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ1994 CUMARTESİ
DİZİYAZI
3.İ3JİJYJ J
\
Hindistan Yüksek Adalet Divanı yargıcı Soli Jehangir Sorabjee Ciimhuriyet için yazdı
Anlatım özgürlüğütemelhaktırAnlatımözgürlüğü, en önemlitemel insanhak-
lanndan biridır. Yeni ortayaçıkmış birakım ya da
Batı'ya özgü bir değer değildir. Geçmişte ve gû-
nümüzde her zaman insanhğın özlemi olmuş an-
latım özgürlüğü için bakm Cato ne demış: "Kişi,
dilinin ketıdine ait okJuğunu söyleyemiyorsa, ken-
dine ait diyebiteceği az şeyi vardır."
Anlatım özgürlüğü, gerçeğe ulaşılması, birey-
sel tatmin ve bir toplumun üyelerinin siyasal ya
da toplumsal karar verme sürecine katılabilmele-
ri için koşuldur. Demokrasinin işleyebilmesi için
koşuldur ve onun en önemlidegerlerinden biridir.
Her özgür, demokratik toplumun koşullanndan
biri, hükümetin, yönetilenin özgür iradesine da-
yanması ve bu iradenin sadece özgür değil, aynı
zamanda da tartışmalar ve münazaralarla iyi bes-
lenmiş ve bilgilendirilnüş olmasıdır. Anlatım öz-
gürlüğü, insanlann değişik ve karşıt kaynaklarca
bilgilendirildikten sonra karar verebilmelerine
olanak tanıdığı içindemokratikbiryönetirrun ken-
dı kendinı yönetebilmesi için gereklidir.
Bu nedenlerden dolayı, anlatım özgürlüğü ge-
niş kapsanüt olmalıdır. Kabul edilen ve yaygın dü-
şüncelerin anlatılmasıyla smırlı tutulamaz. Dev-
leti ya da nüfusun herhangi bir kesimini şaşırta-
cak ya da rahatsız edecek düşünceleri de kapsa-
malıdır. Doğru sonuçlar, resmi nutuklan yinele-
yen tek bir ses yerine çok sayıda farklı sesten or-
taya çvkar.
Anlatımözgürlüğü, yalnızkonuşanmya da bil-
gi yaymlamak isteyen kişinin işine yarayan bir
özgürlük değildir. Bilgilenmekhakkını dakapsar.
Kısacası, anlatımözgürlüğü, kamununbilmehak-
kını simgeler. Demokratikbir düzende yaşayan in-
sanlar, kamu kurumlannın nasıl işlediğini ve bu-
ralardaki memurlann neler yaptığını bilme hak-
kına sahiptirler. James Madison'un şu unutulmaz
sözlerde söyledıği gıbı: "Bilgj sonsuza dek ceha-
ktehiikmedecektir. Kendi kendisinehükmetmek
isteyen Itişi, kendisini bflginin verdiği güçle silah-
buıdınnahdır."
Anlatım özgürlüğü,
gerçeğe ulaşılması, bireysel
tatmin ve bir toplumun
üyelerinin siyasal ya da
toplumsal karar verme
sürecine katılabilmeleri için
koşuldur. Demokrasinin
işleyebilmesi için koşuldur
ve onun en önemli
degerlerinden biridir.
Basın özgürlüğünü kapsayan anlatım özgürlü-
ğü, yolsuzluk ve bozuk yönetimlere karşı kulla-
nılabilecek en iyi denetim araçlanndan biridir.
Kamunun eleştirisi, demokrasi kurumlannın işle-
mesi ve yöneticilerin doğru yolda tutulmasmın
en güçlü yöntemlerinden biridir. Propaganda si-
lahlanıun böylesine güçlü ve ustalıklı olduğu gü-
nümüzde, eleştiri, her zamankinden daha da ge-
reklidir. lngiliz politika yazan John Wilkes,1763
yılında devrim öncesi Amerikan sömürgelerinde
basının özgürlüğünün gerekliliğini şöyle anlat-
mış: "Tüm kötüyönetkikrin karanhkve tehlike-
fi tasanlan ya da zayıflıklan, beceriksiztikkri ve
ikiyüzlülükİeri. insanhğın nefretine uzun süre di-
renemeyecekleri biçimde halka gösterüir."Yakın
tarihinbıze kanıtladığı gıbi, totahter rejımlerde bi-
le insanlığın nefretine sonsuza dek karşı konula-
maz.
Anlatım özgürlüğü, toplumsal ve dinsel reform-
lann gerçekleştirilmesi için de gereklidir. Batıl
inançlar ve önyargılara, etkin anlatım yollan ol-
madan karşı çıkılamaz. Bu özgürlük aracılığıyla
haksız yere gözlem altına alınmış ya da tutuklan-
mış peîc çok kişi serbest bırakılmış, çalışma ko-
şullan, özellikle de tehlikeli işlerde çalıştmlan
kadınlann ve çocuklann durumlan biraz olsun
düzeltilmiştir.
I ÖzelAruntePve
I özely&şaımnkorunmasi
Öte yandan anlanmözgürlüğünün tekbaşınabir
sonuç olmadığını da unutmamak gerekir. Yasala-
nn ve düzenin etkisinin duyulduğu, insan onuru-
na ve insan haklanna saygı gösterilen bir toplu-
ma ulaşmanınyoludur. Anlatımözgürlüğünü tüm
yüreğimızle fanatiklerden korurken, bu konuda
fanatikleşmemeye de dikkat etmeliyiz. Haber ve
bilgilerin serbest akışınm geçici bir süre için dur-
durulması gereken durumlar olabilir. Söz gelimi,
bir savaş sırasındaki askersel hareketler sırasında,
teröristlerin elindeki rehinelerikurtarmakiçin dü-
zenlenen eylemlerin aynntılan, belli ırklaraya da
topluluklara ilişkin ve o dönemde gerginliğe ne-
den olması olası katliam raporlân.
İnsanlann onuru veünü de kasıtlı yalaıüarakar-
şı korunması gereken önemli değerlerdir. Insan-
lan lekelemek insan haklannınkapsamındayer al-
maz. Özel yaşam hakkı, uygar bir toplumun vaz-
geçilmez bir öğesidir. Ozel kişilerin özel yaşam-
lannı merak etme özgürlüğü, temel özgürlükler-
den biri değildir.
Konuşmaözgürlüğûnünbazı durumlarda sınır-
lanabileceğini kabul ettikten sonrasansürkaçınıl-
maz olur. Biz de konuşma özgürlüğünün korun-
masıyla toplumun ve üyelerin yasal çıkarlanmn
korunması arasındabirdengekurulması sorunuy-
la karşı karşıya kalınz.
Budengeyikurabilmekkolay değil. Çünküsan-
Sorabjee, anlatım özgürlüğü geniş kapsamlı olmabdır diyor. Sorabjee
1
ye göre özgürlük, kabul edflen ve yayguı dûşüncelerin anlatılmasıyla sınırtı
tutulamaz. Dev1eti}«<tenüfusunherhângîbır
yineleyen tekbir sesyerineçoksayıdafarkh sestenortayaçıkar. Aıüatımözgüriüğübflgitennwhakkuudakapsac(Fotograf: ErdoğanKÖSEOĞLU)
Portre
Hukukve özgürîüksavaşçısı
9 Mart 1930'da Bombay'da
doğan Hintli hukukçu Soli
Jehangir Sorabjee, 197Î
yılmda Hindistan Yüksek
Mahkemesi'ne savcı olarak
girdi. 1977-I979yıllanv
,
arasında Hindistan Başsavçısı
>
olarak görev yapan Sorabjee,
1989-1990 arasında da Adalet
Bakanlığı yaptı. Sorabjee,
Hindistan Aanlık Haklan
Grubu Başkanlığı, Hindistan
Barolar Birliği, Yargıçlann ve
Avukatlann Ozgürlüğa
Merkezi, Uluslararası însan
Haklan Birliği Ensütüsü, İnsan
Haklan Dünya Kongresi
Enstitüsü gibi kuruluşlarda
başkan yardımcıhğı yaptı.
Hindistan Hukuk Enstitüsü; Hindistan-
Pakistan Dostluk Derneği; Hindistan Ulusaî
Hukuk Yüksekokulu' tıda Onursal Hukuk
Profesörû; Delhi Oniversitesi Hukuk Fakültesi
Denetim Kurulu'nda üye olan Sorabjee,
lngiliz Milletler Topluluğu Kurulu Hukuk
Birliği'nde temsilcilik, XIX. Madde
Yöneticileri Uluslararası Heyet Başkan
Yardımcüığı, Uluslararası
Barolar Birliği İnsan Haklan
Komisyonu Başkan
Yardımcüığı, Uluslararası
tnsan Haklanna Yasal Koruma
Merkezi Danıştna Kurulu
üyeliği yaptı.
Birleşmiş Milletler İnsan
Haklannı Koruma Seminerine
Hindistan heyetini temsilen
I978'de başkan seçildi.
Kitap ve makalelerinden
bazılan şöyledir. Hındistan'da
Basın Sansürü Yasası;
Hindistan Basınında
Sıkıyönetim ve Sansür 1975-
1977; Hindistan Kamu
Yasası'nda Temel Haklar
Bölümü, Columbia
Üniversitesi Yayınlan'nca basılan 'Anayasa ve
İnsan Haklan' adlı kitapta yer alan 'ABD'de
ve Hindistan'da Eşitlik' makalesi.
Bunlann dışmda pek çok gazete ve dergide
yasal konularla ilgili makaleleri yayırnlanan
Sorabjee, Roma Hukuku ve Hukuk Bilimi
konusunda Kinloch Forbes Altın Madalyası
sabibidir.
Soli Jehangir Sorabjee
Basm özgürlüğünü
kapsayan anlatım
özgürlüğü, yolsuzluk ve
bozuk yönetimlere karşı
kullanılabilecek en iyi
denetim araçlanndan biridir.
Propaganda silahlannın
böylesine güçlü ve ustalıklı
olduğu günümüzde, eleştiri,
her zamankinden daha fazla
gereklidir.
ti. DavayabakanYargıçPastel,şu unutulmaz söz-
lerini o günlerde söylemişti: "Korematsu, unut-
mamamız gereken şevkrin simgesidir. Kurumla-
nmızm, savaş ya da askersel gereklilik durumla-
nndaanayasalhaklankorumakiçin hassasolma-
lan gerektiği konusunda bizi maran bir simge.
Bunalım dönemlerinde, askersel zorunluluklarya
da ulusalgüvenlik küıflannın hükümetinhareket-
lerini haklı göstermek için kuUandamayacağını
anımsarmau. Uluslararasıdüşmanlıklannolduğu
dönemlerde yasama, yürütme ve yargüama
kurumlanmuın çok kolaş doğabilen kaygılar ve
önyargdardan vatandaşı korumakiçin yetkikrini
kuUanmak zorundadırİar."
sürü harekete geçiren
son derece karmaşık bir
nedenler ağı bulunur.
Bunlardan biri, rahatsız
edici sözleri ve görüntü-
leri engellemek ıçin du-
yulan psikolojik gerek-
sinimdir. ötekileri ise
durumukorumayayöne-
lik siyasal ya da dinsel
neden; toplumu 'temiz'
tutma arzusununhareke-
te geçirdiği toplumsal ve
ahlaksal öğe. Sansürün
dayandığı temellerden
sonuncusu da ulusal gü-
venliktir.
Devletin güvenliğini
korumak amacıylatasar-
lanmışyasalann koruyu-
culuğu altında sayısız
baskı gerçekleştirilmiş-
tir. Yalnız, hükümet siyasasına karşı çıktığı ve
baştaki yöneticileri hatalanndan dolayı eleştirdi-
ği için pek çok yayın, baltanın altına gitmiştir.
Bazı dönemlerde devletin güvenliği, baştaki
yöneticinin güvenliğiyle eş tutulmaktadır. Indira
Gandhi 1975 yılında sıkıyönetim ilan ettiğinde
Hindistan'dada yaşandı bu durum. Gandhi'nin se-
çilmesi Allahabad Yüksek Mahkemesi'nce ge-
çersiz kabul edilmişti ve muhalefet, istifa etmesi
için ona baskı yapıyordu. Hindistan anayasasına
göre, sıkıyönetim ilanı için gereken koşullardan
biri, ülkenin güvenliğinin tehdit altında olmasıy-
dı.
O sıradaiçeridenya da dışandan güvenliği teh-
dit edecekherhangibir tehîike yoktu. Ancakiş ba-
şındakiler Hindistan'ın güvenliğini 'Indira'nın
Anlatım özgürlüğü ve
onunla ilişkili diğer
özgürlüklerin ulusal
güvenlik gerekçesiyle
bastınlmalan için gerçek
bir tehdit gerekmektedir.
Tarih ve deneyim,
güvenlik kaygılannın aşırı
abartılı ve bazı durumlarda
gerçek bile olmadığını
göstermiştir bize.
güvenliği' olarak yo-
rumladılar. Bunun so-
nucunda demokrasi,
1977 yılındabaşa geçen
Morarji Desai hüküme-
tinin sıkıyönetimi kal-
dırmasınakadar dondu-
rulmuştu.
Anlaöm özgürlüğü ve
onunla ilişkili diğer öz-
gürlüklerin ulusal gü-
venlik gerekçesiylebas-
tınlmalan için gerçek
bir tehdit gerekmekte-
dir. Tarih ve deneyim,
güvenlik kaygılannın
aşvn abartılı ve bazı du-
rumlardagerçekbile ol-
madığını göstermiştir
bize. II. Dünya Savaşı
sırasında ABD'nin batı
kıyısında yaşayan Japon
kökenli ABD vatandaşlannın buralardan çıkanl-
malannı anımsayın.
Japon kökenli ve doğma büyüme ABD vatan-
daşı olanFredKorematsu, 1942 yılındaJaponkö-
kenli azınlığa yasak olan bir yerde bulunduğun-
dan dolayı tutuklanmıştı. Budurumun ABD Yük-
sek Mahkemesi'nce yasallaştmlmasıyla, Kore-
matsu'nun suçu onaylanmıştı. Korematsu, 1984
yıluıda hakkındaki yargının temyizi için Kalifor-
niya Federal Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme
sırasında bazı korkunç gerçekler ortaya çıktı.
1942'deki olay sırasında bazı subaylann, üstleri-
nin dikkatini konuyla ilgili raporlarda yer alan
'kasrthtarihselhataİara' çektikleri öğrenildi. Hep-
sinden beteri, hükümet, mahkemeden bilgi sakla-
manın yanı sıra, kasıtlı olarakyanhşbilgi vermiş-
karar vorta
Özellikle ulusal güvenlikle ilgili kaygı yaratıcı
savlarla anlatım özgürlüğünün kısıtlanmaya
çahşıldığı durumlarda bu uyanlara önem veril-
meli. Sorunun özü, öteki yasal çıkarlar da göz
önüne alındığında belli bir anlatım biçemine bel-
libir zamanda veyerde izin verilip verilmemesin-
de yatıyor. Anlatım özgürlüğünün evrensel bir
değer olduğundan kuşkumuz yok. Baskı altında
tutulması, bir ülkedeki ekonomik gelişmemişlik,
toplumsal geri kalmışlık ya da dinsel gelenekler-
le açıklanamaz. Farklı ülkelerin, farklı kültürleri
ve değerleri, farklı ahlaksal anlayışlan, farklı
sorunlan ve tepkileri vardır. Anlatım özgürlüğü
alışkanhk haline getirilmeli ve kısıtlanması (bas-
tınlması değil), yalnız özel durumlara özgü ol-
malı. Kısıtlamanın doğası, süresi ve kapsamı
duruma göre değişebilir. Amerika'da ya da Ingil-
tere'de tepki toplamayan ya da aldınş edılmeyen
anlatımlar, Hindistanya da Türkiye'dekabul edil-
meyebilir.
Anlatım özgürlüğünün sınırlandınlmasıyla il-
gili yalnız bir kesin kural getirilebilir. Kuşkuya
düştüğünüz durumlarda, bastınlmasından yana
değil de anlatılmasından yana karar verin. Konuş-
ma özgürlüğünün yılmaz savaşçısı olan Charles
Braddaugh'un şu sözlerinin asla unutmayın:
"Konuşmaözgürlüğününbinkereçiğnenmesi,in-
kar edÛmesinden ividir. thlaller, bir günde ölür;
ama inkar insanlann Ölümüne ve insan ırkının
umudunun mezara gömülmesine neden olur."
Yarın: lngiliz tiyatro yazarı
Arnold Wesker
Y A Y I N H A K K I ClllYihUrİYet' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
KADIKÖY İKİNCtSULHHUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1994.134vesayet
Halen Abu Guarip hapıshanesinde tutuklu bulunan Abdülbaki
Kırklaroğlu'nun hükümlûlüğü nedenı ıle vesayetaluna ahnmasınave
kendisine oğlu ve halen eski Koşuyolu Cad. Seden Apt. No: 49 19
Koşuyolu'Kadıköy adresinde ikamet eden oğlu Osman Kırkla-
roğlu'nun vasi tayinıne karar verildi.
İlan olunur 19.7 1994 Basın: 8639
r KARADENÎZEREĞLtSULHHUKUK HÂKİMLÎĞİ'NDEN
Mahkememian yukanda esas numarası belırülen dava dosya-
sında davaa Istnail Öcal tarafından davalılar Ayşe Göktay ve arka-
daşlan aleyhine, Ereğli Kışla mahallesinde kain. tapunun pafta 50,
ada 331, parsel 22 de kayıtlı taşınmazın ortakhğjnın satılarak gjdenl-
mesi talebı ile dava acünuş, dâvahlardan Haliî Bozkun ve Hüseyin
Doğan"ın adresleri tespit edilerek, tebligat yapılamadığmdan ilanen
teblığine karar verildığinden, davalılar mahkememizin yukarıda esas
numara&ı belirtilen davasının duruşma günü 15.9.1994 saat 10.00'da
duruşmada hazır olmalan, ak&ı takdırde ilanın yayımlanma tarihın-
den itibaren on gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, gelmediğj takdir-
de yargılamanın yokluğunda yapılacağı ilanen tebûğ olunur. 13.12.
1993
Davahlar. Halil Bozkurt,
Kışla Mah. Çayır Sok. No: 13,
2- Hüseyin Doğan,
Kışla Mah. Çayır Sok. Kdz. Ereğli
POLİTİKAVEÖTESİ
MEHMED KEMAL
AğaçiapSakdanmış...
Yazları Altınoluktu olan Hadi Laslo, bizim burada ol-
duğumuzu duyunca uğradı. Bahçede ağaçların altında
otururken yaşlı bir erik ağacma baktı, sonra:
"Bu ağaçlar ölmüş" dedi.
"Nereden anladın?"
"Sakızlanmış."
Gerçekten ağaçların kabukları üstünde yer yer sakız-
lar vardı. Ölüm kol geziyordu Ağaçlar sakızlandı mı
ardından ölüm geliyordu.
O günlerde hükümet bunalımı vardı, yani kabine sa-
kızlanıyordu. Hikmet Çetin gidiyordu, yerine Mümtaz
Soysal'ı getirmek istiyorlardı; Başbakan acemiydi, yar-
dımcısı hakeza! Bir türlü atamalar olmuyordu.
Ardımızdaki motellerin içinde çalışan bir köylü var.
Bir, bir buçuk dönümlük bostanının içinde harikalar ya-
ratıyordu. En taze ve sağlıklı patlıcanlar onda, domates-
ler onda, kabaklar onda, sivribiberler onda. Yazlıkçılar-
dan kim erken kalkarsa bu ürünler onun oluyordu.
Sebzeler için "hormonfu" dedikodusu vardı; bahçıvan,
ürünleriyle bu söylentileri yeniyordu. Bir horozu, birkaç
tavuğuyla yumurta teketi de ona geçmişti.
Burada, bir tür dolmaya tanık oldum Kabaklar daha
sarı çiçekten koparılıyor, dolduruluyordu. Tıpkı kabak,
patlıcan gibi... Ekşimsi bir tadı vardı.
Anırtısıyla, gürültüsüyle ortalığı karıştıran bir eşek
(pardon merkep) vardı ya bir süre kaybolduktan sonra,
yeniden zuhur etti. Ortalığı yeniden karıştırmaya başla-
dı. Yeni yazlıkçılardan bir bayan gürültüye dayanamadı-
ğından sonunda pencereyi açıp,
"Sus be eşek sus, /ütfen.'.." demez mi?
Ortalık kahkahalarla çınladı.
Ne diyor Karacaoğlan:
Birkız bana emmı dedi neyleyim.
Bir genç bayan da eşeğe "lütfen" diyordu.
İstanbul-Küçükkuyu arasında işleyen otobüslerle ge-
len arkadaş, biraz heyecan, biraz korkuyla,
"Memleket yanıyor" dedi,
"Nereden çıkanyorsun?"
"Eceabat üstünde alevler var, taşıtlar yollann kenan-
na çekilmiş, ancak ilgililer gelip gidiyorlar, her şey ya-
sak..."
Söylediklerinde yerden göğe kadar haklı, bir süre
sonra olayları haber ajansları da vermeye başladılar.
Bir orman müdürü yangın söndürme çalışmalarına ka-
tılmış ve kendini ateşlerden koruyamamış, yanmış.
Hep boyle otuyor, bu mevsimde, cahilin biri şuraya
buraya bir cıngı atıyor, orrnanlar cayır cayır yanıyor.
Assos ya da Behramkale adlannı ilk kez, oraya bir
yazlık yaptıran şair Nevzat Üstün'den duymuştum. As-
sos der, geleni gideni oraya çağırırdı. Rastladın mı ratv
metli şaire,
"Nereye?"
"Assos'a ... Gel seni de götureyim."
Götürdükleri olurdu, ben gidemedim
Çanakkale'nin unutulmaz belediye başkanlarından
Reşat Tabak'm da Assos'un duyulmasında emeği var-
dır. Bir gün balıkçılar çarşısında bir öğle rakısı kaptırdı-
ğımızda, "Gidelim"demiştikde gidememıştik.
Bukezgittim.
Behramkale aşılmaz bir hisar, ilkin tarihi ve turizmi
sevenlerin yeri olmuş. Şimdi her yanı meyhanelerle do-
lu şirin bir yer, Bodrum'a benzetiyorlar.
Tepenin başında arabayı durdurdular. "Yasak, ara-
baylagezilmez!."
Zorunlu olarak arabayı park ettik, yaya iniyoruz. Son-
suz güzeltikte bir manzara... Her an kalenin taşları başı-
nıza kayacak gibi... Korkuyu yendikten sonra alışıyorsu-
nuz.
Dar değil, bir bol zamanda gelip gezmesi var, pazar
günüsıkışıkoluyor.
BULMACA
1 2 3 4 5 7 8 9SOLDAN SAĞA:
1/ Afyon yöresine özgü ^
halay türü bir halk oyu-
nu... Üstün bir yetkinin 2
gücünü sımgeleyen değ-
nek. 2/ Yeryüzünün yak-
laşık 80 km. üstünden
başlayan atmosfer kat-
manı. 3!/ Eski dilde ev...
Sıvılar için kullanılan öl-
çü birimi. 4/ Kabuklu bir 7
deniz hayvanına ve bu
hayvandan elde edilen se- 8
defeverilenad...Hayvan- g
lara vurulan damga. 5/
Birçok efsaneye konu olmuş ünlü
Frigya kralı. 6/ Adın durum ekle-
rinden biri... Orge. 7/ Antalya'run
bir ilçesi... Uğraş. 8/ Gece... Panl-
usını arttırmak için elmas taşlan-
nın altına konan ince metal yap-
rak. 9/ Çevresinde hendekler
bulunan küçük kale... Küçük ta-
neü bir bakla türü.
YUKAR1DAN AŞAĞIYA:
1/ Ankara yöresine özgü bir halk
oyunu. 2/ Değerli madenlerin an-
lıkderecesi... Heryiyeceğicanıçeken.3/ Deveyavrusu... Bezek.
4/ Yabanıl hayvan bannağı... Anadolu'nun Likya bölgesinde
antik bir kent. 5/ Öd kanalı. 6/ Çabuk kurumasını sağlamak
amaayla yağlıboyalara kaülan madde. 7/ Ağız mukozasında
oluşan yüzeysel yara... Bir nota... Trabzon'un bir ilçesi. 8/ Açık
duran başparmagın ucundan, işaret parmağının ucuna kadar
olan uzaklık... Isükçı ördek de derulen bir av kuşu. 9/ Boğa gü-
reşi yapılan alan... Kadınlann omuzlanm örtmek için kullan-
dıklan geniş atkı.
Doç. Dr. SAM1 SELÇUK'UN
Konusunda Farklı Bir Araştırması
LAİKLİK
Sivil Toplum - Homo Democrcrticus
Özgün bir yapıt. Ederi: 50.000. TL
UYGARLIK Y AYINLARI
Ankara Caddcsı 49 Cağaloğlu/Istanbul
Tcl: (212) 527 54 88 - 512 98 38
Fakv. (212)512 98 38
Rahmi Kumaş
BEN DEĞİŞMEDİM
YENÎ ÇIKTİ
ÇtGOtJ ti'lNllfll
70.000 üra (KDV içinde)
ÇağPazariaıııuA.Ş. Türkocagı Cad 39/4 ICagaloÇtu-lstaııbııl
Tel-512 05 05