23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3O TEMMUZ1994 CUMARTESf CUMHURİYET SAYFA HABERLER Nesin'e ppostat ameliyatı • İstanbul Haber Servisi- Yazar Aziz Nesin'in, geçen şaL günü İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde prostat ameliyatı geçirdiği öğrenildi. Nesin'in sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Aziz Nesin'in, Çapa Tıp Fakültesi Üroloji Servisi doktorlan tarafından başanyla gerçekleştirilen prostat ameliyatının ardından. önümüzde hafta taburcu edileceği belirtildi. Velidedeoğlu Bulvam'na destek • İstanbul Haber Servisi -Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardıması Tevfık Kızılkaya, Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun Kadıköy'de uzun yıllar oturduğu bulvara verilen adının, istanbul Büyükşehir Belediyesi'nce kaldınlmasına tepki gösterdi. Kızılkaya dün yaptığı açıklamada, "Laik cumhuriyetimizi yıkmaya yönelik gerici düşüncenin bir saldınsı olarak nitelendirdiğimiz bu ve benzeri aymazlıklan şiddet ve nefretle kınıyor. Atatürk ödülü sahibi ve derneğimiz Onursal Başkanı Ord. Prof. Dr. Velidedeoğlu'nun yüce anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Kamuoyunu, aydınlık düşünceyi karartmaya çahşan tüm gerici güçlere karşı duyarh olmaya ve bulvara Velidedeoğlu adının tekrar verilmesi konusunda destek vermeye çağınyoruz" dedi. Halk Ekmek'te maaş 17 milyon • İstanbul Haber Servisi -Hak-İş'e bağlı Özgıda-İş Sendikası ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında 600 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi dün imzalandı. Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan"ın imzaladığı ve 1 Mart 1995'teyürürlüğe girecek iki yıl süreli sözleşmeyle ücretlere birinci yıl yüzde 65, ikinci yıl ise yüzde 50 oranında zam yapıldj. Buna göre, yeni sözleşmeyle bir işçinin eline yaklaşık 17milyonlira geçecek. Gençkızın intiharı • İSTANBUL (AA) -Bayrampaşa, Kocatepe Mahallesi 5. Sokak 1 numarada oturan Melek Kurt (21) adlı bir genç kız girdiğı bunalım sonucu intiharetti. Evdeyalnızken, bol miktarda ilaç aldıktan sonra fenalaşması üzerine, ailesi tarafından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne kaldınlmak istenen Melek Kurt, yolda yaşamını yitirdi. Sandal alabora oldu • İSTANBUL (AA) -"Osman Ekşioğlu" adlı bir kum kosteri dün, Kandilli'de, Halil Yılmaz ile Aygün Hastürk'ün bahk tutmak için bindikleri sandalaçarptı. Sandalın alabora olması yüzünden denize düşen Halil Yılmaz kayboldu. Aygün ise yüzerek kıyıyı çıkmayı başardı. Halil Yılmaz'ın cesedinin bulunması için dalgıçlann yaptığı çabşmalar sonuçsuz kaldı. Yetkililer, çarpışmadan sonra yoluna devam eden koster kaptanının yakalandığını açücladılar. Öte yandan, Kumburgaz'dan 2 gün önce teknekle bahk tutmaya çıkan ve kendilerinden haber ahnamayan deri fabrikatörü Güngör Özalp, oğlu Erman Özalp ve damadı Doğan Gülerkurtanldı. Erdemir işçtsi kararsız • ZONGULDAK (AA) - Erdemir'de çahşan yaklaşık 5 bin işçiyi kapsayacak toplu iş sözleşmesi öncesinde, sendikalar arasındaki yetki mücadelesi sürüyor. Türk Metal Sendikası Ereğb' Şube Başkanı Süleyman Kaymış yaptığı açıklamada, Erdemir işyerlerinde, ne kendilerinin ne de Birleşik Metal-İş Sendikası'nın çoğunluğu sağlayacak üye sayısına sahip ohnadıklannı söyledi. Erdemir'de sözleşme yetkisini alabihnek için 3 bin 600 üyeye sahip olmak gerektiğini anlatan Kaymış, "İşçilere çağn yapıyoruz. Zaman kaybetmeden bize üye olmalan gerekir " dedi. Mezuniyet törenlerinde eğitim sistemi eleştirildi: Doktorlıık can çekişiyorADANA/DİYARBAKIR- (Cumhuriyet) - Çukurova ve Dicle Üniversitesi üp fakültelerini bitiren genç doktorlann mezuniyet törenleri, eğitim sistemini eleştiriyedönüştü. Hocalannı daeleştiren öğrenciler."Dışanda muayenehane açarak ya da fakültede hasta muayene ederek kendinizi ekonomik yönden tatmin edebiliyorsunuz. Bizlere \e bilimsel çalışmalara zaman ayırın. Mesleğimiz can çekişiyor" dedi. ÇÜ Tıp Fakültesi'nden mezun olan 234 öğrencinin Hipokrat yemini dolayısıyla Mithat Özsan Amfisi'nde dün bir tören düzenlendi. Gençdoktor ailelerinin de katıldığı törende konuşan okul birincisi Dr. Pınar Çelen, şunlan söyledi: "Hepimizin bildiği gibi nekimler, toplumun çektiği sıkıntıların en fazlasını çeken bir grup olmuştur. Bir yandan gittikçe artan sayunız ve kapanızı çalan işsizlik, bir yanda geçim derdi. Ne yazık ki daha birkac yıl öncesine kadar anne ve babâlaruı çocuklanna öğütlediği, üniversite öncesi birçok gencin ideali olan bu yüce ve kutsal meslek, bugün can Bütünleme sınavına girebilecekler Açıköğretimliler kasımda asker ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ağustos- ta silah altına abnmalan gereken, ancak yeni bir üniversiteyi kazanan veya eylülde bütünle- me sınavlan bulunan öğrencilerin askere ahn- malan. kasım celbine ertelendi. Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Kurmay Albay Nedim Tetik tarafından yapı- lan açıklamada, öğrenim süresi içinde oİculu- nu bitiremeyen ve iki yıl üst üste sınıfta kalan Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinin ağustos ve kasım celbinde askere ahnacağı bildirildi. Tetik. yalnızca bu yıla özgü olmak üzere, yeni bir üniversiteyi kazanan ya da eylülde bütün- leme sınavlanna girecek olan öğrencilerin as- kere alınmalannın kasım celbine ertelendiğini belirtti. Açıklamada, yeni bir yükseköğretim kurumuna veya bütünlemeye girecek öğrenci- lerin durumlannı belgelendirmeleri gerektiği kaydedilerek, bunun, "Açıköğretim'de oku- yan yükümlülerce askeriik hizmetini geciktir- meye yarayan bir husus olarak değeıiendiril- memesj gerektiği'' belirtildi. çekişiyor. Bizlere her şeyin en iyisini, en yenisini vermeye çalıştıklarına inandığunız değeıii hocalanmız; üniversiteleri, fakültede ücretli hasta muayene ederek doldurmaktadır ve kendilerim ekonomik yönden tatmin edebilmektedirler. Oysa ki üniversitemizde bocalanmız, zamanlannın çoğunluğunu bilimsel araştırmaya ve bizlere ay ırmalıdır. Ülkemizin koşulları öyle zorlamaktadır ki, bilim adamı olmak için özveri gerekmekte, hatta yetmemektedir ve bilim adamlarının, bilim adamı hocaların az olduğu bir üniversiteden neler yetişeceği gün gibi ortadadır." ÇÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Işık Olcay ise yaptığı konuşmada, tıp fakültelerinin mezuniyet veyemin törenlerinde, yeni mezunlar adına yapılan tüm konuşmalarda yetersiz eğitimden, iyi yetiştirilmemekten söz edildiğini belirterek, öğrencisini şöyle yanıtladı: u Bu konuşmalar y alnızca alt yapısı tamamlanmamış, öğretim üyesi açığı olan kunımlarda değil; fakültemiz dahil, ülkemizin tüm önde gelen tıp fakültelerinde y apılmtş ve yapılmaktadır. Bu fakültelerden bir kısmının TUS'ta başarı oranlarını kücümsemek olanaksızdır. Örneğin nisan dönenü TL'S sıralaması birinci ve ikincisi oian fakültelerde bu yıl yapılan konuşmalar, yine aynı boy utlar içinde gerçekleştirilmiştir. Nisan dönemi TL S sıralamasında altıncı olan fakültemiz öğrencilerinin, üniversite girişinde bi/i on birinci sırada seçtiklerini göriiyoruz. Bir başka dey işle, y etersiz eğitim on birinci sıradaki öğrenciyi altıncı sıray a çıkarmıştır. Olay ın gözlerden kaçan en ilginç yanı ise bu konuşmaların her fakültenin birincisi tarafından yapılmış ve yapılmakta olduğudur. Orneğin geçen yıl yaptığı konuşmada iyi yetişemediğinden yakınan fakülte birincimiz, küçümsenmeyecek bir puanla iç hastalıklardan ihtLsas yapma hakkını kazanmıştır." Törende konuşan ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Can Ozşahinoğlu ile Vali Naci Parmaksız da yaptıklan konuşmalarda, genç doktorlara başanlardilediler. 234 öğrenci daha sonra Hipokrat yemini ederek doktorluğa ilk adımı attı. İlk üçü Pınar Çelen. Gülnaz Çoban ve Funda Avşaroğulları paylaştı. Öte yandan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi 22. dönem mezunlannı verdi. Dönem birincisi Cihat Şanlı, gerek öğretim elemanı azlığı ve gerekse mevcut hocalann Batı'dan gelen cazip teklifler karşısında okuldan aynlmasının eğitimin kalitesini düşürdüğünü söyledi. Proje RP'tikrin eşleritünşirketine ihaleedihti * **• İ .^ ır A / - / * f ' JT " i *,. / * t J f v «" ^ i f f İDK. r" / -f * İstanbul'da çöp döküm alanlan gelişigüzel seçiliyor ve hiçbir önlem alnımıyor. Böylece Ümraniye'de olduğu gibi facialara davetiye çıkanlıyor. Çöp dökme alanı belirlenirken de çevrenin özellikleri göz önüne alınmıyor. Bu kez de kirlilik artıyor. OrmanalanıçöplükolduİBRAHtM GÜNEL İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardıması Adem Baştürk ile İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nun eşlerinin ortak olduğu Vadi İnşaat'ın danışmanhğını yaptığı ve projesini çiz- diği, îstanbul'un "mega çöp projesi''nin ihale aşamasında çeşitlı yolsuzluklar yapıldığı saptandı. Vadi İnşaat 1992 yıhnda çöp projesi- nin etüt çahşmalannı ve ihale şartname- sini hazırlamak için açılan ihaleye girdi. Bu çahşmayı Yıldız Teknik Ünivenitesi Çevre Mühendisliği Bölümü hazırladı. Dönemin belediye başkanı Nurettin Sö- zen bilimsel bir çahşma obnası nedeniy- le projeyi özelhkle üniversite hocalanna emanet etmişti. İhale şartnamesini Adem Baştürk'ün başında olduğu bir grup öğretim üyesi hazırladı. İhale şart- namesine göre projelendirme, zaman azhğından "Kaö Atık Projesi" ihalesini kazanan Nurol-Danweste konsorsiyu- muna bırakıldı. Şartnamede ise sadece ne tür tesis ve depolama alanlan yapıla- cağı belirtildi. İhaleyi alan Nurol-Dan- weste ortakhğı, proje uygulamasım ise Vadi İnşaat-Tabasaran ortakhğına ver- di. RP'nin 27 Mart yerel secimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni ka- zanmasının ardından Vadi İnşaat'ın or- taklan olan iki kadmın eşleri de beledi- ilirkişi, îstanbul'un çöp döküm alanı olarak seçilen Karakiraz Köyü yakınlanndaki ormanlık arazi için olumsuz rapor verdi. Mahkeme projenin durması yönünde karar aldı. yede üst düzey yöneticih'ğe getirildiler. "Katı Atık Projesi"nin ihale aşaması- nda çelişkiler olduğu öne sürülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İhale Komisyonu, ilk önce 20 fırmaya yeterli- hk için çağnda bulundu. 12 fırma ko- misyondan yeterlilik aldı, ancak komis- yonda bulunan bir üyenin iddiasına göre Nurol, yeteriilik için başvuruda bu- lunmadı. 1992 yıh haziran ayında "Kaü Atık Uygulama Projesi ve Yapım İşi" be- lediye tarafından ihaleye çıkanldı. Genel uygulamaya göre, üç fırmanın ihaleye katılması gerekirken iki fırma katıldı ve ihaleyi Nurol-Danvveste konsorsiyumu kazandı. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Nu- rol'un yeterhhk için başvuruda bulun- duğunu ve yasal açıdan iki fırmanın iha- leye kaülabileceğini söylediler. İhalede en çok dikkat çeken bir konu ise Nurol- Danvveste tarafından Ingeniurgesellsc- haft AbfaU Prof. O. Tabasaran und Partner gmbH ile Vadi İnşaat ortakhğı- na verilen ve genel proje dosyasında yer alan projede onay ve onay tarihinin bu- lunmaması. "Katı Aök Projesi"nin içinde yer alan Anadolu yakasındaki Karakiraz Köyü yakınlanndaki ormanhk alan içinde yer alan çöp depolama alanının inşaatına. Şile Karakiraz Köyü Muhtarlığı'nın istanbul 2 No'lu İdare Mahkemesi"nde açtığı davada 10 Şubat 1994 tarihinde mahkemenin, 90 gün süreyle >r ürütmeyi durdurma karan vermesiyle ara verildi. Geçen mayıs ayında ise inşaat durdu- ruldu. Mahkemenin durdurma karan- nda "Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı ile Çevre Bakanlığı'ndan konu ile ilgili mevzuata göre bir Lrin alındığına dair dosyada belge olmadığı, bakanlık ile yapılan yazışmalann da bunu doğru- ladığı" ifadesi yer ahyor. Bu çöp döküm alanı için İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nin "Çevre Etki Değerlendirme" (ÇED) raporu yapürmadığı, ancak dava açıldıktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü'ne ÇED raporu hazırlaüığı öğrenildi. Bilirkişi raporuna göre. çöp depola- mak amaayla Orman Bakanlığı'ndan kiralanan alanda seramik ve düşük sıcaklı refıakter hammaddesi olarak kullanılabilecek 6.5 metre kalınlıgında kil rezervi olduğu saptandı. Mahkeme- nin belirlediği Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bihmleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kriton Curi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı ve Boğaziçi Üni- versitesi Zemin Mekaniği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Durgu- noğlu'ndan oluşan bilirkişi heyetinin, 24 Şubat tarihinde hazırladığı raporda şu ifadeler yer aldı: "Dava konusu alanın içerisinden geçen Atizleri Deresi ile Ço- lakyatağı Deresi'nin daha sonra Çakıllı Dere'ye ulaştığı ve bu derelerin Karaki- raz, Sarıpınar. Kılıçlı, İshaklı ve Kurma köylerinin içme suyu kaynaklarını besle- diği, orman alanının meşe baltalık oldu- ğu, görevi odun hammaddesi ve su üret- mek olan orman alanının, çöp döküm alanı olarak kullanılmasının ana görev ve maksadı ile çeliştiği, kaynak sularının kirlenmesinin. ancak sızdırmazlık krite- rinin sağlanması halinde önleneteği, ama mahkemeye sunulan proje dosyasında yeterli done olmadığı göriilmüştür." Imanun dectiğiniyap,yaptığtnıyapma' Kayseri'de son iki ay içinde dört imamın adı, tecavüz, hırsızlık gibi olaylara kanştı RECEPBULLT KAYSERİ - Kayseri'de son günlerde suç işleyen imam sayı- sında artış oldu. İki ayda dört imamın adının çeşith olaylara kanşması halk arasında, "Imamlar da suç iş- ler" görüşünün yaygınhk ka- zanmasına yol açtı. Son olarak Bünyan ilçesi Sa- magır Köyü İmamı Ali Erdo- ğan (22), bir süre önce bir köylü vatandaş tarafından camiye ba- ğışlanan 25 çuval odunu bir mi- nibüse yükleyerek evine götür- mek isterken köylüler tara- fından suçüstü yakalandı. İmamlann kanştığı olaylar içinde en dikkat çekeni Kay- seri'nin Sanoğlan ilçesi, Çifth'k kasabasına bağh Yıldınm Kö- yü'nde 20 yaşındaki sağır ve dil- siz E.B. adındaki genç kızın başına geldiği iddia edilen olay. 20 yaşındaki sağır ve dilsiz E. B'ye evinde kimsenin bulunma- dığı bir sırada tecavüze kalkıştı- ğı iddia edilen 22 yaşındaki genç imam Nafiz Gelgeç, olay- dan hemen sonra çıkanldığı mahkemece tutuklanmıştı. Olayın duyulması sadece Yıldı- nm Köyü'nde değil çevre köy- lerde de büyük tepkiler yarat- mıştı. İmam adının kanştığı diğer bir namus cinayeti ise Pınarbaşı ilçesi Büyükkaramanh Köyü'- nde işlendi. 56 yaşındaki Duran Kılıç'ın 28 yaşındaki genç imam Kadir Özdemir'i "namus dava- sı" yüzünden öldürdüğü öne sürülüyor. İmamlara yönelik son namus davası ise Tomarza ilçesi Bü- yükcanlı Köyü'nde yaşanmış. 23 yaşındaki köy imamı Zûlfı- kar Kılıf ın kendisine sarkıntıhk yaptığı iddiasıyla 17 yaşındaki P.G. adındaki genç bir kız tara- fından bıçaklandığı iddia edili- yor. Konuyla ilgili olarak gö- rüşlerini almak üzere aradığımız Kayseri Müftüsü Necmettin Nursaçan, son gün- lerde imamlar arasında meyda- na gelen bu tür tatsız durumlar nedeniyle özellikle kendilerinin Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan müfettiş isteminde bulunduk- lannı belirtti. Necmettin Nursaçan şunlan söyledi: "Yaptığımız tefüş neticesinde hnamunızui sucsuz olduğunu tespit ettik. Camiye bağışlandıği iddia edilen 25 çuval odun köy imamına bağışlanmış. Ama ma- alesef bazı köylülerimiz bunu saptırarak jandarmayı harekete geçirdiler. Oysa çalındığı iddia edilen odunlar gerçekte imamn mıza verUmiş. O da zaten geçici imam oldu- ğu ve süresi bir-iki gün içinde bi- tcceği için kendisine verilen odu- nu Kayseri'ye getirmek isterken bu dunım ortaya çıkmtş. Ama diğer Tomarza, Pınar- başı ve Sanoğlan üçelerinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak şu an için bir şey söyleye- meyeceğim. Maalesef hoş olma- yan durumlar." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Arada Kalmak... Çevreden sürekli olarak sıkıştırıyorlar. "Son hükümet değişimindeki olaylarla ilgili görüşlerini yazmayacak mısın?" diye soruyorlar. Nesinı yazayım, neresini eleşti- reyim... Mesele ilk bakışta bir "üslup" ve "nezaket" meselesi olarak görülüyor. Sonrasında da, biraz "inatlaşma", "duygusallık" ve "cezalandırma" motifleri var. Ama bu noktaların nesini, nasıl ele alabiliriz, nasıl eleştirebili- riz? Konuya taraf olan isimleri tek tek düşündüğümüz za- man ve kendi söyledikleri çerçevesinde, hepsi haklı. Bi- raz Nasreddin Hoca'nın öyküsüne benziyecek ama, işin aslı bu. Ama hepsinin tek tek haklı olmaları; ortaya çıkan fotoğrafı haklı kılıyor mu? Hayır. Bu sorunda Mümtaz Soysal Hocamız "taraf" değil. Kendisine Dışişleri Bakanlığı teklif edildiği zaman, eski bakanın istifasının alınıp alınmadığını soramazdı elbet- te. Bakanlığı kabul etme nedenleri konusundaki düşün- celerimi de şimdilik dile getirmek istemiyorum. Hem çok sevgi ve saygı duyduğum Hocam'a ve hem de kendime, biraz zaman tanımak istiyorum. Seyfi Oktay, son yıllarda gördüğümüz en iyi Adalet Bakanı'ydı. Her ne kadar (bence) çok "haksız" bir tayini bile durduramayacak kadar inisiyatifsiz idiyse de, bu zaafı, yasalara ve geleneklere olan saygısından kay- naklanıyordu. Ama bakanlık bürokrasisini "kırmamak için, bazı başka şeyleri ve kimseleri çok fena "kırıyor- du", o başka... Umarım Sayın Moğultay, bu konuda bi- raz daha yapıcı ve becerikli olur. Hlkmet Çetin de, son yılların en iyi ve başarılı dışişleri bakanıydı. Hikmet Çetin'den hoşlanmayan kimi dostla- rım, "Başarılı oldu da ne yaptı?" diye soruyorlar. "Avru- pa Konseyi'nde mikurtardı bizi, Avrupa Birliği içinde mi iyi bir yere getirdi?" Doğrudur, ama bunlar Dışişleri Ba- kanı'nı ve Dışişleri Bakanlığı'nı çok aşan işler. "PKK'nin Avrupa'dakipropagandasmı mı engelleye- bildi?" diye soranlar da var. Eğer sizin parlamentonuz, pek de doyurucu olmayan kimi gerekçelerle halkın seç- tiği insanların milletvekilliğini düşürür ve o milletvekille- rinden birini, kendini bilmez bir sivil görevli ensesinden tutarak bir arabaya sokar ve bütün dünya televizyonları bu manzaranın filmini ve fotoğrafını çekerse; Dışişleri Bakanı ağzıyla kuş tutsa, boşuna çabalamış olur. Ve bu arada gerçekten yargılanması gereken kimileri de "su- ret-i haktan görünenler" arasında yer alır. Hikmet Çetin'in başarısı, Dışişleri Bakanlığı'nın bü- rokrasisinin, gerçekten çok emek ve çalışmayla ortaya koyduğu bilgiler çerçevesindeki alternatiflerin dışına çı- kmama konusundaki özeni olmuştur. Kimileri "züppe- müppe" diye dışişleri bürokrasisini horlasa bile, dışişle- ri bürokrasisi, Türkiye'nin bu alandaki en seçkin kadro- sudurve (bence) övgüyedeğerçalışmalaryapmaktadır. 1980sonrasının alışkanlıkları içinde "bakkal diplomasi- si" ile yaşamını sürdürmeye alışan kimi ekonomik güç odaklarının hoşuna gitmese bile. "devlet diplomasisi" Türkiye'ye son yıllarda gerçekten puan kazandırmıştır. Mümtaz Hocanın bu konuda aynı bzeni göstereceğine eminim. Eğer Çetin'in yerine, 1991 öncesi alışkanlıkları- nı atamayan bir bakan gelseydi, o zaman "başarının" ne olduğu çok daha iyi anlaşılırdı. Sayın Karayalçın'ın konumuna gelince. Sanıyorum bu olaylarda en çok "yaralanan"\ıe "şaşıran "Sayın Ka- rayalçın oldu. Yaralandı, çünkü hiç istemediğı bir konu- ma düştü ve hem kendisini hem de partisini yıprattı. Hı- rpalamak isteyenlere fırsat vermiş oldu. Şaşırdı, çünkü böyle bir gelişmeyi beklemiyordu. Beklemek bir yana, aklının ucundan bile geçirmiyordu. Sayın Karayalçın'ın; ne Kumbaracıbaşı'na ne Ok- tay'a ve ne de Çetin'e bir "saygısızlık"etmek istemediği konusunda en ufak bir kuşku duymuyorum. Devlet bü- rokrasisi deneyimi olmadığı için, "Nasıl olsa kendilikle- rinden ayrılırlar" diye düşünmüş olmalıdır. Ancak atv- deki canlı yayında kendisinin de dile getirdiği gibi, eğer bakanlık "düzeyindeki" kimi insanlardan, tarihsiz istifa mektupları istemek "beceriklilik" olarak değerlendirili- yorsa, Sayın Karayalçın'ın "beceriksiz" olması hem kendisine ve hem de (her ne olursa olsun) sosyal de- mokrat bir partiye çok daha fazla yakışıyor. Boş kağıtlara imza atmak, tarihsiz istifa mektupları hazırlamak vb. gibi ucuzluklar. özal iktidarının Türkiye'- ye bıraktığı utandırıcı bir mirastır. O düzeydeki insanla- rın, bir koltuk uğruna buna razı olmalarını. hep çok ayıp- lamıştım ve hâlâ ayıplarım. Böyle bir "talebin" utancını yaşamaktansa, geçen günlerdekine benzer bir "sıkıntı- y/"yaşamak, galibadahaonurverici bir şey. Ama bizim gibi yazar ve siyaset bilimciler biraz "ara- da kalırmış"... Olacak artık o kadar. AYJM SAÜ, v\,V ..? c, Î \ Yaysat, bayilerîne koktey1verdi İstanbul Haber Servisi- Yaysat AŞ Genel Müdürlüğü'nce yazılı basın sektöründe baskı-dağıtım alanında yapılan yeni işbirliği nedeniyle, istanbul şehiriçi ve çevre bayilerine bir kokteyl verildi. Yeşilköy Polat Renaissance Otel'de önceki gece düzenlenen kokteylde söz alan Genel Müdür Arsal Tüzüner. amaçlannı şöyle açıkladı: "Yaymevi-Başbaji-Tali bayi işbirliği ve dayantşması içinde; y ay ın hizmetlerini okuyucunun ayağına zamanında götürmek ve onlarla bütünleşerek satışlarımızı arttırmak. Ktsa zamanda yeni baskı merkezleri kurarak, ulaşımda okura yakın olabilmek, yayınların diğer bölgelerdeki gibi en son haberleri içermesini sağlamak." Tüzüner aynca "Bu hızlı de- ğişim ve yenileşmeye bayi teşki- latının ayak uydurabilmesi için, en son teknoloji ile yeni pazarla- ma yöntemlerine göre alty apılannı kısa sürede gözden geçirmeli ve önlemlerini almalıdırlar" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle