Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3O TEMMUZ1994 CUMARTESf CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Nesin'e ppostat
ameliyatı
• İstanbul Haber Servisi-
Yazar Aziz Nesin'in, geçen
şaL günü İstanbul
Üniversitesi Çapa Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde
prostat ameliyatı geçirdiği
öğrenildi. Nesin'in sağlık
durumunun iyi olduğu
bildirildi. Aziz Nesin'in,
Çapa Tıp Fakültesi Üroloji
Servisi doktorlan tarafından
başanyla gerçekleştirilen
prostat ameliyatının
ardından. önümüzde hafta
taburcu edileceği belirtildi.
Velidedeoğlu
Bulvam'na destek
• İstanbul Haber Servisi
-Atatürkçü Düşünce
Derneği Genel Başkan
Yardıması Tevfık Kızılkaya,
Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet
Velidedeoğlu'nun
Kadıköy'de uzun yıllar
oturduğu bulvara verilen
adının, istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nce kaldınlmasına
tepki gösterdi. Kızılkaya dün
yaptığı açıklamada, "Laik
cumhuriyetimizi yıkmaya
yönelik gerici düşüncenin bir
saldınsı olarak
nitelendirdiğimiz bu ve
benzeri aymazlıklan şiddet
ve nefretle kınıyor. Atatürk
ödülü sahibi ve derneğimiz
Onursal Başkanı Ord. Prof.
Dr. Velidedeoğlu'nun yüce
anısı önünde saygıyla
eğiliyoruz. Kamuoyunu,
aydınlık düşünceyi
karartmaya çahşan tüm
gerici güçlere karşı duyarh
olmaya ve bulvara
Velidedeoğlu adının tekrar
verilmesi konusunda destek
vermeye çağınyoruz" dedi.
Halk Ekmek'te
maaş 17 milyon
• İstanbul Haber Servisi
-Hak-İş'e bağlı Özgıda-İş
Sendikası ile İstanbul
Büyükşehir Belediyesi
arasında 600 işçiyi kapsayan
toplu iş sözleşmesi dün
imzalandı. Hak-İş Genel
Başkanı Necati Çelik ile
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Tayyip
Erdoğan"ın imzaladığı ve 1
Mart 1995'teyürürlüğe
girecek iki yıl süreli
sözleşmeyle ücretlere birinci
yıl yüzde 65, ikinci yıl ise
yüzde 50 oranında zam
yapıldj. Buna göre, yeni
sözleşmeyle bir işçinin eline
yaklaşık 17milyonlira
geçecek.
Gençkızın
intiharı
• İSTANBUL (AA)
-Bayrampaşa, Kocatepe
Mahallesi 5. Sokak 1
numarada oturan Melek
Kurt (21) adlı bir genç kız
girdiğı bunalım sonucu
intiharetti. Evdeyalnızken,
bol miktarda ilaç aldıktan
sonra fenalaşması üzerine,
ailesi tarafından Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi'ne kaldınlmak
istenen Melek Kurt, yolda
yaşamını yitirdi.
Sandal alabora
oldu
• İSTANBUL (AA)
-"Osman Ekşioğlu" adlı bir
kum kosteri dün,
Kandilli'de, Halil Yılmaz ile
Aygün Hastürk'ün bahk
tutmak için bindikleri
sandalaçarptı. Sandalın
alabora olması yüzünden
denize düşen Halil Yılmaz
kayboldu. Aygün ise yüzerek
kıyıyı çıkmayı başardı. Halil
Yılmaz'ın cesedinin
bulunması için dalgıçlann
yaptığı çabşmalar sonuçsuz
kaldı. Yetkililer,
çarpışmadan sonra yoluna
devam eden koster
kaptanının yakalandığını
açücladılar. Öte yandan,
Kumburgaz'dan 2 gün önce
teknekle bahk tutmaya çıkan
ve kendilerinden haber
ahnamayan deri fabrikatörü
Güngör Özalp, oğlu Erman
Özalp ve damadı Doğan
Gülerkurtanldı.
Erdemir işçtsi
kararsız
• ZONGULDAK (AA) -
Erdemir'de çahşan yaklaşık 5
bin işçiyi kapsayacak toplu iş
sözleşmesi öncesinde,
sendikalar arasındaki yetki
mücadelesi sürüyor. Türk
Metal Sendikası Ereğb' Şube
Başkanı Süleyman Kaymış
yaptığı açıklamada, Erdemir
işyerlerinde, ne kendilerinin
ne de Birleşik Metal-İş
Sendikası'nın çoğunluğu
sağlayacak üye sayısına
sahip ohnadıklannı söyledi.
Erdemir'de sözleşme
yetkisini alabihnek için 3 bin
600 üyeye sahip olmak
gerektiğini anlatan Kaymış,
"İşçilere çağn yapıyoruz.
Zaman kaybetmeden bize
üye olmalan gerekir " dedi.
Mezuniyet törenlerinde eğitim sistemi eleştirildi:
Doktorlıık can çekişiyorADANA/DİYARBAKIR-
(Cumhuriyet) - Çukurova ve
Dicle Üniversitesi üp
fakültelerini bitiren genç
doktorlann mezuniyet
törenleri, eğitim sistemini
eleştiriyedönüştü. Hocalannı
daeleştiren
öğrenciler."Dışanda
muayenehane açarak ya da
fakültede hasta muayene ederek
kendinizi ekonomik yönden
tatmin edebiliyorsunuz. Bizlere
\e bilimsel çalışmalara zaman
ayırın. Mesleğimiz can
çekişiyor" dedi.
ÇÜ Tıp Fakültesi'nden mezun
olan 234 öğrencinin Hipokrat
yemini dolayısıyla Mithat
Özsan Amfisi'nde dün bir tören
düzenlendi. Gençdoktor
ailelerinin de katıldığı törende
konuşan okul birincisi Dr.
Pınar Çelen, şunlan söyledi:
"Hepimizin bildiği gibi
nekimler, toplumun çektiği
sıkıntıların en fazlasını çeken bir
grup olmuştur. Bir yandan
gittikçe artan sayunız ve
kapanızı çalan işsizlik, bir yanda
geçim derdi. Ne yazık ki daha
birkac yıl öncesine kadar anne
ve babâlaruı çocuklanna
öğütlediği, üniversite öncesi
birçok gencin ideali olan bu yüce
ve kutsal meslek, bugün can
Bütünleme sınavına girebilecekler
Açıköğretimliler kasımda asker
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ağustos-
ta silah altına abnmalan gereken, ancak yeni
bir üniversiteyi kazanan veya eylülde bütünle-
me sınavlan bulunan öğrencilerin askere ahn-
malan. kasım celbine ertelendi.
Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri
Kurmay Albay Nedim Tetik tarafından yapı-
lan açıklamada, öğrenim süresi içinde oİculu-
nu bitiremeyen ve iki yıl üst üste sınıfta kalan
Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinin ağustos
ve kasım celbinde askere ahnacağı bildirildi.
Tetik. yalnızca bu yıla özgü olmak üzere, yeni
bir üniversiteyi kazanan ya da eylülde bütün-
leme sınavlanna girecek olan öğrencilerin as-
kere alınmalannın kasım celbine ertelendiğini
belirtti. Açıklamada, yeni bir yükseköğretim
kurumuna veya bütünlemeye girecek öğrenci-
lerin durumlannı belgelendirmeleri gerektiği
kaydedilerek, bunun, "Açıköğretim'de oku-
yan yükümlülerce askeriik hizmetini geciktir-
meye yarayan bir husus olarak değeıiendiril-
memesj gerektiği'' belirtildi.
çekişiyor. Bizlere her şeyin en
iyisini, en yenisini vermeye
çalıştıklarına inandığunız
değeıii hocalanmız;
üniversiteleri, fakültede ücretli
hasta muayene ederek
doldurmaktadır ve kendilerim
ekonomik yönden tatmin
edebilmektedirler. Oysa ki
üniversitemizde bocalanmız,
zamanlannın çoğunluğunu
bilimsel araştırmaya ve bizlere
ay ırmalıdır. Ülkemizin koşulları
öyle zorlamaktadır ki, bilim
adamı olmak için özveri
gerekmekte, hatta
yetmemektedir ve bilim
adamlarının, bilim adamı
hocaların az olduğu bir
üniversiteden neler yetişeceği
gün gibi ortadadır."
ÇÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Işık Olcay ise yaptığı
konuşmada, tıp fakültelerinin
mezuniyet veyemin
törenlerinde, yeni mezunlar
adına yapılan tüm
konuşmalarda yetersiz
eğitimden, iyi
yetiştirilmemekten söz
edildiğini belirterek, öğrencisini
şöyle yanıtladı:
u
Bu konuşmalar y alnızca alt
yapısı tamamlanmamış, öğretim
üyesi açığı olan kunımlarda
değil; fakültemiz dahil,
ülkemizin tüm önde gelen tıp
fakültelerinde y apılmtş ve
yapılmaktadır. Bu fakültelerden
bir kısmının TUS'ta başarı
oranlarını kücümsemek
olanaksızdır. Örneğin nisan
dönenü TL'S sıralaması birinci
ve ikincisi oian fakültelerde bu
yıl yapılan konuşmalar, yine
aynı boy utlar içinde
gerçekleştirilmiştir. Nisan
dönemi TL S sıralamasında
altıncı olan fakültemiz
öğrencilerinin, üniversite
girişinde bi/i on birinci sırada
seçtiklerini göriiyoruz. Bir
başka dey işle, y etersiz eğitim on
birinci sıradaki öğrenciyi altıncı
sıray a çıkarmıştır. Olay ın
gözlerden kaçan en ilginç yanı
ise bu konuşmaların her
fakültenin birincisi tarafından
yapılmış ve yapılmakta
olduğudur. Orneğin geçen yıl
yaptığı konuşmada iyi
yetişemediğinden yakınan
fakülte birincimiz,
küçümsenmeyecek bir puanla iç
hastalıklardan ihtLsas yapma
hakkını kazanmıştır."
Törende konuşan ÇÜ Rektörü
Prof. Dr. Can Ozşahinoğlu ile
Vali Naci Parmaksız da
yaptıklan konuşmalarda, genç
doktorlara başanlardilediler.
234 öğrenci daha sonra
Hipokrat yemini ederek
doktorluğa ilk adımı attı. İlk
üçü Pınar Çelen. Gülnaz Çoban
ve Funda Avşaroğulları
paylaştı.
Öte yandan Dicle Üniversitesi
Tıp Fakültesi 22. dönem
mezunlannı verdi. Dönem
birincisi Cihat Şanlı, gerek
öğretim elemanı azlığı ve
gerekse mevcut hocalann
Batı'dan gelen cazip teklifler
karşısında okuldan
aynlmasının eğitimin kalitesini
düşürdüğünü söyledi.
Proje RP'tikrin eşleritünşirketine ihaleedihti
*
**•
İ
.^
ır
A
/ -
/
* f '
JT " i *,.
/
*
t J
f
v
«" ^
i
f f
İDK.
r"
/
-f
*
İstanbul'da çöp döküm alanlan gelişigüzel seçiliyor ve hiçbir önlem alnımıyor. Böylece Ümraniye'de olduğu gibi facialara davetiye çıkanlıyor. Çöp dökme alanı
belirlenirken de çevrenin özellikleri göz önüne alınmıyor. Bu kez de kirlilik artıyor.
OrmanalanıçöplükolduİBRAHtM GÜNEL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel
Sekreter Yardıması Adem Baştürk ile
İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nun
eşlerinin ortak olduğu Vadi İnşaat'ın
danışmanhğını yaptığı ve projesini çiz-
diği, îstanbul'un "mega çöp projesi''nin
ihale aşamasında çeşitlı yolsuzluklar
yapıldığı saptandı.
Vadi İnşaat 1992 yıhnda çöp projesi-
nin etüt çahşmalannı ve ihale şartname-
sini hazırlamak için açılan ihaleye girdi.
Bu çahşmayı Yıldız Teknik Ünivenitesi
Çevre Mühendisliği Bölümü hazırladı.
Dönemin belediye başkanı Nurettin Sö-
zen bilimsel bir çahşma obnası nedeniy-
le projeyi özelhkle üniversite hocalanna
emanet etmişti. İhale şartnamesini
Adem Baştürk'ün başında olduğu bir
grup öğretim üyesi hazırladı. İhale şart-
namesine göre projelendirme, zaman
azhğından "Kaö Atık Projesi" ihalesini
kazanan Nurol-Danweste konsorsiyu-
muna bırakıldı. Şartnamede ise sadece
ne tür tesis ve depolama alanlan yapıla-
cağı belirtildi. İhaleyi alan Nurol-Dan-
weste ortakhğı, proje uygulamasım ise
Vadi İnşaat-Tabasaran ortakhğına ver-
di. RP'nin 27 Mart yerel secimlerinde
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni ka-
zanmasının ardından Vadi İnşaat'ın or-
taklan olan iki kadmın eşleri de beledi-
ilirkişi, îstanbul'un çöp döküm alanı olarak
seçilen Karakiraz Köyü yakınlanndaki
ormanlık arazi için olumsuz rapor verdi.
Mahkeme projenin durması yönünde
karar aldı.
yede üst düzey yöneticih'ğe getirildiler.
"Katı Atık Projesi"nin ihale aşaması-
nda çelişkiler olduğu öne sürülüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İhale
Komisyonu, ilk önce 20 fırmaya yeterli-
hk için çağnda bulundu. 12 fırma ko-
misyondan yeterlilik aldı, ancak komis-
yonda bulunan bir üyenin iddiasına
göre Nurol, yeteriilik için başvuruda bu-
lunmadı. 1992 yıh haziran ayında "Kaü
Atık Uygulama Projesi ve Yapım İşi" be-
lediye tarafından ihaleye çıkanldı. Genel
uygulamaya göre, üç fırmanın ihaleye
katılması gerekirken iki fırma katıldı ve
ihaleyi Nurol-Danvveste konsorsiyumu
kazandı.
Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Nu-
rol'un yeterhhk için başvuruda bulun-
duğunu ve yasal açıdan iki fırmanın iha-
leye kaülabileceğini söylediler. İhalede
en çok dikkat çeken bir konu ise Nurol-
Danvveste tarafından Ingeniurgesellsc-
haft AbfaU Prof. O. Tabasaran und
Partner gmbH ile Vadi İnşaat ortakhğı-
na verilen ve genel proje dosyasında yer
alan projede onay ve onay tarihinin bu-
lunmaması.
"Katı Aök Projesi"nin içinde yer alan
Anadolu yakasındaki Karakiraz Köyü
yakınlanndaki ormanhk alan içinde yer
alan çöp depolama alanının inşaatına.
Şile Karakiraz Köyü Muhtarlığı'nın
istanbul 2 No'lu İdare Mahkemesi"nde
açtığı davada 10 Şubat 1994 tarihinde
mahkemenin, 90 gün süreyle >r
ürütmeyi
durdurma karan vermesiyle ara verildi.
Geçen mayıs ayında ise inşaat durdu-
ruldu. Mahkemenin durdurma karan-
nda "Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı ile Çevre Bakanlığı'ndan konu ile
ilgili mevzuata göre bir Lrin alındığına
dair dosyada belge olmadığı, bakanlık ile
yapılan yazışmalann da bunu doğru-
ladığı" ifadesi yer ahyor. Bu çöp döküm
alanı için İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'nin "Çevre Etki Değerlendirme"
(ÇED) raporu yapürmadığı, ancak
dava açıldıktan sonra Yıldız Teknik
Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çevre
Mühendisliği Bölümü'ne ÇED raporu
hazırlaüığı öğrenildi.
Bilirkişi raporuna göre. çöp depola-
mak amaayla Orman Bakanlığı'ndan
kiralanan alanda seramik ve düşük
sıcaklı refıakter hammaddesi olarak
kullanılabilecek 6.5 metre kalınlıgında
kil rezervi olduğu saptandı. Mahkeme-
nin belirlediği Boğaziçi Üniversitesi
Çevre Bihmleri Enstitüsü Müdürü Prof.
Dr. Kriton Curi. İstanbul Üniversitesi
Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Doğan Kantarcı ve Boğaziçi Üni-
versitesi Zemin Mekaniği Ana Bilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Durgu-
noğlu'ndan oluşan bilirkişi heyetinin, 24
Şubat tarihinde hazırladığı raporda şu
ifadeler yer aldı: "Dava konusu alanın
içerisinden geçen Atizleri Deresi ile Ço-
lakyatağı Deresi'nin daha sonra Çakıllı
Dere'ye ulaştığı ve bu derelerin Karaki-
raz, Sarıpınar. Kılıçlı, İshaklı ve Kurma
köylerinin içme suyu kaynaklarını besle-
diği, orman alanının meşe baltalık oldu-
ğu, görevi odun hammaddesi ve su üret-
mek olan orman alanının, çöp döküm
alanı olarak kullanılmasının ana görev ve
maksadı ile çeliştiği, kaynak sularının
kirlenmesinin. ancak sızdırmazlık krite-
rinin sağlanması halinde önleneteği, ama
mahkemeye sunulan proje dosyasında
yeterli done olmadığı göriilmüştür."
Imanun dectiğiniyap,yaptığtnıyapma'
Kayseri'de son iki ay içinde dört imamın adı, tecavüz, hırsızlık gibi olaylara kanştı
RECEPBULLT
KAYSERİ - Kayseri'de son
günlerde suç işleyen imam sayı-
sında artış oldu.
İki ayda dört imamın adının
çeşith olaylara kanşması halk
arasında, "Imamlar da suç iş-
ler" görüşünün yaygınhk ka-
zanmasına yol açtı.
Son olarak Bünyan ilçesi Sa-
magır Köyü İmamı Ali Erdo-
ğan (22), bir süre önce bir köylü
vatandaş tarafından camiye ba-
ğışlanan 25 çuval odunu bir mi-
nibüse yükleyerek evine götür-
mek isterken köylüler tara-
fından suçüstü yakalandı.
İmamlann kanştığı olaylar
içinde en dikkat çekeni Kay-
seri'nin Sanoğlan ilçesi, Çifth'k
kasabasına bağh Yıldınm Kö-
yü'nde 20 yaşındaki sağır ve dil-
siz E.B. adındaki genç kızın
başına geldiği iddia edilen olay.
20 yaşındaki sağır ve dilsiz E.
B'ye evinde kimsenin bulunma-
dığı bir sırada tecavüze kalkıştı-
ğı iddia edilen 22 yaşındaki
genç imam Nafiz Gelgeç, olay-
dan hemen sonra çıkanldığı
mahkemece tutuklanmıştı.
Olayın duyulması sadece Yıldı-
nm Köyü'nde değil çevre köy-
lerde de büyük tepkiler yarat-
mıştı.
İmam adının kanştığı diğer
bir namus cinayeti ise Pınarbaşı
ilçesi Büyükkaramanh Köyü'-
nde işlendi. 56 yaşındaki Duran
Kılıç'ın 28 yaşındaki genç imam
Kadir Özdemir'i "namus dava-
sı" yüzünden öldürdüğü öne
sürülüyor.
İmamlara yönelik son namus
davası ise Tomarza ilçesi Bü-
yükcanlı Köyü'nde yaşanmış.
23 yaşındaki köy imamı Zûlfı-
kar Kılıf ın kendisine sarkıntıhk
yaptığı iddiasıyla 17 yaşındaki
P.G. adındaki genç bir kız tara-
fından bıçaklandığı iddia edili-
yor. Konuyla ilgili olarak gö-
rüşlerini almak üzere
aradığımız Kayseri Müftüsü
Necmettin Nursaçan, son gün-
lerde imamlar arasında meyda-
na gelen bu tür tatsız durumlar
nedeniyle özellikle kendilerinin
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan
müfettiş isteminde bulunduk-
lannı belirtti.
Necmettin Nursaçan şunlan
söyledi:
"Yaptığımız tefüş neticesinde
hnamunızui sucsuz olduğunu
tespit ettik. Camiye bağışlandıği
iddia edilen 25 çuval odun köy
imamına bağışlanmış. Ama ma-
alesef bazı köylülerimiz bunu
saptırarak jandarmayı harekete
geçirdiler. Oysa çalındığı iddia
edilen odunlar gerçekte imamn
mıza verUmiş.
O da zaten geçici imam oldu-
ğu ve süresi bir-iki gün içinde bi-
tcceği için kendisine verilen odu-
nu Kayseri'ye getirmek isterken
bu dunım ortaya çıkmtş.
Ama diğer Tomarza, Pınar-
başı ve Sanoğlan üçelerinde
meydana gelen olaylarla ilgili
olarak şu an için bir şey söyleye-
meyeceğim. Maalesef hoş olma-
yan durumlar."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Arada Kalmak...
Çevreden sürekli olarak sıkıştırıyorlar. "Son hükümet
değişimindeki olaylarla ilgili görüşlerini yazmayacak
mısın?" diye soruyorlar. Nesinı yazayım, neresini eleşti-
reyim...
Mesele ilk bakışta bir "üslup" ve "nezaket" meselesi
olarak görülüyor. Sonrasında da, biraz "inatlaşma",
"duygusallık" ve "cezalandırma" motifleri var. Ama bu
noktaların nesini, nasıl ele alabiliriz, nasıl eleştirebili-
riz?
Konuya taraf olan isimleri tek tek düşündüğümüz za-
man ve kendi söyledikleri çerçevesinde, hepsi haklı. Bi-
raz Nasreddin Hoca'nın öyküsüne benziyecek ama, işin
aslı bu. Ama hepsinin tek tek haklı olmaları; ortaya çıkan
fotoğrafı haklı kılıyor mu? Hayır.
Bu sorunda Mümtaz Soysal Hocamız "taraf" değil.
Kendisine Dışişleri Bakanlığı teklif edildiği zaman, eski
bakanın istifasının alınıp alınmadığını soramazdı elbet-
te. Bakanlığı kabul etme nedenleri konusundaki düşün-
celerimi de şimdilik dile getirmek istemiyorum. Hem çok
sevgi ve saygı duyduğum Hocam'a ve hem de kendime,
biraz zaman tanımak istiyorum.
Seyfi Oktay, son yıllarda gördüğümüz en iyi Adalet
Bakanı'ydı. Her ne kadar (bence) çok "haksız" bir tayini
bile durduramayacak kadar inisiyatifsiz idiyse de, bu
zaafı, yasalara ve geleneklere olan saygısından kay-
naklanıyordu. Ama bakanlık bürokrasisini "kırmamak
için, bazı başka şeyleri ve kimseleri çok fena "kırıyor-
du", o başka... Umarım Sayın Moğultay, bu konuda bi-
raz daha yapıcı ve becerikli olur.
Hlkmet Çetin de, son yılların en iyi ve başarılı dışişleri
bakanıydı. Hikmet Çetin'den hoşlanmayan kimi dostla-
rım, "Başarılı oldu da ne yaptı?" diye soruyorlar. "Avru-
pa Konseyi'nde mikurtardı bizi, Avrupa Birliği içinde mi
iyi bir yere getirdi?" Doğrudur, ama bunlar Dışişleri Ba-
kanı'nı ve Dışişleri Bakanlığı'nı çok aşan işler.
"PKK'nin Avrupa'dakipropagandasmı mı engelleye-
bildi?" diye soranlar da var. Eğer sizin parlamentonuz,
pek de doyurucu olmayan kimi gerekçelerle halkın seç-
tiği insanların milletvekilliğini düşürür ve o milletvekille-
rinden birini, kendini bilmez bir sivil görevli ensesinden
tutarak bir arabaya sokar ve bütün dünya televizyonları
bu manzaranın filmini ve fotoğrafını çekerse; Dışişleri
Bakanı ağzıyla kuş tutsa, boşuna çabalamış olur. Ve bu
arada gerçekten yargılanması gereken kimileri de "su-
ret-i haktan görünenler" arasında yer alır.
Hikmet Çetin'in başarısı, Dışişleri Bakanlığı'nın bü-
rokrasisinin, gerçekten çok emek ve çalışmayla ortaya
koyduğu bilgiler çerçevesindeki alternatiflerin dışına çı-
kmama konusundaki özeni olmuştur. Kimileri "züppe-
müppe" diye dışişleri bürokrasisini horlasa bile, dışişle-
ri bürokrasisi, Türkiye'nin bu alandaki en seçkin kadro-
sudurve (bence) övgüyedeğerçalışmalaryapmaktadır.
1980sonrasının alışkanlıkları içinde "bakkal diplomasi-
si" ile yaşamını sürdürmeye alışan kimi ekonomik güç
odaklarının hoşuna gitmese bile. "devlet diplomasisi"
Türkiye'ye son yıllarda gerçekten puan kazandırmıştır.
Mümtaz Hocanın bu konuda aynı bzeni göstereceğine
eminim. Eğer Çetin'in yerine, 1991 öncesi alışkanlıkları-
nı atamayan bir bakan gelseydi, o zaman "başarının"
ne olduğu çok daha iyi anlaşılırdı.
Sayın Karayalçın'ın konumuna gelince. Sanıyorum
bu olaylarda en çok "yaralanan"\ıe "şaşıran "Sayın Ka-
rayalçın oldu. Yaralandı, çünkü hiç istemediğı bir konu-
ma düştü ve hem kendisini hem de partisini yıprattı. Hı-
rpalamak isteyenlere fırsat vermiş oldu. Şaşırdı, çünkü
böyle bir gelişmeyi beklemiyordu. Beklemek bir yana,
aklının ucundan bile geçirmiyordu.
Sayın Karayalçın'ın; ne Kumbaracıbaşı'na ne Ok-
tay'a ve ne de Çetin'e bir "saygısızlık"etmek istemediği
konusunda en ufak bir kuşku duymuyorum. Devlet bü-
rokrasisi deneyimi olmadığı için, "Nasıl olsa kendilikle-
rinden ayrılırlar" diye düşünmüş olmalıdır. Ancak atv-
deki canlı yayında kendisinin de dile getirdiği gibi, eğer
bakanlık "düzeyindeki" kimi insanlardan, tarihsiz istifa
mektupları istemek "beceriklilik" olarak değerlendirili-
yorsa, Sayın Karayalçın'ın "beceriksiz" olması hem
kendisine ve hem de (her ne olursa olsun) sosyal de-
mokrat bir partiye çok daha fazla yakışıyor.
Boş kağıtlara imza atmak, tarihsiz istifa mektupları
hazırlamak vb. gibi ucuzluklar. özal iktidarının Türkiye'-
ye bıraktığı utandırıcı bir mirastır. O düzeydeki insanla-
rın, bir koltuk uğruna buna razı olmalarını. hep çok ayıp-
lamıştım ve hâlâ ayıplarım. Böyle bir "talebin" utancını
yaşamaktansa, geçen günlerdekine benzer bir "sıkıntı-
y/"yaşamak, galibadahaonurverici bir şey.
Ama bizim gibi yazar ve siyaset bilimciler biraz "ara-
da kalırmış"...
Olacak artık o kadar.
AYJM SAÜ, v\,V ..? c, Î \
Yaysat, bayilerîne
koktey1verdi
İstanbul Haber Servisi- Yaysat
AŞ Genel Müdürlüğü'nce
yazılı basın sektöründe
baskı-dağıtım alanında
yapılan yeni işbirliği nedeniyle,
istanbul şehiriçi ve çevre
bayilerine bir kokteyl verildi.
Yeşilköy Polat Renaissance
Otel'de önceki gece
düzenlenen kokteylde söz alan
Genel Müdür Arsal Tüzüner.
amaçlannı şöyle açıkladı:
"Yaymevi-Başbaji-Tali bayi
işbirliği ve dayantşması içinde;
y ay ın hizmetlerini okuyucunun
ayağına zamanında götürmek
ve onlarla bütünleşerek
satışlarımızı arttırmak. Ktsa
zamanda yeni baskı merkezleri
kurarak, ulaşımda okura yakın
olabilmek, yayınların diğer
bölgelerdeki gibi en son
haberleri içermesini
sağlamak."
Tüzüner aynca "Bu hızlı de-
ğişim ve yenileşmeye bayi teşki-
latının ayak uydurabilmesi için,
en son teknoloji ile yeni pazarla-
ma yöntemlerine göre
alty apılannı kısa sürede gözden
geçirmeli ve önlemlerini
almalıdırlar" dedi.