Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya 9 Genel Ya\ın Danışmanı: Orhan Erinç • Yazıişleri Müdürleri: Ibrahim Yddız (Sorumlu), Diuç Tayanç •Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: FikretEser Dış Haberlcr: Ergun Balcı • Ekonomı: Bülent Kızanlık • İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsilcısı. Mustafa Balbay #Haber Mudüru- Doğan Akın AtatürkBul- \anNo:125, Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 Hat). Telex: 42344. Fax. (4)4195027 •İzmır Temsilcısı: Serdar Kızık, H Zı>a Blv 1352 S 2 3 Tel:4411220 Telex: 52359. Fax. 4419117 «Adana Temsilcısı. Çetin Yiğenoğlu İnönu Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570 Müessese Müdürü Erol Erkut •Koordma- tör- Ahmet Korukan •Muhasebe Bülent Ye- ner •tdare Hüseyin Görer •Işletme: öndef Çelik • Bılgı-lşlem: Naillnal • Bilgısayar Sıs- tem: Mürüvet Çiler •Reklam: Refaa tytman Yayntıyan ve Basoc Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayınalık A.Ş Türkoca&Cad 39 41 Cağaloglu34334lst PK 246IstanbulTel (0 212)512O5O5l2Ohat)Telex 22246.Fax (0 212)5138595 25TEMMUZ1994 İmsak: 3.57 Güneş: 5.45 Öğle: 13.15 İkındi: 17.12 Akşam: 20.35 Yatsı:22.17 Yagmur üansına çıkınca... • RİO(AA)-Büyükbir kuraklığın hükûm sürdüğü Brezüya'nın Sao Paulo eyaletinde '•yağmur dansfna çıkan bir adam. duadan sonra başlayan sağanak yağış ve selden 7 kışinin boğularak ölmesi üzerine yerel makamlarca tutuklandı. Brealya'da yağmur duası yerine "yağmur dansı" yapılıyor ve bu iş için özel güçlere sahip olduğuna inanılan profesyonel dansçılar kullanılıyor. Jorge Ceriuierra adlı yağmur dansçısı tutuklandıktan sonra yaptığı dansla bol miktarda yağmur yağdırdığını kabul etti. Fakat selden ölenlerden sorumlu olmadığını belirtti. Yerel makamlann Cerriuierra hakkında ne gibi bir işlem yapacakJan bilinmiyor. Ruhsalbunalım davası • WASHEVGTON (AA) - Gerry Sellick adındaki yaklaşık 200 kilo ağırlığındaki bir Amerikah, gittiği lokantada çalışanlann kendisini nıhsal bunalıma soktuğu gerekçesiyle 1.3 milyon dolarlık tazminat davası açtı. Selück (36), haaran ayında gittiği Portland'daki Denny's Lokantası'nda cüssesi nedeniyle sandalyeleri sabit olan masaya bir türlü sığamadı. Bunun ûzerine lokantada çalışanlar ve çevredekilerin kendisine bakarak fısıldaşmaya ve gülmeye başladıklannı söyleyen Sellick, "İşitme ya da görme özûrlü ya da tek bacakh biri olsa da gülerler miydi? Sanki ben kilolu olmaktan hoşlaruyorum. Bana bakıp işaret ederek gülüyorlardı. Kendimi bir sirkte palyaço gibi hissettim. Lokanta işletmesi bana bir sandalye bile vermedi. Açıkça küçük düşürüldüm" diye konuştu. Kuşcennetinde avtanmaya önlem • KAYSERİ (AA) - Türkiye'nin önemli sulak alanlanndan biri olan Sultansazlığı Kuş Cenneti'nde kaçak avalığı önlemek amacıyla tedbirler alındığı bildirildi. Kayseri Valisi Saffet Ankan Bedük, yapüğı açıklamada Yeşilhisar, Yahyalı ve Develi ilçeleri arasında yer alan kuş cennetinde kaçak avcılık yapıldığı şeklinde yoğun şikayetler geldiğini belirterek, şunlan söyledi: "Türkiye'nin Ramsar Sözleşmesi ile korumayı taahhüt ettiği 5 sulak alandan biri olan Sultansazlığı Kuş Cenneti, 1. derece doğal StT alanıdır. Çok sayıda kuşun konakladığı, kuluçkaya yatüğı bu bölgede avlanmak yıl boyunca yasakür." Dansçı ayılar kampanyası • LONDRA (AA) - Türkiye ve Yunanistan'da dansçı ayılan kurtarmak için projeler başlatan, ayılara yardım kunıluşu 'Libearty', kendi içinde anlaşmazlığadüştü. Ingiliz Sunday Times gazetesi, Çingenelerin elinden kurtanlan ayılann, Yunanistan ve Türkiye'de yaklaşık bir buçuk yıldır dar kafeslere konulduğunu, Libearty'nin ayılar için vaat ettiği 'yan vahşi doğal bölgelerin' hala kurulmadığını yazdı. Örgütün kendi içinde kavgalı olduğu, Bursada 30 bin sterline yapünlan kafeslerayılarayetmeyince 100 bin sterlinlik ek harcaraa yapılacağı anlaülan haberde, ayılann kafesler içinde bunaüm geçirmeye başladığı, birinin zincirine takılarak boğulduğu, başka bir ayırun da kafesten kaçüğıvurgulandı. Amerikalılarsıtma •BATMAN (Cumhuriyet)- Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı Kaletepe Köyü'nün Hallençemi Höyüğû'nde kazı çalışmalannı sürdüren ABD'li Profesör Dr. Michael Meir Rosenberg başkanlığındaki heyet sıtmaya yakalanınca kaa çalışmalanna üç gün süreyle ara verildi. Dört yıldan bu yana Kozluk'a bağlı Hallençemi Höyüğû'nde kaa çahşmalan yürüten Amerikah Profesör Rosenberg başkanlığındaki kazı ekibinde bulunan arkeologlaraniden fenalaştılar. Geçen cuma günü rahatsızlık geçiren arkeologlardan Amerikalı Tom Strassen, Bran Pesanall ve Iranlı Shoki Goodrazı Devlet Hastanesi'ne kaldınldılar. Milli Eğitim Bakanlığı yaş gruplanna göre ilk kez kreş, anaokulu ve ana sınıfı eğitim programlan hazırladı Okul öncesieğitimdeaülımANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Çalışan anne ve babalar çocuklannı gönül rahatlığıyla kreş, anaokulu ve ana sınıflanna gönderebilecekler. Milli Eğitim Bakanlığı. okul öncesi eğitim kapsamındaki çocuklann yaş gruplannı dikkate alarak ilk kez kreş, anaokulu ve ana sınıfı olmak üzere üç ayn eğitim programı hazır- ladı. Yurt genelinde okul öncesi eğitim hizmetlerinin değişik bakanhk ve kuruluşlarca yürütülmesı nedenıyie program birliğınin sağlanamaması ve halen uygulanan programın sa- dece 4-5 yaş çocuğunun eğitımıne yönelik olmasmı yetersiz bulan ba- kaniık, 0-36, 37-60 ve 61-72 ay yaş grubu çocuklar için ayn ayn prog- ram geliştirme gereksinimi duydu. Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdür- lüğû'nün ilgili kuruluşlar ve üniver- sitelerle işbirliği içinde haarladığı programlarda, çocuklann bilişsel. sosyal, duygusal, fiziksel ve dil gehş- melerine ait özellikler dikkate alını- yor. Rehber programlar Programlann, eğitim kurumla- nnda kullanılmalannın yanında, anne-babaya rehberlik etme özelliği taşıdığı. özel eğitime gereksinim du- yan çocuklann eğitiminde de kulla- nılabileceği belirtiliyor. 0-36 ay ço- cuklannın devam edeceği kreş prog- ramında çocuklann gelişimlerini desteklemek açısından yetişkinlerin bilmesi gereken hususlar, nasıl hare- ket edıleceği konulan işleniyor. Programda; çocukla doğru iletişim kurma, eğitim ortamınm düzenlen- mesi, sağlık, güvenlik ve beslenme, • Programlarda, çocukla doğru iletişim kurma, eğitim ortamının düzenlenmesi, sağlık, güvenlik, beslenme, duyu eğitimi, tuvalet ve temizlik eğitimi, ana-baba eğitimi yer alıyor. duyu eğitimi, tuvalet ve temizlik eği- timi, ana-baba eğitimi yer alıyor. Kreşte öğretmenlerin, evde anne ve babalann el kitabı olarak da kulla- nabileceği program, yıllardır ebe- veynlerin kulaktan dolma yanlış bil- gjlerini de düzelticı bir nıtelik taşı- yor. 37-60 ay çocuklanna yönelik ana- okulu programı ise ana sınıfa temel oluşturma hedefıni taşıyor. Prog- ramda yer alan hedef ve hedef dav- ranışlarda, çocuğun bireysel özellik- leri, ilgi, istek ve gereksinimleri ile çevre özellikleri dikkate alını\or. Programda çocuklara şu davranı- şlann kazandınlması hedeflenıyor: "Vücut ve duyu organlannın özel- liklerini tanıvabilme, canlıların ortak ve farklı özelliklerini tanıvabilme, kendine ait özelliklerin farkuıa \ara- bilme, bir birey olarak kendine ait ilgi, istek ve yeteneklerin farkuıa va- rabilme, sonuçlandırılması gereken etkinliği bitinnc konusunda sabırlı olmak, sağlıklı yaşa>abilmek için dikkat edilmesi gereken kuralları bil- me ve kavrayabilme, temizlikle ilgili davranışlan gösterebilme, rehberlik- le kendini kazalardan koruvabilme. du\ gularını açıkJayabilme ve başka- larının duygularını anlayabilme, Ata- rürk'ii tanıma ve Atatürk'ün Türk toplumu için önemine inanabilme, bi- lişsel becerilerin gelişimi, dil becerile- rinin gelişimi, estetik yaratıcılığm ge- lişimi," 61 -72 ay çocuklannın devam ede- ceği ana sınıfı programı ilkokula te- mel oluşturması amacıyla öğret- mene rehberlik edici nitelik taşıyor. Program,çocuklann gelişim ritimle- rine, yaş gruplanrun gereksinimleri- ne ve çevre farklılıklanna göre ha- zırlandı. Programda çocuklara ve- nlmesi hedeflenen davranış biçimle- n ıse şöyle sıralanıyor: "Topİumsal yaşamın nasıl sürdü- ğünü anlayabilme, Türk toplumu ve diğer toplumlann yaşama biçimlerini kavrayabilme, belli bir durumda göz- lem yapabilme, verilen nesne, olay ya da sözcükleri anımsayabilme, verilen nesneleri çeşitli özelliklerine göre SH nıflayabilme, verilen nesneleri çesifü özelliklerine göre smrflav abilme ve sayabilme. l'den 10'a kadarsaydarla basit toplama \e çıkarma işlemleri yapabilme, rakamlarla sayılar ara- sında ilişki kurabilme, mekanda ko- mım (uzay kavramı) ile ilgili verilen yönergeleri uygulayabilme, zamanla ilgili kavTamlan belli etkinliklerie ilişkili olarak doğru kullanabilme, ve- rilen bir problem durumunu çözebfl- me, sözcüklerin anlamını kavrayabfl- me, Türkçeyi dil bilgisi kuraDanna uygun olarak kullanabilme, anlamlı tümceler kurabilme, çevresindeki gü- zellik ve çirkinlikleri fark edebilme, çevresini güzelleştirme, düzeyine uy- gun dile duvarlı bir ürün oluşturabil- me, müziğe ilişkin özgün bir ürün oluşturabilme." Akkuyu eylemi sonaerdi • Nükleer santrala karşı çıkan çevreci gruplann 10 gündür sürdürdükleri eylem ileride tekrarlanmak üzere, "Akkuyu temiz, temiz kalacak karanyla tamamlandı. UFLKTEKİN Muazzez Abacı ve Adnan ŞensesUn Rumelihisan'nda verdikleri konserde Ajda Pekkan ve Muazzez Ersoy da izleyiciler arasındaydı. MuazzezAbacı ve Adnan Şenses Rumelihisan konserlerine başladı Rindler, Rumelihisan akşamında buluştu MUHARREMAYDIN Aşklara gözkırpan bir yaz gecesi. Boğaziçi sahilleri insaniarla dolmuş; mehtabın altında "yaşama sevinci" yudumluyorlar. A>ışığı; altından geçen Şehir Hatlan vapuruna "fener" olmuş. Yansımalan sanki suyun içinde dans ediyor. Bazı insanlarsa sevinçli bir telaş içerisinde. Hepsinin yaş ortalaması "yolun yansı"na denk. Adımlan hep aynı noktaya doğru ilerüyor; Rumelihisan'nın burçlanna... Birazdan burçlann altında "ikinci bahar"- lannı yaşayacaklar. Çünkü az sonra Türk sanat müziğinin iki "eskimeyen" sesi; Muazzez Abacı ve Adnan Şenses'ı dinleyecekler... Bugüne kadar çok sayıda sanatçının sesini kucaklayan tarihi Rumelihisan, önceki gece de sanat müziğinin iki "ağır topu" Muaz2ez Abacı ve Adnan Şenses'ı ağırladı. Her iki sanatçı. "Rindkrin Akşanu"(Rind: Kalender ve dünya işlerini hoşgören kişi) başlıklı konser dizisinin başlangıanda. müzik yaşamlannda ilk kez aynı sahneyi birlikte paylaşarak, "iki devin müzikal bulusması"nın. nasıl bir "güzelliğe" dönüşeceğini ve devlerin konserinin "bambaşka" olacağını yansıttılar. Bu tarihsel buluşmayı, >ıldızlann altında ve burçla- nn tanıkhğında gerçekleştiren Abacı ve Şenses 2 bine yakın dinleyiciyi birlikte selamlayıp giriş parçasını "ses- birliği'' yaparak yorumladılar. Selçuk Tekay'ın yönet- tiği, 40 kişilik saz grubunun eşlik ettiği Muazzez Abaa beyaz, Adnan Şenses ise siyah sahne giysileriyle, "si- yab-beyazuı" uyumunu sergilediler. Yaklaşık 3 saat süren konserde her iki sanatçı, Türk sanat müziğinin, Dede Efendi'den günümüze kadar ge- lişini şarkılanyla anlattılar. Muazzez Abaa, sahne arkadaşını hayranlanna, "Adnan, 35 yülık müzik yaşantısında verdjği emeğin meyvesini pek göremedi. Ancak bu gece, siz •Yaklaşık 3 saat süren konserde MuazzezAbacı ve AdnanŞenses, Türk Sanat MüziŞ'nin, Dtde Efendfden günümüzekadar geüşim şarkılanyla anlattılar. dinlevicilerimizi karşımızda göriince, en güzel me>>eyi topladığunızı bissediyoruz" diyordu. Çiçek bahçesine dönüştürülen sahnede yaşanan bu "hasat mevsimi" diğer mevsimlere hiç benzemiyordu. Gazinolann gerçekten "gazuıo", sanatçılann ise ger- çekten "sanatçı" olduğu ve hayranlannın sanatçılan "seyretmek" için değil. "dinlemek" için konserlere koş- tuğu dönemlerin canlandınldığı konserde, Şenses, se- yircilerin ve Abaa'mn önünde diz çökerek sevgi dolu saygılanru sunuyor, Muazzez Abacı ise duygulanru "Vurgunum Sana" parçasıyla dile getiriyordu. Muazzez Abacı. "Kar Yangınları", Adnan Şenses ise "Dokunm'ayın Bana" adb son kasetlerindeki parçalannı yorumladıklan konserde geride kalan sanat yıllannı, "Dönül- mez akşamın ufkundayım", "Akşam oldu hüzünlendim ben yine", "Bir bahar akşamı rastladım size", "Dol- dur be meyhaneci", "Gözlerinin içine başka hayal ginnesin"' diyerek bir anlamda şarkılara döktüler... Şenses, "Yorgunum dostlanm, yorgunum artık/Vefasız ydlara dargınım artık" parçasında sanki bugünkü ruh halini yansıtmak ister gibiydi. Ancak Şenses. gerek sahne performansı, gerekse rengini kaybetmeyen sesiyle kendisine haksızlık ediyordu. Abaa ise her zamanki gibi "mütevazı" kalmaya özenle dikkat ediyor, ancak kendi deyimiyle, küçük kalbindeki büyük sevgisini. sesine serpiştiriyordu. Konserin finali ise "gerçek sanatçı'lara yakışır tür- den gerçekleştirildi. Muazzez Abacı. öz kızı Sabah ile "manevi kızrnı" dedıği, adaşı Muazzez Ersoy'un yanı sı- ra Ajda Pekkan, Halit Kıvanç, Seçil Heper, Perran Kut- man ve Kartal Kaan gibi eski sanatçı dostlannı sahneye davet ederek birlikte potpuri söylüyor ve "vefa" örneği gösteriyordu. Adnan ŞensesileMuazzezAbaabu "bam- başka" konseri 5 ağustosa kadar tekrarlayacaklar. AhmetKaya şarkılannı dağlarasöyledi MERDAN KARAÇAM Protest müziğin ünlü sanatçısı Ahmet Kaya. uzun süreden beri hasret kaldığı hayranlanyla "bu- ruk" biçimde buluştu. Son kaseti- ne. "Şarkılanm Dağlara" adını ve- ren Kaya'nın. Flona'daki Şenlik- köy Stad\-umu'nda verdigi konseri yalnızca 2 bin 500 kişi izledi. Bir zamanlar, özelîikle ortadire- ğin "eğlence kalesi" olarak bilinen Gülhane Parkı'ndaki konserlerini 10 binlerce ha> ranının izlediği Ah- met Kaya, önceki gece Florya'- dakı Şenlikköy Stadvumu'ndaki konserine "Başun Belada" adlı parçasını yommlayarak başladı. Konserin başında hayranlanna. "L'zun bir aynlıktan sonra hepinizi hasretle kucaklıyor, en içten dev- rimci duygulanmla selamlıyorum" dıye seslenen Kaya. "Ağladıkça" parçasını söyledikten sonra ise. "Ağlamak güzel şey ama biz bizi ağlatanlan hiçbir zaman ağlatma- yacağız"dedı. Ahmet Kaya, "Yorgun Demok- rat" adlı parçasına başladığı sıra- da. o dakikaya kadar eskiye kıyas- la durgun görünen hayranlan co- şarak sanatçıya eşlik ettiler. Ahmet Kaya. kendisini hemen hemen hiçbir konserinde "yalnız" bırakmavan annesı Zekiye Kaya'- yı izleyidlere gösterip, "Hani be- nim gençliğim anne?" sözlerinin yer aldığı eski parçalanndan birini söyledi. Sanatçı belki de içinden. "Hani benim eski hayranlarım ne- rede?" diyordu! ADANA - Nükleer santral yapılmasına karşı çıkan çevreci gruplann Akkuyu'daki eylemi, şimdilik sona erdi. Akkuyu yakınlanndaki Büyükeceli beldesi Belediye Başkanı Kemal Güdül. "Hiçbir sızıntı yapmasa bile. 'atom domatesi' deyip yetiştirdiğimiz domatesleri kimse almaz" diyerek çevrecilerle aynı görüşte olduğunu belli etti. Dünya Dostlan Platformu'nun tçel'in Silifke ilçesi yakınlannda yaklaşık 10 gündür yürüttüğü eylem, "Akkuyu temiz, temiz kalacak" karanyla dün son buldu. Yeşilovacık. Akdere ve Büyükeceli köylülerinin yanı sıra fskenderun Çe\re Koruma Demeği. Silifke Kültür ve Doğal Hayatı Koruma Demeği. Adana Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği, Osmaniye İskenderun ve İçel'den çevreci örgütlerin yönetici ve temsilcileri ile SOS Akdeniz grubunun sözcüleri, "Akkuyu'da atom sanrralı yapma karanndan dönüiünce> e kadar ey lemlere aralıklar halinde devam etme>i" kararlaştırdılar. SOS Akdeniz Grubu İzmir sözcüsü Savaş Emek, son toplantıda çoğunlukla köylülerin tepkilerini dile getirmesinden duyduğu sevinci dile getirirken "Atom santrahnm neler götüreceğini anlatmamıza gerek kalmamtştı. Zira köylüler anlattı, biz dinledik. Halk kendi çevresine sahip çıkar hale gelmiş. Zor kurarlar" dedı. Akkuyu'da birkaç kilometre uzaklıkta Mersin-Antalya karayolunun üzerindeki Büyükeceli beldesinin Belediye Başkanı Kemal Güdül de kısa veda konuşmasmda "Buraya atom sanrralı yapmak Türkiye turizmine flıanettir" diye başladı. Başkan Güdül. nedenlerini de şöyle sıraladı: "Bu santral diyelim kuruldu. Hiçbir sızıntı yapmasa biie moral olarak zarar verir. Kimse bizim domatesimizi. biberimizi almaz ki. Yolumuzdan da kimse geçmez. 'Atom yolu, atom domatesi' diye kötülenir. Sonra burada Carettalar, Akdeniz foku da var. Yazık değil mi? 'Tesisler boşa mı yapıldf diyorlar. Hayır. Liman yat lirnanı olur, tesisler de turistik tesis. Yeter ki çözmeye njyetli olun." Çevreci gruplann Akkuyu'daki eylemi. şimdilik sona ererken Taşucu'ndaki "Ölümcül Miras" şergisi ise SOS Akdeniz Grubu İstanbul biriminin organizasyonuyla birhafta daha açık kalacak. Doğaya saygısıztesisleregitmemeçağnsı• DHKDKıyıYönetimi Bölümü Koordinatörü Filiz Demirayak,"Doğa korumaya, değil destek vermek,saygıbile göstermeyen bu kuruluşlar, insan ve çevre haklanna. kamu kullanımına saygılı olmalıdır. Aksi takdirde eşkıyadan bir farklan kalmaz " dedi ÜMİTOTAN İZMIR - Deniz kaplumbağalan- nın üreme alanı olmasının yanı sıra, Türkiye'nin en önemli kumsallan konumunda bulunan Belek sahille- rinde Doğal Hayatı Koruma Der- neği'nce yürütülen kaplumbağaian ve kumsallan korumaya yönelik ça- lışmalar. bazı turistik tesis işletmele- ri tarafindan engeüeniyor. DHKD Kıyı Yönetimi Bölümü Koordinatörü Filiz Demirayak. yö- redeki Kybele Turizm YaUnmlan ve Ticaret AŞ'ye bağlı Club Otel Es- teria görevlileri tarafindan engellen- diklerini belirterek "Doğa koruma- ya, değil destek vermek, saygı bile göstermeyen bu kuruluşlar, insan >e çevTe haklanna, kamu kullanımına saygılı olmalıdır. Aksi takdirde eşkı- yadan bir farklan kalmaz. Duyariı kişileri bu rür tesislere gitmemeye ça- ğmyoruz" dedi. Yeşil, kumsal ve deniz. Yıllar ön- cesinin en bakir kumsalıydı Antal- ya'nın Belek yöresi. Sonra ormanlar kesildi, yollar yapıldı. Kumsallara dev turistik otellerin inşaatlan yer- leştirildi. Oysa yöre. deniz kaplum- bağalannın en önemli üreme alanıydı. Doğal Hayatı Koruma Derneği. Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın maddi desteği. Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle yörede, bır yandan nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalannın populasvonunu ortaya kovmak, diğer vandan ülke- nin en değerli kumsallannın uğ- radığı ağır tahribatı belirlemek ve bu konuda ahnması gereken önlem- leri ilgili makamlara iletmek. jol göstermek için çabşmalar yapıyor- du. Ancak bu çalışmalar nedense Be- lek'teki bazı otel işletmecisi ve yatı- nmcılannın engellemelerine uğradı. DHKD Kıyı Yönetimi Bölümü Koordinatörü Filiz Demirayak. tu- rizm vatınm planı kapsamında ele alınan Belek kumsallannın bır las- mının vapılan yanlış planlama so- nucunda tahrip edildiğini. buna karşı n bölgede hâlâ dokunulmamış bazı alanlar bulunduğunu vurgu- layarak şunlan söyledi: "Doğal özelliklerini koruyan bo ktsımlarda. gerek doğal kaynaklann korunması, gerekse var olan turizm yatınmlannın ülkemiz ve bölge eko- nomisi için daha yararlı hale getirile- bflmesi için DHKD, Turizm Bakan- lığı ve bölgedeki yatınmcüann olnş- rurduğu Belek Turizm Yatırancdan Birliği üe çalışmalara başlamıştır. Belek kumsallannın bugünkü hali ile yeniden düzenlenmesi, el değmemiş alanların korunması için vapılan ça- uşmalan bazı otel işletmecisi ve yatı- nmcılan baltalamaktadır."