Katalog

25 TEMMUZ1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 AN IŞIK KANSU Kabine değişikliği özer Uçuran Çiüer Noktalı virgül BasöakanTansu Çgter'in, Amerika'dakj matvartığım Türkiye'ye gefireceğf söyieniyor. Oysa, eşi Özer Uçuran ÇHter, farklt görüşte: "Banakalsa.o maSarmburaya virgûiünûgetirmern.'' Kısacası, OzerÇiller, Amerika'da mai afmaya "nofcta" koymamış. Maivarfjğı listestne "denden" atmakta kararlf. Sonbirfıstitı: BaşbakanJık Konutu'nda.aite tartışmalarına daha sık rasöanır oiuyormuş. Günahı.vebali, aniataran boynuna. Herkesın ağzındasakız: "Muhaltf Mümtaz Soysal, neden kabine üyesi oldu? Özelleştirmelere, Çekiç Güç'e karşı çıkan bir kişi, parti içi muhalefetin umut bağladığı bir kişi nasıl olur da bakanlığıkabuleder?" Mümtaz Soysal'ın gerekçesi şöyle özetlenebılir: "SHP, DYP ile koalisyonda, kişilik kazanmalı. Görüşlerini daha net ortaya koymalı. Gerekirse vuruşarak, kavga vererek koalisyondan ayrılırız." Soysal, böyledüşunuyor. Ya Karayalç/n? Karayalçın'a çok yakın SHP yöneticileri ile görüştüğümüzde, Mümtaz Soysal'ın, sade milletvekılı olarak yaptığı çıkışları, kabmede, eski keskinlikte gerçekleştiremeyeceği düşüncesinin ağır bastığı ortaya çıkıyor. Buna, kılıf da bulunuyor: "Örneğin, Mümtaz hoca, özelleştirme konusunda o kadar katı değil. özellestirmenin hukuksal tabanı olmadığmdan, ilkesi olmadığından söz ediyor." Karayalçın'ın yakın çevresi, koalisyonun, 1996 yılına kadar süreceğine inanıyor. Genel kanıları; vuruşmaolur mu, olmaz mı, bunu zaman gösterecek. Sızanbılgileregöre, aralıklarlayapılan toplam 10saatlikKarayalçın-Soysal görüşmelerinde, SHP lideri, hükümetin 'kritik eşiği'nin demokratikleşme paketı olduğunu aktardı. Tansu Çiller ile geçen hafta görüşüp eylülde TBMM açıldığında, öncelikle memursendikalarına ilişkin düzenlemeninçıkarılacağı konusunda söz aldığını ifade etti. Karayalçın'ın, şu ana kadar perdesini aralamadığı bir Kürt sorunu çözümü vardı: Örneğin, Kürtçetelevizyon, KürtEnstitüsü, Kürtdilinin kullanımına esneklik vb. Karayalçın, çevresindekilere göre; solda birliği, ikinci hatta üçüncü plana itmiş, partiyi güçlendirmek istiyordu. Eylülde Hasanoğlan'da parti okulu açtlacak, sandıklarda görev yapacak partililer yetiştirilecekti. Kabine değişikliği, SHP içinde hareketlenen grupiarda nasıl değerlendirildi? "SHP'yi olağanüstû kurultaya götürüp solda biriiği sağlayacak duruluğa ulaşiınrken, liderimiz, Mümtaz Soysal olur"dıyenlerdedüşkırıklığı var. Olağanüstû kurultayın, son gelişmelere karşın, yine de zorunlu olduğu kanısını taşıyanlardaaz değil. Bu yaz çok sıcak geçecek, çok Yan cebime frcsan haklanndan sorumfu Oevlet Bakanı MehmetKaftraman'in tstifasfndan önce SHP DiyarbaJyr Miltetvekili Sa«h Sümer. lideri Murat Karayafem'a birdiîekte foutundu. Amacı, hemşeftsi oJan Kahraman'ı korumaktı: "Saym Karayatçm,Mefcmet Kshramen'ı gorevden atocagmsz i İ çş arkadaşımadır, bakanfakta kalırsa iyf Karayalçtn'ın kendtsini ilgiyfe dirttedjgint görenSümer, cesarettendî: "Kahraman'ı deöişSrecekseniz, en asndanobakanidtyineDiyarbalnr'da katem." SÖYLE,SÖYLE.. ORTAK BACI. SENıi.. ..BENDEN GUZEL6ÖSTEREN Izgü'nün yorumu iktidar semalarındaki alaborayı, tatilde canınısıkmapahasına, gülmeceyazarımız Muzaffer İzgü'ye sorduk. Anadolu'daki bir deyimi anımsattı: "Köpeksiz köyde, değneksiz dolaşılıyor." izgü'ye göre, iktidar ortaklarının karşısında gerçekten güçlü bir muhalefetyok. Sözü, İzgü'ye bırakalım: "Ben, asıl Karayalçın a bir muhalefet istiyorum. Tabanda en küçük bir kıpırdanma olsa bile, bunu duymuyortar ya da duymak istemiyorlar. Çünkü, bütün tçtenliğimle söylüyorum; bunlar, 404 ile kottuklanna yapışmışlar. Bütün sevda, kottuk sevdası. Ama, bir yandan kottuk sevdası olurken diğer yandan kulaklarını tümüyie kapatmışlar. Sağırlar. Karayalçın sağır, Çiller sağır, SHP'li bakanlar sağır. Geleneksel yapı Türk-lş Çaiışan Çocuklar Bürosu, özenli biraraştı- rmayı kitapçık olarak yayı- mladı. "Çaiışan Çocukların Toplumsal Profili" adlı çalı- şmada, çocukların "bağımsızlık, kişilik" geliş- tirmesine izin vermeyen bir aileyapısı içerisindeki 'babaotorttesi'nin, işyerin- de 'patron otoritesi'ne dö- nüştüğü vur- gulanıyor. Çalışmadan, birbölümüak- taralım: "OtorHeye duyulan saygı, çocuk- takorkuile kanşık olarak devam eder. Bu nedenle otorite, evde babayi, işye- rinde patronu çocukluktan uzaklaşbran biraraçduru- mundadır. Çocuklar, bu otorite ilişklsini o kadar be- nlmsemişler ve öylesine dogal görmektedirler ki hiç sorgulamadan kabullenir- ler. Büyüklerinin isteklerini ve davranışlarmı soru sor- maksızın kabul etmek ve yerlne getirmek, çocuk, ge- leneksel yapı Içerisinde kakJığı sürece, problem Vatandaşı hiç duydukları, dinledikleri yok. Bu bakırndan, solun bence temsilcisi, şu andaki SHP olamıyor. SHP'nin, hemen iktidar ortaklığından ayrılması gerekiyor. Ortaklıktan ayrılması, solun yararına. Aslında treni kaçtrdılar. Sıvas'ta 37 aydın öldürüldüğünde aynlacaklardı. İkinci büyükfırsatdaha kaçta. Çiller'in malvarhğı fle iigiii iddialar varken ayrılmaları gerekirdi. Ayrılmadılar ve hiç bilinmeyen biryerlere gidiyorlar. Çiller'in yerine, Miller gelse, o da aynı olacaktır. Beni asıl düşündüren, solun durumu." "Bugünün öyküsünü yazsantz adını ne koyardınız" diye sorunca, Izgü duraksamadı: "Kitap çıkacak yakında, onu koyalım istersen: Dandini vatandaş dandini." Hüner Başbakan Tansu Çiller, maivarlığına ilişkin savları yanıtlarken, tüm yatırımcılara"Pes vallahi" dedirtti. Çiller veeşininellerinde, adeta sihirli bir değnek vardı. Dokunuyorlardı, hop arsa. Dokunuyorlar, hop Amerika'da villa.cup dolar. CHP Genel Sekreter Yardımcrsı Mehmet Sevigen de, Çiller'lerinbu hünerindençok etkilenmiş. Yenibir kampanya başlattı: "Tüm çalışanlara sesleniyorum: Ücret zammı olarak aldığınız 220binliralan,Sayın Başbakan'a postalayın. 5 misli yapsın, geri göndersin..." Yumurtam sıcak Türk Harb-lş Sendikası Genel Başkanı İzzet Çetin, emekçılerden fedakarlık ıstenmesinin anlamsızlığına dikkat çekiyor. Çetin, şöyle düşünüyor: "Fedakarlık yapması gerekenler, burada gıdaklayıp başka yerde yumuıHayanlar." teşkil etmeyecek, hatta ödüllenmesini ve uyumunu kolaylaştıracaktır. Geleneksel yapının dışına çıkıp yaşayan çocuk için ise probtemier büyüyecektir. Bu çocukların, kendilerini güvende hissettikleri ve ku- rallannı bildikleri aile, iş ve arkadaş gruplannın dışı- ndaki üçüncü şahıslar karşısında, daima bir eziklikve caresizlik hissetmeleıi kaçtnılmaz olacaktır. Yaşamı ve ögretilenleri eleştirisiz kabulezor- layan bir sis- temden, eleştirinin veya- rabctlığm gerekli oldu- ğu ve birçok şeyin sorgu- lanabikdiği bir yasama geçiş, çocuğun belli özel durumlarda saldı- rganlaşmasına yol açabile- cektir." Eziklik, caresizlik, umutsuzluk. Dünyayı, evre- ni, çevresini sorgulamadan, boyun eğme. Üst katta tepi- nenler, minik başlara bası- yorsunuz. Kafalar; ondan tozlanıyor, bulanıyor. BALAR/SI Gitti yarısı Temei'm ogtu olunca, koşmuş köy kahvesine: •üşakter.çok sevinçiiyim. Oğtum okJu." Dostlart Temel'i kutfarken, brfdtk soruyu yörteifenJşter: u K t t » TemeJ, göğsünü germiş: Oportünist Kültür Bakanlığı çalışanları, 20 temmuzda genel eylem çağrısına uyarak, iş bıraktılar. Halaydan halaya bıraraya gelen çalışanların davulcusu vurdu, iktidar dınledı. Başbakanlık tarafından bütün devlet birimlerınegönderilentehdit faksına karşın, ışyeri önünde grevyapan Kültür-Sen üyelerı. binanın içinde olanlardan habersızdi. Çalışanlara grevçağrısında bulunan ve işyerınde kalanları 'oportünisöik'le suçlayan Kültür-Sen, bakanlık içinde çalıştırdığı çay ocağını kapatmamıştı. Eylern yapan çalışanlara para karşılığı "meşrubat desteği"sağlayan Kültür-Sen'in çay ocağının durumunu sendikacılar, şöyle açıklığa kavuşturdular: "Serinleten oportünizm." TamtBmtoaiOklJo." Aradan bir hafta geçıniş, Teme), kahveye girmiş. Biraz cauif sıkkın gibi. Teseiiiye gereksinimi var. "HayrolaTemeJ,ne okfuT' Teme),u Ogten,5fciJo vereH" demiş. Arkadaşian, "Annesütü mö kesüdT" diye soracak olmuşlar, Teme!, yarnttaniiş: "Oalaoı, öçgün önce sürtneteairdimde..." HAYVANLAR VE HAYVANLAR İSMAILGLLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK KARGACA KEMALGÖKHANGÜRSES HARBİ SEMİHPOROY ÇOKi y ^ ^ :>.>, TARİHTE BUGÜN MCMTAZARIKAN 25 Temmuz UCAKLAILK KEZ MANS'I AST/L iaoff'M 8U6UN, FIŞAUSIZ IÛUIS 8L2RIOT, uçA&y. LA MANŞ OENUINİ /tfM/f , IN61LIZ SAZETESİ CAlLY A44/L'W JCOYDUĞU g/NSTE/Sl/NU*; ÖDÜU1 DE KAZANM/ÇTI. K£MÛİ yAP/Mf Ol/IM 'gL£g/0T Şt' MONOPLANE(TEKKAMATIİ) UÇA6I SOO/cgA£tl> &NPA8MEm£ JZLUĞJM , BL£(İIÖT,UÇAGe •• İLE DOVEI'E İN- :i> PİĞI 116/ Ç , ( ) -DOVEJZ(/A/&L- 7Ee£ ARAS'HI >ntg//l4 SA4TTE ALMfŞn. SO YIL SONRA, UÇAĞlhJ 8'* KOPy/ISI, ANI YAPMAK ÜZE££HA&eiAMPt&NOA, OeNEyİMÜ Bİ HevAa:"SOM ALTtN glü SALON SAATI KAZAA/MAK İÇİNİİL£,ŞUŞEYL£ HAVALANMA2Dfti' OlYeC£KTll? !, KATKIDA BULUNANLAR: ZİYA AKSOY, İSMET DEMİRDÖĞEN, GÜNEŞ GÜRSON. "Çocuğum Anadolu Lisesi veya Kolej'e gidemeyecek..." diye üzülmeyin! Sadece İngilizce HazırlılcYabancı dilin en iyi öğremldiği yaş 0-15 yaş arasıdır. Eğer çocuğunuz Anadolu Liseleri'ni kazanmamışsa ve özel okul faturası ödeyecek bütçeniz de yoksa; ilkokul sonrası ya da ortaokul sonrası sadece İNGİLfZCE HAZIRLIK öneriyoruz. Çocuğunuz lisemizde hazırlık sınıfını başarı ile bitirirse Milli Eğitim'ce.tasdikli verilecek BELGE her yerde geçerlidir HAZIRUK LİSESİ bir ENGLISH FAST kurulusudur. • 39.5 Milyon • Ayda 3.5 Milyon • 18 Kişilik sınıflarda • Türk ve yabancı öğretmenlerle • Sadece İngilizce hazırlık T*C. OZEL Yakacık Spor Cad. No: 2 Tel: (0216) 451 43 91 - 92