Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyazsahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordınalöru: Hikmel Çetinkaya
• Genel Yavın Danışmam. Orhan Erinç
• Yazıişleri Müdürlen: İbrahim \ ıldız
(Sorumlu), Dinçlayanc • Haber Merkezı
Müdürü: Hakan Kara
Dış Habcrlcr Ergun Balcı • Ekonomr Biilent
Kı/anlık • İsiıhbaraı. Yalçın Çakır • Yurı
Habcrlcrı: Mehmet Saraç • Makalclcr: Sami
karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman
# Dü/eltme: Abdullah V azıcı
Ankara TcmsılctM Mustafa Balbav • Haber Muduru Doğan Akın AtatürkBul-
\anNo.l25. Kar 4, Bakanlıklar-Ankarj Td 4195020(7 Hat). Telex 42344. Fax
(4)4195027 •İzmır TcmsılciM Serdar Kızık, H Zı>a Blv 1352 S 2 3 Tel.4411220
Tclc\. 52359. Fa\ 4419117 »Adana Tcmsılcısı Çetin Viğenoğtu İnönü Cd. 119
S. No: 1 Kat: I. Tcl: 3522550-3522601-3522492. Telcx. 62)55, Fa.x. 3522570
Müessese Mudüru- Erol Erfcırt •Koordına-
lor Ahmer Korutsan •Muhdsebe Büleırt V>-
ner •Idare Hüseyin Gûrer •Işletme önder
Çelik • Bılgı-İşlem Nail lıtal •BılgısavarSıs-
lem: Mûnhet Çiler • Reklam Reha Işıtman
, c Yenı Gün Haber Ajdnsı. BjsımeYauncılık A Ş
TürkocagıCid 39 41 Çjgaloglu 343341si PK :46İs<dnbıilTcl (0 ;i:)?i:0M)5ı:»hat>TcL-x :::4
23TEMMUZ1994 Imsak:3.54 Güneş: 5.44 Öğle: 13.15 İkindı: 17.12 Akşam: 20.37 Yatsı: 22.18
Hasatyok
hasar çok
•MANİLA (Reırter) - Filipinler'i
istilaedençekırgeler, 1 rnilyon
800 bin peso (22 milyar lira)
değerindeki pirinci, henüz hasat
yapılmasına fırsat vermeden
mahvetti. Bir sopaya bağladığı
balık ağıyla tarlasına giren
çekirgeleri yakalamaya çalışan bu
çiftçi, akla "iğneyle kuyu
kazmak' deyimini getirmiyor
mu?(Fotoğraf:ROMEO
RAMACO)
Hayvanhastanesi
yararınakonser
• İstanbul Haber Servisi -
Hayvan Dostlan DerneğTnce
yapımı planlanan 'hayvan
hastanesi'ne gelir sağlamak
amacıyla 2 ağustos sah akşamı
Açıkhava Tiyatrosu'nda bir
konser düzenlenecek. Aylin
Livaneli'nin üstlendijği konsere,
Zülfü Livaneli, Eda Ozülkü ile
Gökhan Kırdar ücretsiz
katılacak. Fatih Mühürdar'ın
sunacağı konser gecesinin biletleri
ise Vakkorama ile Gusto
mağazası yanında kurulan
standda, Yıldız Parkı girişindeki
Hayvan Dostlan Derneği'nin
otobüsünde ve Açıkhava
Tiyatrosu'nun gişesinde
satıiacak.
Egitim konferansı
sona erdi
• İSTANBUL (AA)-Milli
Egitim Bakanhğı, YÖK. Ehşişleri
Bakanlığı Türk Kalkınma ve
İşbirbği Ajansı ile Marmara
Üniversitesi'nin evsahipbği
yaptığı "41. Dünya Öğretmenleri
Egitim Konferansf' dün sona
erdi. Svvissotel'deki kongre
kapsarrunda yapılan seçimlerde,
Uluslararası Öğretmen Egitim
Konseyi (ICET) başkanlığına
Brezdlyalı üye Nelly Aleotti Maia
seçildi.
Amaspa'da
orman yangını
• ZONGULDAK (AA) - Bartın'ın
Amasra ilçesinde 25 hektar
ormanhk alan yandı. Zonguldak
Orman Bölge Müdür Yardımcısı
Neşet Şişik yapüğı açıklamada,
Amasra ilçesinin Tarla Altı
mevkiinde meydana gelen
yangında 25 hektarlık çam
ormanının yanarak kül
olduğunu, yaklaşık
2 milyar liralık zarar meydana
geldiğini söyledi. Yangmın bir
fındık bahçesinde yakılan ateşin
sıçramasıyla meydana geldiğinin
anlaşıldığmj kaydeden Şişik, " 1981
yılında buraya çam dikmeye
başlamıştık. Bütün emeklerimiz
kendini bilmez kişiler yüzûnden
boşagitti"dedi.
Çıplakpolise
zopunluatama
• NE W YORK (AA) - Playboy
dergisine çıplak poz verdiği için
hakkında soruşturma açılan New
Yorklu kadın polis Carol
Shaya'nın görev yeri değiştirildi.
New York Polis Müdürlüğü, diğer
kacün polislerden gelen şikayetleri
dikkate alarak devriye görevini
yüriiten Shaya'nın masabaşı
görevine geü'rildigini bildirdi.
Çıplak poz veren polisle birlikte
görev yapan diğer kadın polisler.
Shaya'nın fotoğraflan yüzûnden
sokakta "cinsel tacize" manız
kaldıklannı öne sûrmüşlerdi.
Walesa'nın ziyaretiyle ilgi odağı haline gelen belde, tabiat parkı karanna karşın yağma tehdidi altında
Polonezköy'de'kaygdıbayram'OKTAY EKİNCİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
eski başkanı Nurettin Sözen, bu dün-
ya kentinin ayru anda bir "boşgörü
ve dostluk merkezi" olduğunu vur-
gularken, konuşmalannda hep Po-
looezköy'ü örnek olarak gösterirdi.
Gerçekten Polonezköy, sadece or-
manJan, yeşili, binbir çeşit çiçekJerle
bezeli bahçeleri ve Polonya kökenli
sakinlerinin özenle koruduklan ah-
şap kır evleriyle değil, böylesi bir or-
tamda süregelen sıcak ve güleryüzlü
"yaşama kültürüyle" de Istanbul'un
uygar kenti kimliğine eşsiz katkılar-
da bulunurdu.
Polonya Cumhurbaşkanı Lech
VValesa'run ziyaretiyle yeniden anı-
msanan bu dostluk İcültürü, ne yazık
ki Polonezköy'de artık eskisi gjbi "et-
kili" değil. Daha doğrusu, Beykoz'-
un bu şirin ve "Avrupai" kır köyün-
de, yıllardır titizlikle korunan doğa-
ya saygılı yaşam anlayışı, yerini hızla
"yağma kûltûrûne" bırakıyor. Nite-
kim daha şimdiden köyün gelenek-
sel mimarisini "betonlaştırmaya"
başlayan sözde "Pokmezköy tutkun-
larmın" yeni \illa inşaatlan, müte-
vazı Polonez evlerini azmlıkta
bırakıp her boş bulduklan alana
"lüks yaşam sitelerini" yaymaya
başladılar bile.
Aralannda ünlü şarkıcılanmızın.
işadamlanmızın ve politikacı-
lanmızın da bulunduğu bu "doğa
dostu" insanlanmız, belediyenin ya-
sadışı "imar hoşgörüsünden" sonuna
dek yararlandıktan sonra, Polonez-
köy'ü korumak için "çevredliğe" de
başladılar. Elbette hiç değilse kendi
yaptıklannm "son" olması, başka-
lannın ise artık bu doğa ve dostluk
cennetine "etmemesi" için...
Walesa'nın. ziyaretiyle Polonez-
köy'ün "tabiat parkı" ilan edilmesi-
nin hemen aynı günlere rastlamış ol-
ması, kuşkusuz oldukça anlamlı ve
hatta umut verici.
Karar talanı önleyebilir mi?
Bakanlar Kurulu nun 8 Temmuz
1994 günlü Resmi Gazete'de yayı-
mlanan karanyla Polonezköy artık
"orman rejimi" kapsamında bulu-
nuyor. Bu karann eki olarak Orman
Bakanlığı Milli Parklar Dairesi'nce
düzenlenenharitaya göre, Polonez
yerleşmesiyle birlikte çevresindeki
geniş bir ormanhk alan da aynı statü
içinde bir tür "koruma altına" alını-
yor.
Ne var ki acaba bu karan, Polo-
nezköy'ü "yağmaya açan" imar dü-
zeni iptai edilmeden ya da örneğin
Beykoz'daki Saip Molla orman-
lannı betonlaştıran "orman yasası"
değiştiritmeden, gerçekten doğayı ve
"dostluk kültürünü" yaşatabilir mi?
Bu sorunun yanıtı, her iki imar
uygulaması da yürürlükte kaldığı
sürece, ne yaak ki "hayır" olacaktır.
Beykoz Belediyesi, kaçak yapılaş-
ma ve arazi yağması konusunda
Jstanbul'da en çok "nam salan" be-
lediyelerden birisi oldu. Yine aynı
belediye. Polonezköy gibi "mücavir
alanlannda" da 1/25.000 ölçekli
Çevre Düzeni Planı'na göre "hemiz
tarla vasfında oian" araalcre
yıllardır "imar parseli" uygulaması
yaptı. Yani. planlama ilkelerine ve
imar yasasına aykın "ruhsatlarla"
Polonezköy'ü "löks villa siteleri yağ-
macılığına" açtı. Halen. bu vağmaya
"yasal kılıP hazırla>an 1 25 binlik
planın "özel plan notlan" yürürlükte
bulunuyor. Doğal olarak "tabiat
parkı" gerçeğiyle de bu plan notlan
taban tabana çelişiyor.
'Yüzde altı imar hakkı'
Benzer şekilde, bu kez "ormanlan
yapılaşmaya açan" Orman Yasası-
ndaki "j-ûzde 6 imar hakkı" da onca
itiraza ve "Saip Mollâ örneğine" rağ-
men hala yasadan çıkanlmadı. Üs-
telik bu yüzde 6 inşaat izni. "bröt or-
manJık alan" üzerinden veriliyor \e
yapılann da sadece "oturma alan-
lan" için >orumlanıyor. Böylece ta-
sarlanan vılla sitelerinin ise yollan.
meydanlan, sosyal tesisleri, havuz-
lan, otoparklan vb. gibi yan tesisle-
ri, inşaat sırasındaki katliamla da
birlikte ortada ne orman bırakıyor
ne de doğal bir topoğrafya...
Polonezköy'ün sevimli muhtan
Frederik Novvicki, hiç kuşkusuz bu
sıkıntılannı VValesa'ya belli etme-
miştir. Güleç yüzü ve hoş sohbetiyle
ne denli "uygarca" yaşadıklannı an-
latıp onu mutlu duygular içinde yol-
cu etmiştir.
Ama biz, bu gerçeği muhtann adı-
na "bizimkilere" bir kez daha anı-
msatmak istiyoruz. Eğer, örneğin
bir beş yıl sonra, Walesa ya da bir
başka Polonya liderine Polonez-
köy'ü göstermek istiyorsanız tabiat
parkı karannı sakın "tabii akışma"
bırakmayın. Çünkü o akış, sadece ve
sadece yağmaya doğru sürüyor...
A vşaBelectiyesi'ndençağdaşhkderd• DYP'li Belediye Başkanı
CevdetÇağlar, RP'lilerin
müstehcen olduklan
gerekçesiyle kaldırdıklan
bütün heykellere talip
olduklannı açıkladı.
GÜNDÜZ tMŞtR
Avşa'nın DYP'li Belediye Başka-
nı Cevdet Çağlar. RP'lilerin Türkiye
genelinde inüstehcen' olduklan ge-
rekçesiyle kaldırdıklan bütün hey-
kellere talip olduklannı söyledi. Son
secimkrde yüzde 68'lik oy oranıyla
2. dönem yeniden belediye başkanh-
ğına seçilen Cevdet Çağlar, eser sa-
hiplerinin onayı halinde heykelleri
koyacağj park ve meydanlan hazır-
ladıgıru belirterek "Çıplaklık, Türk
sanatçtsııun çağdaş biçim özgûrlüğû-
ne açılımmı simgeİiyor. !9İ0'lu yü-
lardan bu yana büyiik gelişme göste-
ren heykel sanatına. estetikten yok-
sun 3-5 kişi sekte vuramaz" dedi.
Ortadiregin tatil beldesi Avşa, son
yıllar içinde kültürel alanda yaptığı
ataklarla da yerli ve yabancı turistin
ilgisini çekmeye başladı.
Güney sahillerinde *in cin top oy-
narken' kışın 3-4 bin olan nüfusunu
yaz ayında 70-80 bine çıkarmayı ba-
şaran turistik adada, son iki yıl için-
de kültürel alanda bir dizi etkinlik
gerçekleştiriliyor. Bunun son öme-
ğini de adanın dört bir janına yerleş-
tirilen özgün heykeller oluşturuyor.
Adanın başanh belediye başkanı
Cevdet Çağlar, geçen yıl Mimar Si-
Adalılann 'sanat aşığı' olarak niteledikleri ve yüzde 68lik oy oranıyla başkanlığa yeniden seçilen Çağlar, Av-
şa'nın su ve kanalizasyon sonınunu çözümledi, 5000 fîdanlık hatıra ormanı. 7500 kitaplık kütüphane kurdu.
nan Üniversitesi ile ortaklaşa 1.
Hadi Bara Taş Heykel Sempoz-
yumu'nu gerçekleştirdikten sonra,
bu yıl içinde de RP'lilerin sanata
karşı takındığı düşmanca tavra karşı
mücadele karan aldı.
Adahlann bir 'sanat aşığı' olarak
niteledikleri Cevdet Çağlar. RP'lile-
rin kaldırdığı heykellere talip çıkar-
ken yerlerini de hazırladı.
Eser sahiplerinin izin vermesi ha-
hnde, bu yıl ağustos ayında gerçek-
leştirilecek 2. Avşa Şenlikleri'nde
heykelleri düzenleyeceği görkemli
açıhş törenleriyle sanatseverlerin
hizmetine sokacağını belirten Cev-
det Çağlar, şöyle konuşuyor: "RP'li
belediyelerin sanata karşı takındıkla-
n hiçbir mantığa sığmaz anlayışı kı-
nadığımı belirtmek isterim, Yapdan
açıklama ve uygulamalar, anrik Yu-
nan'dan beri süregelen anlayışuı in-
karı anlamını taşımaktadu'.
Hadı Bara. Zühtü Müridoğlu gibi
dünyaca tanınmış heykel sanatçı-
larını yetiştiren ülketnizde erotik yıi-
celişe kLSir döngü içinde y asaklar uy-
gulanıak. kimseye bir şey kazandi-
rma> acaktır. Avşa Belediyesi olarak
yapılan bütün yanltş uygulamaların
takipçisi olacağız. Tek arzumuz, hey-
kel sanatçılarımı/ın adamıza bu hey-
kellerin yerleştirUmesi için izin ver-
meleridir."
Çevreci özelliği de var
Sanata olan düşkünlüğünün yanı
sıra çevreci özelliğiyle de sevilen Av-
şa Belediye Başkanı Cevdet Çağlar,
1992 yılında belediye olan adada
gerçekleştirdiklenni ise şöyîe özetli-
yor: "İlk olarak adamızın içme suyu
sonınunu tam anlamıvla hallertik. Şu
anda Avşa'nın denizi Nlarmara'nın en
temiz denizi olarak ifade ediliyor.
ÇaİLşmalarınıız arasında, 6 bin metre
kanalizasyon ve 1 km'lik deniz altı
deşarjı mevcut. Açtığımız kampan-
yalar sonucu. ücretsiz temin ettiğjmiz
5 bin çam fidanından oluşan bir hatıra
ormanı oluşturduk. Ayrica düzenledi-.
ğimiz bir başka kampanya ile 7.500
kitaptan oluşan bir kürüphahe ger-
çekleştirdik. Devletten ada halkı ola-
rak tek beklentimiz. modern bir liman
ve iskele yapımını gerçekleşrirmesi-
dir."
Büyükşehir belediyesinin'yaptığı isim değişikliği tepkilere neden oldu
VelidedeoğluBulvan'nınadı değiştirildi
• İstanbul Haber Servisi - Kadıköy'-
deki 'Ord. Prof. Dr. Hrfzı Veldet Veli-
dedeoğlu Bulvan'nın adı, RP'li İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nce değiştirildi.
Bulvara, daha önce taşıdıgı "Tütûncû
Mehmet Efendi Caddesi" adı verildi.
Birkaç gün önce gerçekleştirilen deği-
şiklik gazetemizi arayan çok sayıda ki-
şinin tepkisine neden oldu. Bilindiği
gibi Velidedeoğlu'nun adı. uzun yıllar
oturduğu bulvara Nurettin Sözen dö-
neminde, Kadıköy Belediye Başkanı
Dr. Cengiz Özyalçın tarafından veril-
mişti. Söz konusu değişikliğin, Kadı-
köy Belediyesi'nce değil; İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanhğı'nca
yapıldığı öğrenildi.
27 Mart seçimleri sonucunda göreve
geldikten sonra, bir önceki dönemde,
özellıkle "demokrasi şehitleri" olan
Uğur Mumcu ve Prof. Dr. Muammer
Aksoy'un admı taşıyan cadde, sokak ve
parklarda yaptığı ad değişikliği uygula-
masını hızlandırarak sürdüren RP'li
belediyelerin tutumuna. kamuoyunda
duyulan tepki ise giderek büyüyor.
Bazı yerlerde RP'li belediyelere.
MHP'lı belediyelerin de katıldığı dik-
kat cekiyor. Bu arada, Erenköy'de otu-
ran bir avukat okuyucumuz. Ord.
Prof. Dr. Hıfa Veldet Velidedeoğlu
Bulvan'nda yapılan ad değişikliğini.
"saygısızlık ve demokrasi düşmanlığı"
olarak nitelendirdi ve şunlan söyledi:
"Aslında cadde ve sokakiann adlannı
değiştirrae yetkisi, 1927'de çıkanlan
1003 sayılı vasa ile ilçe belediyelerine
ait. Ancak, 1984'te çıkanlan 3030 sayılı
yeni belediye yasaslnda ise aym yetki bu
kez büyükşehir belediye başkanlıklanna
da verildi. Bu arada eski yasa yürürlükte
bırakıldı. Bu nedenle ortav a çıkan yetki
karmaşası uygulamanın engellenmcsini
imkansız kdıyor."
RPTi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'mn yaptığı değişiklikle bulvann adı 'Tütüncü
Mehmet Efendi Caddesi
1
oldu. (Fotoğraf "KAAN SAĞANAK)
Taksim'e
cami
onaylandı
İstanbul Haber Servisi- İstanbul
Büyükşehir Belediye Medisi'nde
dün yapılan oylamada Taksim'e
cami yapılmasına ilişkin tekhf RP,
ANAP ve DYP'ülerin oylanyla
kabul edildı. Danıştay 6.
Dairesi'nin SİT alanı olduğu
gerekçesiyle "Bu aianda cami ve
çarşı yapıîamaz" şeklındekı
kesinleşmiş karanna rağmen
olağanüstü toplantıyla meclisten
geçirilen cami yaptm karan tepki
topladı. Meclisin olağanüstü
toplanü gündemine ANAP Grup
Başkanı Tahsin Salihoğlu
tarafından sunulan Taksim'e cami
yapılmasına ilişkin teklif, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan tarafından
görüşnıeyeaçıldı.
Erdoğan'ın başkanhk ettiği
toplantıda konuşan Sahhoğlu,
Taksim'e İslamiyete yakışır şekilde
ve uluslararası birproje yanşması
düzenleyerek cami yapılmasını
istediklerini belirtti. Salihoğlu'nun
ardından söz alan SHP Grup
Başkanı Ayfer Atay. Anıtlar
Yüksek Kunılu'nun cami
yapılması düşünülen bölgeyi SİT
alanı olarak ilan etu'ğıni
anımsatarak. "Bu kararlan bozma
yetkimiz yok. Yasal prosedüre ve
imar mevzuatma uyuhnası lazım"
dedi. DSP Grup Sözcüsü Nurettin
Sen de siyasi amaçlarla cami
yapımına karşı olduklannı söyledi.
Erdoğan ise "Yıllardır süregelen bu
meselev e, herkes imzasını koysun"
şekhnde konuşarak meclıs üyelerini
etkilemeyeçahştı. Erdoğan'ın
konuşmasından sonra. SHP'li bazı'
üyeler konuya ilişkin teklifin
oylanmasmdan önce İmar
Komisyonu'na götünilmesini ve
komisyonda yapılacak çahşmanın
ardından tekrar meclise getirilmesi
konusunda sözlü önerge verdiler.
Başka,n Erdoğan'ın oya sunduğu
önerge. "oy çokhığtıyla" reddedildi.
Daha sonra geçilen oylamada RP.
ANAP ve DYP'li meclis üyeleri,
Taksim'e çamı yapılması
konusundaki teküfe kabul oyu
verirken SHP ve DSP'h üyeler ret
oyu kullandılar.
MimarlarOdası İstanbul Şubesi
Başkanı Oktay Ekinci, "oy
çokluğuyla" aünan karann
ardından yaptığı açıklamada
Danıştay 6. Dairesi'nin kesinleşmiş
karannı anımsatarak. "Yüksek
yarguun bu karan hâlâ
yüriirKiktedir. Aynca Anıtlar
Yüksek Kurulu, 1993 yılında, cami
yapdması düşünülen yerin
bitişiğindeki tarihsel su yapılamun
yeraltındaki kanallan gün tşığına
çıkartümadan cami y apılamav acağı
yönünde karar alarak buramn SıT
alanı oMuğuna karar verdi. Bu
nedenle Belediye Meclisi'nin aldığı
karar yasal bir dayanak taşımıyor"
şekhnde konuştu.
MESELA DEDIK...
lkenin gündeminde bu haftanın
anahtar sözcüğü de 'malvarlığı'
oldu. Seçkmler kulübü üyeliğinden
ülkenin başbakanhğma transfer
olan Tansu Hanım'm servetini arttı-
rmadaki başanh yaünmalığı göz
kamaşünrken malvarhğının ballı
bölümünü Amerika'ya aktarması
da mal mülk üzerinde epeyce mu-
habbete yol açtı. Biz de bu haftanın
anahtar sözcüğünde biraz gezinelim
diye 'mesela dedik'.
Malbulmuş
mağribi...
Âlayatında hep mala mülke has-
ret kalmış kişilerin mal bulduğu za-
man açgözlülükle saldırmasını anla-
tan bir deyimdir. Bu kişiler mal bu-
lamadığı zaman, hiç de önem ver-
mezmiş gibi dururlar; ama onlan bir
de mal mülk edinme gücüne eriştik-
lerinde görmelisiniz. Yıllann birik-
tirdiği hırsla öyle bir saldınrlar ki şa-
şar kahrsınız. İnsanoğlunun doy-
MalınGözü
mazlığı bir kez daha kendini göste-
rir. Kıyılardan tepelere, dağlardan
ovalara koşar dururlar. Sahip ol-
duklan her şey, içlerinde bir türlü
bulamadıklan açlığı doyuracak lok-
malar gibidir. Fakat gariptir ki ye-
dikçe doyacak yerde daha beter aa-
kan bir hasta gibi mal edindikçe
hırslan artar. Hayatta bulamadı-
klan değerleri toprak edinmekte, çi-
mento ve demir yığınlannda ararlar
Sonunda da kendilerinden geriye
kalan, yapışüklan yerlerde bıraktı-
klan parmak izleri olur.
Malın gözü...
İVL alın gözü' diye işini bilmekte
pek becerikli, havaya bakar gibi
yapıp saman altından su yüriiten,
karda yürüyüp iz bırakmayan, her
koşulda kendi dümenine bakan kişi-
lere denir. Bir de kendini mal olarak
pazara sürmüş hatun kişilerin pek
ayan beyan olanlan için kullanılır.
'Açıkgözlerin en açıkgözü', 'pişkin-
lerin en pişkini", 'fırsatçılann en
fırsatçısı' gibi bir üstün derece yerine
de kullanıhr. 'Mahn gözü' bayağı
açık bir gözdür ki iş çıkacak kişiyi,
gözden kaçmış arsayı, kimse çakma-
dan ele geçirilecek bir işi şöyle gözü-
nün ucuyla çakozlayıp kafasını ko-
panverir. 'Mahn gözü'nde bir de
tartma ustalığı vardır ki o kadar
olur. İşi, dişi, kişiyi şöyle bir tartıve-
rir ki işe yarayışlı mıdır, dişe doku-
nuşlu mudur anlar. 'Malın gözü' bir
hesap makinesi gibi dolan markı
anında sayar, kışinin ya da mahn
efektif değerini tıkır tıkır buluverir.
Son zamanlannda 'malın gözü'ne
lens de takıldığı. böylece ne renk ol-
duğunun pek anlaşılmadıği da dedi-
kodular arasındadır.
1VJ. ala", bir sıvacı aleti olup taş
üstüne taş konarak yapılmış duvar-
lann birgüzel sıvanıpdümdüz, bem-
beyaz görünmesini sağlar. Göze çır-
kin gelecek şeylerin üstünü kapatıp
hoş görünmesini sağlama işine de
'malalamak' denir ki maşalla+ı bunu
basanyla yapan pek çok meslek er-
babı vardır. Bunlara da 'malacı' de-
nir ki, işleri güçleri bozuk duvarlan.
yıpranmış yerleri sıvayıp görenlere
'Yok yahu, burada hiç de öyle bo-
zuk bir şey görülmüyor' dedırtmek-
tir. Bizim memlekette pek çok işin
ustası pek bulunmazken bu "malacr
esnafı pek gelişmiştir. Usta bir 'ma-
lacı'nın kazana da çok yüksek oldu-
ğundan heveslisi de çoktur. Kimi
'malacı'lar da bu işi para için değil
de duvar aşkına yapar ya da öyle gö-
rünürler. Bu işin kimi ustal'an da
kendini işlerine öyle kaptınrlar ki
mala yerine pala sallarlar. Yani de-
memiz o ki 'malacılık' öyle sanıldıâ
kadar kolay bir iş değildir. İnsanda
genis bir mıde. gamsız bir yürek, oy-
nak bir bilek ister.
Mali hülya...
Ç.evresine bakıp bakıp 'Ah benim
de katım yatım olacak mı acaba?'
diye mal hülyasına dalanlara denir.
'Şöyle iki anahtanm olsa da biriyle
katımın kapısını, öbürüyle ara-
bamın kontağını açıversem diyenle-
rin kendini "mali hülya'ya kaptırdı-
klan, uzun uzun ufuklara bakıp dur-
duklan görülmüştür. Son yıllarda
sayilannın arttığı saptanan bu 'iki
anahtar kompleksi'ne kapılan va-
tandaşlara yeni bir terapi yöntemi
üzerinde durulmaktadır. Bu yön-
temde. terapinin yapıldıâ yere bir
daire kapısıyla bir otomobil kontağı
konulmaktâ. kompleksi olan kişiye
iki anahtar verilerek bu kilitleri aç-
ması söylenmektedir. Bir yandan sı-
rayla bu kilitleri açan. öbür yandan
'benim evirn'. 'benim otomobilim"
sözlerini sürekli söyleyen kişi bir
süre sonra kendini bir daireyle bir
arabanın sahibi sanmakta, böylece
de kompleksinden kurtulmuş sayı-
lmaktaaır. Bu terapiyi görenlerin bir
bölümü 'Benim adım Macit' diyerek
başka bir saplantıva düşme eğjhmi
göstermişse de ek bir terapiyle bun-
dan da kurtanlmıştır. Kimi ruh
sağlığı uzmanlan ise konunun
abartıldığını, bövle 'iki anahtar
kompleksi'ne yakalanan kişilerle
pek uğraşılmaması gerektiğini, in-
sanlann 'mah hülya'yla birhkte ya-
şamaya haklan olduğunu söyle-
mektedirler. Ne diyehm, baskasınm
malında |özü olanın gözü çıkmasın,
o da gözünü açsm da malın gözü ol-
sun.