Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23TEMMUZ1994 CUMARTESİ
DtZİYAZl
Fransız tanmbilimci Prof. Rene Dumont, liberalizm ile çevre sorunlannı Cumhuriyet'e yazdı
Petrolezam, kömürevergi1990-91 yıllannda Berlin Duvan'nın yıkılma-
sından ve Sovyet komünizminin çökmesinden
sonra bize söylenen şuydu:
Bu olayda dünyada tek başlanna cgemenlik
sağlamış, birbiriyle bağdaşan iki "başan" söz ko-
nusudur.
•Petrol 'pazar
ekonomisinin dışında'
tutulmalı ve savurganlığı
önlemek için fiyatı
yükseltilmelidir. Kirliliğe
yol açan, doğalgaz ve kömür
gibi yanıcı fosülerden
oluşan enerji kaynaklanna
da vergi uygulanmalıdır.
tklim üzerindeki akıl almaz
zararlan gördükçe, 'kirleten
öder' ilkesini uygulamak
yeterli olacaktır.
Siyasal açıdan demokrasi ve ekonomik açıdan
serbest değişim diye de adlandınlan ekonomikli-
beralizm. 1993 yılının bitiminde, bu iki "başa-
n"arasında gerçek bir uyuşmazhk olduğu ve bir
seçim yapmamız gerektiğı anlaşıldı. Ekonomik
liberalizm, çok ulusiu şirketlerin,
mali yatınmcılann, paranın ege-
menliğidir.
Üçûncü Dünya ülkelerinin yok-
sullaşmasma neden olan, en az
1945'tenbuyana sûregelen bu ege-
menliktir. Pazar ekonomisi kural-
lan, "kalkınmış" sıfatı altındaki
zengin ülkelerin ÜçüncüDûnya ül-
kelerinden hammaddelerini, ma-
denlerini, tanm üriinlerini düşük fı-
yatla satın alma olanağı sağlarruş-
tır. Bu ürûnler arasında petrol ve
boksit, hintkenevirivepamuk, kah-
ve ve kakao, hatta Türkiye'den fin-
dık bulunur.
Bu arada, "biz" kalkınmış deni-
len ülkeler, onlara sanayi mallan-
nuzı, malzemelerimizi yüksek fi-
yata sattık ve hatta hizmet sektö-
rûnde de aynı sistemi uyguladık. Bu
nedenle de Üçüncü Dünya ülkele-
rinin kalkınmasını engelleyen ve
borçlanmasma yol açan, eşit kural-
lara dayanmayan bir değişim biçi-
mi doğnvuştur.
Kajkınmakta olanDoğu Asya ül-
keleri dışında Güney Yanmkü-
re'nin geniş bir bölûmü ile Kuzey
Yanmkûre arasında gittikçe büyü-
yen bu aynm, 1988'de "Gûndem-
deki UberaliznT alt başhğı ile ya-
yımlanan kitabım gibi "Dayanü-
mazBirDünya"yı (1) ortaya çıkar-
mıştır.
Bu arada beş yıldır çağ atladık.
Uzun zamandır Güney'i kasıp ka-
vuran işsnfik,şimdi de Kuzey'e sıç-
Portre
Çevreci cunoJııırbaşkaııı adayı
Rene Dumont, soylubir aileden
gelen bir tanm profesörû ite
matematikçi bir annenin oglu
olarak 13 Mart 1904'te doğdiL
Paris Ulusal Tanmbüim
Ensötüsü'nde 1924'ten bu yana
tanmbilimci ve özelükle
tropikal tanmbüim konusunda
uzraandır. Meslek yaşamma
Vietnam'da tanmbilimci olarak
başladı. 1929-32 yıllan arasında
çelukçilik uzmanı olarak çalıştı.
Söroürgeciliğe karşı olduğu için
Hanoi'deki görevirû bvrakıp
Paris'e döndü ve öğrcnimi
gördûğü Ulusal Tanmbüim
Enstitusu'nde 1933'teöğretim
görçvlisi oldu. Başlangıçta,
Fransız tanmcıbğını ogrcten
Dumont, 1953'ten sonra ise Kıyaslamah
Tanm, 3. Dünya ve Sosyalist Ülketerde Kırsal
Kalkınma Kûrsüsü'nün başına profesör olarak
geçti. I974*te emekli oluncaya değîn bu
görevini sürdürdü. ögretim yaşamı boyurtea
Kuzey Afrika'dan Asya ûlkelerine (Çin,
Hindıstan, Bangladeş), Latin Amerika'da
Brealya'dan Küba, Meksika, Antil Adalart'na,
Kuzey Amerika'dan Sovyetler
Biriiğı'ne değin araştumalaıâa
balundu.
Aynca, Siyasal Biümler
Enstitüsû, Paris ÜniveTSİtesi
a
îdarecilik Okulu), Tropikal
Tanmbilim Enstitüsü'nde ders
verdi. Birleşmiş Miüeüer, FAO,
UNESCO, ÜNAISD üe ilgili
çahşmalara katüdı ve Fransa'yı
temsil etö. Çeşitli ulkelere
daruşmanlık yaptı,
Tüm yaşamı boyunca; "banş*,
"3. Mnya"ve "çevre* sonuüan
üzerinde durdu. 1973'te
"Ütr^jyayadaÖlüın" adlt
kitabırun yayımlanmasından
sonra çevrecüer, kcndisini 1974
başkanlık seçiminde aday gösterdiler.
Başkanhk seçimine ilk kez katılan çevreci
oldu. Dumont'un çeşitli kitap ve makakleri,
uhıslararası alanda kaynak gösterildi ve çeşıüi
üniversüeleıde ders kitabı olarak kullanddı.
Cumhuriyet; okuıian adına, 90 yaşındaki
değerli bilim adamı Prof. Rene Dumont'a *3.
BferyıPa girerken sağbkh yıllar diliyor.
Prof. Rene Dumont
Rene Dumont'a göre, petrol, doğalgaz, kömür gibi yanıcı fosillerin, zengin ülketerdeki aşın tüketiminden kaynaklanan sera
otayı, dünyayı tehdit eden tehlikelerden biri Dumont, "Bu tür tüketim, karbondioksit oraıunı artürarak tüm atmosferin ısn-
masunayol açar. Bu nedenk Türkiye'yi de etidsi arüna alan aşın kırrakld^çoktehlikeüseüerveıaklonbirortajaçıkar''diyor.
radı. Herkesi kapsayan bir ekonomik durgıuüuk
yaşanıyor. Bu koşullarda anlıyoruz ki, kuşkusuz
sözkonusu liberalizm, özellikle zengin ülkelerde
üretbningelişmesini sağlvyor, ama hemiş,hemk»-
zançbölüşümüalanlanndayettrsfe kabyor. Sonuç
olarak işsizlik, evsizbarksıilarla zengin ülkelere
de yayılan bir sefıllik. Oysa ki, "biz" zenginler,
şimdiye kadart»u felaketin sadece Gûney'le sınır-
tı kaldıgına inanırdık.
Bunun sonucunda, "Kuzey-Güney"yanmküre-
lerinde farklı türdebirbaşka ikili toplum gelişmiş-
tir. Zengin ülkelerde bile bu toplumun halen sü-
rekli bir iş güvencesi olan insanlara ve diğerleri-
ne verdigi güvence kalıcı degildir. îşsizler arasın-
da aynm yapılıyor.
Öte yandan, her zaman başlannı sokacak bk
. yerleri olmayanlar, yoksullar, sefıllik içindeyaşı-
yorlar. Yeni olan bu soruna Kuzey'den Güney'e
kadar rastlıyoruz, ama açhk çeken yoksul ülkele-
rin buna katlanmalan çok daha zor. Avrupa Bir-
liği ülkeleri ise üretim fazlalığını ne yapacağıru
büemez durumda, tanm üretimuu vargücüyle
frenlemeye çalışıyor.
I PetroKin sşm tûketfeni
I doğaldengeyibozuvor
Insanhğın sürdürdüğü yaşam savaşını tehdit
eden başka tehlikeler de var. Ekolojiyi kapsayan
ve yoğun olan bu tehlikeler, yeterli olanaklann
sağlanmadıgı ve gerekli çarelerin sunulamadığı
"Le Sommet de la Terre" (Dünyanın Zirvesi) se-
minerinde, 1992'de Rio'da ele ahndı.
Bu tehlikeler arasında, özellikle petrol, doğal-
gaz ve kömür gibi yanıcı fosillerin daha çok zen-
gin ülkelerdeki aşın tüketiminden ileri gelen se-
ra olayı yer alır. Bu tüı tüketim, tüm atmosferin
tanmasınayol açankarbondioksit orarunı arttınr.
Bu nedenle Türkiye'yi de etkisi altına alan aşın
kuraklık veher zamankinden dahatehlikeli seller
ve siklonlar ortaya çıkar. Gelecek yıllarda doğu-
racağı sonuçlantahminedemeyeceğjmiz, tam an-
lamıylabir iklim değişimi. Bu belirsizliğe karşın,
şimdıden bir milyar insamn yetersiz beslendiği-
ne, hatta açhğa maruz kaldıgına dikkati çekebili-
riz.
Demek ki, iklim değişikliklerinin nedenleri ve
buna ilişkin yarar sağlayabilecek çareler üzerin-
de durmahyız. Çünkü insanlığın yaşam savaşının
bir güvenceye sokulması, ancak Kuzey ve Güney
arasındaki aynmın ekonomik düzen aracıhgıyla
en aza indirgenmesi ile oluşabiür. Bu da Birleş-
miş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP)
insani getişmc adına koyduğu, beslenme, eğitim,
sağlık olanaklanndan yoksun ülkelere sağladığı,
en az yardımla gerçekleşecektir.
Ama insanhğınyaşama güvencesi, sera olayın-
daki ısınmanın azalmasına da bağhdır. Bu da pet-
rol tüketimindeki savurganlığı engellemek ama-
cı ile bu maddeyi pazar ekonomisi dışında tutma-
mızla olabilir. Petrol, tarihindeki en düşük fıyata
satıhyor. Bu durumu ekonomik kalkınma olarak
görenler onaylıyor. Uygulanan düşük fıyat, her
geçen gun seraolayındaki sorunlan arttınyor, ye-
nilenemeyen petrol rezervlerinin tükenmesi, ge-
lecek kuşaklara bir tehdit oluşturuyor.
•Uzun zamandır güneyi
kasıp kavuran işsizlik, şimdi
de kuzeye sıçradı. Herkesi
kapsayan bir ekonomik
durgunlukyaşamyor. Bu
koşullarda anlıyoruz ki,
uygulanan liberalizm,
özellikle zengin ülkelerde
üretimin gelişmesini
sağhyor, ama hem iş hem
kazanç bölüşümü
alanlannda yetersiz kalıyor.
Dünya nimetleriarasındapetrol, gezegenimizin
en degerli parçası. Petrolden, gelecek kuşaklara
ve günümüzün yoksul ûlkelerine geniş bir pay
ayırmak gerek. Ekonominintümü-
nü bu yazıda ele alamayacağımız
için, iki konu üzerinde duracağız:
- Petrol fıyatının "pazar ekono-
misinin dışmda
n
tutulması.
- Kirliliğe yol açan "fosillerden
oluşan enerji kaynakUnna vergi"
uygulaması.
Düşüncemize görepetrol savur-
ganhğını engellemek için, fiyatı
yükseltilmelidir. tklim üzerindeki
akıl almaz zararlan gördükçe,
"Kirieten öder" ilkesini uygula-
mak yeterli olacaktır. En azmdan
litresi yaklaşık bir dolara gelen
Fransa'daki süper benzinin fıyatı,
iki katına çıkanlmalıdır.
Yoksul ülkelerde fıyat arhşı çok
belirgin olmasa da zengin ülkeler-
de göze çarpacaktır. Para cezası
(fiyatı hiç dûşürmeden), beslen-
me, egitim, sağlık gibi temel ge-
reksinim maddeleri üretimi için
daha düşük tutulabilir. Lüks
arabalar, gezi yatlan, özel uçaklar,
otomobil yanşlan, ralliler gibi eğ-
lenceyikapsayanher şeydebuceza
yüksek tutulacaktır.
Genelde ödedigimiz vergilerin
yerine enerji tasarrufu sağlayabil-
mek için doğalgaz, petrol ve
kömür tüketimini vergilendirme
yoluna gidilebilinir. O zaman, heT
birimiz, enerji tasarrurunakatkıda
bulunabileceğimiz için daha az
vergi ödeyebiliriz. Yenilenebilen
enerji kaynaklannavergi uygulan-
mayacağından, yüksek vergiye
diğeT kaynaklarla rekabettabi tutulan
edilebüecektir.
Bir sonraki eserde (2) bu düşünceler, üstünde
durulmaya ve tartışmaya açık olacaktır. Sonuç
olarak, liberalizm ve demokrasi arasındabir seçim
yapmamız gerektiği kamsına vanyoruz. Biz,
demokrasiyi seçtik.
Butezleri öncelikle Cumhuriyetokurlannasun-
mamızın nedeni ise konuyu eleştiriye açmaktır.
}. Un Monde Intolemble, le Liberalisme en Ques-
tion. LeSeuil, 1988. (Dayanılmaz Bir Dünya, Gün-
demdeki Libemlizm).2. Chomage, Miseres,
Liberalisme ou Democnıtie. Le Seuil, Nisan 1994.
(lşsizlik, Sefalet, Liberalizm ya da Demokrasi).
Yarm: Amerikalı yazar
David Fromkin
Y A Y I N H A K K I C u m h u r i y e t ' E A Î T T Î R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
SanatGakrlsi
Karma Resim Sergisi
15 Temmuz-15 Ağustos 1994
Yaprak Berkatı
Mehonaet Giiler
Yöslıie Maruyama
Selçuk Toğul
Aylıan Tiirker
Turgut TJzvınömeroğlu
Metİn Ütısal
Şakayık Sok. 45/3 Teşvikiye TeL 0212 248 31 65
ERBAA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DAVETKÂĞIDl
1994 264 -
Alacaklı: Mehmet Koç Vekili Av. Cihan Dikmen - Erbaa
Borçlu: Kamil Baş - Şükrü oğlu - Cum. Mah. - Erbaa
Hacizin Yapüdığı Gün: 6.6.1994
tcra îtlas Kanunu'tıun 102. maddesi geregjnoe gıyabınızda baba-
nız Şükrü Baş'tan intikal edeck olan Erbaa, Cum. Mah. 110 ada, 6
parselde kayülı ev ve Erbaa Üzürnlü kasabasmda bulunan 238,249.
831,865 ve 1290 ve 1296 parselde kayıth gaynmenkulleriniz Tapu Si-
cil Müdürlüğü'nü yazılarak kayden haciz edilmiştir. Adresiniz meç-
hul olmakla ödeme emride ilanen yapılarak kesitüeşmiştir.
İşbu yapılanyayınlandığj tarihten itibaren 10 gün ilave edikrek 13
(onüç) gün içinde lİK.nun 103. maddesi gereğjnce haciz tutapağıtun
tetkik ve bir diyeceğiniz var ise bildirmeniz için tcra Dairesi'ne baş-
vurmaruz ilanen tebliğ olunur. 14.7.1994
Basn: 49712
İLAN
T.C.
ŞİŞLİDÖRDÜMCÜ ASLÎYE HUKUK
MAHKEMESİ
1994,113
Da* aa Osman Köroğlu vekiü Av Recep Duran tarafından da-
vab Cemik Köroğlu aleyhine açılan boşanma davasının yajHİan du-
ruşmasında verilen ara kararı gereğjnce:
LüleciHendekSokak No: 5Tophane-lstanbul adresindeki davalı-
nm adresine çıkanlan daveü>e tebliğ edilernenüş, zabıta tahkikaü ile
adresinin tespiü mümkün olmadığından dava dilekçesinin ve duruş-
ma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş olup, duruşmanın bıra-
kıldığı 29.9.1994 günü saat 10.30'da duruşmada hazır bulunması
veya kendisini bir vekille Vemsil ettirmesi hususu davetiye yerinekairn
olinak üzere ilanen tebliğ olunur. 8.7.1994
Basın: 8270
T.C.
BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK
HÂKÎMLtĞİ'NDEN
DosyaNo.1992 97
Davaa Milli E^tim Gençlik ve Spor Bakankğı vekili Av. Şenel
Kadıoglu tarafmdan, davalı Ahmet Coşkun aleyhine açılnuş bulu-
nan tescil davasmda verilen karar üzerine:
Davah Ahrnet Coşkun adına yenileme dilekçesinin ve duruşma
gününün tebliğine karar veriteüşür.
Davalı Ahmet Coşkun'un mahkememizce tayin olunan 28.10.
1994 tarihinde, saat 10.30'da mahkememizde hanr bulunması. aksi
takdirde HUMK'nin 213 - 377. maddeleri gereğince yokluğunda du-
rusmaya devam edileoeği, karar verikceği Uanen tebüğ olunur.
Basın: 31578
tLAN
EZÎNEKAD ASTRO HÂKtMLİĞl'NDEN
1993,113
Davaa Orman Idaresı ile davalı Havva Ismet Alun arasında ta-
pulama tesbitine ve orman tahdidine itiraz davasının yapılan açık
yargılamasında:
Ezine ılçesi Dalyan köyü 216parselsayuı laşınmazile ilgilidavanm
yapılan açık yargılaması sonunda davacı orman idaresirun davasının
reddinedairverilenkararYargrtay 20. HukukDairesi'nin 26.10.1992
gün ve 1992'4413-S484 esas ve karar sayüı ilamı ile bozulmasına ka-
rar verikrek itiraz sahibi gerçek kişî Erîune Perk'e yapılan adres so-
ruşturmasında tebügat işlemi ıkjnal edilemediğinden, duruşmanın
23.9.1994 günü saat9.50'de Ezine Adliyesiduruşma salonunda yapı-
lacağı ilanen tebliğj olunur.
Basın: 49775
POIlrÎKAVEÖTESt
MEHMED KEMAL
ŞdodmHavası.»
İlk ve ortaokul çağındaki çrjcukiarın kimi uzayda uydu-
ların çarpışacağını tartışırken, kimi de, "Kız bunlann
hepsi senin mi?" diye soruyordu.
Söylüyor, dönüyor, oynuyorlardı.
Antalya'dan Tarkan'ın sesiyle, "Şıkıdım, şıkıdım, şıkh
dım" havası geliyordu. Bu, çoğunluğunu gençlerin dol-
durduğu salonlardan kopup gelen bir- sesti. İçinde kül-
tür, şarkı, şiir, siyaset vardı. Bize göre bir yanıyla sanat,
bir yanıyla gürültüydü.
Cem Boyner, Cemal Reşit Rey Salonu'nda gençlere
şöyle sesleniyordu: "Ben bu düzenin ta kendisiyim. Bu
düzende maddi ve manevi pek çok şey kazanmış bir in-
sanım. Ama bu düzen değişmeli diyorum."
Her yeni lider, toplumların bakır çanağında 'bu düzen
değişmeli' diye gelir, öyle ses verir, yenilik diye kalaba-
lıkları ardına toplar. Yeni lider hem düzeni bozmaya ça-
lışır, hem yeniden kurmaya... Cem Boyner de bu yöneti-
mi kendi çanağında içiyordu. Onu da yedekleyenler var,
eski tüfekler deniyordu. Politikadayeniydi. Yenilik başa-
r\ sağlamadığında acemilik olurdu. Mesut Yılmaz'a gö-
re Cem Boyner acemiydi. Siyaset alanında ulu orta
dolaşıp duruyor.
Sakıp Sabancı'yı da Karadeniz kıyılarında politikaya
sürdüler ama, ciddiye alan yok!.. Şimdilik bir gösteri ni-
teliğinden öteye geçmiyor. ANAP döneminde Sakıp
Sabancı için bir politik gösteri daha önermişlerdi. Sah-
nede yerini bulamadı.
Clndoruk ve Süleyman Bey için de perde gerisinde
bir şeyler tasarlıyorlar, mideleri bulandınyorlar. Ne de
olsa usta politikacıtar, kül yutmazlar, "Verilemeyecek
hesabımız yoktur" derler.
O kadar...
Başbakan Tansu ÇIHer, eşiyle birlikte Mecidiyeköy'-
deyken tuhai bir rastlantı biz de Küçükkuyu pazarını
geziyorduk. Fiyatlara bakıyorum, Küçükkuyu ite Mecidi-
yeköy arasında hemen hiç lark yok; 1 kilo bamya 50 bin,
1 karpuz 125 bin lira... Giderler yüz binleri aşıyor ama,
gelir neredeyse olduğu yerde sayıyor. Gelirler tare, gi-
derler fil...
Düşünüyorum da 1970'lerde 1 kilo bamya parasıyla
Cihangir'de bir küçük daire alınırdı.
Kabinenin değişeceğinden, yerine yenisinin kurula-
cağindan söz ediyorlar. Eski hükümetleri kimler dağıtır,
kimler toparlardı. Aşağr yukarı bilirdik. Yenilerini pek
kestiremiyoruz. Perde ardında derlenip toparlanıyorlar.
Eskiden lacileri giyip Meclis koridorlarında gezindin
mi bakanlık çantada keklik sayılırdı, şimdi'...
Alın damarı kırk yerinden çatiamış koalisyon ortakla-
rının elinden bakanlığı al da şöyle serince bir rafa koy
bakalım... Adayhğın belli olsa bile Meclis'in açılışına ka-
dar sürüncemede kalır.
Size bir şey söyleyeyim mi, günü gelinceye kadar her
şey karma karışıktır. Mavi boncuk bir kişide var sanıyor-
sanız aldanırsınız, herkese bir mavi boncuk dağıttılar.
Birbirine karışan malvarlığı sorununun attından nasıl
kalkılacak? Kimi, 'verilecek hesabım yok' deyip yan ya-
tacak, kimi 'ilkin benden başlaym' deyip caka satacak...
Hesap bu, kaç lider çıkacak ortaya, kaç tane derler açıla-
cak...
Malını mülkünü yiyip köşeye uç beş kuruş atmayanlar
da zor hesap verecekter, öyte ya; neredeyediklerini sor-
guculara kolayca anlatamayacaklar.
Tansu Çiller için işler kolay, "malını ne yapttn" diye
sorduklannda; adres belli:
"Amerika'da..."
Amerika'y' gösteremeyenler zor hesap verirler, zcrL
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4_.5._6_.7_._8___9_
1/ 'Osmanlı devletinde
1868 yılında yüriirlüğe gi-
ren ve 1926'da kaldmlan
medeni yasa. 2/ Halk di-
linde soguk algınlığına
verilen ad... Erden çavuşa
kadar olan askerlere veri-
len ad. 3/ Gökküresinde "
on iki burcun eşit arahk- 6
larla dağıldıgı kuşak. 4/ y
Uzakhk işareti... Kendi
başına var olan, hiçbir şe- 8
ye bağh olmayan. 5/ Ge- g
üncik ve kakım gibi hay-
vanlann beyaz ve yumuşak kür-
kü... Yapısına girdiği sözcüğe
"kendi kendine" aniamı katan ya-
bancı önek. 6/ Alan ölçüsü hekta-
nn simgesi... ÇÖlden esen riizgâr...
İngiüzce "bay" sözcüğünün kısa
yazılışı. 7/ Gelir... Temel niteliğin-
de olan. 8/ Eskiden Almanya ve
Avusturya'da kullanürruş gûmüş
para. 9/ "— gül gazel olur / Vak-
tinde derilmeyince" (Karacaoğ-
lan).
\TJKAR1DAN AŞAĞIYA:
1/ Kuran ve sünnete dayanarak hükümler çıkaran fıkıh bilgini.
2/ Hayat arkadaşı... Ağn Dağına verilen bir başka ad. 3/ Ku-
ran'm bölünmüş olduğu otuz parçadan her biri... Telefon sözü.
4/ Belli bir alan içinde yaşayan tüm canlüan, fıziksel çevrelerini
ve aralanndaki her türlü kaurşıhkh ilişkiyi içeren kavram. 5/ İne-
ğin erkek yavrusu... Yüz, çehre. 6/ Eski dilde gece... Fas'ın pla-
ka işareti. 7/ Yunan mitolojisinde güzel sanatlann dokuz peri-
sinden biri... Yassı demir ya da çelik ürünü. 8/ Atiann ahnlann-
da bulunanveburunlannadoğru uzananbeyazleke. 9/ Bilgisiz,
kültürsüz kimse... Mangal.
ACIKAYBIMIZ
Müzemizaraşürmacısı, arkeolog
RASİMKIDIL'ı
ani bir rahatsızlıksonucu kaybetmiş
bulunuyoruz. Cenazesi23 Temmuz 1994
CumartesigûnüGiresun'un Espiye Gülbumu
köyünde öğle namazımmüteakiptoprağa
verilecektir.
MerhumaTarm'dan rahmet, ailesineve
müzelercamiasmabaşsağlığıdileriz.
Topkapı SarayıMûzesi Müdürlüğü ve
Topkapı Sarayı Müzesini Sevenler
DerneğiBaşkanlığı