Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 HAZİRAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AtatüPk heykeli
sahipsiz kaldı
• KAYSERİ (Cumburiyet) -
Kayseri Cumhuriyet
Meydanı'nda bulunan ve bir
yıl önce şeriat yanlılannın
saldınsı sonucu burnu ve
yüzü parçalanan Atatürk
heykeli, Refah Partili
Belediye için sorun oldu. 27
Mart seçimleri öncesi SHP'li
belediye tarafından
onanlarak Anadolu Fuan
önüne taşınması düşünülen
ve çevresı naylonla kuşaülan
heykelin ne olacağı belli
değil. RP'li Belediye Başkanı
Şükrü Karatepe, "Ben o
heykeli beş yıl değil on yıl
görevde kalsam kaldırmam"'
dedi.
Gözaltında
işkence iddiası
• İSTANBUL (L'BA)-
MLSPB liderlerinden olduğu
savıyla 11 yıl cezaevinde
yaian ve 1991 de tahliye
edilen Hasan Şensoy,
gözaltında bulunduğu
Terörle Mücadele Şubesi'nde
avukatlanyla görüştürüldü.
Görüşmeden sonra bir
açıklama yapan Şensoy'un
avukatlan Ercan Kanar ve
Ali Rıza Dizdar. Şensoy'un
işkence gördüğünü
belirterek, ellerini ve
parmaklannı
kullanamadığını kaydettiler.
Başkaya'ya
ziyaret
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Öğretim Üyeleri
Derneği. "Paradigmanın
Iflasf' adlı kitabı nedeniyle
20 ay ağır hapis ve para
cczasına mahkum edilen
AbantİzzetBaysal
Üniversitesı öğretım üyesi
Doç. Dr. Fikret Başkaya'yı,
Haymana Kapalı
Cezaevi'nde ziyaret etti.
DİSK Başkanlar
Kurulu
• İstanbul Haber Servisi -
Devrimci İşçı Sendıkalan
Konfederasyonu (DİSK)
Başkanlar Kurulu'nun 30-31
mayısta yapüğı toplantıdan,
erken genel kurulla
oluşturulacak yeni yönetim
konusunda uzlaşma çıkü.
Yönetim Kurulu. Bank-Sen,
Birleşik Metal Sendikası,
Genel-İs. Gıda-lş, Lastik-tş.
Sosyal-lş ve Tekstil-lş'ten
birer kişinin kaulımıyla,
Denetleme kurulu ise Oleyis,
TİSveDevMaden-Sen
üyelerinden oluşacak.
Şehît onbaşı
toprağa verildi
• İSTANBUL (AA)- .
Erzincan-Erzurum
Karayolu'nda güvenlik
gücleri ile teröristler arasında
çıkan silahlı çatışmada şehit
düşen Piyade Onbaşı Ekrem
Alkan(21),İstanbul'da
toprağa verildi. 30 mayısta
teröristlerle gırdiği çatışmada
şehit düşen Alkan'ın cenazesi
Yakacık MezarlığVnda
toprağa verildi.
Molotoflu saldın
• İstanbul Haber Servisi -
Istanbul'da dün gece kimliği
belirsiz kişilerce üç ayn
molotoflu saldın
gerçekleştirildi.
Merkezefendi Tramvay
DurağVnda boşolarak
bulunan tramvaya,
Osmanbey Samanyolu
Sokak'ta bulunan bir
konfeksiyon mağazasına ve
Kadıköy Mühürdar
Caddesi'ndeki İmar
Bankası'nm bankamatiğine,
yapılan saldınlarda ölen ya
da yaralanan olmadı
Bursa'da
öğrenci olayları
• BURŞA (Cumhuriyet) -
Uludağ Üniversitesi'nde sağ
görüşlü öğrencilerin yaptığı
saldınlara bir yenisi daha
eklendi. Mustafa Yıldınm
adlı bir öğrencinin önceki
gün dövûlerek komaya
sokulmasının ardmdan, Ali
Bin adlı bir öğrenci de
saldınya uğradı. İİBF 2. sıruf
öğrencisi olan Ali Bin'in
olaydan sonra hastanede beş
saat gözetim alünda
tutulduktan sonra taburcu
edildiği öğrenildi.
Mustafa Yıldınm'm ise, sol
tarafının felçli olduğu
bildirdı.
• • •
Ozel okullara
Yöneticiler hükümetin uyan kararına
'Önce kendi düzenlemeleriniyapsınlar;
sonra bize karışsınlar'yanıtını verirken
, veliler çaresizlik içinde
zaıııtarbşmasıbuyîıyorHaber Merkeri - Özel okul ücretlerine
yapılan zamlann açıklanmasından son-
ra aileler bu okullan boykota hazı-
rlanırken, hükümetin yılhk ücretlerine
yüzde 100'e varan oranlarda zam yapan
okullan uyarma karan alması tepkiyle
karşılandı. İzmir Özel Öğretim Kurum-
lan Derneği Başkanı Necdet Doğa-
nata. "özel sektör, malivetini karşıla-
mak zonında. Enflasyon oranı da ortada.
Devlet önce kendi düzenlemelerini
yapsm, sonra bizi eleştirsin" dedi.
Ozel okul zamlan, önceki gün Başba-
kan Tansu Çiller. tarafından Bakanlar
Kurulu'nda gündeme getirilmiş ve Çil-
ler, Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz-
dan özel okullann zam yapma nedenle-
rine ilişkin bir rapor hazırlanmasını iste-
mişti. Ayaz'ın yönetmenlık uyannca.
özel okul ücretlerine müdahale edeme-
diklerini anımsatması üzerine Çiller, yö-
netmeliğin değiştirilmesi talimatını ver-
mişti.
fzmir Büromuzun haberine göre,
İzmir Özel Öğretim Kurumlan Derneği
Başkanı Necdet Doğanata, Başbakan
Tansu Çiller'in özel okullann hesapla-
nnın incelenmesi ve ücretlerinin indiril-
meşi konusundaki istemini eleştirdi.
Özel okullann ortalama olarak
İzmir'de 55, İstanbul'da 75 milyon lira
ücret belirlediğini anımsatan Necdet
Doğanata, ücretleri belirlerken maliyet
unsuruyla birlikte öğrenci velilerinin de
durumunu düşündüklerini belirterek,
"Ülkede her kesim sıkıntilı. Hem yaşa-
mak hem yaşatmak zorundayız. Ücretle-
rimizi belirlerken, limitleri aşmamaya
calıştık, veliyi de düşündük" dıye konuş-
tu. Özel okul ücretlerındeki artışın, Tür-
kiye'deki enflasyon oranı gözönüne
alındığında çok fazla olmadığını savu-
nan Doğanata, şunlan söyledi:
"Biz özel sektöriiz \e hizmetimizin
karşılığını almak zorunday ız. Dev let bizi
eleştireceğine. kendi düzenlemelerini
yapsın. Ömeğin KDVyi düşünsünler.
Temmuzdan başla>arak KDV oranı yüz-
de 8'e yükselecek. Bunu almasınlar. Ge-
lir vergisi, stopajı gibi giderlerimiz oluyor
zaten. Yabancı ülkelerde. özel okullarda
öğrenci okutanlara da \ergiden yüzde 15
muaf olanağı sağlanıyor. Burada da u\-
gulansın. Biz giderlcrimi/i karşılamak
zorundayız. Belirlediğimiz ücretler limit-
leri aşmıyor. Bunlar fedakarlık ücreti za-
ten. Türkiye'de özel okullarda okuyan
öğrenci oranı yüzde 1.5'i geçmiyor. Bu
oranm düşmesi durumunda. ücret indiri-
mine gidebileceğimiz gibi bir açıklama da
anlamsız. Öğrencimiz azalırsa, maliyeri-
miz artar. Bu durumda indirime gideme-
yiz,"
Özel okul sahiplerinin, "KDV'nin in-
dirilmesi" yönündeki teklifleri veliler ta-
rafından "gerçekçi bir yaklaşım" olarak
görülmüyor. Açıklanan fahış fıyatlar
karşısında ücretlerde birkaç milyonluk
düşüş anlamına gelen KDV'dcki bir iki
puanlık indirimin pck önemli olmadığı
vurgulanıyor. Veliler, bu tür bir gerek-
çenin konuyu esasından saptırmak an-
lamına gcldiğını ifade ettiler.
Veliler. özel okul ücretlerine Milli
Eğitim Bakanlığı'nın da müdahale et-
mesini isterken bakanlık, şikayet ve ih-
bar olması durumunda bu okullan in-
celemeye alabiliyor. İnceleme sırasında
okullann eğitim ve öğretim gıderlen ıçin
yaptığı harcamalar göz önüne ahnıyor.
Sangazffikryaşamsıkuttıhmmanlatmaktan bkmş
Sarıgazililer sorunlannı anlarmaya "Nasılsa
bir işe y aramaz" diye pek yanaşmıyorlar.
"Gördüklerini yaz işte" diyorlar.
Anlatılanlar hep ay m. Sıkıntıları son
ekonomik kararlardan sonra iyice
dayandmaz hale gelmiş. Biri durumu
özetliy or: "Herhalde açhktan ölmemizi
bekliyorlar."(Fotoğraflar: ERDOĞAN
KÖSEOĞLU)
'Âçlıktanölmemizîbekliyorlar'
YURDAGÜL ERKOCA
Gün doğmadan sokaklara
dökülmüşler. Gecenin laciverti-
nin henüz mora dönüştüğü sa-
atlerde ara sokaklardan mey-
dana doğru yürüyorlar ağır ak-
sak adımlarla... Üzerinde Sa-
ngazi-Mecidiyeköy, Sangazi-
Topkapı yazan otobüslerin
önünde kuyruklar oluşmaya
başlıyor. Topkapı otobüsünün
kuyruğunda çoğunlukla kadın-
lar bekleşiyor. Mecidiyeköy'e
ise belli ki bu saatte yalnız er-
kekler gidiyor. Birazdan kalka-
cak otobüsler Merter'deki kon-
feksiyon atölyelerine, Topkapı
ve Demirkapı'daki imalat ve
montaj fabrikalanna. Levent'-
teki otomotiv yan sanayü işlet-
melerine işçi taşıyacaklar. Kilo-
metreler süren yolculuk biraz-
dan başlayacak. Herkesten
önce telaşla duraklann yanında
yenni alan poğaçacı. otobüsler
hareket etmeden birkaç poğaça
daha satmak için çırpınıp du-
rurken elinde askısıyla çaycı,
duraklar arasında mekik doku-
yor. Her ikisi de ekonomik pa-
ketten bu yana "işlerin kesat"
gitmesinden şikayetçi.
'İç sıkıcı' bir röportaj
Sangazi Meydanı'nda hayat
her gün aynı saatte henüz bü-
tün kent uykudayken başlıyor.
Kimilerimizin belki de yatağa
henüz girdiği saatte Sangazili-
ler hayata kanşıyor. Saat 05.
OO'te ilk otobüs homurtularla
yola koyuluyor. Günün hiç de
makul olmayan bu saatinde
Sangazi'de bulunuşumuzun
nedeni "Nasıl yaşıyor bu insan-
lar? Krizden günlük yaşantüan
nasıl etkilendi? Memleket mese-
lelerine nasıl bakarlar?..." sonı-
lanna yanıt bulmak. Birkaç ki-
şiyle sohbet edip, görüşlerini
yansıtmak. Aslında bugün pek
çok kişinin demode, hatta iç
sıkıa. dahası anlamsız bulduğu
türden bir röportaj hazırlamak.
Ne yazık ki Sangazi Mey-
danı'nın ilk konuklanyla ko-
nuşmayı beceremiyoruz. Halk
arasında "sabahın körü" diye
tabir edilen bu saatte, otobüs
kuyruğunda bekleşen işciler
için "Nasıl gidiyor hayat" tü-
ründen sorular o kadar anlam-
sız ki ters ters bakıyorlar yuzü-
müze. Kimsenin "her an işten
atılma tedirginliğini, zaten son
derece çekilmez olan hayat şart-
larının krizden sonra daha da
katlanılmaz olduğunu, hasta ço-
cuğuna ilaç almak için para bu-
lamadığını" uzun uzun anlat-
maya niyeti yok. Konuşma eği-
liminde olanlar ise "Yazacaksm
da ne olacak kiT", "Hangi bir
derdi yazacaksm? Ben anlatsam
gazete sayfaları alma/". "Bekli-
yonız işte. Bugün yarın bizi de
koyariar kapıya. Herhalde açh-
ktan ölmemizi istiyorlar", "Gör-
düklerini \az. Ben ne anla-
tayım?" gibi yanıtlar vermekle
yetıniyorîar.
Otobüsler gözden kaybolu-
yor. Ortalık sessizleşiyor. Çay
ocağında uykuyla uyanıklık
arası geçirilen iki saat sonunda
meydan yeniden dolmaya baş-
lıyor. Kadınlar çoğunlukta bu
kez. Birde 12. 13, 15yaşlann-
daki delikanlılar. Bostancı ve
Kadıköy otobüslerinin önünde
kuyruklar oluşuyor. Kadınlar,
evleretemizliğe; gençler Ümra-
nıye. İçerenköy. Bostancı'dakı
küçük ışletmelere gidiyorlar.
Gündelikçı kadınlar konuşma-
ya çoktan heveslı. Şikayetler art
arda geliyor Gündeliği 200
bınden 250 bine çıkarttıklannı,
hayatın çok pahalı olduğunu,
yaptıklan zamdan sonra hafta-
da bir temizlikçi alanlann on-
beş günde bıre döndüğünü. ne-
redeyse hep bir ağızdan sayıp
döküyorlar. Kadın Başbakan-
ın başlanna nasıl çoraplar ör-
düğünü bir bir şikayet edip
"Bumı da mutlaka yaz" demeyi
ihmaletmiyorlar.
Saat 08.00'e doğru ortalık sa-
kinleşiyor. İlk çay servisıni çok-
tan yapmış köşedekı kahvenin
önü adeta miting alanı. Bıyıklı,
bıyıksız, yaşlı genç her yaştan
erkek. Kimi ayakta. kinîi otu-
ruyor. Gözler yoldan geçen
araçlara. özellikle de kamyo-
netlere dikilmiş: bekleniyor.
Kahvecinin söyledığine göre in-
şaat işçilerine, knz nedeniyle iş-
ten atılanlar da katılınca sabah-
tan akşama kahve dolup taşı-
yor. Ama nafıle kahvecinin
bundan ekonomik bir çıkan
yok. "Gelip otursalar ne olacak.
Bir şey içmedikten sonra. Kimde
para var ki.. içen de borca içiyor
zaten" diyor elindeki veresiye
deftennı gösterirken. İnşaat ış-
çileri öfkeli. işsizler ezik.
Sangazi'den aynldığımızda
saat 09.00. Bir sabaha böyle bir
tanıklıkla başlamanın ruh ha-
linden çıkmak kolay değil...
Öğretmenve öğrendlert mezunlyet heyecanı sardı
Okullarda pilavlı-aşureli günler
İstanbul Haber Servisi - 1993-94 eğitim
ye öğretim yılı sona erdiği şu günlerde,
İstanbul'daki tüm okullan "mezuniyet"
heyecanı sardı. Özellikle uzun bir geçmişe
sahip, İstanbul'un bazı tarihi okullannda
ise, pilav ya da aşure günü adı alünda, ge-
leneksel olarak düzenlenen kutlama etkin-
liklerine ait hazırhklar^ da tamamlandı.
Özellikle bu hafta sonu, tstanbul, Haydar-
paşa, Eyüp, Saint
Joseph Fransız,
Saint Benoit lisele-
rinin bahçeleri ol-
dukça hareketle-
necek.
İstanbul, Gala-
tasaray, Kabataş, Pertevniyal, Haydarpa-
şa, ŞişÜ Terakki ve Darüşşafaka liselerinin
yanı sıra. Robert Koleji, Saint Benoit. Sa-
int Joseph Fransız ve Notre Dome de Sion
Fransız liseleri gibi yabana okullann artık
geleneksel hale dönüştürdüğü mezuniyet
törenlerinde eski mezunlar okul yıllannı
yeniden anımsamanın mutluluğunu ta-
darken, yeni mezunlar bir yandan okul-
dan aynlmanın buruklugunu, diğer yan-
dan da üniversiteye gjrebilmenin heyecan
ve telaşını yaşıyor. İstanbul'daki en köklü
yabana eğitim kurumlanndan birisi olan
Saint Benoit Fransız Lisesf nin geleneksel
pilav günü bugün okulun bahçesinde saaı
13.00'de başlayacak. Saint Benoit'lılar
Derneği'nce düzenlenen kutlama etkinlik-
lerine bu yıl, Fransız Sefiri François Dop-
per, Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu
Jean-Michael Casa, Vatikan Büyükelçilik
Temsilcisi Monseigneur Maravich de
katılacak. Bır süre önce geçirdıği trafık
kazası sonucu, geçen gün yaşamıru yıtiren
•Galatasaray, İstanbul, Kabataş, Pertevniyal, Haydarpaşa, Şişli Terakki,
Darüşşafaka liselerinin yanı sıra, Robert Koleji, Saint
Benoit, Saint Joseph ve Notre Dome de Sion da pilava kaşık
sallamanın veya aşure yemenin heyecanı içinde.
müzisyen L'zay Hepan nın da mezunlan
arasında bulunduğu okulun bu yılki pilav
gününün sunucusu ise bir başka ünlü me-
zunu: 1994 Türkiye Güzeli Pınar Altuğ.
Aralannda ünlü gazetecı,yazar. sanatçı.
modacı ve mankenin de yer aldığı çok
ferans Salonu'ndaki mezuniyet balosu
saat 14.30'da başlayacak. İstanbul Lisesi,
Haydarpaşa Lisesi, Eyüp Lisesi ve Saint
Joseph Fransız Lisesi ise mezuniyet günle-
rini yann gerçekleştirecek 110. yılını kut-
layan İstanbul Lısesı'nın geleneksel aşure
günü. okulun Cağaloğlu'ndaki binasının
bahçesinde. saat 10.00'da başlayacak.
Kadıköy Bahariyedeki Saint Joseph
Fransız Lisesi me-
zunlannın gelenek-
sel "Petit Pain"
(Küçük Ekmek)
günü ise yann okul
bahçesinde kut-
lanacak. Saat 12.
00'de başlayacak kutlamalar çerçcvesin-
de, okulun 1943-44 dönemi mezunlanna.
"50. Yıl Mezuniyet Plaketi" ile "Şeref
Üyeliği Beratı" dağıtılacak.
60. kuruluş yılını kutlayan Haydarpaşa
Lisesi'nin geleneksel pilav günü de yann
sayıda eski mezunun, yeni mezunlarla bir okul bahçesinde. saat 10.30'da başlaya-
araya geleceği kutlama etkinliğinde ayn-
ca, Saint Benoit'dan bu yıl mezun olan sa-
natçı Suat Suna da orkestra eşliğinde bir
konser verecek. Bu arada, English Fast
kuruluşu olan Yeni Ufuklar Koleji ise ilk
cak. Haydarpaşa Lisesi Mezunlan Derne-
ği ve Haydarpaşa Lisesi Eğitim Vakfı'nca
düzenlenen kutlama eski ve yeni mezun-
lan bir araya getirecek. Öte yandan Eyüp
Lisesi'nin geleneksel Pide Günü de yann
mezunlannı bugün venyor. Kolejin, Zey- saat 11.00'de okul bahçesinde gerçekleştı-
nep Kamil Hastanesi Gösteri ve Kon- rilecek.
Bıızdohıbuuı
kUklenen
çocuk öhlii
İstanbul Haber Servisi - Mal-
tcpc'dc. bir avizecide çalışan 16
yaşındaki M.Y.. kendisine küf-
retmelerine sinirlendiği iki çocu-
ğu. boş bir arsada saklandıklan
ticari buzdolabının içine kilitle-
di. İki gün boyunca buzdo-
labının içinde kalan çocuklar-
dan 5 yaşındaki İ.A. havasızlı-
ktan ölürken. 9 yaşındaki Y.T.
de koma halinde hastanede te-
daviye alındı.
Maltepe. Esenyol Mahallesi
Fatih Caddesi'nde meydana ge-
len olaydan sonra avizeci M.Y.
gözaltına alındı. M.Y. karakol-
da verdiği ifadesınde, çocuklann
çarşamba günü kendisine küfür
ettiklerini belirterek "Onlara
çok sinirienmiştim. Olay günü
saklambaç oynuyorlardı. Oyun
sırasında, bozulduğu için atilan
boş bir arsadaki ticari buzdola-
bına girdiklerini gördüm. Çocuk-
lar içine girdikten sonra kapısnu
kapattım. Arkadaşlaruun kendi-
lerini buldukiannı sanıyorduın.
Şaka yapmıştım. amacım öldür-
mek değildi" dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
LaikliğiSaptipmak_.
Bir kısım insanlar inatla -ve elbette bilinçli bir biçimde-
laiklik kavrammı saptırmaya devam ediyorlar. Türkiye'-
deki siyasal mücadelenin birboyutunu; Müslüman-laik'
çatışması olarak görmek ve göstermek istiyorlar. Oysa
laiklik elbette Müslümanlığa karşı olmak demek değil-
dir. Bunu kendileri de biliyorlar. Ama halka böyle sun-
mak işlerine geliyor. Zira eğer topfumu bu yalana bir
inandırırlarsa, o zaman bunları zaptetmek mümkün ol-
maz. Zira bu toplum Müslümanlığa karşı olan bir şeye,
mutlaka tepki duyar. Ve o zaman da bu beylere gün do-
ğar...
Bu taktik yeni bir taktik ve epeyce etkili oldu. Daha ön-
celeri Atatürk ve Atatürk dönemi ile uğraşıyorlardı. Ama
bu milletin Mustafa Kemal'e toz kondurtmayacağını an-
layınca, taktiklerini değiştirdiler. (Sırtlarında yumurta
küfesi yok ya...)
Duyduğuma göre benim 'Laiklik' kitabı peynir ekmek
gibi satıyormuş. Ama laikliğin doğru bir biçimde tanım-
lanması ve savunulması konusunda hala çok eksiğiz.
Kendi arkadaşlarımız bile bu konuda yeterince dona-
nımlı değıller. Laiklik bir toplumda yönetenlerin yetki
kaynağı ile ilgili bir kavramdır. Yönetme yetkisinin kay-
nagının Tanrı buyruğu dışında olması demektir. Insanla-
rın kendi kendilerini Tanrı buyruklarıyla değil, özgür ira-
deleriyle yönetmeleri demektir. Müslümanlık bireysel
bir şeydir. Bireyın inancıdır. Oysakı laiklik bireysel bir
kavram değildir. Bireyin inancıdır. Oysa ki laiklik birey-
sel bir kavram değildir. Yönetimle ilgili bir kavramdır.
Bireysel bir kavramla toplumsal bir kavram nasıl birbir-
lerıne alternatif olabilirler, nasıl çatışabilirler?
Bizim şeriatçılar her yerde doğru olarak "Laiklik dev-
letle ilgili bir kavramdır, birey laik olmaz" derler; sonra
da 'Muslüman-laik çatışması'nöan söz ederler. Gerçek-
ten; laiklik bireysel bir kavram değildir, ama bir birey
"Ben laikim" diyebilir. "Ben laikim' demek, "Ben laik
bir devlet duzeninden yanayım" demektir ve bu düşün-
cenin Müslümanlığa aykırı bir yanı olmadığı gibi, Müslü-
manlığa karşı hiçbir yanı da yoktur.
Laiklik ve Müslümanlık birbirinin karşıtı iki kavram de-
ğildir. Bu toplumun çok büyük bir çoğunluğu hem inançlı
bir biçimde Müslümandır hem de laiktir. Yeri, göğü ya-
radana ve onun elçisine inanmak ayn bir şeydir, yaşa-
mını kendi özgür iradesiyle kurmak başka bır şey. Kaldı
ki; o özgür irade de Tanrı'nın bir armağanıdır. Ama kafa-
ları karıştırmak isteyenler var. "Eğer Müslümansanşöy-
le yapmalısın, boyle yapmalısm" diye kendince yol gös-
terenler var. Hanı "Muslumanlıkta zorlama yoktu?"
Hani "Muslumanlıkta kulla Tanrı arasına girilmezdi?.."
Bunlar kendi söylediklerine de inanmıyorlar, kendi söy-
lediklerini de uygulamak ıstemiyorlar.
Bir de alnı secdeye değmemiş 'entel Müslümanlar'
var ki, bunların durumu tam komedi "Islamiyetin şartla-
rını say" desen ışin içinden çıkamazlar, ama laiklik ko-
nusunda fetva veriyorlar. Cuma namazının kaç rekat ol-
duğunu bilmezler, Islam modernizminden söz ederler..
Bu toplumun büyük çoğunluğu kendini Müslüman ola-
rak tanımlar'vebunaiçtenlikle 'inanır.'Amaegemenlik
hakkı söz konusu olduğu zaman, bunu kimseyle paylaş-
mak istemez. Ne imam efendi ile ne müezzin efendi ile.
Toplumumuzda böyle düşünmeyenler de vardır elbette.
Ve eğer -kör-topal da olsa- bir demokraside yaşıyorsak,
bu doğaldır. Ancak 'farklı' düşünenler, kendi farklı dü-
şüncelerini 'tek doğru' olarak ve zorla' kabul ettirmeye
çalışmamalıdırlar. Zaten işin içine zor' girerse, ortada
demokrasi kalmaz. Ve demokrasinin yok olmasından
kendileri de çok zarar görürler Daha önce de değinmiş-
tim. Her zaman bir Kenan Evren bulmak kolay değildir.
Türkiye'de bir Islam şeriatı devleti kurmak isteyenler
ya da Türkiye'nin rejimini bir Islam devleti olarak değiş-
tirerek demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyenler, kor-
karım ateşle oynamaya' başladılar. Yerel seçimlerde
aldıkları yüzde 19 oyun efeliği ile görüşlerini zorla kabul
ettirebileceklerini şanıyorlar. Kendilerinin 'örgütlü', kar-
şılarındaki güçlerin 'dağınık' olmasına güveniyorlar
herhalde.
Laiklik ve demokrasi konularında son katıldığım bir-
kaç panelde, bayağı teror estirmeye çabaladılar.' Be-
ğenmedikleri konuşmacılara lat attılar, hoşlarına gitme-
yen düşünceleri sert biçimde protesto ettiler. Hatta bir
panelde, protestolarının ardmdan toplu olarak salonu
terk ettiler. Salonu tıka basa dolduran kalabalık kitle de,
bir güzel 'alkışladı' onları. Hoş bir yanıt oldu. Ama anla-
yana...
Ben 'havayı yumuşatmaya' çalışanlardanım. Müca-
delenin siyasal çerçeve içinde kalmasından yanayım.
Kavga değil, diyalog arıyorum. Ama kimi zaman benim
sabrımla da oynuyorlar. Kimi zaman beni de sinirlendi-
rebiliyorlar.
Oysa ki, kavganınkimseyeyararı yok. Bildiğimiz tarihi
boyunca insanoğlu demokrasiden daha 'hakça've 'akıl-
cı' bir yönetim biçimi ortaya koyamadı Ve biz demokra-
siyi, Batı'daki örnekleriyle karşılaştırırsak, oldukça ko-
lay yakaladık. Tanrı'nın halkımıza bir lütfu olan Mustafa
Kemal ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyet aydınlığı-
nın ardmdan, 20-25 senede demokrasiye ulaştık. Kim bi-
lir, belkı de bu nedenle değerini bilemiyoruz?..
Otomoblllerl bo$ bulundu
Kürt işadamı Buldan
ve 2 arkadaşı kaçınldı
• Savaş Buldanın ağabeyi, kardeşiyle arkadaşlannın faili
meçhul bircinayete kurban gidebileceğinden korktuğunu. 3
kişinin kaçınldığı 3 otomobili, Sapanca Gölü yakınlannda
boş olarak buldukiannı açıkladı.
YILMAZ KARABACAK
Kürt kökenli ışadamlann-
dan Sa>aş Buldan vc iki arka-
daşı. dün sabah Yeşilköy
Çmar Otelı çıkışında kımlikle-
ri belirsiz 7-8 kışilik bir grup
tarafından kaçınldı.
İşadamının ağabeyi Necdet
Buldan. faili mcçhuf bir ana-
yete kurban edileceklen endı-
şesi taşıdığı kardeşi ve arka-
daşlannın kaçınldığı üç oto-
mobilin. yapılan araştırmalar
sonucu Sapanca Gölü yakı-
nlannda boş olarak bulundu-
gunu açıkladı. Kaçınlışından
bir süre sonra ölü bulunan
Behçet Cantürk olayıyla ilgili
olarak gözaltına alınan ve bir
süre sorguda tutulan Savaş
Buldan ile Adnan Yıldırnn ve
Hacı Karay adlanndaki iki ar-
kadaşının. kaldıklan otelin
çıkışında. saat 05.00 sıralann-
da, telsiz taşıdıklan öne sürü-
len grup tarafından silah zo-
ruyla üç ayn otomobile bindi-
nldikleri öğrenildi.
Hakkari'nin Yüksekova il-
çesi eski belediye başkanlann-
dan Necdet Buldan, kardeşi
ve arkadaşlannın bulunması
için İstanbul ValiliğTne ve Ba-
kırköy Cumhuriyet Başsavcı-
lığı'na gerekli başvuruları
yaptıklannı belirterek şunlan
söyledi: "Kendilerinin faili
meçhul bir cinayete kurban
edilmeleri endişesira taşıyo-
rum. Olayda karanlık unsurlar
>ar. Saat 11.00'de kendisine
ulaştığun bir emniyet yetkilisi,
Sa>aş iie iki arkadaşının Ie-
rörie Mücadele Şubesi'ne geti-
rildiğini söyledi. Bu açıklama,
iki saat sonra, diğer yetkililer-
ce yalanlandı."
Buldan. açıklamasıru şöyle
sürdürdü:
"Bize ulaşan bilgilere göre,
Savaş ve arkadaşlannın kacrn-
lışında kullanıknğı betirlenen 34
CK 520 plakalı Mercedes mar-
ka otomobille Toyota ve Maz-
da marka otomobiller, daha ön-
ceki ömeklerinde olduğu gibi,
Sapanca kıytsında buhınmuş.
Büyük olasdıkla kardeşünle ar-
kadaşlan burada. Araştvmayı
sürdürüyonız."
Buldan aynca, SHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Murat Karayalçm'a tele-
fonla ulaşarak konuyu aktar-
dığını ve kendisinden "Konuy-
la ilgüeneceğim" yanıtı aldığını
kaydettı.