Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN1994 PAZAH
12 KULTUR
|
22. ULUSLARARASIİSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ
Aileden bulaşan 'flüt hastalığı'AHUANTMEN
Ünlü İrlandab flütçü James
Galway. Uluslararası İstanbul
Müzik Festivali kapsamında ön-
ceki akşam Aya İrini'de piyanist
Phillip Moll' eşliğınde verdiği
konserde. Beetboven'dan
Czenıy'ye. Saint-Saens'dan De-
bussy'ye ve daha çağdaş besteci-
lerden Nino Rotadan Jacques
Ibert'e uzanan zengin bir prog-
ram sundu.tki kez de bis yapan
ünlü sanatçı, ikinci bisinde Schu-
bert'ten İrlanda'nın geleneksel-
mıink repertuvanndan "Daıuıy-
Boy"akadar bir mıni konser
daha verdi adeta. Konserlerinde
klasık repertuvann yanı sıra özel-
likle kendisi için bestelenmiş
parçaJan da yorumlayan, hatta
şu sıralar moda olduğu üzere pop
müziğe de el atan James Galvvay
ile Aya İrini'de konserinden bir-
kaç saat önce yalnızca birkaç da-
kika konuşma olanağı bulduk.
James Galvvay, o sırada Phillip
Moll ile birlikte prova yapıyor.
salonun akustiği üzerine yorum-
lar yapıyordu: "Salon ne kadar
yankı yapıyor! Bu akşam etten ke-
mikten bir halnla kaplı otsa da
pek bir şey değişeceğini sanmıyo-
nım. Bir f iirk halısı bile oba!..""
Londra'da Royal College of
Music ve Guildhall'da eğitim
gördükten sonra Sadler's Well
Operası'nda müzik kariyerine
başlayan ve bugüne dek dünya-
run ünlü orkestralanyla pek çok
konser veren James Galvvay, flü-
te çok küçük yaşlarda ilgi duy-
maya başlamış. "Bunun nedeni,
evde flüt olmasıydı. Babam da bü-
yükbabam da "flüt çalardı. Aüe
hastalığıydı yani..."
Popüler müzik kayıtlanyla
billboard bstelerine de giren Ja-
mes Galvvay için yapılmış "özel
besteterin" arasındâ. Elton John-
un ünlü flütçü için bestelediği ve
Grammy aJan parçası "Wind Be-
neath My Wings" de var. Gal-
vvay, kendisi için bestelenen par-
çalan yorumlamanın büyük bir
heyecan olduğunu söylüyor:
"Ara sıra çok zor parçalar da gefi-
Ünlü triandalı flütçü James GaJway önceki akşam Aya İrini'de umıtulmaz bir konser verdi. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYUZ)
yor. Ama ben bunlan birer 'mey-
dan okuma' olarak algılıvorum.
Aynca özellikle beninı için beste-
lenmiş olduğunu bilerek çalmak,
çok güzel bir duygu."
Klasik müzikte bu denli ba-
şanlı bir kariyeri varken, pop
müziğe neden e] attığmı soru-
yoruz... "Para için" diyor. "Ve
daha çok kişiye uluşmak için. lis-
telere girebilmek için. Pavarorri
örneğini verebilirim size. Böyle de-
ğişimlikler yaptığı için listelere gi-
rebiJdi, milvonlara ulaştı. Aynca
bunun bir de şöyle bir yanı olumlu
yanı »an Geniş kitle bu tip kayı-
tlarunızı dinlediği zaman, bizi
tanıyor, yonımladığunız başka
şeyleri de dinlemek istiyor. Bu da
ona klasik müziğe giden yolu
açmış oluyor."
Pekı hangisi daha çok zevk ve-
riyor? "Bana herşey zevk veriyor.
Ama ben bir klasik müzik yorum-
cusuvum ve bu aianda daha ba-
şanlı olduğumu büiyonnn."
Dünvanın dört bir janında
seçkin konser salonlannda çalan
James Galway. Aya İrini'de çal-
mayı bir ayncalık sayan pek çok
müzisyenin aksine. bu konuvu
pek abartmıyor: "Küise işte. Kfli-
se kilisedir, konser salonu da kon-
ser salonudur." Peki çaldığı me-
kandan hiç mi etkilenmıyor?
"Hayır" diyor. "Mekanın hJçbir
önemi yok. Ben her yerde en iyi
çaiarım. Banvoda bile...".
Bu güleryüzlü, tıpik İrlandalı
adama. kahkahalan arasındâ
son bir soru. nııizik dışında ne
vaptığı: "Bahçemle ilgileniyorum.
Kitap okuvorum. Püro içiyorum.
Hep geciktirdiğim noel mektup-
laruıı yazmava koyulııvorum..."
Caz
fotoğrafları
sergisi
Költür Servisi - Fotoğraf
sanatçısı Levent Öget'in "Caz
Fotoğraflan" adh sergisi 10
temmuz pazar günü The
Marmara Oteli Sergj
Salonu'nda açıbyor. Bu yıl
ilki düzenlenen "UlusJararası
Caz Festivali" bünyesinde
gerçekleştirilecek olan sergi
25 temmuza kadar sürecek.
Aynca geçtiğjmiz ay açılışı
yapılan Esma Sultan Yahsı'-
nda da bir dia gösterisi
alacak. Bu proje alü yıllık bir
hazırhk sürecinde pek çoğu
Istanbul'da olmak üzere
çeşitb konserler sırasında
tasarlanıp gerçekleştirildi.
Çoğunluğu portre tarzında
çalışılmış siyah-beyaz 34 caz
müzisyeni fotoğrafindan
oluşuyor.
Fotoğraf calışmalanru 70'-
lerden itibaren kişisel oiarak
geliştien Öget, 1991 yılında
Kanada'nın Toronto "Art on
Edge" festivaline kaüldı, aynı
yıl Toronto'da bir de kişisel
sergi açtı. 1992'de ise "Mavi
Sürgün" filminde set fotoğ-
rafçısı olarak çalışan sa-
natçının son dönem çah-
şmalan arasındâ Hüseyin
Katırcıoğlu yönetiminde ger-
çekleştırilen "TRUVA Kitle
Tiyatrosu Çalışması" için
hazırladığı fotoğraf projesi ve
Selçuk Gürışık için haa-
rladığı moda kataloğu yer alı-
yor.
Öget aynca çeşitli müzik
programlan, reklam ve
televizyon programlannda
da müzik danışmanlığı. çeşitli
radyo kanallannda yayınla-
nan caz programlan yaptı.
İngiliz Oda Orkestrası bu akşam Aya İrini'de klarnetçi Thea King'e eşlik ediyor
Hyanoyla klarnetarasındâ...Küttür Servisi - İngiliz Oda Orkestrası.
genç yıldız kemancı Frank Peter Zimmer-
man'dan sonra. bu kez usta bir klarinetçi,
Thea King'e eşlik ediyor. Şef James Juod
yönetiminde piyanist Stephanie Gonley ile
birlikte bu akşam saat 19.00"da Aya İrini'-
de Mozart, Makolm ArnoJd, Dvorak ve
Haydn'ın yapıtlannı seslendirecek olan
King ile yapılan bir söyleşiyi sunuyoruz...
- Çocukluğunuz nerede geçti?
Çocukluğumun büyük bir bölümü
Hitchin'de geçti ama asbnda her ailemin
kökenleri Almanya ve Amerika'ya uzanı-
yor. Her iki büyükbabam da Alman. An-
nemin babası, bıroperadüşkünüydü. Ko-
nigsberg'de doğmuştu. Babamm babası -
ki ailemizin Yahudi kökenleri buradan
geliyor - Amerika'dan İngiltere'ye gelmiş.
Soyadmı Mayer'den King'e değiştirmiş, iş
bulması daha kolay olsun diye. Ben önce
Hitchin'de sonra da Bedford'da okudum
Annem piyanistti, piyanoya başlamamı
teşvik eden de odur. Piyanoya başladığV
mda beş yaşındaydım.
- Gittiğiııiz okullarda müzikle ilgilenme
otanağınız var mıydı?
Pek değjl. O günlerde müzik ikinci
planda kalan. pek önemsenmeyen bir şey-
di akademik çalışmalarla kıyaslandığı-
nda. Piyanoyu da okul dışında ö|rendim.
Bedford'daki okulumda müzik öğretme-
nimin yürekJendirmesiyle kendi kendime
flüt öğrenip bir konsere çıkmıştım. Der-
ken bana başka bir üflemeli çalgı verdi
müzik öğretmenim, basit bir klarnetti.
Ben de Bredford'daki müzik mağazasma
gidip bir klarnet kitabı istedim. Anımsı-
yorum, tezgahtar bana basit klarnet için
miyoksaBoehm'mu olsun diye sormuştu.
Ben de olabildiğince basit ölsun lütfen de-
miştim!
- Yani klarnet derslerine okuldayken
başladııuz?
Kendi kendime öğrenmeye başladıktan
kısa bir süre sonra BBC Senfoni Orkest-
rası'nın ikinci klarnetçisi olan Ralph Clar-
ke'dan ders almaya başladım. O dönemde
Klarnetçi Thea King
orkestra savaş nedeniyle Londra'dan
Bristol'a, oradan da Bredford'a gelmişti
bombalardan kaçmak amacıyla! Ama
Bredford'da yaşam yeterince olaylı geçi-
yordu. O dönem4e Ralph Clarke'dan sü-
rekli ders aldım, üstelik bir Boehm klame-
tim de oldu.
- Kraliyet Müzik Akademisi'ne girdiği-
nizde kimlerle çalıştınız?
O sıralar pıyona hala birinal calgımdı.
onun için Arthur Alexander°la çahştım.
Ralph Clarke Londra'ya dönmediği için
klarnet derslerimi Jack Thurston'dan
aldım.
- Peki klarnet ne zaman daha önemli bir
yer oluşturmaya başladı?
Eğıümımın son yıllannda.
- Okuldan sonra neler yaptınız?
1947 yılında okulum biui. ben de Geor-
geDyson'lagörüşmeyegittim. Obana "Ta-
bü ki evlenip müziği bırakacaksınız. Zaten
turnelerdf bir kadın erkek müzisyenierin
başına ancak dert olur..." dedi. Müzik
kanyerimde çok sık turneye çıktı. ama
kimseye sorun olduğumu sanmıyorum.
üstelik onlann her türlü eksığinı ben gide-
riyordum... şampuandan tutun da adap-
törlere kadar! O dönemlerde yeni mezun-
lar. genç müzısyenler salt kendılennı geliş-
tirmek repertuarlannı zenginleştirmek
için çalarlardı, bıraraya gelırlerdi... pek
çoğumuz Colin Dans ile birlikıe Kalmar
Orkestrası'nda çalıvorduk örneğin.
- Kraliyet Akademisi'nden mezun olduk-
tan kısa bir süre sonra Sadler's WeU Ope-
rası'nda baş klarnetçisi oldunuz...
Amatör orkestra çalışmalanm sırasj-
nda. Sadler's Well Operası'nda başklar-
netçi olan Eılenn Tranmer ile tanışüm.
Daha sonra İngiltere adına bir satranç tur-
nuvasına katıldı. yenne de benım çalmamı
istcdi. Derken ben bu görevi sürdürdüm.
1952 yılında Jack Thurnston ile evliliğme
dek. O günlerde kadınlann evlendikten
sonra çalışmayı bırakması beklenirdi, za-
ten benim eşim biraz rahatsızdı ve onun-
la ilgilenmem gerekiyordu. ben de bu ne-
denle bıraktım.
- Jack'i kaybertikten sonra yeniden mü-
ziğe döndünüz...
Kralıjet Fılarmonı Orkestrası'nda ke-
mana olan James Veriry Portia Ensemb-
le'ı kurduğunda beni de çağırdı. Onun
araalığıyla Eric Robinson'ın TX Orkest-
rası'nın sürekli elemanı oldum. Derken
Goldsborough Orkestrası'yla Londra
Mozart Müzisyenleri'nin ikinci klarnet-
çisi oldum. Sonra Londra Mozart Müzis-
yenleri'nin başklarnetçisı oldum ve 1984
yılına dek onlarla çaldım. 1960 yılında
İngiliz Oda Orkestrası'na katıldım, dört
yıl sonra da başklarnetçi oldum.
- Sizin bu yüzyılın ilk yarısını kapsayan
jngiliz repertuvanna daha >oğun bir eğili-
miniz var... Klarnete daha uygun olduğu
için olabilir mi?
Evet, bir bakıma öyle. Ama İrlanda pi-
yano repertuvanyla yetiştirildım ayru za-
manda. yani Bax, Moeran gibi bestecıler...
ve onlar sayesınde o dönemi o kadar sev-
dim. Aynca Alman stiline de eğılimim
var. Alman kökenlerim nedeniyle belki
de.
New Hampshire Dostluk Korosıı
Kültür Servisi - Amerika'nın ürüü vokal toplujuğu New
Hampshire Dostluk Korosu temmuz ayında İstanbul'da iki
konser verecek. Topluluk 13ve 14 temmuz günleri
Amavutköy'deki Amerikan Robert Koleji Suna Kıraç
salonunda müzikseverlere farklı bir dinleti sunacak. Değişik
kesimlerden gelen ancak müziğe karşı tutkuları ortak yanîannı
oluşturan müzisyenlerden oluşan topluluğun müzik
direktörlüğünü Betty Bilodeau yapıyor. 40kişilik sanatçı
kadrosundan oluşan Nevv Hampshire Dostluk Korosu
konserlerinde Amerikan halk türkülerini,Amerikan
klasiklerini,Broadvvay müzikallerinden seçmeleri ve
"spiritual"leri seslendirecek. Konsere Şef Yeşua Aroyo
yönetimindeki İstanbul Oda Korosu da kısa bir programla
kaülacak. (Bilgi için: 247 57 85)
Agora'dan uluslararası karikatüp
yarışması
KültürServisi - Kuzey Nevv York eyaletinde ctkinliklerini
sürdüren Agora Sanat Galerisi uluslararası bir kankatür
yanşması düzenliyor. Bir festival kapsamında
gerçekleştirilecek olan yanşmaya katılacakyapıtlann sosyal
içerikli olması gerekiyor. Birinciye 500, ikinciye 250, üçüncüye
de 100 dolar para ödülü verileceİc olan yanşmanın son katılma
tarihi 20 ağustos. Sedat Taşkale yönetimde çalışan Agora
Sanat GalerisiTürk ve üçüncü dünya ülkeleri sanatçılannın
yapıtlannı tanıtmayı amaçbyor. (Yanşma için başvuru
telefonu: 0013154289584,0216 342 90 70 - Türkiye)
LSide Fotoğraf Yarışması
Kültür Servisi - Side Belediyesi Şenlık ve Gösteri komitesi'nin
düzenlediği 1. Side Fotoğraf Yanşmasj sonuçlandı. Sonuçlara
göre, siyah, beyaz baskı dalında birincilik ödülü Neyzen
Cömert'e, ikincilik ödülü Orhan Alptürk'e, üçüncülük ödülü
KadirBanabak'a, mansiyonlarda Neyzen Cömert, Fatih
Gürsel ve Pemra Erginoğlu'na, renkli baskı dalında birincilik
ödülü İbrahim 2^aman'a, ikincilik ödülü Serdar Kaya'ya,
üçüncülük ödülü Osman Erel'e mansiyonlar da Vahap Akşen
ve Faruk Ertunç'a verildi.
Siyah/İDeyaz baskı dalında özel ödüller Neyzen Cömert, Orhan
AJptürk ve Ergun Önen'e, renkli baskı dabnda da Vahap
Akşen, Sunay Sunar ve Faruk Ertunç'a verildi. Yanşmada
ödül kazanan ve sergilemeye değer bulunan yapıtlar 13-21
ağustos tarihleri arasındakı Side Fotoğraf Şenlıği'nde
sergilenecek. Kazananlara ödülleri 13 ağustosta yapılacak bir
törende venlecek.
'Gitarın Dünyası' başlıklı
fotoğraf yarışması
Kültür Servisi - İspanya'nın Cordoba kentinde bu yıl ikincisi
düzenlenen 'Gitann Dünyası 1994' konulu FIAPpatronajb,
uluslararası fotoğraf yanşması sonuçlandı. Türkiye'den de
fotoğrafçılann kaüldığı yanşma sonucunda, Adnan Veb'
Kuvanhk renkli baskı dabnda dört seri yapıtı ile'
GitannDünyası 94' altın madalyasını kazamrken, Coşkun
Günal gümüş madalyaya değer görüldü. Aynı yanşmada
Neyzen Cömert FIAP mansiyon ödülünü aldı. Kuvanbk'ın
aynı yanşmada daha önce de.bir gümüş madalya aldığı
bildirildi.
ÖzgüpArıcaRönesans
Biblotek Bar'da
Kültür Servisi- Krakov 94 Uluslararası Gitar Müziği
yanşmasının geçen şubat ayı gerçekleştirilen ilk elemelerinde
ilk üçarasıiıa giren, mayıs ayında dafinallerekatılarakjüri
özel ödülünü alan gitarist Özgür Anca Enka Rönesans
Biblotek Bar'tn bu haftaki etİunliğiçerçevesinde28 haziran ,)
gecesi saat 19.00'da müzikseverler ile buluşacâk.
Bilar'da bu hafta
Kültür Servisi- Bilar İstanbul'un düzenlediği yaz seminerlerinin
ikinci haftasında 29 Haziran Çarşamba günü saat 19.00 da Ali
Akay'ın oturumunu yaptığı' Şerif Mardin ve Sivil Toplum'
seminerinin ikinci ve son bölümü, 30 haziran perşembe günü
saat 20.00 da ise Oruç Aruoba'nın çağdaş insanın kutsal bk
durumunu ele aldığı' Kut' başlıklı seminer yer alıyor. 1
temmuz cuma günü saat 19.00 da gerçekleştirilmesi düşünülen
tartışma ise Burhan Özkan ve Mahmut Kurdoğlunun' Sanat,
İdeoloji, Ütopya' başbğı alunda yer alacak.
Eyrensel Kültür'de kısa film
gösterimi
Kültür Servisi - Beyoğlu Tünel'deki Evrensel
KültürMerkezi'nin bu hafta sonu programında iki kısa film ve
bu fılmler üzerineyönetmeniyle yapılan bir söyleşi yer abyor.
Ahmet Sönmez'in ödüllü fıteıleri "Ejderin Dönüşü" ve
"Sıradan Bir Evliliğin Beş Gününün Sıradan Anlan'"nın
gösteriminden sonra Ahmet Sönmez'le bir söyleşinin yer
alacağı program bugün saat 19.00'da başbyor.
Kopenhag Caz Festivali'nde
Zavvinul'danJohn Mayall'e
KOPENHAG<Cumhuriyet) - Kopenhag bu yıl yine 1-10
temmuz tarihleri arasındâ koca bircaz kulübüne dönüşüyor.
Festivabn programında 500'e yakın konser yer abyor. Caz
festivali bu yıl kente biraz daha yayılarak kent merkezinin
hemendışındakimahalleleredegötürülüyor. Kopenhag'da 12
tane açık hava sahnesi kurulacak ve festivabn devam edeceği
on gün boyunca saat 16.00'dan itibaren Kopenhag'daki
me> danlar ve parklar caz müziğiyle dolacak. Bu yılki
programda yine ilginç isimler yer abyor. Eskilerden Oscar
Peterson'la, Danimarkab Svend Asmussen'in başını çektiği
programda Lıonel Hampton and His Golden Men of Jazz.
Steve Coleman. Mike Stern, Joe Zavvinul&Trilok Gurtu, Betty
Carter, John Aberbrombie, Dave Hollan, Roy Haynes,
Niels-Henning Örsted Pedersen, Steve Grossman, Egbertö
Gismonti, John Mayall&The Bluesbreakers gibi isimlerin
yanısıra Danimarkab ve uluslararası daha bir çok müzisyen
bulunacak.
Ünlü trompetçi Muvaffak Falay yıllar sonra ilk kez Türkiye'de konserler veriyor
Klasik cazıngeridekalanustalanndan
FERRUH YILMAZ
KOPENHAG - Dizzy GİUespie 1956'-
da Ankara'ya geldiğinde, havaalanında
aralannda 25 yaşmdaki bir genç trompe-
tistin de bulunduğu 6 kişilık bir caz grubu
tarafmdan karşılanmıştı. Gillespie. yıllar
sonra birbkte çalacağı bu genç için, Ame-
rika'ya döndüğünde, "EMridge ya da ND-
les Davis kadar iyi bir trompetist" diyecek-
ti.
Cazın bu yaşlı kurdunun sözünü ettiği
gencin ismi Ahmet Muvaffak (Maffy) Fa-
lay'dı. Gillespie'nin teşviki üzerine Avru-
pa'ya çıkan ve İsveç'i üs tutan Muvaffak
Falay, özelükle klasik cazm geride kalan
önemü isimlerinden biri.
Maffy Falay, yıilar sonra şimdi tekrar
Türkiye'de çalıyor. İlk olarak 22 haziran-
da Kuşadası Beyaz Güvercin Festivali'ne
katıian Falay'a burada. piyanoda Tuna
Ötenei, kontrabasta ve davıılda Can Koz-
ta eşlik etti.
Maffy Falay'm İsveçli müzisyeııierden
oluşan kendi grubunu ise yine bu yıl,
İstanbul Festivali'nde dinlemek mümkün.
Falay'ın İstanbul konseri 18 temmuzda
Açıkhava Tiyatrosu'nda.
Maffy Falay'ı ben iLk olarak yine kendi-
si gibi İsveç'i mesken tutmuş Okay Temiz
gibi müzisyenlerle birlikte kurduğu Sevda
grubunun plaklanndan tanıdım. 1972- 73
yıllannda Türk Halk Müziği motiflerini
caza taşıyan Sevda, İsveç ve Danimarka'-
da oldukça popüler olmuştu.
Klasik günlere dönmüş...
Falay'ın kendisini ise ilk kez. 1985'te
Ayten Alpman'ın arkasında, Bodrum'daki
küçük bir caz kulubünde dinlemiştim. Ge-
çenlerde yıllar sonra tekrar Kopenhag'da
Copenhagen Jazzhouse'ta dinlediğim Fa-
lay, Sevda öncesinin klasik günlerine dön-
müş bir Falay'dı.
Mafiy Falay şimdi kendi adını taşıyan
sekstetiyle, 1940'Iann. 50'lerin bebop gele-
neğini sürdürüyor ama repertuvarda
cazın evergreen'leri ve 60'lann modern
parçalan da var. 1960'dan bu yana bir çok
ülkede çok sayıda tanınmış bir isımle bir-
likte turneye çıkan ve onlarca plak doldu-
ran Fala> kendi ismıne ilk plağını, sekste-
tiyle birlikte ilk defa 1985 gibi geç bir ta-
rihte vaptı. "We Six" adını taşıyan plak.
Gillespie, Kenny Dorham, Tadd Dame-
ron'un parçalanndan oluşuyor. Sevda
günlerinden bu yana Falay'la birlikte çalı-
şan ve Falay'la birlikte İstanbul'a gelecek
olan Bernt Rosengren de saksofonistlenn-
den bın.
Dizzy Gillespıe'nin "Semn Lsmin Mu-
vaffak, muvaffak olursun" diye Av rupa'ya
çıkmaya teşvik ettiği Muvaffak Falay.
196O'ta yurtdışına çıküktan sonra ilk ola-
rak Köln'de Kurt Edelhagen'in Radio
Band'inde çalmaya başladı. Daha sonra,
Kenny Clarke- Francy Boland Big Band'la
1966'ya kadar Avrupa lurnelenne çıktı,
bir düzineye yakın plak doldurdu. Bu tur-
neler sırasında tanıştığı İsveçli trombonist
Aake Persson'un tavsiyesi üzerine İsveç"e
gelen Falay. çeşitli gruplarla Avrupa ve
dünya turnelerine devam etmesine rağ-
men, burayı üs seçti ve İsveç Radıo Jazz
Group'a dahil oldu. Falav daha sonra
kendisınin dünyaya acılmasına neden
olan Dizzy Gülespie'yle de birlikte çaldı ve
1970 yılında Dizzy Gillespie Reunion
Orchestra ile birlikte uzun bir Avrupa tur-
nesine çıktı.
Avrupa'ya gittiği heryerde. "Gillespie'-
nin Miles Datis ile karşıİaşhrdığı trompet-
çi" diye takdün edilen Muvaffak Falay.
yıllar sonra yine Türkiye'de.
Cazın hard bepop ve svving tarzını se-
venlerin ve bu muzıği o dönemın ustalan-
ndan bırinden dinlemek isteyenlerin, Fa-
lay"m konserlerini kaçırmamalan gerekir.
Gerçi 50'lerin bebop'una "dönüş", genç
cazcılar arasındâ şu sıralar oldukça
yaygın bir eği'im. (Trompetin dahilerin-
den sayılan \Vynton Marsalis de bu "genç'-
'lerden biri). Ancak bebop'u. bu tarzla ye-
tişen bir dönemin ustalanndan dinlemek.
başka bir tad.
O dönynın ustalan. müziğe, gençlerde
bulunmayan bir özellik katıyor Otantik-
lik. Maffy Falay da o dönemin ustalan-
ndan biri. Muvaffak Falay Altısı, Lluslararası tstanbul Caz Festivali 'ne karılacak