25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN1994 PAZAR DİZİ YAZI Toyota Motor Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Shoichiro Toyoda Cumhuriyet'eyazdı 'Birşeyyapmanın'öKimsüzönemi21. yüzyılın eşiğindeyiz. Geçen son yüzyıb gözden geçirecek oîursak, dünya çapında ortaya çıkan siyasal, toplumsal ve endüstriyel değişim karşısında şaşırmamak işten değil. Sanınm bir on yıl daha dünyayı akıl almaz bir biçimde de- ğiştirecektir. Toyota'nın ilgi alanı otomobil söz konusu ol- duğunda, değişikliğjn korkunç boyutlarda ola- cağı kuşku götürmez bir gerçek. İnsanlann kapıdan kapıya ulaşım için gelecekte de arabala- ra bel bağlamayı sürdüreceklerine kesin gözüyle bakabiliriz. Geleceğin arabalanrun günümüzde- kinden çok farklı olacağı da en az o denli kesin. Toyota'run bir başka ilgi alanı da üretim. Üre- tim alarunda, üretilenlerde olduğu gibi üretim yöntemlerinde de değişikliğin büyük olacağı ke- sin. Ancak üretimde tek bir şey asla değjşmeye- cek. Üretimin, tüm ekonomik etkinlikler içinde- ki temel rolü. 1 oyota'da kendimizi bir şeyler yapmaya adayarak büyüdük. Dünyanm her köşesinde yaşayan insanlara, ulaşabilecekleri fıyatlarla nitelikli ürünler sunarak evrensel bir üne kavuştuk. Japonya dışında 24 ülkede araba Portre Otomotiv sanayiinin öııemli sözeüsü 1925yılındadoğan ShotchiroToyoda, 1947'deNagoya Üniversitesi Mühendistik Bölümü'nü bitirdi. 1952'deToyota'ya katılarak, daha sonra yaiat enjeksiyonu konusunda doktorasını verdi. 196Iyıhndabu şirkette yönetim müdürüoldu. 1%7 yıiında kıdernli müdürlüğe yükselerek 1971'degenelmüdür yardıması, 1981 'de de pazarlama bölürnü müdürlüğüne atandı. 1992 yılında Yönetim Kurulu Başkanı oldü. Dr. Toyoda meslek yaşamı boyunca, otomotiv teknolojisi, kalife kontrolü ve fabrika yönetimi konulanna öncelik tanıdı. 1980yıhndakalite kontroiüne katkılanndan ötürö "Deming" ödülüne hak kazandı. Japon Otomobil SanayiciIeriDemeğTnde4 yılbaşkanhkyapanDr. Toyoda. otomotiv sanayiinin önemli bir sözeüsü. Mesleği boyunca sergilediği olağanüstü toplumsal hiz- metlerden ötürü 1984 yıhnda Japonya'nın "Onarlu Mavi Kurdeie" ödülünün sajhibi oldu. Dr. Toyoda, geleneksel Japon müziğini, bahçe sanatıru ve golfîi seviyor. Evli, iki çocuk sahibi. Shoichiro Toyoda üretiyoruz. Bu sayı, önümüzdeki güz Türkiye'de oluşturacağımız üretim tesisleriylc25'i bulacak. 7O'li yıllann sonu ve 80'lerin başı, sanayileş- miş uluslann sanayileşme sonrası toplum konu- sunu çokça gündeme getirdiği bir dönem olarak biliniyor. Kuzey Amerika, Avrupa ve hatta Ja- ponya'daki sanayi bilimcileri, gelişmiş ekonomi- lerde sanayinin yapısının kaçınılmaz bir biçimde üretimden uzaklaşarak hizmet sektörü iie öteki sektörlere kayacağını bildirdiler. Oysa ki, geri çekilme "sanayi sonntsı" keha- netlerinin yanlışliğıru gözler önüne serdi. Japon- ya'da ekonomik köpüğün patlaması. ekonomik canlıhkta üretimin kaçınılmaz yerini herkese bir kez daha ammsatü. Gerçek ekonomi, sanayi sonrası kuramcılan- ıun öngürdüğünden çok daha karmaşık bir gö- rünüm sergiledi. Gelişme ve nitelikli mal üretme işinin, ekonomik gelişme ve yaşam ölçütlerinın yükselmesinin aynlmaz bir parçası olduğu ka- nıtlandı. IToyota'nın gonol bakış açısı Toyota'da kendimizi bir şeyler yapmaya adayarak büyüdük. Dünyanın her köşesinde yaşayan insanlara, ulaşabilecekleri fıyatlarla nite- likli ürünler sunarak evrensel bir üne kavuştuk. Bunu da, niteliği arttırma ve üretimi çoğaltma yöntemlerini belirlemek gibi yaraücı işlere çah- şanlann da kaülmasıyla başardık. Toyota'da güzel şeylerin iyi yapılması üç ne- denden kaynaklanıyor, yönetim ve emek arasın- daki iyi ilişki, esnek ve güvenli bir üretim sistemi ve tüketici beklentilerini hedef almak. İşgücü ve yönetim arasındaki iyi ilişki karşı- hkh güvene dayanır. Bu güven sonsuzdur, zira Toyota'da çalışanlar yönetime de katılırlar. Bu katılım, iş sürecini sürekli geliştirme konusunda sorumluluk ve yetkiye sahip olan çalışma ekiple- ri araalığıyla olur. Böylece çahşanlar kendi görüşlerini uygula- mak ve bu görüşlerin, üretim, nitelik ve çahşma koşullannda yaratacağı değişiklikleri görerek doyuma ulaşır ve güdülenir. Üretimden elde edi- len kazanç yine çalışanlar yaranna kullanılarak bu güdüleyici etkı pekiştirilir. Çahşanlann yönetime katılmasının temelinde Toyota'da bir şeylerin yapılmasında ikinci ana etmen yatar; esnek ve güvenli üretim sistemimiz. Doğrudan üretim, pazarlama ve öteki işlem- lerle ilgili çahşanlann bu konuda en sağlıkh ve yapıcı kararlan alabilecek kişiler olduğuna yü- rekten inanıyoruz. Bu nedenle, örneğin üretimle ilgili günlük yönetim kararlan, olaylann uzağın- daki bir kumanda merkezi yerine, iş yerinde ah- Jo>ora"da iş başarmanın unsurianndan birini tükeficinin beklentilerine yanıt vermeyi hedef edinmek olarak belirten To>oda, önümüzdeki güz Türkiye'de 25. fabrikasını açmaya hazırlannor (üstte). nır. Yönetim sorumluluğunun işyerine bırakıl- ması sorunlann belirlenme sürecini hızlandıra- rak anında çözüm sağlar. Bu da üretim düzeyi- nin yükselmesine yol açtığı gibi, değişen koşulla- ra kolaylıkla ayak uydurulmasını sağlar. Toyota'da iş başarmanın üçüncü ve bütünle- yid unsuru ise tüketicinin beklentilerine yanıt 1 oyota'da güzel şeylerin iyi yapılması üç nedenden kaynaklanıyor, yönetim ve emek arasındaki iyi ilişki, esnek ve güvenli bir üretim sistemi ve tüketici beklentilerini hedef almak.işgücü ve yönetim arasındaki iyi ilişki karşılıkh güvene dayanır. Bu güven sonsuzdur, zira Toyota'da çalışanlar yönetime de katılırlar. vermeyi hedef edinmektir. Yaptığımız her şey, müşterilerimiz kanalıyla yakından izlediğimiz. tüketici beklentilerine odaklanrruşür. Tüketiciyi memnun etme çabası üretim sisteminin işlemesini sağlayan ve bu siste- me canhlık kazandıran bir güçtür. Toyota'da iş- gücü ile yönetimin sıkı işbirliği de, nitelik. fıyat ve hızlı mal dağıtımı konusunda müşteriyi mut- lu kılmanın önemini kavramamızdan kaynakla- nır. I İş yapmak konusuna I genel bir bakış Bir şeyler yapmanın öneminin sonsuz olduğu- na daha önce parmak basmıştım. Ancak yakla- şımlanmızı değişen değerler ve koşullara göre ayarlamak zorundayız. Gelişmiş ülkeler vegeliş- mekte olan uluslarda üretim işçileri, daha ılımh bir çevre ve daha esnek bir meslek çatısında top- lanmak isteyebilir. Güzel şeyleri iyi yapmanın özü ise asla degiş- mez, çalışanlan gızü güçlerinin en üst düzeyini sergilemeleri yolunda güdülemek, adil bir biçim- de değerlendirip ödüllendirmek ve bunlann ba- şanlı bir iş çıkarmalan için gerekli koşullan yen- ne getirmek. Üretimde koşullar uygun olduğu sürece bir şeyler yapmak ekonomik canlılığın bir kaynağı olmayı sürdürecektir. Bir şeyler yapmak, yeterli koşullar sağlanırsa, eninde sonunda eğlenceli ve ödüllendiricidir. Sa- nayiciler. çahşanlann kendi görüşlerini somut işe dönüştürmelerine ne denli izin verir, gözcüle- rin onamıru kazanırlarsa o işe istem o denli yo- ğun olacaktır. Sanayici olarak işgücü ekipleri oluşturmak ve nitelikli ürünler elde etmek, ekonomide ulaşıla- cak en önemli aşamadır. İşte bu nedenledir ki, Toyota satış yaptığı bölgelerde üretimi sürdür- me politikası gütmektedir. Japonya dışında 24 ülkede araba üretı>oruz. Bu sayı, önümüzdeki güz Türkiye'de oiuşturacağımız üretim tesisle- riyje 25'i bulacak. Önümüzdeki yıllarda Japonya dışındaki üre- timimiz daha da yaygınlaşacak. Bir şeyler yap- ma konusundaki istek ve azmimizi yeni dostlar- la paylaşmak için can atıyoruz. JJ\T şeyler yapmak, yeterli koşullar sağlanırsa, eninde sonunda eğlenceli ve ödüllendiricidir. Sanayiciler, çahşanlann kendi görüşlerini somut işe dönüştürmelerine ne denli izin verir, gözcülerin onamını kazanırlarsa o işe istem o denli yoğun olacaktır. 20. yüzyılın sonlanna yaklaşırken dünyamız, uluslararasında gehşen bir gerginhk yumağı. Bu gergjnhkler de büyük çapta sanayi rekabeti ve yaşam ölçülerinin farkhlığından kaynaklanıyor. Sanayiciler, teknoloji ve yöntemlerin, bir şey- ler yapma ruhu içinde. adil bir biçimde yayılma- sını sağlayarak uluslararası sürtüşmelerin gide- rilmesinde pa>lanna düşeni yapmahdırlar. Yarın: MortonAbramowltz © Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e t ' E A J T T J R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z ÇALIŞANLAREV SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Git gel tasarruf kesintilerimi alamadım Soru: Bir kamu kunımunda calışırken kendi isteğfanie Sosyal Si- gortalar Kurumu'ndan emekli oldum ve bana emekli a\ lığım bağlandı. Her emekli gibi ben de tasarruf fonunda biriken paralanmı almak için başvuruda bulundum. Başvurduğum banka bana çalıştığım kurumdan gereken belgeleri getirmemi istedi. Emekli olduğum kuruma gittim ve bana emekli olduğum kurumun bir başka işyerindeki çalışmalarıın çakıştığı için bu ödemeyi yapamayacaklannı söyledikr. Gerekçe olarak da aynı zamanda iki ayn kurumda çahşanlardan sadece bir kurumdan tasarruf kesintisi yapılabileceğini, ikinci kuru- mun bu kesintiyi vapmaması gerektiği gibi iki ayn işyerin- den sigorta priminin de kesttmiş olmasını sakıncaîı buldular. Bu gûne kadar git gel tasarruf kesintilerimi alamadım. 1) Aynı zamanda, iki ayn kurumda çahşmak, sigorta açısın- dan sakıncaîı mıdır? 2) Aynı zamanda iki ayn yerde çahşmak tasamıuf kesinti- lerimi almaya engel midir? (A.L.) YANIT: 1) 506 sayıh Sosyal Sigortalar Yasası'nın 2. maddesinde "Bir hizmet akdıne dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştınlanlar. bu kanuna göre sigortalı sayılırlar" denilerek bir İcişinin birden çok işverene bağlı çahşmasında yasak bir engel ko- nulmamıştır. Aynca. yasanın 6. maddesı uyannca "ıster bir, ıster birden çok işverence çahştınlanlar. işe ahnmalanyla kendiliğinden 'sigortah' olurlar. Sigortahlar ile bunlann işverenleri hakkında sigorta hak ve hü- kümleri sigortahnın işe ahndığı tarihten başlar. Bu suretle sigortah olmak, hak ve yükümünden kaçınılamaz. Sözleşmelere, sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamaz." Ya- sanın 78. maddesine göre de "Aynı zamanda birden fazla işvere- nin ışinde çahşan sigortahlann ücretlerinden kesilen primler, bu madde uyannca tespit edilen üst sınır üzerinden hesaplanacak miktan aşarsa, fark müracaatı üzerine hissesi oranında kendisine geri verihr." Yasada gerek kamu kesiminde. gerekse özel kesımde ve birden çok işyerinde sigortalı çalışma>a engel hiçbir hüküm yoktur. 2) "Birden çok işyerinde çahşanlardan yalmzca bir işyerinden mi tasarruf kesintisi yapılacaktır" sorusunun yanıtı ise Maliye ve Gümrük Bakanhğı'nın 12.5.1988 günlü Resmi Gazete'de yayım- lanan çahşanlann tasarrufa teşvik edilmesi hakkında tebliği seri no: 2'de verilmiştir. "Bakanlığımıza yapılan başvurulardan 3417 sayıh çahşanlann tasarrufa teşvik edilmesi ve bu tasarruflann değerlendirilmesine dair kanunun uygulanmasına ilişkin olarak bazı tereddütlerin ortaya çıktığı anlaşıhnış olup. 3 4 1988 tarih ve 19774 sayıh Res- mi Gazete'de yayımlanan tebliğimizde yer alan açıklamalara ila- ve olarak aşağıdaki açıklamalann yapılmasına gerek duyulmuş- tur. (...) 2) 506 sayıh Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak çahşan- lardan birden fazla işverene hizmet sunanlara işverenlerce yapı- lan ödemeler de tebliğin l'inci bölümünde yapılan açıklama çer- çevesinde söz konusu kanunun öngördüğü kesintilere ayn ayn tabi tutulacaktır."' Birden çok işverene hizmet akdi ile bağlı çahşanlann, aldıklan ücretlerden (kesintiye tabi) her işveren, ayn ayn tasarruf kesintisi yapmak zorundadır. T.C. PAZARCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1994 158 Davacı Nihat Çöçelli ile davab tngeborg Emme Sanna arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması strasında: Pazarak iiçesî Çöçelli Köyü'nde ikamet eden davalı tngeborg Em- me Sanna'nın yapılan tüm araştırmalara rağmen açık adresi tespit edilemeyip dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğe karar verilmış olmakla adı geçen davalının dunışmanın bırakıldığı 19.7. 1994 tanh, saat 09.00'da mahkememizde haar bulunması veya ken- disini bir vekille temsil ettirmesi. aksi takdirde yokluğunda karar veri- leceği dava ditekçesı tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. Basm: 49106 NADİR NADİ'Yî UĞURLARKEN Derleme 50.000 (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-4! Cağaloğlu-İstanbul Ödemeli gönderilmez NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Büyüklere Masallar... Grek masalcısı Aisopos'un (Ezop) masaliarı arasında, domuzla ilgili olanları arıyordum. İlginç hayvan masaliarı çıktı. Biri şöyle: "Dişi bir domuzla kancık bir köpek kızmışlar, biribirleri- ne sövmeye başlamışlar. Domuz: - Aphrodite tanrıça hakkı için söylüyorum, seni param- parça edeceğim! demiş. Köpek gülmeye başlamış: - Aphrodite tanrıçayı söze karıştırmak da sana düşer ya! Seni o kadar sevıyormuş ki senin etirtden yiyenleri tapına- ğına bile almaya razı değilmış! demiş. Bunun üzerine do- muz: • Elbette sevdiğinden. Beni o kadar seviyor ki öldürüp yi- yenleri, bana kötülük edenleri tapınağına sokmuyor. Sana gelince, senin dirin de pis kokar, leşin de! demiş." Bu hayvan masalından çıkarılacak ders de şöyleymiş: Becerikli söylevciler, söz ustaları, düşmanlarının en ağır sözlerini de kendilerineyontmayı bilîrlermiş. Bu masal onu gösteriyormuş. Hacı Angı anlattı, arkadaşı Vahap Okay, "A/as//sın?"diyesoranlara "Domuz g/bıy/m/"yanıtını verir- miş. - Neden? diye soranlara, şöyle dermiş: - Benim etimi aşeren çok! "Domuz gibiyim" dersem ye- mezler! Aşermek, halk dilinde, gebe kadınlar için kullanılır. On- lar, bazı yiyeceklere aşırı istekli olurlar. Mustafa Costu- roğlu'na göre de Niğde dolaylarında benzeri konuşmalar sık geçermiş... Aisopos'tan "Masallar"ı, Ataç çevirisinden okudum. Ta- nk Dursun K.'nın da "Ezop Masaliarı" var. "Domuz ile Koyunlar" masalı da şöyle: "Bir domuz koyunlar arasına karışmış, onlarla birlikte otlarmış. Bir gün çoban onu yakalamış; hayvan başlamış inleyip direnmeye. Koyunlar: - Ne oluyorsun? Bizi de ikide bir tutup götürüyor, biz hiç bağırıyor muyuz? demişler. Bu sözleri duyunca domuz: - Sız bağırmazsınız elbette, demiş, sizin yününüzü kırp- mak için götürür, beni ise boğazlamak için götürüyor. Siz- den ıstediği ile benden istediği bir değil ki! Malına değil, canına kıyılanın inlemeye hakkı vardır, bu masal onu gösteriyor." Domuzla ilgili fıkralar çok. CengizAytmatov, bir gün Aziz Nesin'e şöyle der: - Türkler domuz kılı gibidir... Hiç bir araya gelemezler. Domuz kılından sadece fırça olur. (Sosyal demokratların kulaklarıçınlasın!) Bir de "Aslan ile Yabandomuzu" masalı anlatsın mı Ai- sopos: "Yazın sıcağında bütün hayvanların ağızları kuruduğu günlerde, bir aslanla bir yabandomuzu bir pınar başına su içmeye gelmişler. Önce sen içeceksin, önce ben içeceğim diye başlamışlar çekişmeye, iş dövüşe binmiş. Hem de na- sıl bir dövüş! Ya biri ölecek, ya öteki! Nedense o sırada dönüp arkalarına bakmışlar; bir de ne görsünler? Akbaba- lar dizilmiş, biri olsün de yiyelim diye bekliyorlar. Bunun üzerine kavgayı bırakıp: - Biz gene dost olalım, akbabaların, kargaların eline düş- mekten iyidir! demişler." Bundan çıkarılacak ders de şöyleymiş: "Hayırlısı kavga- dan, dövüşten vazgeçmektir; yoksa sonu iki taraf için de kötüolur." Masalcı Aisopos, Arapları sevmiyor. "Hermes'in Araba- sı ile Araplar" masalı şöyle: "Bir gün (Bereket tanrısı) Hermes arabasına türlü yalan- lar, düzenler yüklemiş, yola çıkmış; her ülkeye varınca bir parçasını alır dağıtırmış. Arapların diyarına gelince, bil- mem nasıl olmuş, araba kırılıvermiş; Araplar da mal bul- muş (mağrıbi) gibi hemen kosuşmuşlar, arabada ne bul- muşlarsa talan etmişler, tanrıyı başka ülkelere gitmeye komamışlar. Dünyanın en yalancı, en düzenci milleti Araplardır; doğ- ru söylemek nedir bilmez onların dili." (Aisopos, "Masal- lar", İHürriyet Yayınları, s.72.) Domuz etınin yenmesinı, Muhammed den önce Musa yasakladı. Din bilgini Turan Dursun, benim "domuz yazı- lan"n\ okurken, gülümser, şöyle dermiş: - Domuz totem hayvanıdır. Onun için yenmezdi! "To- tem", kutsal anlamına geliyor. Hindistan'dakı inekler gibi. islamlıktan önce Araplar putlara tapıyorlardı. Bilisızlik (cahiliye) dönemi, Arabistan'da pekçok put var. Beyza Dü- şüngen (Bilgin) in dilimize çevirdiği ıbrt Al-Kalbf nin "Put- lar Kıtabı'' (Kıtab al-Aşnam) da 77. sayfada domuz eti yasa- ğı ile ilgili olarak şunlar var: "Eski Arabistan'da domuzun durumu hakk. Frankel, s. 110: Domuz Arabistan da çok nadir bulunurdu. Eski şiirler- de ancak bir defa geçer. llk olarak üzerinde durulduğunu Kuran'da görüyoruz. Muhammed (A.S.) Yahudi yasağına uyarak onu en sert şekilde yasak etmiştir. Bu yasaklayış, Arabistan 'da domuza ancak nadiren rastlanabildiğinin en güzel delilidir. Çok bulunsaydı, halkın beslenmesinde her- hangi şekilde önemli rol oynasaydı, Muhammed (A.S.) onu yasak etmeyi düşünmezdi, çünkü o, Yahudi adetlerine uy- duğunda, daima halkının menfaatlerini gözetirdi..." Kitaba göre: "Yemenliler çekirge yerlerdi. Huzayl'liler yemezlerdi. Bugün yağlılan da iyi bir yiyecek sayılır, zayıf ve kuruları ise misafire ikram edilmez." Turan Dursun, yakın arkadaşı Gürbüz Tütekçi'ye şöyle der: - Domuz, Arabistan'da çok nadir bulunması nedeniyle değerli bir yeri vardı. Bu nedenle İslam öncesi, sözümona, "cahiliye" devrinde, domuz kutsal sayılırdı. Kesilmez ve yenilmezdi. Öyle, kurt, şerit konusunun, o günün teknik ko- şullarında, bilinmesi kolay değildi. Muhammed, domuzu kutsal sayanları kazanmak için domuzun yenmesini yasak- ladı... BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 9SOLDAN SAĞA: 1/ İç lastik. 2/ Kiraya \e- rilerek gelir getiren mülk... Sevinç. 3/ Eski Türkler'de ölüler için ya- pılan tören... Aynı adlı bitkinin kökünden elde edilerek tutkal gibi kulla- nılan toz. 4/ Yüz metre kare tutannda yüzey öl- 6 çüsü birimi... Otuz iki j kağıtla oynanan bir is- kambil oyunu. 5/ İçinde 8 Türkçenin de yer aldığı g dil topluluğu. 6/ Önde- lik... Bir nota. 7/ Banndırma... Gece. 8/ Güçlü, zinde... Cinsiyet hücreleri dışında, vücut hücreleri- nin tümü. 9/ Tıp dilinde nedeni bi- linmeyen hastahklar için kullanı- lan sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Kabaca dokunmuş. dayanıkh bir yün kumaş... Düşünce. 2/ Ku- duz... Okyanuslann çok derin ke- simlerine verilen ad. 3/ Başıyla kanat ve kuyruk uçlan aynı renkte olan güvercin... Bir geminin başka bir gemiden ya da kıyıdan uzaklaşması. 4/ Brezilva'nın plaka işareti... Değerli birelement. 5/ Halk dilinde tahtadan yapılmış büyük sofraya verilen ad. 6/ Yansıma... Bir nota. 7/ Arazi... Eski Türkler"de toplumsal ve örgütsel içerikli büyük ziyafet. 8/ Aynı haklardan yararlanan. a\nı düzeyde olan... Tütsü ile kurutulmuş bahk ya da et. 9/ Hayvan ölüsü... Bayağı, sıradan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle