23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 HAZİRAN 1994 CUMA DIZIYAZI /3JÎJ7JJ/J1îngiltere Denizaşın Kalkınma Bakanı Wallasey Baronesi Chalker Cumhuriyei'e yazdı Ekonomik denge oluşuyor B ölgeler arasında ekonomik denge kavramı, hangi ülkede bulunduğunu- za bağlı olarak değişık anlatnlara ge- lir. Bir düzlemde, bu kavramın içüı- de yaşadığımız yörede geçerli oldu- ğunu görüyoruz. Bir kasabanın hemen dışında ye- ni bir fabrika kurulur, kasaba halkına iş olanağı, çevredekı lokanta ve dükkanlara da kazanç sağ- lanır. Bir iki adım geri çekilip olaya daha geniş açı- dan bakarsak manzara değişir. Dengesizlik, eşit- sizlik, açhk ya da savaşlann, cılız ekonomileri bozup yok ettiği zaman insanlık dramlan daha bir acımasız durum alıyor. Aradaki büyük farla azalrmaya çalışmak, en yoksul halklara ve ûlkelere yoksulluklanndan kur- tulabilmeleri için yardım etmek, bizim görevi- mizdir diye düşünüyorum. Bu görevi -birşey yapmak gerektiğı düşüncesı- ni-1964 yılından beri îngiltere hükürnetının De- nizaşın Kalkınma Bakanlığı, bırçok özel kuru- luşlarla işbirliğı yaparak yürütüyor. Amacımız açıkça şu: Yardım ettiğimız ülkelerde yoksulluğun kalıcı bir bıçımde gıderilmesi ve fırsatlann geliş- tirilmesi. • Bizim çalışmalanmız ile diğer kuruluslann ve bircok ülkenin çalışmalan da meyve vermeye basladı. 1965 yılında okur-yazar oranı yüzde 24 dolayındaydı: bugün ise vüzde 65 'e fırlamış durumda. Bebek ölümleri yan yanya azaldı: ortalama yasam süresi 51 'den 64'e yükseldi. Kötümserler, otuz yıl sonra hiçbir şeyin değiş- mediğıne işaret edeceklerdir. Bugün dünyada bir milyar insan, tam bir yoksulluk içinde yaşıyor. Bu insanlann çoğu, Afrika ve Asya kıtalannın güneyınde yaşıyor. Çoğu, günde bir dolardan az birparailegeçiniyor. Bizim çalışmalanmız ile diğer kuruluslann ve birçok ülkenin çalışmalan da meyve vermeye baş- ladı. 1990 yılına kadar son 25 yıl içinde kışi ba- şına düşen gelirin en dûşük ve orta dûzeyde oldu- gu ülkelerde, kişi başına düşen gelir, yılda hemen hemen yüzde beş oranında artış gösteriyordu. Ki- şi ba§ına düşen gelir, yılda yüzde 2.5 oranında ar- tıyordu. Bilançolar, olayın yalnız bir yönünü yansıtıyor. 1965 yılında okur-yazar oranı yüzde 24 dolayın- daydı; bugün ise yüzde 65'e fırlamış durumda. Bebek ölümleri yan yanya azaldı; ortalama ya- şam süresi 51 'den 64'e yükseldi. lUmutvertcJ Leydi Chalkcr'a göre bugün diinvada bir milyar insan tam bir yoksulluk içinde yaşıyor. Ancak çeşitti kuruJuşlann çabşmalan sonucunda Güncydoğn Asva'da şaşırûcı başanlar eide edildl Ghâna ve Uganda gibi Afrika ülkelerinde. reformcu hükümetier, ekonomik reformiann soauçiannı almaya başlıyorlar. Tanhte eşıne rastlanmayan bir gelişmenin gö- rüldüğü Güneydoğu Asya'da, başanmız gerçek- ten şaşırtıcı oldu. Ghana ve Uganda gıbı Afrika ülkelerinde, reformcu hükümetler, ekonomik re- formiann sonuçlannı almaya başlıyorlar. Geçen yıl eylül aymda ziyaret etriğim Etiyopya'da bile yıllar süren iç savaşın ve kötü yönerimin sonun- da umut verici ekonomik gelişme işaretleri var. Bu başan öykülerinin tek nedeni yardım değil. Amadünyanın en yoksul ülkeleri, sağlıklı bireko- nominin altyapısını, yardim olmaksızın tek baş- lanna geliştiremezler. Büyük borçlar altındayken gerekli yol ve hastane yapım planlannı kendı kay- naklanyla karşılamalannı onlardan nasıl bekleye- biliriz? Yerel pazarlan o kadar zayıfken uluslara- rası pazarlarda nasıl rekabet edebilirler? O hastaneleri, okuljan ve yollan yapmak için paraya gereksinirler. Ödeme dengelerini kurabil- mek ve ekonomilerini istikrara kavuşturmak için yardıma gereksınmeleri vardır. Teknik ve mes- leksel beceriler elde etmek ve bunlan başkalan- na da öğretmek için uzmanlann yardımına gerek- sinim duyulur ıGeNşmekte ofan iriketerde |pazartarkurulmalı Etkili bir yardım programı, bu gereksinimlen karşıladjğı gibi, ülkelerin dışa açılmasına, başka ülkelerle ticaret yapmasına ve özel teşebbüsün çekici bir durum almasına da olanak sağlıyor. Ge- lişmiş dünyanın, gelişmekte olan ûlkelere yapa- bileceği en önemli tek şey, belki de oralarda pa- zarlar kurarak onlann para kazanmalanm sağla- maktır. DestekJemek için başka yollar da var. Geliş- mekte olan ülkelerin banşa ve güvenliğe de ge- reksınmeleri var. Îngiltere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde, kurucu yedi ülke toplulu- ğunda, Avrupa Toplulugu'nda, NATO'da ve ban- şı saglamak için yer aldığı birçok kuruluşta etki- sini gösteriyor. Gelişmekte olan ülkelerin bazılan, verimli ya- tınma dönüşebilecek kıt kaynajdan yiyip bitiren borç ödemelerinın ağırlığı altında bunalıyorlar ve onlann bu ağır yüklerinin hafifletilmesi gereki- yor. 1990 yılında John Major'ın önerdiği borç in- diriminin, Tnnidad Anlaşması 'nın, tam anlamıy- la uygulanması için çahşıyoruz. Onlann aynı zamanda, yalnız kamu sektörün- de kalmayan, daha fazla gelir akımma gereksin- PORTRE Göniillü hîzmederi seviyor Öğrenimini Londra ve Heidclberg üniversitelerİBde tamamlayan Leydi Chalker, bir istatistik uzmanıdır. 1974'ten I992'ye kadar pariamentonun Wallasey milletvekiliydi. Parlamentoya girmeden önce Leydi Chalker, Kodak ve Unilever şirketlerinde istatistik uzmanı, ShelJ ve BP'de pazar araşrırma müdür yardırncıhğı, Louis Harris International'da fınans ve pazar araştırmacısı olarak görev yaptı. Leydi Chalker'e Nisan 1992'de Wallasey Baronesi unvaru verildi. 1957"de genç muhafazakarlara katılan Leydi Chalker, 1969 yılında Londra Büyük Kent Parti Başkanı, 1970'de ise Genel Başkan Yarduncısı oldu. Parlamentoya seçilene kadar partisinin bütün komitelerinde görev meleri var. Özel yatınmcılann ve kredi kuruluş- lannın, gelişmekte olan ülkeleregiderek daha çok ilgi gösterdiklerine dair gözlemlenmiz var. Bu geniş ve umut verici yapısal temeli destek- leyerek daha fazla ekonomik gelişme, daha yük- sek yaşam standartlan, uluslararası finans ve özel yatınmcılara daha kolay ulaşma olanağı çarkını harekete geçirmekle üzerimize düşen görevi ya- pıyoruz. Bunlar yalnızca gelişmekte olan ülkele- aldı. Leydi Chalker aynca, 1977'den beri tngiliz - Ahnan Königswinter Konferansı üyesidir. 1978 yıbnda bir gezi bursuyla ABD'ye, 1980 yılında ise bir siyasal heyet başkanı olarak Çin'e gjrti. Temrauz 1989'da Dış Ulkeler KaUamna Bakanı olan Leydi Chalker'in sorumlu olduğu bölgeler arasında, Büyük Sahra'nın güneyınde kalan Afrika ülkeleri ile eski sömürge ülkelerle ilişkiler de yer alıyor. Barones Chalker, 1961-64 yıllan arasında hasta çocuklann tedavisi için hastanede gönüllü çalıştı. Başka gönüllü hizmetJerde de bulunan Chalker, BBC'nin Gencl Danışma Kurulu'nda da görev yaptı. Clive Landa ile evli olan Leydi Chalker'in çocuğu yok. LEYDİ CHALKER re değil, onlann zenginliğinin artmasıyla yeni ya- tınm ve dış satım olanaklan elde eden dünya eİco- nomisine de yarar sağlıyor. Yeni bir çağa adun atarken şunu anımsamakta yarar var: Başkalan için refah ve istikrar sağlarken hepimize yaran olan bir ekonomik denge oluşturuyoruz. YARIN: Sosyalist ve feminist yazar Sheila Rowbotham Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e t ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden KİTAP Bir Ay Boyunca %50 İNDİRİM 25Mayıs-25Haziran Kampanya Sîandlarımızdan m. Posta sıparışlennde, göndenm ücretının Kulübümüze aıt olması nedenıyle %35 ındınm uygulanır Türkocağı Cad. 39/41 CAĞALOĞLU Tel: 512 05 05 İstiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 BEYOĞLU Tel: 252 38 81 SATILIK SERAMİK ATÖLYESİ Seramık Sanaıçılan ve Seramık Bolümu Öğrencılenne Çanakkale'de Kordonboyu'nda deruze 300 mt uzaklıkta. ana cadde cepheb l kat.SSm'ıçındeçalışırdufumdal^cTn'.VOcnı'.SOcm'l^adet seramık fınnı. el dekoru ve döküm yapılabılır ana malzemeler. Degusa marka yüksek ve düşük derece her retık seramık boyalan. kompresor ve dığer demırbaşlanyla faa! durumda seramık atölyesı komple satılıktır Geniş Bılgı. (0 286) 217 78 28 - 212 70 49 KAMUOYUNA MimarlarOdası Genel Merkezi, Tez Koop-İş Sendikası'yla 1993-94yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesine 1994 yılında uymamışve hakların mahkeme yoluyla alınmasına gidilmiştir. 91 yılından berisendikalı işçilerüzerindeki yoğun baskılarartaraksürmüş; iki işçi, sendikadan istifa ettirilmiş; sendika yetkisi düşürülmüş;bununladayetinilmeyerekişten çıkarmalar başlamış ve iki sendikalı işçi ışten atılmıştır. Çözümü sendikalı personeli tasfiye etmekte bulan Oda Genel Merkezi'nin bu gerici ve anti-demokratiktutumunukınıyorve kamuoyunuduyarlıolmayaçağırıyoruz. İşten çıkartılan i$çiler DUDU DALMIŞ - HANİPE BALTACI İLAN T.C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ 1991 H2Vasıyelname Kadıköy Caferağa Mahallesi. Hasıreıbaşı Sokak No 52'dekı adre- sınde ıkamet etmekte iken vefat eden Mehmet Faık Gezen'ın vasıyet- namesıne hakjmlığımızce el konulmuş olup. ad/ geçemn mırasçılan ve müsaleyhin adresı tespıt edılemedığınden muns tarafından tannm edılen Kadıköy 1. Noterlıginızceyapılan 18Şubat 1958 tanhve3265 sayılı vasıyetname gereğınce müsaleyhe Fatma Servet Gezen'e mıras- çılik belgesı lenlmesınemahkememızın 16 12 1993 tanhve 199i 11- esas 1993 199 karar sayıb ilarru ile karar verilmış olmakla. bu karar Hazine veblı Av. Tülın Darcan tarafından 30.3.1994 tanhlı dılekçesı ile temyız edılmış olmakla. ışbu temyiz dılekçesı adresı bulunamayan müsaleyh Fatma Servet Gezen'e tebliğ yenne kaım olmak üzere ıla- nen tebliğ olunur. 8.4.1994 Basın: 29423 TATİL KÖYÜNE ÇAĞRI Yüzme havuzu, spor alanlan, olağanüstü gûzellikte gurup manzarası. yeşilin bütün tonlan, çiçeklerle bezenmış bir dınlenme tesisi ve nefıs yemekler... BAYRAMOĞLU BASIN TATİL KÖYÜ Basın İlan Kurumu, gazetecilerin yararlandığı tesısınde 8 Temmuz 1994 gunune kadar gazetecı yakınlarına da unkin sağlayacaktır. Tam pansiyon: 400.000.-TL. + KDV Müracaat: (0262) 653 10 51-52-53 İLAN KADIKÖY 4. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1994 38 Da\acı Muhakemat Müdürlüğu vekıh A\ Zekıye Aydın tarafın- dan duvalı l-enha Uysal adınaaçılanalacak davasımn yapılan yargı- lamaM sirasında. İstanbul. Kadıköy. Bağdat Caddesi No- 367 15'te ikamet ettiği bil- dınlen davalı Fenha Uy;»i)"ın tum aramalara rağmen adresı tespıt edılemedığınden yargılama gunu olan 5.7.1994 günü saat 09.40'ta adı geçenın yargılamaşa gelmesı veya kendısını bir vekılle temsılettirme- nız. aksı halde yargılamanın gıyabınızda cereyan edeceğı gunlü dave- iıye ve dava dılekçesı teblıâ yenne kaım olmak üzere ılan olunur 96 1994 Basın. 29422 İLAN FATİH 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Es. 1993,659 Davacı istanbul Muhakemat Müdürlüğü vekili Av Kadriye Tar- han tarafından davalı Halil tbrahim Tayoğlu aleyhıne mahkememız- de açılan 'azmınat davasında: Sıvas-Şarkışla-Pınarönü Mah. Değirmen yolu No: 55 adresinde bulunamayan Halıl İbrahım Tayoğlu'ya ilanen tebligat yapılmasına karar venlmış olduğundan' Adı geçenin duruşmamn atılı bulunduğu 5.7.1994 günu saat 10 30'da mahkememız duruşmasında hazır bulunması. delillenni ıbraz ve ikame etmesı, duruşmaya gelmediğı takdirde HUMK'nin 509-510. maddelerı gereğmce davanın gıyabında devam edecegi tebli- gat yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. 9 6.1994 Basın: 29408 AINKARA...ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU BirÖdûl Başkent yaşamı operete benzer kimi zaman. Gün bo- yunca tırmanan gerginlik, sert tartışmalar, kavgalar, suçlamalar derken iniş başlar birden. Operetsanatçıla- rına dönüşür kimi kişiler. Başka bir öykü yaşar, yeni şarkılar söyler. Türkmenistan Cumhurbaşkanı Niyazov onuruna düzenlenen yemekte de ilginç olaylar yaşandı Çankaya Köşkü'nde. Başbakan Tansu Çiller güzel bir primadonna bence. Değişik şarkılar söylüyor, notalara da özen göstermiyor ama güzelliğine, şıklığına söz yok! Serinkanlılığına hayran oluyor insan. Çok usta oyuncu- ları da özendirecek düzeyde, Meclis'te, grupta, basında yer alan sorulardan, eleştiriierden etkilenmemiş görü- nüyor. Cumhurbaşkanı Demirel, Meclis Başkanvekili Kamer Genç ya da koalisyon ortağı SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile neşeli konuşmalar yapıyor, kahka- hayıatıyor, Türkmensanatçılarınşarkılarınatempotutu- yor, güzel dansları coşkuyla alkışlıyor. Içten mi, değil mi karar vermek güç, ama sinirleri hayli sağlam. Yalnız ibrahim Tatlıses'i alkışlamadı Başbakan Çiller, onu dinlemeden ayrıldı Köşkten, önemli bir toplantısı varmış galiba... Ben de ilk kez dinliyorum İbrahim Tatlı- ses'i, konserine gitmedim hiç, TV'de de dinlemedim. Haber programları, belli açık oturumlar dışında TV'yi az izliyorum aslında. Bir Yemen türküsü, birtürkmen geli- ni, bir de Huma Kuşu'nu söyledi Tatlıses, biraz da göbek havası karıştırarak izin istedi başkanlardan. Çankaya'- da şarkı söylemenin sevinciyle kalbi çok çarpıyor, güç soluyor, güç söylüyor, ama sıcak bir rüzgar var. Şarkı- lardan sonra cumhurbaşkanlarının elini öptü, onlar da onu öptü, sarmaş dolaş, şapur şupur bir gece... Köşkten ayrılırken geçmiş yıllardan söz etti kimi konuklar. Çan- kaya'da Leyla Gencer'lerin, Şadan Candar'larm, BeHtıs Aran'ların, Doğan Onaf ların, özcan Sevgen'leriri söy- lediği akşamları anımsadılar... Konser ya da dans için özel bir salon ya da sahne düşünülmemiş yeni konuke- vinde. Oysa konuşmalarında sanat ve kültüre hayli ge- niş yer veriyor Sayın Demirel. O konuşmaları yaşama da uygulamasını diliyorum ben. Halk danslarımızı büyük coşkuyla izledi konuklar, genç kızlar ve delikanlılar, dansa Akdeniz'le başlayıp, Karadeniz'le sona erdirdiler. Düzovada keklik türü sek- tiler, Karadeniz'in dalgalannda köpürdüler Ne güzel danslarımız var, ama dans etmeyi unuttuk artık!. ••• Çankaya'dakı konuklar arasında Erdal fnönü de var SHP'nin Onursal Başkanı tüm konukları zarıf sözcükler- le selamlıyor, konuşmaları ilgiyle dinliyor, yanıtlıyor, gülümsüyor. Beni de mutlandırdı yine, sürekli bir oku- rum olmasından onur duydum. Şarkı ve dansları da gü- lümseyerek izledi Erdal Bey. İbrahim Tatlıses'i nasıl dinledi bilmem, ama elini öptürmediğini gördüm. Öpüş- mekten hoşlanmıyor Sayın Inönü. Kimi, ne zaman öpe- ceğini de bilıyor. Onu, değerli tiyatrocumuz Cüneyt Gokçer'in 50. sanat yılı nedeniyle düzenlenen törende de gördüm. Büyuk Tiyatro'nun önüne konan heykelin örtüsünü coşkuyla açtı, heykelin küçük modelini de çok güzel sözlerle sundu Gökçer'e. "Kimi kişiler indırmek isteyebilir, ama biz kararlıyız, inmeyeceğiz, çağdaş dü- zeyi koruyacağız" diyor Erdal inönü. Onu dinlerken BüyükTiyatro'da, konsersalonundayaşadığım "Paşa"- \\ geceler canlandı.hayalimde. Cüneyt Gökçer de neler anımsadı kimbilir? Sanırım bu töreni de anımsayacak. Bir gece önce İbrahim Tatlıses'in elini sıkmakla yetinen Erdal Inönü'nün onu saygıyla kucaklayarak öpmesinı de unutmayacak bence. Erdal Bey'den birteşekkür Cüneyt Gökçer'e. Sokağı vesalonu dolduran kalabalıkda birte- şekkür sımgesi bence. Üst katta sergilenen fotoğraflar- da elli yılda seyrettiğimiz oyunlardan görüntüler var. O oyunlarla neler hissettik, nelerdüşündük, ufkumuz nasıl aydınlandı, genişledi, nasıl mutlandık nasıl umutlandık! Ben de çok mutluyum, o oyunları kaç kez izledim, coş- kuyla alkışladım Cüneyt Gökçer'i, ne güzel yazılar yaz- dım... Kültür Bakanımız Rkri Sağlar'ın davranışı da çok duygulandırdı beni. Heykel açılırken beni de çağırdı, sa- natı destekleyen bir yazar olarak yer almamı istedi. Sanatsever bir yazara daha zarif bir ödül olamaz bir kül- tür bakanından. Sanat olaylarını yazmak, desteklemek onurlu bir görev hiç kuşkusuz. Yaşadıkça bu görevden geri kalmayacağım. Güzel olayları sanatçılarla yaşadım her zaman. Çirkinliği onlarla aştım; hoşgörüyü de kau, acımasız davranışlara direnmeyi de onlarla öğrendim. Bir konser, bir oyun, bir opera, bir bale, bir sergi, birkaç saat, ama güzel bir soluk, diriliyor, kalkınıyor insan, dün- yaya yeniden gülümsüyor, yaşama sevinci yeniden ye- şeriyor. O sevinci solduranları da daha iyi tanıyor. Büyük Tiyatro'daki tören hepsine bir uyarı. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Vernik imalatında kul- lanılan bir çeşit reçine. 2/ Aza... Halk edebivatında aruz ölçüsüyle y azalan şiir türlerindcn bıri. 3/ Takıl- mış ad "Her kalbi dol- duran zıle her sıneden - - -"(YahyaKemal). 4/İn- sanın var olabilmesi için doğayı değiştirmesi ve doğavı değıştinrken ken- dını de değiştirmesi süre- cı.. Bir organımız 5/ Karacığenn irileşmesı ya da körelmesiyle beliren hastalık. 6/ İla\e... Karagöz ovununda kulla- nılan kamışdüdük.7/Bitki...Tan- n.8/Asker... Birşeyınesas tutulan yüziı... Bir soru eki. 9/ Nükleeret- kınlığın ölçümünde kullanılan bı- rim. V L KARIDAN AŞAĞIYA 1/ Pas önleyıci olarak kullanılan. turuncu kırmızı renkte boya. 2/ Değerli madenlerin saflık derece- sı.. Kısa \e kestırme yol. 3/ Cim- ri... O\ada ya da dere kıyısında çalı \e diken topluluğu. 4/ Avrupa'da bir başkent. 5/ Âkışkanlan, tozlan. çok küçük par- çacıklan emme>e yarayan avgıt. 6/ Bir nota... Bir renk... Neon elemenlinın sımgesi. 7/ Telefon sözü... Altın. 8/ Genellikle tahıl ölçmede kullanılan bir ölçek... Şamanizm'in din adamlanna ve- rilen ad. 9/ Yukandan aşağıya doğru büyüyen oymalı yalaklar- dan oluşmuş bir çeşme türü. ÇOCUKLAR BU YAZ YİNE ABANT'TAYIZ. 340 08 47 t - 4 U E f ^ PETEKÇÛCUK ıvto 38 Actöadem 0 j^PETEK ÇÛCUK EVI'niJr^, ^^Dûzenledığı YAZ OKULU 26 Temmuz'da • ABANT TURBAN OTELİ 'nde başlıyor 6 -14 yaş 35 çocukla sırnriı yaz otajlunda SPOH, MÜZIK, INGİLIZCE ve YARAT1CIUK çalışmalan var Doğa içinde surdurülen Ingılızce konuşma ile Ingılızce, Fen ve Matematık çalışmalan, Assocıatıon for Gıfted Chıldren' Londra'nın Ingılız Öğretrnenlen tarafından verılıyor YAZ OKULU OCRETİ 23 gûn 22 geca Tam Pansiyon, tûm faalıyetler ve KDV Dahll 16 MHyon TL (3 Taksttla Öd«n«bilinir) Kardeşlere ve Peşm odemede %5 ındınm.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle