05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HA2İRAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Beykoz'da Işçi mitingi • tstanbul Haber Servisi- Türk-lş"ebağhDeri-lş Sendikası'nın düzenlediği "Deri-Kundura ICpatılamaz" mitingi yann Beykoz Çayınnda yapılacak. Saat I4.00'te başlayacak olan mitinge Türk-}ş Genel Başkanı Bayram Meraldekatılacak. 5 Nisan kararlan ve işten atılmalann protesto edileceği mitingde, Bayram Meral'in "hükûmetin İcararlanna karşı eylem" mesajı vermesi bekleniyor. Özel okulları boykot hazırlığı • ANKARA(Cumhuriyet Bürosn)-Özelokul ücretlerine yüzde 15G"ye varan oranda yapılan zamlardan sonra birçok veü, "özel okullan boykot ve kayıt yenilememe" karan ahrken özel Okullar Birliği Başkanı Dündar Uçar, veliierden ücretin düşüriilmesi konusunda hiçbir baskj gelmediğim söyledi. Tüketici Haklan Derneği'nin önderliğinde bir araya gelen öğrenci velilerinin, aralannda komite oiuşturduklan ve ücretlerin memur maaşlanna yapılan zam oranına çekilmemesi halinde çocuklannm kayıtlannı yeniletmeyecekleri karannı aldıkJan öğrenildi. ÇYDD'den laiklik uyarısı • fstanbul Haber Servisi- TBMM'deki anayasa değ'şikliğı görüşmelerinde. ANAPın.laiklikleilgili maddeye karşı çıkması, Çağdaş Yaşamı Destekleme DerneğVnin (ÇYDD) tepkisine neden oldu. ÇYDD Genel Başkaıu Prof.Dr. Türkan Saylan. yönetim kurulu adına dün, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'tan, "Yanlış, tehükeli ve üzücü tartışma ve pazarhklan durdurmasını, milletvekillerine, etükleri yemin gereği daha ilkeli ve sağduyulu olmalannı hatırlatmasım" istedi. Saylan, ANAP lideri Mesut Yılmaz'a da, "Partinizin laiklikle ilgili tutumu ve RP paraleline girme durumu kaygı vericidir. Laiklik ilkesinden ödün venmemenizi diliyoruz" mesajını iletti. 42İŞÇİ gözaltında •YurtHaberleriServisi- Sıvas'ın Divriği ilçesinde maaşlan düşük olduğu için gösteri yapan demir-çelik işçilerinin 42'si gözalüna alindı. Sıvas'ın Divriği ilçesinde önceki gün meydana gelen ve Çelik- Iş Sendikası'nda görevli 10 kişinin gözalüna ahnması olayından sonra dün de izinsiz gösteri yapan 400 demir-çelik işçisinden 42'si gözaltına alındı. Emniyet yetkilileri, soruşturmanın sürdüğünü bildirdiler. Havaş'ın • tstanbul Haber Servisi- Havaalanlan Yer Hizmetleri A.Ş'nin(HAVAŞ) hisselerinin bir kısmının çalışanlara, belli bir kısmının da borsada halka arz şeklinde değerlendirileceği bildirildı. HAVAŞtan yapılan yaalı açıklamada, 20 müyar lira sermeyeli şirketin KOt'ne ait yüzde 51 ve THY'yeait yüzde 49 oranındaki hisselerinin, yönetimde yetki almaya yeterli lasmına teklif verebilecek şekilde, stratejik yatınrnalara açıldığı bildirildi. EjjitinHş, hksan samklan pesinde •ANKARA (ANKA)- Eğitim-İş mahkemeye verdiği llksan sanıklan tarafmdan taciz edildiğini iddia ederek yasalarda yeri olmayan gûç odaklannın açığa çıkanlmasını istedi. Eğitim-İş tarafmdan yapılan açıklamada, "lcraya ve mahkemeye verilen kişiler, bazı kitle örgütleri, çıkan zedelenenbazı politikacdar tarafından taciz edilmekteyiz" denildi. Açıklamada, llksan hakkındaki tüm iddialann dönemin Milü Eğitim Bakanı Köksal Toptan'a bildirildiği ifade edilerek, "Kendisine bu iddialan ilettiğimiz eski Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, bu başvurumuzu hakaret gibi niteleyip genel başkanımız Niyazi Altunya'yı savcılığa bile vermiştir" denildi. Türk Metal Sendikası, krizin çözümü için hükümete veişverene 2 temmuza kadar süre tanıdı 'Cifler budenizdeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Otomotiv sektöründeki kriz sürerken Türk Metal Sendikası, hükümet ve işve- renlere rest çekti. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa özbek, krizin çözümü için hükümete ve işveren tem- silcilerine 2 temmuz tarihine kadar süre tanıdı. Daha sonra eylem takvimini iş- letmeye başjayacağını açıklayan özbek, hükûmetin "köhne eşkrya düzem" uygu- ladığını ileri sürdü. Otomoü'v sektörün- de yaşanan krizi, "Musa Peygamber ile firavun" efsanesine benzeten Özbek, "Biz, peygamber değiliz. Başbakan, bu denizde boğulacak" dedi. özbek, dün Türk-İş Genel Merkezf- nde, sendika şube başkanlannın katılı- mıyla dûzenlediği basm toplantısında, Başbakan Tansu Çiller'e. "Böyle ana olur mvT" diye seslenerek, "Artık, şika- yet sırası bizde. Bizkr de sizi halkımızın sağduyusuna şikayet edeceğiz" dedi. Sektörde. "suni kriz" yaratıldığını ve Türk ekonomisinin "Sırat Köprüsu- nden geçme" mücadelesi verdiğini ileri süren C)zbek, "Fedakaıiık ortakJaşa ol- maz ise şimdi çatırdamak üzere olan köp- rû, hem işcilerin hem de işverenlerin ve sanaykilerin başlarına yıkılacaktır" diye konuştu. İşverenleri. dürüst olmamakla suçlayan Özbek. "Aşın kârhırsmdan kriz atlatıİana kadar vazgecilmelidir. Vazge- çilniezse işverenler büyük kayaya çarpa- İSTON işçileri: Yahepyahiç • Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İSTON şirketinin Refah Partili yeni Genel Müdürü Süreyya Polat, söz verdiği halde işçi çıkannca öteki işçiler sırarun kendilerine gelmesini beklemeden işi durdurdu ve direnişe başladı. GÜNNURİLHAN Kollan omuzlanna ağır gelen, laci- vert iş elbisesi çimento tozundan grileş- miş yaşlı bir adam, fabrika bahçesinde dolaşıyor. Dolaşıyor da denemez aslı- nda, iki adımda bir kendi ekseninde dö- nüpduruyor. Ortasma pos bıyıkJannı kondurduğu sevimli yüzü biraz şaşkın, daha çok ça- resiz. Adı Hünkar Katip, 65 yaşında ve hala işçi. Şimdilerde çalışmıyor, direni- yor. Çünkü arkadaşlan işten atılmışken oçahşamaz. Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağh İSTON şirketinin Refah Partili yeni Genel Müdürü Süreyya Polat, ge- çen gürderde yedi işçinin işine son verdi. Bunun üzerine İSTON işçileri de işi dur- durdu ve direnişe başladı. Direnişçi işçi- lerin anlatüğına göre eylemin başla- maanın üzerinden 24 saat geçmeden Genel Müdür Yardıması Nurettin Do- ğan geldi ve "namusu şerefi üzerine ye- min ederek" başka işçi atılmayacağına dair çalışanJan ikna etti. İşçiler eylemi bıraktı ve yine kendi deyişleriyle "birer kağrt" imzaladılar. Kağıtta. yapu- kJannın yasadışı eylem olduğu ancak kendilerini bu eyleme sendikacılann zorladığı yazdıydı. Ertesi gün 16 işçi, ya- sadışı eylem yapülan gerekçesiyle taz- minatsz işten atılınca, işçiler yeniden iş bıraktı. Hünkar Katip mi? Hayır o işten atı- lmadı, ama o arkadaşlannın işe dönme- si için işi bırakanlardan. "Eyleme katıla- cak nusmT" diye soruluncaj "Tabi arka- daşlar nerde ben orda" diye yanıtlıyor. "Ya seni de atarlarsa" diye sorulunca ise "Ne yapaum" diye ekliyor göçmen işçi. Arkadaşlannın "yaşa baba" sözleri arasında şaşkınlığını arüatıyor Hünkar Katip: Makedonyalı Hönkar Baba 65 yaşında. Şirket işçi çıkannca hiç düşünmeden dfrerrişçiJer arasına katıhnış. 'Çeşit alem geldi buraya ama bunlar gibist iç get- medi kızanım' diyor kendi şivesiyle.(Fotoğraf: HATİCE TUNCER) "Ben Makedonyalrym. Gektnn Tür- zanım buraya. Ama bugünkü gibi iç kiye'ye, 61 vilmdan beri işçilik yapanm. gelmedi." Sonra gözleri yaşlarla dolu- Biz kurduk bu fabrikaw. 79'dan beri yor, yumuyor kızaran gözlerini ve çalçtnm burada. Çeşit akm geldi kı- "İçiın doldu be kızanım" diyor. caktır" dedi. Otomotiv sektöründeki gelişmelerin, gümrük birliğinden yana ve karşı olan iki grubun çıkar çatışması sonucu yaşa- nan bir güç göşterisi olduğunun söylen- diğini anlatan Özbek, şöyle konuştu: "Bir başka değerlendirme ise özellikle otomotiv işvereni ve sana\ icisi durumun- da olan kesirnlerin, sektörûn batmakta olduğu yolunda feryatlanyla kurumlar vergisinden ve ek vergiden kurrulması için bu krizi bir taktik olarak ortaya sür- düğü söylemnektedir. Bizim kanaatimiz, bu yöndedir. Yani, pazar çatışmasıdır. Yerli üretici fırmalar, ithal arabalann iç pazarda müşteri bulmasından kurtulmak istemektedir." Özbek, 55 yıllık geçmişi olan otomo- tiv sektörünün battığı şeklindeki feryat- lan inandıncı bulmadıklannı vurgu- layarak sektörûn 1993 yılında "pariak bir yü geçirdiğini" söyledi. Özbek, şöyle devam etti: "Başbakan Tansu Çiüer'den, 7 hazi- randa randevu istedik. Hala yanıt alama- dık. Öncelikle hükümete, işverenlerinüze ve sanayicilerimize 2 temmuza kadar bi- zimle görüşmeleri yolundaki çağrılanmı- zı tekrarlıyoruz." TBMM'de kabul edildi Hamile memur 7.5 ay ücretli izinyapacak ANKARA (Cumhuriyet Börosu)- Dev- î let memuru annelere, doğum öncesinde 3, j doğum sonrasında da 6 hafta olan izinleri- f ne ek olarak, 6 ay ücretli 2 yıla kadar da ücretsiz izin verilmesine ılişkin yasa, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. CHP Genel Başkan Yardıması ve tçel Milletvekili tstemihan Talay'ın, annelerin kullanmak istememesi durumunda izinle- rin babalara verilmesine ilişkin önerisi ise reddedildi. DYP Bursa Milletvekili Fethi Akkoç - un, ocak 1992'den bu yana Plan ve Bütçe Koiıüsyonu'nda bekleyen yasa önensi, dün TBMM Genel Kurulu'ndadoğrudan gündeme alindı ve oybirliğiyle kabul edil- di. Buna göre, doğum yapan devlet me- murlanna 9 haftalık izinJerine ek olarak 6 ay ücretli izin verilecek. Anneler istekleri halinde 2 yıla kadar ücretsiz izin kullana- bilecekler ve bu durumda, emeklilik hak- lannın zedelenmemesi için keseneklerini kurumlan karşılayacak. Aynca, yeuştiril- mek üzere yurtdışına gönderilen devlet memurlannın eşlerine de 4 yıla kadar üc- retsiz izin verilecek, ancak bu durumdaki- Ier, emeklilik keseneklerini kendileri karşı- layacaklar. TBMM Genel Kurulu'nda aynca, ya- şammı yitiren devlet memurlannın dul eş ve yetimlerine maaş bağlanmasında hiz- met süresi sınınnı kaldıran yasa da kabul edildi. Ağaç-İş Sendikası Başkanı Erçakır işçi ve memurlara farklı yasa uygulamasını eleştirdi: Çabşanlarmtürtıüaynıyasakapsammaalmsm Istanbul Haber Servisi - ILO Türkiye İşçi Delegasyonu Danışmanı ve Türk-İş'e bağlı Ağaç- İş Sendikası Genej Baş- kanı Güral Erçakır, Türkiye ae çalışanlann farklı yasalara tabi tutulmasını eleştirerek ILO'dan alınacak teknik yardımla "tüm ûcretükrin aynı yasa kapsamma alınmasrnı istedi. ILO, Uluslararası Çalışma Konferansı'nm 81. otunımunda standartlann uygulanması ko- mitesinde bir konuşma yapan Erçakır, Türkiye'de yasalarla iş güyencesinin getirilmediğinı oelirtti. Erçakır, "Türkiye'de yûrûrlükte buiunan anayasa, sendikalar yasası, toplu iş söz- leşmesi, grev ve lokavt yasalan ve diğer mevzuatların ha/ırlanış Mçinü, kapsamı ve içeriği itiba- riyle bir bütün olarak anti- demokrariktir" dedi. 75^ Sayılısözleşme Haklar ve OzgüriükJer Pİ3tformu tarafindan dün dâzenjenen bastn topîantjsında da 158 saydj JLO söziesrriesinin TBMM"dekabul edif- diği veCumhıırbaşkam'nın onayına sumıfduğu haOrlaölarak bu sözJeşmeye uygun yasa[ dıi- zenfemenen eo kısa zarnarKİa yaplmâsı vurgu- îaodt. Sözleşmeyfe ifeili açıkJaiöalanİa bulunaa AvTikat Ümran Göa, çalışantara iş güvertcesi ongören Î58 sayılı ILO sözteşmesinin Meclis'- ten geçmesme ragjnen işçi çıkarmalann devam etmesini 'ikiyâzRaük'' ve "aidaönaca'' olarak m'tetendirdi. Gün, "Sozleşmenm kabd edBıne- sajâea bugünc kadar yaşanan işçi kıyımlan da gösermektedk ki sh'asi iktidar jine danokra- Sk,çagdaş MriöceMda^ms Avrupa'ya kanrtk- ma kaygısıyb, gercekleştirmeyi staaediğt bir y g İÇİB görürtûyö kurtamtak dnesâdlr ve içjnbirsözteşBiejikabaietroekgereyyorsaoda yaptbr. Nasu otsa hâkânet bts» uygulamak veya uygulamamak kevfiügHie s^hçör^ddi Erçakır, Türkiye'de mernur ve sözleşmeli personel statüsün- de istihdam edilenlerin toplu pazarlık hakkı bulunmadığını, bazı belediyelerde çalışan me- murlar adına sendikalar tarafı- ndan bağıtlanan toplu is sözleş- melerinin belediye başkan- lannın değişmesinden sonra ip- tal edildiğini anlattı. Erçakır, hükümet tarafmdan hazırlanan kamu çalışanlannın sendikal haklanna ilişkin yasa ta- sansının da sorunlan çözeme- yeceğini savunarak şunlan ekledı: 'Bu yasa tasansına göre tüm askeri işyerlerinde çalışan sivil kamu görcvlilerinin, ceza in- faz kunımlarında çalışanlann sendikalaşmalan ve toplu pa- zarlık hakkından \ararlanma- ları açıkça vasaklanmaktadır. Bu uygulama mevcut durumun daha da geriye götürülmesi an- lamına gelmektedir. Tasanda, özgür toplu pazarlık da söz ko- nusu değildir. Taraflarm anla- şamaması durumunda uyuş- maziık, Sayıştav Başkanı, DPT Müsteşan >e bir üniversite öğre- tim üvesinden oluşan Uzlaştırma Kurulu'nca ele alınmaktadır. Sendika, Uzlaştırma Kurulu'- nun kararına uymazsa, sözde grev hakkı doğmaktadır. Ancak konfederasyonca alınan grev ka- ran, BakanJar kurulu'nca de- ğerlendirilip karara bağlanma- dan uygulanamaz." Erçakır, ILO"dan alınacak yardımla ve toplumsal taraf- lann demokratik katılımıyla Türkiye'deki çalışma yasa- lannın ILO sözleşmelerine uy- gun hale gelebileceğini belirte- rek "Tüm ücretliler aynı yasa- ların kapsamma alınmalıdır" dedi. RAKS'IN İTHAL BISIKLETLERI JET PA AVANTAJLARIYLAh e m e n t e s I ı m 575.000 TL'den başlayan taksitlerle RAKS bisiklet '#alan beş adet dolu^RAKS [^kas hediye ediyoruz P! ÜRÜN CİNSİ FRETTA STELLA PERFETTO GAZZELLA PEGASSO GIOVANNE Erkek Bayan Erkek Bayan Erkek Genç 26-X18 - 26"X17' 26'X18' 26'X17" 26"X18- 26'X14- ÖZElLİKtERİ 20 Vites 20 Vıtes 20 Vıtes 20 Vıtes 24 Vıtes 10 Vıtes — Amortisörlü Amortısörlu Amort Elc — PEŞİN FİYATI 5.490.000 5.490 000 5 990 000 5 990 000 6.990 000 4 490.000 TA K S 1 PESİNAT 1 990 000 1 990 000 2.190.000 2 190.000 2.590.000 1 590 000 T 1 1 1 L 1 F 1 5 AY 990 000 990 000 170 000 170 000 380.000 860.000 YA T 1 10 AY 690 000 690 000 780 000 780 000 920 000 575.000 Macidiyaköy: 0 (212) 274 7A 44.286 57 51 KodıkSy: 0 (216) 416 61 61 | M Bokırköy: 0 (2121 571 81 39 - 571 80 99 Fatik 0 |212| 523 72 28 • 524 42 55 Kacamuslafapafa: 0 (212) 585 88 81-82 PtndSk : 0 (216| 354 97 75 - 354 74 01 ANKARA: 0 (3121 468 05 60. 467 90 34 İZMİR: 0 f2321 463 60 00 KOCAfLl: 0 (262) 324 79 65 «AIIKESİR 0 |266| 243 62 62 KÖRKZ (Burhotuye): 0 |266) 422 25 00 A0AMZAR1: 0 (264) 274 89 65 / 3 hot ARAYIS TOKTAMIŞ ATEg "Soi'un Doğası. 19. yüzyılda burjuvazi, toplumlarda egemen güç'hali- ne dönüştükten sonra, emekçi sınıfların giriştikleri mü- cadele genellikle 'sol mücadele' olarak adlandırılır. Bu dönem, burjuvazinin 'devrimci' ve 'ilerici' niteliğini yitir- diği dönemdir. Zaman zaman üzerinde durmufumdur. 'Devrimci' ya da 'solcu'yada 'ilerici'olmak; hiçkimsenin kendini öyle ya da böyle 'tanımlamasınm' bir sonucu değildir. Eğer bir birey, bir hareket kendini 'ilerici'olarak tanımlıyorya da tanımlamak istiyorsa, yaptıklarına ve savunduklarına bakılır. Eğer yaptıkları ve savundukları, 'ilerici' ya da 'so/ct/'olmanın gereklerine uygunsa, ilericilik, yada sol- culuktan söz edilebilir. İlericilik ve solculuğun herkesçe kabul edilen, herkes- çe kabul edilmesi gereken bir tanımı vardır. Bu tanım "Siyasette katılımı, ekonomide paylaşım ve fırsat eşitli- ğini geniş kitleler yararına değiştirmek ya da bu yönde çabalamak"hr. Türkiye'nin son on yılında, diline 'değişimi' dolayan herkes, kendini 'ilerici' olarak tanımlamaya başladı. De» ğişim, ilericiliğin temelinde yatar. Ama bu değrşimin 'yönt/'önemlidir. Eğer değişim, toplumdaki gelir payla- şımını ve fırsat eşitliğini bir 'azıniığm' yararına değiştir- mişse, buna 'ilericilik' demek mümkün olmadığı gibi, bunu 'solculuk' adına savunmak da mümkün değildir. Ama Türkiye'de son on yılda gerçekten ilginç ve aynı derecede gülünç şeyler yaşadık. Biraz da, başta ABD olmak üzere dış dünyada esen rüzgarların etkisiyle; çoktan tarihin çöplüğüne atılmış buiunan kimi görüş ve düşünceler, toplumumuza ilericilik adına yutturulmak istendi. Bundan ikiyüz yıl önce egemen düşünce olan 'vahşi kapitalizm' günümüz dünyasına 'yeni bir düşün- ce'ymişçesine sunulmak istendi. Ve işin ilginç yanı, bunu yutturmakta bir derecede de başarılı oldular... Başta SSCB ulmak üzere, 'Sosyalist Blok 'taki tüm dev- letler, 'mal bulmuş mağribi' gibi, piyasa ekonomisine sarıldılar. Oysa ki, en kötü ve 'cahilce'yazılmış iktisatki- taplarında bile bir ülkenin piyasa ekonomisine gecmesi- nin koşullarını okuyabilirsiniz. 'Tam rekabet piyasası' denilen piyasa türünün ne gibi özellikleri olduğunu öğ- renebilmek için iktisat alimi olmak da gerekmez. Ama 'şahlanmış buiunan' tüketim arzularını dizginlemek mümkün olmadı. Ve hem SSCB, hem de Sosyalist Blok çöktü. Yaşamım boyunca SSCB'deki uygulamaların ve Sos- yalist Blok'taki anlayışın 'sosyalizmin kuramına' uygun olmadığını savunan bir yazarım. Yıllarca bunun tartış- masını yaptık. Katı ve haksız bir devlet bürokrasisi altın- da ezilen kitlelere sunulan 'şeyin sosyalizm olmadığını yazdık-cizdik Ama bu sistemin ve uygulamanın -adı ne olursa olsun- 'çözümlediği' sorunlan da görmezden gelmedik ve savunmaktan geri kalmadık. Bir insan yaşamında en önemli olması ge^eken so- runların önemli bir bolümü bu sistem çerçevesinde çö- zümlenmişti. Kalitesi tartışılsa bile sağltk'sorunu, 'eği- tim sorunu', 'istihdam sorunu've 'konutsorunu'diye so- runlar tanımıyordu bu ülkelerin vatandaşları. Başı ağ- rıyan bedava doktora, dişi ağnyan bedava dişçiye gider- di. İşsizi de yoktu, aç kalanı da yoktu. açıkta kalanı da yoktu. Ama bunlar insana yetmiyor. İnsan hep daha fazlasını -haklı olarak- istiyor. Eğer o ülkelerin insanları hertürlü tüketim taleplerinı" özgürlükçü yoldan dile getirmek ola- nağını bulabilselerdi, belki de bu dramatik çöküşü yaşa- mazlardı. Ama olmadı. Ve dıştan pompalanan bir heye- can içinde, özgürlükçü piyasa ekonomisine geçmek is- tediler. Ve işte bu noktada 'deniztükendi've düş içindeki insanlar, kafalarını taşın sertine vurdular. Kolaylaşacağı- nı sandıkları yaşam koşulları çok daha ağır bir biçimde zorlamaya başladı. Bu insanlar uzun yıllardan beri 'pa- ralı saölık' hizmeti denen şeyin ne olduğunu unutmuş- lardı. öğrendiler. Işsiz kalmanın ne demek olduğunu. aç kalmanın ne demek olduğunu bilmiyorlardı. öğrendiler. Eskiden ceplerinde para olsa bile, boş vitrinler önünde iç gecirirken ve haklı olarak bundan şikayet ederken; şimdi vitrinler doluyken cepte para olmamasının ne de- mek olduğunu anladılar. Ağır ve zor bir ders oldu bu. Şimdi eski sosyalist ülkelerde, eski sosyalist partiler yavaş yavaş iktidar yolunu aralamaya başladılar. Piya- sa ekonomisi içinde cennete ulaşacaklarını sanan kitle- ler, her 'değişimin' ilerici olmadığını acı bir şekilde ya- şadılar. Ve 'sol' dünyanın her yerinde yeniden güçlenmeye başladı. Bazı dostlarım Türkiye'nin neden bu sürecin dı- şında kaldığını soruyor. Nasıl kalmasın? Enflasyon yüz- de 120'lerde dolaşırken ve devlet yıllık yüzde 406 faizli bonolarla sermaye kesimine kaynak aktarırken kamu görevlilerine yıllık yüzde 58 ücret artışını müjdeleyen' Başbakan Yardımcısı, sosyal demokrat. Sosyal demok- ratların ortak oldukları koalisyon ülke kaynaklarını yok pahasına elden çıkarmaya çabalarken ve sofradaki ek- mek gitgide küçülürken, çareyi daha 'adil' bir 'düzen'de arayan insanları suçlarnak mümkün mü?.. Abaa geceyeşarkılanyla renk kattı.(MUHARREM AYD1N) Eğitimlisağhkçılarla sağlıklı eğitimaleringecesi Istanbul Haber Servisi - Eği- tim ve Sağlık Muhabirleri Der- neği'nce (ESAM) düzenlenen dayanışma gecesi, önceki ak- şam President Otel'de gerçek- leştirildi. Muazzez Abaanın sahneye çıktığı gecede Tür- kiye'deki. eğitimsiz sağlık ve sağhksız eğitim politikalann- dan söz edildi. Dayanışma Gecesi ESAM Başkanı Gündüz İmşir'in açış konuşmasıyla başladı. İmşir konuşmasında. "Devlet bütçe- sinden, sağlık ve eğitime aynlan paylann düşüklüğü, günümüz- de, eğitim ve sağlık alanında so- runlar yumağı oluşnıasına neden olmuştiır. ESAM olarak bizler, bu sorunlann çözümüne katkıda bulunmak, alternatif çözümler üjretmek, kamuoyu oluşrurmak göreviyle, bundan 4 yıl önce der- kuruimasma karar verdik. Amacımız mesleki onu- nımuzu korumak, bunun yanı sıra kendi eğitim ve sağlık alan- lanmızda bütün çalışanlarunızın ihtisaslaşjnasını sağlamak" dedi. Gecenin assolisti olarak sah- neye çıkan Türk Sanat Mûziği'- nin ünlü sesi Muazzez Abaa ise eski ve yeni şarkılanndan olu- şan geniş repertuvanyla ESAM gecesine renk kattı. Bu arada mizahçı-gazeteci Mert Ali Başanr ise davetlilere hoş dakikalar yaşattı. Başanr"- ın, "Eğitimde kimi sağlıksızlığıa, sağlıkta ise kimi eğitimsizliğin \ aşandığı ülkemi/de, sağlıklı eği- tim ve eğitimli sağlık muhabirleri demeğMn gecesine hoşgeldinb" anonsunun ardından, az alkış gelmesi üzerine, "Fazla alkış rırt- mak cilt kanserine yol açmıyor" demesi davetüleri uzun süre gül- dürdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle