27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN1994CUMARTESİ 12 DIZIYAZI evletçi ekonomisi ve kabank askeri bütçesiyle Sovyetler Birliği'nin ansızın çöküşünün yarattığı işten çıkarmalar, düşük ücretler ve çok kesin biçimde düşen yaşam standartlan, tüm kentleri her yerden daha çok etkilemiş durumda. ovyet imalat sanayiinin çöküşü, bir zamanlar Sovyet endüstriyel üretiminin yüzde 60'ını ve Sovyetler'in süpergüç olma iddiasının temelini oluşturan askeri endüstrisinin zayıflamasıyla daha da belirginleşmiş durumda. Sovyetler Birliği'nin, askeri endüstriler alanında bile 19. yüzyd sanayi ekonomisi modelinde çok uzun süre kaldığı anlaşüıyor. Post-endüstriyel topluma geçmek uzun zaman alacağa benzese de zorunlu olduğu görûlüyor. YükRus işçisininsırtmda 1940'larda Sovyet atom bombasını geliştirmekten sorumlu gizli ba- kanlık, küçük Obninsk köyünü dev- raldı. Moskova'nın yaklaşık 170 kilo- metre güneybatısındaki köy, merkez- den yeterince uzaktı; gene de bu uzaklık nükleer bir kaza halinde Sov- yet liderlerinin ve başkentin tehdit altına girmesini önleyemiyordu. Bu- gün Rus Atom Enerji Bakanlığı ola- rak adlandınlan bakanhk, halen Ob- ninsk'teki çalışmalanru sürdürüyor. 120 bin nüfuslu kentin ana meydanı- ndaki elektronik tabela saat, hava sıcaklığı ve radyasyon düzeylerini gösteriyor. Kentte 12 askeri araştırma enstitü- sü ve tek bir fabrika buJunuyor. Hiz- metler sektörûne ait birkaç işyeri dışında Obninsk'te başka hiçbir istih- dam olanağı yok. Obninsk, Rusya'da nüfusunun yüzde 80'i askeri sanayide çalışan 74 kentten birini oluşturuyor. Kentteki Fizik ve Elektrik Mühendis- liği Enstitüsü'nden Anatoli V.Zrod- nikov, "Burada başka hiçbir şey yok. Bize seçkin kisiler olduğumuzu söyle- yip, yasamımızı kararlaştırdılar" di- yor. yok. Bu hükümetten kredi almaya çaltşıyoruz, ama kredi hem kısa vadeli hem de çok pahalıya geliyor" diyor. Yevgeni N. Kondratenko, Novosi- birsk'teki Lenin Fabrikası'nda optik dizaynlar yapıyor. "Generalkr kendi aylıklarını istedikleri gibi yükseltiyor- lar" diyor. Askeri üretim yapan fabri- kalarda, işçiler patronlanna "gene- ral" diye hitap ediyorlar. "Ama he- men hiç iş yok. Bir şeyler yapıyoruz işte. Aletlerin bakunını yapıyoruz, par- latıyoruz. Şu anda ihtivacımız olan şey, yepyeni icatlar veva modernizas- yoo. Ama bunlar için de sermayeye ih- tiyaç var." ücret ödemelerinin üç ay kadar gecikmeyle yapıldığını söylü- yor. Kansı Galinka atılıyor. "Düşüne- biüyor musunuz? Üç ay! Bunun aileier için ne kadar güç olduğunu tahmin ederaniz!" YapılanJar şaka değil Sukhoy savaş uçaklannı üreten dev boyutlardaki Çkalov Uçak Endüstri- si Şirketi'nde dizayner olarak dönü- şüm konusunda çahşan Mihail B. Podolski, başlangıçta halkın, dönü- şüm konusunu ciddiye almadığını be- lirtiyor. "Bunlar berkese Moskova'- dan gelen bir başka garip akım gibi gö- rünüyordu. Ardından, bizim uçakla- rımızı almayı bıraktdar ve bütün bun- ların bir şaka olmadığını anladık" di- yor. 50 mağazada 100 bin kişilik bir istihdam sağlayan Çkalov, kanepe- den küçük teknelere ve oyuncaklara kadar geniş bir yelpazedeki tüketim mallannı da üretiyordu. Podolski, "Her şey düşük kaliteydi. Ama tüke- tim maüarı o kadar azdı ki, her şey sa- tılıyordu. İthaJ malları ve rekabet ko- şullan yüzünden bugün her şey farklı. Ancak tüketici bu malları almayı bı- rakınca üretim kalitesini arttırmak akıllanna geldi" dedı. Çkalov'da da aylıklar gecikmelerle ödenebiliyor ve geleneksel prim siste- miçoktan rafa kalkmışdurumda. "Els- kiden grev sözcüğünü, yalmzca televiz- yondan Batı ülkelerindeki grevlerde duyardık. Derken. örgûtlü bir eylem olmamakla birlikte bazı işçiler işi dur- durdular. Halk, iyi işçinûı özel sektör- de daha iyi para kazandığını fark etti, böylece iyi uzmanlar işi bıraktdar. Be- yinlerin terk e tmesi, uçak üretimi gibi zor bir alan da çok körii bir olaydı" di- yor Podolski. Ücretler düşürülüyor Bazı fabrikalar ve enstitüler tüke- tim mallan pazannda bir yer edine- bilmek için çalışmalar yapıyorlar. Ör- neğin Çkalov, yerel hava yollan ve kargo şirketlerine yönelik olarak 28 yolcu kapasiteli yeni bir sivil uçak olan AN-38'i üretiyor. Buna karşın. işgücü hala eskisinin yüzde 30'u ka- dar ve ücretler de aynı oranda düş- müş durumda. Baa fabrikalarsa dönüşüm yönün- de çalışmak yerine, hükümet nezdin- de lobi faaliyetleri yürüterek ucuz krediler koparmak peşinde koşmayı sürdürüyor. Diğer amaçlan, askeri Büyüyen işten çıkarmalar Gelgelelim, devletçi ekonomisi ve kabank askeri bütçesiyle Sovyetler Birliği'nin ansızın çöküşünün yarattı- ğı işten çıkarmalar, düşük ücretler ve çok kesin biçimde düşen yaşam stan- dartlan, Obninsk gibi kentleri her yerden daha çok etkilemiş durumda. Ekonomik karmaşa ve devlet süb- vansiyonundaki ani düşüş, Fizik ve Elektrik Mühendisliği Enstitüsü'ne benzer araştırma merkezleri gibi ku- ruluşlan yeni. sivil ürünler ve pazarlar aramaya zorlamakta. Rusya'nın Sa- vunma Endüstrileri Komitesi'nden Albert F. Trifonov, !989'dan bu yana hükümeun silah ve askeri donanım harcamalannın yüzde 78 oranında bir düşüş gösterdiğini belirtiyor. As- keri araştırma ve geliştirme harcama- lan da aynı oranda azalmış. Hükü- met, bu gibi kuruluşlann dönüşüm fı- nansmanını, elindeki silahlan satarak bulmaktan söz ediyor. Ancak, bu hem pratik olarak güç, hem de Batı'yı tedirgin edecek bir olay. Sovyet imalat sanayiinin çöküşü, birzamanlar Sovyet endüstriyel üreti- minin yüzde 60'ını ve Sovyetler'in sü- pergüç olma iddiasının temelini oluş- turan askeri endüstrisinin zayıf- lamasıyla daha da belirginleşmiş du- rumda. Askeri fabrikalar, sivil ben- zerlerine göre çok daha büyük ölçüde karmaşık ve hiyerarşik bağlarla örü- lüydüler ve pazar kavramına çok daha sapmış bir yaklaşımlan vardı. İş kaybı giderek artıyor New York Times'dan Steven Er- ın yaptığı araştırmaya gore, Moskova'ya 3 bin kilometre mesafe- de, Sibirya'da bulunan 1.5 milyon nü- fuslu Novosibirsk kenünin endüstri- yel üretiminin yüzde 80'i askeri amaçh. Oksit fabrikası, başta anti- tank silahlan olmak üzere tam kapa- siteyle çahştığında askeri gereksini- min yüzde 70'i üretiliyordu. Bu oran ansızın yüzde 5'e düştü ve fabrika müdürü Ivan S. Aniçkin daha da dü- şürüleceğinden kaygılı. 5 bin kişilik is- tihdam yanya düşürülmüş. Aniçkin, "Kayıplanmızı en aza indirmeye çaltşıyoruz, ama yeni üriinlere yönelik araştırma ve yatırun için hiç paramız venlblrdünya: Endüstriişçisi ailenindramı Novosibirsk'teki Çkalov Uçak Endüstrisi Şirketinde çahşan Podolski'nin sofrasında konuk iki çift, yaşamlannı kente egemen olan Rus askeri endüstri kompleksindeçalışarak geçirmişler. Işin güçlüklerine karşın vatanseverlik nitehğine dikkati cekiyorlar ve bir zamanlar kazançlannın yeterli olduğunu vurguluyorlar. Sovyetler Birliği'nin yok oluşu ve askeri düzenin çöküşüyle birlikte, fabrikalar güç duruma düştüler. İşten çıkarmalar söylenti olmaktan çıktı. Artık Podolski ve Kondratenko ailesi özverilerinin değip değmediğini sorgulamaya başladılar. Yakında 50 yaşına basacak olan Yevgeni Kondratenko, Moskova'dan 3 bin kilometre uzakiıktaki Sibirya'nın başkentinde büyümüş. Kansı Galina ve onun kızkardeşi Ludmilla Podolskaya'yı 10 yaşından beri tanıyor. Hepsinin askeri endüstri kompleksindeçalışaçağı baştan belli gibiymiş. Novosibirsk endüstrisinin yüzde 80"inin askeri amaçh olmasının nedeni, Stalin'in silahlann Almanlann ulaşamayacağı bir yere, Urallar'ın ötesine taşınması karanndan kaynaklanmışü. Kondratenko, Lenin Fabrikası'nda optik dizayner olarak çalışıyor, fakat şu anda yapacak pek az işi var. Fabrikarun dönüşüm çabasına katkıda bulunmak üzere, daça ve küçük çiftlik sahiplerinin kütüklerden ahşapplakalareldeetmelerini sağlayacak biraygıt icat etmiş. "Ama bunu üretecek para yok. Bu vüzden de kağıt üzerinde kalan bir icat oldu" diyor. Durup. acı bir kahkaha atıyor. "Gene de, sivil tüketim mallan dizayn etmekte olduğumuz şeklinde rapor verebiüriz.'" Bacanağı Mihail B. Podolski Sukhoyjet uçaklannı üreten Çkalov fabrikasında çabşıyor. Çkalov şu anda beş ayn şirkete bölünmüşsede, Podolski, "Eskisinden daha iyi çauşmıyoruz" diyor.Podolski, yeterince zaman ve sermaye olsa Çkalov'un çok daha iyi bir şirket olacağı kanısında. "Hepûniz iyimseriz. Neden olmasuı? Hepimiz en kötü günlerin geçtiğini düşünüyoruz. Fakat Batı bizi korkutmorsanırım." Kansı da bilgisayarprograması olarak Çkalov'da çahşan Podolski, geçenlerde fabrikadaki görevinden aynlıp, fabrikanın konserler, fıhn gösterileri ile resim ve dans dersleri düzenleyen "Kültür Evi"nin işletmedliğini üstlenmiş. İşçi aylığı 450 bin lira Podolski içini çekiyor. "Bazılan işten sonra saatlerce bekçüik yapıyor" diyor. Bunu söylerken kafasında bacanağı var. Kondratenko kızararak, iki ay önce başka birçok mühendis gibi üç gecede bir, saat 18.00 ile 08.00 arasında birdükkanın bekçiliğini yapmaya başladığını anlatıyor. Fabrikadaki işinden ayda yalnızca 30 bin ruble (450 bin lira) almasına İcarşılık, bekçi olarak 25 bin ruble (360 bin lira) kazanıyor. Podolski gene de satıcılığın bir mühendis ıçın daha zor bir iş olduğu inancında. Steven Erlanger'in bekçilığın daha mı kolay olduğu şeklindeki sorusuna. "Hiç değilse o geceleri yapılıyor. Yani hiç kimse sizi görmüyor" yanıtını veriyor. Kondratenko yaşamını anlatmaya başlıyor: Tatıllerini nasıl gönüllü olarak, çok düşük ısılarda çahşan, ama yüksek ücretalan inşaat ekibinin bir üyesi olarak Kamçatka Yanmadası'nda çahşarak geçirdiğini betimliyor. Bunu. ailesinin geçimi ve ülkesinin inşası için yaptığını söylüyor. "Dünya görüşümü çok yıllar önce oluşturdum" diyor yavaşça. "Beni rahatsız eden, gelecekte çocuklanma ne söyleyeceğim." Gene susu\ or \ e ıçkisınden bir yudum alıyor. "Bu yeni dün> a bana son derece bencil ve aç gözlü görünüyor. Ihanete uğradığımız kesin ve bunu biüyonız. Ama bence bu ihanet çok çok önceleri gerçekleşmişti." ürünlerini uluslararası pazarda sat- mak için hükümetin bağlantılar kur- masını sağlamak. Dönüşme yönündeki tüm bu geliş- meler Batı hükümetlerini hem rahat- latıyor, hem de tedirgin ediyor. Sov- yet askeri mekanizması Ukrayna ve Rusya başta olmak üzere 5 bin ayn yerde 7 milyon kişiyi istihdam ettiği sıralarda, Batı, Sovyet askeri-endüst- riyel kompleksini neredeyse sürekh bir tehdit olarak görüyordu. Ne ki, başanh dönüşüm etkinliklerinin azlı- ğı göz önüne ahndığında, Batı, Rus- ya'nın en gelişmiş silahlanndan bazı- lannın yanlış ülkelere satılması, ya da Rusya'nın en iyi bilim adamiannın bilgilerini Libya, Kuzey Kore ve Çin gibi ülkelere tahsis etmesi olasılıklan- ndan kaygılanıyor. VVaşhington kaygılanıyor Başta Hindistan'a gehşkin roket motorlannın, İran'a sessiz denizaltı- lann ve sivil nükleer teknolojinin ve Çin'e karadan havaya fuzelerle gehş- miş savaş uçaklannın satılması olmak üzere, silah satışı konusundaki gehş- meler Washington'la Moskova ara- sındaki ilişkileri gerginleştirdi. Ob- ninsk Fizik ve Elektrik Mühendisliği Enstitüsü Başkanı Viktor M. Muro- gov, "H'ashington silah satışı konusun- da kaygılanıyor, ama birçok Batılı şir- ket bizim personelimizi işe alarak, tek- nolojimizi gavet ucuza satın almak pe- şinde. Bizünle işbirliği oluşturmak üze- re yatırun yapmak yerine, bir tek in- sanı almayı ve onun bilgisini ele geçir- me>i istiyorlar" diyor. Murogov'un enstitüsünde 8 bin ki- şi çahşıyor. Enstitüde daha az zararh atık üreten ve daha kısa radyoaktif yaşamı olan plütonyumun silah üreti- minde yakıt olarak kullanıldığı reak- törlerde araşürmalar yapılıyor. Uzay endüstrisinde kullanılmak üzere, Amerika'nın yıllarca gerisinde oldu- ğu bir teknoloji olan küçük reaktörle- ri geliştirdi. Dönüşüm çabalanrun bir parçası olarak, ensütü Batı'da kanser teşhis ve tedavisinde kullanılan rad- yoaktif izotoplan geliştinniş durum- da. Her iki ürün konusunda Muro- gov'un beklentileri oldukça yüksek. Onu en çok ilgilendiren şey, dünyanın gittikçe büyüyen plütonyum stokunu güvenli bir biçimde yok edecek etkili bir reaktör üretme fıkri. Uzun zaman alacak Enstitü, yeni ürünler alanında 24 teoriyi geliştirmek için devlet fonla- nndan 1 milyar ruble elde etti. Araş- tırma bütçesinin oranı, 1988"de yüzde 40'a ve bugünse yüzde 20'lere düşmüş durumda. Diğer dev Rus girişimleri- nin yönetidleri gibi Murogov'un ens- titüsünün sorunlan da işcilerin ücret, konut. sosyal güvenlik sorunlanndan kaynaklanıvor. Bunlardan biri, Uk- rayna'nın Harkiv kentindeki Malişev tank fabrikası, 1992 Martı'ndan beri hiç sipariş almadığı için şu anda mo- tosiklet üretimine başlamış. Sovyetler Birüği'nin, askeri endüstriler alanı- nda bile 19. yüzyıl sanayi ekonomisi modelinde çok uzun süre kaldığı an- laşılıy or. Post-endüstriyel topluma geçmenin -uzun bir zaman alacağa benzese de- zorunlu olduğu görülü- yor. İşletme yöneticilerinin, karar alma sürecini daha iyi öğrenmeleri ge- rekiyor. Rusya'nın endüstriyel üreti- mindeki gerçek dönüşüm bu olacak. İFFTİ T.C. ŞÖKSA SİNOP ÖRME VE KONFEKŞİYON SANAYİ VE TİCARET A1SONİM ŞİRKETİ'NDEN ORTAKLARIN YENİ PAY ALMALARINA İLİŞKİN SİRKÜLER Sermayemız27.000.000.000.- Türk Lirası nakit karşılığı 6 750.000. 000- Türk Lirası ıç kaynaklardan karşılanmak suretiye 27.000.000 000- Türk Lirası'ndan 60.750.000.000.- Türk Lirası'na arttınlmak- tadır. ArttınJan sennayeyi temsil eden hisse senetleri, Sermaye Piyasası Kurulunca 10 06 1994 tarih ve 921550 sayı ile kayda almmıştır. An-, cak kayda alınma, ortaklığımızın ve hısse senetlennin kurul veya kamuca tekeflulü anlamına gelmez. Ortakbğınıız ile ılgılı aynnüh bılgılen ıçeren izahname 13,06/1994 tarihinde Sinop Ticaret Sicili'ne tescil edilmiş ve 16'06/1994 tarih ve 3553 sayılı TTSG'de yayımlanmış olup aynca başvuru yerlerinde in- celemeye açık tutulmaktadır. Ortaklanmıan artunlan 33.750.000.000.- liralık sermayeyi temsil eden paylardan, ellenndeki payiann % 100'ü oranında yeni pay, % 25"ı oranında bedelsiz pay alma hakları vardır. Yeni pay alma haklan, aşağda belirtilen başvuru yerlerinde 21 /06/ 1994 ile 05 07,1994 tarihleri arasında, 15 gün süreyle kullandınlacak- Ur Bir payın nominal değeri 1.000.- TL olup. 1.000.- TL'sınden satısa arz edilecektir. Ortaklanmız aşağıda belirtilen yerlere başvurarak sahip olduklan hisse senetlennin 3 nolu yeni pay alma kuponlan karşılığında yeni pay alma haklannı, 4 nolu yeni pa> alma kuponlan karşıiığında da bedelsiz pay alma haklarını kullanacaklardır. Sermaye arttınmına katıldıklanna dair iştırak taahhutnamesıni imzaladıktan sonra jirketle de mutabık kalınan yeni pay tutannı T Kalkınma Bankası lstanbul Şubesi'nde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı adına açılan bloke hesaba, yeni pay alma hakkı kullanım süresi içınde tam ve nakıt olarak yaüracaklar ve ödemeye ilişkin makbuzun bir örneğini şirkete tevdi edeceklerdir. Belirtilen yeni pay alma hakkı kullanım süresi içinde pay bedellen- nin ödenmemesi halinde, ışürak taahhütnamesi olsa dahi talep işleme konmayacak ve önceden vapılmış işlemler iptal edilecektir. Bu sermaye artünmmoa yeni pay alma hakkını kullanmak isteme- yen ortaklanmız. ilgili kuponu yeni pay alma hakkı kulanım süresi içinde satabilirler. Bedelsiz pay alma hakkının kullanımı herhangi bir süreyle sınırlı değıldır Hamiline olan hisse senetleri, sermaye arttınmının tescilini takip eden cn gcç 30 gün içinde, geçici makbuz karşılığında teslim edilecek- tir. Hisse senedi dağıtımı. aynca yapılacak ilanla ortaklanmıza duyu- rulacaktır. Başvuru yerleri: Sınop: Şirket merkezı Demirci Kö\>ü mevkii Tcl: (0368) 284 70 30, 3 hat İslanbul: I) Türkiye Kalkınma Bankası Menkul Kıymetler Mü- dürlüğü Meadiyeköy İstanbul Tel.(0212)274 25 14 2) İstanbul Bürosu: Nafız Gürman Mah. Fatih Cad. Kerestecikr Sitesi No. 27/2 Üstündağ İşhanı Merterİstanbul Tel: (0212) 502 60 20 - 539 57 61 Halka arz süresmin başlangıç ve bitiş tarihi: 18.07.1994 - 01.08. 1994 Basın: 28932 POLniKA VE OTESI MEHMED KEMAL Embk, Çöp-Fener_ Bu ay da başımızı "Emlak ve Çevre Temizlik" vergile- riyle uğraşmak ağrıttı. Önce formları, sonra bildirimleri doldurduk. Emlak vergisi heryıl belliydi. Bu yıl yeniden, arttırımlı doldurduk. Çevre temizlik vergisiyse çocuklu- ğumuzdan bu yana bildiğimiz "Fener-Çöp" vergisiydi. Beşiktaş Belediyesi'ne indik. Nasıl kalabalık, nasıl karmakanşık!.. Kime, neyisorarsanızbiryanıtalamıyor- sunuz. Para vereceksiniz, alan yok!.. Bir şey danışacak- sınız, bilen yok! Böyle eziyet, böyle zulüm mü olur? Oysa Ayfer Atay gibi deneyimli ve de sosyal demokrat bir be- lediye başkanı için kalabalığı düzenlemek işten bile değildir. Bizim halk gerçekten cefakeş, vergi ödeyecegim diye güneşin altında, kalabalıkların ardında ezilip duruyor. Sesini çıkarsa da korka korka hafiften çıkarıyor. 12 Eylül faşizmi kuzuyaçevirmiş bu halkı... Emlak vergisinde böyle de SSK'nin emekli aylıkların- da nasıl? Aylık, gününde ödenmez, vergi iadesi 'para yok' diye ertelenir, verilmez. Oysa SSK, bir zamanlar devletin en zengin kurumlarından birisiydi. Bankalarda paralan, hanları, otelleri, sinemaları vardı. Devlet sıkıştı mı SSK'den borç alırdı. Şimdi varlık içinde yokluk çeki- yor. Hükümet eliyle SSK, bizleri 'süper emekli' diye kazık- lamadı mı? Aldı paralan p/ç'etti! Geçelim. Erlch Marla Remarque'nin "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" adlı romanında şöyle bir parça var. Onbaşı, askerleri karşısına dizer, komut verir: "Piyano çalanlar buraya..." Askerler tek sıra olur. Yeni komut: "Piyano çalanlar sağa dön, marş, mutfağa patates soymaya!.." Savaşta piyanistin ne gereği var, gitsinler mutfakta patates soysunlar... Maksim Gorki'yi devrimden sonra Leningradda birfı- rınagötürürler. Gençliğinde fırın çıraklığı etmiştir. Baka- lım devrimden önce fırınlar nasıldı, devrimden sonra nasıl? Temizlenmiş, pırıl pırıl edilmiş fırını dolaşırken Gorki işçilere sorar: "Günde kaç saat çalışıyorsunuz?" "Yedisaat, en çoksekiz saat.." "Biz on sekiz, yirmi saat çalışırdık" der. Sovyetler'e devrim saat ve ücret diye girdi. Sermaye- cinin yaptığını, işçiler yapmayacaktı. Burjuvanın demok- rasisi olacaktı da işcilerin olmayacaktı. Işçilerinkine "proletarya diktası"dediler. Yetmiş yıl yaşadı. Short story denilen kısa öyküler sadece Amerika'da değil, Rusya'da da vardır. Çehov, çok usta bir kısa öykü- ler yazarıdır. Oyun yazarlığını geçer. Çehov'un dedesi bir toprak kölesidir, babası da bir bakkal. Çehov bakkal çıraklığından doktorluğa (hekim) kadar yükselir. Bakkal dükkânının duvarında, "Şeker, kahve, sucuk, her türlü sömürge malları satılır" diye ya- zılıymış. Ne var ki Çehov, hiçbir zaman profesyonel bir hekim olamamış. Yazarlıkla hekimlik arasında bocala- mış, durmuş. Yazarlıkta tepeye iyice çıktıktan sonra doktorluğu bı- rakmasını öğütleyen bir dostuna şöyle der: "Bir değilde iki işim olduğunu düşündüğüm zamanlar kendimi daha cesaretli görüyorum. Doktorluk karım, edebiyat da metresimdir. Birinden sıkıldığım zaman ötekine sarılıyorum." Bir karambolde, insanın bir yedek mesleği daha ol- malıdır. Hep iki yerde çalıştım, bir stepnem hep vardı. "Biri karım, biri metresim" değildi. Devlet de iki vergi almıyor mu; biri emlak öteki çöp-fener.. Osmanlı "çöp- fener'e "tanzifat-tenvad"diyordu. Milliyet gazetesi Çillerler'in Amerikadaki servet dö- kümünü yayımlıyor. Kimbilir ne kadar emlak, ne kadar çöp-fener vergisi Ödüyorlardır? Hem de Amerikan Do- ları'yla, Türk Lirası değil! BULMACA 1 2 3 4 5SOLDAN SAĞA: 1/ Vadesi belli olmayan ve yalnızca faizi ödenen devlet tahvili. 2/ Kırsal kesimde büyük toprakla- n olan güçlü ve varhkh kimse... Elektrik motor ya da dinamolannda de- vinimli bölüme verilen ad. 3/ Dört köşe kesilmiş küçük hamur parçalann- dan yapılan yoğurtlu çor- ba... İtaha'da bir o\a. 4/ Ağzımızdaki dişlerin bir bölümüne verilen ad... Kısa saplı odun baltası. 5/ Habeş soylusu... Yunan abecesinde bir harf. 6/ Kat kat çakıl ve kumdan oluşmuş yer kıvnmı... Nijerya'nın para birimi. 7/ Cennette bulundu- ğuna inanılan. kökü yukanda, dallan aşağıda büyük ağaç... Şa- yak, aba gibi şeyleri dövmek için kullanılan araç. 8/ Kuzu sesi... Ya- bancı. 9/ Türk müziğinde yörük özellik taşıyan oyun havası... Bir işi yaptırabilme gücü. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Dışandan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen yansıtaç. 2/ İyi huylu kimse... Japonlar'a özgü bir tür güreş. 3/ Kadınlar hamamında hizmet eden kadın... Olta ya da tuzağa konulan yem. 4/ Maksim Gorki'nin bir romanı. 5/Tuna'da kul- lanılan bir çeşit yolcu kayığı... Şaşma behrten bir ünlem. 6/ Gemilerde demir zincirinin geçtiği delik... Kaz Dağı'nın mitolo- jik dönemlerdeki adı. 7/ Köpek... Gazete. 8/ Güzel kokulu bir kavun türü. 9/ Yapraklan salata gibi yenen kokulu bir bitki... Meyve kurusu. İLAN BOZCAADA AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994/20 Esas 1994 44 Karar Davaalar Emire Pilavoğlu, Ahmet Pilavoğlu, Şayeste Altunbaş ve Nenman Yıldız vekili avukat KemaJ Düzkale tarafından davalılar Yorgi Kadan, Fotaki Kadan, Aspasya Kadan ve Mihal Kadan aley- hine mahkememizde açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık yargjlaması sonunda: Mahkememizin 13.05.1994 gün ve 1994,20 esas, 1994/44 karar sa- yılı ılamı ile davanın kabulüne. dava konusu Çanakkale ili, Bozcaada ilçesi, alaybey Mahallesi, tçmece mevkii, cinsi tarla, 6303.20 m2 mik- tarlı 407 ada 31 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, tama- mının 1 4"er hisse olarak davaalar adına tapuya tespit ve tesciline karar verilmiş olup yapılan tüm aramalara rağmen adresleri belirle- nemeyen davalılara ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmak- la işbu ilanın yayımı tarihinden itibaren 3 ay icersinde herhangi bir dava açılmadığı takdirde kesinleşeceği ilanen tebüğ olunur. 03.06. 1994 Basın: 48874 Kiralık daire arıyorum. Sarıyer ya da Büyükdere'de tekçocuklu öğretmen ailesine 2522478(Akşam)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle