Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN1994 PAZAR
PAZAR KONUKLARI
Oral Çalışlar, Kahire Ain-Shams Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Sayed Ahmed'le Mısır'ı tartıştı
'İslamdM, terörlebağdasamaz
r
ısır üniversitelerinin çalışma
tarzı nasıldır? Örneğin Kahi-
re'deki ünlii EI-Ezher Üniver-
sitesi zaman zaman siyasi ko-
nularda 'fetva' yayımlıyor.
Son zamanlarda, Mısır tele-
vizyonunda yayımlanan 22 bölümlük bir
aile dizisi, El-Ezher'in tepkisine yol açtı.
İniversite yetkilileri, Islamcı radikal
gruplan eleştiren bu TV dizisinin yayı-
mlanmamasını istediler ve hükümet bu açı-
klamayı dinlemedi, dizi yayımJandı.
Dr. AHMED - İslami bakış açısından
mı soruyorsunuz?
- Hayır. genel üniversite sistemini sonı-
yonım ve aynca İslami bakış açısının etki-
sini de anlatır mtsınız?
Dr. AHMED - Mısır'daki üniversiteler
arasında çok fazla bir fark yok. Onlann
hepsı bir tek model üzerine kurulmuştur.
Bu model Kahire Üniversitesi modelidır.
Eğer İslami açıdan sorarsanız Mısır. dini
yönden çok duyarlı bir ülkedir. Biz. bü-
tün Mısırhlar dindar insanlanz. Fakat
dini açıdan ılımlı olmayı tercih ederiz. Te-
rorizmin ve bağnazlığın her çeşidinden
Biz dindar
insanlanz.
Fakat dini
açıdan ılımlı
olmayı tercih
ederiz.
Terorizm ve
bağnazlığa
karşıyız.
nefret ederiz. Bu nedenle teronzmin
Mısır'da ciddi bir desteği yoktur. Çünkü
biz masum insanlann başkalan tarafı-
ndan öldürülmesini, suçlan ne olursa ol-
sun reddediyoruz. Ve hatta, hükümetin
ve yöneticilerin siyasi tutumlannı eleştir-
sek ve demokratikleşme çabalan hakkj-
nda olumsuz düşünsek bile hiçbir valınin
ya da bakanın öldürülmesinin doğru ol-
duğu savunulamaz. Onlara Mısır'da ne-
ler istediğimizi anlatmalı, neler düşündü-
ğümüzü açıklamalıyız. Bilgilendirmeli-
yiz. Bu nedenle terorizmi onaylamıyo-
rum. Terorizmin Mısır'da bir geleceği ol-
madığı düşüncesindeyim.
- Sorumun başına dönersek El-Ezher'in
TV dizisi ile ilgili tepkisi nasıl yankılandı?
El-Ezher'in böyle bir yetkisi var mı?
Dr. AHMED - Evet bütün Mısırhlar,
sözünü ettiğiniz aile dizisini izlediler.
Bence bu dizide baa hatalı yanlar vardı.
Yazar derin bir inceleme yapmamış, Ka-
hire'de ve bütün İslam çev relerinde yetki-
li bir organ olan El-Ezher'e de danı-
şmamıştı. Gerek geçmişi, gerek görev
alan kişileri açısından El-Ezher yetkili bir
kuruluştur. Yazar bir hata yapmışü.
- Herkes hata yapabiur...
Dr. AHMED- Evet herkes hata ya-
KÖKTENDİMCİLİKTEHLİKE Mf?
Farklı
düşünce
Geçengünlerde Mısırlı ikieğitimci Abdul-Monem Al
Mashat ve Abdul Samie Sayed Ahmed Türkiye 'deydi. Dr.
Sayed Ahmed, Kahire Ain-Shams Üniversitesi Eğitim
Fakültesi öğretim üyesi. Dr. Ahmed, tstanbuida yapılan
Avrupa-Arap Diyaloğu Konferansı'na "Mısır'daki Eğitim
Sistemi ve Mısır Eğitim Politikasında Yeıti Eğitimler
Konulu"bir tebliğsundu. Dr. Sayed Ahmed'le Mısır daki
köktendincî terör, El-Ezher t'niversitesi'nin siyasi
vasamdaki rolü ve son olayları konu alan bir görüşme
yaptık. Dr. Sayed Ahmed, El-Ezher t'niversitesi'nin
köktendinciliğe destek veren ve bu akımı kışkırtan
tutumuna düşünce olarak yatkın.
Örneğin, köklendinciliği eleştiren ve
Mısır TV'sinde yayımlanan 22
bölümlük aile dizisini
onaylamadığını ve El-Ezher'den
görüş alınmasını doğru bulduğunu
söylüyor. Yinegeçenyıl öldürülen
yazar Farag Fouda nmftkirlerine
katılmadığını belirtiyor. Hükümetin
_ ^ _ ^ ^ ^ _ ^ _ _ köktendinciliğe vönelik birçok
uygulamasını da doğru bulmadığı
anlaşılıyor. Bu vönleriyleköktendinciliğemalzeme verecek
düşüncelere safıip. Öteyandan, ılımlı İslami savunduğunu
söylüyor ve insanların düşünceleriyüzünden öldürülmesine
karşı çıktığını vurguluyor. Köktendinci gruplan buyön-
lerivle eleştirivor. Sa ved Ahmed in, düşünceleri tartışmaya
çokaçık. Nitekim yine aynı konferansa gelen ve tebliğ
veren Mısırlı Dr. Abdul-Manem Al-Mashat,
köktendinciliğin Mısır için önemlibir tehlike olduğu
inancında. Eğitim sisteminde bu açıdan ciddibir kriz
olduğunu düşünüyor.
Al-Mashat, Sayed Ahmed'den farklı olarak özellikle
Körfez ülkelerinde çalışıp Mısır 'a dönen öğretmenlerin
fanatik dincigörüşleriyle öğrencileri olumsuz yönde
etkilendiklerine işaret ediyor. Bu öğretmenlerin ideoiojik
terorizme kaynaklık ettikleri üzerinde duruyor.
Al-Mashat,Sayed Ahmedfarklı yorumlar yapıyor.
Al-Mashat la zamansızlık nedeniyle görüşme yapma
olanağı bulamadık, ancak konferansta yaptığı konuşmada
bu noktalara dikkat çekti.
Okuyucunun Mısır 'dakigerçek durumu kavravabilmesi
için A1-Mashat 'm tebliğinde üzerinde durduğu bu noktalan
da aktarmayı gerekli gördük.
Sayed Ahmed, Oral Çalışlar'ın sorularını yanıtladı. (Fotoğraf: GARBİS ÖZATA\
TV dizisi ve El-Ezher
196O'lıyıllarakadar verdiklerıfetvalarla İslam
dünyasını etkileyen ve İslam hukukunu
yorumlamakta bir numaralı siyasi otorite olan bu
üniversite, Mısır'da son yülarda tırmanışageçen
köktendinci terörle birlikteyeniden dünyanm
dikkatlerini üzerine çekıi.
Binyüönce Kahire'de Fatimüer tarafmdan yaptırılan
El-Ezher Camii çevresinde kurulan El-Ezher
Medresesi'nin, Mısır ın sivasi vaşammda her zaman
büvük bir önemi oldu. Osmanlı Imparatorluğu
zamanmda da öneminikoruyan El-Ezher, ülkeve
hakim olan kesimlerin dikkatlerinin üzerinde
toplandığı merkez özelliğinihep korudu. 1930 ve 1936
yılllarmdaki reformlarla üniversite halinegelen
El-Ezher 'in, İslam dünyasmdakimerkez olına özelliği
giderek kayboldu. Ama Mısır 'clakı etkisinin azaldığı
sövlenemez. Mısır vöneıimi, El-Ezher in köktendinci
terörekaynaklık ettiğini düşünüyor \eyaşamın her
alanına karışmasmı engellemeye çalışıyor. El-Ezher,
son olarak Mısır da devlet televizyonunda
vavımlanan bir aile dizisi nedeniyle önplana çıktı.
Köktendinciliğieleştiren vemüyonlarca izlevici
toplayan TV dizisi, El-Ezher Lniversitesi'nin öfkeli
tepkisine yol açtı ve El-Ezher uleması, bu dizinin
yayımlanmasınm durdıırıılmasmı istedi. Ogüne
kadar bu konularda tayin edicietkisi olan El-Ezher 7
hükümet bu kez dinlenıedi ve dizinin vavımmı sürdür-
dü. i'laştırma Bakanlığı, El-Ezher ulemasmm bu dizi
nedeniyle görüşlerine başvurulmadığmı, çünkü bunım
dinibir program olmadığını helirtti.
Bu açıklama önemliydi. Çünkü, hirkaçyıldır
kendisıne edebiyat eserlerinisansür etme vetkisini
vakıştıran El-Ezher ebövleceyetkisınırları luı-
lırlatılmış olııyordıı.
SORUİŞARETİ
Farag Fouda'nın
öldürülmesi
ve Şeyh Gazali
Mısırlı yazar Farag Fouda, yazdığı ki-
taplarda şeriata karşı geldiği
gerekçesiyle geçen yıl köktendinci bir
grubun saldırısı sonucu öldürüldü. Dr.
Fouda 'nın öldürülmesinden sorumlu
olarak yargılanan ikikişinin tanıklığını
ise o güne kadar ismidünyada pek
duyulmamış eski bir caıni imatm
yapıyordu. Bu 77 yaşındaki Şeyh
Muhammed El-Gazali idi. Gazali, uzun
yıllannı İran, Kuveyt ve Cezayir'de
islam diıünin akidelerini vavmava
adanıış bir din adamıvdı. 1989 yılında
İslama katkıları nedenivle Suudi
Arahistan ın FavsalÖdülü ne lavık
görülmüştü Fouda nın yargılandığı
mahkemeye giderek Fouda 'nın
öldürülmesini haklı gördüğüyolundaki
iddiayışöyle cevapludı: "Ben
mahkemeye fetva vermek için gitmedim.
Sadece bir tanıktım. Farag Fouda, iki yıl
önce benim de katddığım Kahire Kitap
Fuarı 'nda şeriata karşı geldi. Birinsan'
istediğişeye inanmakta özgürdür. Ama
bu adam sokaklara çıkıp şeriata karşı
faalîyet yürüttü. Bu, kabul edilebilir bir
şey değildir. Çünkü Siyonizmi ve
sömürgeciliğigüçlendirir. Ben de bu iki
ideolojiyigüçlendiren her şeye karşıyım.
Peygamberimiz Muhammed,
tanntanımazlarla mücadelesi sırasında
arkadaşlarma şöyle demiştir: İçim'zden
onlara katdmak isteyen varsagidebilir.
Ama şeriatı yürekten kabul etmeyenler
beden olarak aramızda bulunamazlar."
Fouda nın öldürülmesini onaylayan
tutumuyla dikkatleri üzerine çeken
Gazali, köktendinci eğilimin önemlibir
sözcüsü olarak ün kazandı.
pabilir; ama. köktendinciler yeterince
hoşgöriilü davranmadılar. Onlara bu. fi-
kirlerini ifade edebilmeleri için iyi bir
fırsattı; ama. bu hatayı düzeltecek kadar
hoşgöriilü davranmadılar.
Diziyi ciddiye almıvoruz
Biz bu olayı çok da önemsemiyonız.
Çünkü dizi de çok ciddiye alınacak bir
çalışma değildi.
Her yazann, böyle bir hata yapmamak
için dini otoritelere başvurmaya. danış-
maya imkanı vardır.
- Kahire Üniversitesi ile El-Ezher Üni-
versitesi arasında ne fark var? Örneğin EI-
Ezher Üniversitesi bir fetva verdiği zaman
bu tüm dünyadaki Müslümanlan bağlayıcı
bir etki yapıyor. Özellikle 196O'lı yıllara
kadar bu böyleydi?
Dr. AHMED - El-Ezher. laik bilimlerle
dini ayırmaya çalışan bir üniversite, bir
deneydi. Bence başanlı birdeneydi. Bun-
ca yıldan son-
ra böyle oldu-
ğunu düşü-
nüyorum.
Baa insanlar,
laik bilimlerle
dinin örtüştü-
ğünü söy-
lüyor.
Ben böyle
düşünmüyo-
rum. Bence
ayırmak gere-
kir. Bütün bi-
limsel alanlar-
da dindar in-
sanlann bulunması gerekiyordu. Yani,
bu deneyi geliştirmemiz gerekivordu.
- Ülkenizin ünlü yazarlanndan Farag
Fouda, İslamcı fanatikler tarafından,
kendilerinden farklı şeyler düşündüğü ve
yazdığı için öldürüldü. Köktendinci Şe\h
Muhammed Al-Gazali, Farag Fouda'nın
Ülkemizin
geleceği
insanlann
kendi elleriyle
çizilecek, yoksa
teröristleryada
suikastçılar
tarafından
değil.
öldürülmesini
haklı gören
açıklamalar
yaptı. Üniver-
siteler bu cina-
yete nasıl tep-
ki gösterdiler?
Dr. AH-
MED - Şeyh
Muhammed
El-Gazali üni-
versiteden de-
ğil. yazar.
Üniversite
mensuplan ci-
nayetionayla-
madılar. Bütün halk katillere karşı. Fa-
kat onun bazı hatalar yaptığını söyleyebi-
liriz.
O. insanlan yalanladı. Öldürülmesi
için fetva verdiler.
Bu. jamızca onun hatası değildi. Asıl
suçlu. katiller. Fikre fikirle karşı çık-
malı>ız.
- YİBir'da ilginç bir dava daha görüfdü.
Müslüman Kardeşler Örgiitü. Muham-
med Ebu Zeyd isimli bir yazarı mahkeme-
ye verdi. Mahkemeden, İslama karşı çıktı-
ğını söyledikleri Zeyd'in karısından boşan-
masını istediler. Onlara göre Zeyd,
yazdıklarıyla dine karşı gelmişti te Müslü-
man sayılamazdı. Bu nedenle bir Müslü-
man kadının, bir kafııie evli bulunması
mümkün değildi.
Böyle bir hakka sahip değiliz
Dr. AHMED - Kimsenin. bir kan-
kocayı, sırf sözlerinden hoşlanmadı diye
boşatmaya hakkı \oktur. Muhammed
Ebu Zeyd. Taha Hüseyin'in 50 yıl önce et-
tiği bir sözü \eniden canlandırmak istedi.
bunu yapmaya onun hakkı vardır.
Tabii o da bir kahraman değildi. ama
istediğini söyleme hakkına sahiptir. bizim
de karşı çıkma hakkımız var. Ama kansı-
ndan boşanmasını isteme hakkına \e bo-
şatma hakkına sahip değiliz.
- Sizce Mısır'ı gelecekte nasıl bir tabio
bekliyor?
Dr. AHMED - Ülkemizin geleceği in-
sanların kcndi elleriy le çizilecek. yoksa te-
röristler ya da suikastçılar tarafından de-
ğil. Mısır halkının ılımlı olduğujou söyle-
miştim. •-- "" • J
Mısır'ın her anlamda ılımlı bir tarihi
vardır. yalnızca dınsel açıdan değil. Ve
halkımız varadılıştan dindar.
İslam dini de ilerlemeşe devam edecek.
ama terorizmin çiziği yolda değil.
Mısır'da ılımlı bir din olacak.
Teröristlerin bir geleceği olduğunu
sanmıyorum.
- Türkiye'ye iletmek istediğiniz bir
mesajınız >ar mı?
Dr. AHMED- Biz kardeşiz, din karde-
şiyiz. Ama yalnızca ılımlı bir dinin kar-
deşleriyiz. başka türlüsünün değil.
Çok teşekkürederim.
Lale Sarıibrahimoğlu, BM Kalkınma Programı Temsilcisi Edmund Cain'le Türkiye'nin sorunlannı konuştu:
Türkiye, Arap üikeiernün degevisindeürkiye bu yılki İnsani Kalkı-
nma Endeksi'ne göre 68. sıra ile
Arap komşularının \anı sıra
ekonomik açıdan daha geride
olabilecek Fiji gibi ülkelerin de
gerisinde kaldı. Bu raporian
yayımlarken neyi baz olarak alıj orsunuz?
- Türkiye. raporun ilk yayımlandığı 1990
yılında, o zaman 130 olan ülkeler arasında
72. sırada yer abyordu. Bu açıdan bakıldığı-
nda Türkiye insani kalkınma açısından bu
yıl daha iyi durumda, ama şu anda 173 ülke
bulunuyor dünyada.
Endekste insan haklan. kadın haklan
gibi kriterleri de baz olarak aJsak. Türkiye
belki daha üst sıralarda yer alabilirdı.
Ancak. endekste amaçlanan, toplumda
kişilerin eğitim. sağlık ve ulusal gelirden
aldıklan pay gibi üç temel alanda ihtiyaç-
lannın karşılanıp karşılanmadığı. Toplum-
da kişilere mümkün olduğunca eşit eğitim,
sağlık olanaklan sağlanması ve gelir
Van, Türkiye genelinde 22.
sırada. Bu da dünya
genelindeki 173ülkeden,
yalnızca 20'sinde nüfusun
yaşam seviyesinin,
Van'dakinden daha kötü
olduğu anlamına geliyor.
SUNUS
Türkiye, buyıl beşincisiaçıklanan Bırleşmiş Milletler (BM) insani
Kalkınma Programı endeksine göre 173 ülke arasında 68. sırada yer
alarak insani kalkınma açısından Körfez 'dekiArap komşulan Suudi
Arabistan, Kuveyt, Katar ve Bahreyn'in degerisinde kaldı. Ülkelerde
eğitim, sağlık veulusa!gelir dağılımınm baz olarak almdığı insani
kalkınma endeksine ilişkin grafik, şampanya kadehı görüntüsü
veriyor. Dünya nüfusunun vüzde 20 'sini oluşturan en zenginler,
dünyadaki toplam gelırm yüzde 82.7 sıne sahipler. BM Kalkınma
Programı (UNDP) Türkiye Temsilcisi Edmund Cain, Türkiye'deki^
bölgeselçarpıklığm, sanayileşmiş ülkelerden ABD 'de de mevcut
olduğunu ve Türkive nin kalkınma raporunun ülke bazmda analizini
yapan az sayıdaki ülkeler arasındayer aldığmısövledi.
1990yılmdan buyana her yıl yayımlanan BM İnsani Kalkınma
Raporu nım bu yılki konusu ''insan güvenliği.'' Raporda, ülkelerin
sınırlarını korumak için milyarlarca dolar harcarken ülke içinde suç
oranlarının arttığına ve insan güvenliğinin artan hiçimde ' 'sağlanamaz
durumda'' olduğuna dikkat çekilivor.
Ilk yayımı soğuk savaşın sona erdiği vıllara rastlayan Kalkınma
Raporu 'nda. dünyada sanayileşme devrimisırasında ihmaledilen
insani kalkmmanıngözardı edilmesinin, hergün Somali, Ruanda ve
Bosnalar yarattığına dikkat çekilivor.
İnsani kalkınma endeksinde üç kaiegoriyer alıyor. Bunlardan birincisi
Kanada nın başı çekliği ve Kuveyt ve Ermenistan ın da ver aldığt
Yüksek İnsani Kalkınma Endeksi. İkinci kategori ise Suudi
Arabistan ın 67, Türkiye 'nin de68. sıradayer aldığı orta düzeyde
İnsani Kalkınma Endeksi. Düşük düzey deki İnsani Kalkınma
Endeksi 'nde ise Pakistan ve Hindistan 'ınyanı sıra çeşitli Afrika
ülkeleri yer alıyor.
Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olan Edmund Cain, Türk'le evli.
PORTRE/
EDMUND CAİN
EdmundCain. 1987 yılmdan
buyana Bırleşmiş Milletler'e
üve ülkelerin çeşitlikalkınma
programlarmadesıek veren.
BM Kalkınma Programı
L'.S'DPnin Türkive
Temsilciliğini vapıvor. Cain.
1987-1989 vıl'lan arasında
Ne\\York:
takiBM
sekreıeryasmda Genel
Sekreter Yardımcısı ncı sivasi
ve BM Genel Kurıılu işlerinde
Özel Kalenı Müdürliiğü
yaptı.
Bir Türk ile evliolan Cain,
1972-1987yılları arasında
b'NDP'nin Afganistan,
Burma. Malezva ve
Singapur tiakı Temsilci
Yardımcılığıgörevlerinde
hııhmdu.
A BD 'de Delaware Siyaset
Bilimi ve L'luslararası İlişki-
ler Fakültesi ni hitirdikıen
sonra.yine ABD de Oregon
Ümversitesi'nde Kanıu Işleri
ve L'luslararası İlişikler
konusunda masıer yaptı.
dağılımından daha eşit pay almalan bu kişi-
lerin ülkenin refahına daha fazla katkıda
bulunmalan anlamına gelir.
Sosyal bilimlerde en zor şey; bir kişinin
yaşam seviyesinin diğerinden daha iyi oldu-
ğunu tanımlayabüecek bir formül bul-
maktır. Şayet bir kişi eğitim görmüş, sağlıklı
ise ve de temel ihtiyaçlanru karşılayabiliyor-
sa, böylece toplumda daha fazla seçeneği
doğmuş olur, toplumun refahına katkıda
bulunabilir. Eğitim de bir ülkedeki okuma-
yazma oranı baz olarak aünıyor, sağhk da
bir ülkede uzun ömür oranı ile ölçülüyor,
toplumda gelirin dağılımı da yerel para biri-
minin yabancı paralar karşısındaki alım gü-
cüne tekabül ediyor.
Bu açılardan bakıldığında, Türkiye diğer
bazı ülkelerden geride kaldı.
- Türkiye'de insani kalkınma için y apdan
harcamalar açısından ve ülke içindeki illerde-
ki durumla ilgili bir çahşmanız >ar. Bu çalı-
ştnada bölgeler arası ucurumlar nasıl göze
çarpıyor?
- İnsani Kalkınma Raporu Endeksi'nde.
ülke genelindeki 76 ile bakıldığında. İstan-
bul 78. sırada yer alıyor. Ama Van 22. sıra-
da. Böylece tüm illerin toplamından alınan
sonuç Türkiye'yi 68. sıraya yerleştirdi.
Van'ın 22. sırada yer alması, dünyada.
yalnızca 21 ülkede yaşayan insanlann Van'-
da yaşayanlardan daha iyi durumda olduğu
anlamına geliyor. Ama ülke içindeki bu
dengesizlik sanayileşmiş ABD'de de mev-
cut.
Bölgesel farklılıklann azaltılması, insan-
lann yaşam düzejierinin yükselmesi ve
daha az gerginlik ve daha çok istikrar an-
lamına geliyor.
- BM Kalkınma raporlanndan birinin ka-
pak konusu şampanya kadehi olmuş. Bunu
açar mtsınız? Bu raporlar, dünya ülkelerini
insan unsunına önem vermeleri konusunda
harekete gecirici oldu mu yani başan oranlan
nedir?
- Tarihsel olarak kalkınma sürecinde
Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu
(IMF) gibi kuruluşlann mali yardımlan, ül-
kelerin baraj inşa etme, yol yapımı gibi in-
san unsurunu ihmal eden programlara yö-
nelmiş. Ve bu ekonomik büyümenin mey-
velerinın kişilere nasıl dağıtılacağına pek
önem verilmemiş.
Toplumlan çok zengin yapabilirsiniz, an-
cak insan kalkınmasına verilmeyen önem
bu şampanya bardağındaki gibi olmuş.
Dünya genelinde gelir dağılımına
bakıldığında, dünya nüfusunun yüzde 20'si
dünyadaki toplam gelirin yüzde 82.7'sine
sahip. En yoksul yüzde 20'sı ise dünya geli-
rinin yalnızca yüzde 1.4'üne sahip.
İnsani kalkınmayı ekonomik kalkınma-
dan artık ayrı düşünmemiz mümkün değil.
İnsani kalkınmayı ihmal eden ekonomik
büyüme, >ani sanayileşmenin faturası artık
bize çıkmaya başladı. Nasıl oluyor bü?
Dün>adaki elde edilebilir kaynaklar azalı-
yor. ozon tabakası deliniyor, çölleşme tehli-
kesiyle karşı karşıyayız.
Soğuk savaşın sona erdiği yıllara rastladı
raporun vayınılanması. Halen genç bir çalı-
şma. Amacımız ekonomik kalkınmayla bir-
likte insan kalkınmasınm hedef alınmasıdır.
Türkiye. BM İnsani Kalkınma Raporian
üzerine ülke bazında analiz yapan tek tük
ülkelerden biri. Türkiye'de politikacılann
ve bilim adamlannın katkısıyla ülke gene-
lindeki insani güvenlik durumunun analizi-
ni yaptıktan sonra bir semıner düzenlevece-
ğiz her yıl olduğu gibi.
Türkıve'de göreve başladığım 1987
yılında Zonguldak kömürmadenindeki du-
rum ve altın arama çalışmalan gibi inlı
ufaklı 70 proje vardı Kalkınma Programf-
nın fınanse ettiği. Ancak bu programlann
çoğunda insani kalkınma unsuruna yer ve-
rilmemişti. Şimdi UNDP'nin elinde Türki-
ye'nin çevre ve kadının durumunun iyileşti-
rilmesi dahil 12 ana proje bulunuvor.
- Programın bu yılki konusu insan güvenli-
ği. Yani insanlar vaşadıkları toplumda ne ka-
dar giiven içindeler. Bu konuyu biraz açar
mısınız? Bir de toplumdaki elit kesimler eleş-
tiriliyor, insani kalkınmanın ihmal edilmesin-
dendolavı?
- Raporda. insani kalkınma için tüm as-
keri yardım programlannın önümüzdeki üç
yıl içinde kademeli olarak kaldınlması öne-
risi var. İnsani Kalkınma Raporu, askerı
harcamalannı azaltan ülkelere BM'nin
daha fazla yardım yapmasını da öneriyor.
Bu askeri harcamalannı azaltan ülkelerin
insani kalkınma için daha fazla yardım al-
malannı teşvik edici nıtelikte.
Ülkelerin sınırlannı korumak için har-
cadıklan mılyarlarca dolar. kişilerin güven-
liğini sağlayamadı ve tam tersine onlann gü-
venliğine tehdit oluşturdu. Tüm ülkelerde
suç oranlan arıtı, daha fazla cezaevi inşa
edildi. Örneğin ABD'de sınırlann korun-
ması için 290 milvar dolar harcanırken ülke
içinde işlenen suçlarla mücadelenin faturası
425 milvar dolar \e çok <=ayıda ölüm.
Artan yoksulluk,
kalkınmada insan
unsurunun ihmal edilmesi,
sosyal patlamalan
kaçınılmaz kılıyor
Rapor, insanlann yaşadıklan toplumlar-
da artan bıçımde güv enliklerinin kötüye git-
tiğini ortaya koyuyor. hem gelişmiş hem de
gelışmekte olan ülkelerde.
En basit anlamda insan güvenliği nedir?
Sokağa çıktığın zaman kendini emniyette
hissediyor musun, sağlıklı gıda alıyor mu-
sun, iyi bir sağlık kontrolünden geçiyor mu-
sun?
Kişiler, yaşadıklan toplumlarda kendile-
rini tehlikelerden korumak için daha fazla
para harcamaya başlamışlar, devletler de
aynı şekilde. Ama sosyal kalkınma ihmal
edilmiş.
Dünyada son 10 yılda ekonomik büyüme
gerçekleşirken işsizlik artmış örneğin. Bura-
da bir çarpıklık var.
Elit ülkeler ve toplumdaki elıtler, anla-
yamıyorlar bir türlü. Bugün kendilerinden
uzak olduğunu sandıklan tehlikelerin ken-
dilenne de bir gün yöneleceğini. Toplumda-
ki insanlann sorunlannı gözardı eden bu
yaklaşım. aslında "kaçınıhnazın ertelenme-
si" anlamına geliyor. Somali. Ruanda ve
Bosnalar bunlann birer örneği. Artan yok-
sulluk, kalkınmada insan unsurunun ihmal
edilmesi, sosyal patlamalan kaçınılmaz
kılıyor ve bugün "Benden uzak" dediğiniz
sorunlar yann kapınızı çalıyor.