Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1°.HA2J6AN1994 ç U M A CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
TUPRAŞ'tan
ihracat atağı
• Ekonomi Servisi - Türkiye
Petrol Rafıneleri AŞ
(TÜPRAŞ) Genel Müdürü
Ergun Kuran, hükümetin
ihracatı arttırma amacına
uygun olarak, bu ay
çoğunluğu Avrupa
ûlkelerine olmak üzere,
önemli ihraç bağlantılan
yaptıkiannı bildirdi. Kuran,
TUPRAŞ'm bu ay, gecen
yıla göre yüzde 213"lük
artışla toplam 34.4 milyon
dolarlık kesin ihraç
bağlantısı yaptığını kaydetti.
Demipel'den
uyarı
• ANKARA(Cumhuriyet
Bûrosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, taban
fıyatlannın belirlenirken,
üreticinin alınterinin
karşılığının mutlaka dikkate
alınması konusunda
hükümeti uyardı. Demirel,
"Eğer bir memlekette
çalışanlann yüzde 50'si tanm
kesiminde ise ve hoşnut
değilse, toplum
hoşnutsuzdur"dedi.
TZOB Başkanı Erol Baraz ve
yeni seçilen yönetim kurulu
üyelerini Köşk'de kabul eden
Demirel, Türkiye'de parasal
sistemde meydana gelen
değişikliklerin, tanmdaki
dengeleri yeniden düzenleme
gereğini ortaya çıkarttığını
belirtti.
Fiyat farkı Petrol
Ofısi'ne yaradı
• ANKARA(AA)-Ay
başında, özel sektördağıüm
şirketlerinin, önce yüksek
oranlı açıklayıp. sonrasında
bir bölümünü geri çektikleri
akaryakıtzammı, Petrol
Ofisi AŞ'ye yaradı. Petrol
Ofisi, özel sektörûn zam
yapüğı ortamda fiyatlannı
değiştirmezken daha önce
özel sektör bayilerinden
akaryakıt alanlann bir
kısmırun kendi bayilerine
yönelmesi nedeniyle
satışlannı arttırdı.
GirişimKliniği
• Ekonomi Servisi - İstanbul
Girişim Kliniği ilk panelini
bu hafta gerçekleştirdi. İlk
toplantıya girişimci olarak
Sport Car şirketinin
kurucusu Hasan Yurdakul
katıldı. Türkiye'de ilk kez
"Replika otomobil" üretimi
(yani birfırma tarafından
geçmiş bir tarihte üretilmiş
otomobilin teknik olarak
aynı ve farklı yanlanna
rağmen orijinal otomobilin
havasını yaratan otomobil
üretimi) gercekleştiren
Yurdakul, toplantı sayesinde
cesaret bulduğunu söyledi.
İSO ile Bankalar Birliği faiz krizini görüşmek için önümüzdeki hafta biraraya geliyor
Saııayici-baııkacıpazarlığıEkonomi Servisi-Sanayiciler ile
bankacılar Haziran sendromunu
aşmak için önümüzdeki hafta bir
araya geliyor. İstanbul Sanayi
Odası (ISO) Başkanı Hüsamettin
Kavi. Bankalar Birliği Başkanve-
kili Aydın Ayaydın ile görüştü-
ğünü ve asgari müşterekte buluş-
mak için önümüzdeki hafta bir
araya geleceklerini belirtti. Ban-
kalar Birliği Başkanvek.illiğine
yeni seçilen Emlakbank Gene)
Müdürü Aydın Ayaydında. sa-
nayici ile bankacılann kredi faiz
ödemelerinin ikinci taksidi ne-
deniyle yaşanması beklenen "Ha-
ziran kririnin"yaşanmaması için
çaba harcayacağını açikladı.
Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtiayan İSO Yönetim Kurulu
Başkanı Hüsamettin Kavi, Tür-
kiye'nin bir hukuk devleti oldu-
ğunu belirterck, mevcut prob-
lemleri bir uzlaşma zemini içeri-
sinde sistemin gereğine uygun bi-
çimdeçözmenin gerekliliğini vur-
guladı. Kavi bu konuda kamuya
da önemli görevler düştüğünü
belirtti. Kavi, Hazine'nin son iha-
leler ve halka satış ile kamu borç-
lanma gereğini arttırdığına dik-
kat çekerek. "önemli olan kamu
borçlanmasının yükselme eğilimi-
ne mi, yoksa düşme eğilimine mi
gjreceğjdir" dedi. Kavi şu an ima-
lat sanayinin en önemli problemi-
nin talebin neredeysedurma nok-
tasına gelmesi olduğunu beürte-
rek. sanayinin krize ginmesinin
bankalan da etkileyeceğini söyle-
di. Hüsamettin Kavi 30 Hazi-
ran'ın oidukça zor aşılacak prob-
lemler çıkacağını vurgulayarak,
"Ayayadın ile göriiştük ve bir çö-
Faizlerde indirimANKARA(Cwn-
huriyetBürosu)-
Vakıfbank'tan,
Haİk Bankası ve
Şekerbank kredi geri ödemeleri-
ne uyguladıkian gecikme faizfc-
rini düşürdüter. Halkbank
Gene! Müdürü Cihan Paçacı.
1994'ün ilk 3 ayhk döneminde
kredi faizterinin geri odeyeme-
yenlerin, haziran ayı içinde
odeme yapması durumunda
gecikme faizi uy-
gulanmayacağını bildirdi.
Paçacı, haziran ayında faiz geri
öderoesi yapması
gereken müş,teriie-
rin de. temmuzda
ödemeleri
koşuluyla. temerrüt (gecikme)
faizinin 30 puandüşürüieceğini
açıkladi-Şekerbank GenelMü-
dürü
HasanBasri Göktan da,
temerrüt faizi oranlarını yüzde
500'den yüzde 225'e, ücari kredi
faizlerini ise yüzde 240'tan 200'e
indirdiklerini bildirerek,"Diğer
bankalara örnek otacağmiızı
ünıit edivoruz." dedi.
züm bulmak amacıyla öıriimüzde- Kavi ithalat azalıp ihracatın arttı-
ki hafta biraraya geleceğiz" dedi. ğını belirterek. "Bunun sebeble-
rinden biri de imalat sanayi'nin ge-
riiemesidir " görüşünü savundu.
Başkanvekili Aydın Ayaydın
da, Bankalar Birliği'nin pasif du-
rumunu terkedeceğıni belirterek.
Yönetim Kurulu'nun başkanlığı-
nda ilk kez pazartesi günü topla-
nacağını ifade ederek şöyle ko-
nuştu:"Bu toplantıda sanaykriler-
le olan tüm sonınlar görüşülecek.
Sanayiciierin en çok şikayet ettik-
leri geri} e dönük faiz ile temmerüt
faiz uygulamalarının makul bir se-
viyeye getirilmesi için çaba harca-
yacağız. Ödemelerin zaman içine
nasıl yayılabileceğini de tartışa-
cağız."Aşın faiz uygulayan
bankalan da uyaracaklannı açı-
klayan Ayaydın, "Sonuçta
ekonomi bir bütündür. Ne biz sa-
nayictsiz, ne de onlar bankacısız
yapabiüriz" dedi.
1992 yılında, Demirel'in de im-
zasının bulunduğu Kamu Or-
laklığı Yüksek Kurulu karan-
ndan sonra, yüzde 18 hissenin Al-
catel'e satılması konusunda yü-
rütülen pazarlıklar sonuç verme-
di. Alcatel. Teletaş'ın hak ettiği
bedeli ödemiyordu. Daha sonra
açılan bir ihalenin de sonuç ver-
memesi üzerine, Kamu Ortaklığı
Yüksek Kurulu. 9 Nisan 1993 ta-
rih, ÖzeUeştirme 9358 sayılı ka-
rarla, blok satış için ihaleye çıktı.
Bu ihaleden de sonuç alınamadı.
Alcatel, Teletaş'ın borsadaki his-
selerinin değerini ödememekte-
dir. 16 Mayıs 1993 te Demirel'in
Cumhurbaşkanı olmasından
sonra, KOI Başkanı Üstün San-
ver. Başbakan Vekilı Erdal lnö-
nü'ye B02.1.KOF. 132953 kodlu,
28 Mayıs 1993 tarihinde çıkartılan yaay-
la, şu öneride bulunur:
"Sattşta altın hisse ortadan kalkacak,
yönetim ve denerim kurulu üyeliği atama
hakkı da alıcıya geçecektir. Gerek Alca-
tel'e gececek olan yönetim hakkı, gerekse
hisse başma teklif edilen fiyat gözönüne
alındığında, teklif edilen fl> at yeterli dtizeye
uiaşmamaktadır. Yüksek kurul kararı ge-
reğince açılan ihalenin iptalini öngören ka-
rar taslağımn, Yüksek Kurul gündemine
alınmasını, tensip ve takdirlerinize arz ede-
rim."
Sanver'in bu yazısının arka sayfasında.
Başbakan Vekiü İnönü'nün "Uygundur"
imzası bulunmaktadır. İnönü, 21 haziran-
daki imzasıyla, iptalin kurul gündemine
alınmasına onay vermektedir. Başba-
kanlık M üsteşan Necdet Seçkinöz de, aynı
önerinin arka sayfasına, 7 haziranda "Uy-
gundur" imzasını atar.
Sanver, İnönü'den aldığı onayla. Kamu
Ortaklığı Yüksek Kurulu'na, altın hisseyi
de kapsayan. yüzde 18 hissenin satışınm
iptali için, "karar tasansı" hazırladı. Bu
arada, 13 Haziran 1993'de yapılan DYP
Büyük Kongresi'nde parti genel baş-
kanlığına seçilen Tansu Çiller. güvenoyu
alarak, İnönü'deki vekaletini geri aldı.
Karar tasansı, Çiller'e gönderildi. Bütün
imzalar tamamlandığı takdirde, Sanver'in
tasansı karara dönüşecek ve Teletaş Al-
catel'in eline geçmeyecekti.
Ancak, Çiller'in devreye girmesinden
Erdal İnönü Teletaş'ın satışına önce
"hayır", sonra "evet" dedi. Satışı
engelleme çabalan, Çiller başbakan
olunca suya düştü
Esrarengiz
konkordato VTELETAS
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
sonra. imzalar atılmadı, karar çıkmamış
oldu ve rafa kalktı. Bu arada. KOİ Baş-
kanı Üstün Sanver 5 temmuzda istifa edin-
ce, yerine. vekaleten KOİ Başkan
Yardımcısı Can Yeşilada geçti.
Hükümetin, tavnnın belli olmasından
sonra, Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulu.
Mustafa Çiloğlu. Hazine ve Dı$ Ticarcl
Müsteşar Vekili Osman Cnsal ve KOİ
Başkan Vekili Can Yeşilada. 21 haziranda
satışın iptali için imza aian İnönü, Çiller
Başbakan olduktan sonra da. Teletaş'ın
Alcatel'e satılması için imza atmıştır. Al-
catel, bu karardan sonra. ağustos ayında
Alcatel kredi buldu, konkordato kabul edildi
Teletaş nefes alacak
ANKARA (Cumhariyet Bürosu) -
Konkordato isteğinde bulunmuş olan
Teletaş'ı kurtarmak üzere, yabana
ortak Alcatei'in girişimlcriyle yaklaşık
200milyon dolar olması beklenen bir
kaynak bulunduğu öğrenildi.
önümüzdeki birkaç gün içinde
kamuoyuna açıklanması beklenen
kredinin. Fransız Alcatei'in ortağı
olduğu Aicatel- Bell tarafmdan yabancı
bankalarla yapılan görüşmeler sonucu
bağlandığı açıklandı
PTT'ye aktanlacak olan kredi, 1994
yılmdaki telekomünikasyon
yatınmlannda ve Teletaş'ın PTTden
alacaklanmn ödenmesinde
kuilanılacak. öte yandan Teletaş'ın
konkordato istemi kabul edilerek. iki
aylık süre tanmdı. İstanbul Üsküdar
Icra Tetkik Mercii Hakinıliği
konkordato komiserliğıne Atamer
Erozan'ı atadı. Mahkemenin 2 hazi-
randa verdiği birhaftalık süre'içinde
konkordatoya itrrazgelmedi.
ÖzeUeştirme 9378 sayılı yazıyla. "AlcateT-
in, 19.5 milyon dolar teklif ettiğini ve bu ra-
kamın yukan çekilebileceğinin müşahede
edildiğini belirterek, tekrar ihaleye
çıkılması" karanna varmıştır. Belgede su
imzalar görülmektedir.Tansu Çiller.Er-
dal İnönü, Onur Kumbaracıbaşı. Ilhan
Kesici, yeni üyeler olan De\let Bakanı
yaklaşık 21 milyon dolar vererek Teletaş'ı
ele geçirmiştir.
Bu süreçte. iki ilginç girişimin altı çizil-
melidir. Bunlardan birincisi. Türkiye Bi-
limşel ve Teknik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK) Başkanı Tosun Terzioğlu-
nun İnönü'ye ilettiği nottur. Notta. şu
noktalann altı çizilmekıedir:
"Teletaş'ın blok satış >öntemiyle satıl-
ması durumunda, teknoloji geliştirme ka-
pasitesinde azalma görülebilir. Araştırma
grubunun dağıtıunası ve azalması endişesini
taşımakta> ım." Ancak bu girişimin geç
kaldığı anlaşılmaktadır."
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ye
bir grup bilimadamı. Üstün Sanver KOİ'-
dcn istifa etmeden önce. davette buluna-
rak görüşme talebinde bulunmuşlardır.
Konunun gizliliği nedeniyle. KOİ yerine.
Sheraton Oteli'nde yapılan toplantıda.
Sanver'e. Alcatel'in Teletaş'ı "boğmak"
için satın almayı istediği uy ansında bulun-
muşlardır. Toplantıya. TTGV'den Uğur
Yüce, Fikret Yücel. Kemal Gürüz ve Me-
tin Ger katılmışlardır. Halen TTGV Ge-
nel Sekreteri olan Metin Ger. Sanver'e an-
lattıklannı şöyle özetliyor: "Teletaş, kendi
ulusal teknolojisini geîiştiren bir kunıluş
olarak, telekomünikasyon sektöhinde, dış
pazarlarda bir rekabet şansı oluşturmaya
başlamtştı. Alcatei'in, Teletaş'ı, müstakbel
bir rakibini önceden boğmak için almak is-
tediği yolunda i/lenimim >ardı. Buniarı
Sanver'e anlattık. İkna etmiş olduğumuzu
sanmıyorum. O izlenimi edinmemiştim."
Metin Ger. Teletas'ın "kurtardması"
için TTGV'nin ve TÜBİTAK'ın 10'ar mil-
yon dolar koyarak hisseleri almak için ça-
lışmalar yaptıkiannı. ancak bunun da ger-
çekleşemeyeceğini anladıklannı anlattı.
: Neden konkordato?
f
Mesela
r
Masalları
Şeytan ve tilkiler yol edinmiş, gelip karşıma kuruluyorlar.
Suratlarında "Bak sana neler edeceğiz" sıntışları... önceli-
ği kapmak istercesine birbirlerine bakışırlarken ben, lafı
kapıveriyorum. "Gelin sizlere 'mesela masalları' anla-
tayım" diyerekten.
Şeytan şaşkın, tilkiler karşılıklı bakışmakta ve kuyrukla-
rını titretmekte... Bendeniz, masala koyuluyorum...
Mesela, desem ki; "Ülkelerden birinde ve de 1994yılının
Ocak ayındayız. O ülkede, o ocak günü (kimbilir, belki de
21 'idir) doların değeri 14 bin TL 'dir. Beş 'uyanık' adam, kafa
kafaya veriyorlar ve de 'iyisi mi, biz borsada şu anda adedi
1.5 dolardan işlem gören falan hisselerimizi sabverelim' di-
yorlar..."
Mesela, sürdürsem masalı: "Bu beş kafadar, ellerinde ne
kadar hisse varsa şu kadar trilyon eder' deyip satıveriyor-
lar... Düşüyormu hisselerin fiyatı2Osente... Ve ardından, 26
Ocak 'devalüasyonu' patlayıveriyor mu? (Zamanlamanın
böylesini, ancak 'biliciler' bilir haniü!) Devalüasyon patlayı-
verince, beyler'/n 14 binden topladıkları dolarlar da şöyle
bir 40 bini vurup, ardından 32 bin TL 'ye yerleşiveriyor mu?
Topluyorlar mı size 1.5 dolarlık hisseleri 20'şer senttenü!
Mesela, ne biçim kar sağlayıp, ne köşeler dönmüstür
beylerimiz değil mi?"diye bağlıyorum ilk mesela masalı'-
mı...
Şeytanımdan 7Aı/'diyebirsesgeliyor, tilkilerimsağasola
savrulmaya cabalıyor; ben sürdürüyorum:
Mesela, sorsam ki: "Doların şöyle 40 binleri vurup da 32
bin TL 'ye oturacakmış izlenimi verdiği ve de 'dengeli gittiği'
günlerde (belki de 1994 şubatındadır bu günler) Merkez
Bankası, neden durup dururken, akşam saat 16.30 suları-
nda piyasaya müdahale gereği duyar?"
Mesela, desem ki:"Döwz pozisyon açıkları olan banka-
lara birileri çıkıp da Gelin size bu açıklarınızı kapatacak do-
larları resmi kurun şu kadar bin lira üzerinde (belki de27-28
bin TL'dendir) satayım. Siz de birilerinden makul ve de
mantıklı komisyonları esirgemeyin!' diyor."
Mesela, dedim ya, masal meselası bu... Bankalar hoşnut
dolar alacağı olan yabancı kuruluşlar hoşnut, komisyon
esirgenmeyen birileri ziyadesiyle' hoşnut! Derken, dolar
25, 27,29 ve 32-35 bin TL arasında bir değerle' huzurlannı-
zda!
Şeytanımdan çıkan 'Ihhh'a yüreğim dayanmıyor, tilkile-
rimin savrulmaları çırpınmalara dönüşüyor; bendeniz sür-
dürmekte berdevam...'
Mesela, desem k\:"Bütün bunlar olup biterken ve de Ha-
zine tamtakıra kurubakır giderken, bir başka birileri çıkıp
Yahu, bu işin sonu yoktur. Bu dolar zapt edilemez azgınlı-
ktadır. Banka faizleri kudurmuştur. Gelin biz de Hazine bo-
nosu çıkartalım' buyuruyor."
Mesela, Hazine bonosunun azgınlık ve kudurganlığı do-
ları da faizi de 'terbiye' edende, millet elinde avcunda,
yastığının altında nice doları, markı, sterlini varsa bozdurup
bono kuyruğuna koşuyor. Bozdurma öyle kolay değil, tüm
hesapların vadeleri bono satış günlerine denk düşmez ya!
Millet, dövizini faizinden vaz gecmecesine bozduruyor...
Mesela, bazı bankalar ciyak ciyakü! "Vadesi gelmeden
bozdurulan hesaplara döviz yetiştiremiyoruz. Şu kadar yüz
milyon dolar ödedik" diyesiler. Mudiler de ciyak ciyak: "Va-
desi dolalı şu kadar geçmiş döviz hesaplanmızı çekemiyo-
ruz!"
Mesela, sorsam ki: "Bu işten kimler ve de 'nasıl' karlı
çıkıyor? Döviz hesaplannı vade öncesinde bozan banka-
ların faizden avantası' ne kadar? Bu avantanın ne kadarı
'önceden kapatılmış' Hazine bonolarına gidiyor? Dövizini
bozdurup da bono kuyruğundan eli boş dönen tasarruf sa-
hipleri ne yapmayı kuruyor?"
Bir de bakıyorum. şeytanımın ayağındaki papuç ters dört-
müş, kırkının kuyruğu beynimin içinde birbirine degmeyen
tilkilerim düğüm düğüm...
Ana fikir Bazı mesela ların 'mesele' edilmesi zamanı
gelmis ve de geçmektedir.
Ana fikrin anafikri:'Meseleleri' ele alma zamanını ka-
çıran yönetimler, enınde sonunda 'mesela' hesaplarına
mahkûm kalırlar.
Bu at nereye koşuyor?• mar Bankası, tasarruf
sahiplerinin vadesi dolan
döviz tevdiat hesaplannı
ödemiyor.
Bu, yeni ortaya çıkan bir
durum değil. Mudilerin büyük
bölümü, 2-2,5 aydır, bir kısmı
da daha uzun süredir
paralarını çekmek umuduyla
şubelere gidip geldiklerini
söylüyorlar.
Ekonomik krizin tüm
sektörlere olduğu gibi, finans
sektörüne de yansıması doğal.
Bu yüzden bankalar ve aracı
kurumlann büyük kısmı
sıkıntılı günler yaşadılar.
Bunlardan sadece, yasalara
aykırı davrandıklarına karar
verilenlerin kapılanna kilit
vuruldu. Oiğerleri ise bir ikisi
dışındatoparlanmasürecine
girdiler. Basın da genel olarak,
sıkıntıdaki finans kuruluşlarını
ilk günden deşifre etmemeye
ve en büyük sermayesi
"güven'olanbu
sektörde paniğe yol
açmamaya özen
gösterdi. Zaten bu aynı
zamandabiryasal
zorunluluk.
İmar Bankası ile ilgili
yaklaşık bir ay önce gelmeye
başlayan şikayetleri,
Cumhuriyet'in geleneksel
"habercilik ciddiyeti ve
objektifliği" çerçevesinde ilk
günden yansıtmayı doğru
bulmadık.
İmar Bankası'nın Cumhuriyet'i
zor duruma düşürmek amacı
taşıyan geçmişteki girişimleri
de bu tavrımızı değiştirmedi.
Geçen süre içinde, olayı
şubeleri dolaşıp belge
toplayarak izleyen
arkadaşımız Hülya Genç,
başta Genel Müdür Hilmi
Başaran olmak üzere.
günlerce İmar Bankası
yetkililerinetelefonla
ulaşmayaçalıştı. Başaran
sonunda. "Aksaklıkşubeden
kaynaklanıyordur. Parasını
alarnayan bızegelsin"
şeklinde bir açıklama yaptı.
Ancak bundan bir hafta sonra
bile ödemeler başlamayınca,
olayı kamuoyuna duyurmak
gazetecilik mesleğinin
gerektircüği toplumsal bir
zorunluluk haline geldi. Zaten
sabrı taşan mudilerin Altıyol
şubesinde yaptıklan eylem de
olayın doğruluğunu açığa
çıkardı.
İmar Bankası bunu ilk kez
yapmıyor. 1992 yılının ocak
ayında da mudiler faizlerden
vazgeçme pahasına paralarını
vadesinden önce çekmek için
şubelerin kapısında kuyruk
olmuşlar ve bu işten banka
kazançlı çıkmıştı
Bir banka döviz tevdiat
hesaplannı vadesinde
ödemeyip, mudil^rine aylarca
"Bugün gityann gel"
muamelesi yapıyor. Vade
dolduktan sonra faiz
işletmeyip, hesapları küçük
taksitler halinde ödemeye
kalkışıyor. Buniarı yaparken
desahibi olduğu TV
ekranından, "Dövizinize
yüksek faiz" mesajı ile reklam
yayınlamaya ve mevduat
toplamayadevam
ediyor.
Bankalan denetlemekle
görevli Hazine'nin
Bankacılık Genel
Müdürü Selçuk
Demiralp, aylardır
devam eden olayla ilgili "Önce
haberimiz yok' diyor.
Ardından, "Nebenimadım.ne
Hazine 'den bahsederek bir
açıklama koymayın. Bizi
bankaya karşı zorduruma
düşürmeyin, araştırıp bilgi
verelim'' diye konuşuyor.
Sonraki aramalarımızt ise
yanıtsız bırakıyor.
Mevduatların tümü devlet
güvencesinde. Ama banka
batarsa...
İmar Bankası battı mı? Hayır.
O zaman ne olacak?
Banka belki bir süre sonra
mevduatları ödeyecek. Ama
bu tozduman içinde parayı bir
süredeğerlendirecek. Halk
parasıyla rezil olup, sıkıntı
çekecek. Yine paniğe kapılıp
vadesini bozacak, faizi
bankaya hediye edecek.
Sonra iki yıl önce olduğu gibi
herşey normale dönecek
Daha ne kadar yapanın yanına
kâr kalacak. Devlet, vatandaşı
ne zaman gerçek bir
güvenceye kavuşturacak?
3' TENBERİ
DUATINIZIN
UVENCESİ
OSMANLlB KASI