Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 HAZIRAN 1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA
VJÜNÜNjrİ
TELEVIZYON 15
ILMLERİ
Almanya Acı Vatan
Almanya vizesi için para karşılığında (Hülya Koçyi-
ğit) evlendiği kadının terk ettiği adam (Rahmi Sal-
tuk) gurbette tek kalır. Yön: Şerif Gören (] 979).
MaluıGözü
Oksal Pekmezoğlu'nun yönettiği güldürü, ses sanat-
cılannı başrolde oynatma modası döneminden. Mete
lnselel'e başrolde Seyyal Taner eşlik ediyor.
10.39/TRT INT/Kaa Aynntıh biîgiyanda
10.30
'ShovvTV
MELODRAM
Beklenen Şarkı
Bir kadının yardımıyla ünlü bir şarkıcı olan birgen-
cin yükselişinin öyküsü. Ülkü Erakalin'ın 1971'de
yönetmenliğini yaptığı fılmde Kartal Tibet ve Hülya
Koçyiğit başrolleri paylaşıyor.
Aktörler Ve Günahlar
(Actors and Sins)- Ben Hecht ve Lee Garmes'in
yönetti|i ikı bölümiü bir fiim. HBB'nin göstermek-
ten bıkmadığı 1952 yapımının başlıca oyunculan
Edward G. Robinson, Eddie Albert.
İstanbul Dehşet İçinde
Istanbul'u kendi aralannda paylaşma savaşı veren
kabadayılann öyküsü. Ilhan Engin'in 1966'da yö-
nettiği filmde başlıca rollerde Ayhan Işık, Seher Şe-
niz, Tanju Korel ve Reha Yurdakul var.
Vatan İçin
Elia Kazarûn Anthony Quinn'li ünlü 'Viva Zapata'
... fılminden Çetin lnanç'ın 1974'te Kurtuluş Savaşı'na
y uyarladığı filmde başrolleri Tamer Yiğit ve Fatma
Belgen paylaşıyor.
Dedektif
(Casbah)- Duvivier'in "Pepe le Moko" fılminin 3.
çevrimi. John Berry'nin Cezayir'de geçen gangster
öyküsünde Yvonne de Carlo, Tony Martin, Peter
Lorre, Marta Toren oynuyor (1948).
Aşçıdan Casus
(Don't worry, VVel'll Think a Title)- Bir aşçı, Rus
ve ABD'li ajanlann entrikalanna bulaşır. Harmon
Jones'un yönettiği filmde Morey Amsterdam, Rose
Marie, Joey Adams, Danny Thomas var (1966).
ÇdgınCuma
12.50
' Show TV
GÜLDÜRÜ
(Freaky Friday)- Bir anne ıle kızı, bir günlüğüne
birbirlennin kişilığıne bürünür. Gary Nelson'ın yö-
netmenliğini yaptığı Disney filminde Jodıe Foster ve
Barbara Harris başrolleri paylaşıyor (1977).
TadıDiIlim
Yaşamdan farklı beklentileri olan iki insan evlenir.
0. Nuri Ergün'ün yönettiği filmde Sadri Alışık,
Sevda Ferdağ, Süleyman Turan, Şaziye Moral, Nec-
det Tosun, Hüseyin Zan oynuyor..
Cehennem Savaşçılan
(Hell Squad)- Kavnaklarda geçmeyen bir filmi bül-
tene göre Kenneth Hartford yönetmiş. Bainbridoge
Scoft, Glenn Hartford oynamış. Filmde ABD'liIerin
Uzakdoğulu teröristlerle savaşı konu ediliyor.
î: Deliler Almanya'da
£ Almanya'da çalışan iki kafadar, girdikleri her işte
t-başansız olunca türlü olaylar yaşarlar. 1988'de Ya-
Kvuz Figenli'nin yönettiği filmde başrolleri Yunus
CBülbül, Yusf Sezgin ve Münir Özkul paylaşıyor.
17.35
r
ShowTV
GÜLDÜRÜ
o 18.00
Kanal D
WESTERN
Silahşörlerin
(The Deputy)- Bu isimde bir western hiçbir kaynak-
ta geçmıyor. Kanal D'nin daha ciddı hazırlanması
gereken bülteninde Stuart VV'hitman ve Percy Her-
bert'in oynadığı dışında bilgi yoktu.
gOlümcülIrk
f^Art of Dying)- Bir büyükkent polisi, kurbanlanna
j niakyaj yapan bir katilin peşindedir. VVings Ha-
j.'user.'in gerilim denemesinde kendisi, Sarah Douglas
ve Katleen Kinmont izlenebilir( 1990).
Tannnın Silahı 1
(The Armour of God)- Bir hırsız, değerli bir silah
takımını çalmaya zorlanır. Jackie Chan'ın (Long
Cheng) yönetip başrolünü oynadığı film, hemen sa-
dece karate ve Kung Fu meraklısı için (1986).
20.30 / Jnterstar / Uzaylı Ördek Aynntth biîgiyanda
203S1 Show TV / tann İki Kez Yaşar Aynntıh biîgiyanda
Ateşkes
(Cease Fire)- Vietnam savaşında ruh sağlığı bozu-
lan adam, sorun çıkarmaya başlar. Başlıca rollerini
Don Johnson, Lisa Blount, Robert F. Lyons'un üst-
lendiği fılmi David Nutter yönetmiş (1985).
ÖksiLder
Babalannın ölümünden sonra varolma savaşı veren
üç kardeşin öyküsü. Temel Gürsu'nun Safa Önal'ın
senaryosundan uyarladığı 1986 yapımında Küçük
Emrah, Çeçilya, Ahmet Mekin, Sevda Ferdağ var.
Yolun Sonundaki Karanlık
Ailesini terk edip Istanbul'a 'artist' olmaya gelen
bir genç kız, dolambaçlı yollardan 'işadamı yata-
ğı'na düşer. Orhan Aksoy'un 1987'de yönettiği
filmde Sibel Turnagöl, Yalçm Gülhan oynuyor.
Radyasyon Rüyalan
2 2 0 0
Kanal D
MACERA
(Radioctive Dreams)- Nükleer savaştan sonra yaşa-
nan gelişmeleri ele alan fılmin başlıca oyuncuları
John Stockvvell, Michael Dudikoff, George Ken-
nedy. Yönetmen: Albert F. Pyun.
Bir Kadm Kayboldu
. Esat Mahmut Karalcurt'un romanından Safa Önal'ın
r^1971'de uyarladığı filmde, kocasının metresini öl-
Jidüren bir kadının öyküsü anlatılıyor. Türkan Şoray,
.Ekrem Bora, Kayhan Yıldızoğlu var.
Uzaydan Gelen Terör
(The Bornmer)- Bir uzaylı, ceza olarak dünyaya
gönderilir... John McNaughton'ın yönettiği ilginç
filmde Rae Davvn Chong, Don Gordon, Antonio Far-
gas gibi oyuncular başlıca rolleri paylaşıyor.
\Vfflies
'{The Wülies)- Üç delikanlı birbirlerine korku öykü-
leri anlatır. Brian Peck'in, özellikle meraklısına yö-
~ nelik filminde Sean Astin, James Karen, Kathleen
Freeman. lan Fried başlıca oyuncular (1990).
Derin Uykuda
(Dead Sletp)- Show TV'nin bültenine göre Alec
Millis'in yönettiği filmde, hastanede geçen gerilimli
bir öykü anlatılıyor. Linda Blair, Tony Bonner, Bob
Roberts rol almış (1992).
KatilTimsah2
-{Killer Crocodile 2)- Ancak kayıtsız şartsız korku
'"ve gerilim meraklısının tahammül edebileceği film
Gianetto Rossi imzasını taşıyor. Anthony Crenna ve
Debra Carr başrolde.
Özgürlük Uğruna
(Eriif)- CIA ajanı, bu kurumun uyuşturucu ticaretine
karşı çıkar. Michael Kennedy'nin yönettiği filmde
Stephen McHattie, Deborah Van Valkenburgh ve
Aharon Ipale başlıca rollerde (1988).
LanefliNehir
(Bad Man's River)- Bir güzele kapılan çete reisini
anlatan westerni izleyici ezberledi. Eugenio Mar-
tin'in yönetiminde Lee van Cleef, James Mason ve
Gina Lolobrigida var (1972).
® Yerli filmleri göstermektedir O Yabancı filmleri göstermektedir
Değmez
ShowT\
r
203s\ Sean Connery'li serinin beşinci filmi yayımlanıyor
Bond bu kez Japonya'da
r- / • •
\ \ /
İnsan İki Kez
Yaşar
You Onh Li\e T«ice
Yönetmen: Lewis Gilbert ,
Senaryo: Roald Dahl (lan
Fleming'den) Görüntü: Freddie
Young Müzik: John Barry
Oyuncular: Sean Connery, Karin
Dor, Akiko VVakabayashi, Mie
Hamma, Bernard Lee 1967
Ingiltere yapımı. 116 dakika.
TV Servisi- James Bond dizisinin
beşinci filmi. Bir gizli örgüt, ABD ve
Sovyet uzay çalışmalarını sabote et-
mektedir. 3. Dünya Savaşı'na yol aça-
bileceği için, bu örgütün durdurutması
çok önemlidir. James Bond, Japon-
ya'dan işe başlamak üzere harekete ge-
çer...
lan Fleming (1908 - 1964). düşsel
Ingiliz ajanı James Bond'u okuyucula-
rına, ilk kez, 1953"te yayımladığı
"Casino Royale" adlı romanla tanıt-
mıştı. Ancak, filme alınan ilk Bond se-
rüveni "Dr. No"oldu. "007". yani
"öldürme yetkisi" bulunan bu ajanın
sürükleyici serüvenleri 1950'ler ve
1960'lar boyunca 25 milyondan fazla
satmıştı. Kanadalı Harry Saltzman ve
ABD'li ortağı Albert Broccoli. uzun
ısrarlardan sonra, 1960 > ılında lan Fle-
ming'i ikna ettiler \e James Bond'u
oynayacak aktörü aramaya başladılar.
tngiliz "Daily Express" gazetesı,
James Bond'ı canlandıracak oyuncuyu
okuyucularına seçtirme>i düşündü ve
10 fngiliz aktörün fotoğrafını yayınla-
dı. 6 milyon insanın "oy kullandığf'
anketin sonucunda Sean Conner> se-
çildi. Connery, o sıralarda işsiz bir
oyuncuydu. Aralannda tabut cilacılığı
da bulunan bir sürü işe girip çıkmış,
son olarak müzikal topluluklardan al-
dığı küçük rollerle geçinmeye çalışı-
yordu. İlk Bond filmi "Dr. No"
1961 'de sinemalara verildi \e sansas-
yonel bir başarı kazandı. Ikınci film
Fleming'in düşsel ajanı, bu kez 3. Dünya Savaşı tehlikesine karşı çalışacak.
"Rusya'dan Sevgilerle"ye (From
Russua With Love, 1963)ızleyıcinin
gösterdiği ılgi çılgınlık boyutlarınday-
dı. İlk gösterim haftasında 250 bin İn-
giliz, fılmı görmek için sinemalara
akın etmiştı. aynı Ingılizler. I964'te,
Londra'da 8 sinemada birden gösteri-
me sunulan "Goldfinger"e bilet ala-
bilmek ıçın üç saat kuyrukta bekleme-
yi göze alacaktı. Bu film Amerika'da
öyle büyük bir ilgiyle karşılanmıştı ki.
New York'ta bir sinemada, haftalarca
24 saat aralıksız oynatılmıştı. Salon sa-
hıbi. sadece. yerde 10 cm. kalınlığında
bir tabaka oluşruran patlamış mısır ve
başka yıyecek artıklarını temi/lemek
için ara veriyordu...
James Bond'un giyım tarzı, kullan-
dığı nesneler, çoktan olağan şeyler ara-
sına girdi. İlk kez "Rusya'dan Sevgı-
lerle" (1964) filminde göriilen bir dıp-
lomat çanta modeli, "Bond Çanta"
adıyla yaygınlaştı \e bugün hemen her
e\de bulunuyor. Bond'un kullandığı
Beratta 25 modeli de gerçek hayattakı
yerini bulmakta gecikmemişti.
Sean Connery'nin "Dr No"da gıy-
diği smokin ya da Ursula Andress'in
aynı filmde kullandığı leopar desenli
bikinı, "Goldfınger" filminde erkekle-
rin giydiği keçe fötrler ve koyu renk
paltolar. bir anda moda olmuştu.
Samanyolu TV'nin tavır değiştirmesi, tartışmayı bir gün geciktirdi
Çetinkaya-Koru tartışması atv'deTV Servisi- Gazetemiz Genel Yayın KoordinatÖrü ve "Po-
litika GünJöğü" köşesı yazan Hikmet Çetinkaya, Zaman ga-
zetesi başyazan Fehmi Konı ıle yann akşam 23.00'te atv'nin
"Siyaset Meydanı - Özel" programında tartışacak. Bu akşam
Samanyolu TV'de yapılması gereken tartışma, bu TV kanalı-
nın üzerinde anlaşma sağlanan koşullan son anda değiştirmesi
nedenıyle gündem dışı kalmıştı. atv'deki tartışmayı, özel TV
kanalının Haber Merkezi Müdürü Ali Kırca yönetecek.
Samanyolu TV'de canlı olarak 21.30'dan başlayarak yayım-
lanacağı duyurulan "Nabtt" programındaki tartışmaya gaze-
temiz avukatı Fikrrt tlkiz ile Fehmi Koru'nun yanında avukat
Feti Ün de katılacaktı. Tartışmayı Türkiye Gazeteciler Cemi-
yeti Başkanı Nail Güreli yönetecekti.
Hikmet Çetinkaya'nın, 6 haziran tarihli Cumhuriyet gaze-
tesindeki "PaBtikaGünhlğû" köşesinden yaptığı, "televiz}t)n-
da tartışma cağns"na yanıt veren Fehmi Koru, tartışma yeri
olarak Zaman gazetesi ile aynı bünyede çalışan Samanyolu
TV'yi seçmişti.
Programın gerçekleşmesi için Samanyolu TV, "stüdyoya iz-
leyici alınmaması" ve "canlı yayın sırasında telefon bağlan-
tılan gerçekleştirilmemesi" konulanndaki karannı son anda
değıştırerek, hem telefon bağlantıiannın gerçekleştirileceğini
hem de stüdyoya izleyici ahnacağını bildirdi. Tartışma sırasın-
Hikmet Çetinkay^ Fehmi Koru
da farklı siyasi görüşlerin provokasyon yaratmamalan ve tar-
tışmanın "sağlıkJı" bir ortamda gerçekleşmesi için alınan bu
önlemler, dün Samanyolu TV'nin yaptığı açıklamayla
kaldınldı. Hikmet Çetinkaya da tartışmanın gerçekçi ortam-
dan uzaklaşmasını önlemek ve sağırlar diyaloğu'na döniiş-
mesini engellemek amacıyla belirlenen bu koşullann
gerçekleşmemesı nedeniyle programa katılmayacağını
açıkladı.
Kemal Gökhan'ın çizgi bandı dizi oluyor
Kemal Gökhan, kahramanına senaryo da yazdı.
Zontellektüel
Abdullah 9 bölüm
TV Servisi- "Zontellektüel Abdullah"
TV dizisi oluyor. Gazetemiz çizerlerinden
Kemal Gökhan Gürses'in 1991 'den bu ya-
na yayımlanan çizgi-bandının senaryosu.
TRT'nin denetiminden önceki gün onay aldı.
Yapımcılığını ve yönetmenliğini Ankara Te-
levizyonu'ndan Necmettin Varh'nın ger-
çekleştireceği dizinin senaryosu da Kemal
Gökhan Gürses'e ait.
40'ar dakıkalık 9 bölüm halinde çekilecek
dizinin oyuncu kadrosu henüz belirlenmiş
değil. Çekim çalışmalannın İstanbul ve Bod-
rum'da gerçekleştirileceği bildırilen dizinin
başkarakten Zontellektüel Abdullah ıçın
Gürses, "yarı aydın, yarı "zonta" kişiliği
ile kimliğini henüz bulamamış Kriptolu
bir gariban" tanımlamasını yapıyor. Çızer.
Abdullah'ı betımlemesini ^öyle sürdürüyor:
"Fclsefeden anlı\or. Ooran Ağbi'sini din-
liyor, İbo onu pek kesmi\or. sanattan aca-
yip çakıyor ve voğun bir dil karmaşası \a-
şıyor".
Temmuz ayının ilk haftasında çekimlerine
başlanması planlanan dizinin başroiündeici
Abdullah dışında kalan dığer önemli karak-
terleri Şebnem ve Ayşe'yi kimlerin canlan-
dıracağı da önümüzdeki günlerle belii ola-
cak.
MERCEKLE BAKINCA
MAHMUT T. ÖNGÖREN
Bilezikler ve Haberler!..
Rahmetlinın emekli ayiığı ile geçiniyormuş. Oğlunun
ABD'de ev almasını sağlamak için bileziklerinı satmış.
Bayan Özal böyle söylüyor. Hani, hiç söylemese daha
iyi olacak. Hiç olmazsa, insanlar ABD'de satın alınan
ev üzerinde daha az duracaklar. Ama işin içine emekli
aylığını, bileziği filan sokunca, kimse yutmuyor bu gibi
açıklamaları.
Öte yandan TRT geçen hafta birtakım haberler verdı.
TBMM KİT Komisyonu'nda TRT ele alınmış, kimi mıl-
letvekilleri TRT'nin geleneği olduğunu söylemiş filan...
Sanırsınız ki, TRT'ye önemli bir eleştiri yöneltilmemiş,
hiç çatılmamış ve birtakım sorunlar üzerinde hiç durul-
mamış.
Bir gün sonra gazeteleri açıyorsunuz. Meger TBMM
KİT Komisyonu'nda TRT'ye eleştiri üzerine eleştiri ya-
pılmış. Bu eleştirilerin çoğu da aylardan beri çeşitli ga-
zete yazarlarının TRT yönetimine yönelrtikleri olumsuz
değerlendırmeleri içerıyor.
"Gündem" adlı TV izlencesini sunanların aldığı yük-
sek miktardaki para, üniversitelerden TRT'ye getırilen
ve ışten anlamayan danışmanlar ordusu, TRT yönetici-
lerinin başka görevlerden de aylık alması ve Istanbul'a
çok sık gidişleri, bir yerli dizinin kokteyli için harcanan
paranın çokluğu, kurum dışına yaptırılan yapımlar,
TRT'nin parasının vadeli hesaba yatırılması, kimi ya-
pımlarla ilgili olarak başlatılması gereken yasal işlemle-
rin geciktirilmesi filan bu eleştiriler arasında...
Ama TRT'nin haberlerine bakarsanız, TBMM KİT Ko-
misyonu'nda bu gibi noktalara sankı hiç değinılmemiş,
TRT eleştirilmemiş ve sonuçta da herkes TRT için iyi
konuşmuş gibi bir hava oluşmuş.
Derken, Hazine bonolarının özellikle ikinci bölümü-
nün satışıyla ilgili haberleri bir özel televızyonlardan,
bir de TRT'den izliyoruz. Özel televizyonlara bakarsa-
nız, Hazine bonolarının özellikle ikinci bölümünün satı-
şında sorunlar çıkmış. Daha dogrusu, satış yapılama-
mış. Bonolar bankalara gelmeden gizlice milletvekille-
rine ve banka şube müdürlerinin yakınlanna verilmiş.
Banka şubelerinin önüne yığılan vatandaşlar da bu du-
rumu protesto etmişler falan.
Aynı günlerde TRT'nin aynı konuda verdiğı haberler-
de ise bu gibi sorunların hiçbıri yok. Hatta vatandaş
bono satışından hoşnut gibi görünüyor. Herhalde ban-
ka şubeleri önünde ve içinde TRT habercileri tarafın-
dan çekimı yapılan vatandaşlar, bono satışının yapıl-
mayacağının açıklanmasından önce TRT kameralarına
konuşmuşlar. Çünkü salt bonolardan beklentilerıni
açıklıyorlar ve herhangı bir durumdan yakınmıyorlar.
TRT kurulduğundan berı bu böyledir. TRT habercilik
yapacağına, üzerinde oynanan oyunlara ve kurulan
baskılara uygun bir çizgide haber vermiştir. Şimdi de
öyle yapıyor.
Ne var ki şimdı dönem bıraz değişti. Bu gibi haberci-
lik numaralannı daha akıllıca, daha düzeyli, daha usta-
ca ve yeni yöntemlerle gerçekleştirmek gerekmez mı?
Habercilik bir türlü yapılamıyor. Hadı bunu biliyoruz.
Ama hiç olmazsa, işin içine biraz yaratıcılık ve degışik-
lik katsalar ya!
TRT aynı TRT. Bir adım ileriye geçemedı. Şimdi için-
de bol sayıda üniversiteli uzman, danışman ve akıl ho-
cası var oysa. Bu üniversıte katkısının TRT'yı düzelte-
ceğıni beklemıyorduk. Ama belki TRT'yı daha "eğlen-
celi" bir düzeye getirirler dıye umutlanmıştık. Örneğin
radyo-TV haberlerindeki eski değiştırmelen, çarpıtma-
ları, saklamaları, gizlemeleri. eklemelerı ve olayları yeri-
ne göre abartmayı, yerıne göre de önemsızleştırmeyi
yenileştirerek ilginç "eğlencelik" haberler yaratırlar dı-
ye düşünmüştük. Yanılmışız.
Bakın şu emekli ayiığı ile geçinme ve ABD'de ev al-
mak için bilezik, kolye satma öyküsüne. TRT böyle
"eğlendihci" ve "oyalayıcı" öyküler yaratma becerisin-
den hala yoksun. Ne acı bir durum, değıl mı!
Basınımızda olup bitenleri öğrenmek istiyorsanız, aşa-
ğıda adı verilen kttabı okumalısınız:
"Basın Güncesi" (Yayına hazırlayanlar: Metin Aksoy,
Veli Özdemir, Sina Taha ve Ali Tartanoğlu) Çağdaş Ga-
zeteciler Derneği Yayınlan No: 9, Haziran 1994.
TRTINT ıo.3o\ Venedik'te büyük ilgi görmüştü
Formda bir Tank AkanTV Servisi - "Üç kıl tekin olmaz derler.
Kadm saçı. erkeğin bıyığı. atın kuyruğu
tekin olmaz. Üç kıla dikkat etmek gerek.
Bu üç kılla oyun olmaz. Bu üç kıla doku-
nulmaz. Dokunulursa kötülük azar. kan
çıkar. Ve acısı >ıllar sürer bazen." Töre
böyle emreder Güneydoğu Anadolu'da. Tö-
reye karşı gelenler sonuçlannı da göz önüne
almalıdırlar hem gerçek vaşamda. hem de
"Kan"da... Seydo (Tarık Akan) ne yapa-
cağı belli olmayan. aklına estiğı gibi hareket
eden. garip bir ağadır. Bölgenin dığer önem-
li ailesi Develler'le arası iyidir. Sünnet dü-
ğününe davet edilir. Düğünde yenilip içil-
dikten sonra sıra cirit ovnamaya gelir. Seydo
kenarda kalır mı hiç; o da katılmak ıster. Atı
getirilir. Bir de ne görsün: atın kuvruğu dı-
binden kesilmiştir. Kuyruğu kimin kestiği
belli değildir ama, Seydo e\ sahibi De\ecel
Ağa'yı bir kuyruğu korusamamakla suçla-
yıp öldürür. bir kurşun da atına sıkar. Kan
davası başlamıştır. Seydo attığı kurşunun
yanıtını alır ve öldürülür. Tabii kanı yerde
kalmaz.
80'li yıllarda. "Sürü"den sonra Yeşil-
çam'ın ürettiği en ilginç "kan davası' filmi
olan "Kan". toplumun bu çarpıcı gerçeğini
usta bir dille işliyor. Şerif Gören'in sinema
dilı. Yılmaz Gttne> sonrası Türk sinemasın-
da farklı tatlar arayan Batılılan etkilemiş
olacak ki "Kan", 1986 Venedik Film Fes-
tivali'nde yarışmış \e en fazla alkışı alan
yapıtlar arasına girmişti.
Daha önce "Kızgın Toprak", "Fırat'ın
Kan
Yönetmen: Şerif Gören Senaryo:
Osman Şahin Görüntü: Aytekin
Çakmak Müzik: Zülfii Livaneli
Oyuncular: Tarık Akan, Hakan
Balamir. Serpil Çakmaklı. Alev Sayın,
Necmeddin Çobanoğlu 1985 yapımı.
Cinleri", "Kibar Feyzo". "Ayna", Tom-
ruk", "Derman", "Firar". "Kurbağa-
lar", gibi yapıtlan sinemaya aktarılan Os-
man Şahin ilk kez kağıdı kalemi alıp
"Kan"ın senaryosunu bizzat yazmıştı. Şa-
hin. bu senaryoyu kıtap olarak vayımladı
Şerif Gören'in etkileyici doğa görüntüle-
rine başanyla monte ettiği sünnet düğünü ve
cenaze (öreni gibi sosyal motıfler filmi daha
izlenir kılıyor. Müziğe de dikkat. Bölgenin
kendine özgü kapalı yaşantısı, insanlannın
törenlere sıkısmış günlen, geri kalmışlığı
Zülfü Livaneli nın başarılı müziğivle bel-
leklere iyice yerleşıyor.
Yönetım, senaryo, müzik. oyunculuk va-
satın hayli üzerinde. Tarık Akan'ın perfor-
mansı ise Kan'ı alıp sürükleyen en önemli
öğe şüphesiz. Kan, Akan için önemli bir
film. "Sürü" ve "YoT'dan sonra Tarık
Akan "Kan"la Avrupa'daki ününü arttır-
mıştı. Ancak sonra bu fırsatı kullanamamış
\e unutulmuştu: taa ki Atıf Y'ılmaz'ın
"Berdel"ine kadar.
interstar 2ftjQ|Çizgi roman kahramanı Ördek Hovvard'ın filmi
Hollywood'un özel efekt gösterisi
TV Servisi- Galaksimizdeki ge-
zegenlerden birinde, evrim ördekle-
rin yaranna işlemiştır. Howard adlı
bir ördek, bu "Ordekistan'"ın
Marşington kentinde yaşamakta,
olağan bir "hayvansal" yaşam
sürmektedir. Yani, işten bunalmış
bir şekilde evine gelmekte. buzdo-
labından bir bira kapıp TV'nin ba-
şına geçmekte, kanallar arasında
gezinirken, ördek seks dergisi
"Playduck"ın sayfalannı kanştır-
mayı ihmal etmemektedir. Ancak,
yaşamı, dünyadaki bir deney yü-
zünden sarsıntıya uğrar. tnsanların
karmakanşık dünyasında önce şok
olan ördek, sonra üstün yetenekle-
— f • • Uzaylı Ördek
Howard the Duck / Yönetmen: VVillard Huyck Senaryo: Gloria
Katz. VV illard Huyck Oyuncular: Lea Thompson, Jeffrey Jones,
Tim Robbins. Ed Ğale, Pa'ul Guifoyle / 1985 ABD yapımı." 109 dak.
rini onlann hizmetine sunacaktır... Adam" filminin senaryocuları
1970'lerin ortalarında Steve Huyck \e Katz, daha çok bir "Su-
Gerber'in yarattığı çizgı roman per Ördek" öyküsü yaratmaya
kabramanı "Honard the Duck", çalışmış. "Yıldız Savaşları"nın
taşıdığı düşünsel ve siyasal hicivler özel efektlerini yapan "Industrial
nedeniyle çok tutulmuştu. Ancak, Lights and Magic Studios"un
Spielberg'in çevresinden Willard
Huyck \e Gloria Katz, yazdıklan
senaryoda. ördeğin bu özelliğini tü-
müyle yok etmişler. "Kamçılı
marifetlerinin çok fazla öne çtktığı,
görülüyor. Sadece "gösteri" ama-
cını taşıyan bu özel efektleri.ı filme
hiçbir katkısı yok. Film efektleriyle, çizgi-roman kahramanını geri planda bırakıyor.