Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Abdurrah-
• Geneî Yavın Danışmanı Orhan Erinç man Yıldırım • Istihbarat: Yalçın Çakır • Yurt
MiidürLri İbrahim Yıldız. Haberlen: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami
Karaören • Spon'Abdülkadir Yücelman • Dü-
zeltme: Abdullah Yazıcı
• Yazıişleri Miidürbri. İbrahim Yıldız.
Dinç Tayanç (Sorumlu) •HaberMerkezı Mü-
dürü: Hakan Kara
Ankara Temsilcısi: Mustafa Balbav •Habcr Müdürü. Doğan Akın AtatürkBul-
varıNo:125. Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel- 419502ü C Hat). Tclc\: 42344. Fax:
(4(4195027 •İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H.2ı>a BK. 1352 S.2 3 Td:44l1220
Telex: 52359, Fax: 4419] 17 «AdanaTemsilcısi: Çetin Yiğenoğlu İnönüCd 119S.
No: 1 Kat: 1. Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fax: 3522570
Mue^e^e Müdürü: Erol Erkut #Koo rdinatör
Ahmet korulsan •Muha^ebe Büleırt Vener
• Idarc HüsejinGürer •Ibletmc ÖınderÇelik
• Bılgı-İ^lem Nail İnaJ •Bılgısj\ar Sıstem:
Mürüvet Çiler •Reklam: Reha [şıtmaıı
> : Y e n ı G u n H j b e r Ajan«. Basın\e Yj>ıncılık.,-\ Ş
Türkocjğı C a d 39 41 Cağaloğlu 34334 tst P K :46İstdnbu'lTel (0 212) 512 05 (1512t> hat I Tclo\ 212M,. Fav ıll : i : > 5 l V< I0HAZIRAN1994 İmsak: 3.26 Güneş: 5.24 Öğle: 13.08 Ikindi: 17.07 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.32
Çevre hukukunun
sorunları tartışılıyon
• Haber Merkezi-Türkiye ve
A\ rupa Topluluğu'nda Çevre
Hukukunun Güncel Sorunlan
tstanbul ÜniversitesiSiyasal
Bilgiler Fakültesi ile İstanbul
Alman KültürMerkezi tarafından
düzenlenen birdizi toplantıda
tartışılacak. İstanbul Teknik
Üniversitesi Maçka Sosyal
Tesisleri KonferansSalonu'nda
bugün 09.30"da başlayacak
toplantılar >ann akşam verilecek
veda koktev li ilc sona erecek.
Toplam 8 oturumun yapılacağı
toplantılann organizasyonunu
Doç. Dr. Semra Atabay. Prof.
Dr. ÜlküAzrak.Doç. Dr.
İbrahim Kaboğlu ve Alman
Kültür Merkezi Müdürü
Johannes VV'elssen üstlendi. Prof.
Dr. Aydın Aybav \eProf. Dr.
Pertev Bilgen ile Doç. Dr.
Hayrettin Ökçesizde
organizasvonun Danışma Kurulu
üyeliklerini yaptılar.
Yağmur1.5günlûk
su kazandırdı
• İstanbul Haber Senisi -
İstanbul'a son ıkı günde >ağan
yağmurlar kente bir buçuk
günlük su kazandırdı. Kesinti
programı içcrisinde İstanbul"a
günde ortalama l milyon 200 bin
metre küpsuveriliyor. İstanbul'a
su sağlayan yedi barajda, yağmur
nedeniyle sağlanan su artışı 1
milv on 940 bın metre küp olarak
belirlendi. İSKİ'denyapılan
açıklamavagöre iki
günde v ağan > ağm urlarla bırlikte
barajlardaki su rezervi 201
milyon2! bin 200 metre küpe
ulaştı.
Bakan Ayaz'dan
velilere uyam
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara. İstanbul ve
İzmir başta olmak üzere 20 ilde
ilk ve orta dereceli okullar bugün
yaztatilinegiriyor. Milli Eğitim
Bakanı Nevzat Ayaz. velilerden.
karnelerinde kınk not getiren
öğrencileri eezalandırmamalannı
ve daha anlav ışlı olmalannı istedi.
1993-1994 eğitim-öğretim yıh 20
ilde bugün sona ererken. yaklaşık
3 milyon öğrenci. karneveyaz
tatili hevecanı vaşıvor.
Yurtdışındakilerin
üniversitesınavı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yurtdışında çalışan Türklerin
çocuklan için üniversiteyegjriş
sınavı başvurulan 13 haziran
pazartesi günü başlayacak. 992
adayın yükseköğretim
programlanna kabul edileceği
sınav. 31 temmuzda Ankara ile
Almanya'nın Köln kentinde
yapılacak. Sınav kılavuzu ve
başv urma belgeleri. 13-24 haziran
günleri arasındaÖSYM'nin
Ankara bürosu ile v urtdışı
temsilciliklerindeki eğitim
ataşeliklerive eğitim
müşavirliklerinden alınabilecek.
Öykü yazarı
Abdullah Aşçı öldü
• BLRDLR (Cumhuriyet) -
Anlık du\ uşlar v e yaşama
parçalanv la ördüğü öv küleriyle
antolojilere gırmev i başaran
Burdurlu öy kii yazan Abdullah
Aşçı. yaşamını yitirdi. Sanatçının
yaşamı Burdur'daveyazın
çev relerinde büv ük üzüntü
varattı. Aşçı. 1921 \ılmda
Burdur'da doğdu.
Deniz Kurdu-1
tatbikatı başladı
• ANKARA (AA) - Denız
Kurdu-I '94 tatbikatı dün başladı.
Marmara. EgeveDoğu
Akdeniz'deyapılacak tatbikat. 23
hazirana kadar devamedecek.
Genelkurmav Başkanlığı'ndan
vapılan açıklamaya göredün
gemilerin ana üs ve limanlardan
hareketleri ile başlavan tatbikatı.
Donanma Komutanı Oramiral
Güven Erkavasevk vcidarc
edecek.
Türkiye'ye santral satmak isteyen ülkeler neredeyse üsteparaverecek
NükleerkapanakrediyemiÜMtTOTAN
İZMİR - Nükleer santral satıcısı
ülkeler. santral kurmamız için nere-
deyse üste para verecek. Nükleer
Karşıtı Kongre Tertip Komitesi
Başkanı Elektrik Mühendisi Arif
Kiinar. Dünya Bankası yetkilileri ve
ABD ile yapılan ikili görüşmelerde.
kredi olanağı sağlamada, nükleer
santral yapımının şart koşulduğunu
belirtti.'
Dünya Dostlan Derneği kurucu
üyesi Nesrin Timur da santral pazar-
lamaya çalışanlann çevrelerine du-
yarsız varsaydıklan ülkeleri seçtik-
lenni belırterek. "500-600 milyon
dolar kredi açmak içinher tiirlii enge-
li çıkaranlar. nasıl oluyor da nükleer
santral kurmamız için milyarlarca
dolar vermeyi teklif ediyorlar" dedi.
Nükleer Karşıtı Platform'da aktif
görevler üstlenen. konunun uzmanı
Arif Künar. Türkiye'nin sonu şim-
diden belli olan bir serüvene götü-
rülmek istendiğini. şu anda "demok-
rasiyle başları hoş olmayan" bazı ül-
keler dışında nükleer santral yap-
tıracak ülke bulunmadığını söyledi.
Dünyadaki belli başlı nükleer sant-
ral yapımcısı fırmalann yan kuru-
luşlannın Türkıve'de açılan ihaleye
katıldığını vurgulayan Künar, "10
martta olması gereken ihale, nükleer
lobilerden gelen talep üzerine 26 nisa-
na ertelendi" dedı. Künar. ön proje
hizmetleri için bolca hibe yaratma
kulisleri yapıldığını belirterek şunla-
n söyledi:
"Örneğin 8-9 Aralık 1993'te An-
kara'da yapılan ABD-Türk Kaıma
• Dünya Dostlan Derneği kurucu üyesi
Nesrin Timur da santral pazarlamaya çalışanlann
çevrelerine duyarsız varsaydıklan ülkeleri
seçtiklerini belirtti.
Ekonomik Komisvon TopJanttsı'nda
ABD hükümeti, Trade and De\olop-
ment Agency firması aracılığıyla bir-
kaç milyar dolaruk finansnıan sağla-
nabileceğini söyledi. Dış kredi fınans
çe^releri, uygun ödeme \e ucuz kredi
karşılığı önerdikleri ülke fırmasının
seçilmesi için kulis faaliyetierine de-
vamediyorlar.
Özellikle Körfez krizi nedeniyle ül-
kemizin bir koyup üç alacağına. üç
koyup bir alması sonucu karşıiaştığı
ekonomik darboğazı aşabilmesi için
Dünya Bankası yetkilileri ve ABD ile
yapılan ikili görüşmelerde, banka ilgi-
İileri, 'Size ancak nükleer santral
yapımında tüm kredi olanaklannı
sağlanz. yeter ki bir ABD firması ile
anlaşın" demişlerdir."
Arif Künar. 7. Beş >ıllık Kalkın-
ma Planı komısyonlanndan Enerji
Komisyonu'nun başına Türkıye
Atom Enerjisi Kurumu Başkan
Yardımcısı Doğan Ömer'in seçilme-
sinin de Türkiye'deki nükleerci
atom lobısının ne kadargüçlü oldu-
ğunu gösterdiğini belirterek, "170
Ibinden fazla yurttaşın TBMM'ye
verdikleri Nükleer santral istemiyo-
ru/' dilekçelerine rağmen Akkuyu
için ihalclerin devam ctmesinin, ta-
ammüden işlenmiş cinayet olduğunu
düşünüyoruz" diye konuştu.
Dünva Dostlan Derneği kurucu
üyesi ve SOS Akdeniz Bürosu An-
kara Sözcüsü Nesrin Timur da ku-
zev ülkelerinde nükleer santral yapı-
mının kamuoyu baskısı nedeniyle
imkansız hale geldiğıni belirterek.
"Bu ülke yönetimleri işsiz kalan fir-
malarına bizim gibi ülkelerde pazar
arıyor"dedi.
Tek pazarın. gcri kalmış ülkcler
olduğunu öne süren Timur sözlerinı
şövle sürdürdü:
"Akıllarınca kamuoyu duyarsız
olan ülkelere yönelip neredeyse üste
para >ererek nükleer santral teknolo-
jilerini satmaya çalışıyorlar. Ama
yanılıyorlar. Türkiye doğaya dıııyar-
lılık açısından bugün onların ülkele-
rinden bile daha ileri düzeye ulaştı.
Aliağa. Gökota. ^umurtalık. İslan-
bul Boğazı, Gü^en Park \e diğer et-
kinlikler gösterdi ki yurttaşlar nerede
çe^reyle ilgili bir sonın \arsa orada
mücadeleye girişiy orlar.
Aliağa'da JaponJara pabuç bırak-
mayan bu ülkenin insanları, Türki-
ye'nin neresine olursa olsun. nükl eer
santral kurdurmazlar. Kaldı ki nıik-
leer santral yapmak için borç almak
dcmek. hem bu ülkenin insanını, do-
ğasını ipotek altına almak hem de
100 yıl bitme/ tükenmez borçlaıla
yaşamakdemektir.
Nükleer santral kurarsanız bu boır-
cu ödeyecek insan da kalmaz bu ülkı.'-
de. Sakat çocuklar dilenip de mi ödo-
vecekler?"
'Yeterartıkkirletmeyin beni'
Hepimiz uzaktan izlemiştik. Çöp dağı patlamış, 39 insan altında kalarak can vermişti.
Olaya bir televizyon haberi, gazete haberi kadar yakındık ancak. Öyle ya. L mraniye.
Halkalı. Tuzla. Yakaeık çöplüklerinden bize neydi. Biz orada yaşamıyorduk ki... Halbuki
o, sinsi sinsi çevremizde dolaşıy or. Orada bir pet şişe, burada bir nay lon poşet. Gözümüzün
önünde. Gözümüzün önüııde olmasa bileo, mutlaka bize ulaşıyor. Avınnaksızın attığımız
çöpler; hastanelerdeki enfekte çöpler. sanay inin zehirli çöpleri. evlerimizin "masum"
çöpleri. hepsi bir şekilde b ize ulaşıyor. Kah yer altına sızıp su ka\ naklarına karışarak kah
martıların gagasında...
Ya da çöplüklerin çet resirıde otlay an ineğin siitü vey a etiy le. Burası Bebek. \ ıllardır çöplük
olarak kullandığımız bir başka yer. Marmara Denizi. içindeki çöpleri y üzümüze
vururcasına dışarı kusmuş. "Yeter artık, kirletmey in beni" diyor.
(Fotoğraf: İZZETKERIBAR)
Istanbıd'unsonmlanna tedavikaynağı bıdunannyor
TBMM Araştırma Komisyonu, İstanbul'un sorunlanna tanı koydu, 'tedavfnin hangi ka ynaklarla yapılabileceğine ise öneri getiremedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
İstanbul'un sonılannı belirlemek ve
çözüm önerileri getirmek amacıyla
kurulan TBMM Araştırma Komis-
yonu. sorunlara tanı koymasına
karşın. "tedaWnin hangi kaynak-
larla yapılabileceği konusunda öne-
ri getiremedi. Komisvon raporun-
da. her yıl 500 bin kişinin goç ettiği
İstanbuİ'un. nüfusvoğunluğu. çevre
kirliliği ve güvenlik sorunlan ile ula-
şım ve eğitim kummlanndaki yeter-
sizlik. tüm boyutlanyla ortaya
konuldu. Rapora göre İstanburda
18 terör örgütü ve 300 bın sabıkalı
var.
Komisvon Başkanı veDYPSam-
sun Milletvekili Ali Eser. dün dü-
zenlediğı basın toplantısmda. hazır-
ladıklan raporu açıkladı. İstanbul'a
göçün durdurulmasının zorunlu ol-
duğu belirtilen raporda. kente her
yıl 500 bin kişinin yerleşmek ama-
cı>la geldiği ıfade edildi. Rapora
göre en hızlı gecekondulaşmanın
vaşandığı keniteki toplam 1 milyon
300 bin konutun 250 bınini gece-
kondu ve ımara aykın vapılar oluş-
turuvor. Bu durumda. her vıl 100
bin veni konuta gereksinim duyulu-
yor. Kilometrekarevc 1280 kişinin
düştüğü İstanbul. bu nüfus voğun-
luğuyFa. Türkiye ortalamasının İS
kat üzerine çıkıyor. İstanbuİ'un \ıl-
lık nüfus artışı yüzde 4.8 olarak be-
lirlenmesine karşın. özellikle göçün
voğun olduğu bölgclcrde oranlann
çok yükscldiğı ortaya konuluyor.
Raporda. göç ve gecekondu soru-
nunun çözümünc yönelik. kırsal
nüfusu verinde kalmaya özcndire-
cek politıkalann seliştirilmcsi. mct-
ropol niı.elikli kentler çevresınde
uydu kcntler oluşturulması. iskan
ve gecekondu ile ilgili yasalann
ödünsüz uvgulanması. geniş çaplı
imaraflarından vazgeçilmesi. kaçak
yapı ve gecekondulara altyapı.
elektrik. tdcfon gibi hizmetlerin gö-
ıürülmeni(?si önerilivor.
Hızla artan geeckonduların.
terör için dverişli ortamlar oluştur-
duğu v urgulanan raporda. güvenlik
sorunlarınii ılişkin şu sapiamalar
yeralıyor:
- İstanbu l"da terör olavlan dışın-
daki olavların. diğer ülkelerdeki
benzcri mctropollere oranla daha
düşük olduğu gözleniyor.
- İstanbul'da terör örgütlerinın iş-
lediği cinayetlerin faillerinin bulun-
masında zorluk çekiliyor. Adalet
mekanizmasının hızlı çalışmaması
nedcnivlc bir kısım alacaklılar. ala-
caklannı. çek-senet mafyası adı ve-
rilen zorbalar kanalıyla alma yolu-
nu seçiv orlar.
Raporda. uiaşım sorununa çö-
züm olarak. minibüslerin kente so-
kulmaması önerildi.
ÇEVRE PANELİ
Hava kirliliği
İstanbul'u
terk etmeye
niyetli değil
İstanbul Haber Senisi- De\ nmci
İşçi Sendikaları
Konfederasyonu'nun(DİSK)
Çev re Haftası kapsamında Tank
ZaferTunava Kültür Merkezi'nde
düzenlediği 'İstanbul \e Çe>re
Sonınları Paneli'ne katılan
uzmanlar. İstanbul'daçevre
sorunlannın daha uzun süre
çözümc kav uşmavacağını
belirttiler.
DİSK Çev re Sorunlan Dairesi
Başkanı Kemal Daysal'ınvönettıği
panele Kimya MüliendısleriOdası
İstanbul ŞubeTemsılcisi Doç. Dr.
Semiha Arayıcı. İstanbul
Büvükşehir Beledivesı Çevre
Komisyonu üyesi Nur Atabay.
Boğaziçi Cniversitesı Çevre
Bilımlerı Enstitüsü öğretım üyesi
Doç. Dr. Günay Kocasoj ile İTU
Maden Fakültesi öğretim ü\esi
Prof. Dr. Orhan Kural konuşmacı
olarak katıldı. "Eskiden ha>a
almak için pencereleri açardık,
şimdi kapatıyoruz"diven Prof. Dr.
Orhan Kural. hava kirlilığının
İstanbul'a > erleştığıni veçıkmav a
da niyeti olmadığını söv ledı.
Yaptıklanbirçalışmayagörehava
kirliliği olan dönemlerde
ölümlerin 2.5 kat fazlalaştığına
dikkatçeken Kurai. "Kömürübu
şekilde kullanmay ı sürdürürsek
ha\ a kirliliğinin azalması da
olanaksız. istanbul'da kullanılacak
kömürlerin. kükürt \ e nem oranını
azaltıcı işlemlerden geçirilmesi
şarttır" dive konuştu.
Kömiir kalitesini arttıracak
tesıslerin kurulmasının uzun vadeli
bir ış olduğunu belirten İstanbul
Büv ükşehir Beledivesi Çevre
Komisvonu üvesi Nur Atabay ise
ilk aşamada 'Halk Ekmek' gibi
halk kömürü dağıtım merkezleri
düşünüldüğünüve 15temmuza
kadar da görece temiz kömürün
dağıtımının başlavacağını söyledi.
BÜ Çevre Bilimleri Enstitüsü
öğretim üyesi Doç. Dr. Günay
Kocasoy. kente içme ve kullanma
suvusağlayansuhavzalannın
hepsine. çev resindeki çarpık
kentleşme ve sanay ileşme
nedeniyle kanalizasv on v e zehirli
maddelerin kanştığını söv ledi.
Doç. Dr. Semiha Arav ıcı da
kamçılanan tüketimin hava
kirhlığıni arttırdığına değinerek
yıllık kömürtüketiminin 10
milvon tona ulaştığı İstanbul'da.
ha\a kirlilığinden kavnakîanan
toplu ölümlenn görülmesinin an
meselesi olduâunu söv ledi.
Aya Yorgi'nin Vefakâr' gecekondusu
OKTAY EKtNCİ
Son ekonomik paketten sonra yaz
tatillerini İstanbul da geçirenler için
hele bir de 'gezmeye tozmaya' me-
raklılarsa. öncelikle gidileceİc yerler
arasında hiç kuşkusuz Adaiar başı çe-
kiyordur.
Hayret edilecek derecede üstün bir
'kent düzeni' içerisinde işleyen Bos-
tancı İskelesi olanağı. uiaşım sorunu-
nu en aza indirmiş sayılabilir. Kentin
uzak semtlerinden Adalar'a ulaşmak
isteyenler. özel otolannı iskelenin he-
men karşısındaki otoparka bırakıp.
şehir hatlannın sık aralıklarla hareket
eden vapurlarına binebilirler.
Biz de öyle yaptık ve hafta sonu ta-
tilindeki 'uvgarlıkların izinde' prog-
ramımıza Büyükada'nın tarih değer-
lerini aldık. 'Büyükada ve tarih' deni-
lince de kendimızı ister istemez Aya
Yorgi Manastırı'nın taş döşeli dik vo-
kuşunda 'tırmanırken' bulduk.
Biliyorsunuz. Adaiar aslında Bi-
zans döneminin 'sörgün yerleri.' O
• Batı'ya öykünülen taklitçi mimarisiyle inşa edilmiş eski ahşap konaklar bile,
şu son dönemlerde inşa edilen sözde "tarihsel görünümlü' binalann yanında çok
daha kültürlü ve iiğırbaşlı duruyor.
ünlü Saray entrikalan' döneminde.
kimbilir nice prensin gözleri oyulmuş
ve buralardaki ıssız köşelere sürgün
olarak gönderilmiş. Zaten adı da o
nedenle 'Prens Adaları' olarak kalmış
ve tarih boyunca da hep uzaktan t
ür-
kütücü yerier' ojarak gözlenmiş. 18.
yüzyıldan sonra İstanbul'un 'güzellik-
ler yaratan' kimi zenginleri, bu Itici
geçmişe' son vermişler ve Adaiar hem
Osmanlı efendilerinin hem de varlıklı
azınlıklann 'imar ve ihya ettikleıf bir
sayfıye beldesi haline gelmiş...
'Fayton uygarlığı'
Büyükada'yı şöyle 'sefasıyla' gez-
mek isteyenler. İskele MeydanTnın
hemen kenanndaki fayton kuyru-
ğuna' girip. belediyenin özenle sağ-
ladığı 'güvenilir bir düzen içinde' sırası
gelen faytona biniyorlar.
Aya Yorgi'ye ya da özgün adıyla
Ayios Yeorgios'a gidebilmek için bir
zamanlar Ada'daki Rumlann dillere
destan eğlencelcr düzenlcdikleri
"Luna Park' denen çamlığa dek fay-
tonla ulaşıyonız. Slonra da -biraz da
kilolann etkisiyle- yaklaşık yirmi da-
kika süren bir 'tımianma yüriiyüşünü'
göze alıp. tam teı:edeki tanhi ma-
nastıra kan-ter için<de varabiliyoruz.
Kilisenin bakıcı cvinin bulunduğu
bölümde. geçen kaisim ayında çıkan
yangının enkazı olduğu gibi duruyor.
Zarif çan kulesiniıı yanında yıkık-
dökük bir bina. insanın yüreğini bur-
kuyor. Sedef Adası'na doğru bakan
manzaraya hakim U-pedeki eski ah-
şap evde ise 'restoram hizmeti" bahç:-
deki tahta masalarda sürüyor. Yu-
nanlı olduklan 'heırıen anlaşılan' tu-
ristler. ünlü 'Aya Yorgi şarabını* tat-
manın coşkusunu vaşıyorlar. Bir za-
manlar bu Bizans manastınnın bu-
lunduğu tepenin yamaçlan tamamen
'bağlarla' kaplıymış. O nedenle de bu-
rada yapılan şarabın tadı ve yine 'bu-
rada içilmesi 'avrıcalıkmts.'
Şimdi bu ayncalığı. tepedeki ka-
yanın çevresini adeta 'salaş bir gece-
kondu' gibi saran derme çatma bina-
da hizmet veren bir aile 'pazarlıyor.'
Doğrusu. onca yokuşu tırmanıp. ta-
nhi binanın gölgesinde şöyle bir din-
lendikten sonra 'denize doğru baka-
rak' o şarabı içmenin de vine 'a\Ti-
calığı' bir başka oluyor...
Büyükada'nın tam bir 'zevksizük
panayırına' dönüşen son dönem 'ara-
besk restorasyonlarına' bakılırsa onca
korunmaya çalışılan güzelliklere
karşın 'maganda yağmacılığın' yinc de
egemen olmaya başladığı hemen fark
edilebilir. Döneminin 'Batı'ya öykü-
nülen' taklitçi mimansiyleinşa edilmiş
eski ahşap konaklar bile. şu son dö-
nemlerde inşa edilen sözde 'tarihsel
görünümlü" binalann yanında çok
daha kültürlü ve ağırbaşlı duruyor.
Bu tür 'hafıf-meşrep' restorasyon-
lan da Adalar'ın 'yeni kimliği" olarak
kabul etmenin ezıkliği içinde. kalkış
saatini önceden hedefîediğimiz vapu-
ra yetişerek Bostancı'va doğru açılı-
yoruz. Karşımızda, kimbiiir yine nice
ünlü dev let adamını ağırlamış Anado-
lu Kulübü duruyor. 1929'da. Stalin dö-
neminde Sovvetler'den sınır dışı edi-
len Troçki'nin bile 'dinginliğine'
sığınıp. anılannı yazdığı bina... Dile
gelse de şu şimdiki müşterilerine Ata-
türk'lc birlikte olduğu yıllannın 'çağ-
daş kültürünü' anlatabilse. Örneğin.
şöyle de bir eski şarkıyla birlikte:
"Nazlı bir şuhu idin gamla geçen
sevdamın,
Adalar'dan niye sır oldu. güzel en-
dammf