Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MAYIS1994 PAZARTESİ
HABERLER
50C8SUPDYP-Iİ
aranıyor
• ANKARA (ANKA)-
ANAP'tan, önce Bedrettin
Dalan'ın kurduğu Demokrat
Merkez Partisi'ne, oradan
DYP'ye, sonra da DYP'den
ANAP'ageçen İstanbul
Milletvekili Doğancan
Akyürek "Benim gibi cesur
50 DYP milletvekili olsa
sağda birleşme sağlarur"
dedi. Doğancan Akyürek
yaptığı açıklamada. Tansu
Çiîler'in sağda birleşmeye
engel olduğunu. SHP'nin de
koalisyonu bozamayacağıru
belirtti. Koalisyonda kalmak
uğruna SHP'nin verdiği
tavizlenn "'boyunu
geçtiğini", İnönüdöneminde
SHP'nin dahailkeli
davrandığını kaydeden
Akyürek, "İnönü'nün solda
birleşme için verdiği mesaj
çok önemli. Saruyorum,
Ecevit'in önderliğinde
birleşme sağlanacak" dedi.
Koalisyonun
üçüncü ortaği
• ANKARA (UBA)-CHP
Genel Sekreter Yardımcısı
İrfan Gürpınar, MHP'nin
"destek bizden, genel
müdürlük sizden" anlayışı
içinde koalisyona açık destek
verdiğini ve bürokraside çok
etkin mevzileri elde ettiğini
öne sürdü. Gürpınar,
MHP'nin Türkiye'de çok
sayıda genel müdürlükte
kadrolaşüğını belirterek
fıilen koalisyonun üçüncü
ortaği olduğunu söyledi.
İrfan Gürpmar bu İconuda
şöyle dedi: "Türkeş ve
partisinin koalisyona fiili
destek verdiği herkes
tarafından biliniyor. Zaten
çok sayıda genel müdürlük
MHP'lilere bırakılmış, fıili
olarak iktidann içinde olan
bir partinin, hükümeti
eleştırmesini beklemek
yanhşür. Zaten Türkeş de
eleşüri yerine alkjş tutuyor.
Çünkü, onun amaa
kadrolaşmak."
Solda birliğe cağrı
Demokratikleşıııeiçînbirlik
YILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA - CHP Bolu İl Başkan
Yardımcısı Mustafa Hızarcı, CHPçatısı
altında ve DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'in liderliğinde bir birleşmeyi
önerdiklerini belirtti. Dağınıklığın
devam etmesi halinde her üç parti için
de yakın gelecekte bir başan şansı
göremediğini belirten Hızarcı. bu
durumda yeni bir sol parti düşünmenin
de harekete faydadan çok zarar
getireceğini söyledi. Cumhuriyet'in sol
birlik konusundaki sorulannı
Bolu CHP İl Başkan Yardımcısı Hızarcı, CHP çatısı altında ve
Ecevit'in liderliğinde bir bütünleşme öneriyor. Hızarcı, birliğin
demokratikleşme sürecini hızlandıracağı görüşünde.
altında birleşmelerini olası
görmediklerini, ancak DSP Genel
Başkanı Ecevit'in başkanlığında ve
CHP içinde bir bütünleşmenin
olabileceğini öne süren Hızarcı.
sorulanrmzı yanıtlarken, şöyle devam
etti: "Böyle bir bütünleşme, ülkenin
demokratikleşme sürecini hızlandıracağı
gibi, laik cumhurhetimizin tahribatını da
önleyecektir. Bütünleşmeain olmaması,
yamtlarken "Programlanite, yaşama
bakışları ile ve Kemalizme olan
bağlılıklarıyla tabanlarında hemen hiçbir
farklılık olmav an bu kesimin birlikteüği
kaçınılma/dır" diyen Hızarcı,
bütünleşmenin olmaması halinde
CHP'nin güçlenmesi için çaba
harcayacaklannı söyledi. Sosyal
demokrat ve demokratik soldaki 3 parti
olan SHP, CHP ve DSP'nin tek bir çatı
antilaik güçlerin cüretini artıracak,
sosyal hııkıık devletinin aşınmasını,
emekçi güçlerin desteğinin yok olmasını,
sivil topluma geçişin süresinin uzamasını
getirecekrir. SHP, CHP »e DSP'nin
bugünkü kadrolarına kendi kendilerini,
si\ asal çıkarlarını bir tarafa bırakıp,
toplumun çıkarlarını > e geleceğini ön
plana almalarını >e bir an önce
bütünleşmeyi sağlamalarını öneririz."
Hızarcı, bütünleşmenin olmaması
halinde yeni bir sol partinin
kurulabileceğini, ancak böyle bir
oluşumun zarar getireceğini belirtti.
Âren'den arabuluculuköııerisi
SBP lideri, akan kanın durması için PKK lideri Öcalan'la görüşmeye hazır olduğunu söyledi
ERGÜNAKSOY
ANKARA - DEP'ten sonra,
Kürt sorununa ilişkin görüşleri
nedeniyle kapatılması gündem-
de bulunan ve kapaülma olası-
lığına karşı yeni parti kurma
arayışlannı başlatan Sosyalist
Birlik Partisi'nin (SBP) Genel
Başkanı Prof. Dr. Sadun Aren,
Kürt sorununda çözümün "dev-
rim anlamına geleceğini" belir-
terek, PKK'sız bir çözüm ola-
mayacağını savundu ve bu ko-
nuda "arabuluculuk" yapmaya
hazır olduğunu acıkladı.
Türkiye'de acilen çözümlen-
mesi gereken konunun Kürt so-
runu olduğunu vurgulayan
Aren, Cumhuriyet'in sorulan-
na, şu yanıtlan verdi:
- Kürt sorunu nasıl çözümle-
nir?
AREN - Sorun bugün çok ge-
niş boyutlara ulaşmışUr. Her iki
taraftan binlerce insan ölmek-
tedir. Sorun nedeniyle ülke an-
ti-demokratik bir baskı altın-
dadır. Silahlı güçle yapılacak
girişimlerle olay çözümlenmez.
Gönüllü bir çözüm gerçekleş-
meli. Demokratik ve banşçı çö-
züm dediğimiz de budur. Kürt-
ler, yaşama biçimlerinde özgür
olmalıdırlar. Once özgür tartı-
şma ortamı yaratılmalı. Hükü-
met, tartışmayı önleyid yasa-
lan suç olmaktan çıkarmahdır.
İnsanlar üniter devlet yapısı-
ndan, bölünmeye kadar her
şeyi özgürce tartışabilmelidir.
Herkes korkmadan "Ben ajTil-
'T
A. ekbaşımaveya
başka ınsanlarla
birlikte, her türlü
girişimde bulunmaya
hazınm. Ateşkes için
de Öcalan'la
görüşürüm. Ancak,
taraflann bunu
istemeleri gerekir'mak istiyonım veya birlikte ya-
şamak istiyonım" dıyebilmeli-
dir.
- Demokratik çözümün karşı-
smdaki blokta sivillerin de bu-
hınduğu söylenebilir mi?
AREN -Evet. söyleyebiliriz.
Yani askerler daha anti-
demokratiktirler. siviller de-
mokrattırlardiye bir kural yok.
Bu iş askerlerin elinden almma-
h, sivillere verilmeli demek de
köktenci bir çözüm değil. So-
runla ilgili, birinci derecede
önemli olmayan faktörleri öne
çıkarmak sapürmadır. Her şeyi
askerlere yıkıp daha şahince
davranan siviller var. Çözüm-
süzlûk konusunda, askerler ka-
dar sivil şahinler de suçludur-
lar. Çözüm, halkm kontrolü
altındaki hükümetlerle olur.
Mevcut hukuksuzluğun tek so-
rumlusu hükümettir.
- Son dönemlerde, özellikle
Batı'nın konuyla yakından ilgi-
lenmesini nasıl değerlendiriyor-
sunuz?
AREN - Sorunu kendimiz
çözmeliyiz. Eğer çözemezsek
başkalan gelir çözer. Akan ka-
nı Batı için değil, insanlanmız
için durdurmahyız. Batı'nın
baskısıyla aiınacak önlemlerin
sürekli bir boşluğu bulunur.
Avrupa'daki hükümetlerin de-
mokrat olduklanna inanmıyo-
rum. Dürüst olduklannı söyle-
yemeyiz. Savaşı durdurmak is-
teyeceklerini de düşünemiyo-
rum. Türkiye'den çok şikayet
edebilirsiniz, ancak bu ülkede
demokrat insanlar da var. Bu-
nu göz ardı edemeyiz. Bu kadar
insan ölmesine karşın, Kürtler-
le, Türkler arasında bir düş-
manlık yok. İki halk. etle-tır-
nak gibi birbirine kenetlenmiş.
Bana sorarsanız Kürtler de he-
nüz isyan etmedi.
- PKK'sız çözüm olamayaca-
ğı iddiasına katılıyor musunoz?
AREN -Bütün güçleri dikka-
te almak gerekir. Kim aktif de-
recede rol oynuyorsa dikkate
almak gerekir. Bu anlamda
PKK'sız çözüm olmaz. Ancak,
PKK dışındaki Kürt aydınlan-
nı ve gruplannı da dikkate al-
mak gerekir. PKK'yı dışlamak,
gerçekliği olmayan bir şey. Bu
grev yapan işçiler yerine, grev
yapmayan işçilerle anlaşmaya
benzer.
- Sorunun çözümü için, arabu-
luculuk yapmavı düşünüyor mu-
sunuz?
AREN -Arabuluculuk konu-
suna olumlu bir yaklaşım icin-
deyiz. Ancak, taraflann sıcak
bakması gerekir. Tek başıma
veya başka insanlarla birlikte.
nasıl olursa olsun, her türlü gi-
rişimde bulunmaya hazmm.
Ateşkes için de Öcalan'la görü-
şürüm. Ancak, taraflann az da
olsa bunu istemeleri gerekir.
Eğer bu yazı yayımlanırsa Sa-
dun Aren olarak her şeye hazır
olduğum da anlaşılır. Samimi-
yetim konusunda kimsenin
şüphesi olmasın.
Akan kanı durduracak her
girişim, ister hükümet tarafı-
ndan, ister PKK tarafından ol-
sun bir devrim niteliğindedir.
Bunu yapacak insan veya in-
sanlara iki halk minnettar kalır.
Türkiye'de halka yapılacak en
iyi hizmet de budur.
- Nasıl bir devrim olur bu?
AREN -Kürt sorunu veya ta-
rihe mal olmuş benzer olaylar-
da demokrat \c ilerici bir unsur
vardır. Kürt sorunu demokra-
tik bir şekilde çözülürse Türki-
ye halkı her alanda büyük bir
sıçrama yapar. Gelişmiş ülkele-
ri her alanda zorlar. Kürt soru-
nunu çözemezseniz, kadın so-
rununu da çözemezsiniz. Çalı-
şanlann sorununu da çözemez-
siniz.
Dilde bağnazlık olayını da
aşamazsınız. Eğer sorun çö-
zümlenirse mevcut şeriatçı akı-
mlan da engellersiniz. Kürt so-
rununu banşçı bir şekilde çözen
bir halk, artık şeriat devletini de
düşünemez. Çünkü düşünce
olarak özgürdür. Kürt sorunu-
nu çözen bir Türkiye, gerçekten
Baü medeniyetleri seviyesine
ulaşır.
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Ya Şampiyon Ya Hlç mi?
Galatasaray futbol takımı lig şampiyonu oldu, biz de
gönülden kutiuyoruz. Coşkulu kutlamalar; basında, tele-
vizyon kanallarında övgüler onların elbette hakkıdır. Biz
de taraftan olduğumuz Fenerbahçe'nin maçlarını heye-
canla izledik, ama şampiyonluk yarışını Kocaeli maçın-
da bıraktığımızı düşünerek bu işi Galatasaray'ın daha iyi
götürdüğünü biliyorduk.
Şampiyonluğun belli olduğu pazar günü Galatasaray-
lılar coşkulu gösteriler yaparken Fenerbahçelilerin ne-
den kapanıp kaldığını düşündüm. Fenerbahçe futbol
takımı da nice sıkıntılardan geçip çok iyi maçlarla finale
gelmiş, bir puvan farkla da şampiyon olamamıştı. Ne-
den onlar da takımlarının bir lig sezonu süresince gös-
terdiği mücadeleyi coşkuyla kutlamasınlardı? Beşiktaş
da, Trabzon da, ligde mücadele eden bütün takımlar da
aylar boyu süren mücadelelerini kutlamak hakkını ken-
dilerinde neden görmüyorlardı? Kutlanacak olan sade-
ce şampiyon olmak mıydı? Sporu sadece başarı olarak
görmek doğru bir spor anlayışı mıydı? Şampiyon olama-
yan takımların çabası, sevinci, üzüntüsü, döktüğü ter
çöp kutusuna mı atılmalıydı? Eğer durum buysa kutla-
nan şampiyonluğun bir mücadelenin başarısı olmaktan
çok, taraftarın duygusal doyumu olduğu akla gelmemeli
miydi? işte kapitalist sistemin spor anlayışı buydu: 'Ya
şampiyon olursun ya da çöp kutusuna gidersin.' Bunun
arkasında yatan ideoloji de 'kazan da nasıl kazanırsan
kazan' felsefesine dayanıyordu.
Kazanma yollarının hiç önem taşımadığı, sadece so-
nuçların kutsandığı bir toplum davranışında bu tutum
sadece futbola özgü değildir. Eğitimden politikaya, eko-
nomiden bilim dünyasına kadar bütün zaferler sadece
kazananların olacaktır. Dürüstçe mücadele eden, ama
kazanamayanların, toplumun gözünde önemi olmaya-
caktır. Onun için de her alanda insanlar sadece başarılı
olmak için, ipi göğüslemek için, birincilik kürsüsüne çık-
mak için her yolu deneyeceklerdir.
• • •
Eğitimin bütün hedefi iyi yetişmek değil, üniversiteye
girmek olacaktır. Üniversiteye girenlerin hedefi de ge-
niş bir bilgi perspektifine sahip olmak değil, şirketlerin
dikkatini çekip bol paralı bir işe girmek olacaktır. Politi-
kaya girmenin hedefi de politikanın kalitesini yükselte-
rek hizmet etmek yerine milletvekili olmak, grup kulisle-
riyle öa^an
r
olabilmek. bu arada da özel ilişkileri geliş-
tirmek olacaktır. Ekonomik alanın hedefi en kısazaman-
da her yolu kullanıp zengin olmak, kendine alan açmak
için de her nüfuzu kullanmak olacaktır. Bilim dünyası da
kendi içinde gruplaşmalarla, kürsü kavgalarıyla unvan
yarışına sahne olacaktır. Çünkü toplum ideolojisi, her
alanda yapılana değil, elde edilene bakmaktadır. Böyle-
ce de 'işlev' örtemini yitirmekte, 'etiket' toplumun hiye-
rarşisini belirlemektedir. Kazananın kutsanıp kaybede-
nin çöp kutusuna atılması, toplumdaki mücadele ah-
lakını ortadan kaldırmakta, kazanmak için heryolun kul-
lanılmasını meşrulaştırmaktadır. Burada artık toplum-
sal ahlak normlarını aramak boşunadır. Bu konuda söy-
lenenler sıkıcı gevezelikler sayılmakta, değişmenin
hızını yakalayamayanların kendi beceriksizliklerini ört-
mek için öne sürdükleri bahaneler olarak nitelenmekte-
dir. Ama bir alanda işin suyu çıkıp da çıkar kavgaları
skandal boyutuna uzanınca hemen bir günah keçisi bu-
lunup olayın gerçek yüzü kapatılmaktadır. (Toplumda
rüşvetin üzerine gidilmesinin tek odağı sayılan Ergun
• Devanu 17. sayfada
ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK
'v v' v v
TÖRKÇE - 23
1)A?ağıd8ki cOmlelerin hangisinde bir
bilgi yanlışı vardır?
A) Namık Kemal, tiyatroyu bir eğlence
aracı saymastna karşın onunla vatan
sevgisi. fslam bıriiği, insan haktan gibi
inandığı şeyleri içtenlikle yayma
amacını güder.
B) Zıya Paşa'nın şiirierinde hiciv, tehdit
kırbaç gibi şaklar; onlar bittiği zaman
sıztanma ve talihten şikayet başlar.
C) Hamit'in Finten adlı oyununda
Shakespeare'nin Lady Macbet'inde
olduğu gibi aşın tutkulann işlendiğinı
görOrüz.
D) Talim-i Edebiyat, Recaizade Mahmut
Ekrem'in bir ders kitabı olarak da
okutulan edebiyat bilgiteri yapıtıdır.
E) Ahmet Mithat Efendi, yaşamı boyunca
bir öğretmen tavnyla roman ve öykü-
lerini kaleme alacak, nedense gazete
çıkarmayı hiç düşünmeyecektir.
2) A?aöıdakilerden hangisi Namık Ke-
mal'oaitbir yaprt d^ildir?
A) Gülnihal
B) Vatan Yahut Stlistre
C) Zavallı Çocuk
D)Karabela
E) Vuslat
3) "Hayır bizim doğal oian şiir ve inşamız
taşra halkıyla İstanbul ahalisinin avamı
arasında hâlâ durmaktadır. Bizim şiirimiz,
hanı şaiFİerin ölçüsüz diye beğenme-
dikleri halk şarkıları ve taşralarda ve
çögür şairter arasında "deyiş ve üçleme
ve kayabaşı" diye anılan şiirierdir."
Bu görüf aşağıdaki Tanzimat »a-
natçılanndan hangisinindtr?
A) Şinasi B) Ziya Paşa
C) Namık Kemal D) Şemsettin Sami
E) Ahmet Mithat Efendi
4) Şinasi aşağıdaki türlerden hangisinde
yaprt vermemiştir?
A) şiir B) tiyatro C) makate
D) eleştiri E) roman
5) Asağıdakilerden hangisi Tanzimat ti-
yatrosu için sövlenemez?
A) Moliere'den çeviri ve adapteler ya-
ptlmıştır.
B) Batı'nın ktasik ve romantik akımlanna
uygun yaprtlar yazılmısttr.
C) Birinci dönemin tiyatro yapıtlannda
halkın anlayabileceği bir dil kullanıl-
mıştır.
0) Yaprtlar komedi niteliğinde olmuş;
drama önem verilmemiştir.
E) Ikinci dönemin tiyatro yapıtlannda
manzum söyleyişe de yer verilmiştir.
6) Asağıdakilerden hangisi, Tanzimat I.
dönem roman ve öykülerinin bir özel-
liği deflildir? '
A) llk öykü denemeieri meddah hikâye-
leri tarzındadır.
B) Kimi romanlar "basit", kimi romanlar
"yüksek* sayılan bir anlatım özelliği
taşır.
C) Batı'nın özellikle realist akımına uyma
yoluna gkjilir.
D) Yazarlar, romanlannda kişiliklerini giz-
lemedikleri için teknik yönden zayıf
yapıtlar verilir.
E) Olaylann çoğu raslantılar sonunda ge-
lişen durumiardır.
7) 'Büyük özleyişlerle hareket eden Namık
Kemal'de daima aydın sınıfa seslenme
vardır. O, kalem arkadaşlanyla, dost-
lanyla konuşur. En yalnız bulunduğu an-
da bile birtakım idealler ve huzursuzluk-
lar aşılayacağı bir okuryazar kalabalığı
karşısındaymış gibi davranır ise bir
zamanlar çıraklık yaptıgı Mısırçanşısı es-
nafının içinde onlaria yârenlık edermış gi-
bi yazar.
Paragrafta boş bırakılan yere asağı-
dakilorden hangisi getirilmelidir?
A) Ahmet Mithat Efendi
B) Recaizade Mahmut Ekrem
C) Abdülhak Hamit
D) Tevfık Fikret
E) Ziya Paşa
8) ' Bu yapıt yalnızca bir mersiye değildir.
Felsefı düşünceyle mersiyeyi bir arada
yörüten t>ir yaprttır. Yani mersiyenin do-
kunup geçtıği uçucu yahut çabuk geçicı
zaman ve kaybolan güzellık düşünce-
lerinde kalmaz, bu boşluklardan bir tür
zrtlık ve şüphe dolu metafiziğe hatta
sonsuz adalet düşüncesine geçer. Onun
içindir ki 'ölü" den çok ölümün kendisiyle
doludur.'
Parçada sözü edilen yaprt asağıdaki-
lerden hangisi olabilir?
A) Balıkçılar B) Makber
C) Çanakkale Şehitleri D) Zafemame
E) Elharn Şrta
9) AsağKJakilerden hangisi Abdülhak Ha-
mit'in tiyatrolan için sövlenemez?
A) Romantik tiyatro anlayışını, ilk yapıt-
lannda klasik liyatrodan alınmış kon-
ularla besler.
B) Onda Shakespeare tiyatrosunun bir-
çok öge ve özellıkleri vardır.
C) Oyunlannın çoğu ya zaman ya da
coğrafya farkıyla o günkü Osmanlı
toplumundan aynlır.
D) Oyunlannın büyük bir kısmı komedi
niteliğindedir.
E) Oyunlannın hemen hepsinde kahra-
manlık, vatan sevgisi, Islam biıiiği,
düşünce özgûrtüğü gibi büyük dava-
lar anlatılır.
10) Bu romanda yazar doğru Batılılaşma ile
yanlış Batılılaşmayı belirtmek üzere iki
kişinin tipik davranışiannı sergiliyor. Bun-
dan ötürü romanında birbirini izleyen
olaylar arasında bir nedensellik bağı da
bulunmaz. Her biri yazarın görüşünü
kanıtlamaya yarayacak bir örnek olarak
tasariandığı için romana yerleştinlmiştır.
Bu da yapıtın 'Ağustos Böceği ile Ka-
nnca" çeşidinden, ahlak dersi veren bir
fabl özelliği taştdığnı göstermektedir.
Bu parçada eleştirisi yapılan roman
aşağtdakilerden hangisi olabilir?
A) Taaşsukn Taiat ve Fıtnat
B) Felatun Bey ile Rakım Efendi
C) Cezmi
D) Sergüzeşt
E)Zehra
11)Gerçekçi küçük öykûlerin ilki asağı-
dakilerden hangisidir?
A) Zehra B) Küçük Şeyler
C) Karabibik D) Araba Sevdası
E) Kıssadan Hisse
12) Asağıdakilerden hangisi Şinasi'nin
tek başına çıkarmaya başladığı ga-
zetedir?
A) Hürriyet B) Tercümârn Ahvâl
C) Tasvir-i Efkâr D) Ibret
E) Muhbir y
13) Türk şiirini yenileştirme çabası içinde
olan Recaizade Mahmut Ekrem'e
karşı klasik şiirin kurallarını savunan
şair asağıdakilerden hangisidir?
A) Muallim Naci B) Ahmet Rasım
C) Ziya Paşa
E) Namık Kemal
D) Şinasi
14) Asağıdakilerden hangisi Ahmet Mi-
that Efendi için sövlenemez?
A) Edebi diyebıleceğımız romanlarının
yani sıra çok sıradan yapıtları da
vardır.
B) Romanlannda bir sanat yaprt için ku-
sur sayılan okuyucuyla yârenlik etme
çok sık görülür.
C) Oyunlannda geleneksel Türk tıyatrosu
özelliklerinden fazlaca yararlanmıştır.
D) Yaşamı boyunca roman, öykü ve
tiyatro dalında yaprtlar vermiş; tarih,
ınceleme v.b. türleri denememıştir.
E) Guçlü bir yazar olamamışsa da halka
yönelik iyi niyetli yaprtlar vermiştir.
15) Bizde asıl romancılık - - - - ile başladı. -
roman türünü sadece denemekle
kaldı. Onunla hemen aynı yıllarda işe
başlayan 'in halk kitlesine okumak
zevkini aşılamaktaki hizmeti yadsına-
maz; fakat romanları bir sanat yaprtının
ilk koşulu olan şekilden daima yoksun-
du.
Bu parçada boş bırakılan yerlere
sırasıvla asağıdakilerden hangisi get-
irilmelidir?
A) Halit Ziya - Namık Kemal - Ahmet
Mithat Efendi
B) Namık Kemal - Halıt Zıya - Recai-
zade Mahmut Ekrem
C) Samipaşazade Sezai - Şemsettin Sa-
mi - Halıt Zrya
D) Şemsettin Sami - Halit Ziya - Ahmet
Mithat Efendi
E) Ahmet Mithat Efendi - Hüseyin Rah-
mi - Namık Kemal
16) Mizah, meslek olmamak koşuluyla
güzeldir. Onu her şeyin yerine koydu-
ğumuz zaman evren bir sıntmadan iba-
ret kalır. Insanın her yerde, her durumda
sadece gülebilmesi için budala olması
gerekir. lyı yazar, komiği bir yerde dur-
durmasını bilmelidir.
Bu parçada sözü edilen ölçûlü mizah
aşağıdaki romancılanmızın hangisin-
de vardır?
A) Namık Kemai
B) Şemsettin Sami
C) Halit Ziya Uşaklıgi!
D) Mehmet Rauf
E) Hüseyin Rahmi Gürpınar
17) Servet - i Fûnuncular. daha çok
I
Fransa'nın Sembolist sairlerini o k u -
II III
muşlar, onlardaki koyu hoşnutsuzluğun
etkısinde kalmışlardır. Ayrıca
Abdülhamit'in baskısından gelen huzur-
suzlukla bunalımdadırlar. Bu yüzden
hastalıklı bir edebiyat yaratmışlardır.
Cenap Sehabettin'le Abdülhak Hamit'te
IV
bılinçli olmayan bir keder, Fıkret'te ise
V
toplumsal sorunlardan kaynaklanan de-
nn bir acı sezılır.
Yukarıda numaralandırtlmış yerlerin
hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A)l. B)ll. C)lll. D)IV. E) V.
18) Şair, şıirlerınde Türk toplumunun ge-
lışmesi, çağdaş uygarlık düzeyine ulaş-
ması yolunda neler yapılması gerektiğini
gösteımiş, bu uygarlık düzeyine ulaşmak
için Batı'nın iyi, güzel, doğru; bilim, tek-
nık, kültür ve sanat alanındaki yenilıkleri-
nı almak, gelişmelerini bilmek doğrultu-
sunda uyarıcı, yol gösterıcı olmuştur.
Ziya Gökalp'ın de dediği gibi "O, röne-
sansımızı tamamlayan, bize Avrupa uy-
gariığnın vereceğı hayat anlayışını göste-
en bir yenılikçimizdir."
Parçada sözü edilen sanatçı asağıda-
kilerden hangisi olabilir?
A) Mehmet Emir Yurdakul
B) Cenap Şehabettın
C) Ahmet Haşim
D) Tevfik Fikret
E) Recaizade Mahmut Ekrem
19) Asağıdakilerden hangisi Servet-i Fü-
nun (Edebiyat-ı Cedide) döneminin
özelliği değildir?
A) Gazete sayısı azalır, dergi sayısı ise
çoğalır.
B) Göz kafiyesi yerini kulak kafryesi an-
layışına bırakır.
C) Genellıkle aıle içi kışisel sorunlar, aşk
ve doğa gıbı bireysel konular işlenir.
D) Kullanılan tek ölçü aruzdur.
E) Roman ve öyküde Fransız romantikJe-
ri örnek aiınır.
20) Yazar bu romanında Batı kültürü ile ye-
tişmiş Servet-i Fünun kuşağının sanat,
dil, edebiyat, müzik, çeviri hakkındaki
görüşlerini, daha doğrusu hayat karşı-
sında almış oldukları tutumu roman-
laştınr.
Bu paragrafta sözü edilen roman ve
yazan asağıdakilerden hangisidir?
A) Felatun Bey ile Rakım Efendi - Ahmet
Mithat
B) Maı ve Siyah - Halit Ziya Uşaklıgil
C) Intibah - Namık Kemal
D) Mai ve Siyah - Namık Kemal
E) Felatun Bey ile Rakım Efendi - Halit
Ziya UşakltgN
21) Hiçbir vaazda bulunmaz, hiçbir şeyi
hikâye etmez, kanıtlamaz. Sonsuz bir
uçurumun kenannda açmış eşsiz bir
çiçek gibi büyük ve ezeli endişenin, ölüm
düşüncesinin etrafında altın arabesklerini
öniıekle yetinir. Onun içindir ki şiiri, sözle
müzık arasında, sözden çok müziğe
yakın bir sanat olarak tanımlar.
Parçada sözü edilen sanatçı
asağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Tevfik Fikret
B) Mehmet Akrf
C) Ahmet Haşim
D) Mehmet Emin Yurdakul
E) Ziya Paşa
22) Aşağıdaki yaprtlardan hangisinin türü
farkiıdır?
A) Zor Nikahı
C) Aşk-ı Memnu
E) Sergüzeşt
B) Genç Kız Kalbi
D) Cezmi
23) Fransız edebiyatından pek çok klasik
komediyi dilimize çevirmiştir. Bunlardan
geleneklerimıze uygun olanlarını da
adapte.etme yoluna grtmiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı asa-
ğıdakilerden hangisi olabilir?
A) Ahmet Cevdet paşa
B) Ahmet Vefik Paşa
C) Namık Kemal
D) Zıya Paşa
E) Şinasi
24) Bu edebi topluluk, çevresini aydmlatan
ışıklı bir burç görevi yapıyordu; fakat
hükümetin gittikçe artan baskısı onlann
kalemlerine ilk sert ve ezici darbeyi vur-
du. Bunlar, ileride tekrar toplanmak
ûmidiyte dağılıp gittiler. Hürriyetin ilanı ile
yeniden ışıklannın beklen.diği zaman ise,
pek azı dışında, eski hayallerinin melikesı
olan sanat ve edebiyata karşı bir ilgisizlik
bulutuna bürünmüşlerdi. bunu söylemek-
le bizden önce gelenlere itiraz etmek ar-
zusunda değiliz. Çünkü onlann edebi-
yatımıza katkılarını görmezlikten gelmek
değerbilmezlik olur.
Bu parçada kendilerinden "biz" diye
söz edenler aşağıdakilerin hangisi-
dir?
CNlVERSlTEYEHAZIRUKSORULARl,FalmaŞahmmi}güdümündeİsaDenız,SelduTtmju,GuIerÖ;lun Hme\m Armııı tlımoiujun va\mkıııuhı vırunıluluğuiKİavzmaıniğreımeıtlerkmtnaulunı/tm/an/ıa:ırlaımuıkuu/ır
A) Tanzimatçılar
B) EdebıyatH Cedidecıler
C) Fecr- i Atıciler
D) Mıllı Edebiyatçılar
E) Beş Hececiler
25) llk kadın romancımız aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Fatma Aliye
B) Nigâr Hanım
C) Halıde Edıp Adıvar
D) Güzide Sabri
E) Suat Derviş
26) Hiçbir edebi topluluğa katılmadı. Ahmet
Mithat'ın bir izleyicisi olarak yazı türte-
rinin hemen hepsinde yapıt verdi; ancak
ününü özellikle söyleşı, fıkra ve anılanyia
kazandı. Bu türdeki yazılan renkli ve çok
canlı bir anlatıma sahipti. Mizahı hiçbir
zaman elden bırakmadı.
Bu parçada sözü edilen sanatçı asa-
ğıdakilerden hangisi olabilir?
A) Halit Ziya Uşaklıgil
B) Hüseyin Rahmi Gürpınar
C) Ahmet Rasim
D) Ahmet Hikmet Müftüoğiu
E) Mehmet Rauf
27) Asağıdakilerden hangisi Ahmet H«-
şim'in yapıt deûıldir?
A) Göl Saatleri
B) Frankfurt Seyahatnamesi
C) Gurabahane-i Laklakan
D) Bize Göre
E) Leyla-H Istırap
28) Aşağıdaki edebiyatçılanmızın hangisi
Fecr-i Âti topluluğundan stegMr?
A) Yakup Kadri
B) Köprülüzade Mehmet Fuat
C) Ahmet Haşim
D) Hüseyin Rahmi
E) Refik Halit
29) Asağıdakilerden hangisi, Tanzimat
»debiyatı II. dönem yapıtlannın özel-
liği sİfiâMt?
A) Abdülhamrt'in baskıcı yönetimi yüzün-
den 'sanat için sanat" anlayışma
yönelme görülür.
B) Roman, özellikle de küçük hikâye türü
gelişir.
C) Romantizmin etkisi sürmekle birlikte
gerçekçilık özellikle düzyazıda ağıriık
kazanır.
D) Genel olarak yasak aşklar, aile içi
ilişkiler, çocuk eğitimi, alafranga-
laşma gibi konular işlenir.
E) Tiyatro türünde yok denecek kadar az
yaprt verilir.
30) Fecr-i Âti topluluğunun variık sür-
dürdüğü dönem asağıdakilerden han-
gisidir?
A) 1839-1860 8)1861-1877
Q 1877-1895 D) 1896 -1901
E) 1909-1912
Yaıutlar 17. Sayfada