05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MAYIS1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 İstanbul Festivali her şeye karşın, geleneğini sürdürme ve çizgisinden ödün vermeme savaşında NejatBey'sizilkfestival, azve özEVtNtLYASOĞLU İstanbul Festivali, 22 yıldan beri ilk kez Nejat Bey'siz! İlk gûnden beri festivaline sahip çı- kan, onu İstanbullulara tarihi bir kurum olarak armağan eden Nejat Bey'in yokluğuna inanmak zor. Kuruculuk yaptı- ğı kurumlan yıllarca daha iyiye götürmek için uğraşan, her tür- lü aynntıya karizmaük kişiliği ile eğilen bir önderdi Nejat Ec- zacıbaşı. Onun maddi ve mane- vi eksikliğini duyan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, bu yıl- çeşitli sıkıntılar içinde. Türkiye genelindeki kemer sıkma politikası sonuçta sanat kurumlanna da yansıdı. Dola- nn değerindeki değişiklik, nice sanatçının programmı son da- kikada iptal etmesine yol açtı. Sanatçılann kaşesi ödense de yol ve otel giderlerini ödemek büyük sorun. Önceden destek- lemeye söz veren bazı kuruluş- lar, son dakikada sponsorluk- tancaymışlar. Kuruluşlar desteği çekti Yöneticiler, düzeyi ve çizgiyi yitirmemek için büyük savaş veriyorlar. Bu yüki sponsorlara baktığınızda, Festivalin 22 yıl öncekı kuruluşunda yer alan sponsorlardan birçoğunun artık adını göremiyorsunuz. Örneğin. Koç Holding, Enka, Sabancı Holding, Akbank, Tat- ko, Çarnuldı, Aksa, Ünilever, Yapı Kredi Bankası, Vakıflar Bankası, Ege HoMing, Halk Si- gorta, Sandoz, tş Bankası, BP Petrolkri ve bu gruplara bağlı şirketler, artık desteğini çeken kuruluşlar arasında. Uluslararası bir ünü olan, ni- ce büyük sanatçının bugüne dek geîip geçtiği tstanbul Festi- vali ise her şeye karşın geleneği- Hâlâ sponsor bekleyen ve son dakikaya dek iptal edilmemeye çalışılan konserler arasında bulunan akordeoncu James C rabb,(üstte, solda), BBC Senfoni Orkestrası (üstte, sağda) ve orkestranm şefi Günther Herbig. ni sürdürme ve çizgisinden ödün vermeme savaşında. Hala bu veya benzeri kuruluşlanmız- dan umutla destek bekleniyor. Vakfın Genel Müdürü Melih Fereli, "Gişe geliri ancak yûzde 35'i karşılamakta. Bir de ekono- mik sıkıntıdaki >atandaşın bu yılki fesrhale ilgisi ne olacak, tahmin edemiyonız. Özel kuru- luşlar hala İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na bu festi>alde da- ha çok dinletinin iptal edilmeme- si için arka çıkabilirier. Örne- ğin, festival kitabına 2000 dolar- lık ilan verildiğinde >eya bir ku- ruluş 30 milvon TL'Iik bilet aldığında dahi bir konserin ger- çekleşmesine katkıda buinnabi- lir. Hala daha sponsor bekleyen ve son dakikaya kadar iptal et- memeye çahşacağımız olaylar arasında piyanist Shura Cher- kassky, BBC Senfoni Orkestra- sı ve akordeoncu James Crab gibi isimlerin kooserieri var. Eğer hiçbir çarcmiz kalmazsa Cherkassky'yi getirebilmek için vakıf çaJtşanlan maaşlanndan feragat edecek!" diyor. Her yıl daha önceden dinleyi- ciye sunulan başvuru formlan, ancak geçen cumartesi ortaya çıkabildi. En pahalı dinleti 400 bin li- ralık biletten başlayan Dresden Filarmoni Orkestrası'nın kon- serleri. Caz olaylan da klasik dinletilerden aynldığından artık sabahlara kadar bilet kuy- ruğu bekleyenlere rastlanmı- yor. 4 nisan tarihinden sonra, ha- zır program yeniden ele alınmış ve yapılan iptallerle yeni şekline kavuşmuş. İptal edilen olaylann başında Kirov Opera ve Orkestrası gelı- yor. Melıh Fereli, "AJtı temsil için konuşmuştuk. Sonradan üç temsile razı oJdular. Nicoiai Gedda kaşe almamaya bile razı oMu. Ancak korosu. solistieri. büyük orkestrası ile bu topluluğu destek leyecek kuruluşumuz çıkmadı, çok üzülerek iptal et- tflt" diyor. Son dakikada iptal edilen diğer etkinlik de Roland Petit Marsilya Ulusal Balesi'nin gösterisi. Festival yöneticilerinin canı- nı sıkan bir başka konu daha var. Bugüne dek yönetim mer- kezi olarak kullandıklan Yıldız Sarayı müştemilatından Kültür Bakanı tarafından çıkanlmala- n! Uluslararası ünlü sanatçıla- nn gelip gittiği, kuyruklu iki pi- yanonun banndığı. ara sıra küçük dinletiler, konferanslar ve basın toplantılannın yer al- dığı bina Türk lokantasına çev- rilecekmiş. Şimdilik vakıf yöne- ticilerinin dilekleri kendilerine festivalin saygınlığını etkileme- yecek bir yer gösterilmesi. Acıklı bir tablo ama... Önceki yıllann görkemli programlanyla şımartılmış bir İstanbullu dinleyici olarak bu yılki festival kitapçığına şöyle bir göz atınca gerçekten acıklı bir tabloyla karşılaşıyoruz. An- cak yine de az, ama öz bir prog- ram secilmiş. Dresden Filarmo- ni, BBC Senfoni, İngiliz Oda Orkestrası, Janacek Oda Or- kestrası, Le Putte Veneziane di Vivaldi gibi topluluklar, piya- nist Shura Cherkassky, flütçü James Galway, çellist Jufiân Lloyd Webber, kemana Frank Peter Zimmerman. gitarist Nar- cisco Yepes, piyanist Bruno Gel- ber, soprano Hildegard Beh- rend, soprano V ktoria de Los Angeles, tenor Nicoiai Gedda, şef Günther Herbig ve şef Mk- hel Plasson müzik dünyasının büyük isimleri. Eğer 22. îstanbul Festivali'ni izlemek üzere iki milyon lira ayırabilirseniz bu büyük isim- lerden birkaçını dinlemek tadı- na varabilirsiniz. Önümüzdeki hafta programlara aynntılı ola- rak değineceğiz. Aspendos Festivali 11 haziranda • İstikrarpaketi, Aspendos Festivali'ni devufdu. İlk kez yapılacakolan Aspendos Opera ve Bale FestivalTnin bazı programlan istikrar paketi nedeniyle ertelenirken, festivalin süresi kısaltıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Antalya'da haziran ayı- nda yapılacak olan Aspendos Opera ve Bale Festivali'nin bazı programlan, hükümetin yürür- İüğe koyduğu istikrar paketi nedeniyle iptal edildi. 11 hazi- randa başlayacak ve ilk kez yapılacak olan festivalin süresi kısatıldı. Tifiis Balesi'nin 4 gösterisinin ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin sunacağı "Reqıriem"- in iptal edildiği Aspendos Ope- kez yapılıyor. Opera ve bale sanatının geniş halk kitlelerine ulaştınlmasını hedefleyen festival, istikrar pa- keti nedeniyle, bu yıl yalnız Türk sanatçılann katılımıyla gerçekleştirilecek. Akdeniz in- sanın sıcak yapısıyla özdeşleşip bir gelenek olması umulan fes- tivalin, Antalya'yı "Opera ve Bale Şehri" olarak tanımlaması amaçlanıyor. 11 haziranda An- kara Devlet Opera ve Balesi'- nin sunduğu Ferit Tüzün'e ait, ra ve Bale Festivali, bu yıl ilk "Midasın KuIaklarT adlı ope- rayla başlayacak olan festival, 13 haziranda yine Ankara Dev- let Opera ve Balesi sanatçı- lannın sergileyeceğı "Daıridaki Keraancı" opcraa v la sürecek. Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası'nın seslendireceği, Carl OrfTun bestelediği "Car- mina Burana". 14 haziranda. Ankara Devlet Opera ve Balesi bünyesinde bu yıl kurulan Mo- dern Dans Topluluğu'nun 16 hazirandaki gösterisinden son- ra programda, 18 haziranda Ankara Devlet Opera ve Bale- si nın sergileyeceği "Damdaki Kemancı" yer alıyor. 20 haziranda Mersin Devlet Opera ve Balesi'nin sunacağı, F. Atizade'nin bestelediği "Boş Beşik"ten spnra programda, 22 haziranda İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin sunacağı, W. A. Mozartın bestelediği "Saray- dan Kız Kaçırma" operası yer alıyor. 24 haziranda, İstanbuJ Devlet Opera ve Balesi'inin sunduğu, G. Puccciıri'nin yapıtı "Turandot" ile festival sona ere- cek. ÜŞÜDÜŞÜNCEYE SAYGI MEMETFUAT Tfirk Klmliği 'Saraydan Kız Kaçırma' haziranda Aspendos'ta. 22 Profesör Bozkurt Güvenç, Kültür Bakanlığı'nca ya- yımlanan 456sayfalıkyapıtı Türk Kimliği'ne "Kültür Tari- hinin Kaynakları" alt başlığını koymuş. Yazar yapıtını şöyle tanımlıyor "Bu araştırma, insan- bilim açısından Türk Kültür Tarihi'ne bir giriş denemesi sayılabilir." (s. IX) Kimlik ile kültür arasındaki sıkı ilişki, kimlik araştırma- larını ister istemez kültür tarihine dönüştürüyor. Yanıtlanması istenen soru kısaca şu: KimdirTürkler? Orta Asyalı, Anadolulu, Rumelili, Müslüman, Sünni, Alevi, Atatürkçü, Şeriatçı, Batilı, Doğulu... Bozkurt Güvenç'in verdiği yanıt "Hepsi biziz. Ama kimliğimizi, yani kültür tarihimizi bilmiyoruz. Köklerimi- zi arayıp buldukça kendimizi tanıyacağız; kendimizi ta- nıdıkça, umuyorum ki, karşıt gördüğümüz ötekileri ba- ğışlamayı öğreneceğiz." (s. X) Onun için de "Kimdir Türkler?" sorusuna doyurucu bir karşılık ararken, 456sayfalık koca bir kitap bile ancak Türk Kültür Tarihi'ne "bir giriş denemesi" olabiliyor. Bu arada yanıt bulan başka bir soru da şu: Türkler, Osmanlıların uzantısı mı, yoksa Osmanlı Im- paratorluğu içinde kendi kültürel özelliklerini korumuş ayrı birtopluluk mu? Osmanlıların kendilerini Türk saymadıkları biliniyor. Osmanlılar "Türk" adını önceleri göçebe Türkmenlerle Yörükler için, sonraları da Türkçe konuşan Anadolu köy- lüleri ile taşralılar için kullanmışlar. Osmanlıya "Türk" demek büyük hakaret... Selçuklular'dan kalma ünlü bir deyim de var: "Etrak-i bi idrak" (Algılama gücü olmayan Türkler)... Konya Sel- çukluları da Türkleri barbar savaşçılar olarak niteliyor- lar. Sınır boylarına yerleştirilecek, düşman saldırılarına ilk karşı koyacak savaşçı göçebe topluluklar. (s. 22) Türkler ise Osmanlı hanedanının bütün dışlayıcı yak- laşımlarına karşın kendilerini, 19. yüzyılın sonlarına ka- dar, Müslüman Osmanlı devletinin en önemli üyesi ola- rak algılıyorlar. Islamdan önce kabile ya da boy adıyla anılırlarken (Göktürk, Uygur, Oğuz, Selçuklu, Kayı vb gibi) artık "Osmanlı"dışında bir niteleme aramıyorlar. Oysa daha Haçlı seferleri sırasında Batılılar, Türkçe konuşan Anadolu halkını "Türk" diye anmış, Türklerle savaştıklarını yazmışlar. Batı kaynaklarında "Turchia" adı öylesine eski. Ama "Türk milleti" sözü Osmanlı ülkesinde ilk kez 19. yüzyılın ikinci yarısında duyuluyor. Anadolu Türkleri ise 1920'li yıllardan önce Türkiye adını hiç kullanmıyorlar. Ancak Osmanlı Devleti dağıl- dıktan sonra Türk siyasa adamlarının "Türkiya'öan söz etmeye başladıkları görülüyor. (s. 23) Anlaşılan Osmanlı Imparatorluğu içinde yaşayıp gi- derlerken Türkler kimliklerini hiç araştırmamış, "Kimiz. kimlerdeniz, nereden gelmiş, nereye gideriz?" soru\an- na yanıt aramamışlar. Bu bilgilerle yaklaşılınca AtatOrk'ün Türklükle, Türk- lerle ilgili özdeyişlerinin, günümüzün insanına gereksiz gibi görünen birtakım sözlerinin altında bambaşka an- lamlar • ıttığı kolayca anlaşılıyor. örr .Kse "Nu mutlu Türküm diyene!" sözü... P özdeyişteki 'Tür*üm"sözcüğünün yerine her ulus k ıdi adını koyabilir. Türk kimliginin Osmanlı kimliği altında ezilmediği bir ortamda belki de bu söz hiç söylenmez, ya da barışı en büyük değer diye yücelten bir savaş adamına çok yakı- şacak, "Ne mutlu insanım diyene!" biçimini alarak bütün ınsanlığı kapsardı.... Bozkurt Güvenç'in Türk Kimliği adlı yapıtı başka yazı- larıma da konu olacak. Osmanlılarla Türkler arasındaki ilişkileri yansıtmak için yaptığım bu özeti, tarihçi Bemard Lewls'in sözleriy- le bitirmek istiyorum: "Türkler Osmanlı boyunduruğun- dan kurtulan son ulustur." (s. 221) Saygun'ım piyano konçertolan, 'Türk Bestecilerinden Müzik' ve Erden Bilgen'den Telemann'ın trompet konçertosuBestecüerimizve yorumculanmızuluslararası CD pazannda ÜNER BtRKAN İZMİR - Müzikte uluslararası ol- manın gizlerini şu son yıllarda yakala- maya başladık. Çok değil, bundan bir- kaç yıl öncesine değin, yorumcu- lanmızın çıkardıklan LP'ler, giderek son yıllann büyük teknoloji ürünü CD'ler, dost ahbap arasında dağıtıhr, haür için bir süre vitrinlerde, raflarda boy göste- rirdi. O dönem artık sona ermiştir. Dün- ya müzik piyasalannda alabildığıne. amansız bir yarış sürüp gitmektedir. Birkaç hafta önce okurlanma. dünya ölçüsündeki piyanistimiz, övünç kay- nağımız İdil Birefin CD'leriyle ilgili de- ğerlendirmelerden bir demet sunmuş- tum. Zaman elverdikçe, bu seçmeleri sürdüreceğim. Bu yazımda, zon zaman- larda difllediğim. okurlanmın da bir an önce edinmelerini dilediğim üç CD ile il- gili bilgiler vermek istiyorum. CD'lerin ortak özelliği, üçünün de, Almanya'nın önde gelen üç klasik müzik topluluğun- ca gercekleştirilmiş olması. Bu topluluk- lann yönetimini bizim genç kuşak or- kestra şefleri üstlenmişler, solistlerimiz görev almış. bizim bestecilerimizin yapı- tlannı seslendirmişler. Uluslararası iş- birliğinin çok güzel bir örneği bu. Seslendirme, kayıt olağanüstii Dışişleri Bakanhğı Kültür Dairesi'nin desteğiyle ya>ımlanan CD'lere bir yenisi eklendi: Adnan Saygun'un Birinci ve ikinci Piyano konçertolan. Belki de bu dizinin son plağı. İçinde bulunduğumuz ekonomik bunalımdan da kaynaklanı- yor bu yargım, bakanlığın anılan daire- sindeki anlayış ve kadro değişikliğinden de. Müsteşar Yardıması İsmet Birsel'in dış göreve atanmasından bu yana, bu son derece önemli kültür hizmeünin ne yazık ki arkası gelmedi. Sözünü ettiğim CD de, Birsel'in yöneticilik döneminin ürünlerinden; kayıt, 1991 yılı Mayıs ayı- nda Almanya'da, Kuzeybatı Alman Radyosu (NDR) stüdyolannda gercek- leştirilmiş. "Koch-Sdıwann'' fırması ka- taloğundaki numaraa 3-1350-2. Say- gun'un 1952-58 yıllan arasında yazdığı Op.34 Birinci, 1985'te yazdığı Op.71 İlünci Piyano konçertolannı, Gölsjn Onay'ın güven veren, jmrlak, dinç tuşe- t sinden dinliyoruz. Hannover NDR Orkestrası'nı Gûrer Aykai yöneüyor. Saygun müziğinin mo- dal karakterini, kontrastlannı bir Türk Ahmed Adnan Saygun'un eserieri Koch- Schwann, 'Türk Bestecilerinden Müzik'CD'si de Carillon'dan çıktı. yönetmen olarak Alman müakçilere be- nimsetiyor. Seslendirme, kayıt olağa- nüstü. CD'nin kitapçığındaki notlann yazannın da belırttiğı gibi. "...Orkestra yazısı alabildiğine parlak, sokı partisi vir- tüözce kurgulanınış olan bu konçertolan dinkrken, Batı'mn büyük müzik usta- lannın yazdıklanyla boy ölçüşecek bir senfonik yapıtla karşı karşıya bulunduğu- muzu anîıyoruz." E)ileğim. Batfnın or- kestra şefleri. piyanistleri. bu CD'den sonra "Saygun" adında. çağdaş müzik evreninin bir devi olduğunun aynmma vanrlar! Genç orkestra yönetmenimiz Rengim Gökmen'in DüsseMorf Oda Top- lukığu ve obuacı Taşkın Orayla gerçek- leştirdiği CD. "Music of Turkish Compo- sers/ Türk Bestecilerinden Müzik" başlığını taşıyor. Carillon firmasında çı- kanlan CD'nin katalog numarası, 24 753. İçinde, Nevit KodaDı'nın 1949*da. Ulvi Cemal Erkin'in 1951 'de besteledik- leri sinfoniettalarla, 1957 doğumlu genç besteci A. Turgay Elrdener'in "Obua Concertino'su ve "Mi'den Dört Bölümü" yer alıyor. Düsseldorf Oda Tophduğu da. obuaa Oray da övgüye değer yo- rumlar sunuyorlar bu CD'de. Teknik yapısı 1993 Ocak ayında Robert Schu- mann Salonu'nda gercekleştirilen CD'- nin, fınansmanmı Yapı ve Kredi Ban- kası üstlenmiş; Düsseldorf Türkiye Baş- konsolosluğu'nca düzenlenen bir konse- rin kaydından dinliyoruz bu özenli CD'- yi. Özelhkle Turgay Erdener'i tanımak, bu genç bestecinin klasik Türk müziği makamlan ve Türk halk müziği öğeleri üzerine kurulu sağlam. renkli, kişilikli orkestra yazısmı degerlendirmek için bulunmaz bir fırsat. Trompetçi Erden Bilgen. uzun yıllardır Almanya'da yaşayan bir mü- zikçi. O da. bir başka Alman toplulu- ğuyla. Köin Oda Topluluğu ile çıkıyor karşımıza. "Kammerensenıble CotogBe- Kuthı" ticari markası altında piyasaya sunulan,' 113-2 katalog numarasını taşı- yan CDde Köln Oda Topluluğu, G. Philipp Tetemaımın Sol majör Trompet Konçertosu'nda Erden Bilgen'e eşlik ediyor. Telemann'ın bu konçertosu, aslında la majör tonunda ve Oboe D'- Amore için yazılmış. trompet için Erden Bilgen eliyle düzenlenmiş. Konçertonun dûnyadaki ilk ve tek kaydı bu. Erden Bilgen'in, bu yakınlar- da Yeni Zelanda'da Auckland Senfoni Orkestrası'nın esliğınde bir konser veren bu dünya ölçüsündeki trompetçimizin parlak stilini, pürüzsüz, acık seçik an- latımını tanıtan. gerçekten olağanüstü bir yorum, nefis bir teknik yapım... Samsun'da 19 Mayıs şenlikleri • Kültür Servisi - Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediğj 19 Mayıs 5. Kültür ve Sanat Şenliği çeşitli etkinliklerle sürüyor. 19 Mayıs Gençük Bayramı nedeniyle düzenlenen şenlık kapsamında bugün 11.00'de yapılacak olan Ata'ya Saygı Koşusu, Uğur Mumcu Parkı'nda başlayacak. 18.00 ve 20.30'da Oda Tiyatrosu'nda 19 Mayıs Lisesi Tiyatro Topluluğu'nca "Kurtuluş Destanı" adlı oyun sunulacak. saat 21.00'de de Cumhuriyet Meydanf nda konser ve halk oyunlan gösterisi yapılacak. Şenlik yann, 19 Mayıs bayram törenleri ve sonrasındaki etkinliklerle sona erecek. Yann 18.00 ve 20.30'da Oda Tiyatrosu'nda Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nca sunulan "Eskicinin Tazesi" adb oyun izlenebilecek. Kitabm yanma ISISJ: 'Fahrenheit 451' • Kültür Servisi- François TrufFaut'un "kitap yakılması"' olayını bir itfaiye erinin gözünden anlattığı "Fahrenheit 451 " adlı fılmi, yann saat 19.30'daEvrensel Kültür Merkezi'nde gösterilecek. Ray Bradbury'nin bilimkurgu romanından uyarlanan film için. Truffaut şunlan söylüyor: "Bir gün bir arkadaşımla bilimkurgu üzerine konuşuyorduk. Ona bu türden hoşlanmadığımı, çünkü bilimkurgunun gerceklikten çok çok uzak, olaylarda çok başına buyruk olduğunu, bende heyecan uyandırmadığını söyledim. Arkadaşım karşı çıkarak bana. Ray Bradbury'nin kitabını anlatü. Kitapta betimlenen, kitaplann yasaklandığı bir toplumdu; itfaiyeciler yangın söndürmüyor. kitap yakmak üzere yangınlar yaratıyorlardı. Her şeye rağmen bu kitaplan okumak isteyenler ise, kitap metnini belleklerine yerleştirerek kitabı yaşatma mücadelesini sürdürüyordu. Bunu duyduğumda, hemen filmi yapmaya kararverdim." 'Sakıncalı Piyade' Burdur'ıla • BL'RDL'R (Cumhuriyet)- Uğur Mumcu'nun yazdığı, Rutkay Aziz ve Metin Balay'ın yönettiği 'Sakıncah Piyade', Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) oyunculannca 15 mayısta Burdur'da sahnelenecek. "Sakıncah Piyade". Devlet Hastanesi Tiyatro Salonu'nda saat 18.30 ve 21.00'de olmak üzere iki kez oynanacak. 'DevletOperave Balesi, hareketlive başanlıbir sezongeçircü' ANKARA (AA) - Ankara, İstan- bul, İzmir ve Mersin'in kültür ve sa- nat yaşamına değişik bo>"utlar geti- ren Devlet Opera ve Balesi (DOB), 1993-94 sezonunun son gösterileriyle seyircisini selambyor. DOB. mayıs ayıyla birlikte izleyicisine "şimdilik boşçakal" diyor. 1993'ün Ekim ayında başlayan ve yeni sezonda 4 ilde değişik opera ve bale yapıtlanna imza atan DOB, se- zon sonunda, mükemmelliğinin yanı sıra zorluğu tüm müzik otoritelerince kabul edilen bir opera baş yapıtını sergilemeye hazırlanıyor: "Lobeng- rin..." 1993-94 sezonunu değerlen- diren Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, kurum olarak bu sezonu oldukca hareketli ve başanlı bir şekilde geçirdiklerini belirtti. DOB ailesine en son katılan Mer- sin Devlet Opera ve Balesi'nin bu sa- nat sezonunda sergilediği yapıtlarla gerekleri yerine getirdiğini, yetkinli- ğini kanıtladığını söyleyen Gökmen, "Mersin Devlet Opera ve Balesi ger- çekten övünç duyacağımız bir düzeye geMTdedi. ' . İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin, seyirciden ilgi gören yapımlara ağırlık verdiğini kaydeden Rengim Gökmen, Istanbul'un sergilediği yapıtlann yanında, gercekleştirdiği özel gecelere de dikkati çekti. Bu bağ- lamda, Türk balesinin kurcusu kore- ograf Dame Ninette de Valois ile dün- yaca ünlü soprano Leyla Gencer adı- na düzenlenen onur gecesini anımsa- tan Gökmen, "Bunlar bizûn tarihimiz için önemli olaylardır" dedi. Gökmen, İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin AKM'de yapılacak onanm nedeniyle sezonu biraz erken kapatmak zorunda kaldığını da söz- lerine ekledi. Ankara'nın hareketli sezonu. ger- çek bir Wagner operası, "Lobengrin" ile kapatacağına dikkati çeken Ren- gim Gökmen, "Hareketin doruğunu Lohengrin operası olosturacak. Sah- nelenmesi, teknik ve müzikal açıdan çok zor olan bu yapıt, biz Türk sa- natçdan açısından çok önemli. Yıllann özlemi gercekkşiyor" yoru- mupu yaptı. Önceki yıl kurulan Modern Dans Topluluğu ile etkinliklerine bu yıl başlayan ve caz ağırlıklı çalışmalar yapan Ankara Pop Grubu'nun baş- kentte ve tume programlannda bü- yük ilgi ve başan derlediğini anlatan Gökmen, Murat Göksu'nun yazıp yönettiği "öylesine Bir Dinletr"nin 100. temsiline ulaşmasını da, bu sezo- nun "ayn bir özeİBği" olarak değer- lendirdi. Olağan programlann tamamlan- masından sonra, açık havada gerçek- leştirilecek gösterilere baslayacak- lannı kaydeden Gökmen, bu projeye çok büyük önem verdiklerini de be- lirtti. "YIMUS Emre Oratoryosu" ile baş- layan Türk bestecilerinin yapıtlannın CD repertuvanna kazandınlmasına bu sezon. "Atatürk Oratoryosu"yla devam ettiklerini hatırlatan Gök- men. "Törk bestecilerinin eserlerinin tamammın CD kaydını gerçekleştire- cefiz. Sırada 'Gülbahar'. 'Midâs'ın Kulaklan', 'AIi Baba ve Kırk Hara- miler" adlı yapıtlar var" diye konuştu. 1993-94 sezonunda, izleyiciden yo- ğun ilgi gördüklerini, biletlerini sat- makta zorlandıklan birgösterinin ol- madığını da vurgulayan Gökmen, "Sooucta önemli bir sezon geçirdiği- mize imuııyonım. Izkyici tepkileri ve mektupUn da bunu gösteriyor" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle