Katalog

14MAYIS1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çalışma raporu reddedildi • İstanbul Haber Servisn İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 1993 yılına ait çalışma raporu belediye meclisinde 22 oya karşın 117 oyla reddedildi. Raporun gorüşülmesi sırasında, ANAP'lı bır meclis üyesinin, RP'li yeni yönetimin su sorununu yağmur duasıyla geçiştirmesini eleştirip köklü, kalıcı çözümler üretmesini istemesine sinirlenen RP'li meclis üyesi Hüseyin Evliyaoğlu, yanıt vermek üzere kürsüyeçıktı. Bu sırada RP'li Meclis Başkan Vekili Ali Müfıt Gürtuna da görevli memurlara, çalışma raporu oylamasında kullanılacak oy pusulalannı dağıtmalannı ve sonra da toplamalannı emretti. Ancak, RP'li meclis üyesi ve Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklı. memuru yaruna çağırarak konuşma sırasında ortada dolaştığı için azarladı ve salondan kovdu. Türkiye'den Irak tepkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara. bır yabana haber ajansına verdiği demeçte yaptığı yorum nedeniyle, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) Bağdat'taki temsilcisi Abdullah Said'in dikkatini çekti. Ankara, UNHCR'ın Bağdat temsilcisi Said'in, geçen salı günü İngiliz haber ajansı Reuters'e verdiği demeçte, "K.ürt asıllı bınlerce Türk vatandaşı korku içindeki çocuklanyla birlikte Türkiye'den Kuzey Irak'a kaçıyorlar" yolunda yaptığı yorumun "can sıkıcı ve tatsız" olduğunu dile getirdi. Banka çalışanlarından protesto • İstanbul Haber Servisi - Bankazedelerden sonra, bu kez banka çalışanlan sesierini yükseltmeye başladı. Türkinvest'in yanı sıra Impexbank ve Marmarabank çalışanlan, Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) giderek protestolannı bildirdiler. Mecidiyeköy'deki Türkinvest'in 100 kadar çalışanı dün öğle saatlerinde, merkezi Osmanbeyde bulunan SPK'ya kadar toplu halde yürümek istedi. Polisin cngel olması üzerine ise bir kaç Türkinvest çalışanı "temsilci" olarak SPK'ya giderek şikâyetçi olduklan konulan aktardılar. Özal'ın mezarı mahkemelik • ANKARA (ANKA)- Türkiye'nin 8. Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın gömülü olduğu anıt mezardaya konusu oldu. Danıştay İdari Daireleri Genel Kurulu, Özal'ın İstanbul Vatan Caddesi'ndeki anıt mezara gömülmesine ilişkin Bakanlar Kurulu karannın iptali için açılan davanın esastan görüşülmesini kararlaşürdı. Genel Kunıl, daha önoe davayı "davacı vatandaşın konuyla menfaat ilişkisi bulunmadığı" gerekçesiyle reddeden Danıştay 10. Dairesi'nin karannı bozdu. Danıştay 10. Dairesi'nin, tekrar görüşeceği davada Bakanlar Kurulu karannı bozması durumunda naaşın başka bir yere nakli gündeme gelecek. Yılmaz, Atun'la goruştu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Sanayici ve İşadamlan Derneği'nin (ASİAD) daveti üzerine Türkiye'ye gelen KKTC Başbakanı Hakkı Atun, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı ziyaret etti. Türkiye'nin 1974yıhndan bu yana büyük özveriler gösterdiğini ve Kıbns'a önemli katkılarda bulunduğunu söyleyen Atun, Kıbns'a uygulanan ambargoyu anımsatarak "Türkiye'nin desteğiyle ayakta duruyoruz"' dedi. TMMOB Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Demirel, Çiller'e yüklendi: Sorımlarlmikerek patlaınadıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Süley- B.aşbakan Çiller'in, ekonomik bunalımın faturasını çnjereeieşüriierinısürdürü- aeçmiş hükümetlere yüklemesini eleştiren Cumhurbaşkanı yor. ÇıUerın, bunalımın nede- ^ Î . : J - — •' - J . - - 3 hükümetier döne- Demirel, Turkıye de, 1993 yılı sonuna kadar her şey bırikmişde, 16ocaktapatlamışdeğildir"dedi başkanı, "Türkiye'de 1993 yılına kadar her şey birikmiş de, 16 ocakta patlamış değildir" de- di. Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye Mimar ve Mühendis Odalan Birügi'nin (TMMOB) 33. Genel Kurulu'nda konuştu. Toplantıya, SHP Genel Başka- nı ve Başbakan Yardımcısı Mu- rat Karayalcın da katıldı, ancak Bakanlar Kurulu toplantısı ne- deniyle konuşma yapmadan aynhnak zorunda kaldı. Demi- rel sözlerine, TMMOB Başkanı Teoman Alptürk 'ün, ekonomi ve demokratikleşme konulan- nda hükümete yönelttiği eleşti- rilere, "Her şeyi tartışmak gere- kir. Ancak sadece kendi söyledi- ğini doğru kabul etmek de doğru değildir" karşılığını vererek başladı. Türkiye'nin her zaman so- runlan olduğunu. bunlan kü- çümsemediğini anlatan Cum- hurbaşkanı. "Ancak bu sorun- lan aşamayacakmış gibi davran- mak, karamsarlığa kapılmak, o sonımın altında ezilmeye yol açar' Toplumun çeşitli kesimlerine yayılan mali sıkıntılar olduğunu vurgulayan Demirel, ancak ülkenin 1993 yılı sonun- da bir kriz içinde olduğunun söyieneme- yeceğini ifade etti. 1993yıhndasağlanan yüzde 7,5 oranındaki kalkınma hızının küçümsenemeyeceğini kaydeden Cum- hurbaşkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, 1994 yılına güçlü olarak gir- miştir. Çünkü, şu konuştuğum saat dahil, Türkiye'nin hiç kimseye, hiçbir devlete. C u m h u r b a ş k a n i Süleyman Demirel Türtciye'nftı kredi notunun dûşörühııesinde yerel seçimlerden somVTürkiye Cezayir oluyor" düşüneesinin etkili olduğunu söyledi. (Fotoğraf: AA) "dedi vadesi gelip de ödenmeıniş tek kuruş bor- cu \oktur. Tabii, bumı dış boç anlamında söylüyorum. Türk parası komertiMdır. O halde, dolar neden 40-45 bine yüksel- miştir. Bu, ekonomik vapunızdaki sıkıntıdan değildir, kamu mali\emizin sağlam olmamasından ka>naklanmıştır. Kamu açıklarımız vardır. Ama kaç ülke- nin gelirlern le giderleri denktir? Çok az ülkenin. Cumhuri) etimi/in kunıldttğu ilk 25 >ıl hariç, bütçe hiç denk olmamtştır. Dış borcumuz, iç borcumuz vardır. An- cak, Türkiye'nin ödeyeceği sınırların üs- tünde de değildir. Türkiye, bu anlamda en kötü ülke de değildir." 'Kendimize kredi açaluıT Dövizin yükselmesinin, Türkiye'nin kredi notunun düşürülmesi ve yerel se- çimlerden sonra "Tûrkiye Cezayir olu- yor" düşüncesinin pompalanmasından kaynaklandığını savunan Demirel. so- runun psikolojik olduğunu ifade etti. Bütün bu gelişmelerin paniğe yol açtığını vurgulayan Cum- hurbaşkanı, ülkede güven or- tamımn yenıdcn "tesis edilme- si" gerektiğını söyledi. "Bunu sağlamak için kendimize, hiç ol- mazsa mua> \en bir süre için, du- rumun düzeieceğine inanmak için bir kredi açalım" diyen De- mirel, Türkıye'dekı sistemin buna uygun olduğunu ileri sür- dü. Türkiye'nin bütün koşul- larda "özgür sistemden" vaz- geçmemesini ısteyen Demirel, "Hadiseler ne kadar ağır olursa olsun, bundan kurtulmanın yolu- nu mutlaka hür sistem içinde aramalı. sisteme olan inancımızı devam ettirmeliyiz" dedi. 1 Mayıs olaylanna da deği- nen Demirel, her zaman top- lantı ve yürüyüşlerin yapılma- sından yana olduğunu anlatü. Ancak bu eylemlerin "uygar- ca" yapılmasını isteyen Demi- rel, bazı çevrelerin tahrikleriyle güvenlik güçleri ile halkın karşı karşıya getirilmek istendiğini vurguladı. TMMOB Başkanı Teoman Alptürk ıse, KİTlerin özelleşti- rilmesinı eleştirdiği konuşma- sında. İzmir Büyûkşehir Beledi- ye Başkanı Burhan Ozfatura vı. "KİT çalışanı, 60 milyonun sır- tındaki sülüklerdir" sözleri ne- deniyle mahkemeye verecekle- rini açıkladı. Karabük Demir Çelik Fabrikası ve Zonguldak'taki işlet- melerin kapatılmasını ya da özelleştiril- mesini isteyenlerin. bu İcurumlan zarara uğratanlar olduğunu belirten Alptürk, "Jeoloji mühendisleri arkadaşlanmız Karabük'te inceieme yaptılar. Demir- celik fabrikasının ekonomik ve teknik olarak ömrü bitmemiştir" görüşünü dile getirdi. Memurlara scndikal hak veril- mesinin önünün tıkanmasını da eleşti- ren Alptürk, toplumun tüm kesimine si- yaset özgürlüğü lanınmasını istedi. Başbakan Tansu Çiller, bunalımın faturasını geçmiş hükümetlere çıkarmakta ısrarlı: Birikmşsoruıüannüstesindengeleceğiz ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART £6S£ZAMÜA/-\ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Başbakan Tansu ÇUfcr ile Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel arasmda çıkan; ekonomik bunabmm nedenleri konusun- daki gerilim ürmanıyor. Çiller. Demirerin eleştirilerine karşın, "10 yıkbr birikmiş sorunlarla" mücadele ettiklerini belirtirken, "Saadet zincirini devam ettirmek mümkün değildir. Karariar, sa- nayi ve bankalan dalga dalga et- kileyecek" dedi. Başbakan Çiller, Türkiye İh- racatçılar Meclisi'nin 1. olağan toplantısında yaptığı konuşma- da, ihracatçıîann isteklerinin dikkate alınacağmı belırterek. "Bu ülkeyi bir defa kaldırdımz, bir defa daha kaldmn. Yannız- dayız" dedi. Faızleri önümüz- deki günlerde aşamalı olarak düşüreceklerini belirten Çiller, Exımbank kredilerinin artün- lacağını ifade etti. Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğini anla- tan Çiller, bu dönemde yıllann birikimi olan sorunlann üstesin- den gelmek için bir dizi karann alınacağını bildirdi. 1987den iti- baren önemb' dengesizliklerin, bozukluklann, bir rant sistemi- nin yürüdüğünü belirten Çiller, şunlan söyledi: "Bunun sonucu borç yükü al- tmda ezüen, borçla tükenen bir Türkiye. Bu bir saadet zinciridir. Bunun devam etmesi mümkün değildir. Bu daha fazia devam et- seydi, altmdan kalkamayacak- ük. Yıflarca sürecek bir olaym içine girecektik. Bunu aşarken, devlet kendi üzerindeki yükü at- mtştır. Derletin hepsini keoetie- yen, her tarafta çok fazla borç- lanmaya götüren, sanayivi çö- kerten sistem değişecektir. Kasım ayından daha bîrkaç gün önceye ka- dar Hazine borçlanmanııştır. Borçlanma as- gari düzeyde oimuştur." Hiç kimsenin ihracat konusunda kuşku duymamasını isteyen Çiller. ihracatçılarla diyalog içinde olacaklannı söyledi. Karar- ler, üretimin 220 bin tona düşürüleceğini. lann cesurca uygulanması gerektiğini kay- köylülerin zaranrun yansının ödeneceğini deden Çiller, ihracat atılımının gündemde bildirdi. olduğunu sözlerine ekledi. KİTler dahil. nereye bakılırsa bakılsm Devletin, kendi gücünün üzerinde tüke- sorunlann yıllann birikimi olduğunu anla- tim yaptığını anımsatan Çiller, yalnızca 500 bin ton tütünde yıllık 25 trilyon lira zarar edildiğini. bu nedenle ekimde kısıtlamaya gidıleceğini söyledi. Tütünde. pamuktaki gibi prim sistemine geçileceğini anlatan Çil- tan Çiller, hepsinin çözümü olduğunu. 10 ay önce devraldıklan mücadeleyi cesurca de- vam ettireceklerini söyledi. Çiller, bankacılık kesimine güvence \er- dikten sonra. döviz tevdiat hesaplanna tekrar geridönüş yaşandığınıbelirterek.bu yıl 17 milyar dolar ihracat. 3 milyar doiar işçi dövizi, 1.5 milyar dolar navlun. 4 mil- yar dolar da tunzm girdisi beklediklerini söyledi. SHP'nin büyûkşehir ve metropol belediye başkanlan ile bazı SHPli bakanlar, dün Genel Başkan Murat Karayalçın'ın başkanlığında Ankara'da toplandılar. Karayalcın: Tek aday çağnsına ııyarız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalcın. yerel seçimlerin yeni- leneceği merkezlerde sol partilerin işbirli- ği yapmalanna yönelik çağnlanna olum- lu yanıt alamadıklannı belirterek. "Solda işbiriiği için diğer partilerin tavniannı de- ğiştirmelerini bekliyorum" dedi. Karayal- cın, Solda Birlik Komitesi'nin, 'tek ada- yın desteklenmesi' yönündeki çağnsına uymaya da hazır olduğunu açıkladı. SHP'nin büyûkşehir ve metropol bele- diye başkanlan ile bazı SHP'li bakanlar, dün Genel Başkan Karayalçın'ın başkan- lığında Ankara'da toplandılar. SHP'nin 27 mart yerel secimleri öncesinde yayım- ladığı "Bildirge 94"'te yer alan hedeflerin nasıl hayata gecirileceğinin tarüşıldığı toplanüda Karayalcın, partisinin, seçim- • SHP lideri Karayalcın, "Solda işbiriiği için diğer partilerin tavırlannı değiştirmelerini bekliyorum" dedi. Karayalcın, partisinin, secimleri yenilenecek merkezlerde sol partilere güçbirliği yapılması çağnsında bulunduğunu, ancak olumlu bir yanıt alamadıklannı söyledi. leri yenilenecek merkezlerde sol partilere güçbiriiği yapılması çağnsında bulundu- ğunu. ancak olumlu bir yanıt alamadık- lannı söyledi. Karayalcın. "Solda işbiriiği için diğer partilerin tavırlannı değiştimıe- lerini beklivorum. Tavırlarını değiştirecek- lerine, sosyal demokrat yurttaşların istek- lerini gözardı etmeyeceklerine inanıyo- rum"dedi. CHP Merkez Yürütme Kurulu üyesi ve Fatih belediye başkan adayı Nebil Ok- tay'ın, işbirliğine fırsat sağlamak üzere aday olmayacağı yönündeki açıklaması ile SHP ve CHP'li belediye başkanlannın yer aldığı Solda Birlik Komitesi'nin tek adayı destekleme karannın, birliğin sağ- lanması inancını pekiştirdiğini de vurgu- layan Karayalçın. SHP'nin adaylan üzerlerine düşeni yapmaya hazırlar" diye konuştu. w w Ozer ÇiUefden muhaliflere vaatierANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Özer Uçuran Çilfcr, DYP'nin isyancı milletvekilleri ile sık sık Başbakanlık Ko- nutu'nda bir araya gelerek, eşi- ne destek olmaya çalışıyor. Başbakan eşinin, son günlerde konuta davet ettiği milletvekil- leri ile çalışma odasında konuş- tuğu. bilgisayar ekranına, ko- nuştuğu milletvekilinin biyog- rafısini çağırarak vaatlerde bu- lunduğu belirtildi. Başbakan Tansu Çiller. Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı İzmir Milletvekili Ersin Faralyalı'ya. en yakın çalışma arkadaş- lannın. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in başdanışmanı Emre Cönensay oldueunu söy- ledi Özer Uçuran Çiller'in daveti- ne katılan milletvekilleri. "özer Bey çok sistematik bir çalışma yürütüyor. ÖzeUikle gruptaki rahatsız isünleri çok iyi belirle- miş. Zaman zaman çağırıyor, onore ederek yumuşatmaya çalı- şjyor" diyorlar. Biyografim hemen çıktı Bartm Milletvekili Köksal Toptan'a yakınlığı ile tanınan milletvekili, davet sırasında Çil- ler'in nasıl davrandığını şöyle anlattı: "Bizi çalışma odasına aldı. Zaten samimi ve yumuşak konu- şan bir insan. İyi de bir yol bul- muş. Masasındaki bilgisayann tuşlarına basıyor, konuğun, me- sela benim ismimi yazıyor. Bir bakıvorsunuz, ekrana bütün bi- yografimiz gelmiş. Daha önce yaptığımız işler, hatta kimi sorunlanmız bile var. Etkileniyorsunuz tabii. Sonra da şunu söyhlyon Eşimin ve benim en çok takdir etriğimiz isimler- den birisiniz. Hatta en kısa za- manda aktif bir görev almamzı planladık ve bu mutlaka gerçek- kşecek." Son günlerde konutta Özer Çiller'le bir araya gelenlerden biri de Enerji eski Bakanı Ersin Faralyalı. Faralyah. gruptaki arkadaşlanna, görüşme ile ilgili bilgi verirken, şunlan söylüyor: ki Özer Bev ilginç açıklama- larda bulundu. Şu sırada Tansu Hanımia kendisinin en yakın mesai arkadaşınm Emre Gönen- say olduğunu söyledi. Hatta bu- nu şöyle bir imayla söylüyor, 'Gönensay Cumhurbaşkanı Demirel'in danışmanı, ama o bile Cumhurbaşkanı'nın tutu- munu benimsemiyor, bizimle beraber' diyor." POLİnKAGÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA FethuDahçılannKraüığı (2) Akevler Kooperatifi'nin başkanı olan Süleyman Kara- gülle, Fethullah Hoca ile ilişkisini 19701i yıllann başında kurmuştu. Fethullah Hcx:a, o tarihlerde yeni yeni ünlen- meye başlamıştı. Izmir'in Kemalpaşa ilçesinde 'Nur Kamplan'nın yöneticisiydi. Güvenlik güçleri kampı bas- tı. Bir süre sonra Fethullah Hoca yakalandı ve DGM'de yargılanmaya başladı. Fethullah Hoca'nın tek amacı vardı Karagülle gibi: "Şeriat düzenini kurmak..." Bunun için eğitime önem vermek, yoksul ailelerin zeki çocuklarına sahip çıkmak, onları eğitmek, özel okullar açıp okutmak, yurtlar yaptırmak, lise ve üniversitelerde örgütlenmek gerekiyordu. 12 Eylül askeri yönetimi onlara dokunmamıştı 1980 sonrası. Fethullah Hoca buyruğu verdi: "Önce Dokuz Eylül ve Ege üniversitelerinde orgütle- nin..." 1984 sonrası, örgütlenme yılı olarak açıklandı. Dokuz Eylül ve Ege üniversitelerinde kendi yandaşları bulun- du. Fehmi Koru. Akyay şirketini batırmıştı. Eşi Nebahat Koru da Ege Üniversitesi Kimya Fakültesi'ne girmişti. 1986 yılında ilk türban eylemini Nebahat Hanım başlat- mıştı. Iki üniversitede örgütlenme hızla sürüyordu. 1987 yıhnda Akevler Kooperatifi'nin 'hakem heyeti' şöyle oluştu: "Süleyman Karagülle, Doç. Dr. Ali Erişen (Dokuz Ey- lül Üniversitesi), Hasan Özket (İlahiyat fakültesimezunu öğretmen), Hasan Özdemir (İlahiyat fakültesi mezunu öğretmen), İsmail Gürsoy (Emekli Astsubay, Refah Par- tisi il Başkanı), Doç.Dr. Artf Ersoy (Dokuz Eylül Üniversi- tesi, şimdi Çorum Belediye Başkanı ve RP'li), Doç.Dr. Süleyman Akdemir (Dokuz Üylül Üniversitesi-RP'den İzmir adayı oldu), Av. Salih Yavuzer, Doç.Dr. Sabri Tekir (Dokuz Eylül Üniversitesı), Doç.Dr. Hiram Karagülle (Dokuz Eylül Üniversitesi), Doç. Dr. Mehmet Tekelioğlu (Dokuz Eylül Üniversitesi), Doç. Dr. Avni jlhan (Dokuz Eylül Üniversitesi), Ali Sayı (Dokuz Eylül Üniversitesi)." • • * ANAP iktidardadır ve şeriatçılar adım adım üniversite- lerde, liselerde, imam-hatipokullarındaörgütlenmeleri- ni hızlandırmışlardır. Akevler Kooperatifi, YÖK içinde etkili olmaya başlamıştır. 1985 yılında dönemin başbakanı Turgut Özal Iran'a giderken ucakta Süleyman Karagülle de vardı. Turgut Özal ile Süleyman Karagülle 1977 yılında tanışmışlardır. özal, izmir'den Milli Selamet Partisi'nin adayıdır. Bir yıl sonra (1978) Istanbul'da 26-27-28 mayıs günleri yapılan 'Milliyetçiler Buyük llmi Kurultayı' nda birlikte olmuşlar- dır. 'Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği bu toplantıda Turgut özal, Süleyman Karagülle'nin kimi düşüncelerine katıl- dığını söylemiş ve şöyle demişti: "Biz burada İslami ekonomik sistemin münakaşasını maalesef yapamıyoruz, çünkü konumuz o değil..." Süleyman Karagülle, Iran'dan dönünce, eski MSP İz- mir il Başkanı Ali Ozaslan. ilginç bir soru yönelttr "Karagülle, Iran'dan dönünce Süleyman Akdemir le birlikte neler yaptıklarını anlattılar. Kendilerine soruyo- rum, Almanya 'dan İran 'a gelenlerle ne konuştular? Ora- da Isparta Müftüsü'yle tanıştılarmı?" . . Dokuz Eylül Üniversitesi'nde örgütlenmeleri 199O'lı yj~ llarda doruğa tırmandı. Bu tırmanış Refah Partisi'nin de çok işineyaradı. Iktisadi İdari BilimlerFakültesi "Refah'- ın verimli bir tarlası" haline dönüştü. Bu fakülteden Sü- leyman Akdemir, RP'nin İzmir adayı oldu. Arif Ersoy Ço- rum'dan, Şökrü Karatepe de Kayseri'den aday olup se- cimleri kazandılar. Yine bu bölümden Prof. Dr. Fevzi Devllr Manisa Celal Bayar Üniversitesi'ne dekan oldu. Prof.Dr Şahin Akkaya da Kahramanmaraş Sütçü Imam Üniversitesi iktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı'na atandı. • • • Akevler Kooperatifi'nin ve Fethullah Hoca'nın bu ör- gütlenme modeli neyi hedefliyordu? Doç. Dr. Süleyman Akdemir sık sık şöyle konuşuyordu bu tür sorular geldiğinde: ''Biz üniversitede bir model oluşturma çabasmdaydık. Bu modeli oluştururken beyin göçünü Izmir'e getirdik." Modelin ne olduğu ortadaydı. Süleyman Karagülle za- ten bunu baştan söylemişti: "İslam ekonomisini kurup şeriat düzenine geçmek..." 27 yıl önce bu amaçla yola çıkmıştı Süleyman Kara- gülle. Yanına kızını, oğlunu, damadı Fehmi Koru'yu alıp 'Akevler Kooperatifi'nin arsalarını yok pahasına satıp, 'kendi siyasal ideolojisi'ni gerçekleştirmek için yeni se- naryolar hazırlıyordu. işleri oldukça karışıktı. Tempo dergisinde Haluk Şa- hin'inyazdığı gibi: "... Ne var ki bir süre sonra Zaman gazetesini Nurcu Fethullah Gülen 'in gazetesi haline getirdiği için diğer İs- lami gruplar Koru'yu affetmedi. Üstelik 1987yılında İran- lı hacı adaylannın Mekke'de gerçekleştirdikleri eylem kanla bastınldıktan sonra durumu yerinde görüp Suudi yanlısı bir dizi yapması için SuudKralı Fahd bin Abdüla- ziz özel uçağını yollayarak Fehmi Koru 'yu Mekke 'ye gö- türdü. Bu dizi de radikal Islamcılarm hayırla anmadıkları bir kilometre taşı oldu. Bu tarihten sonra da Koru'nun MİT ve CIA ajanı olduğu yolundaki dedikodular yoğun- luk kazandı..." Yann: Fethullah Hoca ve Fehmi Koru. Mesut Yılmaz, Ankara ve İstanbul il başkanlannı pazartesi günü açıklayacak ANAP, 20 mayısa kadar yeniden yapılanacak ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkanı .Vfesut Yılmaz, Başbakan Tansu Çüler'in kamuoyunu aldattığım öne sürdü. ANAP Başkanlık Divanı. yerel seçimlerin ardın- dan örgütü ve başkanlık divanı- nı yeniden oluşturmaya başla- dı. Milletvekilleri ve örgütle yaptıklan görüşmeler doğrultu- sunda, ANAP'ın kuruluş günü olan 20 mayısa kadar gerekli düzenlemeleri tamamlayacak- lannı ifade eden Yılmaz, Anka- ra ve İstanbul'un yeni il başkan- lannı pazartesi günü açıklaya- caklannı bildirdi. İstanbul il başkanlığı için, eski TOBB Baş- kanı Ali Coşkun ve işadamı Uğur Doğan'ın adlan geçiyor. RP Milletvekili Lûtüi Doğan'ın yakını olan Uğur Doğan'ın, Yılmaz'la görüşerek görevi ka- bul ettiği bildirildi. Ankara tl Başkanlığı görevine ise eski Kü- tahya Milletvekili Mustafa Uğur Ener'in getirilmesinin ke- sinleştiği öğrenildi. Partinin en üst yönetim orga- nı olan Başkanlık Divanı'nda da değişiklik sancılan yaşanı- yor. Radyo Televizyon Üst Kurulu'na seçilen Cumhur Er- süroer'den boşalan Basın ve Propaganda Başkanlığı görevi- ne getirilmeyi bekleyen Yaşar Okuyan'ın yerine Burhan Kara'nın tercih edildiği beürtili- yor. Okuyan'ın yakın çevresine, Kara'nın tercih edilmesi halin- de istifa edebileceğini söylediği öğrenildi. Kara'nın, Basın ve Propaganda Başkanı oiması durumunda Sosyal îlişkiler Başkanlığı'na Avni Akyol'un, Akyol'dan boşalacak Yerel Yönetimler Başkanlığı'na ise Mehmet Kececiler'in getirilece- ği ifade ediliyor. Seçimden son- ra istifayı düşünen Ersin Tara- noğhı'nun da, Seçim îşleri Başkanlığı görevine devam et- meyi istemediği bildirildi.