27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 1MAYIS1994PAZAR KEİ bünyesinde uluslararası işbirliği programı hazırlanıyor Karadeniz'iktrliüktenkurtarma çabalanAHMETŞEFİK TRABZON - Av rupa"nın önemli bır kısmının atıklannın boşaldığı ve çe\redeki bütün ülkelerin şu ya da bu biçimde kirlettıği Karadeniz'in kurıanlmasına yönelik uluslararası düze>de ilk kapsamlı girişim Ka- radeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) bünyesinden geliyor. KEİ çevresin- de bir uluslararası işbirliği programı belirlcnmesi doğrultusunda çalı- şmalar hızlandınlıyor. Karadeniz'in kurtanlmasına yönelik bu işbirliği sürecine, Karadeniz'in kirlenmesine katkıda bulunan Batı ve Orta Av- rupa ülkeleri de katılmaya çahşıla- cak. KEİ-Ekonomi, Ticaret, Teknolo- ji ve Çevre Komitesi'nin Trabzon'- daki toplantısında. ekonomik ve ti- cari açıdan gümrüklerin kaldın- Imasına >önelik çok önemli bir tav- siye karan çıkmıştı. İşte bu karar, Karadeniz'in geleceği açısından ya- şamsal önemi olan başka bir proje önerisinı arka plana attı. En az güm- riik duvarlannın kalkması kadar önemli. Bu gündem maddesi "Kara- deniz'de Çevresel Sağlık: Jeo-Eko- sistemler ve Jeolojik Çevrenin L>unı: mu"adını taşı>ordu. Romanva KEİ delegasyonu tarafından hazırlanan ve Asamble Başkan Yardımcısı Ivanciu Nicolae V aleanu tarafından sunulan önen paketinde Karade- niz'in özellikle karasal kaynaklar- dan oluşan kırlilik sonucu ekolojik bir zarara uğradığı anlatılıyor. Ra- porda şu görüşlere \er veriliyor: "En azından 160 milyon kişinin bu- lunduğu, 2 milyon km2 'den daha fazla bir drenaj alanından akan 300 km3 '- ün üzerindeki ırmak suyu, Karadeniz üzerindeki ekolojik baskıyı gûçlen- dirmeğe katkıda bulunmaktadır. Ka- radeniz Bölgesi'nin çok aktif jeolojik gelişimi. genel çevresel sorunlara ne- den olmaktadır. Ajrıca, Karadeniz havzasının ekolojik dunımu da Mar- mara ve Akdeniz ekosistemlerini, İstanbui «e Çanakkale boğa/ları ara- cılığı ile oldukça etkilemektedir. So- nuç olarak kıvı ülkeler. yaşam kay- naklarından mahrunı olmağa baş- K.aradeniz'in kurtanlmasına yönelik bu işbirliği sürecine, Karadeniz'in kirlenmesine katkıda bulunan Batı ve Orta Avrupa ülkeleri de katılmaya çalışılacak. lamışlardır. Aynı sorun, turizm en- düstrisinin sahip olduğu biiyük potan- siyelin kuJlanımında da yaşanmak- tadır. 1992'de Rio de Janeiro'da yapılan Dünya Forumu'nda >e özel- likle 1993 Lucerno Konferansı'nda alınan kararlar. sürdüriilebilir ekono- mik kalkınmanın çeuesel problemle- rin çözümüne paralel olmaksı/ın sağ- lanamayacağı fikrini onavlamak- tadır. Jeoekoloji dahil, ekoloji ulusia- rarası ekonominin \ ararlı bir kolu ha- line gelmiştir. Her şevden önce Kara- deniz ekosistemlerinin mevcut dunı- mu \e geliştirilmesi için bir bilgiye sa- hip olunması, ulusal ve uluslararası bir program oluştururken Kara- deniz'in ekolojik iyileştirilmesi için gerekli unsurlardır. KEİ, ortak deni- zimizin ekolojik sağhğım garanti alrı- na almadıkça uygulamaya geçmiş sayılamaz. KEİ, Karadeniz'i etkileven global değişikliklerle iigili ırmak-ok\ anus makro jeosistemlerinin degerlendiril- mesi \e çe> resel ekolojik gözlem alan- ları da geniş bir uluslararası işbirliği programı geliştirilmesi için müketn- mel bir oluşumdur..." Raporun bu girişinden sonra öne- rilen uluslararası programın üzerin- de durması gereken temel amaçlan şöyle sıralandı: • Denizinhidrojensülfür oksijcn dengesi üzerinde yoğunlaşan Kara- niz ekosistemlerinin ekolojik duru- mu ve anahtar parametrelerin de- ğerlendirilmesi. • Jeo çevresel tehlikeler v£ fela- kctlerin değerlendirilmesi ve öngö- rülmesi. Karadeniz'deki ekolojik baskısının güçlendirilmesindeki rol- leri. • Özellikle sıcak ekolojik noktalar- •da (Danube Irmağı ağzı. Ukrayna ırmaklannın denize boşaldıklan alanlar. Kerkhi Boğazı vb.) Karade- niz ekosistemlerinin antropojenik vc teknolojik kirlenmesinin değer- lendirilmesi. • Karadeniz ve boğazlarda su ve tortulann genel akışının değerlendi- rilmesi. • Su kaynaklanndaki ve tortu- lardaki biokimyasal sürcçlerin ince- lenmesi. • Karadeniz ekosistemlerinin çevresel iyileştirilmesi için ulusal ve uluslararası önlcmlerin değerlendi- rilmesi vc parlamentolarda yer alan kişılere ve hükümctlere sunulması. 9 Karadeniz'in çevresel idaresi içinetkilibölgeselpolitikalaroluştu- rulması. Romanya delegasyonu tara- fından hazırlanan proje önerisinde "nükleer santrallar ve radyoaktif kir- lenmeğe" ilişkin cn ufak bir sözcü- ğün kullanılmaması dikkat çekti. Bundan sonraki toplantılarda özel- likle radyoaktif kirlenmenin bu ça- lışmanın ana unsurlarından bırini oluşturacağı belirtıliyor. Bu programa Romanva Deniz Je- oloji ve Jeoekoloji Merkezi Deniz ve Çevre Araştırma Mühendislik, Mc- teoroloji ve Hidroloji Ulusal Kuru- mu ile önemli bir destek verecek. Hatta araşlırma için lojistik destek. araştırma gemisi vermeyi de vaat ediyor 3 >ıl sürmesi ve 3 milyon dolara mal olması tasarlanan araştırmaya Karadeniz dışı ülkelerin de katı- lması için ginşımler vapılması isteni- yor. Arnav utluk'un başkenti Tiran'- da yapılacak toplantıda konunun çok daha aynntılı olarak cle alı- nması ve ülkelerin tek tek hazırladı- klan raporlann bu toplantıda birleş- tirilmesi öneriler arasında. Öte vandan Gürcistan delegasyo- nu tarafından hazırlanan başka bir çalışmada, üye ülkeler arasında eko- nomiler. veni teknolojiler, çevresel koruma alanlannda bilgı alışverişini sağlayacak bir mekanizmanın ku- rulması öngörülüyor. Bunun için de katılımcı ülkelerde ve uluslararası örgütlerde uygulanan ekonomik, teknolojik. ekolojik vb düzenleme- ler konusunda bilimscl makaleleri içeren bır periyodik yayın çıkan- lması istcni>or. Derginin üçayda bir 4 dilde yayımlanması planlanıyor. Bu olavın da Tiran toplantısında so- nuçlandınlacağı belirtiliyor Tüm dengeleri altüst ediyor altın. Güvenin ve güvensizliğin kaynağı Altn ışıltısı başka bir şey... NECLÂSEYHLN Altın!.. Ne büyüleyicı sözcük... Geçmişin karanlıklanndan bu yana insanoğlunun en büyük aşkı, tutkusu altın... Ona ulaşmak için ne çok çaba.nc çok kötülük.ne çok bıtmez tükenmez acımasız savaş... Uğruna feda edilmeyen ne var?.. Tüm dengeleri altüst ediyor altın. Güvenın ve güvensizliğin kavnağı. Yüzyıllardırçeşitli çılgın umutîarla altın yapma çabalan, düşleri. nedenli boşuna. Öylesine kolay olunca. nedeğeri kalırki altının'.'.. Onun değeri ulaşılmasındaki zorlukta... Çeşitli ev eşyaları. mutfak takımlan da yapılmıştır altından, bugün bilcçöl krallan. petrol milyarderleri. musluklannı. kapı tokmaklannı altından yaptıradursunlar: altın deyince, öncetakıgelirakla. İlk günden bu yana altın süs için kullanılmıştır her şeyden önce... Asırlar. asırlar ve asırlar sonra da değişen bir şey yok. Zümrüte yakuta. elmasa inciye karşın altının çok ayncalıklı bir yeri var moda dünvasında. Olmazsa olmaz... Lacroix'nun hazıriadığı bir model. Gece için kemeri, küpeleri dikkat çekici. oda güzel yararlanıyor bu sevdadan. Eskiden olduğu gibi gerçek altınlar yok elbet giysilerde... Ama o ışıltı, giysilere yansıyor gene yalancıktan. Altının kadın gönüllerindeki yerini hiçbir değerli taş alamaz. Altın ışıltısı başka bir şev!.. Yapılan araştırmalar. en çok altın alan ve işleyen ülkenhij İtalya olduğunu koyuyor ortaya. Ardından Amerika geliyor, ardından da Hindistan.,. Ya bizdeki altın sevdası?.. Ya o kuyumcularda adım başı tepeleme yığılı altın bilezikler?.. Yıllar önce bir Japondostumubunlannsahiciolduğuna inandıramamıştım. Moda güzel yararlanıyor bu sevdadan. Eskiden olduğu gibi gerçek altınlaryok elbet giysilerde... Negerçek altınlarla bezeniyor. ne altın ipliklerle dokunuyor. Ama o ışıltı, givsılereyansıvor gene yalancıktan. Hele son yıllarda altın düğme (!) ve takılar kı>afetlerin cn gözde süsü. Satışta bunlann çok büyük etkisi olduğu bir gerçek. Yalancı da olsa. altının ışıltısını sevivor kadın. Altın takı konusunda. orijinaliteyi. ulaşılmazlığı. Paris'in ünlü modacısı Christian Lacroix tutuyorelinde. Onun takılan bir başka. Modacının kendineözgü birstili var. Ünlü "barbar takı"lannın kökeni birazTibet. birazÇin, birazTatar... Gerçekten de ilgi çekici, çarpıcı, güzelim, orijinal takılar bunlar. Pek gündelik olduğu söylenemez. Ama Lacroix'dan da gündelik. sıradan takı istemck kimin aklına gclir ki'?.. Altın. kadın erkek tüm insanlann tutkusu... Biryüzük. bir bilezik. birsaat, birzincır... Aklıevvelin biri altın yapmayı bccerinceye kadarda bu tutku. bu büyü sürüp gidecck!.. Bazı modacılar da altının ışıltısını kumaşlarla katıvor modaya. İşte bunlardan biri: Yeresace. Dünyayı temizlemek için el ele SYDNEY (ANKA) - Geçen yıl 30 milyon kişinin kaülımıyla gerçekleştirilen 'dünyayı temizleyelim' kampanyasının ikincisi 16-18eylülgünlerinde gerçekleştirilecek. Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın desteğiyle y ürütülecek kampanya sırasmda çok sayıda ülkede halk gönüllü olarak çöp toplayacak. 'Dönyayı temizleyelim' kampanyası başkanı Ian Kierman, ikinci eylemi duyurmak üzere yaptığı açıklamada geçen yıl ilk kez yapılan kampanyaya 80 ülkeden toplam 30 milyon kişinin kaüldığını anımsatarak bu yılki eyleme daha çok ülke ve kişinin kaülmasının beklendiğini belirtti. KGB'liler anılannı satarak para kazanıyor Çeviri Servia- Moskova'da Ekim Meydanı'nda bulunan tarihi bina- nın üçüncü katındaki iş ve işçi bul- ma bürosu ile Sovyetlerdöneminde- ki iş ve işçi bulma kurumlan arasın- da çok büyük farklar var. Oldukça modern görünümlü büroda, başvu- rular. anında bilgisayara kaydedile- rek. kuyruklann oluşması engelleni- yor. Güleryüzlü sekreter. hergelene yardımcı olmaya çahşıyor. Büro, yı- llarca KGB'de çalışmış, komüniz- min yıkılması ile işsiz kalmış eski gü- venlik görevlilerine öncelik tanıyor. KGB güvenlik görevlilerinin işsiz kalmasının en büyük sorumlusu Devlet Başkanı Boris Yeltsin. Ağus- tos 1991'dekı başansız darbe girişı- minden ve Ekim 1993'tekı parla- mento saldınsından sonra Yeltsin. devletin gücünü azaltma gerekçesiy- le devlet güvenlik örgütünde çah- u yılın başında piyasaya giren iş ve işçi bulma bürosu şimdiye kadar 50 dolayında KGB'linin başvurduğunu kaydediyor. şanlann sayısmı asgari düzeye indir- di. öncelikle KGB'nin adı Federal Karşı-Haberalma Örgütü olarak değiştirildi. Böylece binlerce eski KGB görevlisi iş aramak için sokak- lara döküldü. Eskiden komünızmi korumak için canla başla çalışan gizli servis elemanlan, şimdi komü- nizmin çöküşünden yararlanma yollannı aramaya başladılar. Aralanndan birkaç şanslı. med- yada kendısine saygın bir yer edındi. Tümgeneral Oleg Kalugin örgütte geçen günleriyle iigili anılannı Batı'- ya satarak oldukça yüksek düzeyde bir yaşam standardı yakaladı. Aynı yolu izleyen birkaç KGB'li de anıla- nnı yazmakla meşgul. KGB ajanlan ülkenin en korku- lan ve çekinilen kişileri olmalannın yanı sıra. düzeyli eğitimleri ve ya- bancı dil bilgileriyle toplumda say- gın bir yere sahiptiler. Bu nedenle. komünizmin çöküşünden sonra, es- ki KGB elemanlan. işadamlan ta- rafından kapışılmaya başlandı. Aynca. bugünkü güvenlik teşkila- tında görev alan kişilerle yakın iliş- kilerde bulunduklarından, eski KGB'liler yeni kapitalistlerin çok işine yanyor. Özellikle banka gibi hizmet sektöründe görevlendirilen eski ajanlann çok başanlı olduğuna dikkat çekiliyor. Bu yılın başında piyasaya giren iş ve işçi bulma bürosu şimdiye kadar 50 dolayında KGB'linin başvurdu- ğunu kaydediyor. Bunlara iş bulma- nın son derece kolay olduğunu be- lirten büro görevlileri, başvurulann yüzde 70'inin güvenlik sorumlusu olarak yerleştirildiğini açıklıyor. Eski KGB'liler toplumda yarat- tıklan acımasız. korkusuz ajan tip- lemesinin tersine bir görünüm sergi- lemeye özen gösteriyor. Sovyet rejimine alışık olan KGB'- liler. yeni düzene ayak uydurmakta epey zorlanıyor. Bugün yürürlükte olan pazar ekonomisinde yasal yol- larla yasadışı yöntemler arasındaki sınır çok belirsiz oiduğundan. eski dcğerlere bağlı kalan KGB'liler so- runlannı şöyle dile getiriyor:"Pek çok işyeri IVlafya ile işbirliği yapıyor. Bu dunımda inandığımız. güvendiği- miz değerleri >adsı\arak. \icdanimi- zın sesini bastırmak zorunda kalıyo- nız." İş bulma bürolan. 60 yaşın üze- rindeki KGB'lilerin yeni düzene ayak uyduramadıklannt ve ülkenin içinde bulunduğu kargaşada yitip gittiklerini belirtiyor. Uludağ'da sezon kapandı BURSA(AA)-Türkiye'nin kış turizm cenneti olarak nitelendirilen Uludağ'da sezon kapandı. Uludağ Turistik Otelciler Birliği AŞ (UTAŞ) Yönetim Kurulu üyesi Femıh L lukardeşler, kasım-nisan aylan arasındaki kış turizmi sezonunun çok canlı ve hareketli geçtiğini, bu dönemde yaklaşık 400 bin kişinin özel ve kamu sektörüne ait tesislerde gecelediğini bildirdi. Bu sezonda konaklama ücretinin tam pansiyon 300 bin ile 1 milyon lira arasında olduğunu belirten Ulukardeşler. şöyle devam etti: "'L ludağ hakkında \ apılan spekülasyonlara rağmen, kim ne derse desin. çok iyi bir sezon gecirdik. L ludağ'a gelen yabancı turist oranı da yüzde 6'yı buldu."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle