27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 1MAYIS1994PAZAR KULTUR ö.Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali bugün başlıyor İstanbuTda büyük oyunlar oynanıyor Kffltür Servisi- Yıkrk dökük bir sahne- dezamana karşı trende, Übü Baba. Don Kişot veer Şvayk. Tren her durduğu yer- de başka insanlara, başka savaşlara. başka acılara tanık olarak tüm Av rupa'- yı boydan boya geçiyor. Kalabalığın içinden sıynlabilen Şvayk soruyor: "He> dünya şimdi nereye?" Sophokles'in Antigone'si. yüreğinde fırtınalar eserek. siyasal gücün sınırlannın. ancak ölümün başladığı noktaya kadar uzanabileceği. ondan öteye gidemeyeceğini haykınyor. Bir Yunan'mitolojisi öyküsüne daya- nan "Fedra". üvey oğluna duyduğu ya- sak aşkından dolayı ölümü seçer. Kötü alınyaasının kurbanı Fedra. aşk, ya- ratıalık ve ölüm üçgenı ıçindedir. Ünlü bir kadın oyuncu AUa Demidova. ünlü bir şair Marina Ts>etayeva ve Fedra nın ortak yazgısıyla karşımızda. "Çapkının Fendi"nde Londralı ıki soylu genç Archer ve Aimvvell. taşrada parasızlıktan kurtulmak için evlenebile- cekleri varlıklı birer eş ararlar. Güçlü bir boğanın böğürtüsü: MUU! Boğa güreşinin gülünç absürdlüğü sah- nede azgın bir canavan bir kürdanla (!) yenmek için dört cesur matadorun ver- diği amansız mücadele. tutucu İspanyol geleneklerini karikatürize ediyor. Karşı konulmaz bir meydan okuma duygu- suyla dehşetengiz bir yaratığa savaş açan dört yiğit matadorun gülünç öyküsün- de. sözsüz bir maçoluk yergisi sözkonu- su çünkü hedef bir boğa değil. maçoiu- ğun ta kendisi! Feodal toplumda Bernarda ve English Touring Teatre 'Çapkının Fendi'(solda) ve Aşkabat Devlet Can Ti> arrosu' Oğuzhan' isimlio vunları sahnelevecek. kızlannın yaşadıklan sorunlar bu kez. yenı bir bakış açısıyla Kuzey Afrikd'du yenik bır bırlikten gerive kalmış lejyo- nerlerin mahsur kaldıklan kalede'va- şamlanna dönüşüyor. Çöldeki bu ölüm yolculuğunda. çaresizhğin ve tutsaklı- ğın. insani ve kişısel değerier üzerin- dekı tahnbatı.değışim vedönüşümlerin- de; hiç bır baskıcı ve otoriter sistem. in- sandaki özgürlük dürtüsü ve sevgi iste- mini batıramayacak ve yok edemeyecek. Tiyatro medya-çağının gerçek bir ütopyası Maebeth'e göre. Günümüzde düş gücü; aşk. devrim. şiddet ve zarafet gibi kavramlan ancak yüksek bir sportıf performans olarak algınlanmaya indır- genmiş. Kral Duncan bır mafioza. Başı- nda şapkası. üstünde kürküyle. yaşlı ler- leyen bır udam. Savaşı sanatla bir tutan. ınıllerdünyasında yaşayan bir kral. Ama oyunun sonunda ınsanlann var olmasını düşleyebiliyor. Maebeth gıbi \ ahşi yaratıklann nesillerınin artık tü- kenmckıe olduğu umudunu yaşalabili- yoruz. Shakespearein Macbeth'ının bır parodisr "Kral ÜbüVAma aslında bazen çocuk. bazen de palvaço gibi biri olan Übü. ÇjMişeşku'yu anımsatan iktıdar hırsıyla hemen genlim yaralabılıyor. Übü. "komünist ideolojinin sanatsal bir anlatımı mı voksaT" Çıngenelenn büyü \egizcm dolu dün- yasında. "iyi" vc "kötü" erkeklcnn bır kadın için verdikleri mücadelede: yırlık pırtık gı\Mİer ıçındekı çağdaş kişılere karşın. toplumsal kodlardışında bırdör- düncü dünyanın gerçcği>le karşı karşıyayız. Topluluklan dağılmış. tiyatroları ka- panmış aklörlerin artık tulunacak dal- ları kalmamışlır. Sınırları belli rollerlc dramatık bıroyunculuk geliştirmelerıne olanak yoktur. Var olan tck şcy tiyatro ile uğraşanlann yalnızlıklarıdır: sanat- lannı ve kendılerini bilınçle algılayan- lann çcktiklcrı acı. . İnsanoğlunun doğası \e sosyal. kültü- rel gerçeği arasindakı çelışkının: aşk. duygu vc düşünce üçgeni çerçevesınde imgeler ve sembollerle insan vücudunda yansıması dans tiyatrosunda. Güneydoğu insanının trajedısi. düşle gerçeğin. akıl ile akıldışı olanın ıçiçe geç- tığı şıirsellik; Gogol'un tüm kahraman- ları; insani aşağılamada, yoksunluklarla tutsak etmede. ınsanın ruhsal bütünlü- ğünü parçalamada akıl almazyönlemle- rin uygulanageldiğı 2O.yüzyıl uy- garlığının Azerbcycan'daki, Bosna-Hcr- sek'leki. Afrika'daki. Güney Amerika'- dakı görüntülerıyle Ortaçağ'ın ahlak oyunlannıçağrıştıranbiryaklaşımla. so- yullamanın sıfır noktasına yaklaşarak çağımızın sorgulanması; Oğıız Han'ın ycni soluklarla yaşaması: Franko'ya fa- şıst desteğini \eren Mussolini'nin güçle- rınin işgali altındaki Bclçite'de bir Ital- yan teğmenin denctımi altında düzenlc- nen Paulıno ve Carmela'nın zorunlu sundukları göstende çat:şmalı birlikte- liklcri; hapisteki Nâzım ile Nâzım'ın in- sanlannın aynı noklada buluşmalan.... 17 gun boyunea İstanbul un çeşitli mckanlannda tıyatronun büyüsünü ve vazgeçılmezlığını duyumsatacak sanat- severlere. İstanbul'da ''büyük oyunlar' pynanı- vor. Ama her şeye karşın. 'Bu İstanbul bizim, bu festi>al hepimizin.* Karanlı- klardan. sorunlardan bır an olsun sıyn- labilmek. çözümlcnn. aydınlıklann her zaman \arolduğu umudunu hıç yıtirmc- mek için. Tiyatro Festivali'ni bu yıl daha da ilgiyle izleyelim. 20 topluluğun sun- duğu 27 oyunun her birindcki yaşam ışığını kaçırmayalım!.. AYŞtN CANDAN - Sayın Uçarer; bu > ılın tiyat- ro festivalinin anlaşılan her za- mankinden farklı bir yanı var. Bu yıl ilk defa bir-iki aylık hızlı örgütlenmeyle değil de yaklaşık bir >ıl önceden başlayan köklü bir çalışmanın sonuçlarıyla kar- şılaşacağız. Sonuçtan memnun musunuz? Evet. bu yıl daha uzun bır sürede hazırlandık festivale ve bu nedenle de daha geniş bir yelpaze sunabiliyoruz. Tabii önemli olan. izleyicinin bu yelpazedearadıklannı bulabilmesi. Bu yılkı çalı- şmalanmıza kısaca bakacak olursak diyebilinm ki; öncelikle seçimlerimizi belli temalar çev resin- de loplamaya çalıştık. Tiyatroda görsellik, üzerinde önemle durdu- ğumuz bir unsurdu. 'Şvayk Dünyanın Son Du- rağında', 'Zun\ 'Muu!' söz ağırlıklı olmayan yapıtlardı. Bunlara 'Kral L'bü ve Macbeth'ten Sahneler'i deekleyebiliriz. 'Kadın' teması etrafı- nda topladığımız o> unlar oldu: 'Fedra', 'Antigo- ne\ 'Bernarda Albanın Evi\ *Şu Gogol Dtlisi' gibi yapımlan. bu bağlamda savabilinz. Aslında yapılan seçimler birbirinin sınırlannı zorlayan çahşmalardı da_ Yani. görsel ağırlıklı bir yorum aynı zamanda klasiklerden oluşan bir kolajdı. Ya da 'Macbeth1 gıbi bir klasik a\nı zamanda yorumda sonsuz bır özgürlüğün simgesiydı... Seçimlerimizi titizlikleyaptık. Bu türçalışmalar- da zaman kadar önemli olan bır başka husus da tabii ki teknik olanaklar, karşı tarafın yıl içinde- ki program değişimleri \ s. Örneğin bu yıl için Hebbel Tiyatrosu ile *Dr. Faustus Lights the Lights' için temas kurduk. ama çağıramadık, çünkü elimizdeki sahneler teknik açıdan yetersizdi. Royal Shakespeare Ti- yatrosu ile British Councıl"ın katkılanyla an- laştık. ama ne yazık ki topluluk tüm Avrupa tur- nelerinı iptal ettı... 6 Bu festival hepimizin'- İstanbuTdan ve dı- şarıdan katılan yerli vapımlardan başka on yabancı o\un görülüvor programda. Sizce bun- İardan en kaçırılmaması gerekenler hangileri? Gerek yabancı ge- rekse \erli vapımlann hepsini özenle seçtik. Onun için bir ayırım yapamam. Dılerim ki izleyicile- rimiz. bu 18 gün içinde tüm oyunlan izleme olanağı bulurlar. Bence hepsı de bırbınnden ıl- ginç ve renklı. çarpıcı. - Bu programda. izni- nizle küçük bir göztern vaparak yine uluslara- rası alanda çok sözü edi- len yapım ya da toplu- lukların bulunmadığını sövlersem ne diveceksi- Tiyatro Festivali yöneticisi Dikmen G.L'çarer. 'Yanılıyorsunuz' dı- veceğım. Çağırdığımız topluluklann hepsi bir- çok ödüller. olumlu eleştırilcr almış ve Avıgnon gibi. Edinburgh gibi dünva çapında testi\allere katılmış: Tok\o. Montreal. New York. Paris gıbi önemli kentlerde gösteriler yapmış toplu- luklar. Bir Theatr et Curiosites 'Şvayk Dünyanın Son Durağında' ile Avignon'da ayakta alkışlan- mış. bir Crayova Devlet Tiyalrosu 'Kral L'bü ve Mac- beth'ten Sahneler'lc Edınburgh'da eleşlır- menler ödülü ka- /anmış. İstanbul'dan Sao Paolo Fcstıvali- negidiyor... BirTeatr Eksprcsji 'Zun' ile Edinburgh"un resmi konuğu olmuş... Ta- gunku-Tiyatro A ve Alla Dcmidova ise uluslararası isimlcr. Ayrıea topluluğun vönetmeni Robert Vikvtuk. vıllarca Be- jart ile çalışmış bir li- vatro adamı. TrieŞlr an der Ruhr vc Ro- berto Cuıllı ıçın de 'sözü edilmeyen isim- ler' dıvcbilir miyiz? Bakırköv Belediyc Fiyatrolan'nda 'An- tigone'u sahnelcyen Gürcü yönetmen Robert Strua ıçın av nı şcv gc- çerli. İtaha'dan gclcn Teatri ünıti ise son yıllar- da İtalyan tiyatrosunu etkileyen Falso Movi- mento"nun ve iki önemli Napolılı topluluğun bir araya gelmesinden oluşan bir grup. Yönctmcn- lennden Mario Martone'yi 'Napolili Bir Mate- matikçinin Ölümü' fılminden tanıvoruz (Geçen \ıl Vcnedik Film Festivali'ndc eleştırmenlcr ödülünü almıştı). 'Çingeneter'i yönetcn Toni Scr- villo ise Eduardo de Filippo ve Enzo Moscato rcjileny le dikkat çeken bir yorumcu. İspanya'- dan gelen Ylyyana bclki genç bir topluluk. ama geçen yıl Edinburgh Fringe Festivali'nin yıldızı olmuş... Bunlara adlanndan söz edilmeyen top- luluklar dcmek yanlış olur kanısındayım. - Bizler galiba tiy atro bilet fıy atlarında ödenek- li kurumlar diizeyine koşullanmış bir seyirciyiz. L'stelik içinde buİunduğumuz şu dar dönemin de etkili olup orta sınıf \e öğrenci seyircinin festival katılımını sınırlayacağını düşünebiliyor musunuz? Ekonomik bır kriz yaşıyoruz. Ekonomık ve politık bir kriz. Eğcr bu döncmdc bu festivali İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı gıbi. Küllür Ba- kanlığı gibi. azimle inançla savunanlar ol- masaydı, zaten bu festival yapılamazdı. İptal edilirdı. İstanbul Kültür ve Sanal Vakfı gerçck- ten büyük bir özvcriyle gerçcklcştirdi bu yılki çalışmalannı. Festival oyunlannın bilet fiyatlan genelde ödenekli ve özcl tiyatro fiyallanna göre ayarlanmıştır. Dikkat ederseniz öğrenciler 30 bin lira ile 75 binlira (\abanci«Jyunlarl arasında o>un izlcyebüecekler. Bugün bu tlvatlara yük- sck demck bıraz zor. Yabancı oyunlar için sap- tanan 200 bin lira (tam bilel fiyatı) ise bu toplu- luklann maliyetleri düşünülecek olursa az bilc. Kaldı ki izleyiciye mali bir yük getirmemek için sadece yabancı oyunlarda grup indirimi de uy- guluvoruz. On kişilik gruplar. bilctlcrinde % 25 indirim alabilccckler. Av nı şckilde. beş gösteriye bılct alan bir izleyiciye de % 25 indirim uygula- nacak... Umanm ekonomik kriz. festival katılımını etkilemez. Biz divoruz kı: "Bu İstan- bul bizim, bu festival hepimizin." Seyırcimız de hele hele şu dönemde böy lesi festivalleri yaşat- mak için aynca çaba harcamalı. Cosmos Kolej- Theatre du Curiosites'ten 'Şvayk Dünyanın Son Durağında' Hepimiz biraz 'Şvayk'ız Kültür Senisi - İstanbul Kül- tür ve Sanat Vakff nın düzenle- diği 6. Uluslararası İstanbul Ti- yatro Festivali bugün başlıyor. Festival; Fransa'dan Cosmos Kolej-Theatre du Curiosites topluluğunun sunacağı "Şvayk Dünyanın Son Durağında" adlı oyunla açılacak. V\ladyslaw Znorko'nun yönettiği ve yazdığı oyunda. Nuria Badia, Olga Colomer, Jean-Pierre Hollebecq, Xevi Capdevilla, Richard Martin, Cacu Prat, Cli- ment Sensada, İrina \avilova, Philippe Vincenot ve Patrick Zimmermann gibi Katalan ve Fransız oy uncular rol alıyor. Aslan Asker Şvayk Dekorlannı Laurent Planc- ber, ışıklannı Serge Tastevin. kostümlerini Guylaine Pericat"- nın gerçekleştirdiği oyun. 1993 yılında Avignon Festivali"nde sahnelenmişti. Bu sözsüz oyun. Avignon Festivali'nde büyük yankılar uyandırmıştı. Oyun sözsüz ol- masına karşın, sessiz bir oyun değil. Oyunculann bilinen bir dili konuşmadığı oyunda. ağız- lardan çıkan seslerle tüm oyun- cular yeni bir dil arayışındalar. Sahnede yıkık dökük. zamana karşı direnen bir tren.. vagonda üç asker görünüyor. Übü Baba, Don Kişot ve Asker Şvayk. Bu tren her durduğu yerde başka insanlara, başka savaşlara. baş- ka acılara tanık olarak tüm Av- rupayı boydan boya geçiyor. Polonya asıllı Fransız yönet- men Znorko. bu oyunuyla unu- tulmaya yüz tutmuş duygulan bir trene yükleyerek "Şiîndi ne- reye" diye soruyor. Bu soruyu soruyor sormasına, ama amacı seyirciyi harekete geçirmek as- lında. İşte bu yüzden sorusu seyircilere... İnsan şaşkınlığa düştüğünde. dünyanın tüm felaketleriyle yüz yüze geldiğjnde karşısında sü- rekli Aslan Asker Şvayk'ın ev- rensel siluetini görür. Şvayk da; Übü Baba, Don Kişot gibi bir edebiyat kahramanıdır. Kendı hayatını yaşamak için vazarına sırt çevirır. Bu vaşamda da ço- ğu zaman kendini belli etmek için bir vücuda. kendini ıfade edebilmek için bir sese ıhtiyaç duvar. Bu anlamda Şvayk ev- rensel bir tip değıldır. ama kav- bolmaya mahkum olmuş bir toplumda örnek bir karakter- dir. Şvayk'ın şu günlerde bizi çok ılgilendirmesinin nedenlerin- den biri ve belki de en önemlisi onun güncelliğinden çok. değış- mezliği O. bizi günümüzde ki- şiliğinden çok. bakış açısıvla et- kilemeyi başarabilmiş bir kah- raman. Onun bakış açısı ne po- litik. psikolojık. ne ahlaki. nc varoluşçu ne de şiirsel. Bu oyunda tiyatro sahnesı dc bir sergi alanı olmaktan çıkıvor ve doğaçlama olarak bir tülün aralanmasına. bir gizin ortaya çıkmasına olanak tanıyor. Bir anlamda sanat. sahnenin üze- rinde yaratılıyor. Gülmeyle sağlanan büyü. sözle anlatıla- maz bir karşıtlığı da beraberin- degetiriyor. Şvayk. Wladvslav\ Znorko'nun dünyasmda oldu- ğu gibi görünmekten kurtula- mıvor. Bugün neden Şvayk'ın sahnelendiği sorusuna yanıt aramanın da bir anlamı yok. Çünkü Şvavk. hepimizin içinde yaşayan biri. Bu anti-kahra- man. zamanımızın gerçek kah- ramanı. Festivalde ayakta alkışlandı Wladyslaw Znorko, bu oyu- nuyla Avignon Festivali'nde dakikalarca ayakta alkışlan- mıştı. Tüm savaşlara. baskılara. şiddete. yeryüzündeki tüm re- zilliğe karşı bir çığlık. bir baş- kaldın. Görüntüler. müzik. sahnede çılgınca giden bir tren ve trenden içeri giren insan manzaralan. ilişkiler. duyarlı- lıklar konuşuyor. Şimdi Istan- bullu tiyatroseverler, bu farklı oyunu görme fırsatına kavuşu- yorlar. \Madysla« Znorko'nun yönettiği oyunda Katalan ve Fransız ovuncular rol alıyor. 'Gençlik Günleri' yann başlıyor Kültür Senisi - İstanbul Bcledıyesı Şehir Tivatrolan'- nın her yıl düzenlediği "Genç- lik Günleri"nin onuncusu yann başlıyor. ŞchirTiyairo- İan'nın Kadıköy veHarbi>c'- dekı sahnelerindc gcrçeklcşti- rileeek etkinlikler arasında fılmlcr. iıyutro oyunlan. tarlışmalar. dinletiler ve ser- gilçr var. İ/levicılcr. 29 mayıs tarihi- ne kadar genç sanatçılann ürünlerini lanıma olanağı bıı- lacaklar. Kısa mclrajlı film- ler. amatör liyatro topluluk- lannın oyunlan. foloğraf. allş. heykel. kostüm, lekstil •vcrgılerı. mekân düzenlemeleri ve çeşitli dinletiler bunlardan ba/ılan. Etkinlikler kapsamı- ııda aynca Charlie Chaplin fılmleri loplıı gösterimi. F. Capranın "Mr. Deeds Goes To Town". Griffith'ın "Intole- rance" v e "The Birth of a Na- tion". Eisenstein'ın "Potem- kin Zırhlısı". Pudovkin'in "Ana", Lang'ın "Metropolis" gibi lllmlen dc sınemascverle- rcsunulacak. Gençlik Günleri'nin "Tartışma" bölümünde ise "Radyolu Günler", "Marjinal Cinsellikler", "Çingeneler Zamanı", "Günlük Yaşamda Oynadığımız Oyunlar", "21. Yü/vıla Bakarken ' Kema- lizm". "Ayaküstü Yaşamlar >e Hız", "Poşetteki Erotizm Patlaması", "Cinsel Taciz", "AIDS", "Topun Peşinde Bir Vaşam", "Bosna Dramı", "Atatürk ve Gençlik", "İmaj Devri", "Avrupa'da Türk İmgesi", "Gençliğin Sosyal Etkinliklere Katılma Sıklığı", "Geyik Muhabbeti", "Öğren- ci Ödaklı Eğitim" gıbi konu- larda dallarında uzman kişi- ler gençlerle söy leşecek. SIYAD'dan işten çıkarnuüara tepki Kültür Servisi-SİYAD(Sinema Yazarlan Derneği), tarafından yapılan y azılı bir açıklamada son zamanlarda yaşanan işten çıkarmalar konusundaki endişeler dile gctirildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:" Basındaki son işten çıkarmalar. kuşkusuz her kurumun kendi iç işlerini ve ekonomik durumunugözönünealarak başv urduğu v e hariçten kanşılmasına olanak bulunmayan işlemlerdir. Yıne de Sinema Yazarlan Derneği olarak. işlen çıkanlanlar arasında bulunan üyelerimizin varlığı ve de göreccçokluğu. bizi son derece üzmüştür. Sinema yazarlığının. tüm uygarülkelerdekinintersine, genelde gereksiz. olmasa da olur, hatta olmasa daha iyi olur türden bir ış gıbi görüldüğü ülkemizde. özellikle son yıllarda sinemadan gelcn rcklam gelırlerinin çığ gibi artmasma karşın. hala bu alana gerekli insan yatınmını yapmayan basınımızın hali bir üzüntü kaynağıyken, şimdi de gazetelerde sınırlı bir yer tutan sinema ve sanat yazarlan nın işine ilk ağızda son verilmesi. sanat ve kültür hayatımızın geleceği açısından kaygı verici gözükmcktedir. Örneğin Sabah gazetesinde, birsanat yazannın (Refik Durbaş) yanı sıra, 2 sinema yazannm birden (Hay ri Cancr. Ali Hakan) işincson verilmiş olmasını. dernek üyelcriyle bulunmamız doğal olan day anışma kaygısının da dışında, okurların gerçek bilgilenmc ve iyi olanı seçme hakları yönünden de son derece endişe verici bulduğumuzu bildirmek isteriz. Aynı biçimdc Aydınlık gazetesinden M urat Özer ve Panoroma dcrgısınden Gülenay Börekçi arkadaşlanmızın gerekçe gösterilmeden çıkanlmışolmalan sözkonusu kaygılanmızı arttırmaktadır." Yaşhçam, YeniZelanda'da ADANA(AA)-Çukurova Devlet SenfoniOrkestrası (ÇDSO) Genel Sanat Yönetmeni Emin Güven Yaşhçam, Yeni Zelanda'da orkestra yönetecek. Emin Güven Yaşhçam. yaptığı açıklamada, Okland Senfoni Orkestrası'nın vereceği konserleri yönetmek üzere, Yeni Zelanda'ya davet cdildiğini söyledi. Bir Türk orkestra şcfinin bu ülkede ilk kcz görev yapacağını belirten Yaşhçam, ülkcsinı y urtta ve yurtdışında en iyi şekilde temsil etmeçabasını sürdürcceğini ifadeetti. ÇDSO'da 29, 30 Nisan 1994 tarihleri arasında da. ülkenin tek kadın şefi olmaözelliğinikoruyan İnciÖzdil. İngiltere'demüzik yaşamını sürdüren kardeşi Sıdıka Özdil'in bestelediği ve hiycroglif yazıyla kaleme alınan "For Drcam Resistance" adlı eseri. ilk kez Adanalı izley iciler önünde orkestrayla bırlıkleyorumlayacak. Ayrıea Moscheles'ın "Piyano Konçertosu"nun Türkıye'de ilk seslendinmi de, bu hafta ÇDSO tarafından gerçekleştinlecek. Erden Kıral,filmşirketikurdu ANKARA(ANKA)- Uluslararası İstanbul Festivali'nin büyük ödüllü yönetmeni Erdcn Kıral. patron oldu. Erden Kıral. kendi adını taşıv an bir film şirketi kurdu. "Erden Kıral Film Produksıyon Pazarlama ve DışTicaret A.Ş." adı verilen şırketin sermay csı 90 milvon lira düzeyinde bulunuyor. Erden Kıral'ın46mılvonliralıkpay aldığı şirketcNursenBakır 19milyon.ÂhmetSarpyener 14 mi!yon.NurdanSarpyener9mılyon. LeylaGünseli Sarisuvaroğlu da 2 miİyonlırayla ortak oldu. Şirketindış veiçpiyasalarayönelikfilmçalışmalarıyapacağıbildirildi. Bu arada. bir başka y önetmcn İrfan Atasoy da adını taşıyan film şirketini tasfıyccıti. Atasoy'un sahibi olduğu "İrfan Film Ticaret veSanayi Ltd. Şti"nin tasfıyesigeçen günlerde onaylandı.Tasfiyeyeilişkınduyuruda.şirketin borçlu vealacaklılarının. ellenndeki belgelerle. bir yıl içinde İrfan Atasoy'a başvurabilecekleri bildirildi. Traviata"temsiliiçin yabancı şefve solistler İZMİR(AA)- İzmir Devlet Opera ve Balesince(İDOB). bu sezon son kcz sahnelcnecek olan "La Trav iata" temsilinde. y abancı şef v e solistler de rol alacak. İDOB'un 30 nisan cumartesi günü sunacağı, Verdi'nin ünlü "La Traviata"operasında.orkestrayı Ukraynah şef Ruslan Grigoroviç Dorojinski yönetecek. Oyunda. Türkmenistan Dcv let Operası solistlerinden soprano Ludmilla Çekirova. "Violetta". Azerbaycan Operası solisti Bariton Muhtar Melikov Resuloğlu ise "Baba Germont" rolünü üstlenecek. Pimapen Kültürevi'nde resimler, caz ve kitap Kültür Servisi - Nesnn Demırelın "Pencereler" konulu resimleri 2-14 may ıs tanhlen arasında Pimapen Kültürevi'nde sergilenecek. Yurtiçi ve dışında birçok karma sergiyede katılan Ankaralı ressam Nesrin Demirel. üçüncü kişisel sergisini açıy or. 2 mayısta gerçekleştirilecek resim sergisi açılış koktey linde Önder Foçan (gitar) ve Şenova L'lker(trompet)debircazdınletisısunacaklar. Ay nca. "Basımından Dağıtımına Türkiy e'de Kitap ve Sorunlan" konulu panel 6 mayıs günü Pimapen Kültürevi'ndeyapılacak. DoğanHızlan. AtılAnt.Ömer Apak. Celal Güner ve Nezıh Başaelen panele konuşmacı olarak kalılacaklar. (268 33 58) Alman Kültür'de tiyatrolugünler ANKARA (ANKA) - Alman Kültür Merkezi'nin mayıs ayı kültürel etkinlikler programı belirlendi. Kültürel etkinlikler kapsamında 6 tiyatro temsili. film gösterileri. resitaller. scminer ve sergıler yer alıyor. Alman Kültür Merkezi ve Devlet Tiyatrolarf nın işbirliği ileTürkiye'ye gelen Theater: An Der Ruh topluluğu. mayıs ayı etkinlikleri kapsamında topluluğun yöneticisi Roberto Ciulli'nin sahnneye koy duğu 4 oy unu sergileyecek. Thealer An Der Ruh topluluğu4 mayısta "Ayak Takımı Arasında Kuralla Kural Dışı". 5 mayısta "Macbeth" ve6 may ısta "Teatro Comico" adlı oy unlan Büyük Tiyatro'da; "Veracruz" adlı oyunu ise 7 mayısta İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi'ndesergileyecek. Okul tiyatrosu kapsamında Ankara Anadolu Lisesi öğrencileri Max Von DerGrun'un cscrindcn Eleonore Sausmıkat'ın sahneye uyarladığı "Die Vorstadkrokodile" adlı oyunu 11 may ısta. Çankaya Anadolu Lisesi öğrencileri Turgut Özakman'ın yazdığı " Ach Dicse Jugend" adlı oy unu 17 mayısta Almanca olarak sergilcyecekler. Film göstcnleri kapsamında yeni ncsıl Alman kısa filmlcrinın sunulacağı "Minutankino In Der Bundesrepluk Deutcland" film gösterisi 25-27 mayıs günlerindc. "Bey azperdede Edebiyat" ve "Tcneke Trampet" filmlerinin gösterimi ise 7 haziranda gerçekleştirilecek. 6. ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTİVALFNDE BUGÜN 21.15 Taksim Sahnesi: Şvayk Dünyanın Son Durağında- Cos- mos Kolej-Theatre du Curiosites. Fransa 24.00 İçinden Dalga Geçen Tiyatro; Kırkambar- Ortaoyun- cular 6. ULUSLARARASIİSTANBUL TİYATRO FESTtVAIİ'ÜDE VARIN 21.15 Taksim Sahnesi: Şvayk Dünyanın Son Durağında- Cos- mos Kolej-Theatre Du Curiosites, Fransa 21.15 Yunus Emre Kültür Merkezi Antigone- Bakırköy Şehir Tiyatrosu 18.30 İstanbul Kültür Merkezi Canlanan Mekan- Kumpan- >'a 24.00 İçinden Dalga Geçen Tiyatro Kırkambar- Ortaoyun- cular
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle