23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8NİSAN1994CUMA CUMHURİYET2 SAYFA KULTUR FESTİVALDEN İLK İZLENİMLER: SUNGU ÇAPAN Bu yıl. yerinde bir uygulamay- la Kadıköy Reks dışında, Beyoğ- lu merkezindeki 5 salonda sürdü- rûlen 13. Uluslararası İstanbul Füm Festivalfnin birinci haftası dolmak üzere. 2 nisandan beri sinema seans- lanna endekslenmiş yaşamımı- zdan. bir kez daha her renkten. her boydan. her dılden değişik filmler gelip geçiyor. Abur cubur tıkınırcasına, tadıyoruz her tat- tan. yeni 'keşifler peşinde koşuş- turarak. yeni kuşaklara Sinema- tek'lik görevini yerine getırmek- ten, çoğu ödüllü. yepyeni filmi sunmaya ve dünya sınemasına pencereler açmaya kadar değişik işlevlcre ve festivaller festivali etkileyici yerel müziklen eşlığın- de, bizi dünyanın dört bucağına. Nepal'den Arizona'ya. Meİcke'- den Brezilya ormanlanna kadar uzanan. olağanüstü bir yolculu- ğa çıkanyordu bir buçuk saatliği- ne. Alışılmış bir belgeselden çok. insan ve doğa ilişkileri üstüne, rengarenk ve renkahenk bir kale- idoscope niteliğindeki 'Baraka'. özgün ve ilgınç bir 'görüntü ve ses seü'ydi baştan sona. Koyaanis- qatsi'nin kameramanı olarak adını duyurmuş, Amerikalı yö- netmen Ron Fricke'nin. 24 ülke- de çekerek 5 yılda tamamladığı 'Bakara', Joseph CampbeU'in "The Power of Myth" adlı eserin- deki fikirlcr üstüne kuruluydu. Dünya evriminin, insan çeşitli- "Orlando" festivalin ilk günlerinin en çarpıcı filmi, Tilda Swinton da en başarılı ovuncusuydu. Yaşamrn soluğu, Orlando ve Mavi'de atü...özelliklerine sahip. geleneksel şenliğimiz. bu yıl da Cannes. Ve- nedik. Berlin, vb. festivallerden ses getirmiş yapıtlan karşırmza çıkaran. zengin bir dünya sine- ması ontolojisi gibi. Fransa'dan Hong Kong'a. Rusya'dan Mek- sıka'ya kadar. Festivalin engin sulanna (bir kez daha) yelken açalı. bu satırlar yazılırken 5 gün olmuş. Bu ilk 5 günde geçmiş yıllann coşkusuna pek rastlaya- madığımız festival, yine de 'Re- fah Beyoğlu'na bahar bereketi getırirken. Oriando', 'Yağan Taşlar', 'Mavf (Sonsuz Sokak- lar, Tutku. Beyaz Geceler. 400 Darbe. Piyanisti Vurun gibi klasıkleri saymıyorum) gibi sey- retmekten memnun kalınan bazı önemli çağdaş fılmlenyle şim- diden bellekle- nmize kayıt düştü. Seçim sonuç- lan ve zam pa- keti şokunu sindirmek için bizce en iyi çare, iyi filmler izleyerek ya- şamımızı kuş- liğinin ve karşılıkli etkileşimin so- nuçlanndan, tann arayışlanna. kutsal törenlere, mistik ritüellere kadar açılan, görüntüyü müzik- sesle kaynaştıran bu şaşırtıcı epik belgeselden geriye kalan yığınla resim uçuşuyor hâlâ kafamda. Filmin başındaki karlı. doruk gö- rüntülerinden sonra. resmen in- sansı ifadelerin yansıdığı. düşün- celi yüzüyle suda oturıırken izle- diğimız maymunu ya da çarpıcı bir Hollywood müzikalindckı gibi eğilip kalkarak ılkel ve egzo- tik bir dansı. resmen sahncye ko- yan yerlilen (Balfnin Kecak dansıymış bu) unutamadım daha. Doğal dünyanın hayran olunası güzelliklerini. esrarengiz zenginliklerinı 'süper' görüntü- lerle gözümüze sokan 'Yaşamın larnlı ve çekilir kılmak şu gün- lcrde! tlk günden kalan fılm 'Ba- Ingüiz sahne ve pcrdesanin jeni Shakespeare raka-Yaşamın ustası Kenneth Branagh'ın 'Kuru GürültüsiT Soluğu'ydu. bölümlerle vuruculuk kazanan. görkcmli. neşeli ve usta işi bir filmdi. Ressam, gözünün değdiği ince- likli anlatımı. kusursuz dekor- mekan-kostümleri. oyuncu kad- rosunun başansı. müziği ve gö- rüntüleriyle seçkinleşen 'Orlan- do', kadın yönetmen Sally Pot- ter'in zorlu bir ışin altından bece- nyle kalktığını örnekleyen, göz kamaştıncı bir Ingiliz baş- yapıtıydı. Yaşlanmaz Orlando'- nun. günümüz Londrası"ndaki çocuklu. sade, sıradan bir kadın kimliğine dönüştüğü bir Fınale bağlanan filmde yönetmen Pot- Ken Loach yine kamerasını, çağdaş İngiliz işçi sınıfının, Katolik bir işsiz aile reisinin sonınlanna yöneltiyor 'Yağan Taşlar'da. Ingiltcre'nin tanınmış cşcinsel oyuncusu Quentin Crisp'in oy- nadığı yaşli kadın-Kraliçe Eliza- beth'in, çekici kadın yıldız Tilda Swinton'un canlandırdığı genç ve gözde erkek-Lord Orlando'ya tutkunluğunu dile getiren humo- ristik sekans da epeyi şaşırtıcı ve okkalıydı. İlk günlerin telaşına kurban gi- den Derek Jarman'ın sondan bir önceki yapıtı "Wittgenstein"la festival sonrasında vızyona çıka- cak "Kuru GüriilhV'yü ve sevgılı eskı tanıdık "Yugo"Dusan Ma- kayejev'in son filmi "Goril öğlen Yıkanır"ı şimdilik kaçırdım. "Tutku" vc "Düşman Kardeşler" gibi Visconti, "Sonsuz Sokaklar" gibi Fellini, "400 Darbe", "Ju- les ve Jim" ve "Annie Hall" gibi VVoodv Allen imzalı namlı başyapıtlann ister is- temez öne çıktığı ilk 5 gün- den geriye kalan. önemli bir başka film de Kuzey İngil- tere'de işsizlik bclasıyla yüz yüze kalmış.Katolikbiraile babasının çıkmazına iliş- kin. sondan bir önceki Ken Loach filmi "Yağan Taş- lar"dı. Festivalımizin en eski ve köklü FKnfiBavimlerinden Polonyâlı #fferha ustası Ki- esloHskünın ilk günlere ağırlığını koyan "Üç Renk: MavTsı de festivalin ardı- D.Keaton'un oynadığı 'Annie Hall', ndan şinemalarda gösteri- VVoody AUen'in ilk büviik filmivdi. On >ıl öncesınin PhilipGlass mü- zığiyle destekli. diyalogsuz. han- ka belgeseli 'Kovaanisqatsi' filmı- nin çizgısindeki 'Y'aşamın Solu- ğu'. 70 mm kamerayla çekılmış. nefıs görüntülerle New Age tarzı besteci Michael Stearns'ın. 'öz- gün bir akustik ve elektronik kom- pozisyon formunda dokunmuş'. Soluğu'nu anlatmak zor, en iyisı görmek gerekli bu 'unurulmaz spektakl'ı. Ikinci günün filmi dc "Orlando' oldu benım içın. Virginia VYollTun. Elizabeth çağı Ingilteresi'nde erkek olarak doğup vampir gıbı yüzyıllarca yaşayarak kadına dönüşen kah- ramanı Lord-Ladv Orlando'nun 400 yıllık yolculuğuna dayanan lirik romanından uyarlanan film: Ölüm. Aşk. Şiır. Poliüka. Cinsel- lık. Toplum ve Doğum adlı 7 bö- lümden oluşuyor ve klasik tngiliz zarafetini yansıtarak başanyla Orlando karakterini canlandıran Tilda Swinton üstüne odaklanı- yordu. 1600'den günümüze fngi- liz uygarlığının geçirdiği dönü- şümleri. hayli özenli ve aynntılı bir tarzda görüntülere dökmenin üstesinden gelen 'Orlando', za- man ve ahlaktan soyutlanmış. cinsellik. cinsiyet değişikliği. er- keklik-kadınhk. geçmiş-gelecek, dil, aşk, savaş ve banş \ b. temas- lar üstüne yoğunlaşan dramatik ter. 'kaduilık ve farklılık üstüne ol- maktan çok, Virginia VVoolfun cinsiverin altında saklı duran asd benlik kavramı üstüne bir film' gerçekleştirmış ki. görmelere ve alkışlara değerdi kesinkes. İlk günlerde sıkı sinemaseverleri gcr- çek anlamda 'kesen' Orlando'da bir başka humoristik yanı da lecek. İtalyan Daniete Luc- hetti'nin sevımlı politik taş- laması "Ayakçı", Çinlı Zhang Yuan'ın "rock'çı Çin gençliğinden kesitler sunan "Pekin Piçteri" ve Bergman'ın eski kansı ve yıldızı Liv Lllmann'ın ilk kez yönetmen- liğe soyunduğu. bir çeşit Yahudi Madam Bovarj'si de denebilecek "Sofie"si. ilk 5 günün orta karar filmleriydı bızim için. Neden çocukluğım rüyalannda hep uçulur ya da düşülür, hiç merak etmediniz mi? Uçtu uçtu Bay Jones uçtu...Richard Gere hayranlannın. festival koşuşturmacasında ne yapıp edip elverişli bir seansa denk getirdikleri "Bay Jones" ti- pik manik-depresif beürtileri gös- teren, sevimli, sorumsuz ve da- yanılmaz bir akıl hastasıyla, onu tedavi ederken hastasına rurulan ruh doktonınun romantik ilişkisini hikaye ediyor. Yılda yaklaşık 75-100 bin kişinin depresyon sonu- cu, şöyle ya da böyle şekilde ken- dini öldürdüğu ABD'de. delilere. özürlülere ve marjinal hastalara ilişkin filmlerin öteden beri kabul ve ilgi gördüğü düşünülürse, tıp, sağlık ve hastane" malzemesini ıcığına cıcığına varana kadar sıkça ele alıp kullanan Hollywo- od sinemasının. "Goguk Kuşu"- ndan "Yağmur Adam"a kadar bu alandaki başanlannı tekrarla- yıcı yeni projelere yeşil ışık yak- ması da gayet normal. Hem ruhsal durumunun tüm iniş- çıkışlan ve olanca taşkınhğıyla aktanldığı, umutsuz bir manik- depresif vakasının karmaşasını, hem de tıp dün- yasının hassas konusu olan dok- tor-hasta ilişkisini, Holly"wood'a özgû bir romantizm soluğunun serpiştirildiği. taze bir dramatik aşk hikayesi halinde karşımıza getiren "Bay Jones". bu zincirin yeni birhalkası. Bütünüyle grileşmiş saçlanyla, artık doğu mistisizmine de merak sardırmış, olgun erkek havalan- ndaki, bir zamanlann "American Gigolo"su. "Bay Cindy Craw- ford" Richard Gere, günümüzün San Fransisco dekorunda. den- gesiz, aşın davranışlanyla sürekli çevresindekilerin başına bela olan. ayaküstü binbir yalan kıvıran, enerjik, çekici ve sevimli 'hasta' Bay Jo- nes rolünde. "Nefes Nefese"deki perfor- mansını hatırlatarak bol bol döktürü- yor. James Brown'ın 'I FeeJ Good' klasiğıyle neşeli bıçimde açılan filmin kahramanı, harika çocukluk döneminin ardından müzik öğrenimini yanda bırakmış, do- ğal bir iletışım kurma becensine sahip, tatlı dilli, uçan, densiz ve baştan çıkancı Mr. Jones / Yönetmen: Mike Figgis / Senaryo: Eric Roth, Michael Christopher / Kamera: Juan Ruiz Anchia / Müzik: Maurice Jarre / Oyuncular: Richard Gere, Lena Olin, Anne Bancroft, Tom Invin, Delroy Lindo, Bruce Altman, Lisa Malkiewicz, 1993 ABD (WB) Beyoğlu Fitaş. Şişli Kent, Bakırköy 74, Maslak Mövenpick, Kadıköy Kadıköy, Aksaray Yıldız, Etiler Akmerkez, Altunizadel Capitol, Erenköy Apollon sinemalannda. Bay Jones, kafayı fena halde uçmaya takmış. martı Jonathan Livingstone benzeri (Dıkkat: Festıvaldeyeralan Fear- Iess-Korkusuz"daki Jeff Bridges da ay- nen bu fılmdeki Richard Gere-Jones gibi seyirciyi yükseklik korkusuna gark edecek, catıdan atlama sahnelerinde.) Ne var ki şizofren tanısıyia salıverildiği klinigin. Jones'un aslında yeniden uç- mayı deneyecek bir manik-depresif ol- duğunu farkeden güzel doktonı. psiko- log Elizabeth Bowen'in (Lena Olin) ku- cağına pike yapıyor. sırnaşık, sulu ve İjeyni bulutlanmtş' Jones. uça uça. Hep hızlı, canlı. hareketli, sürekli koşuşturan, her anı esrik. üşütük Jones, 'beyninin kimyasında meydana gelen anormallik- lerden' kaynaklanan hastalığını. dokto- ru Lean Olin'ın ellerine teslim ediyor Psikanaliz, grup terapi, ılaç vb. derken se- nanstlenn reçetesindekı 'aşk'. tüm so- runlan çözümleyerek kınk kalpli bir son yerine. yine mutlu bir nokta koyuyor bu etik, dramatik ve romantik masala. Caz ağırlıklı. modern kara film çeşitlemesı, Melanie Griffıth'li-Sting'li "Stormy Vlonday'ie dikkat çekerek 1989"dâ Hollywood"a transfer olup Richard Ge- re'ı ilk kez y önetlıği "Gizli Ilişkiler-Inter- nal Afffairs"le pek de umulanı vereme- yen, Kenya doğumlu İngiliz yönetmen Mike Figgis'ın, ABD'de dıkış tutturmak uğruna eski, bildik klişelere yeni bir cila çeken son filmi "Ba> Jones". ra- hatlıkla izlenen, iyi çckilmış bir stil araştırması-alıştırması. Tarihin Lincoln, Churchill, Vincent Van Gogh. Gustav Mab- ler, Edgar Allan Poe, v b gibi ünlü manik-depresif ress;ım. müzikçi. yazarvcdcvlct adamlannın yani- nda ancak hariıada bir nokta sayılacak kahramanımız da ken- di çapında. taşkın bir yaratıcı ve ürctici filmde. konscnn oruı yc- rinde 9. Scnfonfyi yönctmeyc kalkışacak kadar. Sürekli 'alegro vivace' yaşayun. 7 çocıık babası. zenci marungoz arkadaşına çıkanp 100 dolar veren. intihann eşiğindekı. farklı \eanornial B.ıy Jones rolündekı Richard Gcrc'm sürüklediğı filmde. Holly\voıxl- da "Havana". "Romeo is Blee- ding" gibi filmlerdc harcanan İsveçli Lena Olin dc nispcıen go/ dolduruyor bu kcz. gönlü kınk haslasını aşkıyla iyilcşlircn psi- kolog rolünde. L'sia kamcraman Juan Ruiz Anchia'nm birinci sınıf görüntüleriyle bczclı "Bav Jo- nes". bir ölçüdc İngiliz özcniylc kotanlmışanında tüketilnerccck cinstcn. duygusal bir Holl\wood scyirliği sonuçta. Bır aşın. densiz. hassas ve yaratıcı Imanik) kcsi- len. bir kararsız. umutsuz. sus- kun ve yılgın bir çarcsız çocuga dönüşen (depresif). hafiften tcrc- lelli. sevimli Bay Jones rolündeki Richard Gere hayranlannın ke- sinlikle kaçırmayacağı. bir kcz daha aşkın gücüne iman cttiren bu sevgi. psikanaliz \e akıl has- talığı öyküsü çcşıtlcmesındc. cs- kilerden Anne Bancroft da bu boy gösteriyor. Festivallc rekabetc gi- nşen bu haftaki Amerikan filmle- nnin kuşkusuz cn dişe dokunuru saya- cağımız (Bill Duke'ün Yırtik Rahibe 2", Darrel James Roodt'un "Babalık" ya da Steve Barron'un "'Si\n Kafalar"ı. festi- val filmlennin yanında bıraz hafif. önemsız vc alışılmış kaçıyorlar.) "Bay Jones", belimiğimiz gibi anlatımı. oyunculuğu, görüntü ve müzik çalı- şmasıyla belli bırdüzeyin altına düşmü- yor genelde. Vakit geçırmek için bire bir. Perdelerden Caddelere Dökülûvermiş ATİLLA BİRKİYE Aradan bir yıl geçivermış. Hızlı mı geçti, ağır mı geçti... Yanıt çok önemli değil. Söz konusu olan zamansa, za- man hızlı geçenin adı zaten. Bizim için önemli olan, hızlı ya da ağır geçmesi değil, bir yılın bitivermesi ve yeni bir sinema festivalinin başlıyor olması. Belki de bir yılın geçmesine, ömrumüzden bır yılın geçmesine, ancak böylesine güzelliklerle sevinebiliriz. Belki de böylesine güzelliklerle; evetyalnızca veyalnız- ca böylesine güzelliklerle, ömrumüzden bir yıl da geç- miş olsa, coşkulanabiliriz, heyecanlanabiliriz. Çünkü, yeni bir sinema festivali on beş günümüzü renklendire- cektir. Ömrümüzde, gelin bunu daha da acıklı bir hale getire- lim, İstanbulumuzda bizi heyecanlandıracak meğerse ne kadar azşey kalmış. Bir sinema festivali, bir kitapfu- arı, hatta bir imza, bir söyleşi günü bile bizi heyecan- landırıyorsa, yalnızca bu bizi heycanlandırıyorsa, üzül- mek mi gerekir, sevinmek mı? Yapılanlar karşısında sevinelim mi yoksa azlıklardan üzülelim mi? Neyse tüm bunları unutalım. Hayır, aslında unutmayalım, bilgisini kafamızın bir yerlerinde dondu- ralım ve kendimizi İstiklal Caddesi'neatalım. Çünkü yeni bir sinema festivali başlıyor veözelliklede İstiklal Caddesi'nde kokusunu duyuruyor. Yeni sinema- lar. yeni yönetmenler, yeni oyuncular, yeni estetikler... Bildik yönetmenlerin yeni yapımlarına, başyapıtlara, us- ta oyunculuklara tanık olmak ve çağın sanatını yani sine- mayı tümüyleduyumsayabilmek... Işte istiklal Caddesi'- nin önümüzdeki on beş günü. Bir kültür kentinin, bir kül- tür caddesinde olması gereken yani.. Dahası, bu kültürel coşkuyu paylaşan, bu kültürel coş- ku içinde olmak, o havayı birazcık da olsa solumak iste- yen ya da olduğu gibi tüm benliğini bu sinema dalgası- nın önüne katıp sürüklenmek isteyenler. Yani, hep oldu- ğu gibi gençler. Devingenliklerini, festivalin coşkusuyla özdeşleşti- renler. Evet, bu hiç kuşkusuz ki doğal bir özdeşleştirme. Böylece zamanın on beş gününde kültür rüzgarından soluklanmak. kültür hazzını yaşamak. Dahası, bir büyük koşuşturma. Bir matineden ötekine yetişme; yolda yenen sandviçler, ayaküstü tartışmalar, el ele tutuşan sevgililer... Aşkların, sevgilerin, dostlukların, düşüncenin ve key- fin solunduğu bir yer İstiklal Caddesı, sinema 'estivalin- de Zamanın durmasının ıstendıği, belki de gençlerin kendilerinı en özgür duyumsadıklan bir anayol. Bir se- rüven. Zaten insan ömrü bır seruven değil mi? On beş gün İstanbul, tabii yalnız İstiklal Caddesi değil, sinemayla dolup taşacak. Basında, televizyonda -hadi umudumuzu yitirmeyelim- sinema konuşulacak, son günlerde ortalığı yarışma heyecanı saracak. Hem izle- yenleri, hem de sanatçıları. Kuşkusuz sanatçıları fazla- sıyla. Kim alacak? Kime ne ödülü verilecek? Seçici kuru- lun değerlendirmesi nasıl olacak? Sonunda ıse galiba son demek yanlış. her yıl bir yenisi olabiliyorsa, bız biten bir festivalin sonunda diyelim; evet biten bir festivalin sonunda, film şeritlerı uzun bir süre belleklerden çıkmayacak. Belki de yıllarca süre- cek Yeniler öncekilere eklenecek ve gerçekten yaşam bir sinema olacak. Ya emeği geçenler Bir yıl boyunca festivali hazırJ%T yanlar. Büyük yorgunluklarının ardından bır yenısimt hazırlamaya başlayacaklar Işte, on beş gün boyunca Istanbul'da, bu aşk kentinde bir bakacaksınız ki perdelerden caddelere film şeritleri dökülûvermiş; hüznüyle, tutkusuyla, aşkıyla, acılarıyla, mutluluklarıyla, güzellikleriyle, yani yaşamın kendisiy- le... Nuri tyem resim sergisi KültürServisi - Nuri İycm'ın rcsımlcn 27 nisana kadar Ümıt YaşarSanatGalerisi"ndesergilenecek. İyem. 1933 yılında Nazmı Zıya Güran Atölyesi'ndc dcscn çalışmalan. HikmetOnat. İbrahimÇallıve 193 7 'de Leopold Levy atölyesındeyağlıboyaçalışmalannı sürdürdü. 1937ders yılı sonunda diploma konkurunda RagıpGökcan'la birinciliği paylaşarak diploma aldı. 1940\ı!ında Leopold Lcvy yönetimindeyeni açılan Yüksek Resim Bölümü'nde çalışabilmek ıçın GüzclSanatlar Akademisi'ne tekrarcirdı. 1944 yılında Güzel Sunatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'ndcn diploma konkurunda "Nalbant" konulu y apıtıy la birincilikle mezun oldu. Sedat Simavı Vakfı Ödulu sahibı olan Nuri İycm. 1946y ılında LNESCO'nun.Paris"teModernSanat Müzesi'ndeaçılan uluslararası büyiik resimscrgisinekatıldı. \cncdik Bienali'ne dc bir kez katılan sanatçının y urtdışında dc\Ictçc gcrçcklcştırilcn scrgilercçok kczy apıtlan scçilmişıir. İngiliz çağdaş dansgrubu Türkiye J ye geliyor LONDRA(AA)- Dansı klasik kahpLınndışinu çıkaran. dünya çağdaş dunsakımıöncüicnndcn İngili/koreograf Sıobhan Da\ ıes. yapıtlannı sıınmak üzcrc grııbuy la bırliktc ülkcmizc geliyor. Dansalanındakı okığanüstü baş^ınlanndan dolayı geçen yıl sanat dünyasının Oscar'ı sayılan "Olı\ icrÖdülü"'nü kazanan Siobhan Davics. altı dansçı \e beş müzisycnden oluşan grubuyla 18-27 n \san tarihleri arasında Ankara ve İstanbuTda izleyicilerin karşısınaçıkacak. İngiliz KültürHcyctilarafından düzcnlcncn Türkiye gczisi için. Londra'nınkuzcyindcki ünlü Sandlcr's VVells Tiyatrosıfnda altı dansçısı ile hazırhk yapanDavies. "Türkiyegezımidörtgözlebekliyorum" dcdi. İngiltcrc"nin çağdaş dans akımının. 20y ıllık köklü bır geçmişi bulunduğunu veolumlugelişmelergösterdiğini kaydeden Davics. Türkiye'dekigösterilerinde. 1992tarihli "Tüysüz Bcyaz Kuş" ve 1993 tarihli "Ö\ küler Anlatmak fstiyorum" adlı kendi eserlerini sunacaklannı söyledi. Kanuni Sultan Süleyman y ın çocukluğufllm oluyor... TRABZON(Cumhuriyet)-Osmanlı İmparatorluğu'nun cn parlak dönemine damgasını v uran Kanuni Sultan Süleyman'ınçocukluğufilmhalinegctiriliyor. Kanuni"nin doğumunun 500'üncü yılı çerçevesinde hazırlanacak olan filmin senaryosu KaradenızTeknık Üniversıtesi Kültür Müdiirü ve Fatih Eğıtım Fakültcsı Tarih Bölümü Öğretım Üyesi UğurYenidoğantarafındanhazırlandı. Filmeilişkin bilgiler veren L'ğur Yenidoğan. uzun süren bir araştırma sonucunda senaryonun hazırlandığını. araştırmanın tamamen tarihscl gerceklcrcgöre yapıldığını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle