Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8NİSAN1994CUMA CUMHURİYET
EKONOMI
Sandoz'unyeni
tesisl
• Ekonomi Servisi- Sandoz
Crünleri AŞ'nin yeni kimya
tesisleri bugün açılıyor.
Sandoz Kimya Bölümü'nün
faaliyetlerini tek mekanda
birleştiren Sefaköy'deki
tesıste tekstil ve deri
üretiminde ihracata yönelik
kalite yükseltme çalışmalan
yapılacak. I886yüında
İcumaşboyasıve
kimyasallan üretmek üzere
İsviçre'de kurulan Sandoz,
bugün, diğer faaliyet
alanlannın yanı sıra tekstil,
kagıt, deri, plastik ve vernik
gibi sanayi alanlan için boya,
pigment, katkı
maddelerinden oluşan geniş
bir ürün yelpazesine sahip.
ŞİRKETLERDEN
• TURKCELLGSM
Mobil Telefon Sistemi
şebekesini kurma çalışmalan
hızlandınldı. Bu doğrultuda,
ilk olarak İstanbul, Ankara
ve İzmir'deki sinyallerradyo
baz istasyon adedi
arttınlarak güçlendirilmeye
başlandı.
• St MITOMO Grubu ve
Çukurova Holding ortakkğı
ile kurulan Nissan BMC
Summit Otomotiv AŞ, bu
ortaklıkla birlikte, Türk
pazanndaki otomotiv
yelpazesini genişleüyor.
• PAMUK-
BANK.biryıl
önoe Fuji-Bank
önderliğindeki
sekiz yabana bankadan
oluşan konsorsiyumdan
temin ettiği ve tütün
ihracatının finansmanında
kullandığı 40 milyon dolarlık
krediyi korsorsiyuma geri
ödedi.
• KOLEKSİYON
Mobilya'nın şehir
merkezinde kurulu mobilya
satış mağazalan yerine daha
geniş ürün ve hizmet
sunuşlanna olanak
verebilecek entegre sergi satış
merkezi açıhyor.
I ALARKO-
I Alsim
tarafından.
| Rusya
erasyonu Maliye
Bakanlığı'na bağlı Goznak
kuruluşuna ait St.
Petersburg'daki Banknot
Kağıdı Fabrikası inşaau işi
taahhütedildi.
TUSIADANAYOL'da ısrarlı
YAKUP BtLGE
TÜSİAD, dün yaptığı top-
lantıda. yaşanan derin ekono-
mik bunalımdan dolayı hükü-
meti şimdilik destekleme karan
aldı. Ancak bu destek şarth ola-
cak. Hükümet tarafından açık-
lanan istikrar programındaki
eksiklikler bir paket olarak hü-
kümete bildirilecek ve bunJar
sıkı bir şekilde denetlenecek.
İyi bir doktor aranıyor
Başına kapalı toplantıda,
TÜSİAD üyelerinin hükümete
şartlı destek verdiği öğrenildi.
Buna karşın, uzun vadede
ANAP ve DYP'nin birleşerek
ANAYOL'u oluşturmak için
uygun zeminin yaraulması ge-
rektiği konusunun da üyeler ta-
rafından dile getirildiği öğrenil-
di. TÜSİAD üyesi Üzeyir Ga-
rih, teşhis ve tedavi yönteminin
bulunduğunu, ancak iyi bir
doktora ihtiyaç olduğunu ifade
ederek, toplantıda uzun vadede
ANAYOL formülünün de ko-
nuşulduğunu söyledi.
Toplanüya TÜSİAD üyesi
olarak katılan Tezcan Yara-
mancı, özelleştinne konusunda
Kamufinansman açığıiçin önlemleryetersiz
Ekonomi Servisi - TÜSİAD
Yönetim Kurulu, dün
yaptığı toplanüda
hükümetin açıkladığı
ekonomik istikrar paketinin
en büyük zaafının, bir
uzlaşma zemini
sağlanmadan açıklanması
olduğu sonucuna vardı.
TÜSİAD BaşkanıHalis
Komili. bu zaafın telafi
edilmesi için işveren. işçi ve
hükümetin temsilcilerinin
bulunduğu ekonomik ve
sosyal konseyin hayata
geçirilmesi gerektiğini
açıkladı.
Komili, TÜSİAD Yönetim
Kurulu'nun toplantısından sonra yaptığı
açıklamada, yerel seçimlerde alınan oylara
bakıldığında seçmenin hem sağda hem de
solda birleşmeistediğini beürtti. Toplantıda
ortaya cıkan temenni ve dileklerinin hükümete
iletmek için görüşmelerde bulunacaklannı
belirten Komili, yaşanan ekonomik krizin bu
Komili: Birleşme şart.
kadar derin olmasının siyasi
kaygılarla ertelenen
tedbirlerden
kaynaklandığmı vurguladı.
Hükümet tarafından açıkla-
nan önlemler paketinin orta
vadeli bir istikrar programı
için gerekli bir başlangıç
olduğunu ifade eden Komili,
bazı KİTlerin tasfıyesini de
içeren bir taahüt altına
girilmesi ve Hazine'nin
kullanabileceği avans
miktannm sınırlandınlacağı
vaadinin programm olumlu
yanlan olduğunu açıkladı.
Komili, ekonominin iyiJeşti-
rilmesi için 3-5 yılın
gerektiğini belirterek, "Ancak ekonominin bu
kadar kötü olduğu bir dönemde 10-20-30
günlük kesin kararlar da gereklidir" dedi.
Komili, açıklanan önlemler paketinin temel
eksikliğinin kamu sektörüfinansmanaçığınm
kısa vadedeçözüm getirecek önlemlerin yer
almamasının olduğunu dikkat çekti.
işçi kesimiyle baştan beri diya-
log halinde olduklannı belirtti.
KIT'lerden çıkanlacak işçiler
için gerekli sosyal güvencelerih
yaratılması için çalışmalann
devam ettiğinı, çıkanlacak işçi-
ler için normal tazminat dışında
bir "özel tazminaf'ın haarlıkla-
n olduğunu açıkladı. Yara-
mancı, yap-işlet-<ievret modeli-
nin yeniden gündeme getirilece-
ğini söyledi.
Bir TÜSİAD üyesi, hü-
kümete iletilecek en önemJi ko-
nulann özelleştirme konusun-
da taviz verilmemesi, Merkez
Bankası'nın özerkleştirilmesi,
kayıt dışı ekonominin vergilen-
dirilmesi ve vergi tabanının
yaygınlaştınlması konulannın
olduğunu söyledi. Aynı üye, bu
konularda hükümetin kararlılı-
ğının hükümete verilen deste-
ğin sürüp sürmemesinin de mi-
henk taşını oluşturacağmj vur-
guladı. İşadamlanrun, üreten
sanayiciye yüklenen vergiden
rahatsız olduklan yönünde ko-
nuşmalar yapüklan da öğrenil-
di. Kısa vadede hükümetin ce-
sur kararlar alması ve bunlar-
dan ödün vermeden ilerlemesi
durumunda hükümete verile-
cek destek devam edileceği. aksi
takdirde yeni arayışlann günde-
me gelebileceği belirtildi.
Dün TÜSİAD'm Yapı Kredi
Plaza'da yaptığı toplantıdan çı-
kan sonuçlar şöyle özetlenebi-
lir:
1- Toplumsal uzlaşma sağ-
lanması ve yaşanan derin eko-
nomik bunalımın aşılması için
şimdilik hükümete destek veril-
mesi.
2- Açıklanan istikrar pake-
tindeki eksiklikier bir an önce
hükümete iletilecek. Çok daha
kısa süreli, 10-20-30 günlük ey-
lem planlannın açıklanması.
3- Uzun vadede ANAYOL'-
un oluşturulması için gerekli ze-
minin oluşturulması.
Türk-İş'in eski sosyal güvenlik uzmanı Osman Nuri Tekman:
SSK'daki sıkınüîşçilere yüklenîyor• SSK, fazlalık veren sigorta
kollannı, açık verenlere
transfer ederek sorununu
çözebilir
• Emeklilikte prim ödeme gün
sayısmı arttırmamak, fazla
çalışılan sürede emekli aylığı
bağlama oranını yükseltmek
gerekir
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümetin istikrar paketi ile birlikte,
SSK'da işçi aleyhine düzenlemelerin
gündeme gelmesi tepki çekti. Türk-İş'in
eski sosyal güvenlik uzmanı Osman
Nuri Tekman. yeni paketle. SSK'nın li-
kidite sıkıntısının işçilere yüklenmek is-
tendiğini söyledi. SSK'nın, fazlalık ve-
SSK her ay 5.5 trilyonliraödüyor
Sosyal Sigortalar Kurumu
(SSK), her ay 2 milyon emekli,
dul ve yetime toplam 5.5 trilyon
lira tutannda aylık ödüyor.
Kurumun, kamu veözel
sektörden 20 trilyon lira
tutannda sigorta prim alacağı
bulunuyor. Bualacakta. KİTIerve
belediyeler yoğunluk
oluşturuyor. SSK Genel
Müdürlüğü, istikrar paketindeki
zorunlu emeklilik uygulaması
üzerine, kuruma getireceği mali
yük ve sigorta prim kaybının
hesaplanması yönünde bircalışma
başlattı.
ren sigorta kolları için kesilen primlerin.
açık veren malullük, yaşhlık ve ölüm si-
gortasma transfer edilerek sorunu çöze-
bileceğini savunan Tekman, emeklilikte
prim ödeme gün sayısmı arttırma yeri-
ne, fazla çalışılan sürede emekli aylığı
bağlama oranını yükseltmek gerektiğini
bildirdi.
Tekman. istikrar paketiyle birlikte
gündeme gelecek olan, emeklilikte ka-
dınlar için 7 bin 200, erkekler için 9 bin
gün prim ödeme koşulunu eleştirdi.
Tekman, böylece, kadın işçilerin 20 yıl,
erkeklerin de 25 yıl hiç kesintisiz prim
ödemeleri halinde emekli olabilecekleri-
ne dikkat çekti.
Başbakan Tansu Çiller'in açıkladığı
pakette, SSK'da emeklilik için yaş sını-
nnın yeniden getirileceğinin yer aldığı-
nın anımsatılması üzerine Tekman, şu
bilgileri verdi:
"Bu. çok biiyük bir problem. Türkiye'-
de ortalama bir ömür hesabı yapılmamts-
tır. Ama herkes bir şey söyler. Kimi 60
der, kimi 65. Her şeyden evvel bunun he-
sabınm yapılması lazun. Bu yapddıktan
sonra 'Biz, bu adamın emekli olarak ne
kadar mesutça yaşamasını sağlamalı-
yız' sorusu üzerinde durulmaJı. 5 mi 6 mı
7 yıl mı? O, ortaya çıkacaktır. Bu hesap
yapılmadan. SSK'da emeklilik sının ko-
nulması yanuş."
Bugün SSK'nın içinde bulunduğu so-
runun likıdite sıkıntısından kaynaklan-
dığmı anlatan Tekman, bu durumun
gerekçesinin de belediyeler ve kamu
başta olmak üzere işverenlerin primleri-
ni zamanında kuruma ödememeleri ol-
duğuna işaret etti.
DYP seçimlerden birınci parti olarak çıkınca
Acı ilacm dozıı aıttı
Döviz de sosyal patlamaya yol açar
f •% övizi elleyenin eliyanar.'
I I Busözlerin Başbakan Tansu Çiller'e
• * ait olduğunu bilmeyen yok. Kendısi
altı ay önce böyle konuşuyordu.
Başbakan 'a sorarsanız sözleri yanlış
anlaşıldı. istikrar paketini açıklarken konuya
açıklık getirmek zorunda kaldı.
Evetbunu kendisi söylemişti. Ama "Dövize
yatırım yapan zarar edecek" dememişti ki.
Kendisi sadece "Döviz yükselişegeçerse,
onu dengelemek için faizleronun da üzerinde
artar. Dolayısıyla TL cinsi faize parasını
yatıranlar, dövize yatıranlardan daha çok
kazanırlar"demek ıstemişti. "Görüyorsunuz
gecelik faizleryüzde 1000'lere ulaştı" diyerek
geleceğe dair nasıl isabetli tahminlerde
bulunduğunu da
ortaya koydu.
Birkeresıradan
vatandaşın,
finanskesiminde
"overnight"
(gecelik işlem)
olarak bılinen
piyasada
tasarruflarını
değerlendireme-
yeceğini
ekonomi
profesörü olan
Başbakan Çiller de gayet tabıi bılıyor. Bu
işlemler finans kuruluşları arasında
gerçekleşiyor. Eğerbirkaçyüzmilyonunuzya
da milyarlarınız varsa, bazı bankalar repo ya
da gecelik işlemler yoluyla sizı bu yüksek
faizlerden ancak birölçüye kadar
yararlandırıyor. Anlaşılıyorki, bu sözlerin
vatandaşın kafasmı karıştırmaktan başka
geçerliligiyok.
Dolar, bir haftada yüzde 64 artışla önceki gün
40 bin liraya ulaştı, parasını dövize
yatırmayanlar bu ışten zararlı çıktı diye
anlatmıyoruz bunları.
Dolarla TL arasına sıkışıp kalan dar ve orta
gelirlilertam birçaresizlikyaşıyor. istikrar
paketinin kaldırdığı toz bulutu içinde onları
herkes gözardı ediyor.
"Dövizi elleyenin eli yanar" sözüne
güvenenler, faizlerin de bir ölçüde
yükselmesini fırsat bilip paralarını gidip
bankaya yatırdılar.
Peki ne oldu? Ekonomik krizle birlikte pek çok
bankaaçığadüştü. önce Hazine'nin gözetimi
altına girdıkleri haberı gazetelerde yer aldı.
Sonra birtakım medyanın da aracılık ettiği
fısıltılarla bazı bankaların "battığı"yaygarası
koparıldı.
j. _. _. . Panikle parasını
çekmek isteyenler,
bankaları nakit
sıkıntısına
düşürdü. Vadesi
dolan 4 milyon
lirasınıbile
çekemeyenler
oldu. Bu durumun
aşılması zaman
alacakgibi
gözüküyor.
YineBaşbakan'a
inanıp dövize
endekslı konut kredısı kullananlann aylık
ödemeleri, birkaç katına ulaştı ve ödeme
güçleriniaştı. "Dövizzedeler'öenbazıları
"Bu kadar taksidi ödeyemeyiz, banka mı
soya/jm?"diyetepkıgösteriyor.Döviz!i
kıralarda. evsahıplerı ile kiracılar kavgalı.
Sadece işyeri kapanlan, düşük ücret artşı
verilen ya da ücreti dondurulan işçi ve
memurun sokağa dökülüp sosyal patlamaya
yol açmasından endişe etmeyin. Onlann
peşirte takılacak daha yığınla insan var. •
Hangi zengine hangi vergi?..
H
ükümeti, ekonomiyi düzeltmek adına
hep "sahte vergi önlemleri"nin arkasına
saklanıyor.
"Vergi reformu" son koalisyon hükümeti
göreve başladığında da Tansu Çiller'in
öncelikli çözümleri arasındaydı. Yıl sonunda
iddialı bir "vergipa/cef/"hazırlandı. İlk
bölümü yılbaşında yasalaştı. Sonraki geri
adımlar malum. Ne repodan vergi alınabildi,
ne de taksiciden.
Şimdi de acı reçeteyi topluma kabul
ettirebilmek için bir "özve/7"lafıdırgidiyor.
Sanayiciler, işadamları fedakarhk yarışına
girdiler. "Malımınbirbölümünübağışlarım"
diyenler, "Servetimizden vergiödeyelim"
önerisinde bulunanlar birbirini izledi.
Hükümet de, paketinfaturasını üstlenmek
zorunda kalacaksabitvedargelirlikesimleri
rahatlatmak ve "Gördünüz müzenginden de
vergi alıyoruz"d\yebi\mek için yine bir dizi
sözde vergi önlemini gündeme getirdi.
Buna göre Ikinci evi olanlardan bir kerelik
vergi alınacak. Mükellef, ya evi bir yakınının
üzerine yaparsa, neolacak?
Kasko sigorta değeri belli bir miktarın
üzerinde olan otomobillerden bir kerelik vergi
alınacak. "Eksiks/go/ta "dan Maliye'nin
haberi yok herhalde. Vergi zamanı, kaza
riskini gözealıp, kasko değerini eksik
gösterenlerden bu vergi nasıl alınacak?
Bilanço esasına göre deftertutanların 1994
bilançolarındaki net aktifleri veya eşdeğer
matrahları üzerinden bir kerelik vergi
alınacak. Geçen yılki bi lançolar esas alınsa
neyse. Onlaraçıklandığı için kaçakihtimali
zayıf. Bu yıl gayrimenkul, demirbaş^ibi aktif
değerlerinşirketdışınakaçırılmasınıkim
önleyecek?
BirdeKurumlarveGelirVergisi
mükelleflerininbu yıl beyan ettiği matrahlar
üzerinden ek vergi alınacakmış. Bunun da
gelecek yılki vergi borçlarından mahsup
edileceği önceden açıklandı. Dolayısıyla ek
vergi yok sadece peşin ödemenin maliyeti
var.
Rant kesimine yine vergi yok. Kayıt dışı
çalışanlara yine vergi yok. Götürüler yine
götürmeye devam edecek. Hangi zengin
hangi vergryle özveride bulunacak merak
etUk doğrusu! •
ANKARA (ANKA) - Başba- pılacak zam oranının önceki
kan Tansu Çiller'in DYP'nin gün gerçekJeştirilen oranlann
yerel seçimlerden 131 bin 781 yansı kadar olduğu belirlendi.
oy farkıyla kıl payı da olsa bi- Ancak, Çiller'in DYP'nin se-
rinci parti çıkmasından cesaret çimlerden birinci parti olarak
alarak halka uyguladığı acı re- çıkmasından sonra zam oranla-
çetenin dozunu bü-
yük ölçüde arttırdığı D Y P ' n i n çprimlprrlpn
iddia ediidi. u Y r nın seçımıeraen,
beklemediği bir şekilde 'birinci'
parti olarak çıkmasından sonra
Başbakan Çiller'in yüzde 52-53
düzeyinde yapılması düşünülen
zamlan yüzde 75-80'lere
çıkardığı öne sürüldü.
Ekonomik önlem-
ler uygulama plarunı
hazırlayan Devlet
Planlama Teşkilatı'-
nda bir üst düzey yet-
kiliden edinilen bilgi-
ye göre, DYP'nin ye-
rel seçimlerden birinci
parti olarak çıka-
mayacağı, ikinci ya da daha ait
sıralarda yer alacağı sarularak
seçimden önce hazırlanan pa-
kette KİT mal ve hizmetlerinin
fiyatlanna ortalama yüzde
52-53 zam yapılması öngörülü-
yordu. Hatta, baa mallara ya-
nnı yükselttiği kaydedildi.
DPT yetkiüleri, KİT mal ve
hizmetlerine yapılan zamlann
ortalama yüzde 75 düzeyinde
gerçekleştiğini hesaplıyorlar.
Başbakan Çiller'in seçim so-
nuçlanndan cesaret alarak bi-
raz daha ağırlaşürdığı bir önle-
min de kapatılacak kamu tesis-
leriyle ilgili karar olduğu bildi-
rildi. Seçimden önce yapılan
hazırlıklarda, sadece Karabük
Demir Çelik Fabrikası ile
TTK'nın bazı ocak-
lannın kapaülmasının
gündeme geldiğı. bu
nedenle işsız kalacak
işçi sayısmın da düşük
tutulduğu kaydedildi.
Ancak. Çiller'in seçim-
den sonraki tabloya
bakarak Petkim-Yan-
mca Kompleksi, Petlas,
Turban'ın Beş Şehir
Oteli, Testaş-Aydın
İşletmesi. tersaneler, EBK'nın
bazı kombinalan ve Sümer
Holding'in 7 tesisi ile Tekel'in
üç fabrikasını da bu listeye ek-
leyerek işsiz kalacaklann
sayısmı 20 bine çıkardığı öne
sürüldü.
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Şeytanın Tarihi
Son iki üç gündür 'sanal' ile 'gerçeği' kanştınyorum.
Sanalları gerçek, gerçekleri sanal sanmaya başladığım
noktada şeytanım 'imdadıma' varıyor "Ne dertleniyor-
sun, gel şöyle bir dertleşelim, her şey bak nasıl yoluna gi-
recek" diye yatıştırıyor beni. Şeytanıma uyuyorum, otu-
rup dertleşmeye koyuluyoruz.
Diyorum ki "Yahu şeytancığım, bunlar ne işlerdir, nasıl
işlerdirki, bir 'devletlü' çıkıp 'dolara kaçanın orası burası
yanacaktır1
buyuruyor; buyurması bitmeden dolar TL'yi
yerden yere vuruyor?"
Şeytanımda yanıt hazır; "Sorduğun şeye bak! Sen o
devletlünün ve de silik ortağının uluslararası para kurum-
larının dediğinden çıkamayacaklarını bilmiyor musun?
Sen o uluslararası para kurumlarının, sapıyla verdiklerini
kaşığıyla çıkartacaklarını öğrenemedin mi? Önce dolan
bol bol, ama borç olarak yağdırırlar; sonra da faiziyle geri
isterler. Sende değil borcun anapara ve faizini, salt faizini
bile ödeyecek para kalmadığını kestirince de borç mus-
luklannı tıkayıverirler. O zaman da dolar dediğin bir bu-
lunmaz, bir değerli 'meta' olurki, herkes onun için birbiri-
ni yemeye koyulur..."
Diyorum ki "Ama, borç olarak yağdırdıkları dolarlarla
yatırımlar yapılıyor, yatırımlar üretime dönüşüyor, üreti-
min artışı gelir düzeyine yansıyor, gelir düzeyi artınca tü-
ketim de artıyor... Zincir böylece halkalanınca da ülkemiz
büyüyor..."
Şeytanımda yanıt hazır; "Her konuştuğumuzda senin
biraz daha aptallaştığını görmekten bıktım. Kim dolan bol
bulduğunda yatırıma dönüştürürki, enayidir! Bizim dolar-
cılar da enayi olmadıklarından, o dolarları alıp TL 'ye çevi-
riyor. Dolar TL 'ye dönüşerek mala mülke gidiyor. Böyle-
ce senin 'gerçek' sandığın büyüme, 'sanal'laşıyor..."
Içimden 'Şeytan işi dedikleri bu olsa gerek' diye geçirip
diyorum ki "Ama şeytancığım, öyle mala mülke para yatı-
ranlar, dolarlanacak kadar zengin olanlar değil midir?
Oysa son yıllarda zengin yoksul demeden hepimizi bir
tüketim tutkusu sarmadı mı? Bankadan krediyi alan dövi-
ze mi, TL 'ye mi endeksli olduğuna aldırmaksızın eve, oto-
mobile, dayanıklı-dayanıksız tüketim mallarına kosmadı
mı?"
Şeytanımda yanıt hazır; "Ulan, aptal bile senin için az
gelir! Bankalar krediyi nasıl veriyorlar? Dolarla dışardan
alıyor, sana TL ile veriyorlar! Yani, aldıklarından çok faz-
lasını kullanıyorlar! Üstelik, dolar değerlendikçe hem de-
ğer artışından hem de faizinden yararlanıyorlar! Yok
eğer kredin TL üzerinden ise, bu kez de faizi bindiriyorlar.
Ödeme zamanın geldiğinde mosmor oluyorsunü!"
(Şeytan işine akıl erer mi hiç) Diyorum ki "Ama, o za-
man da bankaların dışardan aldıkları dolarlar ile içerde
verdikleri TL arasındaki fark açılmıyor mu? Açılınca bu
bankalar hapı yutmuyorlar mı? Nitekim, şu anda bile altı
banka bu durumda değil mi?"
(Şeytanımın burada bana söyledikleri terbiye sınırlarını
aşıyor) "... Sen hiç hapı yutan banka gördün mü? En ol-
madık işleri yapıp, en zor zamanlarda yurtdışına altın,
döviz, TL, ne bulurlarsa kaçıran bankacılar bugün devlet
yönetiminde söz sahibi saygın kocalar değil mi? Devlet
dediğin ne güne duruyor? Hapı yutmak üzere (hatta yut-
muş) banka varsa bırak devlet kurtarsın!"
Diyorum ki "Ama devlet kurtarsın' dediğin, emekçikit-
lelerin alınterlerinin 'gasp edilmesi' olmuyor mu? Devle-
tin geliri vergiyse, bunu en düzenli veren emekçiler; ban-
kalar, işverenlerin ödemedikleri (ve de ödemeyecekleri)
20 trilyonluk sigorta primlehnin zoralımıyla kurtarılmıyor
ki..."
(Şeytanımın bana söyledikleri arhk her türlü sının aşı-
yor) "Yahu kim takar emekçinin alınterini? Ne kanştırı-
yorsun işverenin ödemediği primleri? Devlet elbette ban-
ka kurtarıyor. Kurtarıyorki, serbest ekonominin iyi işledi-
ğini ele güne anlatabilsin. Anlatabilsin ki, 60 milyar dolan
aşan borçlann ödeneceğine inansın eloğlu. Inanmakla
da kalmasın, yeni kredi olanaklan tanısın..."
Diyorum ki "Yahu, ne kredisi? Uluslararası değerlen-
dirme kuruluşları notlarımızı kırıp duruyor. Kimden, nasıl
kredi bulacağız?"
(Şeytanımın ardamarı parçalanıyor) "Boğaziçi Sultanı-
mız bunun yolunu bulmuştur. Neden Amerikanya ya gidi-
yor? Kimbilir nelerin pazarlığı olacak, borç ya da 'hibe'
alabilmek için! Unutma, her şeyin bir bedeli vardır ve de
paranın bedeli 'toprak' bile olabilir. Toprağın yavru bir
vatandan verilmesinin de bu 'sanal gerçeklik' içinde hiç-
bir değeri olmazü!"
Şeytanla uğraşmanın yararı olmadığını bile bile son
kez diyorum ki "Ama, bunları yapan bir kafa, Tarih bizi
yazacaktır' diyebilir mi?"
Şeytanım, en şeytanca kahkahasıyla yanıtlıyor; "Tarih
kimleri yazmamış ki; Messalina'dan Vahdettin'e, Kazıklı
Voyvoda 'dan Hitler'e hepsi tarihte yazılı değil mi?"
Ana fikir: Tarih, kimi nasıl yazacağını çok iyi bilir.
Anafikrin anafikri: "Tarihegeçeceğim"diyeyolaçıkıp
da tarihin karanlığına gömülen nice bin kişi vardır. Çünkü
tarih, onları yazmamak için kalemini kırmıştr.
Türk Lirası'na Garanti.
Birikimleriniz için en önemlisi, güvence.
Bu güvenceyi 4 trilyon sermayesiyle ülkenin en
büyük üç bankasından biri olan Garanti'den
daha iyi kim verebilir?
8.4.1994 tarihinden itibarengeçerli olanjaiz oranlanmız':
V
1
3
6
1
A D E
AY
AY
AY
YIL
Y I L L I K F A î Z
OA 1 1 0
/ U JL X v / (Bileşik yıllık faiz % 186,47)
% 1?SI\J JL £u<J (Bileşik yıllık faiz % 196,75)
/ U JL V/ V / (Bileşik yıllık faiz % 125)
/ O X \J\J (Bileşik yıllık faiz % 100)
' Faiz oranlanmız brüaür.
»GARANTİ