Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 2 8NİSAN1994CUMA
KULTUR
13. ULUSLARARASIİSTANBUL FİLM FESTİALİ
Biryabananın gözüylegeriyebakış
DR. GEHARD BECHTOLD
"Mavi Sürgün" filmij le ilgili iz-
lenimlerimden önce bir açıklama
yapmak ıstı>orum. Ben ya-
bancıyım. Almanım. ıkıbuçuk
yıldan ben İstanbul'da vaşıyor %e
çalışıyorum. Türkıye'nin yakın
tanhinı ana hatlanyla bılıyorum:
Türkçe bilgım oldukça sınırlı Bu
filmı altyaalı olarak seyrettim.
Bu durumda bazı paragraflarda
fılme gönderme yapmam yadı-
rganmamalı. Filme konu olan
Halikarnas Balıkçısı'nın "Mavi
Sürgün" kıtabını okumadım. Fil-
mi anlayabilmem içın aşmam ge-
reken dağlar kadar engel \armış
gibi görünüyor.
Filmin yetkın sanatsal nıtelıği,
sözünü etlığim engellen aşmada
bana yardımcı oldu. Filmde çok
az konuşma geçiyor. neredeyse
suskun bir fılm denilebılır. Öy İcü-
sünü film gibi anlatıvor: "Yol"
"Hakkari'de Bir Me\sim"de ol-
duğu gıbı. zıhnimdekı resım seli-
ne, görsel hafızama nakşolan ifa-
de gücü yüksek resımlerle
'Yitik tarüTin başlangıcı
Film. 1920'li yıllann başında
İstanbul'dan. fılm tekniğiyle ya-
bancılaştınlmış dokümanter fo-
toğraflar \e üzennde anıden bcli-
ren "1925" rakamıyla başlıyor.
Biz seyırciler. Türkıye Cumhun-
yeti'nin kuruluşunun ikincı
yılındavız. Bu durum. öncelikle
tanhı-biyografık nedenleıie. ga-
zeteci Cevat Şakir'ın. yaşam öy-
küsü söz konusu olduğu için.
inandıncı. Filmin ıçine gırdikçe,
filmin resim dünyası. benim içsel
film resimlenme kanştığında, ka-
famda başka fılmlerle bağlantı
kurduğumda, bu zaman konu-
mu, benım içın giderek daha faz-
la "Yitik tarih"in başlangıeı halı-
ne geliyor. Ütopya. umut, geliş-
me \e her alanda eşitlığın ve öz-
gürlüğün >ıtimi.
Yenı Turkiye'nın kuruluşun-
dan 2 yıl sonra, bir gazetecı. sav a^
zamanındakı asker kaçaklannı
konu alan bir yazısı üzenne tu-
tuklanıp. ölüm cezasına
çarptınlıyor. Ceza daha sonra
Bodrum Kalesi'nde sürgünlüğe
çevnlıyor. Bu olay. fılmdeki ey-
lemlerin can alıcı noktası. Yüzey-
dekıler ıse gazeteci Ce\ at Şakir'in
îstanbul'dan Bodrum'a yolculu-
ğu. oraya vanşı. sürgün >erine gı-
derek alışması. sürgün olduğu
sure içinde yeni bir kimlık geliş-
tirmesi, bu süre dolduktan sonra
da Bodrum'da. yeni vatanında
kalmaya karar vermesı.
Film kareleri (resimler) ikincı
bir öyküyü. gızlı metnı (satır
arasını); bana göre filmin gerçek
mesajını taşıyan oyküyü anlatı-
yor. Filmin başından sonuna ka-
dar ıki ana görsel motif var: Tren
yolculuğu, yanı çızgısel dcvınim
ve dairesel devinim. Her ıkısi de
aslında neredeyse kültürlerarası
standartlaşmış sembolik değerler
taşıyan klasık film motifleri.
Filmde Ce\at Şakır'i sürgün
yerine taşıyan tren. görsel bir
semboldür. Sıyah altın kaplamalı
reflektörleri ve süslemeleriyle uç-
suz bucaksız arazide ılerle>en bir
trenin her bir penceresi. yeni Tür-
kıye Cumhunyetfnın bavrağınm
sembolleriyle süslenmış: Ay ve
yıldız. Bu durumda tren. başlı-
başına eskı İstanbul metropolün-
den başlayarak tüm ülke içın yenı
Türkiye Cumhunvetı'mn mo-
demliğmin sembolü oluv or.
İki dairesel motif
İkı resmi görevli memur eşlı-
ğinde. Bodrum"dakı sürgün yeri-
ne götürülen Ce\ at Şakır de dahıl
olmak üzere, ınsanlann yüzlerın-
de yaşam sevinci dışında duy gu-
dan eser yok. Mutlu karşılaşma-
lar daha çok rastlantı eseri oluşu-
yor: Cevat Şakır'in. tıy atro oy un-
cusu kadınla ya da elinde ıtır
saksısı olan çıftçiyle karşılaşması-
ndaki gibi.
Filmı modem Avrupa fılm
kültürünün bir parçası halme ge-
tıren. nesneler dünyasının gö-
riinürde bu ıkıncil elemanı, ın-
celikle yerleştirildiği sahneye,
sembolik bir anlam kazandın-
yor. Çiftçi elindekı bitkinın ıtır ol-
duğunu söylüyor. Bunun üzerine
Cevat Şakır. "Itır iksirdir" diyor.
Çiftçi hayretle "Neyin iksiri?"
diye soruyor. "Aşk acısının" dıye
yanıtlıyor Cevat Şakir. anlamlı
bir ifadeyle. Bu olaydan kısa bir
süre sonra tren bir ıstasyonda du-
ruyor. Cevat Şakir 2 polısle bır-
likte trenden inıp perondan geçe-
rek sağ tarafta resim dışı kalıyor.
Kamera sabıt, perdede elinde aşk
iksiri ıtınvla çiftçi behriyor: res-
min tam ortasında, elinde önüne
doğru tuttuğu bitkısivle. Cevat
Şakir'in arkasından hüzünle
bakıyor. Sahnenin sonu, insancıl
bir karşılaşmanın da sonudur.
Ülkeyi baştan başa süratle ge-
çen modernlığın (trenin) hızı. ın-
sanlara, insanca ilışkileri gelıştır-
mek içın zaman vermıyor. Treni
terk eden ınsanlar, bınmeden ön-
ceki kadar yalnızlar. İkina ana
motif. dairesel devınım. trenin
dışındakı yaşam bıçımını belırlı-
yor. "Mavi SürgüıT'de ikı dairesel
motif belleğme kazıldı: Birincısı:
başrol oyuncusunun. cezası sür-
güne çevrilip. hapıshaney i terk
ettiğinde takılan masif dermr ke-
lepçelerin, bileklennı dairesel bı-
çimde çevrelemesi. Bu işlem
yapılırken, kelepçenın ikı bılezıği;
ortadan. iki bileziğin arasmdan.
Erden Kıral'ın Halikarnas Balıkçısı'nın yaşamından yola çıkarak gerçekleşrirdiği 'Mavi Sürgiin'de Can Togay oynuyor.
büvük bir kelebek vidayla iyice
sıkıştınlır Çift dairesel devinim;
tüm bu sahnelerin yakın planda
göstenlmesi, seyircinin özellikle
dikkatını çekmek üzere bir sin-
yaldır Burada anlam sahneleni-
yor. İkincı dairesel motif: Bod-
rumdakı kuyu. Sürgün'ün gi-
derek daha sık zıyaret ettığı. bah-
çe isjenv le uğraştığı. ciçek diktiği
köv evının avlusunda. ev sahibi
genç kadın. tek başına gözleri
bağlı olarak. su çekmek içın. bos-
tan dolabını kuyunun etrafında
döndürür. Filmin sonuna doğru
sıkça yinelenen bu görüntü moti-
fıne. nihayet genç kadına aşık
olan Cevat Şakir de katılır. Şimdi
ikisi birliktc. dolabı döndürmek-
tedirler. Bu görüntü. gelışmenın.
trenin ve modernlığın biçimsel-
leştiği toplumsal ütopyanm
karşıtlığına işaret etmektedir.
Her iki dairesel motif. filmin
İstanbul-Bodrum arasındaki tren
yolculuğunu gösteren bölümü
çevresinde sanal bir parantez
oluşturup, çizgisel devinimi sim-
gesel bir şekilde adeta kuşatmak-
tadır Aslında filmin tamamı bir
dairesel motifin içine yerleştıril-
miştir. Film. Cevat Şakir'in sema
talim tahtası üzerinde dönerken.
şaşırtıcı bir şekilde başlayıp. aynı
dönüşlerle aniden bitiyor.
Sürgün cezası tamamlandık-
tan sonra da Bodrum'da kal-
maya karar veren Cevat Şakir'in
bıtiş sözlen aralıksız sıralanmak-
tadır: "Mutluluk. bir erkeğin; bir
kuyusunun. mekansal bir kimlik
noktasının, kendisivle bütünleşe-
ceği bir verinin olmasıdır." Filmin
fınalı, gerive dönük bir mesaj, bi-
rey sel bir program. içsel göçü içın
bir savunma. müşterek toplum-
sal davalardan vazgeçme. -Film-
de- 1925yılınıyaşıyoruz
Kendimızi "Mavi Sürgûn"deki
^orüntülenn simgesel algılanma
arzına kaptırdığımızda. film bir
"kayıp mesajı" ıletmektedir. Yeni
Tdrkıye Cumhunyetı'nin kuru-
^undan 2 yıl sonra. bırbirinden
idğımsız ikı program karşı karşı-
wi gelivor. Bir yanda. ınsanlan
ıçıne aldığı zamanki kadar yalnız
ve tek başına bırakan gelişmenin.
ınsanlann yanından hızla geçen
treni. Öte yandaysa. toplumsal
geleneklere hapsolmuş. bir daire
etrafında dönen yaşam prog-
ramı. Dönüşüm toplumlan içın
tipik paralellıği olan. birbınnden
bağımsız. yan yana ikı toplumsal
model. Filmde, resmı, sosyal bir
gelışme programı gibi bir uz-
laştıncı mercıye yer venimemiş.
Hareket eden bir trenden çev-
reyle ılışkı kurulmaya çalışılan
görüntünün yer aldığı yegane
sahne sürgünlüğün başlangıç
noktasıdır. Savaş sırasında. as-
kerlerle dolu bir trenden yasağa
rağmen, atlar ve tarlalann arası-
ndan köyüne doğru koşar bir as-
ker. Askerler tüfeklerini firariye
doğrulturlarsa da sadece havaya
ateş ederler. Trenle dış dünya
arasında bağlayıcı an olarak sev-
gı. Filmdeki yegane sevgi. üç esas
kadın fıgürü: oy uncu. çeşmedeki
genç kadın ve köyün orospusu.
Bu fılme konu olan tarihi anın
üzerinden neredeyse tam 70 yıl
geçtıkten sonra "Mavi Sürgün",
tarihin henüz çözümlenmemiş
birbölümünüdavaediyor. 1923"-
te Türkiye Cumhunyeti'nin ku-
rulmasıyla, başlangıanda tıkanıp
kalan ya da ülkenin büyük bir
kısmından geçip giden. toplum-
sal modernleşme süreci başlatıldı.
Belki de filmde beni etkileyen
buydu ve bana yeni Alman sine-
masının yolunu açan en önemli
temsılcılennden bıri olan Alexan-
der Kluge'ninfilmlerinianımsattı.
Ölümgerçeğiningölgesinde...kültür Senisi - "Petcr, sine-
mase\erlerin patlamış mtsırına
asit döktü" dıyor Jeff Bridges.
başrolünü üstlcndıği PeterVVeir'-
ın son çalışması 'TCorkusuz" için
Bugün festival kapsamında gös-
terilecek ve 18 nisanda gösterime
girecek olan "Korkusuz" rolüyle
bu yıl En İyi Yardımcı Kadın
Oynncu Oscan'na aday gösten-
len Rosie Perez ıse "Film insaıt-
lann asla yanına yaklaşmak iste-
meveceği bazı bam tellerine bası-
yor" dıyor ve çekımler bovunca
süreklı kabuslar gördüğünü be-
lırtıyor Bu filmle insan ruhunun
fotoğrafını çekmeyi amaçladığını
söyleven Weir ise bu proje ken-
dısıne teklif edildiğinde İcorkup
reddettığını belirtiyor.
Tüm bunlar "Korkusuz"un
bır "korku" filmi olduğu ızlenimi
bırakıyor. Oysa film bir uçak ka-
zasından kurtulduktan sonra
dengesmı yitiren iki karakterin
ılışkısını ışleyen psikoloji ağırlıklı
bır film Filmin vapımcısı Paula
Ueinstein'ın tanımlamasına göre
"Yaşanıımızı ölüm korkusunun
gölgesinde mi sürdürüvonız voksa
ölüm gerçeğine rağmen kısıtlı za-
manımızın tadını mı çıkarıyonız"
sorusuna felsefı bir yaklaşımla
yanıt anyor "Korkusuz". Filmi
bu kadar korkunç yapansa beyaz
perdede olümle karşı karşıya kal-
Peter \\ eir'ın John Lennon'dan esinlendiği *Korkusuz' filmindeki başrolü Jeff Bridges üstleniyor.
maya alışarak. duyarsızlaşan se- Rafael Yglesias'ın aynı adlı ro- tağı ile birlikte uçağa binmek zo-
yirciyi. ölüm olgusunun ya- manmdan sinemaya aktanlan runda kalmasıyla başby or. Uçak.
şamımızdakı belırleyiciliğiyle fılm. ucaktan ölesiye korkan ba- motorlanndan binnde meydana
yüzleşmek zorunda bırakması. şanlı mimar Max'ın bir gün or- gelen anza sonucu. irtifa kaybet-
meye başlayınca Max korku-
lanyla yüzleşmek zorunda kalır
ve birden büyük bir huzur duy-
gusuna kapılır. Uçak düştükten
sonra yaralılara yardım ederek_
kahraman konumuna gelen
Max. artık kendisinin ölümsüz
olduğunun düşünmeye başlar.
Eşi ve çocuklanndan uzaklaşan
Max ile başa çıkamayan psikiyat-
ristı onu başka bir uçak kazaze-
desiyle tanıştırmaya karar venr...
Bridges. Perez. İsabella Rossel-
lini, John Turturro gibi usta
oyuncularla yetkinleşen filmin
hazırlanma aşamasında Weir
gerçek uçak kazaedeleriyle uzun
görüşmeler yapmış. "Gelibolu",
"Ölü Ozanlar Demeği", "Veşil
Kart" gibi filmlere imzasının
atmış olan ünlü y önetmen "Bugü-
ne kadar birçok uçak kazası filmi
yapıldı. Ama gerçek kazazedeler
hiçbirinin duygulannı vansı-
tmadığını sövlüvorlardı. Ben bu
filmle bunun başardığımıza inanı-
yorum" dıvor. Öyunculanna her
sahnenin çekimlerinden önce. o
sahnenin ruhunu yansıttığına
inandığı bir müzik dinleten Weir.
Bndges'in oynadığı karakteri ise
hem müziğı hem de ödün \ermek-
sızın kendi gerçeğine olan ınancı-
na sonuna kadar bağlı kaldığa
için John Lennon'dan esınlenerek
yarattığını belirtiyor.
'Yaşamfilmdedeğilsokaktayaşanır'
CLMHUR CANBAZOĞLU 'Çorbada' siyah beyaz çekilmiş, 800 bin dolara mal olmuş,
Bazı fıimier. daha .ik karede anlatımı birkaç fazlalık dışında iyi, esprileri Hollywood de
standardını aşrrnş,haylı tempoluve ıronık bır fılm.
seMrcıve sempatık gelır. kahra-
h d i k k k
ilgınç bır filmin müjdesi ulaşır
izleyiciye. Festivalin bugünkü
programında yer alan. büyük
şırketlerden bağımsız çalışan
Amerikah yönetmen Alexandre
RockweU'in "Çorbada" adlı fil-
mı de bu türden bir yapım.
Siy ah beyaz çekilmiş. 800 bin
dolara mal olmuş. anlatımı bir-
kaç fazlalık dışında iyi. esprileri
Hollyvvood standardını aşmış
bir fılm "Çorbada" (In The So-
up). Hayli tempolu ve ironi do-
lu senary osuyla. biraz Jim Jar-
musch (filmde minik bir rolü
var). Cassavetes ve Sam Fuller
sinemasına benziyor film.
Beş yüz sayfalık senaryo
"New York'ta yaşıyordum ve
ilk filmimi çekmek istiyordum
ama cebimde birkaç dolardan
fazla param yoktu" diyor otuz
beşlik yönetmen Rockvvell ka-
riyerinı anlatırken. Yıllar sonra
Rockvvell ılk fılmine hazırlanır-
ken yaşadığı gerçek öyküyü.
dördüncü çalışması "Çorbada"
da değerlendırmış.
"Çorbada"da Adolpho Rol-
lo. beş vüz sayfalık senary osu
için yapımcı arayan genç bir
yönetmen adayı. Sonunda ga-
zetey e ilan veny or v e kısa sürede olumlu
yanıt alıyor. Kariyerinın ilk vapımcısı.
belinde 45"lik silahla gezen. yaşamını
\le\andre Rockvtell'in bu filmi, Jim Jarmusch, Cassavetes ve Sam Fuller sinemasına benziyor.
gangsterlıkten kazanan, sinemayı da çok Ancak Jo tam anlamıyia bir üç kağıtçı.
seven Jo oluyor. Rollo. yaşh Jo ile karşı- Rollo'nun projesini fınanse etmek yeri-
laşınca şansının değiştiğine ınanıyor. ne onu kendi pis işlerine sokmaya çalışı-
düzenlenen "Sundance
U.S." festival yöneticilen çok
seviyor. İkinci filmi "Hero" ile
bu festivali kazandıktan sonra
uluslararası sinema camiasının
dikkatini çeken Rockvvell.
1992"de "Çorbada" ile v ine ay nı
festivalde birinci olarak kendi-
ne Venedik yolunu açmış, bura-
da da Avrupa sinemasından da
büy ük alkış almıştı. "Çorbada"-
ya başyapıt demek belki iddialı
bir değerlendirme. Ama aynı
filmi ünlü bir isim çekseydi.
eleştirmenlerin rahatlıkla bu
tanımlamayı yapacağı söylene-
bıhr.
Çarpıcı uzun senaryo
Filmin çarpıcı sahnesine ge-
lince. Adalpho'nun gecenın bir
saatinde çok değer verdiği uzun
senaryosunu Jo'ya okumaya
kalkması. Deauville seyircisi
arasında y apılan ankette en ba-
şanlı bölüm seçilmiş.
Filmin oyuncu kadrosunun
da altını çizmekte yarar var.
Adolpho rolündeki Steve Buse-
mi (Barton Fink) başanlı. An-
cak kadronun yıldızı. John Ca-
savettas'ında çok tuttuğu oyun-
culardan gangster rolündeki
Seymour Cassel. Adolpho'nun
sevgilisi rolünde de "Flashdan-
ce"dan lanıdığımız Jennifer Be-
als var. Avrupa eğıtımı almış
Amerikah yönetmenin elinden çıkan
"Çorbada"nın mesajı kısa : "Y'aşam
filmde değil sokakta yaşanır"
Erick Garcin 'den 'kumaşa
uygulanan ünlü eserler'
Kültür Servisi - 27 y aşındakı F ransız ressam Erick Garcin,
2yıldır üzerinde çalıştığı kumaşboyama tekniklerini
gelıştırerek oluşturduğu eserlerini Âkbank Bebek Sanat
Galerisi'ndeşergilemeye başladı. Osman Hamdi. Nuri
İyem. Engın İnan veTanjuSağlam gıbı ünlü veçağdaş
Türk ressamlan ile yabancıressamlann ünlü eserlerini
tişörtler üzenne uygulayan Erick Garcin, Cevat Fehmi
Başkurt'un torunu ile ev lendikten sonra 1992 yılında
Türkıye'veyerleşti. İlksergisıni 1993yılındaFransız
Kültür Merkezi'nde açtı. Ay nı yıl. Muhsin Ertuğrul
Tiyalrosu'nda y apılan 9. Gençlik Günleri'nde eserlerini
sergiledi. 'Taklit etmek sıradan olmak anlamına gelmez.
Taklıt etmek. bır anlamda v ar olmamav ı. kendıni silmeyi
kabul edebılmekür' diyen sanatçı. > aptığı çalışmalann
günlük y aşamda da bır ışlevi olduğunu v e rahatça gıysi
olarak kuilanılabileceğinı söylüyor. Tiyatro dekorlannı da
yağlıboya. akrilik tekniği ilegerçekleştiren Fransız sanatçı
Erick Garcin'in eserleri Akbank Bebek Sanat Galerisi'nde
18 nısan larihıne kadar görülebilecek.
Ege Sanat Merkezi'nden
'Küçük Kara Bahk'
İZMİR (AA) -Ege Sanat Merkezi. çocuklara yönelik
kültüreletkınlıklerçerçevesinde. buay 'Küçük Kara Balık'
adlı oy unu sahneley ecek. "Nısan Umut Olsun' kampanyası
kapsamında. Samed Behrenginin yazdığı. Dınçer
Sezgin'in oy unlaştırdığı ve Erdal Dinçer'in yönettıği
"Küçük Kara Balık" adlı oy un. bugün Türkbirliği İlkokulu,
12 nisanda da Çakabev Lisesı'nde sahnelenecek. Oyunun
gelırleri. hastalığından ötürü y urtdışında tedavı görmesi
gereken Yarkın Aysu'va bırakılacak. Aynca. etkinlikler
çerçev esinde 9-10 nısan tarihlerinde de Durmuş Yaşar
Eğıtim Merkezfnde. "1. BaharSatrançTurnuvası'
düzenlenccek.
Ankara Eczacı Odası Fotoğraf
Yanşması
Kültür Servisi-Ankara Eczacı Odası tarafından
AFSADın (Ankara Fotoğraf Sanatçılan Demeği)
katkılanyla.'Yaşamdan'konulu bir fotoğraf yanşması
düzenlenıyor ' 14 Mav ıs Eczacılık Günü Etkinlikleri"
ıçınde sergılenecek olan y anşma. sıyah beyaz baskı ve
renklı baskı olmak üzere ıkıdaldayapılacak. Herbölüme
ençok beş fotoğrafla katılınabilıyor. Baskı boyu
maksımum 30\40cmolacak. Amatörveprofesyonelher
fotoğrafçıy a açık olan y anşmaya. daha önce ödül almış
yapıtlarkatılamayacak YanşmanınseçicıkurulundaAli
Rıza Akalın. İbrahim Demirel. Olcay Seles. Melih Vurkır
ve Dursunalı Sankoç bulunuyor. Yarışmaya son katılım
tanhi 25 nısan (Tel- 0 312 425 08 07).
Ünlü soprano Karita Mattila
CRR'de
Kültür Senisi-
Gunumüzününlü
sopranolanndan Karita
Mattila pazartesı aünü
saatl9.00'daCemal
Reşit Rey Konser
Salonu'ndabırşan
resıtalıverecek."l983
Cardiff Yanmasf'nda
bırıncıhk alan sanatçı
Abbado. Barenboim.
Colın Davıs. Giulıni ve
Solti gıbı ünlü şeflenn
yönetımınde Viyana.
BerlinveLondra
Filarmoni ve Senfoni
orkestralanyla konserlerverdı. 1986'daCovent
Garden'dakı ılk temsılı olan "Cosi fan Tutte"den sonra
"Sıhirlı Flüt"."Fıgaro'nun Düğünü" operalannı
seslendırdı. 1992"de "Don Gıov annı" ile Japonya
turncMne katılan Mattila. Nevv \'ork Metropolitan
Operasında "Meıstersinger" ile. Hamburg'da "Eugene
Onegın'de. Viyana. Cenev re. Münıh. San Francisco.
Brüksel. \V'ashıngton v e Tel Av iv "de çeşıtli oeralarda
sahneye çıktı. Sanatçı pazartesi günü CRR'dekı şan
resıtalinde. pıy anoda Ilmo Ranta'nın eşlığinde Schubert,
Mahler. Sıbelıus. Strauss ve Rahmaninof tan yapıtlar
seslendırecek.
Hacettepe Üniversitesi Gençlik
Senfoni Orkestrası konseri
ANKARA (A A)- Hacettepe Ünıversitesı E)evlet
Konscrvamvan Gençlik Senfoni Orkestrası. şef Prof.
KoralÇalgan'ınyöncuminde 11 nısan pazartesı günü bir
konser verecek. Konserde.Tartınfnınsenfonisı. Stanitz'in
"Klarnct Konçertosu". Haydn'ın "Viyolonsel
Konçertosu". Beethoven'ın "3. Pıyano Konçertosu" ve
\\ ıengavvskı'nın "Keman Konçertosu"ndan bölümlerile
"Gluck İphigenıa" uvertürüseslendirilecek. Konser. CSO
Konser Salonu'nda saat 20.00'de başlayacak.
"Carmina Burana"iptaledildi
KültürServisi - Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın
(CSO). bugün. y arın ve cumartesı günlen Ankara'da
v creceğı Carl OrlTun "Carmina Burana" eseri konserinin
iptal edildiği bıldınldı. CSO'dan y apılan açıklamada,
"Carmina Burana'nın aynı tanhlerde Mersin ve Adana'd?
tumcvapacağıkaydedıldı.
FESTİVALDE BUCÜN
Be>oğlu Emek: Çorbada (12.00. 18.30)*
Korkusuz (15.00, 21.30)*
Bevoğlu Atlas: Benjamın'in Kadını (12.00. 19.30)
Ludvvıa( 15.00. 21.30)*
Bevoğlu Alkazar: İkı Ineıliz Kızı (12 00. 18.30)*
Ateş Meleeı( 15.00. 21.30)*
Bevoğlu A\rupa: Üç Köşeli Şapka (12.00)*
Karanlık Sular (15.00)*
Uzaktan Kumanda( 18.30)
Mavi Sürgün (21.30)
Bevoğlu Bevoğlu: Hoşçakal Umut (12.00)
Çıplak (Alf Özeentürk) (15.00)
Kızkulesi Aşıkîan (18.30)
Şahmaran (21.30)
Kadıköy Reks: Alambrado (12.00)*
Aynlma (15.00)
Highv.ay 61 (18.30)*
SonMetroCl 30)*
FESTIVALDE YARIN
Bevoğlu Emek: Manhattan (12.00. 18.30)*
İyi Niyetlerf 15.00. 21.30)*
Bevoğlu Atlas: Ayakçı (12 00. 18.30)*
Şakadan (15.00. 21.30)*
Bevoğlu Alkazar: Küllerve Elmaslar (12.00, 18.30)*
Kartal Taçlı Yüzük (15.00. 21.30)*
Bevoğlu Avnıpa: Bulut Kuzusu Zirri (12 00. 18.30)
TvusU 15.00. 21.30)*
Bevoğlu Bevoğlu: Gün Uzar Yüzyıl Olur (12.00,18.30)
SelviBoylum Al Yazmahm( 15.00. 21.30)
Kadıköv Reks: Gönül Dostlan (12.00)*
Çıplak (Mıke Leigh) (15 00)*
Mario. Mana ve Mario (18.30)*
Macon Bebeğı (21.30)*
*Altyuzıh olarak gösterime sımulacak.