23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 2 8NİSAN1994CUMA KULTUR 13. ULUSLARARASIİSTANBUL FİLM FESTİALİ Biryabananın gözüylegeriyebakış DR. GEHARD BECHTOLD "Mavi Sürgün" filmij le ilgili iz- lenimlerimden önce bir açıklama yapmak ıstı>orum. Ben ya- bancıyım. Almanım. ıkıbuçuk yıldan ben İstanbul'da vaşıyor %e çalışıyorum. Türkıye'nin yakın tanhinı ana hatlanyla bılıyorum: Türkçe bilgım oldukça sınırlı Bu filmı altyaalı olarak seyrettim. Bu durumda bazı paragraflarda fılme gönderme yapmam yadı- rganmamalı. Filme konu olan Halikarnas Balıkçısı'nın "Mavi Sürgün" kıtabını okumadım. Fil- mi anlayabilmem içın aşmam ge- reken dağlar kadar engel \armış gibi görünüyor. Filmin yetkın sanatsal nıtelıği, sözünü etlığim engellen aşmada bana yardımcı oldu. Filmde çok az konuşma geçiyor. neredeyse suskun bir fılm denilebılır. Öy İcü- sünü film gibi anlatıvor: "Yol" "Hakkari'de Bir Me\sim"de ol- duğu gıbı. zıhnimdekı resım seli- ne, görsel hafızama nakşolan ifa- de gücü yüksek resımlerle 'Yitik tarüTin başlangıcı Film. 1920'li yıllann başında İstanbul'dan. fılm tekniğiyle ya- bancılaştınlmış dokümanter fo- toğraflar \e üzennde anıden bcli- ren "1925" rakamıyla başlıyor. Biz seyırciler. Türkıye Cumhun- yeti'nin kuruluşunun ikincı yılındavız. Bu durum. öncelikle tanhı-biyografık nedenleıie. ga- zeteci Cevat Şakir'ın. yaşam öy- küsü söz konusu olduğu için. inandıncı. Filmin ıçine gırdikçe, filmin resim dünyası. benim içsel film resimlenme kanştığında, ka- famda başka fılmlerle bağlantı kurduğumda, bu zaman konu- mu, benım içın giderek daha faz- la "Yitik tarih"in başlangıeı halı- ne geliyor. Ütopya. umut, geliş- me \e her alanda eşitlığın ve öz- gürlüğün >ıtimi. Yenı Turkiye'nın kuruluşun- dan 2 yıl sonra, bir gazetecı. sav a^ zamanındakı asker kaçaklannı konu alan bir yazısı üzenne tu- tuklanıp. ölüm cezasına çarptınlıyor. Ceza daha sonra Bodrum Kalesi'nde sürgünlüğe çevnlıyor. Bu olay. fılmdeki ey- lemlerin can alıcı noktası. Yüzey- dekıler ıse gazeteci Ce\ at Şakir'in îstanbul'dan Bodrum'a yolculu- ğu. oraya vanşı. sürgün >erine gı- derek alışması. sürgün olduğu sure içinde yeni bir kimlık geliş- tirmesi, bu süre dolduktan sonra da Bodrum'da. yeni vatanında kalmaya karar vermesı. Film kareleri (resimler) ikincı bir öyküyü. gızlı metnı (satır arasını); bana göre filmin gerçek mesajını taşıyan oyküyü anlatı- yor. Filmin başından sonuna ka- dar ıki ana görsel motif var: Tren yolculuğu, yanı çızgısel dcvınim ve dairesel devinim. Her ıkısi de aslında neredeyse kültürlerarası standartlaşmış sembolik değerler taşıyan klasık film motifleri. Filmde Ce\at Şakır'i sürgün yerine taşıyan tren. görsel bir semboldür. Sıyah altın kaplamalı reflektörleri ve süslemeleriyle uç- suz bucaksız arazide ılerle>en bir trenin her bir penceresi. yeni Tür- kıye Cumhunyetfnın bavrağınm sembolleriyle süslenmış: Ay ve yıldız. Bu durumda tren. başlı- başına eskı İstanbul metropolün- den başlayarak tüm ülke içın yenı Türkiye Cumhunvetı'mn mo- demliğmin sembolü oluv or. İki dairesel motif İkı resmi görevli memur eşlı- ğinde. Bodrum"dakı sürgün yeri- ne götürülen Ce\ at Şakır de dahıl olmak üzere, ınsanlann yüzlerın- de yaşam sevinci dışında duy gu- dan eser yok. Mutlu karşılaşma- lar daha çok rastlantı eseri oluşu- yor: Cevat Şakır'in. tıy atro oy un- cusu kadınla ya da elinde ıtır saksısı olan çıftçiyle karşılaşması- ndaki gibi. Filmı modem Avrupa fılm kültürünün bir parçası halme ge- tıren. nesneler dünyasının gö- riinürde bu ıkıncil elemanı, ın- celikle yerleştirildiği sahneye, sembolik bir anlam kazandın- yor. Çiftçi elindekı bitkinın ıtır ol- duğunu söylüyor. Bunun üzerine Cevat Şakır. "Itır iksirdir" diyor. Çiftçi hayretle "Neyin iksiri?" diye soruyor. "Aşk acısının" dıye yanıtlıyor Cevat Şakir. anlamlı bir ifadeyle. Bu olaydan kısa bir süre sonra tren bir ıstasyonda du- ruyor. Cevat Şakir 2 polısle bır- likte trenden inıp perondan geçe- rek sağ tarafta resim dışı kalıyor. Kamera sabıt, perdede elinde aşk iksiri ıtınvla çiftçi behriyor: res- min tam ortasında, elinde önüne doğru tuttuğu bitkısivle. Cevat Şakir'in arkasından hüzünle bakıyor. Sahnenin sonu, insancıl bir karşılaşmanın da sonudur. Ülkeyi baştan başa süratle ge- çen modernlığın (trenin) hızı. ın- sanlara, insanca ilışkileri gelıştır- mek içın zaman vermıyor. Treni terk eden ınsanlar, bınmeden ön- ceki kadar yalnızlar. İkina ana motif. dairesel devınım. trenin dışındakı yaşam bıçımını belırlı- yor. "Mavi SürgüıT'de ikı dairesel motif belleğme kazıldı: Birincısı: başrol oyuncusunun. cezası sür- güne çevrilip. hapıshaney i terk ettiğinde takılan masif dermr ke- lepçelerin, bileklennı dairesel bı- çimde çevrelemesi. Bu işlem yapılırken, kelepçenın ikı bılezıği; ortadan. iki bileziğin arasmdan. Erden Kıral'ın Halikarnas Balıkçısı'nın yaşamından yola çıkarak gerçekleşrirdiği 'Mavi Sürgiin'de Can Togay oynuyor. büvük bir kelebek vidayla iyice sıkıştınlır Çift dairesel devinim; tüm bu sahnelerin yakın planda göstenlmesi, seyircinin özellikle dikkatını çekmek üzere bir sin- yaldır Burada anlam sahneleni- yor. İkincı dairesel motif: Bod- rumdakı kuyu. Sürgün'ün gi- derek daha sık zıyaret ettığı. bah- çe isjenv le uğraştığı. ciçek diktiği köv evının avlusunda. ev sahibi genç kadın. tek başına gözleri bağlı olarak. su çekmek içın. bos- tan dolabını kuyunun etrafında döndürür. Filmin sonuna doğru sıkça yinelenen bu görüntü moti- fıne. nihayet genç kadına aşık olan Cevat Şakir de katılır. Şimdi ikisi birliktc. dolabı döndürmek- tedirler. Bu görüntü. gelışmenın. trenin ve modernlığın biçimsel- leştiği toplumsal ütopyanm karşıtlığına işaret etmektedir. Her iki dairesel motif. filmin İstanbul-Bodrum arasındaki tren yolculuğunu gösteren bölümü çevresinde sanal bir parantez oluşturup, çizgisel devinimi sim- gesel bir şekilde adeta kuşatmak- tadır Aslında filmin tamamı bir dairesel motifin içine yerleştıril- miştir. Film. Cevat Şakir'in sema talim tahtası üzerinde dönerken. şaşırtıcı bir şekilde başlayıp. aynı dönüşlerle aniden bitiyor. Sürgün cezası tamamlandık- tan sonra da Bodrum'da kal- maya karar veren Cevat Şakir'in bıtiş sözlen aralıksız sıralanmak- tadır: "Mutluluk. bir erkeğin; bir kuyusunun. mekansal bir kimlik noktasının, kendisivle bütünleşe- ceği bir verinin olmasıdır." Filmin fınalı, gerive dönük bir mesaj, bi- rey sel bir program. içsel göçü içın bir savunma. müşterek toplum- sal davalardan vazgeçme. -Film- de- 1925yılınıyaşıyoruz Kendimızi "Mavi Sürgûn"deki ^orüntülenn simgesel algılanma arzına kaptırdığımızda. film bir "kayıp mesajı" ıletmektedir. Yeni Tdrkıye Cumhunyetı'nin kuru- ^undan 2 yıl sonra. bırbirinden idğımsız ikı program karşı karşı- wi gelivor. Bir yanda. ınsanlan ıçıne aldığı zamanki kadar yalnız ve tek başına bırakan gelişmenin. ınsanlann yanından hızla geçen treni. Öte yandaysa. toplumsal geleneklere hapsolmuş. bir daire etrafında dönen yaşam prog- ramı. Dönüşüm toplumlan içın tipik paralellıği olan. birbınnden bağımsız. yan yana ikı toplumsal model. Filmde, resmı, sosyal bir gelışme programı gibi bir uz- laştıncı mercıye yer venimemiş. Hareket eden bir trenden çev- reyle ılışkı kurulmaya çalışılan görüntünün yer aldığı yegane sahne sürgünlüğün başlangıç noktasıdır. Savaş sırasında. as- kerlerle dolu bir trenden yasağa rağmen, atlar ve tarlalann arası- ndan köyüne doğru koşar bir as- ker. Askerler tüfeklerini firariye doğrulturlarsa da sadece havaya ateş ederler. Trenle dış dünya arasında bağlayıcı an olarak sev- gı. Filmdeki yegane sevgi. üç esas kadın fıgürü: oy uncu. çeşmedeki genç kadın ve köyün orospusu. Bu fılme konu olan tarihi anın üzerinden neredeyse tam 70 yıl geçtıkten sonra "Mavi Sürgün", tarihin henüz çözümlenmemiş birbölümünüdavaediyor. 1923"- te Türkiye Cumhunyeti'nin ku- rulmasıyla, başlangıanda tıkanıp kalan ya da ülkenin büyük bir kısmından geçip giden. toplum- sal modernleşme süreci başlatıldı. Belki de filmde beni etkileyen buydu ve bana yeni Alman sine- masının yolunu açan en önemli temsılcılennden bıri olan Alexan- der Kluge'ninfilmlerinianımsattı. Ölümgerçeğiningölgesinde...kültür Senisi - "Petcr, sine- mase\erlerin patlamış mtsırına asit döktü" dıyor Jeff Bridges. başrolünü üstlcndıği PeterVVeir'- ın son çalışması 'TCorkusuz" için Bugün festival kapsamında gös- terilecek ve 18 nisanda gösterime girecek olan "Korkusuz" rolüyle bu yıl En İyi Yardımcı Kadın Oynncu Oscan'na aday gösten- len Rosie Perez ıse "Film insaıt- lann asla yanına yaklaşmak iste- meveceği bazı bam tellerine bası- yor" dıyor ve çekımler bovunca süreklı kabuslar gördüğünü be- lırtıyor Bu filmle insan ruhunun fotoğrafını çekmeyi amaçladığını söyleven Weir ise bu proje ken- dısıne teklif edildiğinde İcorkup reddettığını belirtiyor. Tüm bunlar "Korkusuz"un bır "korku" filmi olduğu ızlenimi bırakıyor. Oysa film bir uçak ka- zasından kurtulduktan sonra dengesmı yitiren iki karakterin ılışkısını ışleyen psikoloji ağırlıklı bır film Filmin vapımcısı Paula Ueinstein'ın tanımlamasına göre "Yaşanıımızı ölüm korkusunun gölgesinde mi sürdürüvonız voksa ölüm gerçeğine rağmen kısıtlı za- manımızın tadını mı çıkarıyonız" sorusuna felsefı bir yaklaşımla yanıt anyor "Korkusuz". Filmi bu kadar korkunç yapansa beyaz perdede olümle karşı karşıya kal- Peter \\ eir'ın John Lennon'dan esinlendiği *Korkusuz' filmindeki başrolü Jeff Bridges üstleniyor. maya alışarak. duyarsızlaşan se- Rafael Yglesias'ın aynı adlı ro- tağı ile birlikte uçağa binmek zo- yirciyi. ölüm olgusunun ya- manmdan sinemaya aktanlan runda kalmasıyla başby or. Uçak. şamımızdakı belırleyiciliğiyle fılm. ucaktan ölesiye korkan ba- motorlanndan binnde meydana yüzleşmek zorunda bırakması. şanlı mimar Max'ın bir gün or- gelen anza sonucu. irtifa kaybet- meye başlayınca Max korku- lanyla yüzleşmek zorunda kalır ve birden büyük bir huzur duy- gusuna kapılır. Uçak düştükten sonra yaralılara yardım ederek_ kahraman konumuna gelen Max. artık kendisinin ölümsüz olduğunun düşünmeye başlar. Eşi ve çocuklanndan uzaklaşan Max ile başa çıkamayan psikiyat- ristı onu başka bir uçak kazaze- desiyle tanıştırmaya karar venr... Bridges. Perez. İsabella Rossel- lini, John Turturro gibi usta oyuncularla yetkinleşen filmin hazırlanma aşamasında Weir gerçek uçak kazaedeleriyle uzun görüşmeler yapmış. "Gelibolu", "Ölü Ozanlar Demeği", "Veşil Kart" gibi filmlere imzasının atmış olan ünlü y önetmen "Bugü- ne kadar birçok uçak kazası filmi yapıldı. Ama gerçek kazazedeler hiçbirinin duygulannı vansı- tmadığını sövlüvorlardı. Ben bu filmle bunun başardığımıza inanı- yorum" dıvor. Öyunculanna her sahnenin çekimlerinden önce. o sahnenin ruhunu yansıttığına inandığı bir müzik dinleten Weir. Bndges'in oynadığı karakteri ise hem müziğı hem de ödün \ermek- sızın kendi gerçeğine olan ınancı- na sonuna kadar bağlı kaldığa için John Lennon'dan esınlenerek yarattığını belirtiyor. 'Yaşamfilmdedeğilsokaktayaşanır' CLMHUR CANBAZOĞLU 'Çorbada' siyah beyaz çekilmiş, 800 bin dolara mal olmuş, Bazı fıimier. daha .ik karede anlatımı birkaç fazlalık dışında iyi, esprileri Hollywood de standardını aşrrnş,haylı tempoluve ıronık bır fılm. seMrcıve sempatık gelır. kahra- h d i k k k ilgınç bır filmin müjdesi ulaşır izleyiciye. Festivalin bugünkü programında yer alan. büyük şırketlerden bağımsız çalışan Amerikah yönetmen Alexandre RockweU'in "Çorbada" adlı fil- mı de bu türden bir yapım. Siy ah beyaz çekilmiş. 800 bin dolara mal olmuş. anlatımı bir- kaç fazlalık dışında iyi. esprileri Hollyvvood standardını aşmış bir fılm "Çorbada" (In The So- up). Hayli tempolu ve ironi do- lu senary osuyla. biraz Jim Jar- musch (filmde minik bir rolü var). Cassavetes ve Sam Fuller sinemasına benziyor film. Beş yüz sayfalık senaryo "New York'ta yaşıyordum ve ilk filmimi çekmek istiyordum ama cebimde birkaç dolardan fazla param yoktu" diyor otuz beşlik yönetmen Rockvvell ka- riyerinı anlatırken. Yıllar sonra Rockvvell ılk fılmine hazırlanır- ken yaşadığı gerçek öyküyü. dördüncü çalışması "Çorbada" da değerlendırmış. "Çorbada"da Adolpho Rol- lo. beş vüz sayfalık senary osu için yapımcı arayan genç bir yönetmen adayı. Sonunda ga- zetey e ilan veny or v e kısa sürede olumlu yanıt alıyor. Kariyerinın ilk vapımcısı. belinde 45"lik silahla gezen. yaşamını \le\andre Rockvtell'in bu filmi, Jim Jarmusch, Cassavetes ve Sam Fuller sinemasına benziyor. gangsterlıkten kazanan, sinemayı da çok Ancak Jo tam anlamıyia bir üç kağıtçı. seven Jo oluyor. Rollo. yaşh Jo ile karşı- Rollo'nun projesini fınanse etmek yeri- laşınca şansının değiştiğine ınanıyor. ne onu kendi pis işlerine sokmaya çalışı- düzenlenen "Sundance U.S." festival yöneticilen çok seviyor. İkinci filmi "Hero" ile bu festivali kazandıktan sonra uluslararası sinema camiasının dikkatini çeken Rockvvell. 1992"de "Çorbada" ile v ine ay nı festivalde birinci olarak kendi- ne Venedik yolunu açmış, bura- da da Avrupa sinemasından da büy ük alkış almıştı. "Çorbada"- ya başyapıt demek belki iddialı bir değerlendirme. Ama aynı filmi ünlü bir isim çekseydi. eleştirmenlerin rahatlıkla bu tanımlamayı yapacağı söylene- bıhr. Çarpıcı uzun senaryo Filmin çarpıcı sahnesine ge- lince. Adalpho'nun gecenın bir saatinde çok değer verdiği uzun senaryosunu Jo'ya okumaya kalkması. Deauville seyircisi arasında y apılan ankette en ba- şanlı bölüm seçilmiş. Filmin oyuncu kadrosunun da altını çizmekte yarar var. Adolpho rolündeki Steve Buse- mi (Barton Fink) başanlı. An- cak kadronun yıldızı. John Ca- savettas'ında çok tuttuğu oyun- culardan gangster rolündeki Seymour Cassel. Adolpho'nun sevgilisi rolünde de "Flashdan- ce"dan lanıdığımız Jennifer Be- als var. Avrupa eğıtımı almış Amerikah yönetmenin elinden çıkan "Çorbada"nın mesajı kısa : "Y'aşam filmde değil sokakta yaşanır" Erick Garcin 'den 'kumaşa uygulanan ünlü eserler' Kültür Servisi - 27 y aşındakı F ransız ressam Erick Garcin, 2yıldır üzerinde çalıştığı kumaşboyama tekniklerini gelıştırerek oluşturduğu eserlerini Âkbank Bebek Sanat Galerisi'ndeşergilemeye başladı. Osman Hamdi. Nuri İyem. Engın İnan veTanjuSağlam gıbı ünlü veçağdaş Türk ressamlan ile yabancıressamlann ünlü eserlerini tişörtler üzenne uygulayan Erick Garcin, Cevat Fehmi Başkurt'un torunu ile ev lendikten sonra 1992 yılında Türkıye'veyerleşti. İlksergisıni 1993yılındaFransız Kültür Merkezi'nde açtı. Ay nı yıl. Muhsin Ertuğrul Tiyalrosu'nda y apılan 9. Gençlik Günleri'nde eserlerini sergiledi. 'Taklit etmek sıradan olmak anlamına gelmez. Taklıt etmek. bır anlamda v ar olmamav ı. kendıni silmeyi kabul edebılmekür' diyen sanatçı. > aptığı çalışmalann günlük y aşamda da bır ışlevi olduğunu v e rahatça gıysi olarak kuilanılabileceğinı söylüyor. Tiyatro dekorlannı da yağlıboya. akrilik tekniği ilegerçekleştiren Fransız sanatçı Erick Garcin'in eserleri Akbank Bebek Sanat Galerisi'nde 18 nısan larihıne kadar görülebilecek. Ege Sanat Merkezi'nden 'Küçük Kara Bahk' İZMİR (AA) -Ege Sanat Merkezi. çocuklara yönelik kültüreletkınlıklerçerçevesinde. buay 'Küçük Kara Balık' adlı oy unu sahneley ecek. "Nısan Umut Olsun' kampanyası kapsamında. Samed Behrenginin yazdığı. Dınçer Sezgin'in oy unlaştırdığı ve Erdal Dinçer'in yönettıği "Küçük Kara Balık" adlı oy un. bugün Türkbirliği İlkokulu, 12 nisanda da Çakabev Lisesı'nde sahnelenecek. Oyunun gelırleri. hastalığından ötürü y urtdışında tedavı görmesi gereken Yarkın Aysu'va bırakılacak. Aynca. etkinlikler çerçev esinde 9-10 nısan tarihlerinde de Durmuş Yaşar Eğıtim Merkezfnde. "1. BaharSatrançTurnuvası' düzenlenccek. Ankara Eczacı Odası Fotoğraf Yanşması Kültür Servisi-Ankara Eczacı Odası tarafından AFSADın (Ankara Fotoğraf Sanatçılan Demeği) katkılanyla.'Yaşamdan'konulu bir fotoğraf yanşması düzenlenıyor ' 14 Mav ıs Eczacılık Günü Etkinlikleri" ıçınde sergılenecek olan y anşma. sıyah beyaz baskı ve renklı baskı olmak üzere ıkıdaldayapılacak. Herbölüme ençok beş fotoğrafla katılınabilıyor. Baskı boyu maksımum 30\40cmolacak. Amatörveprofesyonelher fotoğrafçıy a açık olan y anşmaya. daha önce ödül almış yapıtlarkatılamayacak YanşmanınseçicıkurulundaAli Rıza Akalın. İbrahim Demirel. Olcay Seles. Melih Vurkır ve Dursunalı Sankoç bulunuyor. Yarışmaya son katılım tanhi 25 nısan (Tel- 0 312 425 08 07). Ünlü soprano Karita Mattila CRR'de Kültür Senisi- Gunumüzününlü sopranolanndan Karita Mattila pazartesı aünü saatl9.00'daCemal Reşit Rey Konser Salonu'ndabırşan resıtalıverecek."l983 Cardiff Yanmasf'nda bırıncıhk alan sanatçı Abbado. Barenboim. Colın Davıs. Giulıni ve Solti gıbı ünlü şeflenn yönetımınde Viyana. BerlinveLondra Filarmoni ve Senfoni orkestralanyla konserlerverdı. 1986'daCovent Garden'dakı ılk temsılı olan "Cosi fan Tutte"den sonra "Sıhirlı Flüt"."Fıgaro'nun Düğünü" operalannı seslendırdı. 1992"de "Don Gıov annı" ile Japonya turncMne katılan Mattila. Nevv \'ork Metropolitan Operasında "Meıstersinger" ile. Hamburg'da "Eugene Onegın'de. Viyana. Cenev re. Münıh. San Francisco. Brüksel. \V'ashıngton v e Tel Av iv "de çeşıtli oeralarda sahneye çıktı. Sanatçı pazartesi günü CRR'dekı şan resıtalinde. pıy anoda Ilmo Ranta'nın eşlığinde Schubert, Mahler. Sıbelıus. Strauss ve Rahmaninof tan yapıtlar seslendırecek. Hacettepe Üniversitesi Gençlik Senfoni Orkestrası konseri ANKARA (A A)- Hacettepe Ünıversitesı E)evlet Konscrvamvan Gençlik Senfoni Orkestrası. şef Prof. KoralÇalgan'ınyöncuminde 11 nısan pazartesı günü bir konser verecek. Konserde.Tartınfnınsenfonisı. Stanitz'in "Klarnct Konçertosu". Haydn'ın "Viyolonsel Konçertosu". Beethoven'ın "3. Pıyano Konçertosu" ve \\ ıengavvskı'nın "Keman Konçertosu"ndan bölümlerile "Gluck İphigenıa" uvertürüseslendirilecek. Konser. CSO Konser Salonu'nda saat 20.00'de başlayacak. "Carmina Burana"iptaledildi KültürServisi - Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın (CSO). bugün. y arın ve cumartesı günlen Ankara'da v creceğı Carl OrlTun "Carmina Burana" eseri konserinin iptal edildiği bıldınldı. CSO'dan y apılan açıklamada, "Carmina Burana'nın aynı tanhlerde Mersin ve Adana'd? tumcvapacağıkaydedıldı. FESTİVALDE BUCÜN Be>oğlu Emek: Çorbada (12.00. 18.30)* Korkusuz (15.00, 21.30)* Bevoğlu Atlas: Benjamın'in Kadını (12.00. 19.30) Ludvvıa( 15.00. 21.30)* Bevoğlu Alkazar: İkı Ineıliz Kızı (12 00. 18.30)* Ateş Meleeı( 15.00. 21.30)* Bevoğlu A\rupa: Üç Köşeli Şapka (12.00)* Karanlık Sular (15.00)* Uzaktan Kumanda( 18.30) Mavi Sürgün (21.30) Bevoğlu Bevoğlu: Hoşçakal Umut (12.00) Çıplak (Alf Özeentürk) (15.00) Kızkulesi Aşıkîan (18.30) Şahmaran (21.30) Kadıköy Reks: Alambrado (12.00)* Aynlma (15.00) Highv.ay 61 (18.30)* SonMetroCl 30)* FESTIVALDE YARIN Bevoğlu Emek: Manhattan (12.00. 18.30)* İyi Niyetlerf 15.00. 21.30)* Bevoğlu Atlas: Ayakçı (12 00. 18.30)* Şakadan (15.00. 21.30)* Bevoğlu Alkazar: Küllerve Elmaslar (12.00, 18.30)* Kartal Taçlı Yüzük (15.00. 21.30)* Bevoğlu Avnıpa: Bulut Kuzusu Zirri (12 00. 18.30) TvusU 15.00. 21.30)* Bevoğlu Bevoğlu: Gün Uzar Yüzyıl Olur (12.00,18.30) SelviBoylum Al Yazmahm( 15.00. 21.30) Kadıköv Reks: Gönül Dostlan (12.00)* Çıplak (Mıke Leigh) (15 00)* Mario. Mana ve Mario (18.30)* Macon Bebeğı (21.30)* *Altyuzıh olarak gösterime sımulacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle