Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5NİSAN1994SAU
SAYFA
12
BELEDİYECİLİKTE CUMHURİYET İLKELERİ
v«V>nınunı 11-1
DİZİ YAZI
1
Şehremaneti'nden Büyükşehir
BeJediveleriftt,^ (1854^9944
1930 tarihli Belediye Yasası TBMM'de görüşülürken,
başkanın 'emriyle' belediye meclisinin toplanacağı hükmü
büyük tepkilerlekarşılanmış, bunun yerine 'başkanın
davetini' öngören yasa maddesi alkışlarla kabuledilmişti.
Halkçı,laikve
demokratbelediyecilik
140 Yİİ11K 3ÜMMST
OKTAY EKİNCI
Cumhuriyet dönemindeki ^
belediyecilik anlayışının temel
ilkeleri, Osmanlı'nın son yılla-
nndaki Baülılaşma çabalannın
ürünü olan 'modern belediyeci-
lik' anlayışma 1925 ve 30'lu yıl-
larda 'halkçılık ve Iaiklik' gö-
riişlerinin eklenmesiyle belir-
lendi diyebiliriz. Bu sürecin en
önemli aşamasını ise, 'atama'
ile gelen belediye görevlileri ye-
rine, 'secimle gelen' başkan ve
meclis üyelerinin benimsenmesi
oluşturmuştur. Denebüir ki,
'Anadolu İhtilali' ve onu izleyen
'Cumhuriyet Devrimi' ile birlik-
te, monarşik devlet düzeninin
kurallann. içeren belediye ör-
gütlenmesi. yerini, 'demokratik
hukuk devletinin' kurallannı ta-
şıyan çağdaş bir yapıya terk
etmiştir.
1877 tarihli 'Vilayet ve Der-
saadet Belediye Kanunu', imar.
aydınlatma. çarşı, pazar deneti-
mi, çöp vb. gibi bugün de yerel
yönetimlerin görev alanJan içe-
risine giren kentsel hizmetleri
bejediyelere bağlarken. özellik-
le İstanbul'un Belediye Başkanı
ve Belediye Meclis üyelerinin
yine 'atamayla' belirlenmesini
öngörüvordu.
Oysa, dizimizin önceki bö-
lümlerinde de yer verdiğimiz
1864 tarihli 'Vflayet Nizamna-
mesi'. sancak ve kaza merkezle-
rinde 'seçilmiş' üyelerden olu-
şan bir 'meclis-i belediye' orga-
nını gündeme getirmişti.
Osmanlı merkeziyet
İstanbul için Osmanlı devleti-
nin 'seçimi' benimsememesi, bu
nedenle salt 'monarşik' yapıdan
kaynaklanmıyor. Kimi siyaset
tarihçilerinin yorumlanna gö-
re, ekonomik ve politik sıkıntı-
lardan ötürü iıasta adam' du-
nımuna düşen Osmanlı, beledi-
yecilikte Batılı kurallan benim-
semeye başlanrşsa _ da, 'pay-ı
'Anadolu İhtilali' ve onu izleyen 'Cumhuriyet De\rimi' ile birlikte, monarşik düzenin kurallannı içeren belediye örgütlenmesi, yeri-
™' 'demokratik hukuk devletinin' kurallannı taşıyan çağdaş bir yapıya terk etti. Artık ts'anbul için de yeni bir dönem başlıyordu.
TBMM
-
trBuna karşınmeclisin nasıl
'öncüsö'
olası kent
v
vönetimine
için, hem başkanı, hem de mec-
lis üyelerini 'atamayla' beürle-
meyiyeğlemişti.
Nitekim. I. ve
belediyelerin kuruluşlan ve >a- yecilik çabalannın da
pılanmalanna ilişkin değişikük- olmuştur.
tere pek giremedi. O yıllann en Beledive daha ilk vıhnda
onemlı ve Şaşamsar sorunu
olan ekonomi ve kalkınma ko-
nulannda, belediyelerin de salt
'güçlenmesi' için bir dizi yasal
önlem ahnmakla yetinildi. He- ^
men anlaşılacağı gibi. bu ön- kanİığfna bağlandı; izleyen yıl-
Yıl 1930. Martayı. TBMM
-
- tır.Buna karşın,meclisin nasıl
de. aym yılın 3 nisan tarihindc toplanacağ. lconusu, Beledıye
l d i l k l bugün dekabul edilecek olan ve bugün de
-ı t t -ı. halen yürürlükte bulunan '1580
eıeKinK ^ ^ B e l e < ü y e K a nunu' için ha-
zırlanmış taslak metin tartışıh-
su hizmetleri ise y°
r
'Tek Parti' dönemindeki bu
Bayındırhk Ba-
t u r
tartısmalar. 'siyasi parti çe-
p ğ y
Yasası nın en çok tarüşılan
™ddes.nı oluşturur. Çunku,
TBMM ye sunulan tasakta,
belediye mechslennın'belediye
i ril'lafe
lemlerin hemen tümü de 'gelir î^r'dâ" Ankafa
kaynaklannı düzenleyen' yeni kurulabildi
yasa! kurallardı.
d.; izleyen y.l- ^ ^ t h h f.nnmda
Sular tdaresi >asıgonışfa^üüdarmın da
ç
su
Kuşkusuz, hem 'başkent' ol-
'emir' kurahnın
vasigörüşfarklılıkiarımn aa su
a r t
>k 'hukukta yer almaması'
yüzüneçTkmasınaortamhazır- &
T
^™^
eĞİT
- , .
J
TBMM tutanaklanna gore,
madde okunduktan son-
dir. Bakanın eleşürüere yarutı
şöyledir:
"Böyle bir kanunda, 'emriyle'
demek hukuki ve ilmidir. ÇOnkü
belediye reisi, meclisin de reisi-
dir. Bu her yerde böyledir. Dave-
tivle demek doğru değüdir...'
TBMM'deki diğer baa üye-
lerin de katıldıklan bu tartışma
oldukça ilginç açıklamalarla
sürdükten sonra maddenin oy-
lamasına geçilir ve 'emir yerine
davet sözcüğünü savunanlann'
isteği olur; kanun metni de bu-
na göre yeniden düzenlenir.
Bugün. büyükşehir belediye-
len dışında, 27üü'e yakın ıl, ilçe
ve belde belediyelerinin temel
yasası' olan 1580 sayılı Belediye
Kanunu, işte halka ve demok-
rasiye karşı böylesine 'duyarlı'
bir dönemin, deyim yerindeyse
cumhuriyet ilkeleri açısından
İnce eleyip, sık dokuyarak'-
belirlediği kurallan içeriyor.
Hemen her maddesinde 'kente,
demokrasiye ve hukukun iistün-
lüğüne' olan saygısından ötürü
de, yine aynı yasa tam 64 yıkbr
uygıılanabiüyor.
Nitekim, 1930 yıb Mart ayın-
daki TBMM'de yapılan benzer
tartışmalann bir ürünü olarak,
yasanın ilerleyen maddelerinde
de 'emir yerine davet' sözcüğü-
nü savunan, halkın temsilcileri-
ne 'saygılı' bir yerel demokrasi
kültürü etkin olmuştur.
Reisin sorumluluğu
Örneğin. yasanın 64. madde-
sindeki aynı anlayışa dayalı bir
düzenlemeyle, 'belediye reisi be-
lediyeye ait işlerden meclise la-
zım gelen izahatı ve sorulan sual-
lerin cevaplarını vermeye mec-
bur' tutulur.
Benzer şekilde bu kez 81.
maddesinde, yine 'belediye reisi,
beldenin umumi muamelat (ge-
nel ışlemler) \e idaresinden mec-
lise karşı mesuT k.lın.r...
Bu anlayış. yani belediye rei-
sini bir 'kumandan' ve 'süper
güç' olarak görmeyen, tam ter-
sine 'halkı temsil eden' belediye
meclisinı daha çok önemseyen
ve başkanı da meclise (yani hal-
ka) her zaman iıesap verir' bir
konumda tanımlayan demok-
ratik anlayış, aslında 1580 sayılı
yasanın söyleminde ve 'nıhun-
da' variığını sürdürüyor.
Ve yine bu demokrat anlayış,
aynı anda cumhuriyetin temel
ilkelerinin belediyeciliğe yansı-
tılmasının da önemli bir kuralı-
nı oluşturuyor.
Ne var ki özellikle 80'li yıllar-
dan sonra ve hele son 27 Mart
1994 seçimleriyle birlikte. gerek
'resmi söylem' gerek poliükacı-
lar ve siyasi partiler gerekse de
kamuoyunun oluşmasında bü-
yük etkileri olan 'medys krail»-
n' cumhuriyetin o demokrat
belediyecilik anlayışını bir ke-
nara bıraktılar, sadece 'belediye
başkanının' önemsendiği ve de-
ğer verildiği bir yerel yönetim
kültürünü egemen kıldılar.
Meclisin önemi
ıddeyi şiddetle eleştire-
zennuc MM U.. — u _ rek şöyle konuşur:
'merkeziyetçi' baskı rejiminin kurulmasında, dogrudan cum- özellikle'kaynak aktarma'ko-
a e
^ "
C
h " " T "
r
ı T " " "Beledive reisinin emriyle de-
uygulanması da, aynı nedene hunyetın temelılkelennınyaşa- nusunda Ankara Belediyesi'ne ^ oldukça "uygar birnıteiiK ta- ^ ^ ^ U ed e n i l m e ü d i r ( j
bağlanabilir. örneğin, 1910 ta- ma gecirileceği bır yeni beledı- hcp'ayrıcalıklı'davranmıştır. W
or
Halktan intihap edilen (seçılen)
nhli 'Dersaadet Belediye Kanu- yecilik anlayışı için de özel Iti- Örneğin. 1927de belediyenin Tasannın 44. maddesi 'bele- bir meclise emir verilmemesi ge-
nu'ile bu baskı daha da arttınl- na' göstermiştir. Denebılir ki, gelirleri. ülkedeki diğer belediye diye mecUslerinin toplanma şek- rekir..."
mış. aynca 1922 tarihli 'Teşki- Ankara'nın 'başkent' olmasın- gelirleri ortalamasından 15 kat li'ile ilgilidir. Önceki maddeler- Tasanyı hazırlayan ekibin
lat-ı Belediye-i " "
f
— ' - ->• ^-f— «„ ımnnohilprie.hem beledive reisının, hem başkanı konumundaki 'Dahili-
Muvakkat' ile de tüm
ler, saraya bağlı merkezi
li 'Teşki- Ankara'nın 'başkenf olmasın- gehrleri ortalamasından 15 kat li ile ilgilidir. Önceki maddeler Tasanyı hazırlayan e i
Kanun-i dan sonra 1924 yılındakurulan fazlaydı. Nüfus ise 100.000 bile de. hem belediye reisının, hem başkanı konumundaki'Dahili-
belediye- belediye örgütü, ilk 'devrimci' olmamıştı... Benzer şekilde yine de meclis üyelerinin'belde hal- ye Vekili'(İçişleri Bakanı) Şük-
rkezi bir belediye olarak Cumhuriyefın Ankara Belediyesi'nin 1927 yıh kının oylanyla' seçileceği alkış- ni Kaya Bey, ise bir yandan
h l da 'gelirinin iki ka lar arasında kabul edilmiş. tasanyı savunurken. öbür yan-
İ
ler, saraya bağh merkezi bir belediye olarak Cumhuriyefın Ankara Belediyesinn y yy
örgütlenmenin sıkı denetime ve 'bilimselliğe ve planlamaya harcamalan da 'gelirinin iki ka- lar arasında kabul edilmiş. tasanyı savunurken. ü y
baskıya dayanan iıiyerarşisi' önem veren'yani sıra'halkçı \e n' olmuş, ancak bu açıgı da demokrasi yolunda önemli bir dan da kendi'demokrasi anİayı-
lklri b i bledi l aşa h rid b k l ' h k h ö t m e k istemekte
baskıya dayanan iıiyerarşisi'
içinealınmışü...
Dizimizin yukandaki bölümle-
rinde de belirttiğimiz gibi, 1923 "
yılında Türkiye arük cumhuri-
yet rejimine kavuşurken, ülke-
de Osmanlı'nın son kanunlan-
na göre kurulmuş olan ve arala-
nnda 19. yüzyıhn sonlanndan.
beri faaliyette bulunanlar da
yer alan 389 belediye vardı.
Sıddık Tümerkan'ın 'Tür-
kiye'de Belediyecüer' adlı kita-
bında, bu 389 belediyeden sade-
ce 20 tanesinde 'düzenli içme
suyu' olduğu yazılıdır. Aynı
kaynağa göre elektrik tesisaü
sadece 4 belediyede, mezbaha
tesisi 17 tanesinde, pazar yeri
gibi geleneksel bir hizmet alanı
bile ancak 40 tanesinde bulunu-
yordu.
laik' ilkeleri benimseyen beledi- hükümet karşılmıştı..
ç ğ ş ni Kaya Bey, ise b y
kabul edilmiş. tasanyı savunurken. öbür yan-
demokrasi yolunda önemli bir dan da kendi'demokrasi anİayı
aşama daha geride bırakılmış- şını'hakh göstermek istemekte
Temelilke:Halkasaygı...ı > :~.n
x;n
U,r- L-sınım mptni fİP
İlk 'devrimci' belediye
Ankara'da
Cumhuriyet hükümeti, dö-
nemin başlangıç yıllannda bu
1930yılında 1850 sayıh yasa
görüşülürken ilginç bir olay yasanır.
TBMM tutanaklarına göre, Belediye
Meclisi'nin toplanmasma ilişkin tasarı
madde okunduktan sonra ilk sözü
Ağaoğlu Ahmet Bey
Ağaoğlu Ahmet Bey alır. Maddeyi
şiddetle eleştirerek şöyle konuşur:
"Belediye reisinin emriyle değil, daveti
ile denilmelidir (...) Halktan intihap
edilen (seçilen) bir meclise emir
verilmemesi gerekir..." rıl^^.,^. o
Tartısmalar dan sonra oylamaya geçilir ötürü de, yine aynı yasa tam 64 yıldır
ve sonuçta 'emir yerine davet sözcüğünü uygulanabiliyor.
savunanlann' isteği olur; kanun metni de
buna göre yeniden düzenlenir. Bugün,
Büyükşehir Belediyeleri dışında, 2700 'e
yakın il, ilçe ve belde belediyelerinin
temel yasası'olan 1580 sayıh Belediye
Kanunu, işte halka ve demokrasiye karşı
böylesine duyariı' bir dönemin, deyim
yerindeyse cumhuriyet ilkeleri açısından
"mce eleyip. sık dokuyarak' belirlediği
kurallan içeriyor. Hemen her
maddesinde 'kente, demokrasiye ve
hukukun üstünlüğüne' olan saygıstndan
Böylesi bir 'monarşizme he-
veslenüen' propaganda ve poli-
tika kampanyalan sonucunda
ise yine özellikle 27 Mart 1994
secimleri öncesinde, belediye
meclisi kavramı tümüyle unu-
tuldu ve başkan adaylan sanki
'imparatorluk adaylan' gibi tek
adam' anlayışıyla ortaya çıkar-
tıldı.
Şimdi. böylesi bir çağdışı 'ko-
şullandırmanui' arkasından, si-
> asi görüş olarak 'monarşizme'
en yakın olan bir partinin açık-
ça 'şeriatı savunan' adaylan be-
ledivelerin başına gelmiş du-
rumda.
Acaba bu başkanlar, 'krallığı
değil demokrasiyi' temel alan
cumhuriyet yasalanyla özledik-
leri ve savunduklan 'şehrema-
neti dûzenini' yaşama geçirebi-
lirler mi?
Ya da, çağdaş kentin sorun-
lannı 'akla ve bilhne' dayanan,
yan. sıra 'laik yönetim aniayişt-
nı' temel alan kurallar yerine
şeriata, yani salt 'dinsel buynık-
lara' bağlı bir anlayışla acaba
çözebilirler mi?
Bu sorulann yanıtlannı,
1980'li yıllann, -ne yazık ki- de-
mokrasi yerine 'yerel monarşiyi'
benimseyen yasal düzenlemeîe-
rini de irdelikten sonra tartış-
mamız daha doğru olacak...
Yarın:
Yerel ve
merkeziyetkllerde
çıkarçatısması
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKŞİ
Günümüzün Konuları...
Eski CHP'nin Muş eski MtHetvekili Tekin iteri Dikmen,
NuretHn Sözen'e şu faks metfubunu yollamıştı:
'•Sizinle hiç tanışmadık. Benı tanıdığınızı da sanmıyo-
rum.
Belediye başkanlığınız süresince sizden bir isteğim de
olmadı. Ayrıldığınız şu son saatlerde hakkınızdaki görüşle-
rimi bildirmeyi bir görev saydım.
'Çağdaş, demokrat, laik vecumhuriyetçi seçkin aydınla-
rımızdan birisiniz.'
Görevinizi 1yi hizmet vererek dürüst ve onurlu bitiriyor-
sunuz. Son olarak Ismet Inöoü'nün bır tümcesini (aklımda
kaldığı kadarıyla) herkesin aklmda tutmasını istiyorum.
'insanın değeri bir mevkiye geldıği andaki şaşaasıyla
değil, gittiği zamandakl itibarıyla ötçülür.'
Sizi candan sevgi ve saygıyla selamlıyorum."
• • •
Ayvalık'tan Z.C. şu mektubu göndermiş:
"Sevgili Ekmekçi,
Yetmişli yıllarda, 'Umudumuz Ecevit' dediler. inandık.
Dağlara, taşlara yazdık. Arkasından MC'leri yaşadık. 12
Eylül'ü gördük. Ecevit, Inönü, Baykal derken arkasından
Karayalçın. Şimdi bu beyler yüzde 25 lik sol oyun üstüne
laik, demokrat ve dürüst kişilikleri adına yumuldular. Yedi
milyon sosyal demokrat oyun üstünde, güzel ülkem adına,
gözleri bantlı 'körebe' oynadılar. Uyanmamaya vebirbirle-
rinin gözlerini oymaya devam etsinler. Biz artık umut yor-
gunuyuz. Yorgunluğumuza bir de -laik cumhuriyet adına-
huzursuzluk eklendi. Kaygı eklendi.
Bu huzursuzluk ve kaygınm yaratılmasına fırsat verenle-
re elbette sıcacık bir merhabam olamaz.
Merhaba cumhuriyetçiler! Merhaba Kuvayı Milliyeciler!
Merhaba Samsun'a yeniden çtkmaya hazırlanan Mustafa
Kemaller' Merhaba aydınlık yüzlü EkmekçL' (Yüzünün ren-
gini bilmiyor değilim.) Sevgilerimle."
Lüleburgaz'dan B.T. de şunları yazmış:
"Sayın Ekmekçi,
Adamın lakabı 'Eşek Ahmefm/?. Eşi, eşine yakıştırılan
bu lakaptan utanır, rahatsız olurmuş. Bunu fark eden Ah-
met, arkadaşlarına, 'Torun tosun sahibi oldum. Eşim ve
çocuklarım bu lakabımdan rahatsızlar. Lütfen bu lakabımı
kullanmayın' demiş. Bunun üzerine arkadaşları:
- Bize mükellef bir sofra hazırlat, sonra lakabını değiştiri-
rız! demişler.
Ahmet, konuyu eşine aktarmış, eşi gerçekten güzel bir
sofra hazırlamış, Ahmet'in arkadaşlarına sunulmuş. Yeni-
lip içildikten sonra, Ahmet sormuş:
- Lakabımı değiştirdiniz mi, ne oldu? diye.
- Tabiı, demişler, yeni takma admın 'Sıpa Ahmet!
1
oldu-
ğunu söylemişler. Hemen koşup, mutfaktaki eşine müjdeyi
vermiş. Eşi:
- Ulan herif, gözün kör olsun! Büyüye büyüye yine eşek
olacaksın! demiş.
Her seç/m öncesı büyük umutlar yaşanz. (Özellikle, 12
Eylül döneminden sonra) ve seçim sonrası boyumuzun öl-
çüsünü alırız. Şimdi sol partiler, parti meclislehni toplaya-
caklar, laf ebeliği yapacaklar. Sonunda değişen bir şey
olmayacak. Ben aslen Kayseriliyim, yirmi yıldır Trakya '-
dayım. Burada kullanılan güzel bir söz var:
- Düğün bitti, gelin sevildi! diye. Artık lütfen soyut sözler-
den uzaklaşsınlar, somutçözüm getirsinler. Olmuyor.
Ecevit, iki ay öncesıne kadar Refah Partisi'nin savun-
manlığını yaparken, birdenbire saf değiştirip, Refah'ı yer-
den yere vurmaya başladı. Bilmem ANAP'la mı yoksa
sermaye ile mi anlaştı? Öyle ya, bir taşla iki kuş vuracaktı.
Refah'ı karşısına almakla, SHP'nin oylarını bölecek, öte
yandan Refah'ın oyları ANAP'a kayacaktı. Bir bakıma, ya-
rarlı oldu partisine ve kendisine... Ya sosyal demokratkar?
Onun umurunda değil sanırım... Bilmem yanılıyor muyum?
En içten dileklerle saygılarsunarım..."
• • •
Olay, 2 nisan cumartesi günü, Gölbaşı-Ankara arasında
işleyen 06 N 8044 numaralı belediye otobüsünde geçti. Saat
18.30 sıralarında Gölbaşı'ndan kalkan otobüs, Ankara'ya
gelmiş, Mıllı Kütüphane'yi geçince durakta durmuştu. Yol-
cular inerken, otobüsün şoförü - önde adı yazılıydı, Cemal
Demirci diye- arka sıralarda oturan biri kız biri erkek iki
genci otobüsten zorla indirdi. Ikisine de sille tokat girişti.
Olayı -adı, telefonu bende- Cumhuriyet okuru şöyle anlattı:
"Cumartesi günü akşam altıbuçukta, Gölbaşı'ndan An-
kara 'ya giden belediye otobüsünde, belediye otobüsü şofö-
rü, 18-19 yaşlarında genç bir çocuk ve genç bir kızı, vatan-
daşların gözleri önünde tekme tokat vurarak dışan attı!
Arabanın numarası belli, adamın adını da aldım. Araba-
nın önünde şoförlerin adı yazıyor ya, adını aldım: Cemal
Demirci. Otobüsün plakası 06 N 8044, 45-50 yaşlarında şo-
för, gözüdönmüş, böyle kan kusarbirtipte... Çocuklar biri-
birlerine yakın oturuyorlarmış veya el ele tutuşuyorlarmış
diye gençleri tekme tokat dışan attı; otobüste herkes de al-
kış tuttu. Müdahale edecek bir ben vardım, edemedim. Sı-
vas o/ay/anndafcı gibi, gözü dönmüş bir hali vardı adamın.
Bunu size bildirmek istiyorum. Çocuklar, Gölbaşı'na eğlen-
meye gelmişler, genç çocuklar sonuçta; sohbet ediyorlar,
gülüyorlar, falan. Belki el ele tutuşmuşlardır, belki çocuk
kafasını kızın omuzuna yaslamıştı. Burilar çok olağan şey-
Ier... Ben 40 yaşındayım. Cumhuriyet okuruyum. Halen
elim kolum titriyor üzüntüden..."
BULMACA
Galeri • Atolye 293 8978 (3 hat)
M. AÜ MERİÇ
Resim Sergisi
R,dvanpaşa Sok Na2i G6n
Tef (0-2161 MS 00 15
Koleksiyonkjrdan
NEDİM GÜNSÜR
Galeri
Lebriz
Eytom Cad Açık Hova Apt.
No. 16/2Nişanta5
ı
Tel-0-212-240 22 82
HOBİ
sanat «alerisi
ZEYN^P
SARIOGLU
R e s l m S e r g i s i
i Nisan 1994-18 Nisan 1994
Yallkonagı Cad. Pasa) 73-Nişantaşı
TeKfr-212) 225 23 37-225 2İ 31
TANĞrÜL
AKAKINCI
Resım Sergısi
22 Mart-13 Nisan 1994
İş Bankası Parmakkapı
Sanat Galensı
|Tel 0 212 244 20 21
OMER ULUÇ
6 Nisan/30 Nisan 1994
Düzenleyen: Yahşi Baraz
Atatürk Kültür Merkezı -Taksım 251 5600
T H I S - O R D Î R
VAHAP
AVŞAR
5 - 3 0 N İ S A N 1 9 9 4
TYT SANAT GALERİSİ
LAPIS PLAZA, BUYUKDERE C. MASLAK MEYD\M N0:37
80670 AYAZAfİA/lST\NBUl. TEL: (0212) 285 23 23
İLAN
OSMANİYE
KADASTRO MAHKEMESİ
I993 112
199385
1993 86
Osmaniye Yarpuz K.öyü Saray mevkiinde kain 397 m2
yüzölçümlü
109 ada, 20 parsel ile 441 m2
>üzölçümündeki 113 ada. 7 parsel sayıb
taşınmazlann yapılan kadastro tespitlerine Hüseyin Eroğlu tarafın-
dan.
Yarpuz Köyü Aydoğan mevkiinde kain 3513 m
2
yüzölçümündeki
139 ada. 39 parsel sayılı taşınmazın yapılan tespitine Aziz Kızar tara-
fından itiraz-edilmiş olup mahkememızin 1993 112, 1993)85 ve
1993/86 esas sayılı dosyalan ile davalı olduğu, bu davalarda adına
tespit vapılan davalı K.adir Eroğlu tüm aramalara rağmen adresi tes-
pit edilip. adma duruşma gününü bıldirir tebligat yapılmadığından
adı geçenin tayin olunan 10.5 1994 günü saat 09.00"da mahkememiz-
de yapılacak duruşmada tüm delilleri ile birlikte bizzat veya kendisini
temsil edecek bir vekille haar bulunması. aksi takdirde gpyabmda du-
ruşma yapılıp karar verileceği hususu HUMK'nın 509-510. maddele-
n gereğmce ilanen tebliğ olunur.
Basın: 46999
SOLDAN SAĞA:
1/ İlgi çekmek için deği- 1
şik şekillerde katlanmış
broşür. 2/ Oylumlu... 2
Güneydoğu Asya'da ya- «
şayan bir maymun cinsi.
3/ Bır renk... İskambil 4
oyunlarında kâğıt atma c
sırası... Buzul kökenli
blok kil. 4/ Orta Ana- 6
dolu'da. zengin bir kuş -j
yapısına sahip oluşuyla
ünlü göl. 5/ Ateşi kanştı- 8
racak demir kol. 6/ Eski g
bir ağırlık ölçüsü... Ses-
siz, uslu. 7/ Eski Mısır'da güneş,
tannsı... Kutsal ışık... Yön göster-
mek için belli yerlere konulan işa-
ret. 8/ Bir tür domino oyunu...
Zaviye. 9/ Hile. düzen... Çok ve-
rimli olan.
YUKARIDAN AŞAClYA:
1/Bir halkın ya da bir kavmin
dünyaya yayılması. 2/ Enerji...
Vaktinde kıbnmayan namazı ya
da tutulmayan orucu sonradan ye-
rine getirme. 3/ Matematikte kul-
lanılan sabit bir sayı... Yüksek Öğretim Kurumu'nun kısa yazı-
lışı... Hollanda'nın plaka işareti. 4/ Zonguldak'ın bir ilçesi. 5/
Fizıksel bir olayı kendiliğjnden saptayıp çizen aygıt... Kimliği be-
lirlenemeyen uzay cisimlerine verilen ad. /6 Şaşma belirten bir
söz... Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının üstünü örten kumaş
ya da köseleden yapılmış tozluk. 7/ Ahlak... Gümüşün simgesi.
8/ Erişmış. ulaşm.ş... Direkler üzerine yüksekte kunılmuş zahire
amban. 9/ İki çöküntü alanını birbirine bağlayan, boğaz biçi-
minde dar vadi... Bıçak, kılıç gibi kesici araçlann kabı.
ÖZGÜRLEŞME EYLEMİ: KÖY
ENSTİTÜLERİ
Mehmet Başaran
40.000 (K.DVıçınde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağabğlu-Istanbul
Ödemdigönderihnez