Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26NİSAN1994SALI CUMHURİYET _§AYFA
EKONOM
Ankaralı
sanayjciler
elektrik ûretecek
JIANKARA(ANKA)-
İstanbul ve Bursalı
tekstılcilerden sonra
Ankaralı sanayicilerde
gereksinimleri olan elektrik
enerjisini kendileri
üretmeyi planlıyor.
Ankara'daki 7sanayi
kuruluşu. elektrik üretmek
amacıvla şirket kurdu. "Erk
Enerji Elektrik Üretim
Otoprodüksivon "Sanayi
ve Ticaret AŞ" adı verilen
şirketin sermayesi 2 milyar
lira olarak belirlendi.
Istanbul ve Bursa'daki bazt
tekstil firmalan da daha önce
benzerşirketlerkurmuştu.
Bunlardan Ak Enerji AŞ.
geçengünlerde 100 milyar
lira olan sermayesini 250
milyara çıkardı.
G-7bakanları
böyömede
iyimser
WASHINGTON(AA)-
Dünyanın en zengin
sanayileşmiş yedi üikesinin
(G-7) maliye bakanlan',
uzun vadeli faiz
hadlerindeki yükselmeye
rağmen dünya
ekonomisinin bu yıl daha
hızlı büyümegerçekleştire-
ceği konusunda iyimser
oldukiannı belirttiler.
Uluslararası Para Fonu
(IMF)ve Dünya
Bankasf nın ilkbahar
toplantılan için Was-
hington'da bulunan ABD,
İngiltere, Kanada,
Almanya, Fransa, İtalya ve
Japonya'nın maliye
bakanlan bir toplantı
yaptılar.
TARİŞ'te
kâr payı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Ege Bölgçsi'nin
üretici birliği TARİŞ.
pamukta 15 yıl aradan sonra
kâr payı dağıtacak. Pamukta
kârlannın trilyona ulaştığını
belirtenTARIŞ Genel
Müdürü Prof. Dr. Oğuz
Oyan. birliklerin "Söylendiği
gibi çarçureden kuruluşlar"
olmadığını söyledi.
Motopola
kârda
• Ekonomi Sen isî-
Motorola, İ994yılıilküç
aylık kannı. geçen yıla göre
yüzde46 oranında artırarak
298 milyon dolara yükseltti.
Hisse başına düşen kar ise 72
centten 1.03 dolara çıktı.
Motorola'dan yapılan
açıklamaya göre gecen yılın
iik ceyreğinde 3.63 milyon
dolar olarak gerçekleşen
satışlar. bu yılın ilk
ceyreğinde 4.69 milyar dolar
artış gösterdi.
Kemal Işık yeni yönetim mantığına karşı çıkarak 'Tüpraş helva fabrikası değü" dedi
Tüpraş Genel Müdürû istifa etti
IŞIK- Tüpraş'ın çöküşünü
seyreden bir genel müdiir ola-
rak kalmam miimkün değil.
AHMETKURT
tZMİT - Tüpraş Genel Müdürü M.Kemal
Işık göreunden ıstifa ettiğini açıkladı. Yeni
vönetim tarzı aşamasının mantığını
anlayamadığını vurgulayan Işık. "Tüpraş'ı
heha fabrikası zannedersek büyiık bir yanılgı
içindeoluni2"dedi.
Tüpraş'ta görev yaptığı 1992-1993 vıllan-
nda rafinerinin en verimli dönemi olduğunu
açıklavan M. Kemal Işık, "1992 vılında
günümüze kadar elde edilen en vüksek verim
oranı olan >iizde 93.94'e ulaşmıştır. 1993
yılında Tüpraş rafinerilerinde işienen 21.5 mil-
>on ton ham petrol, bugüne kadar rafı-
nerilerimizde işienen en vüksek miktar
olmuştur" dıye konuştu.
18 Nısan 1994 Pazartesi günü yapılan
Tüpraş Olağan Genel Kurulunda Yönetim
Kurulu Başkanlığı ile Genel Müdürlüğünün
birbirinden aynldığının açıklandığım belirten
M. Kemal Işık. "Tüpraş'ın bu üstün
performansı ve başanlan apaçık ortada iken
>e kuruluşun en gec bir yıl içinde
özelleştirileceği açıklanmışken, Vönetim
Kurulu Başkanlığı >e Genel Müdürliiğün ayrı-
larak \ önetimde güç zaafına sebep olacak yeni
yönetim modellerinin denenmesini ne anlamak
ne de izah etmek mümkündür. Bu iki
fonksiyonun avrı a\n olması gibi şekli bir
yönetim tarzı, »aktivle petrol sektöriinde
denenmiş, tilkemizin sosyal »e sivasal şartları
nedeniy le KİTIerin karşı karşıya olduğu prob-
femler nericesinde kararlarda gecikme,
yönetimde zaaf ve çok başlılık, dalga dalga
tabana kadar ulaşan hizipleşme, huzur >e
verimin düşmesi gibi hastalıklardan dolayı bir
miktar tahribattan sonra >azgeçilmişti" şek-
linde konuştu.
Başbakan Tansu Çiller'in aşın
meşguliyetleri nedeniyle bu hassas
noktalardan haberdar olmadığına inanmak
istediğini vurgulayan Işık. "Devleti ve devlet
kuruluşiannın karşılaştığı meseleleri yakından
tanımayan bazı insanların yaptığtnı sandığım
bu Amerika'nın yeniden keşfi misali önerinin
işletmelerde büy ük çapta huzursu/luk ve verim
düşüklügüne sebebiyet vereeeğini göriiyonım.
Durup dunırken yönetim kurulu başkanlığı ve
genel fnüdürlüğün aynlmasıyla yönetim gücü,
karar alma sürati btiyük çapta dıişecek ve çok
başlılık neticesi takım ruhu zedelenerek
Tüpraş hantallaşacaktır. Bu durum 5-6 ay
sonra iyice hissedilecek \e bir setıe sonra da
Tüpraş'ı tanımak mümkün olmayacaktır. Bu
nedenle bir dünya şirketi haline getirmeye
çalıştığım Tüpraş'uı çöküşünü seyreden bir
genel müdür olarak kalmam mümkün değikü"
dedi.
Âkaryakıta iki ay dahazam yok
• Ekonomik paketin ilk üç aydaki başansı ikinci üç aydakifîyatartışının oranını belirleyecek.
BÜLENT KIZANLIK
Piyasadakı beklentilerin aksine 5 nisan
kararlannın ilk üçavhk dönemi sonuçian-
madan akaryakıtta yeni bir fıyat ayarla-
masının söz konusu olmayacağı öne sürü-
lüyor.
Hükümet tarafından açıklanan ekono-
mik pakettede bu durumun teyit edildiği-
ni hatırlatan yetkililer. temmuz başından
itibaren başlayacak ikinci ü'çavlıkdönem-
de ise yeni petrol ürünlerine yeni bir
zammın kaçınılmaz olduğunu savunuyor-
lar. İlk üç ayda ekonomik paketteki he-
deflerden ne kadar uzaklaşılırsa. ikinci üç
ayda akaryakıta gelecek zammın da o
denli yüksek olacağı belirtilivor.
Petrol Ürünlen İşverenleri Sendikası
(PL'tS) Başkanı İsmail Aytemiz. özellikle
ticari araç sahipleri tarafından endişe ile
dile getirilen yeni bir akaryakıt zammının
iki a\ sonra gündeme geleceğinı söyledı
"5 nisan kararları öncesi biz yüzde 40-50
civannda zam beklivorduk. Fakat cum-
huriyet tarihinde ilk kez akaryakı-
ta yüzde 80 zam vapjidı" şeklinde
konuşan \e ikinci bir ayarla-
manın ikinci üç ay içinde yapıla-
cağını kaydeden Aytemiz, şok
artışlar nedeniyle akaryakıt bayi-
leri ve benzin istasyonlannın zor
duruma düştüğünü söyledi.
PUİS Başkanı. zamla birlıkıe
zaten yeterli olmayan brüt y üzde
6')ık kar paylannın yüzde 1.5
oranında düşürüldüğünü ve stok beyanı
uvgulamasının veniden getirildiğini belir-
terek. "kapıya kilit vurma noktasına gel-
dik" diye yakındı. İsmail Aytemi?. akar-
yakıt bayilerinin bir diğer örgütü olan
TABGİS ve ana dağıtım şırketlen yetkili-
leriyle birlikte hükümet nezninde görüş-
meler yaptıklannı da kaydederek. Devlet
Bakanı Necmertin Cevheri de dahil ıüm
yetkılilerin kendilerine hak verdiğinı an-
cak, "Bu paketin kurtuiması lazım. O ne-
denle geri adını atılamaz, ancak ileride bu
sorunları gideririz" vaadınde bulunduk-
lannı söyledi. Kamu açıklannın zamlarla
değıl. mevcut kaynaklan tasar-
ruf ederek kapatılması gerektiği-
ni savunan Aytemiz. bu konuda
gelecek hafta bir basın toplantısı
düzenleyeceğini sözlerine ekledi.
Türkiye Akaryakıt Bayileri
Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren-
len Sendikası Başkanı Kaya Ba-
ban da. yüzde 80'lik zammında
dolardaki yüzde 50 artışla etkisi-
ni yitirdiğini ve Tüpraş'ın yeni-
den zararda çalışmaya başladığını belirtti.
Akaryakıt fıyatlanndaki artışın dolar
kuru ve ham petrol fiyatlanndaki artışın
ortalamasına endekslenmesi gerektiğini
söyleyen Kaya Baban. böylecehükümetin
akaryakıtı sübvanse etmek yükünden
kurtanlabıleceğıni ifade etti. "Akaryakıtı
tüketenin ödemesi gerektiğini. aksi halde
geciktirilen zamlann faturasını ekonominin
ve tüm Türkiye'nin ödediğini" ılen süren
Baban. "Dolar 50-60 bin lira olursa, ben
petrole üç ay zam yapmayacağım dedim
diye ?am yapmamak mümkün olur mu?
Hükümetin bö'yle taabhütler altına girme-
mesi lazım. Zam ne zaman gerekiyorsa o
zaman yapılmah" şeklinde konuştu.
PUİS Başkanı yaptırdıklan bır araştı-
rmaya göre. tican araçlarda akaryakıt gi-
derinin tüm girdıler içinde yüzde 2O'!ik bir
maliyet payı olduğunu. benzine yapılacak
yüzde 100'lük bir zammın. ulaşım venak-
liye fiyatlanna yüzde 20 olarak yansıtı-
Iması gerektiğini de vurguladı. Baban. bu-
nun üzerindeki zamlann psikolojik oldu-
ğunu iddia etti.
Üç ay sonrası bilinmez
Petrol Ofisi Genel Müdürü Ylustafa
Korel Aytaçda. hükümetin ekonomik pa-
ketı deldirmeyeceğini yeıkılilenn her t'ı-
rsatta dile getirdiğıni hatırlatarak. akar-
yakıttakı fıyat ayarlamalannda da paket-
teki hedeflerin dışına çıkılacağını bekle-
mediğini söyledi.
Aytaç. paketin ikinci üçayını kapsayan
dönemle ilgili olarak da "Üç ay sonra Tür-
kiye'de ne olacağını kimse söyleyemez"
dedi.
Uzmanlar, tanmdaki subvansiyonlann inanılmaz etkinlik kayıplan oluşturduğunu belirtiyor
Desteklemeuygulaması amacına ulaşmıyor
ÖZLEM YÜZAK
5 Nisan kararlannın tanma
yönelik uygulamalan konula-
nnda tepkiler giderek büyüyor.
İstikrar paketirun, tanm açısın-
dan da ciddi yeni sorunlar yarat-
maya aday olduğunu vurgulayan
uzmanlar. mevcut destekleme
uygulamalannın devam etmesini
savunmadıklannı ancak destek-
leme anlayışının üretimin geliş-
mesi ve verimin arttınlmasına
doğru yönelmesı gerektiğini be-
lirttiler.
Prof. Dr. Eser Karakaş, Tür-
kiye'de tanmdaki subvansiyon-
lann çarpıtılmasının ve fiyatlann
dünya fıyatlanndan kopmasının.
sektörde inanılmaz etkinlik kayı-
plan oluşturmakta olduğunu be-
lirtti.
1991 yılmda dünya buğday fi-
yatlan 75-80 dolar civannday-
ken. üreticiye 170 dolar verildığı-
nı söyleyen Karakaş 1991 iti-
Tarımda alınması gereken bnlemler:
> Üretimirt netleşmesi gereken alaniar
netleşttrilmeli. destek ve teşvikler o alana
yönlendirilmeli.
•Giderek artan bitkise} yağ açığtmn
giderilmesi veyem sorununun çözümö için
yafbitkilen ve yem bitkilen destek
kapsamma almmalı.
• Desteklemede nakdi yöntemler yerine,
kayııak kullanjmınîgüvenceJr kılacak yeni
aktanm yöntemleri gûndeme gelmeli.
• Tarimın gelişimi jçin üreücinin
örgütfenmesi kaçınılmazzorunluluk.
Destek yaklaşımJan üreücileri
örgütienmeye özendirmeli.
•Fiyat destekleri üı unferarasında
gerçekçi pariteleredayanmah. Kapsama
aünaeak tek yıllık ürünterin buğdaya
endekslenmtş pariteleri ekimden önce
açıklanmah.
•Gerekli alt yapılar hazırlanmalf.
• Üreticiterin, ürün saklama ve depolama
olanakJannı gelîştirecek destekler verilme5i.
banyla elde 5 milyon lon buğday
kaldığını belirtti.
Türkiye Ziraat Mühendisleri
Odası Başkanı Mahir Gürbüz
Cumhuriyet'e yaptığı açıkla-
mada şimdiye kadar uygulanan
tanmsal destekleme politikala-
nnın beklenen ekonomik ve top-
lumsal amaca ulaşmadığını kay-
detti.
Tersine. egemen olan
polıtikacı tavırlan nedeniyle yeni
sorunlar yarattığını söyleyen
Gürbüz"e göre destekleme politi-
kalan sonucunda ortaya çıkan
sorunlar şöyle:
• Ürün fîyat desteklerinin tek
ürün yetiştiren yörelerle. çok
ürün yetiştiren yöreler arasında
dengesizJikler yaratması.
• Kırsal alanda gizli işsizliğin
İkinci ei piyasanın
benzini bitti
• kınci el otomobil piyasası, ekonominin krize girmesınden
I bu yana bırturlü kendinegelemedı. Pazardatalep
' yetersizliğinden doğan tıkanma geçen hafta yerini
kıpırdanmaya bıraktı.
Piyasalarıniçinegırdiğikrizden ilk olarak otomotiv sektörü
etkılendı. 0 km otomobil fiyatlanna dövizın yükselışıne bağlı
olarak sıksık zam yapılrnaya başlandı. Otomobılı biryatırım
aracı olarak görenler otomobillerını satarak dövız almaya
başladılar. Bu, doğal olarak ikinci eledeyansıdı. ikinci elın
cazıbesı geçen yıl işlem hacmi ile kendinı gösterdi. Bu yıl ise
0 km'ye yapılan zamlar piyasaya yansımadı. Ikıncı el
otomobil fiyatlan neredeyse krızden bu yana dondu kaldı.
Piyasada 0 km ile ikinci el arasındaki fiyat farkı bazı
otomobillerdeyarısından bilefazla duruma geldı. BırRenault
Broadway'in 0 km fiyatı 260 milyon lira ıken, 93 model Renault
Broadvvay'in ikinci el
Otomobil yatırım aracı
olarak eskideğerini
yitirdi. İkinci elde
fiyatlann sabit kal ması,
arza rağmen talebin
yetersizliğinebağlı.
Elindekiotomobilleri
satıp dolar vemarka
yatırım yapmak
isteyenlerinsayısı
gittikçearttyor.
piyasada oluşan fiyatı
160 milyon lira.
İkinci el piyasalarınen
hareketli olduğu
bayram öncesi hariç,
piyasalar henüz tam
anlamıylacanlanmış
değil. Şekerbayramı
öncesi biraz
hareketlilık
gözlendıyse de bu pek
uzunsürmedi. Doların
son haftalarda
gerilemesine bağlı
olarak haraketlenen
piyasanın,
önümüzdekı günlerde
canlılığını koruması pek olanaklı gözükmüyor.
Otomobil yatırım aracı olarak eski değerini yitirdi. İkinci elde
fiyatlann sabit kalması, arza rağmen talebin yetersizliğine
bağlı. Elindeki otomobilleri satıp dolar ve marka yatırım
yapmak isteyenlerin sayısı gittikçe artıyor. Bir başka konu da
bugün dolara ve marka yatırım yapanların elde etmeye
calıştıkları getirilerle birkaç ay sonra yeniden otomobil alma
eğilimine gırmeleri. Bu durumda otomobil piyasaları eski
canlılığına kavuşabilir. Tabii bu, dolar ve markın fiyatlannın
oluşması veaniyükselişleryapmamastna bağlı. Bir deşu
anda otomobil fiyatlannın düşük olduğunu görenler, otomobil
almak için harekete geçmeye başlayabılirler Tabıi yatırım
amacıylaotomobil almak isteyenler, dolarve markta
bekledikleri yükseliş eğilimleri yüzünden pek ikinci el
piyasaya yaklaşmıyorlar. •
• Marjınal alanlarda verimsiz
tanmı özendirmesi.
• Ciddi ürün desen ve toprak
kullanımı sorunlan yaratması.
GATT görüşmeleri kapsa-
mında gelişmiş ülkeler kendi
tanm sektörlerini korumak için
yıllardan beri çabaladılar. Bugün
ise. 15 nisanda Fas"ta imzalanan
Uruguay Raundu anlaşması
çerçevesinde alınan karar koru-
macılığın ve desteğin belli bir za-
man dılimı içinde azaltıtması
oldu.
Türkiye Ziraat Mühendisleri
Odası Başkanı Mahır Gürbüz,
ürün artış fiyatlannın işci ücret-
lenneendexlenmesi vegirdı fıyat-
lannın istıkrarsız piyasa koşul-
lanna bağlı olmasıyla sektörün
kan kaybedeceğini kaydetti.
Sektörün sorunlan
GATT anlaşmasımn dünya
çiftçıleri açısından sorunlan tartı-
şmak üzere 4û"ı aşkın üyenın çift-
çi temsilcılen Uluslararası Çiftçi
Örgütü IFAP öncülüğünde 2
mayısta İstanbulda toplanacak.
6 mayısta sona erecek toplantı-
da daha fazla serbest pazar eko-
nomisine dönük tanm. gıda üre-
timinden pazarlanması sürecine
çiftçilenn daha fazla katılımı.
sürdürülebilir tanmın rolü konu-
lan elealınacak.
Mercedes'ten yeni model
M
ercedes-Benz de gelecek ıçin kollan sıvadı. Şirketin bu
yıl düzenlenecek olan Turın Otomobil fuarında
sergileyeceği,SLserisi96daüretılmeyebaşlanacak I
Opel'in yeni station dîzaynı
A
vrupa'da station'lara olan talep doğrultusunda Opel,
Sierrave-Granada arası bir modelin üretimıne geçecek.
Birincı sınıf olarak kabul edilen yeni Vauxhall Omega,
kilitlenmeyen fren sistemine sahip. Güvenlık açısından artık
tüm yeni model otomobıllerde kullanılan hava yastığı ve iki
önde, bir de arkada olmak uzere üç emniyet kemerı
bulunuyor. Otomobil, 170beygırgücunde2.5litrehacımlı, V6
motorlu; 3 litre hacimlı V6 motorlu, 210 beygır gücünde ve 2.5
litre hacimli BM motorlu olmak üzere üç tipte üretiliyor. •
OTOMOBİLtNİZİN DEĞERİ (MİLYON TL)
Seree
SaJıın
Doğan
Karal
TempraSX
TempraSX-A
TempraSX-AK
Renault 12TXToros
RenaultSpnng
RenaultBroadway
RenaultFiash
Renault Manager
RenaultConcofde
FordTa
unus16
FordTaunusZO
OpeiVectraiS
Ope«Vec(ra20
LadaSamara
LadaNıva
NıssanSunny
N(SSanNXCoupe
Mazda323Sedan
Mazda626Sedan
Ma2da323Hatcback
Mazda626Halcback
VolkswagenGoif
SkodaFavorrt
BMVV31&
BMW520ı
Mercedesl906
Mercedes200E
Mercedes190D
Mercedes200O
FıaîTıpo
HoodaCıvıcSedan
HondaûvıcHatcback
CıtroenBX15TG£
Peugeot206GR
SuzukıSmftGS
SuzukıVrtara
Hyundaı Elantra
ToyotaACofOllaGL
1989
68-77
88-96
100-108
88-97
.
.
99-107
102-110
110-120
123-130
89-96
105-115
-
1990
65-78
86-98
165-175
200-220
150-165
220-230
165-185
230-240
175-135
90-100
290-325
«0-520
405465
595-655
400425
590-650
145-160
200-210
160-175
140-150
215-245
165-180
ToyotaCoronaXL 150-165 210-240
YERLI
1990 1991
77-65 85-90
96-105 105-115
110-118 120-130
96-110 110-120
• 145-155
150-165
- 165-180
104-113 110-120
110-118 115-120
120-130 130-138
133-145 145-153
160-170 180-190
190-210 215-240
97-104 105-112
115-125 128-135
235-250
- 265-285
imnfc
1991
7545
100-110
180-195
220-245
170-190
235-260
200-220
250-280
200-220
97-107
370420
670-750
470-550
685-730
440-475
650-700
170-180
225-240
195-210
180-190
160-170
155-170
260-285
180-200
215-225
265-280
1992
9045
115-125
130-
1
40
120-130
160-170
170-180
185-197
120-130
120-128
138-150
155-165
200-215
255-265
120-130
145-168
255-280
295-320
1992
85*
115-125
215-235
260-285
200-220
310-345
225-240
330-370
230-290
100-115
400450
770420
6OM5Û
768420
475-525
710-790
190-200
260-270
265-295
195-210
180-190
175-190
335-355
220-250
255-275
330-360
NOT: Cennet Açık Oto Pazan'nda oluşan fiyatlardır
1993
95-100
125-135
165-175
168-176
175-180
190-200
220-23S
133-145
130-140
155-165
180-190
220-235
290-300
130-147
170-180
280-300
355-375
- -
1993
92-105
135-150
235-250
305-350
235-250
385415
270-295
410430
290-345
115-125
460-595
840-900
770450
875-935
550-700
820400
205-220
270-290
365-385
210-225
200-215
215-225
370400
250-260
300-320
7706
OKm.
1485
1875
2515
2725
316
3497
3896
2083
2217
2601
3522
4619
5978
2605
308
3914
4506
OKm.
1695
2178
658
916
4888
8026
5622
848i
5234
163.5
1390
2150
2100
2500
2.100
2.500
351
526
612
2857
552
334
869
6335
5062
IŞÇEVIN EVRENEVDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Avpupa Birliği-Sendikalar
Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu ETUC'un
Türk-iş ve DİSK'in işbirliği ile düzenlediği "Avrupa Bir-
liği-Türkiye ilişkilerinin sosyal boyutu ve sendikaların
rolü" konulu toplantı, sendikaların bir genel durum de-
ğerlendirmesi ile sınırlı bir çalışma değil, Türkiye-Avru-
pa ilişkilerinde sendikaların geleceğe yönelik izlenecek
politikalarında yol gösterici olacak.
Sendikal hareketin Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerine
bakış açısı, ilişkilerin bütününde, Türkiye'den görülebil-
diğinden çok daha fazla anlam taşıyor. Çünkü Avrupa
Birliği içinde sendikal hareketin etkinliği, Türkiye'dekin-
den çok güçlü. Doğal olarak Avrupa sendikal hareketi-
nin, ETUC'un Türkiye-AT ilişkilerine bakış açısı, ilişkile-
rin oluşumunda önemli rol oynuyor.
Geçmişe dönük belleğimizi çalıştırırsak ETUC'un Tür-
kiye'de askeri yönetim, 12 Eylül düzenine karşı etkili
mücadele veridiğini anımsayabiliriz. ETUC, Türkiye'de
kazanılmış sendikal hakların gaspına karşı yürüttüğü bu
etkili mücadele ile demokrasiye dönüş adımlarında
olumlu katkı yapmıştır.
DİSK'in kapatılmak istenmesi, yöneticilerinin işkence
görüp tutuklanmalarına karşı açtığı kampanyalar ile ola-
yı Avrupa ve dünya gündemine taşımış, Türkh/e'ye yö-
nelik demokratikleşme baskılarına öncülük etmiştir.
Avrupa Birliği içinde yer almak isteyen Türkiye, ILO il-
keleri ve Avrupa ölçülerine uygun demokratikleşme,
sendikal ve insan hakları standartları uygulama baskısı
ile karşı karşıya kalmıştır. Türkiye büyük ölçüde ETUC'-
un baskısı ile insan hakları ve sendikal haklar gerekleri-
ni yerine getirmediği için AT'den beklediği ekonomik
desteği, krediyi sağlayamamıştır. Ancak AT yolunun,
asgari insan hakları, sendikal haklar sağlamaktan geçti-
ği gerçeğini de kavramak zorunda kalmıştır.
ETUC, insan hakları, sendikal haklar kısıtlamaları ne-
deniyle sürekli Türk hükümetlerinin karşısında bir politi-
ka izlerken, özünde Türkiye'nin Avrupa Topluluğu için-
de yer almasını savunmuştur. Avrupa içinde, Avrupa öl-
çülerinde ekonomik ve sosyal gelişimini sağlamış bir
Türkiye'yi hedeflediğini açıklamıştır. Dün istanbul Kla-
sis Oteli'nde çalışmalarına başlayan konferans, yine Is-
tanbul'da 10 yıl önce yapılan mini parlamentodan sonra
ilk ciddi genel bir durum değerlendirmesi olacaktır. Çok
sayıda Avrupalı sendikacı, Türk sendikacılar ve politika-
cılar, Avrupa parlamento üyeleri bugün gelinen noktada
Türkiye-Avrupa ilişkilerini, koşullarını bir tür ameliyat
masasına yatıracaklardır.
On yıl içinde gerek Avrupa, gerekse Türkiye'de önem-
li değişikiikler yaşanmıştır. Doğal olarak tartışma gün-
deminde ağırlıklar değişmiştir. Gerçi 10 yıl sonra Türki-
ye tarafı ILO ilkeleri Avrupa ölçülerinde insan hakları ve
sendikal haklardan söz edememektedir. Yine de parla-
mentodan geçmiş ILO sözleşmeleri, DİSK'in toplantıyı
düzenleyen taraflar arasında yerini alabilmesi Türkiye
lehine artı puanlar sayılabilmektedir. Ancak Batı sendi-
kacılık hareketi, insan hakları ve sendikal haklar alanla-
rında, sosyal devlet ilkelerinde daha ciddi adımlar bek-
lediğini net bir dille ifade etmektedir.
Bugünün gündeminde ayrıca yeni dünya düzeni, yeni
ekonomik sosyal sorunların getirdiği konular öncelik al-
maktadır. Türkiye'de ekonomik kriz gerekçesi ile yaşa-
nan sendikal haklardan kaçış, taşeronlaştırma, özelleş-
tirme olayları, ekonomik paket ile işçilere yüklenen yük
gündemin en canlı tartışma konularını oluşturuyor.
Elbette bu son sorunlar, sadece Türkiye'nin değil dün-
ya işçi sınıfı ve Avrupa işçi sınıfı ile sendikacılık hareketi-
nin de başlıca sorunlan. Ancak Avrupa'da yaşanan iş-
sizlik, kazanılmış haklardan özveri boyutları ile Türkiye'-
de dayatılanlar arasında çok büyük uçurumlar var.
Avrupalı sendikacıların sözünü ettikleri "beyaz kâğıt"
ile Çiller'in "beyaz sayfası" arasında en küçük bir ilişki
yok. Avrupalıların beyaz kâğıdı, sendikaların eşit katılımı
ile ve gerçekten ortak özveri ile ekonomik krizden çıkış
yollarını "uzlaşma" içinde bulma anlamına geliyor.
Batılı sendikacılar özellikle ve öncelikle sendikaları yok
sayan tek taraflı dayatmaların, özverinin kabul edilemi-
yeceğinin altını çiziyorlar. Dünya ve Türkiye sendikacılık
hareketinin dayanışma içinde, işçi sınıfını daha fazla ez-
me ve sömürü niteliğindeki bu türden uygulamalara
karşı savaşım verilmesi gereğinin altını çiziyorlar. Bu
mücadeleyi her platformda yürütme kararlılfğını anım-
satıyorlar.
Koalisyoıı oıtaklan
"net aktifte ıızlaşü
• Başbakan Çiller ve Başbakan Yardımcısı Karayalçın,
hükümette sorun yaratan net aktif vergisi için uzlaşmaya
vardı. Benimsenen'iyileştirme'yegörebankalarve
miiteahhitlere uygulanacak net aktif vergisinde indirime
gidilecek. alınacak vergi ise 29 trilyonun altına düşmeyecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - Koalisyon ortaklan ara-
sında sorun yaratan bankacılık
ve inşaat sektörünün net aktif
vergisinde iyileştirme beklentisi
konusunda Başbakan Tansu
Çiller ile Başbakan Yardımcısı
Vlurat Karayalçın uzlaşmaya
vardılar. Bu iki sektöriçin "iyi-
leştirme'" yapılması benimsen-
di. Geri çekilen yasa tasansı.
bugün TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda ele alınacak.
Bankalar ve müteahhitlere uy-
gulanacak net aktif vergisinde
indirime gidilecek, ancak alına-
cak vergi 29 trilyon liranın altı-
na düşmevecek.
Bankacılık ve inşaat sektö-
ründen gelen yakınmalar üzeri-
ne koalisvon ortaklannı karşı
karşıya getiren ek vergi yasa ta-
sansının, net aktif vergisini dü-
zenleyen 6. maddesi üzerinde
dün akşam Başbakanlık Ko-
nutu'ndaki toplantıda ortaklar
arasında uzlaşma sağlandı.
Yaklaşık 2 saat süren uzlaşma
toplantısına, Çiller ve Karayal-
çın'ın yanı sıra SHP kanadın-
dan Grup Başkanvekili Nihat
Matkap. Bayındırlık ve İskan
Bakanı Onur Kumbaracıbaşı.
DYP tarafından ise devlet ba-
kanlan Bekir Sami Daçe, Ali
Şevki Erek, Abdülbaki Ataç.
Maliye Bakanı İsrnet Atrila ve
Orman Bakanı Hasan Ekinci
katıldı. Toplantıda. net aktif
vergisi için öngörülen 29 trilyon
liralık kaynağın altına düşül-
memesi ilke olarak benimsendi.
Bankalardan alınacak net aktif
vergisinin 8 trilyon lira olarak
öngörülmesine karşın açıkla-
nan bilançolara göre yüzde l .5
olarak öngörülen vergi oranı
doğrultusunda alınacak vergi-
nin 16 trilyon liraya ulaştığı göz
önünde bulundurularak vergi-
lendirmenin net aktifierde gör
riinen değerlerin yansı üzerin-
den yapılması kararlaştınldı.
Toplantıda. müteahhitlerin
vergilerinin oranında bir indiri-
me gitmek yerine. \ilian kapsa-
yan işlerinden yalnızca 1993
yılında aktiflerine kaydedilen
gelirlerinden vergi alınması ilke
olarak benimsendi. Birden faz-
la yılı kapsayan inşaat işlerin-
den de vergi alınmaması ilkesi
getirildi. Buna göre bir müteah-
hit daha önceki > ıllarda başla-
yan işlerı için >alnızca 1993 yılı
aktifleri için vergi ödeyecek.
Başbakanlık Konutu'nda
yapılan toplantıda aynca. ek
vergi ödeme taksit süresinin
tüm sektörler için 3'ten 5"e çıka-
nlması ve sürelerin 10 aya yayıl-
ması kararlaştınldı. Toplantı-
da. geçici işçilerin durumu da
ele alındı.
Vergi mükellefleri şikayet et-
tikleri yıl sonuna kadar nakit
bulamama sorunundan böyle-
ce kurtanldı. Bu arada vergi
borçlannı ödemeyen belediye-
lerin taşınır ve taşınmaz malla-
nna haciz koyabilme yetkisi de
tasanya ekleniyor. Konulara
ilişkin önergeler, bugün
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda ele alınacak ve tasan-
nın görüşülmesine yanndan
itibaren genel kurulda devam
edilecek.