23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26NİSAN1994SALI CUMHURİYET _§AYFA EKONOM Ankaralı sanayjciler elektrik ûretecek JIANKARA(ANKA)- İstanbul ve Bursalı tekstılcilerden sonra Ankaralı sanayicilerde gereksinimleri olan elektrik enerjisini kendileri üretmeyi planlıyor. Ankara'daki 7sanayi kuruluşu. elektrik üretmek amacıvla şirket kurdu. "Erk Enerji Elektrik Üretim Otoprodüksivon "Sanayi ve Ticaret AŞ" adı verilen şirketin sermayesi 2 milyar lira olarak belirlendi. Istanbul ve Bursa'daki bazt tekstil firmalan da daha önce benzerşirketlerkurmuştu. Bunlardan Ak Enerji AŞ. geçengünlerde 100 milyar lira olan sermayesini 250 milyara çıkardı. G-7bakanları böyömede iyimser WASHINGTON(AA)- Dünyanın en zengin sanayileşmiş yedi üikesinin (G-7) maliye bakanlan', uzun vadeli faiz hadlerindeki yükselmeye rağmen dünya ekonomisinin bu yıl daha hızlı büyümegerçekleştire- ceği konusunda iyimser oldukiannı belirttiler. Uluslararası Para Fonu (IMF)ve Dünya Bankasf nın ilkbahar toplantılan için Was- hington'da bulunan ABD, İngiltere, Kanada, Almanya, Fransa, İtalya ve Japonya'nın maliye bakanlan bir toplantı yaptılar. TARİŞ'te kâr payı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Ege Bölgçsi'nin üretici birliği TARİŞ. pamukta 15 yıl aradan sonra kâr payı dağıtacak. Pamukta kârlannın trilyona ulaştığını belirtenTARIŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Oğuz Oyan. birliklerin "Söylendiği gibi çarçureden kuruluşlar" olmadığını söyledi. Motopola kârda • Ekonomi Sen isî- Motorola, İ994yılıilküç aylık kannı. geçen yıla göre yüzde46 oranında artırarak 298 milyon dolara yükseltti. Hisse başına düşen kar ise 72 centten 1.03 dolara çıktı. Motorola'dan yapılan açıklamaya göre gecen yılın iik ceyreğinde 3.63 milyon dolar olarak gerçekleşen satışlar. bu yılın ilk ceyreğinde 4.69 milyar dolar artış gösterdi. Kemal Işık yeni yönetim mantığına karşı çıkarak 'Tüpraş helva fabrikası değü" dedi Tüpraş Genel Müdürû istifa etti IŞIK- Tüpraş'ın çöküşünü seyreden bir genel müdiir ola- rak kalmam miimkün değil. AHMETKURT tZMİT - Tüpraş Genel Müdürü M.Kemal Işık göreunden ıstifa ettiğini açıkladı. Yeni vönetim tarzı aşamasının mantığını anlayamadığını vurgulayan Işık. "Tüpraş'ı heha fabrikası zannedersek büyiık bir yanılgı içindeoluni2"dedi. Tüpraş'ta görev yaptığı 1992-1993 vıllan- nda rafinerinin en verimli dönemi olduğunu açıklavan M. Kemal Işık, "1992 vılında günümüze kadar elde edilen en vüksek verim oranı olan >iizde 93.94'e ulaşmıştır. 1993 yılında Tüpraş rafinerilerinde işienen 21.5 mil- >on ton ham petrol, bugüne kadar rafı- nerilerimizde işienen en vüksek miktar olmuştur" dıye konuştu. 18 Nısan 1994 Pazartesi günü yapılan Tüpraş Olağan Genel Kurulunda Yönetim Kurulu Başkanlığı ile Genel Müdürlüğünün birbirinden aynldığının açıklandığım belirten M. Kemal Işık. "Tüpraş'ın bu üstün performansı ve başanlan apaçık ortada iken >e kuruluşun en gec bir yıl içinde özelleştirileceği açıklanmışken, Vönetim Kurulu Başkanlığı >e Genel Müdürliiğün ayrı- larak \ önetimde güç zaafına sebep olacak yeni yönetim modellerinin denenmesini ne anlamak ne de izah etmek mümkündür. Bu iki fonksiyonun avrı a\n olması gibi şekli bir yönetim tarzı, »aktivle petrol sektöriinde denenmiş, tilkemizin sosyal »e sivasal şartları nedeniy le KİTIerin karşı karşıya olduğu prob- femler nericesinde kararlarda gecikme, yönetimde zaaf ve çok başlılık, dalga dalga tabana kadar ulaşan hizipleşme, huzur >e verimin düşmesi gibi hastalıklardan dolayı bir miktar tahribattan sonra >azgeçilmişti" şek- linde konuştu. Başbakan Tansu Çiller'in aşın meşguliyetleri nedeniyle bu hassas noktalardan haberdar olmadığına inanmak istediğini vurgulayan Işık. "Devleti ve devlet kuruluşiannın karşılaştığı meseleleri yakından tanımayan bazı insanların yaptığtnı sandığım bu Amerika'nın yeniden keşfi misali önerinin işletmelerde büy ük çapta huzursu/luk ve verim düşüklügüne sebebiyet vereeeğini göriiyonım. Durup dunırken yönetim kurulu başkanlığı ve genel fnüdürlüğün aynlmasıyla yönetim gücü, karar alma sürati btiyük çapta dıişecek ve çok başlılık neticesi takım ruhu zedelenerek Tüpraş hantallaşacaktır. Bu durum 5-6 ay sonra iyice hissedilecek \e bir setıe sonra da Tüpraş'ı tanımak mümkün olmayacaktır. Bu nedenle bir dünya şirketi haline getirmeye çalıştığım Tüpraş'uı çöküşünü seyreden bir genel müdür olarak kalmam mümkün değikü" dedi. Âkaryakıta iki ay dahazam yok • Ekonomik paketin ilk üç aydaki başansı ikinci üç aydakifîyatartışının oranını belirleyecek. BÜLENT KIZANLIK Piyasadakı beklentilerin aksine 5 nisan kararlannın ilk üçavhk dönemi sonuçian- madan akaryakıtta yeni bir fıyat ayarla- masının söz konusu olmayacağı öne sürü- lüyor. Hükümet tarafından açıklanan ekono- mik pakettede bu durumun teyit edildiği- ni hatırlatan yetkililer. temmuz başından itibaren başlayacak ikinci ü'çavlıkdönem- de ise yeni petrol ürünlerine yeni bir zammın kaçınılmaz olduğunu savunuyor- lar. İlk üç ayda ekonomik paketteki he- deflerden ne kadar uzaklaşılırsa. ikinci üç ayda akaryakıta gelecek zammın da o denli yüksek olacağı belirtilivor. Petrol Ürünlen İşverenleri Sendikası (PL'tS) Başkanı İsmail Aytemiz. özellikle ticari araç sahipleri tarafından endişe ile dile getirilen yeni bir akaryakıt zammının iki a\ sonra gündeme geleceğinı söyledı "5 nisan kararları öncesi biz yüzde 40-50 civannda zam beklivorduk. Fakat cum- huriyet tarihinde ilk kez akaryakı- ta yüzde 80 zam vapjidı" şeklinde konuşan \e ikinci bir ayarla- manın ikinci üç ay içinde yapıla- cağını kaydeden Aytemiz, şok artışlar nedeniyle akaryakıt bayi- leri ve benzin istasyonlannın zor duruma düştüğünü söyledi. PUİS Başkanı. zamla birlıkıe zaten yeterli olmayan brüt y üzde 6')ık kar paylannın yüzde 1.5 oranında düşürüldüğünü ve stok beyanı uvgulamasının veniden getirildiğini belir- terek. "kapıya kilit vurma noktasına gel- dik" diye yakındı. İsmail Aytemi?. akar- yakıt bayilerinin bir diğer örgütü olan TABGİS ve ana dağıtım şırketlen yetkili- leriyle birlikte hükümet nezninde görüş- meler yaptıklannı da kaydederek. Devlet Bakanı Necmertin Cevheri de dahil ıüm yetkılilerin kendilerine hak verdiğinı an- cak, "Bu paketin kurtuiması lazım. O ne- denle geri adını atılamaz, ancak ileride bu sorunları gideririz" vaadınde bulunduk- lannı söyledi. Kamu açıklannın zamlarla değıl. mevcut kaynaklan tasar- ruf ederek kapatılması gerektiği- ni savunan Aytemiz. bu konuda gelecek hafta bir basın toplantısı düzenleyeceğini sözlerine ekledi. Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren- len Sendikası Başkanı Kaya Ba- ban da. yüzde 80'lik zammında dolardaki yüzde 50 artışla etkisi- ni yitirdiğini ve Tüpraş'ın yeni- den zararda çalışmaya başladığını belirtti. Akaryakıt fıyatlanndaki artışın dolar kuru ve ham petrol fiyatlanndaki artışın ortalamasına endekslenmesi gerektiğini söyleyen Kaya Baban. böylecehükümetin akaryakıtı sübvanse etmek yükünden kurtanlabıleceğıni ifade etti. "Akaryakıtı tüketenin ödemesi gerektiğini. aksi halde geciktirilen zamlann faturasını ekonominin ve tüm Türkiye'nin ödediğini" ılen süren Baban. "Dolar 50-60 bin lira olursa, ben petrole üç ay zam yapmayacağım dedim diye ?am yapmamak mümkün olur mu? Hükümetin bö'yle taabhütler altına girme- mesi lazım. Zam ne zaman gerekiyorsa o zaman yapılmah" şeklinde konuştu. PUİS Başkanı yaptırdıklan bır araştı- rmaya göre. tican araçlarda akaryakıt gi- derinin tüm girdıler içinde yüzde 2O'!ik bir maliyet payı olduğunu. benzine yapılacak yüzde 100'lük bir zammın. ulaşım venak- liye fiyatlanna yüzde 20 olarak yansıtı- Iması gerektiğini de vurguladı. Baban. bu- nun üzerindeki zamlann psikolojik oldu- ğunu iddia etti. Üç ay sonrası bilinmez Petrol Ofisi Genel Müdürü Ylustafa Korel Aytaçda. hükümetin ekonomik pa- ketı deldirmeyeceğini yeıkılilenn her t'ı- rsatta dile getirdiğıni hatırlatarak. akar- yakıttakı fıyat ayarlamalannda da paket- teki hedeflerin dışına çıkılacağını bekle- mediğini söyledi. Aytaç. paketin ikinci üçayını kapsayan dönemle ilgili olarak da "Üç ay sonra Tür- kiye'de ne olacağını kimse söyleyemez" dedi. Uzmanlar, tanmdaki subvansiyonlann inanılmaz etkinlik kayıplan oluşturduğunu belirtiyor Desteklemeuygulaması amacına ulaşmıyor ÖZLEM YÜZAK 5 Nisan kararlannın tanma yönelik uygulamalan konula- nnda tepkiler giderek büyüyor. İstikrar paketirun, tanm açısın- dan da ciddi yeni sorunlar yarat- maya aday olduğunu vurgulayan uzmanlar. mevcut destekleme uygulamalannın devam etmesini savunmadıklannı ancak destek- leme anlayışının üretimin geliş- mesi ve verimin arttınlmasına doğru yönelmesı gerektiğini be- lirttiler. Prof. Dr. Eser Karakaş, Tür- kiye'de tanmdaki subvansiyon- lann çarpıtılmasının ve fiyatlann dünya fıyatlanndan kopmasının. sektörde inanılmaz etkinlik kayı- plan oluşturmakta olduğunu be- lirtti. 1991 yılmda dünya buğday fi- yatlan 75-80 dolar civannday- ken. üreticiye 170 dolar verildığı- nı söyleyen Karakaş 1991 iti- Tarımda alınması gereken bnlemler: > Üretimirt netleşmesi gereken alaniar netleşttrilmeli. destek ve teşvikler o alana yönlendirilmeli. •Giderek artan bitkise} yağ açığtmn giderilmesi veyem sorununun çözümö için yafbitkilen ve yem bitkilen destek kapsamma almmalı. • Desteklemede nakdi yöntemler yerine, kayııak kullanjmınîgüvenceJr kılacak yeni aktanm yöntemleri gûndeme gelmeli. • Tarimın gelişimi jçin üreücinin örgütfenmesi kaçınılmazzorunluluk. Destek yaklaşımJan üreücileri örgütienmeye özendirmeli. •Fiyat destekleri üı unferarasında gerçekçi pariteleredayanmah. Kapsama aünaeak tek yıllık ürünterin buğdaya endekslenmtş pariteleri ekimden önce açıklanmah. •Gerekli alt yapılar hazırlanmalf. • Üreticiterin, ürün saklama ve depolama olanakJannı gelîştirecek destekler verilme5i. banyla elde 5 milyon lon buğday kaldığını belirtti. Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Gürbüz Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada şimdiye kadar uygulanan tanmsal destekleme politikala- nnın beklenen ekonomik ve top- lumsal amaca ulaşmadığını kay- detti. Tersine. egemen olan polıtikacı tavırlan nedeniyle yeni sorunlar yarattığını söyleyen Gürbüz"e göre destekleme politi- kalan sonucunda ortaya çıkan sorunlar şöyle: • Ürün fîyat desteklerinin tek ürün yetiştiren yörelerle. çok ürün yetiştiren yöreler arasında dengesizJikler yaratması. • Kırsal alanda gizli işsizliğin İkinci ei piyasanın benzini bitti • kınci el otomobil piyasası, ekonominin krize girmesınden I bu yana bırturlü kendinegelemedı. Pazardatalep ' yetersizliğinden doğan tıkanma geçen hafta yerini kıpırdanmaya bıraktı. Piyasalarıniçinegırdiğikrizden ilk olarak otomotiv sektörü etkılendı. 0 km otomobil fiyatlanna dövizın yükselışıne bağlı olarak sıksık zam yapılrnaya başlandı. Otomobılı biryatırım aracı olarak görenler otomobillerını satarak dövız almaya başladılar. Bu, doğal olarak ikinci eledeyansıdı. ikinci elın cazıbesı geçen yıl işlem hacmi ile kendinı gösterdi. Bu yıl ise 0 km'ye yapılan zamlar piyasaya yansımadı. Ikıncı el otomobil fiyatlan neredeyse krızden bu yana dondu kaldı. Piyasada 0 km ile ikinci el arasındaki fiyat farkı bazı otomobillerdeyarısından bilefazla duruma geldı. BırRenault Broadway'in 0 km fiyatı 260 milyon lira ıken, 93 model Renault Broadvvay'in ikinci el Otomobil yatırım aracı olarak eskideğerini yitirdi. İkinci elde fiyatlann sabit kal ması, arza rağmen talebin yetersizliğinebağlı. Elindekiotomobilleri satıp dolar vemarka yatırım yapmak isteyenlerinsayısı gittikçearttyor. piyasada oluşan fiyatı 160 milyon lira. İkinci el piyasalarınen hareketli olduğu bayram öncesi hariç, piyasalar henüz tam anlamıylacanlanmış değil. Şekerbayramı öncesi biraz hareketlilık gözlendıyse de bu pek uzunsürmedi. Doların son haftalarda gerilemesine bağlı olarak haraketlenen piyasanın, önümüzdekı günlerde canlılığını koruması pek olanaklı gözükmüyor. Otomobil yatırım aracı olarak eski değerini yitirdi. İkinci elde fiyatlann sabit kalması, arza rağmen talebin yetersizliğine bağlı. Elindeki otomobilleri satıp dolar ve marka yatırım yapmak isteyenlerin sayısı gittikçe artıyor. Bir başka konu da bugün dolara ve marka yatırım yapanların elde etmeye calıştıkları getirilerle birkaç ay sonra yeniden otomobil alma eğilimine gırmeleri. Bu durumda otomobil piyasaları eski canlılığına kavuşabilir. Tabii bu, dolar ve markın fiyatlannın oluşması veaniyükselişleryapmamastna bağlı. Bir deşu anda otomobil fiyatlannın düşük olduğunu görenler, otomobil almak için harekete geçmeye başlayabılirler Tabıi yatırım amacıylaotomobil almak isteyenler, dolarve markta bekledikleri yükseliş eğilimleri yüzünden pek ikinci el piyasaya yaklaşmıyorlar. • • Marjınal alanlarda verimsiz tanmı özendirmesi. • Ciddi ürün desen ve toprak kullanımı sorunlan yaratması. GATT görüşmeleri kapsa- mında gelişmiş ülkeler kendi tanm sektörlerini korumak için yıllardan beri çabaladılar. Bugün ise. 15 nisanda Fas"ta imzalanan Uruguay Raundu anlaşması çerçevesinde alınan karar koru- macılığın ve desteğin belli bir za- man dılimı içinde azaltıtması oldu. Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahır Gürbüz, ürün artış fiyatlannın işci ücret- lenneendexlenmesi vegirdı fıyat- lannın istıkrarsız piyasa koşul- lanna bağlı olmasıyla sektörün kan kaybedeceğini kaydetti. Sektörün sorunlan GATT anlaşmasımn dünya çiftçıleri açısından sorunlan tartı- şmak üzere 4û"ı aşkın üyenın çift- çi temsilcılen Uluslararası Çiftçi Örgütü IFAP öncülüğünde 2 mayısta İstanbulda toplanacak. 6 mayısta sona erecek toplantı- da daha fazla serbest pazar eko- nomisine dönük tanm. gıda üre- timinden pazarlanması sürecine çiftçilenn daha fazla katılımı. sürdürülebilir tanmın rolü konu- lan elealınacak. Mercedes'ten yeni model M ercedes-Benz de gelecek ıçin kollan sıvadı. Şirketin bu yıl düzenlenecek olan Turın Otomobil fuarında sergileyeceği,SLserisi96daüretılmeyebaşlanacak I Opel'in yeni station dîzaynı A vrupa'da station'lara olan talep doğrultusunda Opel, Sierrave-Granada arası bir modelin üretimıne geçecek. Birincı sınıf olarak kabul edilen yeni Vauxhall Omega, kilitlenmeyen fren sistemine sahip. Güvenlık açısından artık tüm yeni model otomobıllerde kullanılan hava yastığı ve iki önde, bir de arkada olmak uzere üç emniyet kemerı bulunuyor. Otomobil, 170beygırgücunde2.5litrehacımlı, V6 motorlu; 3 litre hacimlı V6 motorlu, 210 beygır gücünde ve 2.5 litre hacimli BM motorlu olmak üzere üç tipte üretiliyor. • OTOMOBİLtNİZİN DEĞERİ (MİLYON TL) Seree SaJıın Doğan Karal TempraSX TempraSX-A TempraSX-AK Renault 12TXToros RenaultSpnng RenaultBroadway RenaultFiash Renault Manager RenaultConcofde FordTa unus16 FordTaunusZO OpeiVectraiS Ope«Vec(ra20 LadaSamara LadaNıva NıssanSunny N(SSanNXCoupe Mazda323Sedan Mazda626Sedan Ma2da323Hatcback Mazda626Halcback VolkswagenGoif SkodaFavorrt BMVV31& BMW520ı Mercedesl906 Mercedes200E Mercedes190D Mercedes200O FıaîTıpo HoodaCıvıcSedan HondaûvıcHatcback CıtroenBX15TG£ Peugeot206GR SuzukıSmftGS SuzukıVrtara Hyundaı Elantra ToyotaACofOllaGL 1989 68-77 88-96 100-108 88-97 . . 99-107 102-110 110-120 123-130 89-96 105-115 - 1990 65-78 86-98 165-175 200-220 150-165 220-230 165-185 230-240 175-135 90-100 290-325 «0-520 405465 595-655 400425 590-650 145-160 200-210 160-175 140-150 215-245 165-180 ToyotaCoronaXL 150-165 210-240 YERLI 1990 1991 77-65 85-90 96-105 105-115 110-118 120-130 96-110 110-120 • 145-155 150-165 - 165-180 104-113 110-120 110-118 115-120 120-130 130-138 133-145 145-153 160-170 180-190 190-210 215-240 97-104 105-112 115-125 128-135 235-250 - 265-285 imnfc 1991 7545 100-110 180-195 220-245 170-190 235-260 200-220 250-280 200-220 97-107 370420 670-750 470-550 685-730 440-475 650-700 170-180 225-240 195-210 180-190 160-170 155-170 260-285 180-200 215-225 265-280 1992 9045 115-125 130- 1 40 120-130 160-170 170-180 185-197 120-130 120-128 138-150 155-165 200-215 255-265 120-130 145-168 255-280 295-320 1992 85* 115-125 215-235 260-285 200-220 310-345 225-240 330-370 230-290 100-115 400450 770420 6OM5Û 768420 475-525 710-790 190-200 260-270 265-295 195-210 180-190 175-190 335-355 220-250 255-275 330-360 NOT: Cennet Açık Oto Pazan'nda oluşan fiyatlardır 1993 95-100 125-135 165-175 168-176 175-180 190-200 220-23S 133-145 130-140 155-165 180-190 220-235 290-300 130-147 170-180 280-300 355-375 - - 1993 92-105 135-150 235-250 305-350 235-250 385415 270-295 410430 290-345 115-125 460-595 840-900 770450 875-935 550-700 820400 205-220 270-290 365-385 210-225 200-215 215-225 370400 250-260 300-320 7706 OKm. 1485 1875 2515 2725 316 3497 3896 2083 2217 2601 3522 4619 5978 2605 308 3914 4506 OKm. 1695 2178 658 916 4888 8026 5622 848i 5234 163.5 1390 2150 2100 2500 2.100 2.500 351 526 612 2857 552 334 869 6335 5062 IŞÇEVIN EVRENEVDEN ŞÜKRAN KETENCİ Avpupa Birliği-Sendikalar Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu ETUC'un Türk-iş ve DİSK'in işbirliği ile düzenlediği "Avrupa Bir- liği-Türkiye ilişkilerinin sosyal boyutu ve sendikaların rolü" konulu toplantı, sendikaların bir genel durum de- ğerlendirmesi ile sınırlı bir çalışma değil, Türkiye-Avru- pa ilişkilerinde sendikaların geleceğe yönelik izlenecek politikalarında yol gösterici olacak. Sendikal hareketin Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerine bakış açısı, ilişkilerin bütününde, Türkiye'den görülebil- diğinden çok daha fazla anlam taşıyor. Çünkü Avrupa Birliği içinde sendikal hareketin etkinliği, Türkiye'dekin- den çok güçlü. Doğal olarak Avrupa sendikal hareketi- nin, ETUC'un Türkiye-AT ilişkilerine bakış açısı, ilişkile- rin oluşumunda önemli rol oynuyor. Geçmişe dönük belleğimizi çalıştırırsak ETUC'un Tür- kiye'de askeri yönetim, 12 Eylül düzenine karşı etkili mücadele veridiğini anımsayabiliriz. ETUC, Türkiye'de kazanılmış sendikal hakların gaspına karşı yürüttüğü bu etkili mücadele ile demokrasiye dönüş adımlarında olumlu katkı yapmıştır. DİSK'in kapatılmak istenmesi, yöneticilerinin işkence görüp tutuklanmalarına karşı açtığı kampanyalar ile ola- yı Avrupa ve dünya gündemine taşımış, Türkh/e'ye yö- nelik demokratikleşme baskılarına öncülük etmiştir. Avrupa Birliği içinde yer almak isteyen Türkiye, ILO il- keleri ve Avrupa ölçülerine uygun demokratikleşme, sendikal ve insan hakları standartları uygulama baskısı ile karşı karşıya kalmıştır. Türkiye büyük ölçüde ETUC'- un baskısı ile insan hakları ve sendikal haklar gerekleri- ni yerine getirmediği için AT'den beklediği ekonomik desteği, krediyi sağlayamamıştır. Ancak AT yolunun, asgari insan hakları, sendikal haklar sağlamaktan geçti- ği gerçeğini de kavramak zorunda kalmıştır. ETUC, insan hakları, sendikal haklar kısıtlamaları ne- deniyle sürekli Türk hükümetlerinin karşısında bir politi- ka izlerken, özünde Türkiye'nin Avrupa Topluluğu için- de yer almasını savunmuştur. Avrupa içinde, Avrupa öl- çülerinde ekonomik ve sosyal gelişimini sağlamış bir Türkiye'yi hedeflediğini açıklamıştır. Dün istanbul Kla- sis Oteli'nde çalışmalarına başlayan konferans, yine Is- tanbul'da 10 yıl önce yapılan mini parlamentodan sonra ilk ciddi genel bir durum değerlendirmesi olacaktır. Çok sayıda Avrupalı sendikacı, Türk sendikacılar ve politika- cılar, Avrupa parlamento üyeleri bugün gelinen noktada Türkiye-Avrupa ilişkilerini, koşullarını bir tür ameliyat masasına yatıracaklardır. On yıl içinde gerek Avrupa, gerekse Türkiye'de önem- li değişikiikler yaşanmıştır. Doğal olarak tartışma gün- deminde ağırlıklar değişmiştir. Gerçi 10 yıl sonra Türki- ye tarafı ILO ilkeleri Avrupa ölçülerinde insan hakları ve sendikal haklardan söz edememektedir. Yine de parla- mentodan geçmiş ILO sözleşmeleri, DİSK'in toplantıyı düzenleyen taraflar arasında yerini alabilmesi Türkiye lehine artı puanlar sayılabilmektedir. Ancak Batı sendi- kacılık hareketi, insan hakları ve sendikal haklar alanla- rında, sosyal devlet ilkelerinde daha ciddi adımlar bek- lediğini net bir dille ifade etmektedir. Bugünün gündeminde ayrıca yeni dünya düzeni, yeni ekonomik sosyal sorunların getirdiği konular öncelik al- maktadır. Türkiye'de ekonomik kriz gerekçesi ile yaşa- nan sendikal haklardan kaçış, taşeronlaştırma, özelleş- tirme olayları, ekonomik paket ile işçilere yüklenen yük gündemin en canlı tartışma konularını oluşturuyor. Elbette bu son sorunlar, sadece Türkiye'nin değil dün- ya işçi sınıfı ve Avrupa işçi sınıfı ile sendikacılık hareketi- nin de başlıca sorunlan. Ancak Avrupa'da yaşanan iş- sizlik, kazanılmış haklardan özveri boyutları ile Türkiye'- de dayatılanlar arasında çok büyük uçurumlar var. Avrupalı sendikacıların sözünü ettikleri "beyaz kâğıt" ile Çiller'in "beyaz sayfası" arasında en küçük bir ilişki yok. Avrupalıların beyaz kâğıdı, sendikaların eşit katılımı ile ve gerçekten ortak özveri ile ekonomik krizden çıkış yollarını "uzlaşma" içinde bulma anlamına geliyor. Batılı sendikacılar özellikle ve öncelikle sendikaları yok sayan tek taraflı dayatmaların, özverinin kabul edilemi- yeceğinin altını çiziyorlar. Dünya ve Türkiye sendikacılık hareketinin dayanışma içinde, işçi sınıfını daha fazla ez- me ve sömürü niteliğindeki bu türden uygulamalara karşı savaşım verilmesi gereğinin altını çiziyorlar. Bu mücadeleyi her platformda yürütme kararlılfğını anım- satıyorlar. Koalisyoıı oıtaklan "net aktifte ıızlaşü • Başbakan Çiller ve Başbakan Yardımcısı Karayalçın, hükümette sorun yaratan net aktif vergisi için uzlaşmaya vardı. Benimsenen'iyileştirme'yegörebankalarve miiteahhitlere uygulanacak net aktif vergisinde indirime gidilecek. alınacak vergi ise 29 trilyonun altına düşmeyecek. ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Koalisyon ortaklan ara- sında sorun yaratan bankacılık ve inşaat sektörünün net aktif vergisinde iyileştirme beklentisi konusunda Başbakan Tansu Çiller ile Başbakan Yardımcısı Vlurat Karayalçın uzlaşmaya vardılar. Bu iki sektöriçin "iyi- leştirme'" yapılması benimsen- di. Geri çekilen yasa tasansı. bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınacak. Bankalar ve müteahhitlere uy- gulanacak net aktif vergisinde indirime gidilecek, ancak alına- cak vergi 29 trilyon liranın altı- na düşmevecek. Bankacılık ve inşaat sektö- ründen gelen yakınmalar üzeri- ne koalisvon ortaklannı karşı karşıya getiren ek vergi yasa ta- sansının, net aktif vergisini dü- zenleyen 6. maddesi üzerinde dün akşam Başbakanlık Ko- nutu'ndaki toplantıda ortaklar arasında uzlaşma sağlandı. Yaklaşık 2 saat süren uzlaşma toplantısına, Çiller ve Karayal- çın'ın yanı sıra SHP kanadın- dan Grup Başkanvekili Nihat Matkap. Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı. DYP tarafından ise devlet ba- kanlan Bekir Sami Daçe, Ali Şevki Erek, Abdülbaki Ataç. Maliye Bakanı İsrnet Atrila ve Orman Bakanı Hasan Ekinci katıldı. Toplantıda. net aktif vergisi için öngörülen 29 trilyon liralık kaynağın altına düşül- memesi ilke olarak benimsendi. Bankalardan alınacak net aktif vergisinin 8 trilyon lira olarak öngörülmesine karşın açıkla- nan bilançolara göre yüzde l .5 olarak öngörülen vergi oranı doğrultusunda alınacak vergi- nin 16 trilyon liraya ulaştığı göz önünde bulundurularak vergi- lendirmenin net aktifierde gör riinen değerlerin yansı üzerin- den yapılması kararlaştınldı. Toplantıda. müteahhitlerin vergilerinin oranında bir indiri- me gitmek yerine. \ilian kapsa- yan işlerinden yalnızca 1993 yılında aktiflerine kaydedilen gelirlerinden vergi alınması ilke olarak benimsendi. Birden faz- la yılı kapsayan inşaat işlerin- den de vergi alınmaması ilkesi getirildi. Buna göre bir müteah- hit daha önceki > ıllarda başla- yan işlerı için >alnızca 1993 yılı aktifleri için vergi ödeyecek. Başbakanlık Konutu'nda yapılan toplantıda aynca. ek vergi ödeme taksit süresinin tüm sektörler için 3'ten 5"e çıka- nlması ve sürelerin 10 aya yayıl- ması kararlaştınldı. Toplantı- da. geçici işçilerin durumu da ele alındı. Vergi mükellefleri şikayet et- tikleri yıl sonuna kadar nakit bulamama sorunundan böyle- ce kurtanldı. Bu arada vergi borçlannı ödemeyen belediye- lerin taşınır ve taşınmaz malla- nna haciz koyabilme yetkisi de tasanya ekleniyor. Konulara ilişkin önergeler, bugün TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda ele alınacak ve tasan- nın görüşülmesine yanndan itibaren genel kurulda devam edilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle