Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26NİSAN1994SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tiyatroculara
tutuklama
• KARAMAN(Cumhuriyet) -
Yunus Emre Halk Oyunculan
Tiyatrosu'nda yer alan biri
Eğit-Sen üyesi 3 oyuncu
tutuklandı. Ti>atrocu Şükrü
Ayçiçek. Metin Bakıa ile
Eğit-Sen üyesi İbrahim
Polat'ın şehir merkezinde
yürûdükleri sırada terörle
mücadele görevlileri
tarafından dağılmalan
yolunda uyanda
bulunulmasuun ardından
gözaltına alındıklan
öğrenildi. Emniyette
ifadelerinin abnmasından
sonra serbest bırakılan
liyatrocular dün çıkanldıklan
mahkemede "'polisle alay
etme". "karşı koyma"
suçlanndan tutuklanarak
cezaevıne gönderildiler.
Kamu görevi ile
sîyaset kanştı
• ANKARA (AA)-RP
Genel Başkan Yardımcısı
Ahmet Tekdal, son günlerde
Türkiye'de kamu görevi ile
siyasetin birbirine kanştığını,
ideolojik saplantılann siyaset
olarak gündeme getirilmek
istendiğini öne sürerek,
"Kamu görevi işgalederek
politika yapmak ülkenın de
milletin de haynna değildir"
dedı. Tekdal, RP Genel
Merkezi'nde düzenlediği
basın toplantısında,
toplumda bir stres hali
yaşatılmak istendiğini
görüşünü savundu.
Nâzım'a
yurttaşlık hakkı
önerisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- SHP Adıyaman
Milletvekili Celal Kürkoğlu,
büyük Şair Nâzım Hikmet'in
yurttaşhk haklannın iadesi
için hazırladığı yasa önerisini
SHPGrup Başkanlığı'na
verdi. Yasa önerisinin
gerekçesinde. "Nâzım
Hikmet'in bir dönemin
siyasal yönetimine karşı
çıkması, onun
vatandaşhktan çıkanlmasını
gerektirmez" denildi.
Doğubeyazıt'ta
çatışma: 7 ölü
• Haber Merkezi- Ağn'nın
Doğubeyazıt ilçesi kırsal
kesiminde, güvenlik
kuvvetleriyle çatışmaya giren
teröristlerden yedisi ölü ele
geçirildi. Şırnak-Cizre
karayolunda da bir
kamyonun mayına çarpması
sonucu iki kişi öldü, iki kişi
deyaralandı.
DYP'denisrafa
son'çağptsı
• ANKARA (ANKA) - DYP
Genel Başkan Yardımcısı
İsmail Karakuyu. başta
devlet olmak üzere herkesin
israfa son vermesi gerektiğini
bildirdi. Karakuyu,
Bosna-Hersek konusunda da
dünyada birçifte standart
yaşandığını kaydetti. DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Karakuyu, Genel Merkez
binasında bir basın toplantısı
düzenleyerek son gelişmelere
ilişkin acıklamalarda
bulundu.
Temel Gündoğdu
toprağa verildi
• İSTANBLL(AA)-
Gecirdiği kalp krizi sonucu
Ankara'da önceki gün ölen
ÂNAP İstanbul Milletvekili
ve MYK üyesi Temel
Gündoğdu. dün İstanbul'da
toprağa verildi. Ânkara'da
TBM M'de düzenlenen
törenden sonra uçakla
İstanbul'a getirilen -
Gündoğdu'nun cenazesi,
Üsküdar Yeni Cami'de
kılınan ikindi namazından
sonra Karacaahmet
MezarlığYnda toprağa
verildi. Cenaze törenine,
ailesi ve yakınlan ile AN AP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mehmet
Moğultay, milletvekilleri.
partililer ileçek sayıda
vatandaşkatıldı.
Yerelsecimlerde
süre kısaltılması
• İSTANBUL (AA) - AN AP
fstanbul Milletvekili Naci
Ekşi. DYP'li Güneş
Müftüoğlu ve Cemil Erhan
tarafından yerel seçimlerin
süresinin kısatılması
amaayla hazırlanan Anayasa
değişikligi teklifıni. 'Yerel
yönetimlere darbe' olarak
değerlendirdi. Naci Ekşi,
yaptığı yazılı açıklamada,
anayasa değişikligi teklifınin,
demokrasi ve yerel
yönetimJer kavramına aykın
olduğunu öne sürdü. Yerel
yönetimlerin. vatandaşlar
tarafından direkt olarak
parlamentonun hiçbirdahili
olmadan 5 yıl için kendüerine
hizmetetmek üzere
seçildiklerini vurguladı.
Koalisyondan çekilmeyi savunan 10 isyancı milletvekili, solda birliğe döndü
Gürkaıriyalııızbıraktılar
İSMET DEMÎRDÖĞEN
ANKARA - SHP'de, koalisyondan
çekilmeyi savunan isyancı 10 milletveki-
li, Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan-
dan koptu.
"Gürkan'ın kontrolünde" olduklan
yorumlanndan rahatsızlık duyan is-
yancılar, hedeflerini. "solda birlik"
olarak belirlediler ve bu amaçla
demokratik kitle örgütleri ile sendika-
larla temasa geçtiler. Milletvekilleri.
parti örgütünde de destek arayışına gir-
diler.
Yayımladıklan bildiriyi çoğaltarak
parti örgütüne, delegelere, sendikalara
ve sivil toplum örgütlerine gönderen is-
yancılar, solda birliği savunan çevrelerle
de ilişki kurdular. Sosyal demokrasinin
evrensel ilkeleri doğrultusunda. Tür-
kiye'de sol kimliğin yeniden tarif edil-
mesi için kurultay düzenlemeyi tartışan
isyancılar. bunun ardından da, SHP ku-
• Ankara Milletvekili Kerimoğlu, "Gürkan da bir
I milletvekilidir.Doğrulannı destekliyoruz, hareketimizin
Gürkancı olarak sunulmasından kendisinin de rahatsız
olması gerekir" dedi. Mehmet Kerimoğlu. kendilerini, "arzın
merkezi" olarak görmediklerini bildirdi ve "Solda birliği
arıyoruz, bu yolda sıra neferiyiz, bunu da onur sayıyoruz" dedi.
rultayını olağanüstü toplantıya çağır-
mayı planlıyorlar.
"Sıra neferiviz'
İsyanolardan Ankara Milletvekili
Mehmet Kerimoğlu. konuyla ilgili soru-
lanmızı yanıtlarken. "Ahmetci, Meh-
metçi değiliz. Hareketimizin kişilerle il-
gisi yok. Gürkan'ın kontrolünde olduğu-
mtız yorumları doğru değil. Gürkan da
bir millervekilidir. Doğrularını destekle-
riz. Hareketimizin Gürkancı olarak su-
nulmasından en başta kendisinin rahatsız
ohnası gerekir" dedi. Amaçlannın solda
biriiğin sağlanmasına katkıda buiun-
mak olduğunu belirten Kerimoğlu, şun-
lan söyledi:
"Türkiye'nin birikmiş sorunları ve
ekonomik darboğaz karşısında kesinlikle
sorumiuluktan kaçıyor değiliz. 2.5 yıldır
şikayet ertiğimiz hükümcti, şimdi sami-
mivete davet ediyoruz. Son Ayasofya
olayında bir kez daha göriildü ki, sağ
koalisyon her zaman kurulabiliyor, libe-
ral görünen partiler de, oy avcılığı uğruna
radikal sağla buluşabitiyor. Partimizi de
zor durumda bırakıyor. Bizim çıkışımız,
bu nedenledir ki, yalnızca bir parti içi so-
run değildir. Kendi özeleştirimizi yaptık-
Karayalçınörgüttengüvenoyu akh
Muğla'daki toplantıda yönetidler ve başkanlar koalisyonda kalma karan verdi
MERİHAK
İZMİR- SHP'nin Muğla'da yapılan
bölge toplantısında örgüt temsilcileri ve
belediye başkanlan. SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın'a, "partinin kendismi
kitleiere anlatamadığından" yakındılar.
Karayalçın'm "ikna" konuşmalannın
ardından örgüt yöneticileri ve belediye
başkanlannın çoğunlukla, koalisyonda
kalma eğilimi kazandıklan öğrenildi.
PM-MYK
SHP'de
Ankanve
Yükselen
istifa etti
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu)- SHP Merkez Yürütme
Kurulu (MYK) üyesi Muzaf-
fer Ankan ile Parti Meclisı
(PM) üyesi Hilmi Yükselen. bu
görevlerinden istifa ettiler.
SHP lideri Murat Karayalçına
yakınlıklanyla bilinen iki mil-
letvekilinin istifasımn ardın-
dan, parti yönetiminde başka
islifalar da olabilecegi bildiril-
di. .
Demokratikleşme paketi
Başbakan Tansu ÇiUer ile
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın tarafından mayıs
ayının ilk haftasında kamuo-
yuna açıklanması beklenen
demokratikleşme paketi üze-
rindeki çalışmalar sürdürülü-
yor. SHP Parti Meclisi'nin
(PM) 28 nisan günü yapacağı
toplantıda son şekli verilecek
olan demokratikleşme paketi-
ne ilişkin sorulara Karayalçın,
"Bu paketin yaşama geçirilme-
si, hükümetteki varlık nedeni-
mizdir. Pakettekiler gerçekleş-
tirilmezse SHP'nin de hükü-
mette kalma nedeni olmaz"
dedı.
SHP Genel Merkezi'nin. örgütte beh-
ren "koalisyondan ay nlalım seslerini'" or-
tadan kaldırmak amaayla başlattıği böl-
ge toplaülanrun ilki. Muğla'da yapıldı.
Ege ve Akdeniz Bölgesi'ndeki illerin 9'-
unun il ve ilçe başkanlan ile belediye baş-
kanlannın katıldığı toplantıda. Kara-
yalçın tarafından durum değerlendirme-
si yapıldı. Toplantının basına kapalı bö-
lümünde yaklaşık 3.5 saat, 5 Nisan Eko-
nomik Kararlan'nı anlatan Karayalçın.
daha sonra kendisine "yazılı olarak iJeti-
len" sorulan tek tek yanıtladı. Toplantı-
ya katılan örgüt yöneticileri ve belediye
başkanlanna konuşma olanağı tanınma-
dı. Yapılan değerlendirmelerde, SHP'nin
kitleiere kendisini anlamadığı görüşü
ağırlık kazandı. Aliağa Belediye Başkanı
Hakkı Ülkü, Karayalçın'm 5 nisan günü
Ankara'da yapılan toplantıda ortaya
konulan düşünceleri örneklerle zengin-
leştirerek kendüerine anlattığını söyledi.
ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART
Parayı veren
düdüğü çalar!..
TBMM Başkanı, 'Karnından konuşmasın' diyen Kıratlıoğlu'nu yanıtlamadı
Gndoruk: HerkesinbirüslubuvarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkaru Hüsamerfin Cindoruk.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat
KıratuoğhTnun. "darbe u> ansına" karşı
sö> lcdığı "Kimse karnından konuşmasuı"
sözlerinı yanıtsız bıraktı. Cindoruk,
istifasırun istendiğine ilişkin yorumlara ise.
"Yerimde otunryorum" karşılığıru verdi.
Cindoruk, dün Ankara Ticaret Odası'run
(ATO), bazı öğrencilere burs verilmesi
nedeniyle düzenlediği törene katıldı.
Törenden sonra ATO Başkanı Ahmet
Çavuşoğlu'nun odasında gazctecilerin
konuyla ilgili sorulannı yanıtlayan
Cindoruk. herkesin bir üslubu olduğunu
v urguladı ve "Rkirözgürlüğünden \anayim,
düşöncelerinii açıklayacağım, eleştirilere
açığun. İnsanlar her gün ülke meselelerini
düşünmelidir. Hiçolmazsasaçınıtaramaya
a> ıracağı vakit kadar düşünmelidir" dedi.
Cindoruk, DYP içindeaktif politika
yapmak düşüncesi taşıvorsaTBMM
BaşkanlığVndan istifasımn istenildiğinin
anımsatılması üzerinede. "Yerimde
otunıyorum" diyc konuştu. Cindoruk.
burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin
ekonomik seferberliğehazırgöründüğünü
söyledi. Alınan ekonomik önlcmlenn
yetersiz kalması durumunda yeni
önlemlerin gelcccğini belirten Cindoruk,
ithalatta da gönüllü kısitlamaya gidilmesini
istedivelüketiminazaltılması gerektiğini
sövledi.
"Toplantıda karavalçın'ı demokratik pa-
ket eğer ertelenirse, göriişülmezse eskiye
oranla koalisyondan ayrılrnak konusunda
daha kararlı gördüm" diyen Ülkü, sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"5 mayısta açıklanması beklenen de-
mokratik paket, beklentileri karşılarsa ve
yaşama geçilirse 5 nisan kararlan anlam
kazanır. Aksi halde bu kararlann bizi
daha zoria>acağına inanı\oruz. Toplantı-
da noksan kalan bölüm, SHP niçin >ere)
seçimlerde 4. parti olduğu konu-
suydu? Bu olay pek gündeme gel-
medi. SHP'nin Özellikle kırsal
yörelerdeki başansızlığı neden
kaynaklandı? Bu sonılar açı-
Imadı."
İznıir İl Başkanı Hilmi Değir-
menci ise toplanunın oldukça
yararlı geçtiğini savunarak
şunlan söyledi:
"Önemli olan koalisy onun de-
vam edip etmeveceği değil. ülke-
nin içinde bulunduğu kritik du-
rum. ToplantKİa. demokratikleş-
meyle ilgili olarak koalisvon pro-
tokolünde yer alan memur sen-
dikaları \asa.sı, issizlik sigortası,
tş gütencesi, hukuk reformu,
konulan dahil bunun boyutunun
çok > önlü olduğu gerceği de orta-
>a konuldu. Paketin hükümetin
başlangıç noktasındaki pakete
sahip çıkarak işlerlik sağlannıası
gerektiği dilc geririldi."
Karayalçm'dan yamtlar
Örgüt vöneticileri ve belediye
başkanlannın yazılı sorulannı
vanıtlayan Karayalçın'm şu gö-
rüşleri dile eetırdiei öğrenildi:
• SHP^nin hükümette kal-
ması sıkıntı yaratmıştır ancak
şartlar hükümette kalmayı ge-
rekrirdi. Ekonomik sıkıntılar 2
günde ortay a çıkmadı.
• \erel seçimlerde diğer par-
tikrindeo> kaybetti. RPninçok
güclendiği konusundaki düşünce-
lerekatümıyonım.
• Solda birliğe evet. Ama bu
konuda şu anda gercekleştirilen
hiçbir şe> yok. DSP Genel Baş-
kanı Ecevit tutariı değil. Birlik
çalışmalarının parti yöneticileri-
nin dışında gelişmeler ve fornıül-
lerie şekilenebilir. Bir de biriiğin
gündemde olduğu bir dönemde
birbirimizi kıncı sözlerden sakın-
mamız gerekir. Bu oimuyor.
• Iğruna siyaset yaptığımız
kesimlerin haklannın sa>unul-
ması bizim görevlerimiz arası-
nda. Biz bu görevi yapmak için
hükümettey iz. Şu anda önümüz-
de demokratikleşme paketi var,
takvimi var. Bu takvimden 1 gün
bile geri adım atmayız. Bir tek
madde bile geri gitmeyiz. Müm-
taz Soysal "Hükümetten cekile-
lim ama kaçar gibi çekilmeye-
lim. Kavga ederek çckilclim"
dedi. Biz eğer hükümetten çekile-
ceksek, bir amaç uğruna bu bo-
zulmalı."
POLITIKA GUNLUGU
HIKMET ÇETINKAYA
tan sonra solun birliğine yönelik adım
atmak amacını taşıyoruz. Bakanlık pa-
zarlığı içinde değiliz, partiyi yıkmayı he-
deflediğimiz dedikodularına kulakları-
mız tıkalı. Ahmetçi, Mehmetçi değiliz.
Solda birlik adına sıra neferiyiz."
Türkiye'de sosyal demokrasinin ve
sol düşüncenin çağdaş yaşamın garanti-
si olduğunu belirten Kerimoğlu, bu ne-
denle kimlik bunalımının aşılması ve
solda birliğin mutlaka sağlanması ge-
rektiğini söyledi. "Bu yolda kendimizi
arzın merkezi gibi görmüyoruz, sıra nefe-
riyiz, bunu onur sayıyoruz" diyen Keri-
moğlu. şöyle konuştu:
"îdeolojinin yeniden tarifi ve birlik için
herkesi ikna etmeye >e ikna olmaya haz»-
rız. Tek doğru biziz biçiminde bir sapian-
tımız yok. Sosyal demokrasinin evrensel
ilkelerinden kopmadan yapılacak ideolo-
jik tartışma, birliğin çatısını, kadrolarını
belirleyecektir. Eksiklerimizi gidermek
ve solda birlik arayışı içindeyiz."
Sistem ÇökünceL
TYT Bank'ta çalışan 400 kişi şimdi ne yapacak?
Bir grup TYT çalışanıyla konuşuyoruz:
"Durumumuzun ne olacağını bilmiyoruz. Ücretlerimi-
zi alamayacağımız söyleniyor..."
TYT Bank çalışanları yılgın, yarınlanndan endişeli...
Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Ekonominin yükü
çalışanların sırtına biniyor. işten çıkarmalar çığ gibi bü-
yüyor. Bankalar batıyor, fabrikalar kapanıyor, üretim
durma noktasına geliyor.
1992 yılında Türkiye'de 5 milyonu aşan işsiz sayısı,
1994te 6 milyonu aştı; her yıl yüzbinlere ulaşan işsiz sa-
yısına yüzbinler eklendi. 1980'li yılların ortalarından bu
güne kamunun sanayiye yatırımları durduruldu. Özel
sektörde ise önemli sayılacak yatırımlar görülmedi.
Bir ülke düşünün ki bankalar batıyor, fabrikalar kapa-
nıyor, sanayide üretim durma noktasına geliyor, kimse-
de çıt yok. Sendikalar suskun; işçi, memur, esnaf, sana-
yici umursarnaz. Siyaset tıkanmış, demokratikleşme
askıya alınmış, şeriatçılar adım adım ilerliyor, Milli Eği-
tim çağdışılığa teslim edilmiş.
Aslında yanıt verilmesi gereken soru şu:
"Toplumsal sorunun çözüm yolları sınıfsal aynmın dı-
şında mıdır?"
Olayın özü burada yatıyor. Ama kimse bu soruya yanıt
vermiyor...
"işçileri kapının önüne koyun ve ekonomik sorunu çö-
zün..."
Tüm bunlar gelişmiş sanayi ülkelerinde yaşandı,
1979'da Amerika'da "sendikasızlaştırma" eyleminde
görüldü. Amerika gibi sanayileşmiş ülkelerde bu tür
yöntemler "vahşi kapitalizmin" bir sonucu olarak top-
lumsal çöküntülere neden oldu.
Hızla değişen ve alabildiğine devingen bir dünyada
yaşıyoruz. Değişen dünyada sorunlar gün gün büyüyor.
Köylüler, yılda 37 gün çalışarak kentlilerin sırtından ge-
çindikleri savlarıyla horlanıyor. Tüm bunlar olurken or-
taya çıkıp şöyle denilmiyor:
Cumhuriyet tarihi boyunca tarım kesiminden sanayi
kesimine yönelik kaynak aktarımı böylesine hoyrat kul-
lanılmadı..."
Sonuç ne oldu?
Tarım kesimi giderek yoksullaştı bu son 10 yıl içinde
ve kırsal kesimden kentlere olan göç yoğunlaştı. Böyle
olunca "lumpen proletarya" kentlerin varoşlarında ön-
ce siyasal kimlik arayışına girdi. Çarpık ekonomik düzen
10 yıl içinde iyice kendini gösterdi. Merkez sağ ve mer-
kez sol partiler "kurulu düzenin" partisi olarak kent va-
roşlarında yaşayanıarla iletişim kuramadılar.
Işte 27 Mart seçim sonuçları bu gerçeği yansıtmakta-
dır..
Şimdi TYT Bank'ta çalışanların çığlıklarına kulak veri-
niz. Tıpkı Karabük Demir Çelik işçileri, Zonguldak'taki
kömür işçileri ve Türk Hava Yolları çalışanları gibi onlar
da şöyle sesleniyorlar:
' Bu bir sistem sorunudur. Bizler ise sistemin sorum-
lusu değiliz.''
Ekonomide serbest piyasa düzeninin tüm acımasızlı-
ğıyla yaşama geçirilmesinin faturası emekçi kesimlerin
sırtına yüklenmiştir. Devletin küçülmesi yolunda atılan
adımlar, kamu işletmelerine, girişimciliğine ve yatırım-
lara son verilmesi, bugünkü ekonomik çöküntünün te-
mel nedenini oluşturmuştur.
TYT Bank çalışanları diyor ki:
"Ekonominin kar-faiz-rant üçgenine oturtulmasının
cezasını çalışanlar çekmektedir..."
Kim sahip çıkacak TYT çalışanlarına?
Elbet devlet...
Onlar da haklı olarak şunlan söylüyorlar:
"Kaldı ki bugünkü iktidar Anayasa'nın 49. maddesin-
deki Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,
çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak,
çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli
ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır'
ilkesini korumak ve uygulamak zorundadır.
Yine biz çalışanlar, değil Anayasa 'nın 49. maddesinin
uygulanmasını, hak edilmiş kazanımlarımız olan maaş,
ihbar ve kıdem tazminatı gibi haklarımızın verilip veril-
meyeceğini bile bilmiyoruz. Kimse de bize açıklama
yapmak gereğini duymuyor. Bugun rahatsızlansak dok-
tora çıkmak gibi bir hakkımız bile yok. Uygulanan yön-
tem bıktırma ve yıldırma yöntemidir. Ama bizler yılma-
dık, yılmayacağız."
Türkiye'de siyaset tıkanmış, ekonomi çökmüş. Emek-
çi yığınlar ezildikçe eziliyor...
Demirel: Çankaya'ya
toz kondurtmayız
ÇANAKKALE (Cumhurijet) - Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) Genel Müdürü
Özal Baysal'ın görevden alınma kararnamesinin Çankaya'ya
ulaşmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Demirel. 3 günlük Çanakkale gezisinde. ga-
zetecilerin TKB Genel Müdürü Baysal'ın görevden alınma ka-
rarnamesini kendisinin imzalamadığı yönündeki haberlerin
anımsatılması üzenne, "İyi ki sordunuz. Bahsedilen genel müdü-
riin görevden alınması vey a başka bir yere tayiniyle ilgili kararna-
me Çankaya'ya gelmemiştir ve bu kimseyi de Alın" veya Alma-
yın' diye bir şey söylenmemiştir" dedi.
Cumhurbaşkanının "düzgün çalışan" bir kişinin görevden
alınması istendiğinde. "Bunu niye alıyorsunuzT" deme hakkı bu-
lunduğunu kavdeden Demirel "Çankay a üzerine en ufak bir toz
kondurtmayız. Çünkü orası siyasi makam değil" diye konuştu.
Hükümet programında memur sendikacılığı/2
Anayasa'dayoksa'Yasak' sonucuçıkarmakyanlış
Prof. Dr. SAVAŞ TAŞKENT
Ancak Türkiye bu antlaşmayı onaylarken,
birçokian yanmda 6. maddeyi de dışladığı
için, bu alanda bir yükümlülük üstlenmiş de-
ğildir. (Sözleşmeler için Bkz. S. Taşkent,
Insan Haklannın Uluslararası Dayanaklan,
Basisen Eğitim ve Kültür Yayınlan: 26, İstan-
bul 1993).
Memur sendikacılığının yaşama geçirilebil-
mesi. bir başka deyişle işlerlik kazanabilmesi
için yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunmamak-
tadır. Çözümlenmesi gereken sorun, böyle bir
yasanın anayasaya uygunluğudur.
Bir görüşe göre, anayasamızın "Sendika
kurma hakkı" başlığını taşıyan 51. maddesi ve
"Toplu iş sözleşmesi hakkı" başlığını taşıyan
53. maddesi. hakkın sahıbi olarak yalnızca "iş-
çiler ve işverenler"den söz etmekte; aynı şekıl-
de 54. madde de yine açıkça "işçiler"in gre\
hakkına sahip olduklannı belirtmektedir.
Anayasa, memurlariçin sendika, toplusözleş-
me ve grev haklannı öngörmüş değildir. Böy-
le olduğuna göre, belirtılen konularda me-
murlar için >apılacak yasal bir düzenleme,
anayasaya aykın düşecektir (Bkz. N. Aka>.
Sendika Hakkı, Kamu-İş Yayınlan. Ankara
1993. sf. 114-115).
Anayasamızın memurlara sendika. toplu-
sözleşme ve grev gibi sosyal ve ekonomik
haklan tanımadığı doğrudur. Ancak yanlış
olan, anayasanın suskun kaldığı bir alanda
yaşak koyduğu sonucunun çıkar ılmasıdır.
Önceliİcle belirtilmelidir ki memur sendi-
kacılığı konusunda anayasasında herhangi
bir yasak bulunmayan Türkiye. memurlann
sendikalaşmasını öngörcn birçok uluslararası
anlaşmaya imza atmış durumdadır. Bunlann
başında Birleşmiş Milletler tarafından 10
Aralık 1948 tarihinde kabul edilmiş bulunan
ve Türkiye'nin de 1949 tarihinde onaylamış
olduğu "İnsan Haklan EvTensel Bildirgesi"
gelmektedir.
Bu bildirgenin 23. maddesinin 4. fıkrasına
göre. "Herkesin, çıkannı korumak için sendi-
ka kurma veya sendikaya üye ouna hakkı
vardır." Aynca. Avrupa konseyi'nce benim-
senmiş bulunan ve Türkiye'nin de 1954
yılında onaylamış olduğu "İnsan Haklannın
ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin
Sözleşme"nın II maddesinin 1. fıkrasında
aynen şöyle denilmektedir: "Herkesin, banşçı
amaçlarla toplanma ve başkalarıyla dernek
kurma özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak. yine
herkesin çıkarlarını korumak amacıyla sendi-
ka kurma ve sendikay a üye olma haklannı da
içerir." Öte yandan. TBMM'nce 1992) ılında
onaylanmış bulunan ycdi ILO sözlcşmesın-
den 87 savılı sözlcşme. doğrudan sendika öz-
gürlüğünü tcme! almakta; 151 sayılı sözlcşme
ise, memurlann örgütlcnme ve çalışma ko-
şullannın iyileştırilmesi amacını taşımak-
tadır.
Anayasamızda. sendikal özgürlüklerin iş-
çiler dikkate alınarak düzenlenmiş olması:
buna karşılık memurlara ilişkin olarak her-
hangi bir hüküm bulunmaması karşısında
vanlacak sonuç şudur: Anayasa, işçilcrin sen-
dikal hak ve özgürlüklerini, açıkçası sendika
özgürlüğünü. toplu iş sözleşmesi özerkliğini
ve grev hakkını güvence altına almıştır. Ka-
nun koyucunun, bu alanda bir yasa hazırlar-
ken. sözü cdılcn hak ve özgürlükleri biryana
itmesı mümkün değildir; böyle bir tutum ana-
yasaya aykınlık oluşturur. Buna karşılık,
aynı hak vcözgürlüklerin mcmurlara da tanı-
nmasının kanun koyucu tarafından kabul
edilmemesi durumunda. anayasaya aykınlık
söz konusu olmaz. Çünkü. memurlann sen-
dikal hak ve özgürlükleri anayasal güvence
altına alınmış değildir. Ancak. bunlann ka-
nun kov ucu tarafından yasa ile düzenlenmesi
de anayasaya aykınlık oluşturmaz.
Nitekim. 1961 Anayasasfnın 47. madde-
sindc işçilcrin grev hakkına sahip olduklan
vurgulandıktan sonra. grev hakkının kulla-
nılmasının ve istisnalannın ve ışverenlerin
haklannın kanunla düzcnleneceği belirtilmiş;
"lokavt"tan ise hiç söz edilmcmişti Buna rağ-
men. 275 sayılı "Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve
Lokavt Kanunu" 1963 yılında yürürlüğc ko-
nulmuş; bu yasada lokavt. grcvc paralel bir
biçimde düzenlenmiş ve lokavtın -anayasada
düzcnlcnmcmiş olması dolayısi) la- anayasa-
ya aykın düştüğü iddiasıyla açılan davayı
Anayasa Mahkemcmiz. ** lokavt anayasal
bir hak olarak öngörülmemiş ise de, işverenlere
bu hakkm tanınması yasak edilmiş olmayıp
yasa koyucunun Lsteğine bırakılmıştır" eerek-
çesiyle feddedilmiştir (Ay. Mah. 20.10.1967
tar.veE.63 337. K. 67/31).
Aynı şekilde. Danıştay da. 87 ve 151 sayilı
ILO sözîeşmeleri onaylanmadan öncc hükü-
metin bu konuda görüş istemesi üzerine.
kamu görevlilerinin sendika kurmalannda
anayasal bir engel bulunmadığına karar ver-
miştir. Danıştay'a göre. "... kamu görevlileri-
nin sendika ve üst kumiuş kurma hakkının ana-
y asal bir hak olarak yer almadığı, ancak buna
karşm bunu yasaklayan bir hükmün de bulun-
madığı görüİmektedir. Bir hakkın anayasada
yer almamış olması, yasayla tanınmasına engel
ölamaz (Dan., I. Daire, 22.4.19921. ve E. 136,
K. 147). Anayasalar, bir yönüyle, bireylerin
devlete karşı olan temel hak ve ödevlerini gös-
terir, bunlan güvence altına alır. Anayasanm
sustuğu bir konuda "yasak" gctirdiği görüşü
yenndegörülemez.
StKECEK