27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet70. YISAYI25038 S A N A T K Ü L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 28NIMN1994SALI 2.6 Nisan 1986'da infilak eden reaktör 'kalbindekf toplam yakıtımn yüzde 70'ini dünyaya yaymıştı Çernobilbilenükleerenerjiden vazgeçiııemedi ÜMİTOTAN İZMİR- Çernobil patlayalı tam sekiz yıl oldu. ama etkileri sürüyor: sürecek de. 26 nisan. endüstri çağı- nın en korkunç faciasının yıldönü- mü. Ne " Uginç" rastlantı kı aynı günlerde. Türkiye'ye kurulması planlanan nükleer santralın müşa- virlik hizmetleri, Hindistan Atom Enerjisı Komisyonu'na "havale"- ediliyor... 26 Nisan 1986'da Ukrayna- Çer- nobil'deki RBMK-1000 tipindeki nükleer santralın 4 nolu reaktörü in- fılak ettiğinde. dünya insanlan baş- lanna gelecek felaketten habersizdi. "Gizlilik" birçok ülkede insanlann önlem almasını geciktirdi. Birçok ülkede ınsanlar yöneticilerine inan- manın faturasını ödemek zorunda kaldı. Ülkemizde tonlarca radyas- yonlu sıcak çayı yöneticiler içiyor diye içti insanlar... Sekiz yıl önceye gitmek 26 Nisan 1986'da infilak eden re- aktör. "kalbindeki" toplam yakıtı- nın yüzde 70'inî tüm dünyaya yaydı. İsveç infılakten 48 saat sonra rad- yasyon ölçüm cihazlannın alarm vermesiyle olayın farkına vardı \e tüm dünyayı uyardı. Almanya, Avusturya. İtaiya. Finlandiya'dan gelen radyoaktivite yükselmesi ha- berleri birbirini izledi. Ukrayna Parlamentosu Nükleer Güvenlik ve Enerji Sektörü Komis- yonu Başkanı Juri Ştacherbak ele geçirdiği gizli raporlara göre yaptığı açıklamada. "Dünyamıza yayılmtş olan radyoaktif kirliük, 6.4 milyar Curie'yi buluyor. Bu, Avrupa'nuı or- tasında atom savaşı olmuş demektir" diyordu. Ukrayna Başbakan Vekili Konstantin Masik de 1991 yılında yaptığı açıklamada. "Aıtık gizleye- cek bir şey yok. Şu anda L'krayna'da 36 bin kilomerrelik bir alan radyoak- rif maddclerin etkisi altında. Patla- madan etkilenen 1.8 milvon Lkrav- ürkiye'de en yoğun olarak Trakya, Karadeniz ve Ege bölgeleri etkilendi. Küçük bebekler ve hamile annelerin korunması mümkün olamadı. Aradan geçen sekiz yılda artan kanser vakalan, anormal doğumlar, erken doğumlar ve düşükler araştınlmadı. Somut olarak bilinenler yetkililerin ağzmdan ne yazık ki açıklanmadı. nalıdan 480 bini çocuk"demek zorunda kalıyordu. Çernobil faciası ülkemizi yoğun bıçimde etkiledi. Yabancı ajanslardan haberlcr gelınceye değin yetkililer \e Atom Enerjisi Kurumu. radyoaktif serpintiye "boğulduğumuzu" gizledıler. En yo- ğun etkilenen Trakya. Karadeniz ve Ege bölgelerinde hiçbir uyan vapıl- madığı için küçük bebekler ve hami- le annelenn korunması mümkün olamadı. Aradan geçen sekiz yılda artan kanser vakalan. anormal do- ğumlar. erken doğumlar ve düşük- ler araştınlmadı. Somut olarak bili- 26 Nisan 1986'da Ukrayna- Çernobil'deki RBMK-1000 tipindeki nükleer santralın 4 nolu reaktöhi infilak ettiğinde, dün- ya insaniarı başlanna gelecek felaketten habersizdi. Kazalarnelere mal oluyor? Caesium- 137veStrontium-90serpinti]erisonucu kemik iliğinin hücrelerinde oluşan kan hücreleri ve tüm bağışıklık sistemi süreklı etkileniyor. Löseminin yanı sıra bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla, kapanmayanyaralar, tüberküloz, deri vemukoza rahatsızlıklan. alerji. burun kanamalan, sürekli yorgunluk, kandolaşımı bozukluklan, kansızlık, deri kanseri, tiroid kanseri sıklıkla ortaya çıkıyor. Dokulardakansızlık(İskemi)nedeniyleölmüş hastalann akciğerinde Belarusyalı Profesör Petrajaev 15 bin zehirli radyoektif partikül bulduğunu açıkladı. Bu parçacıkların ikı bin tanesininbilekansereyolaçtığıbiliniyor. Radyasyondan bebek veçocuklann gördüğüzarar yetişkinjeregöreyüz kat daha fazla. Atom Savaşının Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler Grubu"nun(IPPN W) Çernobil olayından 5 y ıl sonra yayımladığı bildırideki saptaması da şöyle: "Çernobil faciasının u/un siire içinde tüm dünyada birkaç binle birkaç mily on arasında kanserden ölüme yol açabileceği tahmin edilebilir. Böy le bir tahmin de kahve falına bakmak gibidir. kimse kaç insanın ne derece rady as>ona manız kaldığını bilmiy or. Ay rıca yine nefes yoİuy la \e besin zinciriy le vücuda alınan radyoaktif parçacıkların etkisi nin sürekli olmasının nelere yol açacağını da kimse bilmiy or." nenler yetkililerin ağzından ne yazık ki açıklanmadı. Radyasyonlu gıda- lan insanlara yediren yetkililer hak- kında hiçbir soruşturma açılmadı. Çernobil patlamasından bize ko- mik aynntılar kaldı. Çavlann "Ver bir Çernobil" denılerek ıstendıği günler çok uzakuı değıl. Ancak bu- günlerde Çernobıl'in benzerinin Türkiye'ye de kurulmasınm hazır- lıkları hızla sürüyor. Nükleer sanı- ral kurulması konusunda müşavir- lik hizmetlen için Hindistan'Ia an- laşma imzalandı bıle. Hem de Çernobı! faciasının yıldönümüyle avnı aünlerde. Anti-nükleer kam- panyalar. eylemler tepkılerle. nük- leer santrallann Türkiye'ye de ya- pılması çalışmalan durdurulamadı. Oysa-Brezilya, Fransa gibi birçok ülke nükleer santral yatınmlann- dan hızla vazgeçiyor ya da askıya alıyordu. Batı'nın artık üzerinde iy icc düşündüğü "korkulu teknolo- ji" nedense bizim yetkililerimiz ta- rafından büyük rağbet görüyor- du... Neler dcdiler Çernobil faciasının 8. yılında, çc- şitli yeşil ve gönüllü kuruluşlann temsilcileri görüşlcrini şöyle açıkla- dı. Doğu Akdcniz Çcvrecileri Ortak Sekretaryası Sözcüsü Oktay De- mirkan: "Tüm gelişmiş ülkeler nükleer enerjiden uzaklaşıp, siparişjerini iptal ederken ülkemizde nükleer santral için ihale yapılıyor. Nükleer kazalar. sonuçları, etkisinin ne kadar süreceği kesin olarak bilinemiyor. Bu teknolo- jiyle naşıl başa çıkılabileceği de belli değil. Ördemlerin tam olarak uygtı- lanması da olanaksız. Nükleer facia- lardan korunmamn en emin yolunu, bu santralları yapmamakta görüyo- nız. Bu tür santralların ne Akkuyu'- va ne Türkive'nin ne de dünvanın başka bir yerine kunılmaması gere- kir. Çözümse o kadar zor değil. Çö- züm. enerjinin «erimii >e planîı kulla- nılması; su, güneş, riizgar, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynakları konusundaki araştırma, geliştirme çalışnıalarına hız kazandırılmasında yatmaktadır. Çöıüm, sözde gelişmiş ülkelerin eskimiş teknolojilerini yur- dumuza getirmek değildir." Hata kabuJ etmez Nükleer Karşıtı Plaıform İstan- bul Grubu adına İhsan Catay: "Nükleer teknoloji hata kabul et- Develerle uyuşturucu kaçınyorlar < AHRAN (AA) - Uyuşturucu kaçakçılığının ölümle cezalandınldığı İran'da. kaçakçılar tehlikeli mesleklerini sürdürebilmek için akla gelmedik yöntemler geliştiriyorlar. Güvenlik güçlerinin sıkı denetimi sonucunda uyuşturucu tacirlerinin taşımacılıkta motorlu araçlar yenne yenıden deve kervanlanna yöneldikleri kaydediliyor. Ancak bu amaçla sıradan hayvanlar değil. özel olarak eğitilmiş develer kullanılıyor. Kayhan gazetesinde. ülkenin Pakistan-Afganistan sınınndaki Sistan Belucistan eyaletinde geçen hafta 18 deveden oluşan bir kervanın bir tonluk esraryükü ile yakalandığı bildirildi. Kervanı yöneten hiç kimseyi görmeyen güvenlik güçleri. develeri gözetim altına aldılar. Bir süre sonra bazı develerin garip dav ranışlannı belirleyen görevliler. altı devenin esrar bağımlısı olduğunu ortaya çıkardılar. Genişletilen araştırma, tiryaki develerin kervana öncülük ve kılav uzluk amacıyla özel olarak eğitildiğini ortaya koydu. Buna göre dev eler önce belli bir güzergâh boyunca belirlenmiş yerlerde esrar verilerek uyuşturucuyaahştınlıyorlar. Daha sonra esrarkeş dev eler. normal develerden oluşan kervanlann başınagetiriliyor. Dudakyanklan konuşmaözürlü yapabilir GAZİANTEP (AA) - Dudak ve damak yanklannın zamanında tedavi edilmemesinin. ömür boyu konuşma özürlü kahnmasma yol açtığı bildirildi. SSK Gaziantcp Bölge Hastanesi plastik veestctik cerrahi uzmanı Opr. Dr. Bülent Afat, halk arasında 'tavşan dudak', 'kurt ağzı'diye biiınen dudak ve damak yanklannın. akraba evlilikleri ile anne adayının hamilelik sırasında yaşadığı aşın korkudan kaynaklandığını söyledi. Çocuk 3-6 aylıkken dudak yanklannın. 1-1.5 yaşmdayken de damak yanklannın ameliyatla kolaylıkla veazbirmasrafla düzeltilebildiğini kaydeden Afat. şö> le dedi: "Dudak ve damak varığıyla büyüyençocukta, konuşma bozukluğu. arkadaşlarının alaycı yaklaşımlan nedeniy le hay ata küsme, içe kapanma gibi psikolojik sonınlar ortaya çıkmaktadır." Bir kaşık pilav içinToprak tsındı. Tohumları bekliy or... Tohumları yutaeak. tsıtacak, besley ecek, sonra yeşil filizlerini doğuracak. nazlı nazlı. İncecik, yeşil, narin fîlizler 'merhaba' diyecekler güneşe, havaya, suy a. Sonra biiyüyüp üriin verecekler. Ay lar süren çabanın sonunda, bir kaşık pila*. l>ir las çorba olııp çabalay an. üu«xn insanın rrıidesinc gidccck... Çeltik tarlalarında bir kasık pila\ için öy lesinc /or anlar > asanı\or ki... Suların çamurları içinde saatlcrce kalıy or insanlar. Bir de işin kcy fini çıkaranlar \ ar. Ley lckler serin serin dinlcniyorlartarlalarda. Midvlcrinc inecckyiy ecek çok. Sonra ucuyoıiar, kanat çırpıy orlar, bo/kırlara doğnı. Çeltik tarlaları. objektifin önündc bir haska »üzcl. Çalısan çabalay an insanlan. ley lekleri. parılday an «ÜIK-SI. akşamın son ısıklarını çeltik tarlasında bir başka bulursunu/. Sonra bir kasık pila\ıdüsünür«ünüz. (Foioğnıf: LÜTFİ ÖZGÜNAYDIN) Anne adaylannm daha özenli bakımdan geçirilmesinin, suç oranlannı azaltacağı ileri sürülüyor Biyolojik bozukluk şiddetyaratıyor Çeviri Servisi - Her vatandaşın ondan ödü kopuyor. Her hüküme- tin onunla mücadelc etmek için bir sloganı var. Ama hiç kimse tam ola- rak akı! erdiremiyor. Gençler tara- fından işlenen şiddet suçlan giderek tınnanıyor. Şiddet suçlannın teme- linde yatan ruhsal nedenlerin ele alındığı son araştırmalar çarpıcı bir savı ortaya koyuyor: Beyin hasarlı bebeklere dikkat. Danimarkalı bilim adamlannın gerçekleştirdiği araştırma sonucun- da. York'taki erkck öğrcncilcr \c Kalifornıya Ölüm Cephcsi'nin ka- tıllerindc biyolojik bozukluklar ol- duğu. yaşamlannın crkcn bir dönc- minde -sonradan şiddetc dönüşcn- hafif bir bcyın sarsıntısı geçirdiği an- laşıldı. Buna göre hamiîc kadınlara daha özenli bir bakımla. doğumda meydana gelecek bo?uklukların önünc geçileccği vc şiddet suçların- da belirgin bir azalma görülcccği ilc- ri sürülüyor. İlk olarak şiddet suçlarının teme- lindc biyolojik bo/ukluklann yaııı- ğına parmak busılıyor. Araştırma>ı siirdürcn Kalıl'ornı- ya Ünivcrsıtcsi psikoloji profesörü Adrian Raine, biyolojik ctmcnlcr gözardı cdıldiği sürccc suç orıınları konusunda sağhklı biryargıya varı- lumaşucağını bclirtiyor. Prof. Raıno araştırmasında Kopenhag. Los An- gclcs vc York kcntlerindckı şiddet suçlarını lemcl alıyor. 1959 ile 1961 yılları arasında doğan crkcklcrin doğumu sırasında hcrhangi bir tcrs- lik olup olmadığını vc eocuğun gor- çckten ıstcnmcdiğıni orlaya koyan bir kanıi bulunup bulunmadığını ara^iıran Raınc. doğumdakı bir tcrsliklc ana babanın çocuğu ısıc- mcmcsi gibi ikı ctmcnin bir araya gclmcsiylc ilcrıdc bireyın suç işlcme cğilimi göstcrdiğıni ilcri sürüşor Araşlırmadci.ciruıyclsuçuylciyar- gılanan dcncklcr. bedcn dokuİarı- nın glıkozu yakma hızını saptayan bir lür bcyin taramasından geçirildi. Özelliklc. suldırganlığın dcnctimiylc ilgili olan. bcynin hcmcn gözlcrin üstündcki bölgesı incclcndı. Sonuç- la dcncklcrin bcyinlcrının bu bölgc- sindc hasar görüldü. Bu bölgedc meydana gclcn hasii- rlann doğumdaki tcrsliklcrdcn ya da kafudaki hcrhangi bir zedeîc- nmcdcn kaynaklandığı bilıniyor. Bu ncdcnlc. dcğum önccsi vc doğum sı- rasında anncnın daha özenli bir bakımdan geçmesi gclccck kuşağın suç oranlannda bclirli bir düşüş sa- ğlayacaktır. mez. Nükleer kazadan geriye dönüş yoktur >e tamiri de mümkün değildir. Güıenli reaktör yoktur. Buna 1979'- da ABD'de. 1991de Japonya'da, 1993'te Almanıa'da yasanan kaza- lar somut örneklerdir. Çernobil'de I >e3. ünitelerde 19-20 nisanda meyda- na gelen kazaların boyutları henüz bilinmemektedir. Bu reaktörlerde, yalnızca geçen yıl AFP'ye göre 36 kaza olmuştur. Son kazalar ka\gıla- rımızda ne kadar baklı olduğumuzun kanıtıdır. Gelecek kuşakların >aşa- ma hakkı için düny adaki tüm nükleer santrallar kapatılmalıdır" Dünyayı yok ediyoraz S.O.S Akdcniz Bürosıı İstanbul Temsilcisi Aynur Tuncen "Çernobil nükleer faciası, atom sa- > aşı olmasa da düny ay ı y ok ertiğimizi gösteriyor. Sınırsız, dizginsiz tüket- me hırsımızla, enerji savurganlığı- mızla, kim>asal zehirler, ölümcül radyoaktiviteyi kullanarak yaşanıı imha ediyonız. Biz ülkemizde >e dün- yamızda ölümcül enerji kullanımını reddediyoruz. Çernobil faciası. tüm düşünce >e yaşam alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerektiğini gösteriyor. Kuzeyli ülkelerin kendi ülkelerindeki nükleer santral yapımlarını durdu- rurken bizim gibi Güney ülkelerinde siyasiler \e bürokratlar arasında lobi kurarak nükleer santral gereksinimi konusunda senanolar düzenlemeleri. askeri kitle imha silahiarına gerek kalmadan yeryüzündeki tüm yaşamı yok etmeyi göze aldıklarını gösteri- yor." Ciddi tehdıt İstanbul Tabip Odası Halk Sağlı- ğı Komisyonu Başkanı Günay San: " İnsan \e doğa üzerinde bu kadar ciddi bir tehdit olusturmakta olan nükleer santrallarda hâlâ direnilme- si. ülkemi/in bu teknoloji) e çok is- tekli olması son derece tehlikeli \e >anlıştır. Gmenli olmadığı \e olama- >acağı somut biçimde ortaya çıkan bu santrallardan \azgeçilmelidir. Çernobil faciasının y ıldönümünün, >etkililere. nükleer enerjinin tchlike- leri konusunda uyanık olnıaları için bir uyan olmasını diliyoruz." Dunya Dostlan Derncğı Kurucu UycM Nesrin Timur: "Nükleer santrallarla ilgili ihalele- re biz de gireceğiz. V ereceğimiz dos- >ada nükleer santral kurulmaması- nın gerekçelerini »e alternatif enerji kaynaklarının kullanımını içeren bil- üilersunacağız. Nükleer santrallara karşı ey- lemlerimizi de yükseltivoruz. Kesinlikle Akkuyu'da ya da başka bir >erde nükleer santral kurdurma- maya karariıyız. Bunun için de her türlü yolu deneyeceğiz." Gmenilir olmayan sistem SOS Akdenız Bürosu İzmır Söz- cüsü ^ usuf Barış: "Çernobil \e diğer nükleer sant- rallarda me\dana gelen >üzlerce ka- za göstermiştir ki \iiksek teknolojiye da>alı bu sistem kesinlikle gmeniİir degildir. Çernobil eski teknolojiyle kurulmuş da Kanada'nırı yerü tekno- loji) miş safsatalarını bırakalım. Bü- tiin nükleer santrallar insanlık >e gezegenimiz için büyük bir tehdit oluştumaktadır. Hele hele bizim ül- kemizin yöneticilerine hiç gü\enimiz yoktur. Çernobirden sonra televizyon- larda gözümüzün içine baka ba- ka çay içenlerin. güvenilirliği yok- tur. Çernobil, bütün insanlık için derslerle doludur. Nükleer santrallar ne kadar gmenilirse, Türkiye'je nükleer santral getirmek için kolları- nı sıvayan yöneticilerimiz de o kadar güvenilirdir. Aliağa'dan kovulanlar. Akku\u"dan da ko\ulacaktır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle