08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şehit albay toprağa vepildi • İSTANBUL (AA>- Kuzey Irak'ta keşifuçuşu yapan helikopterlerin ABD savaş üçaklan tarafından düşürülmesi sonucu şehit olan Topçu Kurmay Albay Hikmet Alp İstanburda toprağa verildi. Şehit albayın cenazesi. Selimiye Camii'nde pğleyin kılınan namazın ardından toparabasına konuldu. Şerefkıtası eşliğinde bir süre taşınan cenaze, daha sonra Küçükyah Mezarlığı'nda üefnedildi. Cenaze törenine, gehit Kurmay Albay Hikmet Alp'inailesi, l.Ordu İComutanı Orgeneral hikmet fiayar. Harp Akademileri komutanı Orgeneral Kemal Yavuz, garnizonda görevli general ve amiraller ile subaylar katıldı. Olaylı Bosna-Hersek mitingi • ANKARA (Cumhuriyet)- Ankara"da İOnisan tarihinde, Sırp saldınlannı protesto amaayla düzenlenen ve şeriatçı ğösteriye dönüşen mitinge katılanlan tahrik ettikleri gerekçesiyle yakalanan ve Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce (DGM) savcılık sorgulaması tamamlanan İslami Büyük poğu Akınalar Cephesi (İBDA-C)militanı23kişi. tutuklanmalan isıemiyle bugün sorgu hakimliğine çıkanlacak. Ankara DGM'yedünöğle Saatlerindegetirilen 27 sanığın savcılık sorgulamalan yaklaşık 4 saat sürdü. Savcılıkça, 4 kişi kanıt yetersizlg'ı'nden serbest bırakılırken 23 kişi de tutuklama istemiyle yedek hakimliğe sevk edildiler. Emeklifarklanı jdeniyor • ANKARA (AA) - Maliye Bakanı İsmet Attila, emekli, dul ve yetimlerin katsayı artışından doğan ayhk fark ödemelerinin yapılabilmesi için Ziraat Bankası'na gerekli talimatın verildiğini bildirdi. Auila. yaptığı yazılı açıklamada. çekleri tanzim edilerek ilgili bankanın şubelerine gönderilen emekü, dul ve yetimlerin maaş farklannı daha rahat bir prtamda alabilmeleri ve sıkışıklık meydana gelmemesi için aynca bir ödemeplanı yapıldığını belinti. Buna göre. ayiıklannı nisan ayında alanlann 'üçaylık', haziran âyında alacak olanlann 'iki âylık' fark ödemeleri 27 Nisan 1994 Çarşamba gününden itıbaren yapılacak. jstanbul'daeroin gperasyonu • İSTANBUL (AA)- fstanbul'da gerçekleştirilen biroperasyonda 51 kilogram •roin ele geçirildi. Olayla ilgili 6 kişi gözlem altına alındı. Istanbul Narkotik Şııbe Müdürlüğü'nden yapılan ŞJçıklamaya göre, bir Btihbaratı değerlendiren güvenlik kuvvetleri, daha înce uyuşturucu madde façakçılığından sabıkah olan Çiustafa Duymaz'ın elinde oroin bulunduğunu ve bunu gazarlamak için oğlu Ali £enk Duymaz'ı ğörevlendirdiğini belirlediler. Şunun üzerine, soruşturmayı flerinleştirerek sürdüren İJarkotik uzmanlar, Ali Cenk Buymaz'm Fındıkzade Molla Şerif Mahallesi'nde §ükran Gökyol'a ait evde f aldığmı veuyuşturucuyu Burada sakJadığını feptadılar. Güvenlik kuvvetlerince söz konusu eve düzenlenen operasyonda, 51 JHİogram eroin ele geçirildi. TV'de deglşlklik TV Servisi- Kanal 6'da saat •34-20'de yayınlanacağı bil- îiirilen "Sihirli Formûl" adh lyabancı sinema yerine, baş jrollerini Tom Tyron, Brian ŞKeith ve Edmond O'Brien'ın İpaylaşüklan ABD yapınu ""Ay Pflotu " adh komedi fil- mi yayınlanacak. Türkiye'nin seçeceği santrallanntipiveyerini HindistanAtom Enerjisi Komisyonu belirleyecek Hiıulistaııııükleerdanısman HAKKIERDEM ANKARA - Hindistan. Tür- kiye'nin nükleer daruşmanhğını üstlendi. Hindistan ile Türki- ye'de kurulması planlanan nükleer enerji santrallan konu- sunda müşavîrlik anlaşması im- zalandı. Türkiye'nin seçeceği nükleer enerji santralının tipi ve yeri Hindistan Atom Enerjisi Komisyonu'nun önerilerine göre belirlenecek. Hindistan'ın, anlaşma sağlanması durumun- da santrallann yapımını da üst- lenmek istediği belirtiliyor. Geç kalındı Hindistan Atom Enerjisi Kurumu Başkanı S. K. Chat- teıjee. Türkiye'nin nükleer santrallar kurulması konusun- da geç kaldığıru ve enerji ihti- yacıııı ancak nükleer santrallar ile karşılayabileceğini bildirdi. Türkiye Atom Enerjisi Kuru- mu ve TEK ile imzalanan mü- şavirlik anlaşması için Türki- ye'ye gelen Chatterjee, Türki- ye'nin nükleer enerji potansiye- li ve nükleer santrallann gelece- ği konusunda Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. Türkiye'- nin iki nükleer santral kurması gerektiğini savunan Chatterjee, nükleer enerjiyi "geleceğin umudu" olarak niteledi ve nük- leer enerjinin banşçı amaçlar için kullanılması gerektiğini be- lirtti. Chatterjee'nin, soru- Çernobil nükleer santralında kaza Haber Merkezi -Çernobil nükleer santralında çalıştınlmakta olan iki reaktörde hafta başında art arda iki kaza meydana geldi. Reaktörlerdeki kazalarda çalışanlann zarar görmediği bildirildi. Uluslararası AFPajansının bildirdiğinegöre Çernobil nükleer santralında geçen pazartesi ve salı günleri arka arkaya iki kaza daha meydana geldi. Pazartesi günü 3 nolu reaktördeçekirdek soğutma sisteminin su düzeyinin düşmesi üzerine alarm sistemi devreye girdi vS santral kapatıldı. Salı günü ise 1 nolu reaktörde nükleer yakıt dolu bir konteyner bağlantı kablolannm kopması üzerine kaydı ve koruma balkonunaçarptı. Yetkililer konteynerin dış görünüm olarak bir hasara uğramadığını, ancak özel bir ekibin radyoaktif sızıntı olup olmadığını araştıracaklannı bildirdiler. Uluslararası ölçümlere göre 1 şiddetinde olan kazalar FransızveAlman Nükleer Güvenlik ve Koruma Enstitüleri tarafından da incelendi. İki enstitünün ortak açıklamasında santralda sık sık meydana gelen kazalann güvenlik sisteminin yetersizliğinden kaynaklandığı belirtildi. İnterTass ajansı da geçen yıl içinde, santralda 36olayolduğunu. bunlardan 4'ünde reaktörün kapatıldığı, 20'sinde ise reaktörün gücünün azaltıldığı açıklandı. Tarihin en büyük sanayi faciasına yol açarak radyoaktif serpintilerle bütün dünyayı etkileyen 26 Nisan 1984'te 4 numarah reaktörün infilak etmesi üzerine milyonlarca insanı kuşaklar boyu Iösemi. kanser, bağışıklık sistemi ratsızlıklan çekmeye mahkum eden santralın hala çalıştınlması da başta çev re kuruluşlan olmak üzere tüm dünyayı endişelendiriyor. lanmıza verdiği yanıtlar şöyle: -Türkiye'ye nükleer enerji konusunda ne tür müşavirtik hiz- metleri vereceksiniz? - Türkıye'de nükleer enerji konusunda bilgili insanlar var. Türkiye'nin nükleer enerji ko- nusuna ciddi yaklaştığmı bili- yonım. Mühendislik hizmetleri konusunda TEK ile görüştük. Bizim yaptığımız daha çok mü- şaviriiic hizmetleri olacak. Nük- leer bilim ve teknoloji konusun- da işbirliği içeriyor. Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı var. Kişi başı- na enerji kullanımı dünya orta- lamasının altında. Elektrik enerjisi sağlayabileceğiniz kay- naklar sınırlı. Nükleer enerji, enerji üretiminin arttınlması yararlı olacaktır. -Nükleer enerjinin çevreye olumsuz etkisi konusunda ne dü- şünfiyorsunuz?? - Bütün yüksek teknolojiler risk içerir. Caddede karşıdan karşıya geçerken de risk vardır. Uçakla bir yere giderken de risk vardır, ama sağladığı yarar çok fazladır. Risk olmadan bir şey- den yarar sağlamak güçtür. Bü- tün ülkeler, risk ile sağlanacak faydayı karşılaştıımak duru- mundadır. Diğer enerji kay- naklan da kirlenmeye neden ol- makıadır. Nükleer tesisler kar- bondioksit cıkarmaz, asit atı- klan yaymaz. Türkiye. Çerno- bil faciasından etkilenen ülkeler tzlandalı anne ile Türk baba arasındaki >elayet savaşınm din savaşuıa dönüştürülmesi tepkilere yol açmıştı. İzJamhılı anne bir kez daha kazanch Yargıtay, Vesile ile Ayşegül'ü babasına bırakmadı. İzlandalı anne ile Türk baba arasındaki velayet davası yeniden görülecek ANKARA (ANKA) - İzlandalı anne Sophia Cudrum Hansen ile Türk baba Halim Al arasındaki boşanma ve velayet davası yeniden görülecek. Yargıtay Hukuk Genel Kuralu, anne lehine sonuçlara yol açabilecek yönde karar verdi. Genel kurul. 13 yaşındaki Ayşegül ile 12 yaşındaki Vesite'nin velayetlerinin Türk babaya verilmesine ilişkin yerel mahkemenin direnme karannı kaldırdı. Yargıtay. anne Hansen ile baba Al'ın bu ülke yasalanna göre evli ol- duklannın kanıtlanamadığına dikkat çektikten sonra, "eş- ler arasındafaukukuntanıdığı biçunde evlilik bulunup bu- lunmadığının' araştınlmasından sonra boşanma ve vela- yet hakkında karar verilmesini istedi. Yargıtay. hem da- vacı annenin hem de davah babamn tabiyetlerinin araştın- lmasının zorunlu olduğunu bildirdi. İzlanda'da başlayıp İstanbul'da süren ve iki yıl önce İstanbul Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde oluş- turulan ilk karann ardından yoğun tartışmalara, eşleri destekleyen dini gruplar arasında mahkeme önlerinde gös- terilere neden olan velayet davası, Yargıtay hukuk dairele- rinin bozma karanna uyulmaması nedeniyle genel kurulda ele alınarak sonuçlandınldı. Hukuk Genel Kurulu, 'boşanma ve velayetin tevdü' da- vasında karar oluşturulabilmesi için taraflann. hukukun tanıdığı biçimde evli olduklannm belirlenmesinin gereklili- ğine dikkat çekti. Aleyhine dava açılan baba Halim Al'ın mahkeme>e ulaşan nüfus kayıtlannda. davacı anneyleevli olduğuna ilişkin kayıt bulunmadığını belirleyen Yargıtay. taraflann evliliklerini gösteren belgenin 1991 yılında Izlan- da makamlannca düzenlendiğini bildirdi. İzlanda'nın ya- bancı resmi belgelerin tasdik mecburiyetinin kaldınlması Se bazı işlem ve belgelerin tasdikden uzak tutulması' hak- kındaki sözleşmelere usulüne uygun olarak katıhp kalı- lmadığının da belli olmadığına yer verilen Yargıtay karan- nda daha sonra şöyle denildi: Bu belge, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyan- nca mahallinde yürürlükteki kanunlara uygun olduğu Türk siyasi memurlan tarafından tasdik unsurunu da ta- şımaktadır. İzlanda'nın açıklanan sözleşmelere usulüne uygun katıhp katılmadığının Dışişleri Bakanlığı'ndan so- rulup, katılmadıklan anlaşıhrsa, taraflardan onay şerhinı taşıyan belge getirmeleri istenecek yerde. mevcut belge ye- terli görülerek bozmaya karşı direnilmesi doğru değildir. Çağdaş heldm-'kutsal ittiüık" mücadelesi İstanbul Tabip Odası seçimlerinde yönetimi ele geçirebilmek için dini yapısı ağır basan hekimlerin odaya üye yapıldığı savlandı GÜNDÜZÎMŞtR Istanbul Tabip Odası'nda iki yılhk yeni dönemin yönetimini belirleyecek genel kurul toplantısı, bugûn Mecidiyeköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapıhyor. Yann İstanbul Tabip Odası'nda yapılacak seçimlerle devam edecek genel kurulda, çağdaş demokrat hekimlerin oluşturduğu "Demokratik Katılım Gnıbu " ile Aydınlar Ocağı önderliğinde oluşturulan ve RP ile MHP kökenli hekimlerin başını çektiği "Kutsal İrtifak " olarak da adlandınlan "Değişinı Gnıbu" arasında zorlu bir mü- cadele )'aşanacağı belirtih'yor. 27 Mart yerel seçimlerinde oylannı arttı- ran RP'den aldıklan güçle seçimlere ha- arlanan "Degisiın Grubu"nun daha önceki yıllarda yapılan Tabip Odası seçimleıinde "Kııtsal Ittifak " oluşturduğu behrtiliyor. Değişim Grubu'nun İstanbul Tabip Odası'nda yönetimi ele geçirebilmek için son günlerde dini yapısı ağır basan hekimlerin odaya üye yapıldığı savlanıyor. 1992-1994 yıllan arasında sonuç alana kadar "Hem mücadeJe hem mözakere" sloganıyla hareket eden İstanbul Tabip Odası yönetiminin meslek haklan için yoğun bir mücadele yürüttüğü, oda üyesi hekimler tarafından ifade edityor. Çağdaş demokrat hekimleri temsilen istanbul Ta- bip Odası yönetimine yeniden aday olan "Demokratik Katıiım Gnıbu" adına görüş- lerini açıklayan Dr. Hûseyin Demirdizen, şunlan söylüyor: "Demokratik Katılım Grubu. iki yıldır İs- tanbul Tabip Odası > önetiminde sürdürdüğü görevini; ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlar ya- nında, toptumsal barışı. demokrasûiin ve çağdaş yaşama olduğu kadar laik ve Ata- türkçii cumhurivetin, halkımızın varlık ve yaşamının da tehditler karştsında bulunduğu gerçeğinin bilincinde olarak önümüzdeki dönemde sürdürmeye kararlıdır. Çağdaş ve demokratik bir toplumsal ortamda nitelikli hekimlik, onurlu yaşam ve halkımıza daha iyi bir sağlık hizmeti verme istemiyle oy venne çağnsı yapnnştır." Demokratik Katılım Grubu. "Birlikte yapacak çok şey *ar" sloganıvla sürdür- düğü kampanyasında, özetle şu görüşe yer veriyor: "tktidarda bulunanların aldığı ekonomik kararlar ve tercihlerle giderek zoriaşan yaşam mücedelesinde özellikle ücretlilerin, emeğiyle geçinen mes- lektaşlarımtzın > aşam standartlannı korumak ve geüştirmek için güçlü bir Tabip Odası olarak ağırlığunızı kovacağız. Nitelikli bir hekimlik uygulaması için mesleki eğirimimizi geliştirmek konusunda attığımız adunları, başladığımız işleri tamamlayacağız." "Değişinı Grubu" adı altında seçimlere katılan hekimler ise yapmak istediklerini- şöyleanlattılar: "En değerli varlık olan in- san sağlığının sorumluluğunu iistlendik. Ekonomik ve siyasi baskılann. bölgesel çatı- şmalann, haksızlıkların güncelleştiği, sosyal yapının çözüldüğii, ahlaki değerlerin kokuş- tuğu, çevrenin alabildiğine kirlendiği giinü- müzde, bu sorumluluk çok daha özel bir an- lam kazanmaktadır. Haksı/lıkları, yanlış uygulamaları gidermeye talibiz." arasındaydı. Maalesef böyle oldu. ama Rusya'nın kullandığı teknoloji, bu ülkenin dışında hiçbir yerde kullanılmayan ol- dukça farklı bir teknolojidir. Bütün kalkınmakta olan ülke- ler, nükleer enerjiden yararlan- maktadır. Gelişmiş ülkeler, enerji gereksinimlerinin büyük bölümünü nükleer enerjiden sağlamaktadır. Bizim tecrübe- lerimizağırsukullanılan Kana- da sistemi ûzerinedir. İnsanlığın varan için -Nükleer enerjinin askeri amaçlı kullanımını nasıl değer- lendiriyorsumız? - Nükleer santrallar, silah üretimi için kullanılandan farkhdır. Bugün nükleer sant- rallarda zenginîeştirilmiş ya da doğal uranyum kullanılmak- tadır. Nükleer enerji, insanlığın yaran için kullanılmalrdır. Tren yollan ulaşım içindir. Ama bazı insanlar intihar etmek için bu >olu seçer. Bu durumda tren yollannı suçlamak mümkün mü? Nükleer enerji gelecek için umuttur. Eğer bazılan teknolo- jiyi yanlış kullanmak isterlerse, yok etmek için kullanmak ister- lerse bu kimin hatası. kimin su- çudur? Türkiye, herhangi bir gelişmiş ülkeden nükkleer tek- noloji alabilir. Bizim kul- landığımız, atıklann yeniden değerlendırilmesi ve işlenmesi esasına dayanır. SİVİLMEMUR Orgütlenme hakkına yargı onayı GÜNEŞGÜRSON ANKARA - Askeri işyerle- rinde çalışan sivil memurlann örgütleme hakkını hükümet ta- mmadığı halde yargı onayladı. TBMM'nin gündeminde bulu- nan memur sendikalan yasa lasansında "sendika üyesi ola- mayacaklar" kapsamında sayı- lan Asim-Sen'in (Askeri tşyer- lerinde'Çalışan Sivil Mcmürlar Sendikası) "yasaya uygun" ola- rak kurulduğu ve "tüzelkişilik kazandığı" yargı karanyla ke- sinleşti. TBMM'ye 15 nisanda gön- derilen Kamu Görevlileri Sen- dikalan Toplusözleşme ve Grev Yasa Tasansı'nda. sendi- ka üyesi olamayacaklar arasın- da. "Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurma\ Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandar- ma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik komutanlığf nda çalı- şan sivil kamu görevlileri" sayılı- yor. İMAYIS Işçi, laik cıunhuriyeti koruyalım diyecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Emekçi. 1 Mayıs İşçi Bavramı'nda. hükümete "din ve vicdan özgürlüğünün gü>ence- si olan laik ve demokratik cum- hurivetin konmması" mesajı verecek. İşçi. I Mayıs'ta İstan- bul. İzmir. Adana. Bursa. Sam- sun vc Antalya'da kitlese! ola- rak. "Emeğimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz için 1 Mayıs'ta el ele^diyccck. Çalışan kitlelcr. ekonomik pakctin kendisinc kesilmek iste- ncn faturasına. cylem gücünün yanı sıra bilimscl \crilcrlc yanıt vcrmeyc hazırlannor. Özelleş- tirmc ve işyeri kapatma karar- lanna mitinglcrlc "hayır" diye- cek olan işçi sendikalan. işyer- lcrinin üretim ve istıhdam durumlanna ilişkin bilimsel ra- porlarla hükümctin karşısına çıkacak. Türk-İş ve Hak-İş konfede- rasvonlan. 24nisan pazargünü v apacaklan "İşsizlik ve pahalılı- ğa son" ve "Fabrika kapatıla- maz, Karabük karartılamaz" mitinglcriylc paketi protesto edecek lcr. 5 milyon çalışanı temsil eden Demokrasi Platfor- muda. I Mayıs İşçi Ba>ramfnı, İstanbul Şişli Abide-i Hürriyet Meydanfnda kitlcsel olarak kutlama kararıaldı. Hak-İş Konfederasyonu'nun 24 nisan günü saat 12.00"de Ka- rabük'te yapacaği mitıngde. hükümete. "Ölümde uzlaşma olmaz" vc "Atam, bize emanet ettiğin cumhuriyeti ve fabrikala- rı korumak namus borcudur" denilecek. Türk-İş Konfederas- şonu'nun mitingi. Ankara'da Tandoğan Meydanı'nda yapı- lacak. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral. "Mitingde tek bir yumruk olacağız" dedi. ARAYİŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bilinç Hızlı bir arayış içine giı<* toplumumuz. Kımılerı çok duyarl,, kimileri daha çok ^yarlı. (Yanı duyarsız kımse pek kalmad! gibi) Laik v^ öz9ür bir toplumsal yapıyı. "hiç değişmez" ya da "kimsenm değıştıremeyeceğı bir yapı olarak gören ve «ieğerlendiren kimi aydınları- mız, şimdi müthiş bir şaşkınlık ve panik içindeler. Mus- tafa Kemal'le ve laik cum'huriyetimizin kuruluşuyla "dal- ga geçme"dönemi çoğunlukla geride kaldı. Hem kendi kendilerine ve hem de birbirlerine "Şimdi ne ya- pacağız" sorusunu soruyorlar. Islamcı bir duzenın ayak seslerini duyuyorlar. Ve fcunun şaşkınlığı ve korkusu içindeler. Bu panik ve şaşkınlık içinde bir "çıkış yolu" arıyorlar. Kimileri örgütlenmeye çalışıyor, kimilsri orduya göz kır- pıyor. islam şeriatının egemen olacağı ve dinsel baskı uygulanan bir düzen yerine, demokrasinin ayaklar altı- na alınacağı bir düzene bile razı kimileri. Ne kadar yan- lış. Ne kadar yazık... Geçenlerde bir dostum, "Siz de orduyu çare olarak görüyormuşsunuz. Doğru mu bu" diye sordu. Hiç olur mu? 1980'de ordu adına egemen olan generallerin neler yaptıklarını unutabilir mi insan? Imam hatip meslek lise- leri mezunlarına, meslekleri dışındaki üniversitelere girme hakkını kim verdi? Ortaöğretıme zorunlu din der- sini koyan kim? Şimdi her ortaokul ve lisede, çoğu şeriat özlemi içinde, birkaç "din ve ahlak bilgisi" hocası var. Kim bunların sorumlusu? Atatürk'ün partisini kapatan- lar, mirasına el atma cüretini gösterenler kim? Bu kadar unutkan olabilir mi insan? Kimi kesimlerde gördüğümüz panik ve şaşkınlığı, Re- fahçılar da körüklemekten geri kalmıyorlar. Bosna'daki insanlık dramını bahane ederek, yeşil bayrak açmak da onlarda; aynı bahaneyle laik düzene karşı nefret kus- mak da on)arda. Hele Erbakan Hoca'nın bu yanlışlıklara sahipçıkması, ne kadar yanlış. Hele hele Türk siyasal li- teratürüne "Tatlı tatlı mı olacak, kanlı mı olacak?" gibi- sinden bir densizliği sokması, yanlışın da çok ötesinde bir aymazlık. Daha önce de yazdım Refah Partisi, 27 Mart yerel se- çimlerinde aradığını bulamadı. Geçenlerde sayın Şev- ket Kazan bir televizyon programında da ıfade etti bunu. Benim bildiğim, % 30 civarında bir oy bekliyorlardı Ve (il, ilçe, belde olarak) 1000civarında betediyebaşkaniığı kazanmak umudundaydılar. Bunun yarısını bile elde edemediler. Kazandıkları belediye başkanlığı sayısı 350 civarında. Aldıklan oy oranı ise % 19'un biraz altında kaldı. Ama biryandan Ankara ve Istanbul'u kazanmanın ge- tirdiği moral ve biryandan da karşılarındakilerinın korku ve paniği nedeniyle; garip, anlaşılmaz ve zarar verici bir tutuma girdiler. Ve hiç kuşkusuz, en büyük zararı kendi- lerine veriyorlar. Seçimlerden sonra yazdığım birkaç yazıda ve yaptı- ğım değerlendirmelerde, RP'yi bekleyen kimi tehlikele- re işaret etmiştim. Tabii benim sorunum RP değil. Be- nim sorunum, özgürlük ortamımız ve (kör-topal da olsa) demokratik düzenimiz. RP'yi bekleyen tehlikelerin belli başlılarını; muhtemel bir "hazımsızlık", provokasyonların etkisi altında kal- mak ve nihayet, radikal unsurları denetleme konusun- daki sorunlar olarak sıralamıştım. Ama do|fru£u istenir- se; başta Erbakan Hoca olmak üzere, yönçtiçilerin sağ- duyu ve deneyimlerine güveniyordum. Ama beklediklerimin tam tersi çıktı. Hazımsızlıkların yol açtağı gelişmeler, tahminlerimi altüst etti. Başta Necmettin Erbakan olmak üzere. kimi RP yöneticileri % 19 oyla kendilerini iktidarda görmeye başladılar. "Uç- manın" sonu yok elbette. Derken sokaklarda "şeriat provaları" başladı. Ardından da gereksiz konuşmalar geldi. Recep Tayyip Erdoğan, çok aklı başında sandığım bir insandı. Anlamsız bir "saygı duruşu-fatiha" çelişkisine neden olarak, küllendirmeye çalıştığımız yangına ben- zin döktü. Hele "yağmur duasın'ın faziletlerine" olan inancını dile getirince. insanların zihnini tam karıştırdı. Ne kadar üzücü şeyler bunlar, ne kadar yazık... Ama tüm bu olumsuzlukların yanı sıra, guzel şeyler de oluyor. insanlar örgütlenmeye çalışıyor. Kendi çağdaş yaşamlarını ve değer yargılarını ve değerlerini savun- maya uğraşıyor. Akdeniz Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve Inkılap Tarihi Araştırm^ ve Uygulama Merkezi, "Atatürkçü Bilinç" di- ye bir dergi yayımlamış. Sahibi ve Sorumlu Müdürü Prof. Dr. Çetin Yetkin, üçüncü hamur kâğıda basılmış bir dergi bu. Belk' çok "albenisi" yok. Ama işlevi büyük ola- cak gibi. "Türk halkı, ulus olmanın bilincine Atatürk ile varmıştır" diyor. Çetin Yetkin derginin adını açıklarken. "... Bu bilinç ne denli güçlü olursa bağımsız bir ulus ol- mak da o denli gerçekleşir. Çünkü bağımsızlık1 ve 'ulus olmanın yüksek bilincine varmak', kavramsal bir bütün- lük gösterir. Işte, bu nedenle dergimizin adı 'Atatürkçü Bilinç tir." Bu derginin ömürlü ve yararlı olmasını diliyorum. 100 bin belediye işçisi bekliyor Yetkî tarbşması toplusözleşmeleri ükadı • Çalışanlarson toplusözleşmenin üzerinden2 yıl geçtigini ve ücretlerin enflasyon karşısında eridiğini belirterek bir an önce masaya oturulmasmı isterken. sendikalar suçu birbirlerine atıyor. İstanbul Haber şenisi - sendikalannın işkolu barajını DISK'e bağl. Genel-Iş Sendi- aşnğına yönelik açıklamavla kası ile TURK-IŞe bağlı Bele- başladıeını söylüyor diye-İş Sendikası arasındaki yet- A\ıkT TÜRK-İŞin DİSK'e kı uyuşmazlığı nedeniyle. yak- bağlı tüm sendikalann iş kolu laşık 100 bin belediye ışçısı. top- barajına. ü\e sa>ısının lusözleşmelerinin sonuçlandın- abartıldığını gerekçe göstererek lmasını beklivor. Çalışanlar son itiraz ettiğini vurguluyor Bele- toplı^özleşmenin üzerinden 2 diye-İş'in 1993 Temmuz iş kolu yıl geçtigini ve ücretlerin enflas- ı=«»t;r »;n«_-_:_ •_•— . . • . yon karşısında eridiğini belirte- rek bir an önce masaya oturul- masını isterken. sendikalar suçu birbirlerine atıyor. Aileleri ve çocuklanyla birlık- te milyona yakın insanı ilgilendi- ren belediye işçilerinin toplusöz- leşmelerinin "yetki tartışnıası" nedeniyle tıkanması rahatsızlık yaratıyor. Önümüzdeki günler- de sorunlann giderilmemesi ha- linde grup eylemlere başvura- caklannı açıklayan belediyeçalı- _..—, ,m ı u J C ^ JC o ı n u v e ^ şanlannın sorunlan>la ilgili ola- işkolu barajını aştık \ebunu Çalı- rak görüşlenne başvurduğumuz şma Bakanlığı da onayladı. Bele- DISK'e bağb Genel-Iş Sendi- dive-İş'üı bu istatistiöe olan iti- kası istanbul Bölge Şefi Hüseyin «>»• ^ .,»-_ .r_. Ayık, sorunlann, Çalışma Ba- kanlığı tarafından hazırlanan Ocak 1993 işkolu ıstatist'iklerinin önemlı olduğu Ankara. İstanbul. İzmir Adana ve benzeri belediyeler için Ocak 1993 istatistiğınin sonuçlan- madığını da>anak gösterdiğini belınen Ayık. 12 Ejlül öncesin- deTURK-İŞ'in üye sayısı 11 bin ıken.kendilennin 140binüyeleri olduğunu hatırlatıyor. Ayık, "l2E.vlülsonrasındaonlann 190 bin üyesi oldu bizim sıfır. Bunu yanlış bir biçimde yansıtmak sen- dıkacıhk değildir. 1993 Ocak a\ınaa Türkive'de 32 bin üve İİ€ i k l b ş itatistiğe olan iti razı »e yargı sonucuna vaptığı tem>iz, toplusözleşme görüşme- lerinin uzamasına neden oldu" di-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle