Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Şehit albay
toprağa vepildi
• İSTANBUL (AA>- Kuzey
Irak'ta keşifuçuşu yapan
helikopterlerin ABD savaş
üçaklan tarafından
düşürülmesi sonucu şehit
olan Topçu Kurmay Albay
Hikmet Alp İstanburda
toprağa verildi. Şehit albayın
cenazesi. Selimiye Camii'nde
pğleyin kılınan namazın
ardından toparabasına
konuldu. Şerefkıtası
eşliğinde bir süre taşınan
cenaze, daha sonra
Küçükyah Mezarlığı'nda
üefnedildi. Cenaze törenine,
gehit Kurmay Albay Hikmet
Alp'inailesi, l.Ordu
İComutanı Orgeneral hikmet
fiayar. Harp Akademileri
komutanı Orgeneral Kemal
Yavuz, garnizonda görevli
general ve amiraller ile
subaylar katıldı.
Olaylı
Bosna-Hersek
mitingi
• ANKARA (Cumhuriyet)-
Ankara"da İOnisan
tarihinde, Sırp saldınlannı
protesto amaayla
düzenlenen ve şeriatçı
ğösteriye dönüşen mitinge
katılanlan tahrik ettikleri
gerekçesiyle yakalanan ve
Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nce (DGM)
savcılık sorgulaması
tamamlanan İslami Büyük
poğu Akınalar Cephesi
(İBDA-C)militanı23kişi.
tutuklanmalan isıemiyle
bugün sorgu hakimliğine
çıkanlacak. Ankara
DGM'yedünöğle
Saatlerindegetirilen 27
sanığın savcılık
sorgulamalan yaklaşık 4 saat
sürdü. Savcılıkça, 4 kişi kanıt
yetersizlg'ı'nden serbest
bırakılırken 23 kişi de
tutuklama istemiyle yedek
hakimliğe sevk edildiler.
Emeklifarklanı
jdeniyor
• ANKARA (AA) - Maliye
Bakanı İsmet Attila, emekli,
dul ve yetimlerin katsayı
artışından doğan ayhk fark
ödemelerinin yapılabilmesi
için Ziraat Bankası'na
gerekli talimatın verildiğini
bildirdi. Auila. yaptığı yazılı
açıklamada. çekleri tanzim
edilerek ilgili bankanın
şubelerine gönderilen emekü,
dul ve yetimlerin maaş
farklannı daha rahat bir
prtamda alabilmeleri ve
sıkışıklık meydana
gelmemesi için aynca bir
ödemeplanı yapıldığını
belinti. Buna göre.
ayiıklannı nisan ayında
alanlann 'üçaylık', haziran
âyında alacak olanlann 'iki
âylık' fark ödemeleri 27
Nisan 1994 Çarşamba
gününden itıbaren yapılacak.
jstanbul'daeroin
gperasyonu
• İSTANBUL (AA)-
fstanbul'da gerçekleştirilen
biroperasyonda 51 kilogram
•roin ele geçirildi. Olayla ilgili
6 kişi gözlem altına alındı.
Istanbul Narkotik Şııbe
Müdürlüğü'nden yapılan
ŞJçıklamaya göre, bir
Btihbaratı değerlendiren
güvenlik kuvvetleri, daha
înce uyuşturucu madde
façakçılığından sabıkah olan
Çiustafa Duymaz'ın elinde
oroin bulunduğunu ve bunu
gazarlamak için oğlu Ali
£enk Duymaz'ı
ğörevlendirdiğini belirlediler.
Şunun üzerine, soruşturmayı
flerinleştirerek sürdüren
İJarkotik uzmanlar, Ali Cenk
Buymaz'm Fındıkzade
Molla Şerif Mahallesi'nde
§ükran Gökyol'a ait evde
f aldığmı veuyuşturucuyu
Burada sakJadığını
feptadılar. Güvenlik
kuvvetlerince söz konusu eve
düzenlenen operasyonda, 51
JHİogram eroin ele geçirildi.
TV'de
deglşlklik
TV Servisi- Kanal 6'da saat
•34-20'de yayınlanacağı bil-
îiirilen "Sihirli Formûl" adh
lyabancı sinema yerine, baş
jrollerini Tom Tyron, Brian
ŞKeith ve Edmond O'Brien'ın
İpaylaşüklan ABD yapınu
""Ay Pflotu " adh komedi fil-
mi yayınlanacak.
Türkiye'nin seçeceği santrallanntipiveyerini HindistanAtom Enerjisi Komisyonu belirleyecek
Hiıulistaııııükleerdanısman
HAKKIERDEM
ANKARA - Hindistan. Tür-
kiye'nin nükleer daruşmanhğını
üstlendi. Hindistan ile Türki-
ye'de kurulması planlanan
nükleer enerji santrallan konu-
sunda müşavîrlik anlaşması im-
zalandı. Türkiye'nin seçeceği
nükleer enerji santralının tipi ve
yeri Hindistan Atom Enerjisi
Komisyonu'nun önerilerine
göre belirlenecek. Hindistan'ın,
anlaşma sağlanması durumun-
da santrallann yapımını da üst-
lenmek istediği belirtiliyor.
Geç kalındı
Hindistan Atom Enerjisi
Kurumu Başkanı S. K. Chat-
teıjee. Türkiye'nin nükleer
santrallar kurulması konusun-
da geç kaldığıru ve enerji ihti-
yacıııı ancak nükleer santrallar
ile karşılayabileceğini bildirdi.
Türkiye Atom Enerjisi Kuru-
mu ve TEK ile imzalanan mü-
şavirlik anlaşması için Türki-
ye'ye gelen Chatterjee, Türki-
ye'nin nükleer enerji potansiye-
li ve nükleer santrallann gelece-
ği konusunda Cumhuriyet'in
sorulannı yanıtladı. Türkiye'-
nin iki nükleer santral kurması
gerektiğini savunan Chatterjee,
nükleer enerjiyi "geleceğin
umudu" olarak niteledi ve nük-
leer enerjinin banşçı amaçlar
için kullanılması gerektiğini be-
lirtti. Chatterjee'nin, soru-
Çernobil nükleer santralında kaza
Haber Merkezi -Çernobil nükleer santralında
çalıştınlmakta olan iki reaktörde hafta
başında art arda iki kaza meydana geldi.
Reaktörlerdeki kazalarda çalışanlann zarar
görmediği bildirildi.
Uluslararası AFPajansının bildirdiğinegöre
Çernobil nükleer santralında geçen pazartesi
ve salı günleri arka arkaya iki kaza daha
meydana geldi. Pazartesi günü 3 nolu
reaktördeçekirdek soğutma sisteminin su
düzeyinin düşmesi üzerine alarm sistemi
devreye girdi vS santral kapatıldı. Salı günü ise
1 nolu reaktörde nükleer yakıt dolu bir
konteyner bağlantı kablolannm kopması
üzerine kaydı ve koruma balkonunaçarptı.
Yetkililer konteynerin dış görünüm olarak bir
hasara uğramadığını, ancak özel bir ekibin
radyoaktif sızıntı olup olmadığını
araştıracaklannı bildirdiler.
Uluslararası ölçümlere göre 1 şiddetinde olan
kazalar FransızveAlman Nükleer Güvenlik
ve Koruma Enstitüleri tarafından da
incelendi. İki enstitünün ortak açıklamasında
santralda sık sık meydana gelen kazalann
güvenlik sisteminin yetersizliğinden
kaynaklandığı belirtildi.
İnterTass ajansı da geçen yıl içinde, santralda
36olayolduğunu. bunlardan 4'ünde
reaktörün kapatıldığı, 20'sinde ise reaktörün
gücünün azaltıldığı açıklandı. Tarihin en
büyük sanayi faciasına yol açarak radyoaktif
serpintilerle bütün dünyayı etkileyen 26 Nisan
1984'te 4 numarah reaktörün infilak etmesi
üzerine milyonlarca insanı kuşaklar boyu
Iösemi. kanser, bağışıklık sistemi ratsızlıklan
çekmeye mahkum eden santralın hala
çalıştınlması da başta çev re kuruluşlan olmak
üzere tüm dünyayı endişelendiriyor.
lanmıza verdiği yanıtlar şöyle:
-Türkiye'ye nükleer enerji
konusunda ne tür müşavirtik hiz-
metleri vereceksiniz?
- Türkıye'de nükleer enerji
konusunda bilgili insanlar var.
Türkiye'nin nükleer enerji ko-
nusuna ciddi yaklaştığmı bili-
yonım. Mühendislik hizmetleri
konusunda TEK ile görüştük.
Bizim yaptığımız daha çok mü-
şaviriiic hizmetleri olacak. Nük-
leer bilim ve teknoloji konusun-
da işbirliği içeriyor. Türkiye'nin
enerjiye ihtiyacı var. Kişi başı-
na enerji kullanımı dünya orta-
lamasının altında. Elektrik
enerjisi sağlayabileceğiniz kay-
naklar sınırlı. Nükleer enerji,
enerji üretiminin arttınlması
yararlı olacaktır.
-Nükleer enerjinin çevreye
olumsuz etkisi konusunda ne dü-
şünfiyorsunuz??
- Bütün yüksek teknolojiler
risk içerir. Caddede karşıdan
karşıya geçerken de risk vardır.
Uçakla bir yere giderken de risk
vardır, ama sağladığı yarar çok
fazladır. Risk olmadan bir şey-
den yarar sağlamak güçtür. Bü-
tün ülkeler, risk ile sağlanacak
faydayı karşılaştıımak duru-
mundadır. Diğer enerji kay-
naklan da kirlenmeye neden ol-
makıadır. Nükleer tesisler kar-
bondioksit cıkarmaz, asit atı-
klan yaymaz. Türkiye. Çerno-
bil faciasından etkilenen ülkeler
tzlandalı anne ile Türk baba arasındaki >elayet savaşınm din savaşuıa dönüştürülmesi tepkilere yol açmıştı.
İzJamhılı anne bir kez daha kazanch
Yargıtay, Vesile ile Ayşegül'ü babasına bırakmadı. İzlandalı anne
ile Türk baba arasındaki velayet davası yeniden görülecek
ANKARA (ANKA) - İzlandalı anne Sophia Cudrum
Hansen ile Türk baba Halim Al arasındaki boşanma ve
velayet davası yeniden görülecek. Yargıtay Hukuk Genel
Kuralu, anne lehine sonuçlara yol açabilecek yönde karar
verdi. Genel kurul. 13 yaşındaki Ayşegül ile 12 yaşındaki
Vesite'nin velayetlerinin Türk babaya verilmesine ilişkin
yerel mahkemenin direnme karannı kaldırdı. Yargıtay.
anne Hansen ile baba Al'ın bu ülke yasalanna göre evli ol-
duklannın kanıtlanamadığına dikkat çektikten sonra, "eş-
ler arasındafaukukuntanıdığı biçunde evlilik bulunup bu-
lunmadığının' araştınlmasından sonra boşanma ve vela-
yet hakkında karar verilmesini istedi. Yargıtay. hem da-
vacı annenin hem de davah babamn tabiyetlerinin araştın-
lmasının zorunlu olduğunu bildirdi.
İzlanda'da başlayıp İstanbul'da süren ve iki yıl önce
İstanbul Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde oluş-
turulan ilk karann ardından yoğun tartışmalara, eşleri
destekleyen dini gruplar arasında mahkeme önlerinde gös-
terilere neden olan velayet davası, Yargıtay hukuk dairele-
rinin bozma karanna uyulmaması nedeniyle genel kurulda
ele alınarak sonuçlandınldı.
Hukuk Genel Kurulu, 'boşanma ve velayetin tevdü' da-
vasında karar oluşturulabilmesi için taraflann. hukukun
tanıdığı biçimde evli olduklannm belirlenmesinin gereklili-
ğine dikkat çekti. Aleyhine dava açılan baba Halim Al'ın
mahkeme>e ulaşan nüfus kayıtlannda. davacı anneyleevli
olduğuna ilişkin kayıt bulunmadığını belirleyen Yargıtay.
taraflann evliliklerini gösteren belgenin 1991 yılında Izlan-
da makamlannca düzenlendiğini bildirdi. İzlanda'nın ya-
bancı resmi belgelerin tasdik mecburiyetinin kaldınlması
Se bazı işlem ve belgelerin tasdikden uzak tutulması' hak-
kındaki sözleşmelere usulüne uygun olarak katıhp kalı-
lmadığının da belli olmadığına yer verilen Yargıtay karan-
nda daha sonra şöyle denildi:
Bu belge, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyan-
nca mahallinde yürürlükteki kanunlara uygun olduğu
Türk siyasi memurlan tarafından tasdik unsurunu da ta-
şımaktadır. İzlanda'nın açıklanan sözleşmelere usulüne
uygun katıhp katılmadığının Dışişleri Bakanlığı'ndan so-
rulup, katılmadıklan anlaşıhrsa, taraflardan onay şerhinı
taşıyan belge getirmeleri istenecek yerde. mevcut belge ye-
terli görülerek bozmaya karşı direnilmesi doğru değildir.
Çağdaş heldm-'kutsal ittiüık" mücadelesi
İstanbul Tabip Odası seçimlerinde yönetimi ele geçirebilmek için
dini yapısı ağır basan hekimlerin odaya üye yapıldığı savlandı
GÜNDÜZÎMŞtR
Istanbul Tabip Odası'nda
iki yılhk yeni dönemin
yönetimini belirleyecek genel
kurul toplantısı, bugûn Mecidiyeköy
Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapıhyor.
Yann İstanbul Tabip Odası'nda yapılacak
seçimlerle devam edecek genel kurulda,
çağdaş demokrat hekimlerin oluşturduğu
"Demokratik Katılım Gnıbu " ile Aydınlar
Ocağı önderliğinde oluşturulan ve RP ile
MHP kökenli hekimlerin başını çektiği
"Kutsal İrtifak " olarak da adlandınlan
"Değişinı Gnıbu" arasında zorlu bir mü-
cadele )'aşanacağı belirtih'yor.
27 Mart yerel seçimlerinde oylannı arttı-
ran RP'den aldıklan güçle seçimlere ha-
arlanan "Degisiın Grubu"nun daha önceki
yıllarda yapılan Tabip Odası seçimleıinde
"Kııtsal Ittifak " oluşturduğu behrtiliyor.
Değişim Grubu'nun İstanbul Tabip
Odası'nda yönetimi ele geçirebilmek için
son günlerde dini yapısı ağır basan
hekimlerin odaya üye yapıldığı savlanıyor.
1992-1994 yıllan arasında sonuç alana
kadar "Hem mücadeJe hem mözakere"
sloganıyla hareket eden İstanbul Tabip
Odası yönetiminin meslek haklan için
yoğun bir mücadele yürüttüğü, oda üyesi
hekimler tarafından ifade edityor. Çağdaş
demokrat hekimleri temsilen istanbul Ta-
bip Odası yönetimine yeniden aday olan
"Demokratik Katıiım Gnıbu" adına görüş-
lerini açıklayan Dr. Hûseyin Demirdizen,
şunlan söylüyor:
"Demokratik Katılım Grubu. iki yıldır İs-
tanbul Tabip Odası > önetiminde sürdürdüğü
görevini; ülkemizin içinde bulunduğu
ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlar ya-
nında, toptumsal barışı. demokrasûiin ve
çağdaş yaşama olduğu kadar laik ve Ata-
türkçii cumhurivetin, halkımızın varlık ve
yaşamının da tehditler karştsında bulunduğu
gerçeğinin bilincinde olarak önümüzdeki
dönemde sürdürmeye kararlıdır. Çağdaş ve
demokratik bir toplumsal ortamda nitelikli
hekimlik, onurlu yaşam ve halkımıza daha
iyi bir sağlık hizmeti verme istemiyle oy
venne çağnsı yapnnştır."
Demokratik Katılım Grubu. "Birlikte
yapacak çok şey *ar" sloganıvla sürdür-
düğü kampanyasında, özetle şu görüşe yer
veriyor: "tktidarda bulunanların aldığı
ekonomik kararlar ve tercihlerle giderek
zoriaşan yaşam mücedelesinde özellikle
ücretlilerin, emeğiyle geçinen mes-
lektaşlarımtzın > aşam standartlannı
korumak ve geüştirmek için güçlü bir Tabip
Odası olarak ağırlığunızı kovacağız.
Nitelikli bir hekimlik uygulaması için
mesleki eğirimimizi geliştirmek konusunda
attığımız adunları, başladığımız işleri
tamamlayacağız."
"Değişinı Grubu" adı altında seçimlere
katılan hekimler ise yapmak istediklerini-
şöyleanlattılar: "En değerli varlık olan in-
san sağlığının sorumluluğunu iistlendik.
Ekonomik ve siyasi baskılann. bölgesel çatı-
şmalann, haksızlıkların güncelleştiği, sosyal
yapının çözüldüğii, ahlaki değerlerin kokuş-
tuğu, çevrenin alabildiğine kirlendiği giinü-
müzde, bu sorumluluk çok daha özel bir an-
lam kazanmaktadır. Haksı/lıkları, yanlış
uygulamaları gidermeye talibiz."
arasındaydı. Maalesef böyle
oldu. ama Rusya'nın kullandığı
teknoloji, bu ülkenin dışında
hiçbir yerde kullanılmayan ol-
dukça farklı bir teknolojidir.
Bütün kalkınmakta olan ülke-
ler, nükleer enerjiden yararlan-
maktadır. Gelişmiş ülkeler,
enerji gereksinimlerinin büyük
bölümünü nükleer enerjiden
sağlamaktadır. Bizim tecrübe-
lerimizağırsukullanılan Kana-
da sistemi ûzerinedir.
İnsanlığın varan için
-Nükleer enerjinin askeri
amaçlı kullanımını nasıl değer-
lendiriyorsumız?
- Nükleer santrallar, silah
üretimi için kullanılandan
farkhdır. Bugün nükleer sant-
rallarda zenginîeştirilmiş ya da
doğal uranyum kullanılmak-
tadır. Nükleer enerji, insanlığın
yaran için kullanılmalrdır. Tren
yollan ulaşım içindir. Ama bazı
insanlar intihar etmek için bu
>olu seçer. Bu durumda tren
yollannı suçlamak mümkün
mü? Nükleer enerji gelecek için
umuttur. Eğer bazılan teknolo-
jiyi yanlış kullanmak isterlerse,
yok etmek için kullanmak ister-
lerse bu kimin hatası. kimin su-
çudur? Türkiye, herhangi bir
gelişmiş ülkeden nükkleer tek-
noloji alabilir. Bizim kul-
landığımız, atıklann yeniden
değerlendırilmesi ve işlenmesi
esasına dayanır.
SİVİLMEMUR
Orgütlenme
hakkına
yargı onayı
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Askeri işyerle-
rinde çalışan sivil memurlann
örgütleme hakkını hükümet ta-
mmadığı halde yargı onayladı.
TBMM'nin gündeminde bulu-
nan memur sendikalan yasa
lasansında "sendika üyesi ola-
mayacaklar" kapsamında sayı-
lan Asim-Sen'in (Askeri tşyer-
lerinde'Çalışan Sivil Mcmürlar
Sendikası) "yasaya uygun" ola-
rak kurulduğu ve "tüzelkişilik
kazandığı" yargı karanyla ke-
sinleşti.
TBMM'ye 15 nisanda gön-
derilen Kamu Görevlileri Sen-
dikalan Toplusözleşme ve
Grev Yasa Tasansı'nda. sendi-
ka üyesi olamayacaklar arasın-
da. "Milli Savunma Bakanlığı
ile Genelkurma\ Başkanlığı,
Kuvvet Komutanlıkları, Jandar-
ma Genel Komutanlığı ve Sahil
Güvenlik komutanlığf nda çalı-
şan sivil kamu görevlileri" sayılı-
yor.
İMAYIS
Işçi, laik
cıunhuriyeti
koruyalım
diyecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Emekçi. 1 Mayıs İşçi
Bavramı'nda. hükümete "din
ve vicdan özgürlüğünün gü>ence-
si olan laik ve demokratik cum-
hurivetin konmması" mesajı
verecek. İşçi. I Mayıs'ta İstan-
bul. İzmir. Adana. Bursa. Sam-
sun vc Antalya'da kitlese! ola-
rak. "Emeğimiz, ekmeğimiz,
geleceğimiz için 1 Mayıs'ta el
ele^diyccck.
Çalışan kitlelcr. ekonomik
pakctin kendisinc kesilmek iste-
ncn faturasına. cylem gücünün
yanı sıra bilimscl \crilcrlc yanıt
vcrmeyc hazırlannor. Özelleş-
tirmc ve işyeri kapatma karar-
lanna mitinglcrlc "hayır" diye-
cek olan işçi sendikalan. işyer-
lcrinin üretim ve istıhdam
durumlanna ilişkin bilimsel ra-
porlarla hükümctin karşısına
çıkacak.
Türk-İş ve Hak-İş konfede-
rasvonlan. 24nisan pazargünü
v apacaklan "İşsizlik ve pahalılı-
ğa son" ve "Fabrika kapatıla-
maz, Karabük karartılamaz"
mitinglcriylc paketi protesto
edecek lcr. 5 milyon çalışanı
temsil eden Demokrasi Platfor-
muda. I Mayıs İşçi Ba>ramfnı,
İstanbul Şişli Abide-i Hürriyet
Meydanfnda kitlcsel olarak
kutlama kararıaldı.
Hak-İş Konfederasyonu'nun
24 nisan günü saat 12.00"de Ka-
rabük'te yapacaği mitıngde.
hükümete. "Ölümde uzlaşma
olmaz" vc "Atam, bize emanet
ettiğin cumhuriyeti ve fabrikala-
rı korumak namus borcudur"
denilecek. Türk-İş Konfederas-
şonu'nun mitingi. Ankara'da
Tandoğan Meydanı'nda yapı-
lacak. Türk-İş Genel Başkanı
Bayram Meral. "Mitingde tek
bir yumruk olacağız" dedi.
ARAYİŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Bilinç
Hızlı bir arayış içine giı<* toplumumuz. Kımılerı çok
duyarl,, kimileri daha çok ^yarlı. (Yanı duyarsız kımse
pek kalmad! gibi) Laik v^ öz9ür
bir toplumsal yapıyı.
"hiç değişmez" ya da "kimsenm değıştıremeyeceğı
bir yapı olarak gören ve «ieğerlendiren kimi aydınları-
mız, şimdi müthiş bir şaşkınlık ve panik içindeler. Mus-
tafa Kemal'le ve laik cum'huriyetimizin kuruluşuyla "dal-
ga geçme"dönemi çoğunlukla geride kaldı. Hem kendi
kendilerine ve hem de birbirlerine "Şimdi ne ya-
pacağız" sorusunu soruyorlar. Islamcı bir duzenın ayak
seslerini duyuyorlar. Ve fcunun şaşkınlığı ve korkusu
içindeler.
Bu panik ve şaşkınlık içinde bir "çıkış yolu" arıyorlar.
Kimileri örgütlenmeye çalışıyor, kimilsri orduya göz kır-
pıyor. islam şeriatının egemen olacağı ve dinsel baskı
uygulanan bir düzen yerine, demokrasinin ayaklar altı-
na alınacağı bir düzene bile razı kimileri. Ne kadar yan-
lış. Ne kadar yazık...
Geçenlerde bir dostum, "Siz de orduyu çare olarak
görüyormuşsunuz. Doğru mu bu" diye sordu. Hiç olur
mu? 1980'de ordu adına egemen olan generallerin neler
yaptıklarını unutabilir mi insan? Imam hatip meslek lise-
leri mezunlarına, meslekleri dışındaki üniversitelere
girme hakkını kim verdi? Ortaöğretıme zorunlu din der-
sini koyan kim? Şimdi her ortaokul ve lisede, çoğu şeriat
özlemi içinde, birkaç "din ve ahlak bilgisi" hocası var.
Kim bunların sorumlusu? Atatürk'ün partisini kapatan-
lar, mirasına el atma cüretini gösterenler kim? Bu kadar
unutkan olabilir mi insan?
Kimi kesimlerde gördüğümüz panik ve şaşkınlığı, Re-
fahçılar da körüklemekten geri kalmıyorlar. Bosna'daki
insanlık dramını bahane ederek, yeşil bayrak açmak da
onlarda; aynı bahaneyle laik düzene karşı nefret kus-
mak da on)arda. Hele Erbakan Hoca'nın bu yanlışlıklara
sahipçıkması, ne kadar yanlış. Hele hele Türk siyasal li-
teratürüne "Tatlı tatlı mı olacak, kanlı mı olacak?" gibi-
sinden bir densizliği sokması, yanlışın da çok ötesinde
bir aymazlık.
Daha önce de yazdım Refah Partisi, 27 Mart yerel se-
çimlerinde aradığını bulamadı. Geçenlerde sayın Şev-
ket Kazan bir televizyon programında da ıfade etti bunu.
Benim bildiğim, % 30 civarında bir oy bekliyorlardı Ve
(il, ilçe, belde olarak) 1000civarında betediyebaşkaniığı
kazanmak umudundaydılar. Bunun yarısını bile elde
edemediler. Kazandıkları belediye başkanlığı sayısı 350
civarında. Aldıklan oy oranı ise % 19'un biraz altında
kaldı.
Ama biryandan Ankara ve Istanbul'u kazanmanın ge-
tirdiği moral ve biryandan da karşılarındakilerinın korku
ve paniği nedeniyle; garip, anlaşılmaz ve zarar verici bir
tutuma girdiler. Ve hiç kuşkusuz, en büyük zararı kendi-
lerine veriyorlar.
Seçimlerden sonra yazdığım birkaç yazıda ve yaptı-
ğım değerlendirmelerde, RP'yi bekleyen kimi tehlikele-
re işaret etmiştim. Tabii benim sorunum RP değil. Be-
nim sorunum, özgürlük ortamımız ve (kör-topal da olsa)
demokratik düzenimiz.
RP'yi bekleyen tehlikelerin belli başlılarını; muhtemel
bir "hazımsızlık", provokasyonların etkisi altında kal-
mak ve nihayet, radikal unsurları denetleme konusun-
daki sorunlar olarak sıralamıştım. Ama do|fru£u istenir-
se; başta Erbakan Hoca olmak üzere, yönçtiçilerin sağ-
duyu ve deneyimlerine güveniyordum.
Ama beklediklerimin tam tersi çıktı. Hazımsızlıkların
yol açtağı gelişmeler, tahminlerimi altüst etti. Başta
Necmettin Erbakan olmak üzere. kimi RP yöneticileri %
19 oyla kendilerini iktidarda görmeye başladılar. "Uç-
manın" sonu yok elbette. Derken sokaklarda "şeriat
provaları" başladı. Ardından da gereksiz konuşmalar
geldi.
Recep Tayyip Erdoğan, çok aklı başında sandığım bir
insandı. Anlamsız bir "saygı duruşu-fatiha" çelişkisine
neden olarak, küllendirmeye çalıştığımız yangına ben-
zin döktü. Hele "yağmur duasın'ın faziletlerine" olan
inancını dile getirince. insanların zihnini tam karıştırdı.
Ne kadar üzücü şeyler bunlar, ne kadar yazık...
Ama tüm bu olumsuzlukların yanı sıra, guzel şeyler de
oluyor. insanlar örgütlenmeye çalışıyor. Kendi çağdaş
yaşamlarını ve değer yargılarını ve değerlerini savun-
maya uğraşıyor.
Akdeniz Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve Inkılap Tarihi
Araştırm^ ve Uygulama Merkezi, "Atatürkçü Bilinç" di-
ye bir dergi yayımlamış. Sahibi ve Sorumlu Müdürü
Prof. Dr. Çetin Yetkin, üçüncü hamur kâğıda basılmış bir
dergi bu. Belk' çok "albenisi" yok. Ama işlevi büyük ola-
cak gibi. "Türk halkı, ulus olmanın bilincine Atatürk ile
varmıştır" diyor. Çetin Yetkin derginin adını açıklarken.
"... Bu bilinç ne denli güçlü olursa bağımsız bir ulus ol-
mak da o denli gerçekleşir. Çünkü bağımsızlık1
ve 'ulus
olmanın yüksek bilincine varmak', kavramsal bir bütün-
lük gösterir. Işte, bu nedenle dergimizin adı 'Atatürkçü
Bilinç tir."
Bu derginin ömürlü ve yararlı olmasını diliyorum.
100 bin belediye işçisi bekliyor
Yetkî tarbşması
toplusözleşmeleri ükadı
• Çalışanlarson toplusözleşmenin üzerinden2
yıl geçtigini ve ücretlerin enflasyon karşısında
eridiğini belirterek bir an önce masaya
oturulmasmı isterken. sendikalar suçu
birbirlerine atıyor.
İstanbul Haber şenisi - sendikalannın işkolu barajını
DISK'e bağl. Genel-Iş Sendi- aşnğına yönelik açıklamavla
kası ile TURK-IŞe bağlı Bele- başladıeını söylüyor
diye-İş Sendikası arasındaki yet- A\ıkT TÜRK-İŞin DİSK'e
kı uyuşmazlığı nedeniyle. yak- bağlı tüm sendikalann iş kolu
laşık 100 bin belediye ışçısı. top- barajına. ü\e sa>ısının
lusözleşmelerinin sonuçlandın- abartıldığını gerekçe göstererek
lmasını beklivor. Çalışanlar son itiraz ettiğini vurguluyor Bele-
toplı^özleşmenin üzerinden 2 diye-İş'in 1993 Temmuz iş kolu
yıl geçtigini ve ücretlerin enflas- ı=«»t;r
»;n«_-_:_ •_•— . . • .
yon karşısında eridiğini belirte-
rek bir an önce masaya oturul-
masını isterken. sendikalar suçu
birbirlerine atıyor.
Aileleri ve çocuklanyla birlık-
te milyona yakın insanı ilgilendi-
ren belediye işçilerinin toplusöz-
leşmelerinin "yetki tartışnıası"
nedeniyle tıkanması rahatsızlık
yaratıyor. Önümüzdeki günler-
de sorunlann giderilmemesi ha-
linde grup eylemlere başvura-
caklannı açıklayan belediyeçalı- _..—, ,m ı u J C
^ JC o ı n u v e
^
şanlannın sorunlan>la ilgili ola- işkolu barajını aştık \ebunu Çalı-
rak görüşlenne başvurduğumuz şma Bakanlığı da onayladı. Bele-
DISK'e bağb Genel-Iş Sendi- dive-İş'üı bu istatistiöe olan iti-
kası istanbul Bölge Şefi Hüseyin «>»• ^ .,»-_ .r_.
Ayık, sorunlann, Çalışma Ba-
kanlığı tarafından hazırlanan
Ocak 1993 işkolu
ıstatist'iklerinin önemlı olduğu
Ankara. İstanbul. İzmir Adana
ve benzeri belediyeler için Ocak
1993 istatistiğınin sonuçlan-
madığını da>anak gösterdiğini
belınen Ayık. 12 Ejlül öncesin-
deTURK-İŞ'in üye sayısı 11 bin
ıken.kendilennin 140binüyeleri
olduğunu hatırlatıyor. Ayık,
"l2E.vlülsonrasındaonlann 190
bin üyesi oldu bizim sıfır. Bunu
yanlış bir biçimde yansıtmak sen-
dıkacıhk değildir. 1993 Ocak
a\ınaa Türkive'de 32 bin üve İİ€
i k l b
ş itatistiğe olan iti
razı »e yargı sonucuna vaptığı
tem>iz, toplusözleşme görüşme-
lerinin uzamasına neden oldu" di-