08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet70. YILSAYI25035 S A N A T K U L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 23NİSAN1994CUMARTESİ Çernobilfaciasının taMhsizçocuklanÇeviri Servisi - 26 Nisan 1986 tarihinde Çemobıl Nükleer Reaktörü patladığı za- man ne yaptığınızı anımsıyor musunuz? Büyük bir olasılıkla bu tarih sizin için bir anhm taşımıyor. oysa Aleksey Omelyanuk için26 nisan. yaşamında bir dönüm nokta- sı. 9yaşındaki Aleksey, o tarihte paskalya tatiLni Çernobil dolaylannda geçiriyordu; yüzıne havuzunda yüzüy or. bol bol bisikle- te bıniyordu. Patlamadan sonra Aleksey'- de birden halsizlik, yorgunluk belirtıleri başladı. Ailesi Aleksey'ı doktora götürdü. ancak bu durumuna yol açan nedcnler bir türlü tespit edılemedi. Çernobıl'in yakın çevresinde yaşayanlar. patlama olduğu za- man bölgeyi terketmeleri doğrultusunda uyanldı. Ancak Aleksey gibi Çernobil'in yakın çevresinde yaşamayanlar. bölgeyi terketmediklen ıçın zaman içinde rüzgann taşıdığı radyasyona maruz kaldı. Aylar sonra Alekseyin hastalığının Çernobil pat- lamasından kaynaklandığı anlaşıldı. 800 bin çocuk etkilendi Aleksey bugun oldukça soluk renkli, hastagörünümlü bir çocuk; hemenyorulu- yor, en ufak bir üşütmede yataklara düşü- yor. Ne var ki. farkında olmadan yediği radyasyonluyiyeceklerveiçtiğiradyasyon- lu sulara karşın. sağlık durumu şimdilik korkutucu boyutlarda değil. 800 bin çocu- ğun Aleksey gibi patlamadan etkilendiğj. reaktörün 320 kılometre kuzcyinde yaşa- yanlann hala tehlikelı radyasyonun etkisi altında olduğu düşünülüyor. Etkilenen ço- cukların bazısında lösemi (kan kanseri) gö- rülürken, bazılan o denli zayıf düşüyor ki okulda bile ancak üç saat kalabiliyor. Bağışıklık sıstemleri de bozulan çocuklar- da. bir iki gün sürmesi beklenen basit bir soğuk algınhğı. haftalarca sürüyor. Ye'iş- kinler ve çocuklar hiçbir ilacın geçiremedi- ği. nedeni bilinmeyen bir baş ağnsından yakınıyorlar. Patfamadan sonra dünyaya gelen bcbekler. ya anormal oluyor ya da kan kanserine y akalanmış olarak doğuyor. Sürekli radyasyona maruz kalan çocukla- nn iireme organlannın da etkılendiği düşü- nülüyor. Dolayısıyla bu çocuklardan mey- dana gelecek yeni kuşağın da sağlıksız olma olasılıâ son derecc vüksek. temleri büyük bir düzelme gösteriyor. Ingiltere'nin Surre> eyaletinin Guildford kentinde bir grup. Çernobil'in kuzeyinde yaşayan 10 çocuğu evlerine konuk etti. Projeyi 40 yaşındaki Chris Milton yönlen- dirdi. Rusya'da bir gönüllü yardımörgütü- nün Çernobil olayından etkilenen çocukla- n ağırlayacak yabanci bir yardım örgütüy- leilişki kurmak istemesi üzerine devreyegi- ren Milton. kendisi gibi gönüllü ailelerle bir grup kurarak bu çocuklan İngıltereye da- vet etti. P atlamadan etkilenen çocuklann bazısında lösemi (kan kanseri) görülürken, bazılan o denli zayıfdüşüyor ki okulda bile ancak üç saat kalabiliyor. Bağışıklık sistemleri de bozulan çocuklarda bir iki gün sürmesi beklenen basit bir soğuk algınhğı haftalarca sürüyor. Yetişkinler ve çocuklar hiçbir ilacın geçiremediği. nedeni bilinmeyen bir baş ağnsından yakınıyorlar. Patlamadan sonra dünyaya gelen bebekler, ya anormal oluyor ya da kan kanserine yakalanmış olarak doğuyor. Bilim adamlan. radyasyondan etkilenen toprağın yüzyıllarca kirliliğini koruyacağı ve yetişen üriinün kanserojen nıtelikte ola- cağından kaygı duyuyor. Bölgede gıda kıt- lığı söz konusu olduğundan. halkın rad- yasyonlu ürünleri yemekten başka şansı yok. Aksi takdırde açlığa talim etmek zo- runda kalacaklar. Rady asyonsuz y iyecek- ler. temiz su ve temiz hava. bu çocuklann düzelebilmesi için tek çözüm. Uzmanlann son gözlemlerine göre. radyasyonsuz bir ortama taşınan çocuklann bağışıklık sis- "Bu çocuklara yardımcı oJmak. hepimizin sorumluluğıT'diye konuşan Milıon. çocuk- lan ağırlayacak aileleri bulmakta epey zor- landığını söylüyor. Gönüllü ailelerden bir kısmının lısan sorunu yüzünden sözlerin- den döndüğünü. bir kısmının ise kültür farklılığını öne sürerek zorluk çıkardığını belirtiyor. Milton, çocuklan evlerinde ko- nuk eden aileleri bazı konularda uyardığını da açıklıyor: bu çocuklara ülkelerinde bu- lamayacaklan kadar pahalı yiyeceklerin \erilmemesini. kısaca şımartılmamalannı jyor. Çocuklan evinde konuk eden bir aile. ilk izlenimlerini şöyle aktanyor: "Bize çocuklann oldukça yoksul ailelerden geldiğini söylemişJerdi. Ozellikle vanlarında fazla bir üst-baş getiremeyeceklerini umu- yorduk. Oysa, çocuklar kocaman bavullarla geldiler. Bavullan açınca içinin hedive ile dolu olduğunu gördiik. Rus bebekleri. ailclc- rinin bizim için yaptığı elişi masa örtüleri ve şalları dağıtfılar. Çocuklann bu inceliğinden çok du> gulanan bazı iş> erleri. hepsine bir ta- kım givsi hedive etti. Çocuklarının iştahı karşısında şaşkına döndük. Önlcrine konan her şeyi silip süpiirdiilcr. Ozellikle meyveye hiç dayanamıyorlardı." Ingiltere'de konuk edilen bu lOçocuğun sağlığında kısa zamanda gözle görülür bir düzelme izlendi. Çevirmeni kanalıyla duy- gulannı dile getiren Aleksey. İngilterc'de geçirdiği günleri şöyle anlatıyor: "Burası bir periler ülkesi. Dükkanlarda raflar, yi\e- cek dolu. Evler kocaman. Burada her şey çok güzel." Yöneticilere eleştiri Diğer çocuklar da Aleksey ile benzer duygulan paylaşıyor; Rusya'daki evlerin- de tanık olduklan huzursuz ve üziicü or- tamdan uzakta bulunmaktan son derece memnunlar. Çocuklan Rusya'dan İngil- tere'ye getiren öğretmenleri Maria Leoni- dovna, hepsinin genel sağlık tablolannda büyük bir düzelme görüldüğünü kaydedi- yor. "Geri dönmek bizim için kolay olmaya- cak. ne var ki hepimiz bu volculuktan çok yararlandık" diyen Maria da bir Çernobil kurbanı.Patlaînaya ilişkin aynntılı bilgi vermekten kaçınan yöneticileri ağır bir dil- le eleştirmekten kendini alamıyor. Çernobil faciasından etkilenen çocuklann bağışıklık sistemleri de bozuluyor. Havayı kirletenden vergi alınacak MERSİN - Atmosferde aşın kirlenmenin önlenmesi. karbondioksit emisy onunun azaltılması için. kirlenmeyeyolaçanlardankarbon vergisi alınması. bu şekildeeldeedilen gelirin temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklannın geliştirilmesine harcanrnası istendi. Mcrsın Üniversitesi Mühendislık Fakültesi. ÇevreBakanltğı veTürklsı Bilimi ve Tekniği Dcmeği taca/ından orlakîaşa düzenlenen "Enerji ve Çevre" konulu sempozyumun sonuç bildirgesinde. dünyanın global çe\ re sorununun. atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunun artmasından kaynaklandığı. hiçbir ülkenin kendini bu sorundan soyutlayamayacağı belirtildi. Bildirgede şöyle denildi: "Bugün artan karbondioksit konsantrasy onu, asit y ağmurlarına neden olmanın ötesinde diiny anın global ısınma sürecini başlatmıştır. Buna neden olan aşırı fosil yakıt kullanımına smır getirilmesi gerekmektedir. Atmos- ferde karbondioksit emisyonu azaltılmalıdır. Bu sorunun çözümü için ülke bazında ve uluslararası düzeyde alınması gereken önlemler v ardır. Türkiye, her ikisi için de gerekli girişimlerdebulunmalıdır. Karbon vergisi gündeme getirilmeü. bu vergi ka- leminin geliri. temiz, yenilenebilir enerji ka> naklarının geliştirilmesine harcanmalıdır. Baca gaziarını zararsız- hale getirecek vedeğerlendirebilecek önlemler alınmalıdır." Türkıye'nın hıdrolik potansiyel bakımından zengin ülkelergrubunda yer aldığı kaydedilen sonuç bildirgesinde daha sonra şöyle denildi: "Doğal gaz konusunda aJternatif ithal olanakları reali/e edilmeden. doğal gaz çevrim santrallarının arttırılmasından kaçınılmalı, geçmişteki fuel oilli sant- rallar çıkmazuıa düsulmemelidir." üurultuyu önlemelaçin eğitimgerekir GAZİANTEP (AA) - Gaziantep Çevre M üdürü İsmet Karalar. sana\ ılcşme ve teknolojık gclişme sonııcu ortaya çıkan gürültünün.önemlı bir çe\re sorunu haline geldiğini belirterek "\ncak bilgisizlik nedenivle, güriiltünün \ ol açabileceği zararlar hafîfe alını\or"dedı. Karalar. gürültününınsan sağlığı üzerindekı olumsuzetkisinin. işıtme kay bından ış \ enmının düşüklüğüne ve fiz> olojik rahatsızlıklardan psikolojik bozukluklara kadar uzandığını. buna rağmen konununveterinceönemsenmedİ2İnisö\ledi. Igisizlik Artıkkapanmasınkızlar Hindistan'ın Ladak bölgesinde bir dağ köyiinde okul bahçesi... Beyinleri örtün- me hurafeleriyle doldurulmav a çabalanan kız çocuklarının çoğu şimdiden "kapa- tılmış!" Ama, okuyacaklar, bilimin mutlak üstânlüğünü tanıyıp. bilimsel düşünce- yi kavrayacaklar ve boş inançlarını değiştirip geleceğin çağdaş insanları olma yo- lunda adımlar atacaklar. Anne olduklarmda, çocuklarını da çağdaş bilimsel dü- şünceyle yetişririp "aydınlanma devrimi"nin ileri aşamalarına geçişi ha/ırla> a- caklar. Belki o zaman, Hintli kız çocuklan da \fustafa Kemal Atatürk adlı bir önderin, Türkiye'de uiusal egemenliği kurduğu günii Tiirk çocuklarının kimliğin- de, tüm dünyanın çocuklarına armağan etmesinin anlam \e önemini kavrayabile- cekler... (Fotoğraf: GÖNÜL DÖNMEZ-GOLIN) GürültÜNÜönlemc konusunda en önemli unsurun kanıuovunun bılınçlendirilmesi\e eğitimi olduğunu itade eden Karalar. gürültü kontrol >önetmeliğınde öngörülen kısıtlamalara uyulmasını sağlamak ıçın etkin bir denetleme mekanizması kurulması gerektiğinı kaydetti. Binalarda mimari projelendirme yapılırken dış mekan gürültüsünü asgarive indirecek ızolasvonun yapılmasınınönem taşıdığına işaret eden Karalar. şunlan söyledi: "Havaalanı ve deminollan çevresinde gerekli önlemler alınmalı. Toplu taşım sistemlerine geçilmesi ve metroların \ ay gınlaşması. güriiltm ü önemli ölçüde azaİtacaktır. Taşıt, sanayi ve inşaat makinelerinin üretiminde gürültü izolasyonu > apılmalı. İmar mev zuatına gürültü\ ü azaltıcı önlemlerle ilgili hükümltr konulmalı." güriiltünün l açabileceği zararların hafıfe alındığını söy!e\en Gaziantep Çevre Müdürü Ismet Karalar. "Gürültüyü önleme konusundaen önemli unsur kamuoyunün eğitilmesidir" dedi. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK ecmettin Erbakan Hoca gene tencereyi kanştırmava başladı. Hocanın yemek pişirme merakı geç- mişten de biliniyor. Bir zamanlar kadayıf kızartmaya pek meraklıydı. Herkes merak içinde I "Kadayıf kızardı mı" diye sorar. Hoca da "Ya- vaş yav aş kKanyor" derdi. Birden tepsinin dibinin yandığı anlaşıldı, koca tepsi kadayıf da zi- yan oldu. Bu kez de Necmettin Ho- ca et pişirmeye merak salmış olmalı ki "Sert mi olacak yoksa yumusak mı, kanJı mı olacak tatlı mı?" diye konuşup duru\or. Kadayıf kızart- mayı beceremev ince biftek pişirme- ye merak sardırmış olmalı. Et pişir- menin de ıncelikleri vardır. Hoca'- nın bunlan bilip bilmediği an- laşılmıyor. Sonunda bu işi de kömü- re çevirmeyeceğini umarak "inşal- lah"diyelim. Bu hafta Erbakan Ho- ca'nm listesinde başka neler olduğu- nu araştırdık. Karışık çorba Erbakan gene kanştınyor... ya açıklık gctirir. Elbette nasip olursa herkes bu çorbadan bir kaşık içecektir ama artık bu dünyada mı nasip olur. öbiir dünyada mı. onu da Allah bilir. Yalancı dolma u çorba adından da belli- dir. çok kanşıktır. Arabistan baha- ratıyla terbiye edilmiş Tahran pirin- ci bol suya atılır. Bir miktar yerli bulgur katılır. Kısık ateşte ağır ağır kaynatılır. Almanya'dan hibe yo- Iu\la gelen malzeme de çorbava katılır. Çorbayı pişirirken acele etmemek lazımdır. Nasıl olsa tekkeyi bekleyen çorbayı içecektir. Üzerine bolca kurutulmuş nane konması, lezzetini arttınr ama gene de içilecek olan "nane çorbası" değil. "kanşık çorba"dır. Herke- sin niyetine göre şifası da değişiktir. Hoca ara sıra mutfağa uğrayıp "Karıştırın evlatlarım karıştırın'* dersc de sonra sorulduğunda "Canım, söylediklerimi tahrif etmiş- ler; ben karıştırın demedûn, barıştırın dedim" diye konu- ek leziz bir dolma yc- meğidir ki bir kere tadarsanız hayretten parmaklannızı ısınrsınız. Yiyenler birbırine bakıp "Artık bu kadarı da ol- maz, bu yaşıma girdim böyle dol- mayı ne duydum ne yedim" diye birbirlerine bakıp dururlar Dolmanın içine ne konduğu- nu tam olarak kimsecikler bile- mez. "Acaba dinlenmiş kuzu eri kıyması mı vardır, yoksa yumurta sartsında bekletilmiş Kahire pirinci midir" di\e sorulduğu zaman ne söviense inanılamaz. Zira ki adı üs- tünde "yalancı dolma"dır. önemli olan da dolmanın yutulmasıdır. Bu yemek doyumluk olmayıp tadımlıktır, münasibi de ortaya ko- nan tabaktan biradedini yutup geri çekilmektir. Sofrada bulunan her- kese bir adet dolma düşer, yiyen de tadına doyamadan arkadan gelecek yemeği bekler. Kanlı biftek Rransızlar üç şey kansız ol- maz derlermiş: Fransız usulü biftek, ihtilal ve gerdek gecesi. Şimdi Erba- kan Hoca da "Kanlı mı olur, kansız mı?" dediğine göre "biftek"ten bah- setmiş olmalıdır. Bizde çok kişi et lagarasını kanlı sevmez. tava içinde iyice pişirilir. Ama memleket kuzu- lanndan yapılan bifteği "kanlı" se- venler de olabilir. Hoca da arzuya göre "Kanlı mı, kansız mı" diye so- ruyor olmalı. Sonradan "Efendim, ağzımdan uydurmorlar. ben bo>le kanlı manlı laflar etme- dim; salata >aparken dikkat ct- meli, parmakla ucunu kesip kan falan akıtmamalı dedim" biçi- minde kanal değiştirmişse de bu kez "Salata nasıl olsun"diye >eni sorulara yol açılmıştır. Bi- zim mutfağımızda "kanlı bif- tek" pek makbul savılmaz. "külbastı" denen ateşsiz pışır- me daha çok tutulur. Mcmleketin her yöresinden çeşitlerle "acılı Adana". "İzmir işi sulu köfte". "Antep kökenii çiğ köfte" gibi niceleri durur- ken "kanlı biftek" ısıeği. doğ- rusu gelenck göreneklerimıze pek u\gun düşmemiştir. Kan- dan falan pek laf etmemeli. sonra insanı kan tutar ki sonu pek fena olur. Radika salatası ısırganotunun da yakıştığını sövler- sc de artık o kadannı bilemiyoruz. Kol böreği .uzu şişten sonra sofraya "kol böreği" gelir. O zamana kadar sabredenlere mükafat sayılacak ka- dar iyi pişirilmiş kol böreği öyle lez- zet taşır kı. yiyenler yemeyenlere "vah vah" derler. O zamana kadar "Canım. demokrasi >ok mu, herke- sin sofrasında yemek yemek çok iyi- dir" diyenlere sıra kol böreğine ge- lince "Biz artık doyduk, izin verirse- niz kalkaiım" derlerse de böyle kalkıp gitmek e\ sahibıni üzeceği için bunu da yapamazlar. Böy lece kol böreğini tadını ala ala ~* yemek kaçınılmaz olur Ki- mısi peynirli kımisi kıymalı olan börekten bırer parça ikram edildiğinde yiyenle- rin bırbirine bakıp "S'e lez- zet ne lezzet, olsa da daha yesek" dedikleri görülmüş- tür. Ama daha fazla yeme- ye de yer kalmamıştır. Olsa olsa bir tatlıva yer kalır. de değışik bir tatlı olarak İzmit"in "pişmaniye"si yer almaktadır. Kadayıftan \azgeçen Hoca bu kez de ağızda eriyen, geriye pek leziz bir tat bırakan "pişmaniye"yi konuk- larına sunmaktadır. "Neden böyle bir tercih y aptığım" soran gazctecile- re "Efendim. biz her çeşidini soframı- zda bulundururuz. Bir gün pişmanive ikram ederi/, başka bir gün kaday ıf çıkarırız. bir bakarsımz sarığıburma gelherir" demıştir. Gazeiecilerden bınsı "Peki hocam, Kemalpaşa tatlısı da listenizde yer alacak mı" diye sorduğu zaman Hoca. "Elbette muhterem, elbette. Kemalpaşa tatlısını da inşallah bir gün birlikte yi- >ip bitiririz" cevabını vermiş. bu da yeni yorumlara yol açmıştır. Ne demişler. varsa bir durum. el- bette olacak \orum!.. u da "radika-kök" denen ıtırlı bitkider yapılan bir salatadır. Pişmanive Radika. roka. tere gibi otlar güzelce yıkanır. Sararmış ycrleri ayıklanır. uygun biçimde doğranarak üzerine zeytinyağı ve Hmon konulur. Sala- tanız hazırdır. Bazılan bu salataya JL A. oca"nın listesin-K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle