Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET2 SAYFA
KULTUR
Ülkemizdeki çocuk tiyatrolan bugünün çocuğunu yannın 'seyircisi' yapabilecek mi?
SUNUŞ
Batı da 18. nizvılda tohumları aldan çocuk
tiyatrolan gerçek biçimini 19. vüzvılda
almaya başladı. İ'lkemi:de ise ç<xiık riyat •
roları, Muhsin Ertuğml önderliğinde 1935 yılmda kuruldu. Bir "çocuk
tiyatrosu" kurulması için çalışmalar yapan Muhsin Ertuğrul, Ferih
Egemen'i "çocuk tiyatrolan' 'nın başına getirdi ve Kemal Küçük "ten
çocukları tiyatro komısunda eğiten bir oyunyazmasmı istedi. Gösterile-
rine Tepebaşı Dranı Sahnesi 'nde baslayan çocuk tiyatrosu "Çoeuklara
İlk Tiyatro Dera" adlı oyunla perdelerini açtı. Şehir tiyatrolarmm
scıhnelediği çocuk oyunlannda rol alan pek çok ovuncu, ileride başartlı
tiyatrocular oldular.Böylece bafiayan çocuk tiyatrosu geleneği ülke-
mizde bugüne kadar kesintisiz sü'rdü. Ancak günümüzde "çocuk tivat-
rolan'nın özlenen düzeye ulastığmdan sözedemiyoruz. Çocuğun geii-
şım ve eğitim sürecinde yadsmamaz bir önemi olan "çocuk tiyatrosu "
gerek ödenekli' gerekse özel tiyatrolardan gereken ilgiyi görmüyor.
Sahnelenen oyunlar nitelik ve nicelik açmndan incelendiğinde pek
olumlu bir tablo çizmivorlar. Sahnesizlik ve ekonomik olanakstzlıklar
YÜzünden çocuk oyunlarıovnamayanözeltiyatroların vanısıra vıllardır
inatla çocuk oyunları sahneleyen özel tivatrolar da var. Ancak bu tiyat-
rolarya gereken ilgiyi göremiyor va da kapanmak zorunda kalıvorlar.
Ödenekli tiyatroların durunnma baktığınuzda da durum pek umutlu
değil. 8 yerleşik sahneye sahip Devlet Tiyatrolan nın 1993-94 sezonun-
da İstanbul. Diyarbakır, Adana. Ankara'da yalnızca bir, İzmir, Antal-
ya re Bursa 'da iki çocuk oyunu sahnelemesidesorununyalnızca ekono-
mik olmadtğınm bir göstergesi.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan 1993-94 u'zonunu tûm sahnele-
rinde sergiledikleri üç çocuk oyunuyla minik tıyatroseverlere ulastı.
Bakırköy Belediye Tiyatrolan da bu sezon iki çocuk oyunu sahneledi.
Kültür Bakanlığı 'nın son yıllarda ' çocuk oyunu "sahneleyen özel tiyat-
rolara destek vermesine karşm özel tivatrolar da bu sezon zengin bir
program sunaınadı. İstanbul'da 16 özel tiyatro sezon bovuncu 18 çocuk
oyununa ver verdiprogranıında.
Hafife alınan çocuk tiyatrosunun aslmda ne kadar ciddi ve zor bir iş
olduğunun bilimnemesi de konuva duyarlt vaklaşan kisilerin önemliso-
runtarı arasında. Ovunculann çocuk ovunlarmu ciddi bakmaması ve
farklı bir oyunı uluk anlayışıylu ele almaları da çocuk oyunlanmn "ha-
fıf müsamereler'' havasmclu geçmesine neden olan en önemli etkenler-
den.. Tivatromm, çocukları eğitme ve öğretme islevigöz önüne aLndığı-
nda, onlann gözünii hoyamak ve çarpıtılmısgerçeklikleri "hoş eğlence-
lik" gihı sunmak konunun ciddiyetinide baltalıyor.
"Çocuk tiyatrosu" üzerinde düşünen ve çalısan sanatçdann ülkenıiz-
de bugün yapılan "çocuk tiyatrosu"w ve geleceğine bakıslurı da ıvinı
ser bir tablo çızmiyor. Doğal olarak "çocok tiy»tmsu"nun geleceğin-
den de kuskulan var sanatçdann. Biz de tiyatroyla ilgili yazar, yönel-
men. eleşürmenlerin. çocuk izleyici ve oyuncuların konuva vaklaşı-
mlarını ve değerlendirmeleriniöğrenmek. bir tartışma ortamı varaımak
amacnia bir soruşturma vaptık •
PEIİNÖZER
'Küçük insan'ane verebfltyonız!
gruplann, ne
vazık ki "tivatro
ÜMJT DENİZER (AÇOK Genel
Sanat Yönetmeni):
Bugün, (çoğu İstanbul'da olmak
üzere) İstanbul, Ankara ve İzmir'de
toplanmış olan özel çocuk tiyatrolan.
saîonsuzluk, kadrosuzluk ve parasızlı-
kla boğuşmak zorundadırlar. Hatta,
eğer kendileri yazamazlarsa oyun met-
ni de bulamazlar.
Bu maddi sıkıntılar nedeniyle bu-
gün Türkiye'deki özel çocuk tiyatro-
sunun yüz yüze kaldığı temel sorun
"niteük" sorunu olarak su yüzüne
çıkıyor. Kendisini çocuk tiyatrosu sa-
yan bazı genç
Çocuk
tiyatrosu . . .
•* . . , bundandır.
SeyirCimn Salon. kadro,v
para gibi maddi
sorunlannı çöz-
müş ödenekli ti-
yatrolanmızdaki çocuk oyunlan da ne
yazık ki "nthsuz, heyecansız" temsiller
olarak çocuklara ulaşmaya devam
ediyorlar.
Yani özetle, Türk çocuk tiyatrosu.
bugün seyircisinin gerisindedir! Bu ko-
numunu aşmak için hiçbir çabaya
girmiyor! Ödenekli ya da özel, hangisi
olursa olsun, kendisini bu uzmanlık
alanında eğitmiyor! Kulis yapıyor, de-
dikodu yapıyor. şikayet ediyor. çözü-
mü başİcasından bekliyor! Bütün bu
nedenlerle Türk çocuk tiyatrosunun
yakın geleceği de ne yazıktır ki, bize
pek aydınlık görünmüyor...
Çocuk tiyatrosu
seyirci yetiştiriyor
HALDUN DORMEN: Ço-
cuk tiyalrosunun gerekliliğine
inanıyorum. İlk başta seyirci
yetiştiriyor. Çok daha önemlisi,
ilerinin çağdaş insanını yetişti-
riyor. Bizim bu seneki oyunu-
muzda. çevre konusu işleniyor-
du. Bu, çocuklann kafasına ki-
taptan daha kolay girdi. Mü-
ıkle, dansla. şarkıyla çocuklan
eğlendirerek onlara çok şey öğ-
retebilirsir.iz. Benim için önem-
li olan. çocuk oyunlannı. bü-
yüklere oynar gibi çok ciddiye
alarak oynamak gerektiği. Ço-
cuk oyunlanmn tehlikcli bir
yani da var. Bize ters gelen fi-
kirleri rahatlıkla çocuklann
beynine sokabilirsiniz. Bugüne
kadar bövle bir şey olduğunu
sanmıyorum. Bundan sonra da
dikkat etmemiz gerekir. Biz
Haldun Dormen Tiyatrosu
olarak bu sene bir çocuk oyunu
sahneledik. Bundan sonra da
sahnelemeye devam edeceğiz.
Tüm oyunlanmızda prodüksi-
yon ve kadro konusunda gös-
terdiğimiz titizliği çocuk oyun-
larında da gösteriyoruz. Ben
çocuk oyunlan alanında çok
deneyimli bir insan olmadığım
için şimdiye kadar hiç çocuk
oyunu sahneye koymadım. Bu
yüzden kendimi bu konuda çok
fazla konuşmaya yetkili bul-
muyorum.
Çocuk tiyatrolan
sadece 23 nisanda
anımsanmamalı
REHA BİLGEN: (Masal Gerçek
Tiyatrosu/: Günümüzde çocuk tiyat-
rolannın durumunun ne olduğunu de-
ğil, ne olamadığını, dolayısıyla çocuk
tıyatrolanrun içinde bulunduklan so-
runlardan söz etmek istiyorum. Des-
teksiz, korunulamayan, ilgi görme-
yen. üvey evlat tavnyla yaklaşılan gü-
nümüzdeki çocuk tiyatrolannın duru-
mu ne olabilir ki! Ne doğru düzgün bir
devlet desteği. ne basm desteği. ne eleş-
tirmenler desteği. ne Milli Eğitim ku-
ruluşlan desteği var. Cstüne üstlük, iki
kalas bir heves gibi de olsa içim yan-
mayacak. ticari nitelikte. çocuklan bi-
rer banknot gibi gören sözüm ona ço-
cuk tiyatrolan da varken günümüzde
çocuk tiyatrolannın durumu ne olabi-
lir.
Çocuk tiyatrolanna ne denli ilgisiz
kahndığına ilişkin tek bir örnek ver-
mek istiyorum. Masal Gerçek Tiyat-
rosu'nun bu yıl dokuzuncu yılı. Beh-
rengj'nin "Küçük Kara Baiık" adlı
öyküsünü oyunlaştınp sahneledik. Bu
•.oşkumuzu paylaşabilmek amaayla
tiim basın kuruluşlanru. eleştirmenle-
rimizi, tiyatro gruplannı ve sanatçılan
. oyunumuza davet ettik. Yani "Küçük
Kara Balık" adlı oyunumuzun ga-
lasını yaptık. Ne yazık ki, Ahmet Gül-
han ve Hadi Çaman'ın ve arkadaş-
lannın dışında, bir tek eleştirmen, bir
basm muhabiri gelmedi. Çocuk tiyat-
rolannın konusu, bugünkü durumu
ve geleceği nin sadece 23 Nisan"a yakın
günlerde anımsanıp gündeme getiril-
memesini diliyorum.
ALt POYRAZOĞLU: Kültürle ve
sanatla iç içe yaşamayı öğreteceği için
çocuk tiyatrosunun büyük önemi var.
Çoeuklara birlikte düşünmeyi, birlikte
tartışmayı, birlikte eğlenmeyi öğreteceği
için büyük önemi var. Aynca okullarda
kesinlikle tiyatro öğretiminin olması,
cağımızda kaçınılmaz bir gerçeklik ka-
zanmıştır. Çünkü tiyatro, sadece izleni-
Iirken değil. üretim aşamasında da (pro-
valarda) çocuğa birlikte yaşamayı, dü-
şünmeyi, tartışmayı,
hayal kurmayı veile-
tişim içinde olmayı
öğretir. Tiyatro yo-
luyla çocuklann
daha sağlam. daha ayaklan yere basan.
karizmatik kişilık sahibi olması sağlana-
biliyor artık günümüzde. Bunun böyle
olduğunu. Batı'da kanıtlanyla birlikte
görüyoruz. Ülkemizde bu alanda büyük
sorumluluk Milli Eğitim Bakanlığı'na
-inşallah bugünkü örgütlenmesinden
iyice temizlendikten sonra- düşmektedir
ve tabii ki, Kültür Bakanlığımıza da. Ço-
cuğun birlikte eğlenmek ve düşünmek
talebi var. Tek başına iken de saçma sa-
pan dergilerle. plastik tabancalarla. TV-
Okuliarda tiyatro
eğitimi kaçınılmaz
deki manasız filmlerle gelecck kuşak-
lann kafalannın şimdiden çarpıtılma-
ması için gerekli önlemleri almak zorun-
dayız. Bu ciddi bir konudur. Anne baba-
lar, öğretmenler. eğitmenler. pedagoglar
ve tabii kı sanatçılar. çocuk tiyatrosuna
gereken önemi vermek zorundadırlar.
Bu gelecek kuşaklara olan borcumuzda
erkenden ve kısa vadede yüzleşmemiz
gerektiği gerçeğini, ciddi bir biçimde dü-
şünüp çalışmalar yapmak zorundayız.
Çünkü gelecek için
sağlıklı nesiller sa-
dece okulla, sporla.
süt tozuyla ve ya-
pay vitaminlerleye-
tiştirilemiyor. Sanatla dünyavı algıla-
ma>a başlayan çocuklanmızın iieride
daha insan haklanna sa>gılı, daha seve-
cen. daha hoşgörülü. daha demokrat
büvükler olmasını istiyorsak çocukla-
nmızı genelde sanattan. özelde çocuk ti-
yatrosundan uzak tutmamalı. kay-
naşmalannı sağlamahyız. Sadece deviete
değil. özel kuruluşlara da büyük sorum-
luluklar düşmektedir. Çocuk tiyairolan.
çocuk kültür merkezleri oluşturmak ve-
desteklemek birzorunluluktur.
Çocuk tiyatrosunu ciddiye almak gerek
MÜJDAT GEZEN: Türkiyedc ço-
cuk tiyatrolan Muhsin Ertuğrul'un
emriyle 1950'li yıllann başlannda Fe-
rih Egemen tarafından başlatıldı. Ara-
dan bunca yıl gecmiş. Ben. çocuk ti-
>atrosundan yetişmiş bir sanatçıyım.
Kendim de yıllarca çocuk tiyatroculu-
ğuyapüm.
Şu anda da Müjdat Gezen Çocuk
Merkezi'nde bir çocuk tiyatrosu
çalıştırmaktayım. Aynca iki yüz kişi-
lik çocuk ve gençlik tiyatrosu binası
yaptırdım, onu da vakında açacağım.
Burada iki ayn çocuk tiyatrosu faali-
yet gösterecck. Aynca Müjdat Gezcn
Sanat Merkezi'ndeki dersler arasında
çocuk tiyatrosu dcrsi de veriliyor. Bu-
nun önemi ne? Çocuğu, çocuk yaşta ti-
yatro seyircisi olmaya hazırlamak ve
ona gcleceğin tiyatro seyircisi olmayı
ve tiyatro sevgisini aşılamak. Çünkü
tiyatrosuz bir kültür düşünemiyorum.
Çocuk tiyatrosunu. en az büyük in-
sanlara yapılan tiyatro kadar ciddiye
alarak bir yere vardırabileceğimize
inanıvorum.
FAİK ERTEISER: (yönetmenj:
23 Nısan... Yine çocuklar gündeme
gelmeye başladı. Beni her sene bu ta-
nhlcrdc "çocuk tiyatrosunun önemi"
diyeararlar. Çocuk tiyatrosunu yaşat-
mak için hiçbir şey yapmayanlar, bu
nisan ayında ortaya çıkıp parlak söz-
ler söylerler. Ben artık çocuk tiyatro-
sunu bıraktım. Ama asıl amacım, ko-
nuya dikkat çekmek, birilerinin sahip-
lenmesini sağlamaktı. Örneğin İstan-
bul Devlet Tivatrolan son yıllarda bu
konuyu iyice terk etti. İki yıl önce
Vakıfbank. geçen yıl da AÇOK. Dev-
let Tiyatrolan adına görevi üstlendi-
ler. Bu sene sezon biterken, ancak bir
oyun çıktı. Oyunculann da çoğu ama-
_ . tör. Ne
•i JDİZ yaptıysak
I bu konuva
Ç O C U K gerekli ilgiyi
tiyatrosunu Ş
sevmiyoruz
yatrosunu sanat olarak kabul etti ne
de Kültür Bakanlığı konu>a eğildi.
Tabii baş kaynak Devlet Tiyatrosu.
Oyuncuiaroynamazsa rejisörler uzak-
tan bakarsa çocuk tiyatrosu yaşar mı?
Birkaç çırpınış görüyorum. ısrarla
mücadcle eden birkaç kişiyi kıvançla
izliyorum. Artık yalandan vazgeçelim.
Biz çocuk tivatrosunu sevmiyoruz.
Beğenmediğimiz oyunlan aşağılamak
için "çocuk oyunu gibi" diyoruz. Ço-
cuk tiyatrolannda oynamayı ceza ola-
rak kabul ediyoruz. Bu mantığa. özel-
likle ödenekli tiyatroların ve onu yö-
netenlerin dikkatini çekmek istiyo-
rum. Bence tiyatro ölüyorsa scrum ço-
cuk tivatrosudur1
Tiyatronun altyapısıdır çocuk tiyatrosu
ALİ MERİÇ (Yazar): Ülkemizdeki
tiyatrolarda bugün bir seyirci sorunu
yaşanıyorsa bu, kanımca altyapı so-
runundan kaynaklanmaktadır. Tiyatro-
nun ve tiyatro seyircisinin alt yapısı da
"çocuk tiyatrosu"dur.
Anadolu"da cirit atan "bebe mağa-
zası" zihniyetiyle kurulmuş. çocuk ti-
yatrosunu "iş" edinmiş birçok "kumpan-
ya", elini kolunu sallaya sallaya. doldur
boşalt oyunlar oynarken ve de tiyatro
yapmalan için maaşlarla. ikramiyelerle
donatılmış insanlar. çocuk tiyatrosunu,
"iş obun" diye yaparken. sağlıklı bir ti-
yatro altyapısmdan ve umutlu bir tiyatro
geleceğinden söz etmek olası değildir.
Hiç mi olumlu çaba yoktur? Olmaz olur
mu?.. Elbette vardır. Ama yeterli midir?
Bu noktada. büyük yük. Devlet Tiyatro-
Ian'na düşmektedir. Öncelikle. bütün bi-
rimlerde çocuk tiyatrosuna gönül ver-
miş. bu işi "severek" yapacak insanlar
bir araya getirilerek, çekirdek kadrolar
oluşturulmalıdır.
Çekirdek kadrolar. kendi oyunlannı
kendileri üretmelidirler. Devlet Tivatro-
lan'nın sonsuz olanaklanyla çıkacak bu
yapımlar. tiyatro ile ilk kez tanışacak
küçük izleyicilere. düzeyli bir "ilk intiba"
bırakılmalıdır.
Bu "ilk intiba"da bundan sonra izleye-
ceği oyunlar için "düzev ölçütü'" oiuştu-
Sanat yoluyla bileolsa çoc^îiükBÇümsemeyelim
MEMET BAYDUR: ( Yazar) Yirminin üs-
tünde oyun yazdım, içlerinde çocuk oyunu ta-
nıtımına uyanı yok. Bunun iki temel nedeni
var bence. Birincisi beni, ikincisi çocuklan ilgi-
lendiriyor. Beni ilgilendiren neden çok yalın:
Çoeuklara özel yazmak çok zor geliyor bana.
Çocuk oyunu yazmayı denemedim hiç ama
bir zamanlar masal yazmayı denemiştim. On
beşinci masaldan sonra yırtıp attım hepsini.
Burnu büyük metinlerdi hepsi.
Çoeuklara göre, onlar için. onlann düzeyin-
de fılan gerekçelerle bir şeyler yazmanın im-
kansızlığını giderek anladım iyice. İkinci temel
neden de şudur:
Çocuklann sevecekleri oyunlan, kitaplan,
fılmleri. eninde sonunda kendilerinin seçtikle-
rine inanıvorum. Andersenin masallan yalnı-
zca çocuklar için mi yazılmıştır? Küçük Prens
bir çocuk kitabı mıdır? Jules Verne'in roman-
lan onlar okusun da eğlensin diye mi
yazılmıştır? Çocuk müziği diye bir tür mü var?
Dokuz yaşındaki oğlum Yunus'u tiyatroya
götürdüğüm zaman Haldun Taner'in "Ke-
şanlı Ali Destanı". Gogolun "Bir Delinin
Hatıra Defteri", Müşfık Kenterin "Bir Garip
Orhan Veü"si fılan geliyor aklıma ilkin. Ço-
cuk oyunu yazmak yukarda adını andığım
oyunJan yazmak kadar zordur bence. Ne
eksik. ne fazla. Çocuklan küçümsemeyelim,
sanat yoluyla bile olsa.
rulmalıdır. Tiyatronun yaygınlaştırı-
lması için. dcğerli hocamız Muhsin Er-
tuğrul'un "Okullara tivatro dersi konul-
sun" önerisi. yıllardır konuşulan. fakaı
gerçekleştirilcmeyen bir öneri olarak
kalmıştır.
Madcm bunun >aşama geçirilmcsi o
denli zordur. hiç değilse eğiıim faküllele-
rinin sınıf öğreimenfiği bölümlenne ti-
yatro dersi konulmalıdır. Kültür Ba-
kanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirli-
ğiyle sınıf öğretmenliği öğrencilen. Dev-
let Tiyatrolan'nda staj yapmalı. gereki-
yorsa oyunlarda aktif görev almalan
sağlanmalıdır.
Çocuk tiyatrosunu severek yapacak
çekirdek kadrolarla ömrü-
nü çocuklara adayan sınıf
öğretmenlerinin böylesi or-
tamlarda bir araya gelmele-
riyle çocuk tiyatrosu hakkı-
nda sağlıklı tartışmalann
yapılabileceği bir altyapı
oluşturulmuşolacaktır.
Zamanla bu oluşumlar.
"biçim" tartışmalarım aşıp
"öz" arayışlanna yönele-
ceklerdir.
Bu çabalar da yalnız ço-
cuk tiyatrosu için değil. ti-
yatromuz için bir kazanç
olacaktır. Çocuk oyununu
"çocuk oyunu" diye görme-
yen her türlü çabaya, saygı
ve sevgiyle...
Çocuk kendi
oyununu seçemiyor
CENGİZ ÖZEK I Karagöz sa-
natçısı, tivatro oyuncusu. 5/ıovr Tiyat-
rosu Sanat Yönetmeni ve Kenter Tiyat-
rosu Müdiirü):
Türkiyede şu anda "çocuk tiyatro-
su var" diyebilmek çok zor. Maalesef
yazarlanmız ciddiye almıyor, drama-
turglarda çocuk iiyatrosunun drama-
turjisini yapmıyor. Biliyoruz ki,
yurtdışındaki üyatrolarda belli yaş
gruplan seçilıyor ve o yaş gruplanna
özel oyunlar oynanıyor. Bizde. birisi
oyun yazıyor. oyun yok diye o oy-
nanıyor.
Devlet ve şehir tiyatrolan bulduk-
lan çocuk oyunlannı dramaturjiden
geçirerek. fakat fazla ince eleyip sık
dokumadan oynamak zorunda kalı-
yorlar. Çünkü fazla alternatifleri yok.
5 yıl önceoynadıklan oyunlan tekrar
oynuyorlar. Halbuki kuşak değişiyor.
dünya değişiyor. Bir oyun yazan
sıkıntısı çekıliyor. Çocuk oyunu ko-
nusunda uzmanlaşmış elcştirmcnlerin
yoklıığu çekıliyor. Bu ncdcnlc çocuk
tiyatrosu gelişemıyor. Bir başka nede-
nı de çocuk tiyatrosunun tiyatrolarda
hafife alınması. Yönetmen adaylan
ilk olarak çocuk oyunlannı yönetiyor-
lar. Zaten bu kişiler virtüöz olma-
dıklan müddctçe performansı çok
yüksek bir oyun çıkarmalan mümkün
değil. Böylcce gcleceğin seyircisini dc
baltalamış oluyoruz. Çocuk tiyatro-
sunun geleceğinin pek farklı olacağına
inanmıyorum. Seyirci açısından ba-
karsak büyüklerle çocuklar aynı oyu-
na geliyorlar. Büvükler kendi beğeni-
lerini ön planda tutarak oyunu
scyredıyorlar. Çocuk. kendi
oyununu kendi değerlendiremi-
yorve seçemiyor. Buda onlann
sorunu değil. eğitim sistemin-
den kaynaklanıyor. Hiç tiyatro
seyretmemiş bir sürü öğretmen
var.
Neden zorunlu
din dersi konur
da, tiyatro dersi
konmaz
DlKMEN GÜRLN LÇA-
RER: ı Tnatro yuzarıj: Türki-
ye'de ilk çocuk oyunu 1935'te
sahnelenmiş. Çocuk tiyatrosu-
nun öncülüğünü yapan. çocuk
tiyatrosunun eğitimdeki önemli
yerini vurgulayan kişi yine
Muhsin Ertuğrul... Ama za-
manka çocuk tiyatrosu biryana
ıtilmiş. Ödenekli tiyatrolar gc-
rekli önemi vermezken özel ti-
yatrolar maddi sorunlar içinde
boğulmuş. Bugün çocuk tiyat-
rosuna bir yan etkinlik olarak
eğilmeyen kaç isim sayabiliriz?
Tabii basının ilgisizliğı de ayn
bir konu. Çoğumuz çocuk ti-
yatrosuna yönelmiyoruz. yok
sayıyoruz. İyi-kötü yapılanlan
sorgulamıyoruz. Son olarak şu-
nu söylemek istiyorum: Bizde
nedense eğitimle sanat bağdaş-
tınlmaz. Ortaokullara zorunlu
dın dersi konur da tiyatro ders-
len konmaz. İlköğrenimde sa-
naıın. tiyatronun önemini kav-
ramamızın zamanı geldi dc gc-
çi>or bile.
Yağmur
duasma çıkılan
ülkedeki çocuk
tiyatrosu
SEMA ÇE\ REKBAŞI-
OĞLL: ı İstanbul Devlet Tiyat-
rolan Genel Müdiirü ı :
Gerek ödenekli. gerekse özel
tiyatrolar, çocuk oyunlan ser-
gilemekte. Ne var ki bu oyun-
larda görcv almak isteyen
ovuncu sayısı oldukça sınırlı.
Çocuklara sözel olduğu kadar
zengin görselliğe sahip eserler
izlettirmek şart. Bu da maddi
olanaklarla mümkün. Büyük
usta Muhsin Ertuğrul. "Çocuk-
iar, yarınki büyük seyircilcrdir.
Onları tivatrova alıştırmak.
eğitmek. eğlendirmek görevi-
mizdir" demişti. Büyüklere
özgü tiyatronun üstesinden ge-
linebilmiş midir ki. çocuklara
özgü tiyatro tartışılsın. Şu anda
yapılan çocuk tiyatrosunu
olumlu buluyorum. Ökul yöne-
ticileri, öğretmenleri de toplu
satışlar aracılığıyla öğrencileri-
ni tiyatrolara getiriyorlar. Gele-
ceğine ilişkin herhangi kesin bir
şey söylemek mümkün değil.
Yağmur duasına çıkılan bir ül-
kede. çocuk tiyatrosu nasıl ola-
bilir ki!..
ÜŞÜDÜŞÜNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Yarahcı Yanlışlar
Nâzım Hikmet'in "Salkımsoğüt" adlı şiirinin iki dizesi
önce şöyleymiş "Birden I kuş gibi". Şair düzeltileri
okurken bakmış, ikinci dizede bir ekleme var, ama daha
güzel:- "Birden Ibirekuş gibi..." Hiç dokunmamış...
Nâzım Hikmet bunun bir dizgi yanlışı olmadığım, diz-
gicinin şiiri düzelttiğini söylemekten fıoşlanır, tatlı tatlı
gülumserdi:
"İşi biliyormuş köftehor..."
Nerden geldi bu şimdi aklıma?
Yıllardır şiirlerini, incelemelerini yayımladığım Vecihi
Tîmuroğlu'yla bugüne kadar hiç karşılaşmadık, ama
uzaktan da olsa. Kürşat'ınm acısını hep paylaştım.
Geçenlerde yazdığı bir mektubunda şöyle diyordu:
"Melih Cevdet için bir araştırmaya giriştim. Otuz, kırk
sayfalık bir yazı olur diye tasarlamıştım. (...) İnsan bir
sanatçının yapıtlarını toplu okumadıkça kavrayamıyor.
Inanın. Melih Cevdet'in okumadığım teksatırı bile olma-
mıştır. Ama çok sevdiğim bu şairimizi böylesine derin
sezememiştim. Adam Sanat için düşündüğüm bu araş-
tırma yüz elli daktilo sayfası tuttu. Doğal ki bir dergi için
olmaz böyle bir yazı. Bu yüzdensıze gondermedim da-
hi. 'Kürşat'la Melih Cevdet için Söyleşi' elimde duruyor
şimdi. Sanırım bir iki yayıneviyle görüşmem gereke-
cek."
Bu sözler bana, yayınevindeki arkadaşlarım Turgay
Fişekçi ile Semih Gümüş'ün. Yiten Söz ile imge Orman-
/an'nın düzeltilerini yaparkenki coşkularını anımsattı.
Aslında düzelti çok sıkıcı bir iştir, okumayı bayağı tat-
sızlaştırır. Sözcüklere değil, hecelere bakacaksınız, bir
türlü kapıp koyveremezsiniz kendinizi.
Ama Yiten Söz ile İmge Ormanları'run düzeltilerini
yaptıkları günlerde, Turgay Fişekçi ile Semih Gümüş,
düzelti işinin bütün tatsızlığına. bıktırıcılığına karşm coş-
ku içindeydiler, ne zaman yayınevıne uğrasam Melih
Cevdet Andayın yazılarından söz açıyorlardı..
Bu da beni bayağı mutlu ediycrdu... Vecihi Timu-
roğlu'nun mektubunu da aynı duygularla okudum.
Sonra İmge Ormanlan"adı geldi aklıma.
Yapıtı yayına hazırlarken içinden kitap adı olabilecek
yazı başlıklarını seçerek Melih CevdetAnday a sormuş-
tuk,'o da "İmge Ormanlan'nı uygun görmüştü. Hemen
arkasmdan yayınevıne telefon edip bir kuşkjsunu dile
getırmiş: O yazıda Baudelaire'in "Correspondances"
adlı şiirindensözettiğini, başhğının "Simge Ormanlan"
olabileceğini söylemiş. Müsveddemiz, gazeteden kesil-
miş yazılardı. Baktık, başlık "İmge Ormanlan", ama
yazıyı dikkatle okuyunca başlıkta bir dizgi yanlışı yapıldı-
ğını anladık... Yazının başlığını da, kitabın adını da de-
ğiştirmek gerekiyordu. Ne var kı Melih Cevdet Anday
sevmişti "İmge Ormanlan adını... Değrştirmedı..
Işte bu yakın anıdan da, uzak bir çağrışımla, Nâzım
Hikmet'in işi bilen köftehor dizgıcisine atladım...
Melih Cevdet Anday'ın yazılarının sevilmesi beni ne-
den mutlu ediyor, onu da söyleyeyim: Melih Cevdet
Anday, okumanın, sanatlarla ilgilenmenin, anlamanm.
sezmenin, değerlendirmenin; teksözcükle "düşünme"-
nin simgesidir.
Tiyatro çocuk gözüyle yapılmah
HA\r
DAR CAN: fhtck Özel Belde Lısesiortu I oğrcm isi'vl)
Biz geçen yıl okulda tiyatro yapmaya başladık. Ama climiz.
de senaryo yoklu. 3 arkadaşımla birlikte bir komedi yazdık.
Hababam Sınıffna çok benziyordu. Senaryonun çoğunu ben
yazdım. Bırinci perdeyı yapamadık. çün-
kü herkes aynldı. 15 kişilik bir oyundu.
Müziğını. pr.ano çalan arkadaşımız
Ekin besteledi. Bize rehberlik oğretmeni-
miz yardım etti ama kimse çaîışmalara
kaiılmadığı için işımizeyaramadı.
Ben tiyatroyu çok sevivorum. Tiyatro-
larda oyunculann nc zaman hata yapa-
cağını. ne zaman giileceklenni bekli-
yorum. En son gittiğim "Altı Derece
Uzak"ta başrolde oynayan oyuncuyu
çok bcğendim. Okula bir tiyatro grubu
geldi. Küçük pivesleroynayıp bı/e sonra
onunla ilgili bir atasözii soruyorlardı. Bu
çok saçma. Bence çocuk tiyatrosu çocuk
gözüyle yapılmah. Oyunlarda daha çok
çocuk oynatı!malı. Dekor ve kostümler bana çok saçma geli-
yor. Hayvanlann kafalan büyük.elleri küçük. Müziklerdeçok
tckrar oluyor. Ben büyüyünce paleontolojist (fosil bilımci)ol-
mak istiyorum. Evde taklit yapıyorum. senarvo vazıyorum. Tı-
vatroyu meslek olarak düşünmüyorum ama amatör olarak
sürdürcbilirim.
Büyüyünce tiyatrocu olacağırn
. ALPER EĞİTMEN: (6 yoşmdcı.
İstanbul Yakası Telefon Başmüdürlü-
ğü Yeni Kreş ve Gündüz Bakımevi öğ-
rencisiı.
Ben. çok tiyatroya gjttim. Çünkü
tiyatro çocuklan güldürüyor. eğlen-
diriyor. Bütün tiyatrolan çok sevivo-
rum.
Ben büyüyünce tiyatrocu olmak is-
tiyorum. Bi/ yuvadan tiyatrolara
götürüyorlar.
Oyun oynuyorum, tâkHt yapıyorum
ONLR ALP MEHMET: (6 yaşı-
nda. Bakırköy Halk Eğiıını Merkezi-
nin ti\ cttro kıınlanna gidivor.'
Ben çok tiyatroya gelivorum An-
nem. babam bcnı Bakırköy dc tıyatro
kurslanna götürüvorlar. Ben oyun
o>nuyorum. taklit vapıyorum. Arka-
daşlanmla kıırsta bir oyun sahnclc-
aik.
Onlarla çahşmayı çok sevıvorunı.
Geçen sene de yuvada "Nasreddin
Hoca Kazan Doğuruyor" adlı bir
oyun sahneledik. Haberlenmizdergi-
lerde çıktı. Çok alkışladılar.
Çocuk oyunlan yüzeysel
AYLİN TLNÇOKTAY: (lSyaşmda. İstanbulBelediyesiŞe-
hir Tiyatrolan Çocuk Eğitim Birhi'i mezımıt).
1986 ılmd ı Çocuk Eğitim L.nmi'nde ders almaya baş-
ladım. ,991 \ılında diploma aldmı. O zamandan ıtıbaren h
ır
çokoy un sahneledik. Ben "Hansel >eGretel"de üçy ıl o>nadım.
Bu yıl "Bir Gece Masalı"nı hazırladık. Gelecek sczotı oynaya-
cağız. Bize diksiyon. müzik. bale. tiyatro tarihı \e sahrio ü'stü
derslcri verildi. Bu eğitimin bana katkısı çok oldu.
Tiyatro. disiplın. yetenek ve çah^ma isteyen bir sanat dalı.
Orada biz dayanışmayı öğrendik. bir tcmpo icine girdik. İçine
kapalı çocuklann sosyalleşmesi için çok önemli. Ben 7 yıl eği-
tim aldım ve bu eğitim sayesinde olgunlaştım. sosyalleştim. Sa-
natçılan yakından tanımak ve onlardan birşeyler öğrenmek
fırsatı buldum.
Ben çocuk tiyatrolannı pek beğenmiyorum. Çocuklara oy-
nandığı için yüzeysel çalışılıyor. Nasılsa çocuklara oy nuyoruz
diye düşünüyorlar. Bu onlan komik duruma düşürüyor.
Yaptıklan şaklabanhklan hiç de komik bulmuyorum. Ciddi
değiller ve çok yapmacıklar.