Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 NİLAN1994PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erbakan'dan
yalanlamaya
1evam
• ANLARA (Cumhuriyet
Bürosu - RP Gene! Başkanı
Necmetin Erbakan,adil
düzenegeçişin"kanliinı tatlı
mı" olacağı yönündeki
sözleriri yalanlamayı d ü n de
sürdürdü. Erbakan, " E n
yakın zımanda demokratik
yollanitn işbaşina
geleceğz"dedi. Geçen hafta
yaptığıgrup konuşmasındaki
sözlerir, "dışgüçlerin
yapmal istediğigibi" RP'yi
yıpratnaamacıru taşıdığını
savunaı Erbakan. şöyle
devam rtti:"Sizin
şehadetnizde söylediğimiz
sözler hle, tam aksi yönde
çarpıtılnaya kalkışıimışur.
Bu çarp ulmada, yıllardan
beri bıloğımiz ayru oyun
oynanrnaktadır. Yapılmış bir
konuşmının içinden bir tek
cümle hesaplı birşekilde
bıçakla tesermiş gibi kesilip
alınıyor"
Nesiı Yunanlılan
kızdırtiı
• SELANfK(AA)-
Gazetecı-yazar Aziz Nesin'in
MakedonyaCumhuriyeti ve
Türk-Yiinan ilikileri ile ilgili
görüşlen Yunanlılan kızdırdı.
Nesin, Selanik'tedüzenlediği
basın toplantısında.
"Makedonya'nın
Bulgaristan, Yugoslavya,
Arnavutluk veya Yunanistan
ile birlesmesini düşünmek
şoven birgörüştür.
Makedonlann neyapmak
istediği ise ayn bir şey.
Yunanistan ya da başka bir
ülkeyle birleşmek ısterlerse
kendileri bilir"dedi. Bu
sözleri ile Yunan gazetecileri
çileden çıkaran Nesin.
"Kusura bakmayın. Buraya
sizin zevkinize uygun
konuşmaya gelmedim.
Görüşlerinize saygım var.
Ancak, kabül etmek için beni
zorlayamazsmız" şcklinde
konuştu.
Gökçek'in
istifası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Ankara Belediye
BaşkanlığYna seçiien RP
Milletvekili Melih Gökçek'in
durumu bilmeceyedönüştü.
Yüksek Seçim Kurulu'nun
(YSK) sorumluluğu üzerine
attığı TBMM de Gökçek'in
durumunu beklemeyealdı.
TBMM Başkanhk Divanı,
Gökçek'in.
milletvekilliğinden istifasının
beklenmesini kararlaştırdı.
Jumhuriyet
savcıları zirvesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Adalet Bakanı Seyfi
Okıay, 76 il cumhuriyet
başsavcısı ile 8 DGM
başsavcısını Antalya'da bir
araya getiriyor. "Yargı ve
cezaevindeki sorunlar"ın ele
alınacağı toplantıda, laiklik
karşıtı eylemler ve şeriatçı
akımlannda
değerlendirileceği
belirtiliyor. Oktay. toplantı
dolayısıyla yaptığı
açıklamada. yargıda yeni bir
dönemin başladığını
belirterek hızlı ve etkin bir
adalet ve çağdaş bir cezaevi
yönetimi için önemli adımlar
atıldığını söyledi.
DP'li Tibuk'a
bölöcûlük davası
• İSTANBUL (AA>
Milliyet gazetesinde
/ayımlanan bir yansında,
"bölücülük propagandası
yaptığı" iddiasıyla hakkında
dava açılan DP İstanbul eski
İl Başkanı Besim Tibuk ve
gazete sahibi Aydın Doğan
ile Milliyet Gazetesi Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü Eren
Güvener'in yargılanmasına
başlandı. İstanbul l Nolu
DGM'deki duruşmada,
Besim Tibuk ve Eren
Güvener'in sorgulaması
yapıldı. Tibuk, bölücülük
yaptığı iddialannın
gerçekdışı olduğunu
soylerken Güvener, daha
önceyerel birgazetede
yayımlanan sözlerin. haber
değeri olduğu için
yayımlandığını kaydetti.
Uzundiz'in
yargılanntası
• İstanbul Haber Servisi -
Kadıkö) 'de yasadışı örgüt
üyesi olduklan öne sürülen
Şengül YıJdıran ve Yaşar
Kıbnç'ın öldürüldükleri
•ıperasyon sırasında kaçan ve
. jnıklık yapmak için geldiği
DGM'de tutuklanan Ergül
Uzundiz'in yargılanmasına
devam edildi. Tanık polisler,
evde yaptıklan aramada
Ergül Uzundiz'e ait kimlik
bulduklannı söylediler.
Sanık Uzundiz ise evde
bulunan silahlann
arkadaşlannı öldüren
polislere ait olduğunu iddia
etti.
Koalisyondaiki çatlakDYPlilerin, vergi yasasında inşaat ve bankacılık sektörlerine yumuşama getiren önergesine SHP karşı çıktı.
Zordaki bankalara öz kaynaklannın üç katı oranında kredi verilmesi önergesinde de SHP'liJerimzalannı çektiler.
ÜĞÜ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP'nin, inşaat ve bankaalık sektörün-
deki vergilerde yumuşatmaya gidilmesi ve
ekonomik olarak zor durumda olan ban-
kalara kredi verilmesi önerileri, koalisyon
ortaklan arasında anlaşmazlığa yol açtı.
DYP'nin ek vergi yasasında bankacılık ve
inşaat sektörleri için yumuşama getiren
önergeierine SHP karşi çıkü. DYP millet-
vekillerinin, zor durumda olan bankalan
kurtarmak amacıyla haarladıklan öner-
gelerden de SHP'liler imzalannı çektiler.
Sermaye çevrelerinin eleştirilerine yol
açan net aktif vergisi hükümet ortaklan
arasında da gerginlik yarattı. DYP Grup
Başkanvekili Turhan Tayan, SHP grubu-
na bir önerge götürdü. Ek vergi yasa tasa-
nsının 6. maddesinde bazı değişiklikler
getirilen önergede, net aktif değerlerin he-
saplanmusında, inşaat ve onarma maliyet-
lerinde aktifleştirdikleri maliyetlerin 5'te
4'ünün dikkate alınmaması, banka \e si-
gorta muameleleri vergisinin mükellefı
olanlarla özel finans kurumlannın net ak-
tif değerlerinin de yansının esas alınması
öngörülüyor.
SHP Grup Başkanvekili Ercan Kara-
kaş, bu önergeyi imzalamadıklannı belir-
terek, "Net aktif vergisindeıı 29 trilyon
bekleniyor. Şimdi bu değişikliklerle 6-9 tril-
yon azalma olacağı söyleniyor. Hedeflenen
miktarın a/almasına i/in vermeviz. Teknik
olarak degişiklikler gerekebilir, ama top-
lum kesimleri arasında yiikün eşit dağıhla-
cağını söyledik. Şimdi değişikiik olur, bu
yasa ddinirse, psikolojik açidan toplumda
"Külfeti yine bize yüklediler' görüşii hakim
olur" dedi.
Hükümetin hazırladığı tasanda, şirkel
aktiflerinin tamanına yüzde 1.5 oranında
net aktif vergisi uygulanması bankacılık
ve iş çevrelerinin yoğun eleştirilerine hedef
KARAYALÇIN GÖNÜL ALIYOR- SHP GeneJ Başkanı Murat Karayalçın, DFSK'e vaptığı ziyarette Genel Başkan
Kemal Nebioğlu ve yürürme kurulu üyelerine 5 N'isan ekonomik kararlan ve IMF ile yapılan görüşmeler hakkında bilgi
verdi. Karayalçın DİSK ziyaretinden sonra Marmara Bölgesi'ndeki 10 ilin baskanları, ilce başkanları, partili belediye
başkanları,PM-MDK üyeİeri vebölgemillervekilleriyle toplantıya katıldı. (Fotoeraf: L'ĞUR GÜNYÜZ)
oluyor. TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda kabul edilen yasa tasansmın
Genel Kurul'da görüşülmesı sırasında de-
ğiştırilmesine kesin gözüyle bakılıyor. İş
çevrelen net aktif vergisinin "alacak ve
borçları" kapsam dışında bırakarak yeni-
den düzenlenmesini istıyorlar.
TBMM Genel Kurulu'nun dünkü bir-
leşiminde Merkez Bankası'nın özerkleşti-
rilmesini öngören yasa tasansı görüşülür-
ken, iktidargruplannın imzalanyla tasan-
ya "Döviz sisteminde belirsizlik, fon
çekimlerinde hızlanma gibi olağanüstü du-
rumlarda, başvunıda bulunacak bankalara,
öz kaynaklaruıuı 3 katına kadar, tek im-
zajla 1 yıl tadeli kredi verilmesi" hükmü-
nün eklenmesi önerildı. Kendı aralannda
konuyu tartışan SHP'liler. bunun "Banka
kurtarma operasyonu" olduğunu tespit et-
tıler ve önergeden imzalannı gen çektiler.
Yasa tasansına yeni bir madde eklen-
mesi gerekçesiyle Plan Bütçe Komıs-
yonu'na geri çekılen önergeyi. Hazine
uzmanlannın hazırladığı ve SHP'lilere
ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ay-
kon Doğan'ın imzalattırdığı öğrenildi.
SHP Grup Başkanvekili Karakaş önerge-
yi hükümetten geldiği için imzaladıklannı,
ancak gerçek hedefinin banka kurtarmak
olduğunu gördüklen için imzalannı geri
aldıklannı söyledi. Karakaş, hükümetten
bu konuda açıklama beklediklerini kay-
detti.
Ecevit, solda birlik konusunda
düşüncelerini açıkladı:
SiyasalyaşanttDSP'siz
bırakmayıgözealamam
• Ecevit,"Ancak demokratik sol hareketin
güvence altına alınması için çaba harcanması
gerekliliğine inanıyorum" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit, solda birleşme konu-
sunda, kendisini bazı oldu-bitti-
lerle yönlendirmeye çalıştı-
klannı belirterek "Türk siyasal
yaşamını Demokratik Sol Parti
gibi bir partinin gmencesinden
yoksun bırakmayı göze alamam;
bunun sorumluİuğunu üstlene-
mem"dedi. Birleşmenin DSP'de
olup olmayacağı sorulanna
yanıt veremeyeceğini belirten
Ece\ıt. "Ancak demokratik sol
hareketin gü>ence altına alınması
için çaba hareanması gerekliliği-
ne inanıvorum" dedi.
DSP'Genel Başkanı Ecevit,
dün düzenlediği basın toplantı-
sında partisiyle ilgili çıkan "bü-
tünleşme" haberlerine iüşkin gö-
riişlerini açıkladı.
Ecevit, bazı çevrelerin solda
birleşme konusunda kendisini
baskı altına almak istediğini sa-
vunarak "Benim adıma, benimle
ilgisi olmayan çözüm ve yöntem-
ler oJuşturmaya, beni bazı oldu
birtilerle yönlendirmeye uğraşı-
yoriar" dedi. "Hatta beni kendi
parrimi bırakıp başka bir başka
partinin başına gecme hazırlığı-
ndaynuşun gibi göstermeye
kalkışıyorlar'" diyen Ecevit, bu
tür davranışlann, kendisinin
solda birliğe katkısmı güçleştir-
diğini söyledi. DSP'nin Türki-
ye'nin en sağlıklı, en tutarh par-
tisi olduğunu savunan Ecevit,
"Türk siyasal yaşamını OSP gibi
bir partinin gihencesinden yok-
sun bırakmayı göze alamam, bu-
nun sorumluİuğunu üstlenemem"
diyerek başka birpartıy !e"bütün-
leşmenin" olmayacağı mesajını
verdi.
Ecevit, gazetecilerin, "Birfcş-
me DSFde mi olur" sorusuna
karşılık da "Bu sorunun yanıtını
bilse.vdim hemen açıkiardım. An-
cak demokratik sol hareketin gü-
vence altına alınması için bir çaba
sarf edilmesi gerektiğine inanıyo-
rum" dedi. Ecevit, CHP ile şim-
diye kadar herhangi bir teması
olmadığını belirtirken sadece
basında yer alan demeçleri izle-
diğini vurguladı.
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
DANDlNİ DANOİINİ
DABTANAAA J?
DA^4At_AR ötRMİŞ
KOV BOSTANCI
DANAYIH S7
YEMEöİN LAMANAYIM
SHP Grup Başkanı Gürkan, SHPdahil tüm kitle partilerinin bir sınavdan geçtiğini söyledi:
Her istikrarprogramıbir Ölastır
POLniKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETÎNKAYA
Bir Garip SiyaseL..
Doğru Yol Partisi içindeki sancı sürüyor. DYP grubun-
dasayıları 6O'ı bulan milletvekili "RPileMHParasında"
gidip geliyor. Bu milletvekilleri DYP'li, ama düşünceleri
ve inançları RP ile MHP doğrultusunda.
DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller'e sunu-
lan "27 Mart yerel seçim ve il genel meclisi sonuçlarmı"
içeren rapora baktığınızda, örneğin DYP'nin başta Ela-
zığ olmak üzere pek çok yörede oylarının1991 genel se-
çimlerine göre önemli oranda düştüğü ortaya çıkıyor.
Önceki gün iki DYP milletvekilinin silahlarını çekerek
birbirlerine girmesinin nedenini hiç düşündünüz mü?
DYP Elazığ milletvekilleri, Meclis koridorlarında bir-
birlerine sille tokat girişirlerken içlerinden birisi bağırı-
yor:
"Alçak herif, namussuz..."
Bağıran kişi Ali Rtza Sepöoğlu...
Diğeri yanrt veriyor:
"Köpekoğlu köpek, hayvan..."
Bu da Ahmet Küçükel...
Neden oluyor tüm bunlar?
Nedeni açık: DYP kendi kimliğini arıyor, ama bulamı-
yor...
DYP içindeki "kimlik arayışı", Süleyman Demirel in
Çankaya'ya çıkmasından sonra daha da belirginleşti.
Hem komisyonlarda hem de Meclis'te sayıları 6O'ı bulan
milletvekilleri, RP ve MHP ile işbirliği yaptı Bu işbirliği-
ne kimi ANAP milletvekilleri de katıldı. Özellıkle Milli
Eğitim Bakanlığı'ndaki "dinci örgütfenmede" bu DYP
milletvekillerinin katkısı oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki son operasyonun "RP ve
MHP çizgisi" içinde olan kimi DYP milletvekillerini bir
hayli rahatsızettiği gerçek. O yüzden DYPgrubundadün
yeniden şöyle bir hava yayıldı:
"SHP ile koalisyon protokolü birkez daha gözden ge-
çirilmeli..."
Kim söylüyor bunları?
DYP milletvekili Ertekin Durutûrk...
Üç örnek il seçtik, DYP'nin 27 Mart'ta seçim yitirdiği.
Bitlis ve Rize. Her iki ilde de RP kazandı. Üçüncü il Çan-
kırı ve burada da MHP seçimi aldı.
Acaba DYP niçin seçim kaybetti?
Çankın'dan gelen mektubu okuyalım önce:
"DYP'nin Çankırı'da yerel seçimleri MHP'ye kaptır-
masının tek nedeni, DYP örgütünün çaresizliğinden kay-
naklandı. Çünkü DYP örgütü MHP'ye teslim edilmişti."
Anadolu'da pek çok il ve ilçede "RP ve MHP çizgisin-
deki" DYP kadrolan işbaşındadır. Bu nedenle de DYP'-
nin sıkıntısı giderek büyümektedir. DYP "merkez sağ-
da " olmasına karşın il ve ilçe örgütleri "dinci ve şove-
nist" bir yapıdadır Aynı durum DYP Meclis Grubu için
de geçerlidir.
Bugün Türkıye'de çok sayıda vali ve kaymakamın "la-
ik cumhuriyete karşı şeriat düzeni isteyen" kara yobaz
çetelerinin sırtını sıvazladığını bilmeyen yok. Milli Eğitim
ve Içişleri Bakanlığı'nda yaşananları öğrenmeyen kal-
madı. Şeriatçı güçler liselerde, üniversitelerde örgüt-
lendi.
DYP ne yapıyor söyler misiniz?
Hiçbir şey!
27 Mart seçimlerinden sonra RP'nin kazandığı zafer
karşısında panikleyip konuşuyorlar:
"Laik cumhuriyeti kimse yıkamaz..."
Sağduyu sahibi DYP'liler hiç şu soruyu sordula
r
mı
kendilerine:
' 'RP neden bu denli güçlendi? Bu güçlenmenin ardın-
da salt ülke ekonomisinin giderek kötüleştiği mi yatı-
yor?"
Elbet bunlar etken olabilir. Ama asıl etken, devletin üst
düzeyinde ve ait kadrolarındaki şeriatçı örgütlenmedır.
Bugün pek çok okulda mescit vardır. Öğretmenlerin
bir bölümü öğrencilere sınıflarda değil, mescitlerde
"çağdışı" eğitim vermektedirler. Okullartekkeyedönüş-
müştür.
Arifiye Öğretmen Lisesi'nde tarih öğretmeni derse gi-
riyor. Oğrenciler ayağa kalkıyor.
öğretmen öğrencileri selamlıyor-
"Selamünaleykum..."
Öğrenciler yanıt veriyor:
"Aleykümselam..."
Tüm bunlar Mustafa Kemal Atatürk ün kurduğu Cum-
huriyet Türkiyesi'nde yaşanıyor...
Istanbul'da dün yağmur yağıyor. Gazetemizin telefon-
ları çalıyor. Bizi arayan şeriatçılarçığlıkçığlığa:
"Refah 'ın bereketi bu! Yağmur duasına inanmayanlar
kâfirdir."
-Program içinde yer alan işyeri ka-
patmaları sorununa nasıl bakryorsunuz?
GÜRKAN - Kapatma ile ilgili karar-
lann bazılanrun çok yanlış olduğunu dü-
şünüyorum. Bunlardan hiç değilse bu-
gün için vazgecilmelidir. Kapatılması
kaçınılmaz olanlar içinse mutlaka çalı-
şanlann ve sendikalann kabul edebile-
ceği bir çerçeve oluşturulmalıdır. Sendi-
kalar son derece sorumlu davranmakta
ve uzlaşmalara hazır gibi gözükmekte-
dirler. Dünyanın hiçbir yerinde bir siya-
sal otorite bir gecede birçok işletmenin
kapatılması karannı veremez. Bunlann
belli bir programla zamana yayılması zo-
runluktur. Her kapatılan ışletmede in-
sanlann olduğu ve insanlann oradan ya-
şadıklan unutulmamabdır. Bana şahsen,
aniden insanlan aç ve kapıda bırakacak
hiçbir kapatmayı kabul ettiremezler.
- Paketin sosyal dayanakJanndan da
söz ettiniz. Bu nedir ve bu programın sos-
yal dayanaklan ne ölçüde sağlamdır?
GLRKAN - Bir sıyasetçi olarak ülke-
miz insanlanyla gurur duyuyorum. Her-
kes ekonomik istikrar ve iç banş için öz-
veriye hazır. Bu, bir istikrar programı
için altın bir çerçeve oluşturmaktadır.
Ancak hükümet bundan yararlanama-
mıştır ve yararlanamamaktadır. İstikrar
programı bir "bürokratik paket" olarak
sunulmuştur. Bundan daha büyük bir
yanhşlık düşünemiyorum. Oysa prog-
ram pekala siyasal uzlaşmalarla ve sos-
yal partnerlerle birlikte oluşturulabilirdi.
Bu yapılmadığı için ashnda özveriye
hazır olduklan halde başta sendikalar ol-
mak üzere, birçok kesim, programı be-
nimsememiştir. Gerekirse programın
tartışma ve değeriendirmelerinden kal-
karak sosyal ve siyasal uzlaşmalı yeni bir
istikrar programına ulaşılmalıdır. Bence
siyasetçiler ve bürokratlar "ben yaptım
oldu" mantığından vazgecmelidirler.
- İstikrar prog-
raırunı siyasal açı-
dan nasıl değerlen-
dimorsunuz?
ĞL'RKAN
Bence sosyal de-
mokrasi de dahıl
tüm demokratik
kitle partileri ateşle
sınavdan geçmek-
tedirler. Yıllardır
kötü bir geleneği
uyguluyoruz. Alın-
ması gerekli doğru
kararlan ve ön-
lemleri zamarunda
PJL artisınin çok
önemli bir bölümünün
programa olumlu
bakmadığını söyleyen
Gürkan. şöyle diyor:
Halka diyoruz ki, 'Ben
seni hak ettiğinden fazla
yaşattım. Şimdi senin
sa
onSk
ve JS geçiminiçokazaltacağım1
kerek bir dizi radi-
kal önlem alarak
ekonomik ya-
şamın doğal gelişi-
mini ve dengelerini
bozuyoruz. Bu
anlayışının yerleş-
mesi. siyasal radi-
kalizmin önlcnme-
si açısından yaşam-
sal bir öneme sa-
hiptir.
Hükümetin
IMF ile yeni bir
stand-by anlaş-
masına gitmesini
nasıl değerlendiri-
yorsunuz?
GLRKAN
Bence kendisi yö-
netimdey ken
IMF'ye başvur-
Böyle bir yaklaşıma
ekonomik yönetim
denebilir mi?
y
yapügımıza da "istikrar programı" diyo-
ruz. Her istikrar programı bence ekono-
mik yöntemin açısından bir ifias belgesidir.
Şimdi halka divoruz ki. "Ben seni gecrniş
yıflarda hak ettiğinden fazia yaşattım.
Şimdi senin gecimini çok azaltacağım ya
da seni işsiz bırakacağım." Bö> le bir yak-
laşıma ekonomik yönetim denebilir mi?
Her ailenin ve her insanın var olan veri-
lerden kalkarak ve yönetime güvenerek
oluşturduğu ekonomik ve sosyal birden-
gesi vardır. Şimdi biz. istikrar programı
adı altında ve devlet gücüyle bu insan-
lann dengelerine saldınyoruz. Bu tepki-
siz kalır mı? Buna insanlar "ne iyi
yaptınjz' derler mi? Toplumda. önce ya-
vaşça sonra hızlanarak, var olan düzeni
bütüncül olarak reddeden ve ona derin
bir öfke duyan siyasal radikalizm yükse-
lir. Bence bu programın hedeflerine ulaş-
ması ve yeni istikrar arayışlanna gereksi-
nim bırakmayacak bir yönetim ve siyaset
met "Ben ekonomi-
yi yönetemedim;
yönetemiyorum; gel
ekonomiyi bir sure
benim adınıa sen
yönet" demekiedır.y
Bugün yapılan budur. Ben hükümeti bu-
gün, IMF ile niçin stand-b> anlaşması
yaptınız diye sorgulamıyorum. Bu,
kaçınılmaz bir duruma gelmiş olabilir.
Ama ben 2.5 vıllık bir hükümete "Niçin
2.5 yıldır gerekli önlemleri kendiliğinden
almaduuz" diye sormak istiyorum. Bu
sorunun yanıtını da duymaıîın hakkım
olduğunu düşünüyorum. Bence bu çok
önemli istikrar programının gerekli siya-
sal güvene ve desteğe sahıp olabilmesi
için yeni bir hürümet kurulmah. bu hü-
kümet yeni bir program sunmalı ve yeni
bir güvenoyu almalıdır. Bu. Türkiye'yi
siyaseten çok rahatlalacaktır. Ben SHP
Grup Başkanı olarak bu istikrar prog-
ramının başanlı olmasını çok istiyorum
ve elimden gelcn her katkıyı vermeye
hazınm. Ama her şey demokratik kural-
lara uygun olmalıdır. Ben 2.5 yıllık yüne-
timin sonunda IMF'ye gitmiş bir hükü-
mete. sanki hiçbir şey olmamış gibi deste-
ğimi sürdürmeyi sorumluluğumla bağ-
daşır saymıyorum. Bu hükümet: hata-
lannı anladığını. düzeltmek nıvetinde ol-
duğunu. düzeltecek bir programı ve kad-
royu oluşturduğunu Meclis'e anlatmak
ve kabul ettirmek zorundadır. Yeniden
Meclis'ten güvenoyu almış bir hükümet.
dış dünyada da çok olumlu karşıla-
nacaktır.
- SHP'nin içinde bulunduğu bir hükü-
metin, IMF'ye gitmesini SHP açısından
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gİ" RKAN - BÛ hükümet içinde SHP'-
nin başanlı olmaMnın. kendi kimliğini ve
ılkelerini koruyabılmesmin çok güç ol-
duğunu yaklaşık 1.5 \ildan beri herplat-
fonnda sö\ leyegeliyorum. Ama parti vö-
nctimlcri hükümet içinde yollanna de-
vam etmeyı yeğliyorlar. Benım buna
kurşı yapabilccck birşeyim yok. IMF'ye
gitmek zorunda kalmış bir ortak hükü-
metten SHP'ninçekilmesi debugün için
urtık siyaseten olanaksızdır. Ülkeyi hem
IM F'ye götüreceksi hem de bırakıp gide-
ceksin; bunu siyaseten kendımizede baş-
kalanna da anlatamayız. Geçmişte
alınmış vanlış devam kararlannı şimdi
yeni yanlış kararlar alarak düzdtemeyiz.
Vardığımız nokta bana sosyal demokra-
si açısından elem veriyor. Ama yapılacak
başka bir şey yok. Ancak hiç değilse son
2.5 yıidır kesintisiz bakanlık yapmış, bu-
gün vanlan noktanın heraşamasmda so-
rumluluk üstlenmış Bakanlar Kurulu'-
nun SHP'li bakanlan. bütünüyle ya da
bütününe yakın bir çoğunlukla yenilen-
melidir. Bunun aksine bir davranışı an-
cak parti içi hizipçilikle açıklayabilirim.
Hem ülkeyi IMF'ye götüren politika-
lann miman olacaksınız hem de aynı
anda ülke ekonomisıni kurtarmaya so-
yunacaksıruz. Bu ikisi aynı anda olmaz.
Böyie bir program ve kadro anlayışına
kimse güven duymaz.
BİTTİ
YeniWr gazeteyayımlanacak
Özgür Gündem çalışanlan y aşadıkları baskıları bir basın top-
lantısında dilegetirdiler.(YASEMİN KOYLTÜRK)
OzgürGündem vedaetti
İstanbul Haber Servisi -
Kesınleşen mahkeme karan
uyannca 15günyayını
durdurulan Özgür Gündem
Gazetesi'nin imtiv az sahibi
Zübeyr Aydar. Özgür
Gündem"in "doğrulan bulup
yazarak halka ulaştırdığı" için
kapatıldıklannı söyledi. Özgür
Gündem yerine ikinci bir
gazete çıkanlacağı öğrenildi.
Zübeyr Aydar. gazetenin
yayına başlamasından itibaren
uğradığısaldınlanve
haksızbklan.DEP
milletvekilleri Selim Sadak,
Sedat Yurttaş. çeşıtli sendika,
dernek, meslek odası
temsilcileriylesanatçı ve
aydınlann katıldığı basın
toplantısında açıkladı. Heray
enazyirmi sayılannın
toplatıldığını. 17 muhabir ve
çalışanının öldürüldüğünü ve
şu anda cezaevindeki Ozgür
Gündem çalışanı sayısının 35
olduğunu dile getiren Aydar,
gazete hakkında açılan
davalann 363'e ulaştığını
belirttı. Budavalarda yıllarca
kapatılma.yüzyıllarca hapisve
500 milyar üraya ulaşan para
cezasının istendiğini ifadeeden
Aydar, sonuçlanan
davalardan verilen cezalann
toplammın 38yıl hapis.
7 milyar 74 milyon lira para ve
9 ay kapatma olduğunu
şöyledi.Gazetenin Dünya
İnsan Haklangününde
basılarak 110 çalışanının
gözaltına alındığını dile
getiren Aydar. güvenlik
görevlilerinin her fırsatta
muhabirlerinigözaltına
aldıklannı belirterek şöyle
dedi:"Bu saldırıların ana
nedeni,Türkiye'de doğruiarm
yazılmasını engellenmesidir,
sadece resmi doğruiarm
yazılnıasının istenmesidir." Yeni
birgazete çıkanlıp
çıkanlmayacağı konusunda
gazete yöneticıferi biraçıkiama
yapmazken aynı şirketin ikinci
bir gazete çıkarmayacağı
öğrenildi. Özgür Gündemtn
yayın politikasına yakın bir
gazetenin başka birşirketçe
yavimlanacağı belirtıldi.