23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİLAN1994PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erbakan'dan yalanlamaya 1evam • ANLARA (Cumhuriyet Bürosu - RP Gene! Başkanı Necmetin Erbakan,adil düzenegeçişin"kanliinı tatlı mı" olacağı yönündeki sözleriri yalanlamayı d ü n de sürdürdü. Erbakan, " E n yakın zımanda demokratik yollanitn işbaşina geleceğz"dedi. Geçen hafta yaptığıgrup konuşmasındaki sözlerir, "dışgüçlerin yapmal istediğigibi" RP'yi yıpratnaamacıru taşıdığını savunaı Erbakan. şöyle devam rtti:"Sizin şehadetnizde söylediğimiz sözler hle, tam aksi yönde çarpıtılnaya kalkışıimışur. Bu çarp ulmada, yıllardan beri bıloğımiz ayru oyun oynanrnaktadır. Yapılmış bir konuşmının içinden bir tek cümle hesaplı birşekilde bıçakla tesermiş gibi kesilip alınıyor" Nesiı Yunanlılan kızdırtiı • SELANfK(AA)- Gazetecı-yazar Aziz Nesin'in MakedonyaCumhuriyeti ve Türk-Yiinan ilikileri ile ilgili görüşlen Yunanlılan kızdırdı. Nesin, Selanik'tedüzenlediği basın toplantısında. "Makedonya'nın Bulgaristan, Yugoslavya, Arnavutluk veya Yunanistan ile birlesmesini düşünmek şoven birgörüştür. Makedonlann neyapmak istediği ise ayn bir şey. Yunanistan ya da başka bir ülkeyle birleşmek ısterlerse kendileri bilir"dedi. Bu sözleri ile Yunan gazetecileri çileden çıkaran Nesin. "Kusura bakmayın. Buraya sizin zevkinize uygun konuşmaya gelmedim. Görüşlerinize saygım var. Ancak, kabül etmek için beni zorlayamazsmız" şcklinde konuştu. Gökçek'in istifası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara Belediye BaşkanlığYna seçiien RP Milletvekili Melih Gökçek'in durumu bilmeceyedönüştü. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) sorumluluğu üzerine attığı TBMM de Gökçek'in durumunu beklemeyealdı. TBMM Başkanhk Divanı, Gökçek'in. milletvekilliğinden istifasının beklenmesini kararlaştırdı. Jumhuriyet savcıları zirvesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Adalet Bakanı Seyfi Okıay, 76 il cumhuriyet başsavcısı ile 8 DGM başsavcısını Antalya'da bir araya getiriyor. "Yargı ve cezaevindeki sorunlar"ın ele alınacağı toplantıda, laiklik karşıtı eylemler ve şeriatçı akımlannda değerlendirileceği belirtiliyor. Oktay. toplantı dolayısıyla yaptığı açıklamada. yargıda yeni bir dönemin başladığını belirterek hızlı ve etkin bir adalet ve çağdaş bir cezaevi yönetimi için önemli adımlar atıldığını söyledi. DP'li Tibuk'a bölöcûlük davası • İSTANBUL (AA> Milliyet gazetesinde /ayımlanan bir yansında, "bölücülük propagandası yaptığı" iddiasıyla hakkında dava açılan DP İstanbul eski İl Başkanı Besim Tibuk ve gazete sahibi Aydın Doğan ile Milliyet Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eren Güvener'in yargılanmasına başlandı. İstanbul l Nolu DGM'deki duruşmada, Besim Tibuk ve Eren Güvener'in sorgulaması yapıldı. Tibuk, bölücülük yaptığı iddialannın gerçekdışı olduğunu soylerken Güvener, daha önceyerel birgazetede yayımlanan sözlerin. haber değeri olduğu için yayımlandığını kaydetti. Uzundiz'in yargılanntası • İstanbul Haber Servisi - Kadıkö) 'de yasadışı örgüt üyesi olduklan öne sürülen Şengül YıJdıran ve Yaşar Kıbnç'ın öldürüldükleri •ıperasyon sırasında kaçan ve . jnıklık yapmak için geldiği DGM'de tutuklanan Ergül Uzundiz'in yargılanmasına devam edildi. Tanık polisler, evde yaptıklan aramada Ergül Uzundiz'e ait kimlik bulduklannı söylediler. Sanık Uzundiz ise evde bulunan silahlann arkadaşlannı öldüren polislere ait olduğunu iddia etti. Koalisyondaiki çatlakDYPlilerin, vergi yasasında inşaat ve bankacılık sektörlerine yumuşama getiren önergesine SHP karşı çıktı. Zordaki bankalara öz kaynaklannın üç katı oranında kredi verilmesi önergesinde de SHP'liJerimzalannı çektiler. ÜĞÜ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'nin, inşaat ve bankaalık sektörün- deki vergilerde yumuşatmaya gidilmesi ve ekonomik olarak zor durumda olan ban- kalara kredi verilmesi önerileri, koalisyon ortaklan arasında anlaşmazlığa yol açtı. DYP'nin ek vergi yasasında bankacılık ve inşaat sektörleri için yumuşama getiren önergeierine SHP karşi çıkü. DYP millet- vekillerinin, zor durumda olan bankalan kurtarmak amacıyla haarladıklan öner- gelerden de SHP'liler imzalannı çektiler. Sermaye çevrelerinin eleştirilerine yol açan net aktif vergisi hükümet ortaklan arasında da gerginlik yarattı. DYP Grup Başkanvekili Turhan Tayan, SHP grubu- na bir önerge götürdü. Ek vergi yasa tasa- nsının 6. maddesinde bazı değişiklikler getirilen önergede, net aktif değerlerin he- saplanmusında, inşaat ve onarma maliyet- lerinde aktifleştirdikleri maliyetlerin 5'te 4'ünün dikkate alınmaması, banka \e si- gorta muameleleri vergisinin mükellefı olanlarla özel finans kurumlannın net ak- tif değerlerinin de yansının esas alınması öngörülüyor. SHP Grup Başkanvekili Ercan Kara- kaş, bu önergeyi imzalamadıklannı belir- terek, "Net aktif vergisindeıı 29 trilyon bekleniyor. Şimdi bu değişikliklerle 6-9 tril- yon azalma olacağı söyleniyor. Hedeflenen miktarın a/almasına i/in vermeviz. Teknik olarak degişiklikler gerekebilir, ama top- lum kesimleri arasında yiikün eşit dağıhla- cağını söyledik. Şimdi değişikiik olur, bu yasa ddinirse, psikolojik açidan toplumda "Külfeti yine bize yüklediler' görüşii hakim olur" dedi. Hükümetin hazırladığı tasanda, şirkel aktiflerinin tamanına yüzde 1.5 oranında net aktif vergisi uygulanması bankacılık ve iş çevrelerinin yoğun eleştirilerine hedef KARAYALÇIN GÖNÜL ALIYOR- SHP GeneJ Başkanı Murat Karayalçın, DFSK'e vaptığı ziyarette Genel Başkan Kemal Nebioğlu ve yürürme kurulu üyelerine 5 N'isan ekonomik kararlan ve IMF ile yapılan görüşmeler hakkında bilgi verdi. Karayalçın DİSK ziyaretinden sonra Marmara Bölgesi'ndeki 10 ilin baskanları, ilce başkanları, partili belediye başkanları,PM-MDK üyeİeri vebölgemillervekilleriyle toplantıya katıldı. (Fotoeraf: L'ĞUR GÜNYÜZ) oluyor. TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda kabul edilen yasa tasansmın Genel Kurul'da görüşülmesı sırasında de- ğiştırilmesine kesin gözüyle bakılıyor. İş çevrelen net aktif vergisinin "alacak ve borçları" kapsam dışında bırakarak yeni- den düzenlenmesini istıyorlar. TBMM Genel Kurulu'nun dünkü bir- leşiminde Merkez Bankası'nın özerkleşti- rilmesini öngören yasa tasansı görüşülür- ken, iktidargruplannın imzalanyla tasan- ya "Döviz sisteminde belirsizlik, fon çekimlerinde hızlanma gibi olağanüstü du- rumlarda, başvunıda bulunacak bankalara, öz kaynaklaruıuı 3 katına kadar, tek im- zajla 1 yıl tadeli kredi verilmesi" hükmü- nün eklenmesi önerildı. Kendı aralannda konuyu tartışan SHP'liler. bunun "Banka kurtarma operasyonu" olduğunu tespit et- tıler ve önergeden imzalannı gen çektiler. Yasa tasansına yeni bir madde eklen- mesi gerekçesiyle Plan Bütçe Komıs- yonu'na geri çekılen önergeyi. Hazine uzmanlannın hazırladığı ve SHP'lilere ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ay- kon Doğan'ın imzalattırdığı öğrenildi. SHP Grup Başkanvekili Karakaş önerge- yi hükümetten geldiği için imzaladıklannı, ancak gerçek hedefinin banka kurtarmak olduğunu gördüklen için imzalannı geri aldıklannı söyledi. Karakaş, hükümetten bu konuda açıklama beklediklerini kay- detti. Ecevit, solda birlik konusunda düşüncelerini açıkladı: SiyasalyaşanttDSP'siz bırakmayıgözealamam • Ecevit,"Ancak demokratik sol hareketin güvence altına alınması için çaba harcanması gerekliliğine inanıyorum" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP Genel Başkanı Bü- lent Ecevit, solda birleşme konu- sunda, kendisini bazı oldu-bitti- lerle yönlendirmeye çalıştı- klannı belirterek "Türk siyasal yaşamını Demokratik Sol Parti gibi bir partinin gmencesinden yoksun bırakmayı göze alamam; bunun sorumluİuğunu üstlene- mem"dedi. Birleşmenin DSP'de olup olmayacağı sorulanna yanıt veremeyeceğini belirten Ece\ıt. "Ancak demokratik sol hareketin gü>ence altına alınması için çaba hareanması gerekliliği- ne inanıvorum" dedi. DSP'Genel Başkanı Ecevit, dün düzenlediği basın toplantı- sında partisiyle ilgili çıkan "bü- tünleşme" haberlerine iüşkin gö- riişlerini açıkladı. Ecevit, bazı çevrelerin solda birleşme konusunda kendisini baskı altına almak istediğini sa- vunarak "Benim adıma, benimle ilgisi olmayan çözüm ve yöntem- ler oJuşturmaya, beni bazı oldu birtilerle yönlendirmeye uğraşı- yoriar" dedi. "Hatta beni kendi parrimi bırakıp başka bir başka partinin başına gecme hazırlığı- ndaynuşun gibi göstermeye kalkışıyorlar'" diyen Ecevit, bu tür davranışlann, kendisinin solda birliğe katkısmı güçleştir- diğini söyledi. DSP'nin Türki- ye'nin en sağlıklı, en tutarh par- tisi olduğunu savunan Ecevit, "Türk siyasal yaşamını OSP gibi bir partinin gihencesinden yok- sun bırakmayı göze alamam, bu- nun sorumluİuğunu üstlenemem" diyerek başka birpartıy !e"bütün- leşmenin" olmayacağı mesajını verdi. Ecevit, gazetecilerin, "Birfcş- me DSFde mi olur" sorusuna karşılık da "Bu sorunun yanıtını bilse.vdim hemen açıkiardım. An- cak demokratik sol hareketin gü- vence altına alınması için bir çaba sarf edilmesi gerektiğine inanıyo- rum" dedi. Ecevit, CHP ile şim- diye kadar herhangi bir teması olmadığını belirtirken sadece basında yer alan demeçleri izle- diğini vurguladı. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART DANDlNİ DANOİINİ DABTANAAA J? DA^4At_AR ötRMİŞ KOV BOSTANCI DANAYIH S7 YEMEöİN LAMANAYIM SHP Grup Başkanı Gürkan, SHPdahil tüm kitle partilerinin bir sınavdan geçtiğini söyledi: Her istikrarprogramıbir Ölastır POLniKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETÎNKAYA Bir Garip SiyaseL.. Doğru Yol Partisi içindeki sancı sürüyor. DYP grubun- dasayıları 6O'ı bulan milletvekili "RPileMHParasında" gidip geliyor. Bu milletvekilleri DYP'li, ama düşünceleri ve inançları RP ile MHP doğrultusunda. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller'e sunu- lan "27 Mart yerel seçim ve il genel meclisi sonuçlarmı" içeren rapora baktığınızda, örneğin DYP'nin başta Ela- zığ olmak üzere pek çok yörede oylarının1991 genel se- çimlerine göre önemli oranda düştüğü ortaya çıkıyor. Önceki gün iki DYP milletvekilinin silahlarını çekerek birbirlerine girmesinin nedenini hiç düşündünüz mü? DYP Elazığ milletvekilleri, Meclis koridorlarında bir- birlerine sille tokat girişirlerken içlerinden birisi bağırı- yor: "Alçak herif, namussuz..." Bağıran kişi Ali Rtza Sepöoğlu... Diğeri yanrt veriyor: "Köpekoğlu köpek, hayvan..." Bu da Ahmet Küçükel... Neden oluyor tüm bunlar? Nedeni açık: DYP kendi kimliğini arıyor, ama bulamı- yor... DYP içindeki "kimlik arayışı", Süleyman Demirel in Çankaya'ya çıkmasından sonra daha da belirginleşti. Hem komisyonlarda hem de Meclis'te sayıları 6O'ı bulan milletvekilleri, RP ve MHP ile işbirliği yaptı Bu işbirliği- ne kimi ANAP milletvekilleri de katıldı. Özellıkle Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki "dinci örgütfenmede" bu DYP milletvekillerinin katkısı oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki son operasyonun "RP ve MHP çizgisi" içinde olan kimi DYP milletvekillerini bir hayli rahatsızettiği gerçek. O yüzden DYPgrubundadün yeniden şöyle bir hava yayıldı: "SHP ile koalisyon protokolü birkez daha gözden ge- çirilmeli..." Kim söylüyor bunları? DYP milletvekili Ertekin Durutûrk... Üç örnek il seçtik, DYP'nin 27 Mart'ta seçim yitirdiği. Bitlis ve Rize. Her iki ilde de RP kazandı. Üçüncü il Çan- kırı ve burada da MHP seçimi aldı. Acaba DYP niçin seçim kaybetti? Çankın'dan gelen mektubu okuyalım önce: "DYP'nin Çankırı'da yerel seçimleri MHP'ye kaptır- masının tek nedeni, DYP örgütünün çaresizliğinden kay- naklandı. Çünkü DYP örgütü MHP'ye teslim edilmişti." Anadolu'da pek çok il ve ilçede "RP ve MHP çizgisin- deki" DYP kadrolan işbaşındadır. Bu nedenle de DYP'- nin sıkıntısı giderek büyümektedir. DYP "merkez sağ- da " olmasına karşın il ve ilçe örgütleri "dinci ve şove- nist" bir yapıdadır Aynı durum DYP Meclis Grubu için de geçerlidir. Bugün Türkıye'de çok sayıda vali ve kaymakamın "la- ik cumhuriyete karşı şeriat düzeni isteyen" kara yobaz çetelerinin sırtını sıvazladığını bilmeyen yok. Milli Eğitim ve Içişleri Bakanlığı'nda yaşananları öğrenmeyen kal- madı. Şeriatçı güçler liselerde, üniversitelerde örgüt- lendi. DYP ne yapıyor söyler misiniz? Hiçbir şey! 27 Mart seçimlerinden sonra RP'nin kazandığı zafer karşısında panikleyip konuşuyorlar: "Laik cumhuriyeti kimse yıkamaz..." Sağduyu sahibi DYP'liler hiç şu soruyu sordula r mı kendilerine: ' 'RP neden bu denli güçlendi? Bu güçlenmenin ardın- da salt ülke ekonomisinin giderek kötüleştiği mi yatı- yor?" Elbet bunlar etken olabilir. Ama asıl etken, devletin üst düzeyinde ve ait kadrolarındaki şeriatçı örgütlenmedır. Bugün pek çok okulda mescit vardır. Öğretmenlerin bir bölümü öğrencilere sınıflarda değil, mescitlerde "çağdışı" eğitim vermektedirler. Okullartekkeyedönüş- müştür. Arifiye Öğretmen Lisesi'nde tarih öğretmeni derse gi- riyor. Oğrenciler ayağa kalkıyor. öğretmen öğrencileri selamlıyor- "Selamünaleykum..." Öğrenciler yanıt veriyor: "Aleykümselam..." Tüm bunlar Mustafa Kemal Atatürk ün kurduğu Cum- huriyet Türkiyesi'nde yaşanıyor... Istanbul'da dün yağmur yağıyor. Gazetemizin telefon- ları çalıyor. Bizi arayan şeriatçılarçığlıkçığlığa: "Refah 'ın bereketi bu! Yağmur duasına inanmayanlar kâfirdir." -Program içinde yer alan işyeri ka- patmaları sorununa nasıl bakryorsunuz? GÜRKAN - Kapatma ile ilgili karar- lann bazılanrun çok yanlış olduğunu dü- şünüyorum. Bunlardan hiç değilse bu- gün için vazgecilmelidir. Kapatılması kaçınılmaz olanlar içinse mutlaka çalı- şanlann ve sendikalann kabul edebile- ceği bir çerçeve oluşturulmalıdır. Sendi- kalar son derece sorumlu davranmakta ve uzlaşmalara hazır gibi gözükmekte- dirler. Dünyanın hiçbir yerinde bir siya- sal otorite bir gecede birçok işletmenin kapatılması karannı veremez. Bunlann belli bir programla zamana yayılması zo- runluktur. Her kapatılan ışletmede in- sanlann olduğu ve insanlann oradan ya- şadıklan unutulmamabdır. Bana şahsen, aniden insanlan aç ve kapıda bırakacak hiçbir kapatmayı kabul ettiremezler. - Paketin sosyal dayanakJanndan da söz ettiniz. Bu nedir ve bu programın sos- yal dayanaklan ne ölçüde sağlamdır? GLRKAN - Bir sıyasetçi olarak ülke- miz insanlanyla gurur duyuyorum. Her- kes ekonomik istikrar ve iç banş için öz- veriye hazır. Bu, bir istikrar programı için altın bir çerçeve oluşturmaktadır. Ancak hükümet bundan yararlanama- mıştır ve yararlanamamaktadır. İstikrar programı bir "bürokratik paket" olarak sunulmuştur. Bundan daha büyük bir yanhşlık düşünemiyorum. Oysa prog- ram pekala siyasal uzlaşmalarla ve sos- yal partnerlerle birlikte oluşturulabilirdi. Bu yapılmadığı için ashnda özveriye hazır olduklan halde başta sendikalar ol- mak üzere, birçok kesim, programı be- nimsememiştir. Gerekirse programın tartışma ve değeriendirmelerinden kal- karak sosyal ve siyasal uzlaşmalı yeni bir istikrar programına ulaşılmalıdır. Bence siyasetçiler ve bürokratlar "ben yaptım oldu" mantığından vazgecmelidirler. - İstikrar prog- raırunı siyasal açı- dan nasıl değerlen- dimorsunuz? ĞL'RKAN Bence sosyal de- mokrasi de dahıl tüm demokratik kitle partileri ateşle sınavdan geçmek- tedirler. Yıllardır kötü bir geleneği uyguluyoruz. Alın- ması gerekli doğru kararlan ve ön- lemleri zamarunda PJL artisınin çok önemli bir bölümünün programa olumlu bakmadığını söyleyen Gürkan. şöyle diyor: Halka diyoruz ki, 'Ben seni hak ettiğinden fazla yaşattım. Şimdi senin sa onSk ve JS geçiminiçokazaltacağım1 kerek bir dizi radi- kal önlem alarak ekonomik ya- şamın doğal gelişi- mini ve dengelerini bozuyoruz. Bu anlayışının yerleş- mesi. siyasal radi- kalizmin önlcnme- si açısından yaşam- sal bir öneme sa- hiptir. Hükümetin IMF ile yeni bir stand-by anlaş- masına gitmesini nasıl değerlendiri- yorsunuz? GLRKAN Bence kendisi yö- netimdey ken IMF'ye başvur- Böyle bir yaklaşıma ekonomik yönetim denebilir mi? y yapügımıza da "istikrar programı" diyo- ruz. Her istikrar programı bence ekono- mik yöntemin açısından bir ifias belgesidir. Şimdi halka divoruz ki. "Ben seni gecrniş yıflarda hak ettiğinden fazia yaşattım. Şimdi senin gecimini çok azaltacağım ya da seni işsiz bırakacağım." Bö> le bir yak- laşıma ekonomik yönetim denebilir mi? Her ailenin ve her insanın var olan veri- lerden kalkarak ve yönetime güvenerek oluşturduğu ekonomik ve sosyal birden- gesi vardır. Şimdi biz. istikrar programı adı altında ve devlet gücüyle bu insan- lann dengelerine saldınyoruz. Bu tepki- siz kalır mı? Buna insanlar "ne iyi yaptınjz' derler mi? Toplumda. önce ya- vaşça sonra hızlanarak, var olan düzeni bütüncül olarak reddeden ve ona derin bir öfke duyan siyasal radikalizm yükse- lir. Bence bu programın hedeflerine ulaş- ması ve yeni istikrar arayışlanna gereksi- nim bırakmayacak bir yönetim ve siyaset met "Ben ekonomi- yi yönetemedim; yönetemiyorum; gel ekonomiyi bir sure benim adınıa sen yönet" demekiedır.y Bugün yapılan budur. Ben hükümeti bu- gün, IMF ile niçin stand-b> anlaşması yaptınız diye sorgulamıyorum. Bu, kaçınılmaz bir duruma gelmiş olabilir. Ama ben 2.5 vıllık bir hükümete "Niçin 2.5 yıldır gerekli önlemleri kendiliğinden almaduuz" diye sormak istiyorum. Bu sorunun yanıtını da duymaıîın hakkım olduğunu düşünüyorum. Bence bu çok önemli istikrar programının gerekli siya- sal güvene ve desteğe sahıp olabilmesi için yeni bir hürümet kurulmah. bu hü- kümet yeni bir program sunmalı ve yeni bir güvenoyu almalıdır. Bu. Türkiye'yi siyaseten çok rahatlalacaktır. Ben SHP Grup Başkanı olarak bu istikrar prog- ramının başanlı olmasını çok istiyorum ve elimden gelcn her katkıyı vermeye hazınm. Ama her şey demokratik kural- lara uygun olmalıdır. Ben 2.5 yıllık yüne- timin sonunda IMF'ye gitmiş bir hükü- mete. sanki hiçbir şey olmamış gibi deste- ğimi sürdürmeyi sorumluluğumla bağ- daşır saymıyorum. Bu hükümet: hata- lannı anladığını. düzeltmek nıvetinde ol- duğunu. düzeltecek bir programı ve kad- royu oluşturduğunu Meclis'e anlatmak ve kabul ettirmek zorundadır. Yeniden Meclis'ten güvenoyu almış bir hükümet. dış dünyada da çok olumlu karşıla- nacaktır. - SHP'nin içinde bulunduğu bir hükü- metin, IMF'ye gitmesini SHP açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Gİ" RKAN - BÛ hükümet içinde SHP'- nin başanlı olmaMnın. kendi kimliğini ve ılkelerini koruyabılmesmin çok güç ol- duğunu yaklaşık 1.5 \ildan beri herplat- fonnda sö\ leyegeliyorum. Ama parti vö- nctimlcri hükümet içinde yollanna de- vam etmeyı yeğliyorlar. Benım buna kurşı yapabilccck birşeyim yok. IMF'ye gitmek zorunda kalmış bir ortak hükü- metten SHP'ninçekilmesi debugün için urtık siyaseten olanaksızdır. Ülkeyi hem IM F'ye götüreceksi hem de bırakıp gide- ceksin; bunu siyaseten kendımizede baş- kalanna da anlatamayız. Geçmişte alınmış vanlış devam kararlannı şimdi yeni yanlış kararlar alarak düzdtemeyiz. Vardığımız nokta bana sosyal demokra- si açısından elem veriyor. Ama yapılacak başka bir şey yok. Ancak hiç değilse son 2.5 yıidır kesintisiz bakanlık yapmış, bu- gün vanlan noktanın heraşamasmda so- rumluluk üstlenmış Bakanlar Kurulu'- nun SHP'li bakanlan. bütünüyle ya da bütününe yakın bir çoğunlukla yenilen- melidir. Bunun aksine bir davranışı an- cak parti içi hizipçilikle açıklayabilirim. Hem ülkeyi IMF'ye götüren politika- lann miman olacaksınız hem de aynı anda ülke ekonomisıni kurtarmaya so- yunacaksıruz. Bu ikisi aynı anda olmaz. Böyie bir program ve kadro anlayışına kimse güven duymaz. BİTTİ YeniWr gazeteyayımlanacak Özgür Gündem çalışanlan y aşadıkları baskıları bir basın top- lantısında dilegetirdiler.(YASEMİN KOYLTÜRK) OzgürGündem vedaetti İstanbul Haber Servisi - Kesınleşen mahkeme karan uyannca 15günyayını durdurulan Özgür Gündem Gazetesi'nin imtiv az sahibi Zübeyr Aydar. Özgür Gündem"in "doğrulan bulup yazarak halka ulaştırdığı" için kapatıldıklannı söyledi. Özgür Gündem yerine ikinci bir gazete çıkanlacağı öğrenildi. Zübeyr Aydar. gazetenin yayına başlamasından itibaren uğradığısaldınlanve haksızbklan.DEP milletvekilleri Selim Sadak, Sedat Yurttaş. çeşıtli sendika, dernek, meslek odası temsilcileriylesanatçı ve aydınlann katıldığı basın toplantısında açıkladı. Heray enazyirmi sayılannın toplatıldığını. 17 muhabir ve çalışanının öldürüldüğünü ve şu anda cezaevindeki Ozgür Gündem çalışanı sayısının 35 olduğunu dile getiren Aydar, gazete hakkında açılan davalann 363'e ulaştığını belirttı. Budavalarda yıllarca kapatılma.yüzyıllarca hapisve 500 milyar üraya ulaşan para cezasının istendiğini ifadeeden Aydar, sonuçlanan davalardan verilen cezalann toplammın 38yıl hapis. 7 milyar 74 milyon lira para ve 9 ay kapatma olduğunu şöyledi.Gazetenin Dünya İnsan Haklangününde basılarak 110 çalışanının gözaltına alındığını dile getiren Aydar. güvenlik görevlilerinin her fırsatta muhabirlerinigözaltına aldıklannı belirterek şöyle dedi:"Bu saldırıların ana nedeni,Türkiye'de doğruiarm yazılmasını engellenmesidir, sadece resmi doğruiarm yazılnıasının istenmesidir." Yeni birgazete çıkanlıp çıkanlmayacağı konusunda gazete yöneticıferi biraçıkiama yapmazken aynı şirketin ikinci bir gazete çıkarmayacağı öğrenildi. Özgür Gündemtn yayın politikasına yakın bir gazetenin başka birşirketçe yavimlanacağı belirtıldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle