25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 21 NİSAN1994 PERŞEMBE Büyük kentlerde yaşayan kadmlar, kırsal kesimdekilere oranla spora daha fazla ilgi duyuyorlar Erkeğinfiıtbolmerakı,kadınıbezdiriyorHaber Merkezi- Tnbünlerin arasmdan yükselen ve "pek de hoş olmayan" tezahürat yağmurunda kadın sesine rastlamaİc pek müm- kün olmuyor. Kadınlann, aşın de- recede futbol veya spor hayranı ko- calardan yana şikâyetlerini dinledi- ğimizde, spor kulüplerinde olsun, spor karşılaşmalannda olsun, kadın sayısmın düşük bir oranda seyret- mesine şaşırmamak gerekir. Televizyonlarda, gazete ve dergj- lerde spora oldukça geniş bir zaman aynldığını ve bunun sonucu olarak erkeklerin sürekli aynı konulan tar- uştıklannı söyleyen kadınlar. "Ak- şamlan eve geldiğimde, spor \e futbol dtşında konuşulacak yığınla konu >ar. En azından duygusal yaşantıya ilişkin birkaç kelime sarf edilmesi is- teğiniz karşısında. maç arası kritikle- ri ve tezahüratiarı duymak çok da he- yecan verici olrauyor" şeklinde ko- nuşarak sıkıntılannı dile getiriyor- lar. Diğer yandan. "Sporla ilgilenmek gerekçesinde mantıklı bir açıklama bulartmorum. Ancak, aşırı derecede spor merakı olan erkeklerin da\ra- ntşlannı, bir türlii büyüyememekten kaynaklanan duyguların açığa çık- ması olarak değerlendiriyorum" di- A şın derecede spor merakı olan erkeklerin davranışlannı, bir türlü büyüyememekten kaynaklanan duygulann açığa çıkması olarak değerlendiren kadınlar var. yen kadınlar var. Tüm bu gözlemlerin ardından da oturup erkek ve kadın arasında sü- rüp giden iletişim eksikliğinin ne- denleri üzerinde düşünüp dururuz! Büyük kentlerde, kadınlann ve erkeklerin davranış biçimlerinin be- lirli kalıplar içinde kısttlanmadığı yerlerde durum biraz daha farklı. Bu bölgelerde kadınlar. kırsal ke- simdeki kadınlara oranla futbol ve- ya spor olaylan ile bir ölçüde daha yakından ilgileniyorlar. Tam anla- mı ile kentleşmemiş bir yerde. kan- nızla birlikte gideceğiniz futbol maçından huzurîu aynlmanız ya da arkadaşlannız tarafından alaya alı- nmamanız uzak bir ıhümal gibi gö- züküyor. Giderek sayılan artan bayan spor takımlannın varlığına rağmen. bazı noktalarda erkekler. kadınlann a\- nı hisleri paylaşamayacaklannı dü- şünüyorlar. Örneğın bir kız arkadaşı ile futbol üzenne tartışan genç. "Sen futbol seyrederken kücükken top o\ nadığın sırada, VVembh Stadı'nda bir kez ol- sun oynayabilme rüyalannı tekrar hatırlayarak heyecan duyamazsın" der. Kadınlann çocukluk yıllannda hayallerini süsleyen çok farklı olgu- lann varlığı yüzünden erkeklerle bazı konularda aynı duygular ıçeri- sine girebilmelerinin imkansız oldu- ğunu düşünenler var. Bir diğer yorum ise şöyle: "Sanmı- yonım ki, bir kız çocuğu tuvalette oturduğu uzun dakikalarda, Arsenal takımı ovuiKularının adlarını ezber- lemeye çabalıyor olsun." Göçtnen Afrikalılar eğitime duyarsızHaber Merkezi- Güney Afrika'- dan Fransa'ya gelen siyahlann. top- lumun >aşam şartlanna uyum sağ- lama süreci. çocuklannın okullarda başansızlığa uğramasına yol açıyor. Fransa'ya, Güney Afrikalılardan çok daha önce yerleşmeye başlayan ve Kuzey Afrika ülkelerinden gelen Tunus. Fas veya Cezayirliler, bu sü- recin önemli bir boyutunu aşmış du- rumdalar. Burada, ailelerin eğitime yönelik altyapı zayıflığının getirdiği sorun- lar giriyor devreye. Çünkü okul problemlerini ailesine getiren çocuk, karşısında bulduğu duyarsız bir ai- leyi örnek almaya giriştiği takdirde, ortaya nasıl bir tablo çıkabileceğini tahmin etmek zor olmuyor. 1 991yılmda yapılan bir istatistikten edinilen bilgilerin ışığında, Paris'te yaşayan ve 16 yaşın altındaki 29 bin siyah çocuğun, okuldaki başansızlığı devam ettiği sürece iş sahibi olabilme şansınm düşeceği görülüyor. 1991 vılında şapılan bir istatistik- ten edinilen biİgilerin ışığında. Pa- ris'te vaşayan ve 16 yaşın altındaki 29 bin siyah çocuğun. okuldaki ba- şansızlığı devam ettiği sürece iş sahi- bı olabilme şansının düşeceği açıkça görülebiliyor. İşsizlik. dolayısıyla husursuzluk içerisinde yaşayan bu kesinıin. sosyal hayatın dengesini bozmaya yönelik eğilimler göster- meleri kaçınılmaz oluyor. Çokeşlilik ve okullardaki başarısızlık Okullarda görülen ilgısizliği, Gü- ne> Afrikalı çocuklann yeni bir çev- reye uyum sağlama veya anne babalannın da köklü bir eğitim sü- recinden geçmemiş olmalannın yol açtığı "eğitime duyarsız" bir toplu- luk olmalanna bağlamakla yetinile- mez. Nitekim. bugün Fransa"daki genç kuşağın bir parçasını oluşturan Afrikalı çocuklann çoğunluğu bu- rada doğuyor ve kendi kültür ve ge- leneklerine yabancı kalıyorlar. Bu noktada dikkati çeken, Afrikalı Hı- ristiyanlann eğilime daha büyük bir titizlikle eğilmelerinin doğal sonucu olarak. çocuklannın aynı problem- ler karşısında çaresiz kalmıyor ol- malan. Müslüman Afrikalı siyahlann ço- cuklannı umutsuzluğa sürükleyen bir diğer unsur ise "çokeşülik". İçiş- leri Bakanı Charfcs Pasqua'nın yap- tığı son değerlendirmeye göre. Fransa'da yaşayan 400 bin Afrikalı- nın 200 bin kadan çokeşliliğin hü- küm sürdüğü ortamlarda yaşıyor- lar. Kültürlerden birini özümseye- bilmenin ötesinde, benimseme ça- balan içerisinde. çelişkilerinin kur- banı oluyorlar. Paris'teki okullardan birinde ya- pılan araştırmada. "Ben, hangi an- nenin çocuğuyum" sorusu ile sık sık karşılaşılmıştır. Annesinin kim ol- duğunu biliyor olsa dahi, ailesine sonradan katılan ikinci bir annenin varlığı karşısında. "Babam beni hiç sevmemiş olmalı" düşüncesi ile sarsı- lıyor. Tüm bu çelişkilerin beraberin- de getirdiği yıkıcı davranışlar, okul sıralannda bütün şiddeti ile kendini gösteriyor. 12 yaşındaki Seikou'nun kıncı sözlerine ve saldırgan hareketlerine daha fazla dayanamayan okul öğ- retmeni, konuşmak üzere birkaç kez okula davet ettiği ailesinden cevap alamayınca, Seikou'nun evine gide- rek ailesini bulur. Onunla ilgili şikâ- yetlerini çözümleyebilmesinde işbir- İiğini umduğu ânnesinden aldığı ce- vap çok şaşırtıcı. "Seikou ismi, saldı- rganlık içeren bir kelimeden türetil- miştir. Bu tiir hareketlerde bulun- ması doğal" diyen anne, yapabilece- ğı pek bir şey olmadığını belirt- menin yanı sıra. oğlunun tepkilerine duyarsız kalabilmekte. İCendi ülkelerinde. öğretmenleri ya da aile büyükleri karşısında ko- nuşma ve kendini savunma hakkın- dan mahrum bırakılmış olan bu toplumun fertleri, tanımadıklan ye- ni özgürlükleri hangi inisiyatif doğ- rultusunda yapılandıracaklannı şaşınyorlar. "Burada, öğretmenime karşı gelebiliyorum, babama ağır sözlerle karşılık verebiliyorum'" şek- linde konuşan bir genç. bu toplum- da da bazı saygıyı kapsayan kuralla- nn geçerliliğini tamamı ile gözardı ediyor. ^ g w?-^^^9lf Burkulmayı dddiye alır., başınıza dert olmasın KONYA (AA) - Ayak ve kol bileği burkulmalannın lif kopmasına neden olduğu, bu durumun sağlık açısından zamanla büyük sorunlar yarattığı bildırildi. Kon> a İl Sağlık Müdürü Ortopedik Hastalıklar L'zmanı Dr. Ayhan Akaroğlu, burkulmalann kişiler tarafından fazla ciddiy e alınmadığını. tedavide ilkel yöntemlere başvurulduğunu belirterek "Burkulma ve çarpmalardan doğan lif kopmaları, bazen kemiklerde oluşan kırık ve çıkıktan daha büyük sorun yaratmaktadır" dedi. Burkulmalar sonucu zamanla diz vedirsektekaymalar görüldüğünü. bunun ileride kaçınılmaz sakatlıklan da beraberinde getırdığını vurgulavan Dr. Akaroğlu. şunlan söyledi: "Kemiklerdeki çatlak, kırık ve çıkıklar. röntgen filmlerinde ayrıntılı biçimde görülmekte ve tedavi de o doğrultuda uygulanmaktadır. Oysa burkulmalar sonucu meydana gelen lif kopması röntgen fılminde göriilemediğinden teşhiste güçlük çekilmektedir. Bö>le bir olava maruz kalan kişi, a\ ak bileğinde veya kol bileğinde şiddetli sancı, şişme, morarma \e hareketsizlik hissediyorsa mutlaka bir uzmana başvurmalıdır. Çünkü bağ kopması genelde operasyon gerektirmektedir. İhmal edildiği >eya gec kalındığı takdirde hasta belki ömür boyu ıstırap çekmeye mahkum olacaktır. Burkulma sonucu hareketsiz kalan bölgede zamanla kireçlenme baş göstere- cektir. Tıbbi müdahalenin yanında aktif egzersiz de kireçlenmeyi önlemektedir. Hastalar. buna çok dikkat etmelidir." Doğu Karadeniz'de yayla turizmi Fransa'da yaşayan siyahlar eğitime gereken önemi >ermi> orlar. Bu \iizden iş bulma olanaklan kısıtlı kalıyor. TRABZON(AA)-Doğu Karadeniz bölgesinde, yayla turizmine talep giderek artıyor. Trabzon Turizm İl Müdürü Volkan Canalioğlu'nun verdiği bilgi\ e göre dağlar ve y aylalarda yeterli tesis olmaması. önemli bir sorun olarak ortay a çıkıyor. Son yıllardaki çalışmalarda bölgede bazı merkezler pilot bölge seçilerek yatınmlara teşvik verilmesı. konaklama tesislerinin sayısını arttırdı. Ancak özellikle ulaşımda önemli sorunlar yaşanıyor. Bu \ ılı ">eşil yayla" sloganı ile açtıklannı belirten Canalioğlu, yaylalan tanıııcı çalışmalar yapacaklannı söyledi. Bu arada önemli yaylalann yol. su \eelektrikgibı altvapı sorunlannın çözümüne ağırlık \erileceğini belirten Canalioğlu, tunzm şirketlerinin dağ ve yaylalara. özellikle günübirlik olarak turlardüzenlediklerini ve bunlann büy ük ilgi gördüğünü kavdetti. Canalioğlu. "İl dışından gelerek yaylalarda kalmak iste> enlerin sa\ ısında büyük artış \ ar. Bu taleplere bugünkü konaklama imkanları içinde cevap \erebilmek mümkün değil. De\let özel > atırımcılara teşvikler > eriyor. Bunlann iyi bir yatırım olarak değerlendirilmesi gerekir" dedi. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 2 i binin üzerinde irili-ufaklı yayla bulunuyor Yaylalann önemli bölümü Zigana ve Kaçkar Dağı eteklerinde yer alıyor. Bölgenin önemli yay la merkezleri ise Sultan Murat. Kümbet. Kafkasör. Ayder. Çambaşı ve Kadırea. Birporsiyon 'risottocon zucchiniegamberoni' yermisiniz? Risotto Con Zucchini e Gamberoni (Kabaklı ve karidesli İtalyanpilavı) Malzeme (4 kişilik) 250 gram pirinç, 100 gram küçük kesilmiş kabak, 10 adet karides. 1 bardak beyaz şarap. 700 gram balık suyu. 1 tııtam tuz-biber. 50 gram zeytinyağı. 1 kaşık kıyılmış maydanoz ve 1 kaşık kıyılmışsoğan. Hazırlamşı: Bir kabın içinde pirinç, soğan ile kavrulur ve beyaz şarap ile ıslatılır. Bu kanşıma kabak ve karidesler eklenir. Balık suyu ilave edildikten sonra zeytinyağı ve maydanozla kanşünlır. Piştikten sonra servis yapılır. Tortini di Scampie e Caviale in Salsa di Patate (Patates soslu karides ve havyar) Malzeme (4 kişilik) 240 gram karides. 1 kaşık kıyılmış soğan, tuz-biber ve 50 gram havyar. (Patates püresi için) 100 gram patates, 15 gram yağ, 15 gram süt ve limon. Hazırlamşı: Midyeler kabuklanndan aynldıktan sonra tuz ve biberle kanştınlır, hamburger gibi şekillendirilip bir köşede bekletilir. Haşlanan patatesler tuz. yağ, süt, limon suyu ilave edilerek kanştınlır. Teflon tavada hamburgerler pişirilir ve bir tabağın içerisine püre konur, ortasına pişmiş karides ve üzenne bir kaşık havyar konularak servis yapılır. Ltalya'dan Japonya'ya, Hindistan'dan Singapur'a kadar dünyanm birçok ülkesi hem yemeklerini, hem de bazı tarihsel ve kültürel zenginliklerini İstanbul'da sergileme imkanı buluyor. lstanbul Haber Senisi- Özellikle damak tadına düşkün olan insanlar çoğu zaman Türk mutfağıyla yetin- mezler. Bu. Türk mutfağının yeter- siz olduğunu göstermiyor. ancak ye- mek yemeyi bir "sanat" gibi algı- layan insanlar oldukça zengin olan Türk mutfağının \anı sıra "dünya mutfağr'nda önemli bir yer tutan baa ülke yemeklerini de tatmak is- terler... Bu talebi karşılamak ise çoğu za- man İstanbul'un, uluslararası tu- rizm sektörüne açılan en önemli pencerelerinden biri olan lüks otelle- re düşer. Bu yüzden son yıllarda 5 yıldızlı otellerde düzenlenen yemek hafta- lan da giderek daha geniş bir yelpa- zede ilgi topluyor. Bu tür yemek haftalannda, gerek parasal gerekse zaman açısından yurtdışına çıkama- yan çoğu kişi. beğendiğı ülke mut- faklanna ait. birbirinden ilginç ye- mekleri İstanbul'da yiyebilme ola- nağına kavuşuyor. Diğer bir açıdan bakıldığında ise İspanya'dan Japonya'ya. Hindis- tan'dan Singapur'a kadar dünyanın birçok ülkesi, hem yemeklerini, hem de bazı tarihsel ve kültürel zengin- liklerini İstanbul'da sergileme imka- nı buluyor. Sözünü ettiğımiz vemek haftalan- nın sonuncusu ise Conrad İstanbul Oteli'nde düzenlenen İtalyan Ye- mekleri Festivali'ydi. Festival'de. Kuzey İtalya'nın Emilia Romanga bölgesine özgü mönüler, Conrad Is- tanbulun içındekı Monteverdi Res- toran'ın şefi Nicola Di Giacomanun yanı sıra İtalya'dan gelen dünyaca ünlü şefler Nicola Mastronardi ve Valeria Deutch tarafından hazır- landı. İtalyanYemekleri Fesüvali'- ne, İvano Perasso. hareketli pıyano ve akordeon melodileriyle renk kat- tı... Zuppa Dolce Artusiana (Şefın özel pastası ve Creme Anglaise) Malzeme (4 kişilik) 28 pa\esini bisküvi. 4 parça pandispanya hamuru. ŞURUP: 50 gram Hkör. 50 gram su. 25 gram şeker. KREM A: 250 gram süt, 3 yumurta sansı. 75 gram şeker. 25 gram un. 1 4 gram vanily a çubuğu ve 1 2 limon rendesi. Hazırlamşı: Su ve şeker kaynatılarak şurup haline getirilir ve likör ilave edilerek soğutulur. Bisküviler şurup içinde ıslatılır ve kalıbın kenarlan kaplanır. Diğer bir tarafta krema hanrlamr. süt, şeker ile kaynatılır. limon rendesi \ e v anıl\ a eklenir. Diğer yanda ise yumurta sansı \ e kalan şeker birbirine kanştınbr. un elenerek eklenir. Süt kaynadığında vanilya ve kanşım birbirine eklenir. Bir kaşıkla birbirine kanştınlır \ e soğutulur. Kalıbın içine krema konulur, pandispanya yansına kadar şurup ile ıslatılır. kremanın üzerine konur veyeniden krema ile kaplanır. 2-3 saat buzdolabında bekletilir. Tabak, İtalyan melange ile süslenir ve sıcak fınna konur. Ortasına İngilız kreması ko\ ularak tabağa "artusiana" yerleştirilir, etraft taze nane ile süslenir ve servis edilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle