Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 21 NİSAN1994 PERŞEMBE
KULTUR
Utku Varlık'ın 'Maskeli İlerliyorum' başlıklı sergisi 27 nisana dek Galeri Nev'de
Duyguyavatımhınnm sanatçısıyım
GÜLSELİ İNAL
Bana göre
hayat belli
perdeleri olan
ve
süren bir
oyun sahnesi.
'Trajedinin
doğduğu
ortam beni
çok
ilgilendiriyor.
Resmimi,
sanatımı
ışıklara doğru
taşımam bir
moral
meselesidir.
Yaşamını Paris"te sürdüren
LJtku Variık, 55.kişisel sergisıni
Galeri Nev'de açtı. Sanatçıyla,
Türkiye izlenimleri. ya-
şadığımız sanatsal ortam \ e ser-
gisi üzenne konuştuk.
- Sevgili L'tku Variık, elli be-
şinci kişisel serginiz için Tfir-
kiye'de bulunuyorsunuz, ueak-
tan yeni indiniz ve birden bire
karşınızda duran Türkiye'yi na-
sıl buldunuz?
Gerçekten ben buralara ulaş-
madan önce Türkiye zaten Av-
rupa'ya gelmişti. Avrupa"ya
iniş yapan Türkiye. tüm folklo-
ru ile geldi. Fransa"da bir Türk
söz konusu olduğu zaman.
metroda en kılıksız dolaşan
adam. lürbanh kadın, gelişme-
miş ve aykın işe yaramaz poli-
tik tavırlar gösteren adam akla
geliyor. Yalnız her uçaktan in-
diğimde şu kaygıyı taşıdım hep.
daha önccleri bıldiğim İstanbul
daha ne kadar deforme oldu.
hangi yeşil alan üzenne hangi
gecekondular dizildı. Şunu dü-
şünüyorum hep. bu ülkeyi sürekli sığlaştıran,
yoran ve üzen bir şey var. Bu belediye seçimle-
riyle birlikte de neler olacağnı göreceğiz. camı
sayısında da bir hayli artmalar olacak. sanki ül-
kede hıç camı yokmuş gibı...
Resimde bürokratik durum
- Hayli kartşık bir politik ve ekonomik ortamda
ve Türkiye'nin gündeminin değiştiği bir dönemde
bir kişisel sergi gerçekleştirivorsunuz. Resim ko-
nusunda bir başiangıc sorum var şimdi, Türkive'-
nin bu sanatsal ortamında. resimde, resimsel ifa-
dede sanat çevrelerinde yoğun bir biçimde flgiira-
tif, non-figüratif tartışması var, yaklaşımınızı açı-
klayabilir misiniz?..
Sanatın bir formülü olduğunu pek sanmıyo
rum. bunu tartışmak çok gereksiz. Resimden fi-
gür kaldınlsa da gercek bir soyutlamaya her za-
man geçilemez. Benım için imge ağırlıkhdır. Re-
simde. şiirde imgenin yolculuğunu severim ben.
Bu sığ tartışmalann giderek Katolik, Protestan
tartışmasına dönüştüğünü sezinliyorum. Benim
karşı olduğum şey. empoze resim. ticari resim-
dir.
- Resim sanatı gerçekte kendi iç yapısında bü-
yük tehiikeleri gizleyen bir sanat. Bir bakıma ger-
çek sanat eserinin öiçüsü biraz kaypak bir zemin-
de duruvor. Resim alıcısına bir rcsmin resim olup
olmadığını ya da bir estetik taşıdığının mesajını
kim veriyor, burada bilginin rolü ne kadar etkili...
Resimde bürokratik bir durum yaşanıyor.
adam tutmalar, adam kayırmalar klikleşmeler
başlamış durumda. Yanlış inançlann savundu-
ğu yan tutmalar yaşanıyor. Bu durumda sağlıklı
bir estetik savunusundan ve beğenisinden söz
edilemez bile. Eskı cağlarda sanatçı ile toplum
arasında mesenler. padroneler rol oynamıştır,
gerçekte sanat aracılan çağdaş mesenler birçok
ressamı yükseltebilir ya da batırabilir. Bir sanat
eserini değerlendirebilecek tek şey zamandır
bana göre.
Sanat hâlâ ayakta, tükenmedi
- Batı iilkelerinde sanat nasıl gelişiv or. alıcı kim
ya da verici ne durumda Batı'nın seyir defterinde
neler yazıyor.
Hemen hemen aynı. ancak zengin ülkelerin
parasal rahatlıklan, resim sanatına yeni biroksi-
jen getiriyor. haberleşme son derece de gelişti ve
imaj domestik bir karakter kazanmış durumda.
Ben kendi payıma resim üzenne hep tartışmala-
I
ra girdim, kendi resmimi her zaman tartıştım.
Batı'da ise çok parasal, üniform ve ticari kay-
gılann resmi kuşattıgını görüyorsunuz. Paris'te
resim sanatı bir endüstriye dönüşmüş durumda.
Ancak iki türlü resim üretiliyor. biri empoze edi-
len sanat istemi doğrultusunda. diğeri ise duygu
alanlannda. Ben her zaman empoze sanata
karşı durdum. Benden çıkanın bana yansıması
3atı'da çok
parasal,
üniform ve
ticari
kaygılann
resmi
kuşattıgını
görüyorsunuz.
Paris'te resim
sanatı bir
endüstriye
dönüşmüş
durumda.
Ancak iki türlü
resim
üretiliyor. biri
empoze edilen
sanat istemi
doğrultusunda,
diğeri ise duygu
alanlarında.
Ben her zaman
empoze sanata
karşı
durdum. Büyük
bir sanrı
bahçesinde
yaşıyorum.
bahçemde yığınla
variık beni
bekliyor.
gerekir. Büyük bir sann bahçesinde yaşıyorum.
bahçemde. yığınla variık beni bekliyor. Bu du-
rumda empoze sanatın içtenliğine hiç inanma-
dım. ben duygu yaratımlannın sanatçısıyım. Sa-
natsal ifadede tek bir dil yok elbette ki bana göre
insan hâlâ ayakta. Hâlâ tükenmedi. Ancak sa-
natta yenilik adına yapılan cambazlıklann hiç-
birinin tutmadığını görüyorum. Sanatın genel-
leştirilmesiy le birlikte sanat
okullannın çoğaldığını görüyo-
rum, tüm bu ulaşırnda ters bir
durum var sanki. Önceleri sa-
nat belli bir çevrenin tavnydı,
oysa sanatçılar şimdi çok kolay
uİaşılabılıyor, sanatın dolaşıma
girmesıyle sanatçı ile sokaktaki
adam birbirine kanşmak üzere,
gerçekte sanatın kabuğundan
çıkması beni rahatsız ediyor.
Sanatçı. doğuştan birtakım
yeteneklerle donanmış olarak
doğar. bir bakıma idea ınnata"-
dır bu. donanımh ve zengin bir
ruhla dünyaya geliyor. Dcmis-
tifıkasyonla birlikte herkesin
sanatçı olma isteği artmış du-
rumda. herkes resim yapmak
ıstıyor, herkes şiir yazmak isti-
yor. Oysa sanatın bir kendili-
ğindenliği vardır. Yunus'un bir
sözü var, 'Bir söz söylemek ge-
rek melekler dahi bilme/ ola.'
Bence gerçek sanatçı o soruyu
kendisıne soran kişidir.
Marjinal bir adam
- Peki şimdiye dek size eşlik
eden ütopv alarınız, fantezileri-
niz, düşleriniz.
Bızler yiımı beş yıl öncc dünyayı başka türlü
görüyorduk. Yanıldık. Bizler İkinci Dünya Sa-
vaşı sonrası kuşağıyız. Savaşın sonunda insan,
moral değcrlerin kazanıldığı birdöneme rastlar.
Gençliğimiz insanın yenıden yeni bir bakışla gö-
rüldüğü döneme rastlar. Bizler sürekli ileriye ışık
yakıyorduk: umutlanmız vardı. birtakım tavı-
rlarkazanıp. doktrinlerileri sürüyorduk. Aynca
insanın belli bir biçimde annacağına ınanıyor-
duk.
Yinc söylüyorum yanıldık! Sosyalist blok
çöktü. İstanbuleldengidiyor. Üçüncü dünya sa-
vaşı belki dc dın savaşlanna sahne olacak. Ben
ise bu sistemde marjinal bir adam olarak varol-
dum. Kendımi resim ordusunun içinde bir an-
latıcı birifadeci olarak görüyorum.
- Hayat, hayat olarak estetik hazzı engelleyen
bir şey diye kavranmıştır hep. Sanat yapıtının ha-
yatın içinden mi geldiği yoksa hayata karşı bir
tavırdan mı kaynaklandığı sorusunu yöneltmek
istiyonım.
Ben kendi yarattığım bir anlatımı betimliyo-
rum hep. Tüm tehlikeler insandan gelmiştir. bu
planeti, bu hale getiren insanın vahşetidir. Do-
ğanın büyük bir ritmi var. onun ustalığına hay-
ranım. ben o peyzajın bir parçası oluyorum.
araya insan gırdiği zaman ışler tümüyle değişi-
yor. Kendimi Dante ve Virgin'ın çıktıklan
yolculuğa katmış bulunuyorum onlargibi göz-
lemleyen. yargılayan, bakan vc anlatan.
Hayat süren bir oyun sahnesi
- Son serginizin ana başlığı >a da ana teması
'maskeli ilerliyorum...'
Her zaman resim uğraşıma düşünsel boyutlar
kazandırmaya çalıştım. Descartes şöyle söylü-
yor 'Hepüniz yaşamın belli dönemlerinde dcğişik
maskeler takarız." Bana göre hayat belli perdele-
ri olan ve süren bir oyun sahnesi. Trajik olan bu
oyun sahnesini de her zaman ilgimi çekmiştir.
çünkü trajedilerde hep moral söz konusu bir de
trajedinin doğduğu ortam beni çok ilgilendiri-
yor. Resmimi. sanatımı ışıklara doğru taşımam
bir moral meselesidir. Geçmişte yapmak iste-
diğim politik bir resimdi. sonradan bu karardan
\azgeçtim. nedenıyse: sanat başlı başına birdil-
dir. resim insanın kendisi için yapılmaz. başkası
için yapılır. Resmin yansıyabilme özelliğinin
üzerinde durmak gerekir. Resmin ayn bir işlevi
olduğuna inandığım için her türlü amaçtan
uzak. ama yine tohum olarak amacının içinde
taşıyan dolaylı bir dili seçtim.
I.T.U.
Solistleri'nin
konseri
Kültür Servisi - Atatürk Kül-
tür Merkezi'nde bu akşam saat
19.00'da I.T.C. Solistleri. piya-
noda Mehnı Eıtsari eşliğinde
bir keman konseri verecekler.
Konsere solist olarak İstanbul
Teknik Üniversitesi Türk
Niüziği Devlet Konservatuvarı.
"Özel Eğitim Hızlı Keman Biri-
mi" öğrencilerinden Gülşah
Tütuncü, Eda Dûndar, Başak
Erdem. Didem Savaş \e Mehru
Ensari katılacak. Bu öğrenci-
ler. aynı zamanda Türkiye'de
ilk kez uygulanan yeni bilimsel
bir keman eğitiminin temsilcı-
leri. 13 yıl önce deneysel nite-
likte başlayan bu eğitim, "bi-
rim" haline getırilmiş. Y'aptığı
eğitime eş anlamlı olrnası için
de bölüm "Özel Eğitim Hızh
Keman Birimi" olarak ad-
landınlmış.
Birimin eğıtimi "fızyolojik
çalışmalar". "fıziksel çalışma-
lar" ve "müziksel çalışmalar"
olarak üç esas üzenne kurul-
muş. Bu birimin mezunlan
arasında, uluslararası kariyer
yapmayabaşlayan ve şimdiden
iki plak dolduran Cihat Aşkm,
Hakan Şensoy ve Zeynep
Yılmaz da bulunuyor. Sanatçı-
lar. İstanbul"dan başlayarak
Meksika'ya kadar konserler
dizisini s ürdürüyorlar.
Konserde Didem Savaş ve
Eda Dündar. Vivaldi'nin "la
minör iki keman konçertosu"-
nu, Eda Dündar. Max Bruch-
un "Sol Minör Keman Konçer-
tosu"nu. Gülşah Tütüncü. Mo-
zart'ın "Soııat No: 6 K. 301 Sol
Majör"ünü, Didem Savaş, P.
Nardini'run "Sonat No: 9 Re
\lajör"ünü. Başak Erdem \e
Mehru Ensari, G. Tartini'nın
"Şeytanın Trili", François
Francoeurun "Rigadon", Pa-
ganini'nm "13 ve 14 No'lu Cap-
rices"lerini seslendirecekler.
Yönetmen Anna Lezzi, halkın tiyatrodan kopmasına sembolik tepki gösteriyor
Fuayede seyirdyle oynanan oyun
CUMHUR CANBAZOĞLU
Dünyanın dört bir y anını görsel bom-
bardımana tutan televizyondan olumsuz
etkilenen sanatlann başında tiyatro ge-
liyor şüphesiz. ABD'den sonra en fazla
özel TV istasyonuna sahip. 'sanatın be-
şiği' İtalya"da bile tiyatrolar zar zor
ayakta durabiliyor.
Seyirci birkaç büyıik tiyatroya ilgi
gösterirken. araştırmacı ve yenilikçı
kumpanyalara sırt çevirerek onlan ade-
ta cezalandınyor.
Italyan tiyatrosunun durumuyla ilgilı
İtalyan meslektaşlanmızla bilgi alışveri-
şi yaparken Roma'da "Kokain" adlı
oyunu sahneleyen Anna Lezzi"yle gö-
rüşmemizi önerdiler. Lezzi. arkadaş-
lanyla kooperatif kurup ayakta durma-
ya çalışan \e farklı tiyatro dili peşinde
koşan genç bir yönetmendi.
Pitigrilli'nin romanından uyarlanan
"Kokain". tarihi Satiri Tiyatrosu'nda
sergileniyordu. Satiri Tiyatrosu iki
küçük salondan oluşuyordu. Zaten İtal-
ya'da tiyatro oyunlan. büyük salon
dışında elli altmış kişilik mekanlarda su-
nuluyordu...
Biletimizi alan fraklı yer gösterici. iki
salondan birine yönelmek yerine fuaye-
de durup herhangi bir koltuğa oturabi-
leceğimizi söyledi; şaşırdık. Bizden son-
ra içeri girenler de bulduklan boş yerle-
re yerleştiler. kimi kapının eşiğine. kimi
fuayenin ortasındaki masalara. kimi de
yüksek bir yerde görev yapan ışıkçının
yanındaki tabureye.
Oyun başladı; "Kokain", bildik bir
konuydu, ama seyirci oyunun içinde ol-
duğundan dikkati başka bir yöne ka-
yamıyordu. Barsahnesineyakınolanlar
şanshydı, yanı başlannda dans eden
kadını izlerken mizansen gereği kendile-
rine sunulan ıçkiyi yudumluyorlardı.
Bizim ise, hastane bölümünün yanına
oturduğumuzdan. rolümüz üzüntülü
oyunculan teselli etmekti...
Lezzi, yaptığı rürde tıyatroyu nitelemenin yanlış olacağını belirtiyor.
Yönetmen Anna Lezzi. oyundan son-
ra sorulanmızı yanıtlarken bu tür tiyat-
roya bir isim veremediğini. 'Avangard'
diye nitelemenin de vanlış olacağını be-
lirtiyordu. İtalyan tiyatrosu üzerine
söyleşiye gelmışken. ilginç birçalışmay-
la karşılaşmışıık. Daha sonra Lezzfnin
anlattıklannı dinlerken.Türk tiyatrosu-
nun sorunlannı gözden aeçirir aibi>-
dik...
-Oyun için tiyatro fuayesini seçmeni-
zin özel bir nedeni var mı?
Romanı uyarlarken her şeyi tiyatro
fuayesini ha va. ~^Wek planladım. Me-
kan konunun bütününe seslenecek ka-
dar boyutlu bir\erdı. Ovun. peşpeşeçe-
şitli mekanlarda geçebilecekti. Bundan
önceki oyunumu da bir apartman daı-
resının uzun \e dar salonunda sergile-
miştik. Konu e\li bir çiftın gördüğü rü-
yaydı. Salonda ayakta duran seyirci de
rüyava katılıyor. oyuncular sürekli ha-
reket ederek rü\a\a derinlik kazandın-
\ordu.
-Neden seyirciyi oynna katma endişesi
duyuyorsunuz?
Tiyatronun son dönemde halktan
kopmasına sembolik bir tepki bu. Seyir-
ci. kendini oyunun içinde bulunca önce
tedirgin oluyor ama hemen alışıyor.
Oyuncuların ışı daha da zor: seyirci
o\una şakın olduğu ıçın hatalar çabu-
cak fark edılebıliyor.
-Oyunun süresi de alışılmadık ölçüde
kısa: yaklaşık bir saat süriiyor...
Tiyatro. yaşamın kendısı olduğuna
göre oyun günlük olaylar gibı anıdcn
başlamalı. sürmelı vc kısa siiredc kay-
bolmalı. Aynı andtı birçok mcsaj
\crme\c kalkıığını/da gerçeklerden ko-
pabılirsiniz.
:
İtalva"da tiyatroya ilgi ne düzeyde?
İnsanlar. arlık sanaıta yeni ufuklar
keşfeımcyı se\ınediklerinden. tanınmış
oyuncular yoksa lıyatroya gclmiyorlar.
sürpri/yaşamak ıstemiyorlar. Küçük ti-
yatrolar da devlet yardımıyla ayakla
durduklarından lican oyunlara yönelı-
yorlar. Bu nedenle son yıllarda hafif ko-
medıler entlasyonu yaşanıyor sahneler-
de.
-Basın tiyatroya ilgi gösteriyor mu?
Basın tiyatroyu büyük' ölçüde
dışlamış durumda. Yöncticilcr yer ver-
mek yenne aynı köşclerinde sınema \e
TV habcrlerinin sayısını arıtırıyorlar
Eleştırnıenler de sütunlannı yalnız ünlü
isımlere açıyorlar
- Peki tiyatrocu nasıl geçiniyor?
Dublai lyi para kazandınyor. Çok
ünlü oyuncuların bile dublaj yaptı-
klarını biliyorum. Yalnız tiyatrodan gc-
çinenlerin sayısı iseon kişiyı bulmuyor.
- Amerikalılar gibi tiyatroya yüksek
teknolojiy i sokup TV karşısında \ aşama-
ya alışmış insanları salonlara çekebilmek
olası mı?
Amerikalıların sanat anlayışı her şey-
den önce eğlendırmeye yönelık. Bu ne-
denle büyük paralar harcayıp TV seyır-
cisi için yüksek teknolojiy i ve efektleri
tiyatroya getirdiler İngilizler ve Fransı-
zlar da onlan takip ettiler. Ancak İtal-
yanlar klasik tiyatroya çok alıştıkları-
ndan bu modernizasyona sıcak bakma-
dılar. Deneyenlenn hepsi zararetti.
'23 Nisan Çocuk ŞenliğVnde
bugün
Kültür Servisi -İstanbul BelcdiyesiŞehirTiyatrolan, 18-?4
nısan tarıhlcri arasında düzenledığişcnlikte.çocuklara
ücretsiz oyunlar sunmay a devam ediyor. Şenlik
kapsamında bugün Harbıye Muhsın Ertuğrul Sahnesi'nde
saat 11.00'de"DefineAranıyor". Fatıh ReşalNuri
Sahnesi'nde saat 11.00'de"MemişDayf".saat 14.30'daise
"KonuşanKuklalar". L'sküdarMusahipzadeCelal
Sahnesi'nde saat 14.30"da"EIEleHepGüzele'". Kadıköy
Haldun Taner Sahnesi'nde saat 14.30'da "Kaplan John"
adlı çocuk oyunlan ücretsiz izlenebilir.
Tiyatro veTV Yazmlan
Demeği'nin tiyatro kıırsu
KülrürServisi-TıyatroveTV Yazarlan Derneği'nınoyun.
senaryo ve radyo oyunu yazarlığını desteklemek ve
yay gınlaştırmak amacıy la düzenlediği kurs, başladı.
Tiyatro veTV Yazarlan Yönetim Kurulu üycleri, Yıldız
Saray ı Tıy atro Salonu'nda düzenlenen bir toplantıda,
kursiyerlerekursailişkinbılgilerverdiler. Kursta.oyun.
senaryo ve radyo oy un yazımı ıçın gcreklı olan drama.
sahne. rol, mimik. diksiyon ve fonotik dersleri v erilecek.
Tiyatro sanatçıları DenizGökçer. SerpilTamur. Raik
Alnıaçık. Refik Erduran ve Turan Oflazoğlu'dan oluşan
öğretim kadrosunun ders vereceği kurs kapsamında.
aynca tiyatro ile ilgilı paneller de düzenlenecek. Oyun ve
senaryo yazımının yanı sıra kursa katılanlara. güzel ve
doğru konuşma, konuşmay ı etkili hale gctirecek olan
mimik vejestleri gerektiği gibi kullanma. konulara hakim
olma gibi alanlarda da bilgi ve beceri kazandırılacak.
Yıldız Saray ı'ndaki dernek binasında verilecek ve40
öğrencinin katılacağı kurs. !.5ay sürecek.
Sontaftan 'Yeryü'zü Tanrılan'
Kültür Senisi - Hale Sontaş'ın resim sergisi 27 nisana kadar
Garantı Sanat Galerisı'ndedevam ediyor. İstanbul Devle'
Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğrenım gören sanatçı,
Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'ni bitirdi. Resim
çalışmalanna kaligrafi ve minyatürde hareketle başlayan
Sontaş. giderek ekpresif bir anlatıma yöneldi. Hale
Sontaş'ın "Yeryüzü Tannlan" dizisi. geçmişten geleceğe
uzanan astrolojik motiflerle fantastik boyutlu yorum
çabalannı içeriyor. Herçağda popülaritesi tazelenen 12
burççizeminin gökyüzünden yeryüzüne indirilip. çağdaş
düny amızın yıldız isimleriyle özgün simgeler haline geliyor.
Hale Sontaş. yeryüzünde bir gökyüzü kurmanın. sanatçı
çehreleriyle somutlaşan birevren tasanmı olduğunu ima
ediyor.
Devlet TiyatrolarVnda Ankara
buluşması
Kültür Servisi- "'Devlet Tiyatrolan Ankara Buluşması" bu
yıl3-10mayıstarihleriarasındagerçekleşecek. İstanbul, '
Izmir. Adana. Antalya. Bursa. Trabzon veDiyarbakır
devlet tiyatrolan 7 ay n oyunu. düzenledikleri turne
kapsamında başkentli sanatseverlerin beğenisine
sunacaklar. İstanbul Dev let Tiyatrosu. Jean Paul Santre'in
"Gizli Oturum" adlı oy ununu 5-6 mayıs tarihlerinde Yeni
Sahne'de sergileyecek. Oyunun yönetmeni Stelio Fiorenza.
İzmir Devlet Tiyatrosu'nun"Kah\edeŞenlik Var"
Sabahattin Kudret Aksal'ın y azdığı oyun. 4 ve 5 mayıs
tarihlerinde Küçük Tiyatro"da izlenebilir. Adana Devlet
Tiyatrosu. turne kapsamında. Albert Camus"nün
•'Sıkıyönetim"adlıoyununu lOmayısta Büyük Tiyatro'da
sergilerken Trabzon Dcv let Tiyatrosu da William
Shakespeare'in " Venedik Taciri"ni 3 ve 4 mayıs
tarihlerinde Şinasi Sahnesfnde sanatseverlere sunacak.
Bursa Devlet Tiyatrosu. Antonio Skarmeta'nın "Ateşli
Sabır" adlı oyunu ile Ankara'ya geliyor. Oyun, 6 ve 7
mayıs tarihlerinde Şinasi Sahnesi'nde görülebilir. "Miletos
Güzeli" adlı oyun, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu
tarafından 8 ve 9 may ıs tarihlerinde Küçük Tiyatro'da
oynanacak. Antalya Devlet Tiyatrosu. Murathan
Mungan'ın, "Mahmut ile Yezida", "Geyikler" ve
"Taziye"den oluşan "Mezopotamy a Üçlemesi" ile 8 ve
mayıs tarihlerinde İrfan Şahinbaş Âtölye Sahnesi'nde
Ankaralı seyircilerle buluşacak.
Ankara'da 'Çizgi Film GünlerV
ANKARA (AA) - Çankaya Beledıyesı. çocuklar ıçın "Çızgi
Film Günleri"düzenledi. Alınanbilgiyegöre 19-22 nisan
günleri arasında gerçekleştınlecek "Çizgi Film Günlen".
çizgi film sanatının yaşamasına vegelişmesıne. çızgi sınema
seyircisinin arttınlmasına katkı sağlamak ve anımatörlerin
sorunlannın tartışılmasına olanak tanımak amacıy la
düzenlendi. Ankaralı çocuklann Mıthatpaşa Gösterı
Merkczi'nde ücretsiz oLırak ızleyebıleccklcri filmlerin
gösterim günleri şöy le: Bugun "Örmanlar Prensi" saat
10.30. "Ninja Kaplumbağalan" saat 13.30.20 nisan:
"Hayalet Avcılan" saat 10.30. "Deveve Çocuk" saat 13.30
21 nisan: "Mickey Maues" saat 10.30. "ChipveDale" saat
13.30.22 nisan: "Şinnler". saat 10.30. "L'çan Film
Dumbo"saat 13.30.
Çağdaş italyan Sanatçıları sergisi
ANKARA (AA) - Ankara'da y aşay an 9 İtalyan sanatçının
eserlerinden oluşan "Çağdaş İtalyan Sanatçıları" adlı serei
TCDD Sanat Galerısi'ndeaçıldı.'TCDDveİtalya
Büy ükclçilıği'nin i^birlığıy le açılan sergıdc Ankara'da
yaşayanGüler Irmak.Âd'olfo Marchetti. Lavia Martini.
hranceska Mastropıetro. Gıanpıero Pıras. Laura Saitto.
Alfredo Saıllo. Sıefano Scosca ve Ferdinando Volpe'nin
çeşıtlı escrlen sergılenccek. Sanatın ev rensellığinden yola
çıkılarakgörüniişteçelışkılı. ancak yerinde bir bırliktelikle
oluşturulan sergı. sanat yapıtını kültürel veantropolojik
biroLıy olarak gerçekleştırmeyiamaçlayan Batı'daki
sanatsal araştınlarda gözardı edilemeycn sımgesel bir
kay nak olarak karşınıı/a çıkmakıadır. Scrgi. 30 nisana
kadar görülcbilecek.
"2071 Türkiye" Bursa'da
sahnelecek
BLRSA (AA) - Gani Müjde'nin y azdığı "2071 Türkiye"
adlı oy un. 3 mayısta Bursa'da sahnelecek. L'ludağ
Ünıversiıesi Kültür Merkezı'ndematinevesuareolmak
ü/erc iki kez sergilcnecek oy unda. 2OOO'!ı y ıllarda
Türkiycdc neler olacağı.komedı tarzındaanlatılıyor.
Dikran Masıs'in katkılany la ocak ayından bu yana
Bostancı Gösten Merkezi'nde sahnelcnen oy unda. Cenk
Koray vcTuluğÇizgen'ın yanı sıra Demet Âkbağ. Rasim
Üstekin. İlhan DanerveSı'nan Bengıerderolalıyor.
Sanaıçıların sürekli dcğışık kostümlerledikkat ç'ektıği
oyunun bılctlerı 100-150 bın lıradan satışa sunuldu.
Akbank Oda Orkestrası konseri
Kültür Serv isi - Akbank Oda Orkestrası. 1994 y ılının
dördüncü konserini 27 nısanda Sabancı Cente'r Hacı Öm<_
Salonunda gerçekleştınlecek. Dev let Opera ve Balesi
Genel Müdürü Rengım Gökmen'in yöneteceği konsere
ünlüpiyanıst Idil Biret solist olarak katılacak. Sanat
yaşamına 1992 y ılındu başlay an Akbank Oda Orkestrası.
1994 y ılının dördüncü konserinde şcf Rengim Gökmen'in
yönetımindeMozart'ın 13numaralıpiyano
konçertosunda solist İdıl Biret'eeşlik edecek. Aynca
konserde Bach'ın ary ası. Brittenın İtalyan aryası ve Ulvi
Cemal Erkin'inyaylısazlar için bestelediği sinfoniettasını
seslendirecek. Akbank Oda Orkestrası konseri 27 nisanda
Sabancı Cenıer Hacı Ömer Salonu'nda gerçekleştirilecek.