28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN1994 PAZARTESİ 4 HABERLER Sevigen:İşsiz ordusu yaraölacak • ANKARA(AA)-CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Istanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Türkiye"de son günlerde yaşanmakta olan ekonomik krizin bahaneedilerek özel sektörde işçi kıyımına başlandığını öne sürdü. Sevigen. dün parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına, Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün birinci yıldönümü nedeniyle rahmet dileyerek başlayan Sevigen, bugün üniversitesınavına giren gençlere de başanlar diledi. Türkiye'de işsızliğin yoğun olduğu. yeni önlemler alınmazsa işsizler ordusu yaratılacağını savunan Sevigen, şunlan söyledi: "Türkiye'de son günlerde yaşamakta olduğumuz ekonomik kriz bahane edilerek özel sektörde işçi kıyımı başlamıştır. Bu paket daha nereye kadar gidecek. Paket bahaneedilerek daha ne kadar insan işten aülacak." • ANKARA (LBA)- Ankara Büyükşehir Beledıyesi'nin Botaş'a olan doğalgaz borcu 800 milyar lirayı aştı. Bu arada. belediye başkanı Melih Gökçek'in Botaş'a olan gaz borcunun ödenmesi için herhangi bir girişimde bulunmadığı, "Önce personelin maaşını ödeyeceğim. Gaz borcunu daha sonra görüşebiliriz" dedıği öğrenildi. Belediyenin son olarak Botaş'a 50 milyar lira ödemedc bulunduğunu belirten Botaş Genel Müdürü Hayrettin Uzun, belediyeden tahsilat umutlannın çok düşük olduğunu söyledi. Uzun, •'Belediye gaz dağuım işini özelleştirsin" dedi. Genel müdür Uzun. belediye başkanı Gökçek'in "Doğalgazı Botaş'a devredeceğim" sözlerinin de gerçekle bağdaşmadığını belirtti. Çankaya'ya çıkıyor • ANKARA-Hükümetin açıkladığı '5 Nisan Istikrar Paketi' kapsamında kapatılması planlanan Karabük Demir-Çelik fabrikalannın durumu Çankaya Köşkü'nde görüşülecek. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Karabük Demir-Çelik fabrikalannın durumu hakkında bilgı almak üzere Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik ve beraberindeki heyeti Çankaya Köşkü'nde kabul edecek. Hak-îşGenel Başkanı Necati Çelik'in Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i ziyareti sırasında, Karabük Demir-Çelik fabrikalannın durumu hakkında bilgi vereceği ve hükümetin açıkladığı 5 Nisan Kararlan ile ıîgili endişelerini anlatacağı bildirildi. Görüşmeye Hak-İş ve Öz-Çelik-İş merkez yönetimi üyeleri ile biriikte aralannda Karabük'ün bulunduğu 5 ilçe belediye başkanı ile Karabük'te faaliyet gösteren meslek örgütleri temsilcilerinin de katılacağı belirtildi. Otobüsçülerin yolcu kavgası • KEMALPAŞA(AA)- İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde Armutlulu ve Örenli otobüs işletmecileri daha önce bilet fıyatı ve yolcu alınması konusunda aralannda vardıklan anlaşmaya uymadıklannı öne sürdükleri Bağyurdu beldesi otobüslerinden 4'ünün yolunu kestiler. Yolculann indirilerek tartaklanmasıyla başlayan kavgada 15 kişi taş ve sopalarla yaralandı. Aülan taşlardan 4 otobüs de hasar gördü. Devpim Şehitlerl Haftası • tstanbul Haber Servisi - Haklar ve Özgürlükler Platformu düzenlediği Devrim Şehitleri Haftası nedeniyle yakınlan polis operasyonlannda ölen ailelere plaket verdi. Ortaköy Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende Tutuklu Aileleri ve İnsan Haklan Yardımlaşma Derneği'ne (TİYAD) verilen plaketi bir süre önce Tunceli'de öldürülen Mürsel Göleli'nin annesi Kudi Göleli aldı. Marmara Bölgesi sosyal demokrat belediye başkanlan Çorlu'da toplandılar Başkanlarbirlikte ısrark armara bölgesi sosyal demokrat belediye başkanlan Çorlu'da yayımladıklan bildiride. solda birliğin ısrarla takipçisi olacaklarmı söylediler. Yurt Haberleri Servisi- Bir grup sos- yal demokrat belediye başkanı Tekir- dağ'ın Çorlu ilçesinde bir araya gelerck bir bildiri yayımladı. Bildiride, "Beledi- ye başkanlan partilerinin önüne geçme- den, ancak birlik sorununun partilerin gündeminin birinci sırasında tarttşılması- nm ve karara bağlanmasının ısrarlı ta- kipçisi olacaklardır" denildi. Istanbul'un Beşiktaş ilçesi Belediye Başkanı SHP'li Ayfer Atay'ın çağnsı üzerine İstanbul, Tekirdağ. Kırklareli. Çanakkale illerinde ve bu illere bağlı il- çelerde seçilen sosyal demokrat belediye başkanlan dün Çorlu'da bir araya geldi. Ev sahipliğini Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan'ın. başkanlığını da Baba- eski Belediye Başkanı Gündüz Onat'ın yaptığı toplantıya şu başkanlar katıldı: Talat Bakkalcıoğlu(Bozhöyük-SHP), Turan İnce(Bolayır ŞHP). AIi Sanbaş- (Çan-SHP). Rahmi Öcal(Kavak-SHP). Mehmet Gemici(Keşan-SHP), Ayfer Atay(İst-Beşiktaş-SHP). Fırat Aykut- (Çatalca-SHP). Gündüz Çapan(İst- Esenyurt-SHP). Salih Bilinmez(Pınarhi- sar-SHP), Ismet Ata(Yeniçiftlik-SHP). Kemal Dinc(Hoşköy-SHP), Necati Se- ver(Büyükyoncalı-SHP), Ismail Özay- mıç-CHP). Şükrü Kemerü(Bıea-CHP). Hamdi Sedefçi(Edirne-CHP), Erol Dü- bek(Meriç-CHP). Gündüz Onat(Baba- cski-CHP). Remzi Karayel(Karahalil- CHP). Şevket Mutlu(Vize-CHP), Lnal Baysan(Çorlu-CHP). Erdoğan Kaplan- (Saray-CHP). Selami Değirmenci(Siliv- n-ÇHP). İlk gündemi sosyal demokratlann so- runlan ve Türkişe'nin içinde bulundu- (Çanakkale-CHP). Nihat Varol(Bayra- ğu ekonomik durum ile Marmara ve Boğazlar Beledi>eler Bırliği ko- nulan oluşturdu. Toplantıdan sonra "Marmara Bölgesi Sos- yal Demokrat Beledive Başkan- ları" imzasıyla yayımlanan bil- diride şu görüşlere >er verildi: "Sosyal demokrat belediye başkanlan, sosyal demokrat- lann öncelikli ve birinci görevi- nin birliktelikten geçtiği bilinciy- le sayı veya oranlar üzerindeki tartışmalar bir tarafa bırakıla- rak ilkeli >e programlı birliğin sağlanmasına katkıda bulunma- \ a kendilerini görevli saymakta- dırlar. İrticanın büyük bir tehdit ve tehlike oluşturduğu demokratik değerlerin kaybolmaya yüz tut- tuğu bu dönemde, yüzevsel âyrîlıklann bir taraf bırakılarak süratle birleşmenin gerekliliğine inanan sosyal demokrat be- lediye başkanlan bu çabalarım sürdüre- rek rüm sosyal demokrat belediye baş- kanlarıyla bir araya gelmeyi amaçlamı- şlardır." Sosyal demokrat belediye başkanlan mayıs ayı başında İstanbul'da bir araya gelerek ikinci bir toplanlı yapmayı ka- rarlaştırdılar. Taban Operasyonu: Cumhuriyef in en karanlık dönemlerinden birini yaşıyoruz Sola koşulsuz birleşmeçağnsı BIZBIZE İstanbul HaberSenisi - Laik. demokrat ve Atatürkçü aydı- nlar ile meslek odalan tarafı- ndan oluşturulan "Taban Ope- rasyonu", Türkiye Cumhuriye- ti'nin tarihinin en karanlık dö- nemlerinden birini yaşadığını belirterek. sosyal demokrat parti liderlerine. kişisel sorun ve beklentilerini bir kenara bırakıp. birleşmeleri konusun- da çağn >aptı. Taban Operasyonu Komite- si tarafından. dün İktisat Fa- kültesi Mezunlan Cemiyeti'- nde düzenlenen toplantıda. ye- rel seçimlerden sonra Türkiye'- de artan gerginliklerin ortadan kaldınlması ve Atatürk dev- rimlerine yönelik saldınlara sağ-sol aynmı yapmadan du- yarlı olan herkes "dur" demeye çağnldı. Toplantının açış ko- nuşmasını yapan Bedri Bay- kam, Atatürk ün kurduğu Cumhuriyet'i ve anayasayı ko- rumanın solun kendi amaç- lannı aşacak derecede ciddi ol- duğunu belirterek, duyarlı olan herkesten çağnya destek ver- melerini istedi. Şenatçılann. ikinci cumhuriyetçilenn ve bazı sosyalistlerin Kemalizm ile T. C.'ne karşı büyük bir ittifak kurduklannı vurgulayan Bay- kam, söz konusu kişilerin sü- rekli olarak rejimi kötüledik- lerini söyledi. Bildiriyi Saylan okudu Prof. Dr. Türkan Saylan ise _ _ Taban Operasyonunun bildı- Düzenlenen toplantıda, v risini okumadan önce yaptığı uk saldınlara sağ-sol aynmı yapmadan duyarl olan herkes "dur" demeve çağnldı.(Fotoğraf: UGUR GUNYUZ) konuşmada, Türkiye'nin her zaman- kinden çok laik. demokrat ve Atatürk- çü olan kişilerin birliğine ihtiyacı oldu- gunu söyledi. Olaylann çok hızlı bir şe- kilde geliştiğine dikkat çeken Saylan. T. C'nin var olan demokratik ve laik düze- nrnin devamı için, duyarlı kişiler olarak her türlü çabayı göstereceklerini belirtti. Saylan, daha sonra bildiriyı okudu. 27 Mart yerel seçimlennde solun mağlubi- yetinden SHP. CHP ve DSP'nin sorum- lu tutulduğu bildiride özetle şu görüşle- re yer verildi: "Atatürk'ün kurduğu CHP 'nin bugün üce bölünmüş olması, bu polirik oluşu- mun irticaya karşı güçlü bir kale oluştu- ran yaptsını bozmuştur. Bugün artık küs- tahca ve açıkça Cumhuriyet düşman- lığını iç savaş tehditlerine ve İstiklal Marşı'mızı yadsımaya kadar getiren re- jim düşmanlannın niyetleri ortadayken. hangi sebeple olursa olsun. sos> al demok- rat ve demokratik sol partilerin birleşme- mesi. affedilmez bir hal almtştır. Hiçbir kişisel sorun \e beklenti bin bir mücadele ve şehitler vererek kurulan Cumhuriyeti- mizden daha değerli değildir. Sosyal de- mokratlann birleşmeleri en büyük dileği- mizdir. Ancak bunu gerçekleştireme- yeceklerse, görevden çekilip. yerlerini birbirleri hakkında ön yargıları olmayan arkadaşlara bırakmaları zorunluluk ol- muştur." Daha sonra söz alan Prof. Dr. Tokta- mış Ateş ise. gelişmeler karşısında öz- gürlüğün. özgür demokrasinin. T.C'nin \e laikliğin tehlikeve girdiğini söyledi. Taban Operasyonu'nun kurulurken he- defınin soldaki dağınıklığı ortadan kal- dırmak oldugunu hatırlatan Ateş. şu andaki hedefierinin ise özgürlügü. de- mokrasiyi ve laikliği korumak oldugu- nu vurguladı. Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Başkanı Oktay Ekinci de. Taban Ope- rasyonu olarak daha önceki dönemler- de yaptıklan toplantılarda, sol partileri şenat tehlikesi ve yerel seçim sonuçlan konusunda uyardıklannı hatırlattı. Sol partilenn birleşmemesinin zarannı tüm Türk halkının çekliğıni dile getiren Ekinci. "Yeni ekonomik paket, çalışan- ların ve ücretlilerin üzerinde sermaye ke- siminin içinde bulunduğu krizi atlarmala- rı için uygulanan baskı paketidir" dedi. Söz konusu paketın demokrasıyle bağ- daşamayacağını vurgulayan Ekinci, 24 Ocak Kararlan'ndan sonra yapılan 12 Eylül Darbesi'nin temelinde de bunun yattığını söyledi. Demokratikleşme pa- ketinin geleceğıne dair söylentilerin ol- duğuna da dikkat çeken Ekinci. bunun gerçeklıkten uzak oldugunu vurgulava- rak "Sıra demokratikleşme paketinde değildir. Sıra belki de faşizme giden bir pakettedir. Bu gerçek nedeniyle solun birleşmesi artık kaçınıbnazdır. Çünkü rejim tehlikeve girmiştir" diye konuştu. Eczacılar Odası Başkanı Mehmet Do- maç ise. Türkiye'nin içinde bulunduğu kötü gidiştcn kurtulabilmesi için örgüt- lenmenın önemıne değindi. SHP adına konuşan Perihan Ergun ise, SHP'nin her zaman için hangi şartlar altında olursa olsun birleşmeden yana oldugu- nu sövledi. ERDAL ATABEK Radikal Sağın Yükseliş Psikolojisi... Yalnız bizim değil, dünyanın da anlamakta zorlandığı olgu budur. Kadınlar kendi özgürlüklerinden vazgeçip ne- den peçe altına girmek isterler? Insanlar düşünme haklan- ndan neden vazgeçerler de kendilerini kul' kabul etmekte rahatlık bulurlar? Kendi yaşamından pek de yakınmayan insanlar nasıl olur da yaşam biçimlerini temelden değiştir- meye gönül yatırır? Bu soruların doğru yanıtlarını bulmak dünyadaki dinsel yükselişin de milliyetçi kabarışın da et- nikçilik dalgasının da ırkçıhk akımının da açıklanması için anahtar niteliği taşıyor. Bizim için bu soruların doğru yanı- tları yaşamsal önemdedir, çünkü temel yaşama biçimi ka- bul ettiğimız sistem. gelişmek yerine radikal biçimde de- ğişmek olasılığıyla karşı karşıya. • • • Bugün dünyadaki bilimsel-teknolojik gelişmenin bedeli insanın yalnızlaşması' ile odeniyor. Bu gelişmeyle destek- lenen endüstrileşme, onun yaratöğı kentleşme, orada ya- şanan bireyleşme sonuçta yalnızlaşma'yı getiriyor. Bu de- ğişimin bizim gibi geçiş top/um/anndaetkisi çok daha de- ğişik. Çünkü biz. bu değişimi geleneksel bir toplum yapısı içinde yaşamak zorunda kalıyoruz. Geleneksel otokratik toplumsal yapı, tanıdığı güven mekanizmalarından kopu- yor, yerine de güvenebileceği araçlar konmuyor. Ailenin bireylerine yardım etme gücü azalmıştır, bireyin kendine güveni sağtanmamıştır, ortamın da güven veren bir yapısı yoktur. Böylece 'yalnızlaşma'ya birde güvensizlik'ekleniyor. Ekonomik seçenek olan 'kapitalizm' kişisel çıkar olan kar mekanizması' üzerine kurulduğu için kişinin emeğine güvenini yok ediyor, yalnızlaşma duygusunu arttırıyor. İnsan yitirdiği umudunu bir yerde bulmak zorundadır. Yapayalnız kalmış, güvenini yitirmiş, emeğinin değersiz- leşmesini yasayan insan 'toplumsal bir guven sistemi'ne sığınmak zorundadır. Oraya sığınarak rahatlamak, yalnız olmadığını anlamak, güçlü bir topluluğun bireyi oldugunu duyarak yitirdiği güven duygusunu kazanmak zorundadır. • • • Bu durumdaki bir toplumda yasayan insanların sığınak- ları dindır. ırk milliyetçiliğidir, etnik kökenci kimliklerdir, doğrudan ırkçılıktır. Toplumların geçmiş kültürlerine göre, bunlardan biri ya da birkaçı insanlar için seçenek olur. Tür- kiye'de bu seçenekler din olmuştur, milliyetçilik olmuştur, etnik köken kimliği olmuştur. insan duygulanndan cinselliğe kadar her şeyi pazara süren arsız kapitalizmin merkez sağ politika tarafından modernleşme, dünya ekonomisine entegrasyon, liberal- leşme, globalleşme etiketiyle topluma sunulmasının ya- rattığı çok haklı tepkıler,-toplumsal kaymayı hızlandırmıştır. Bu ekonomik modelin yaratbğı büyük sınıfsal uçurumlar, paranın emeğe karşı ezici bir egemenlik kurması büyük psikolojik çöküntunün asıl nedenleridir. Yıllar boyu yaşa- nan bu süreç, toplumumuzu buralara kadar getirmiştir. • • • Bugünkü durumdan 12 Eylül ideolojisınin doğrudan so- rumluluğu vardır. Bu ideolojinin asker kanadı (Kenan Ev- ren ve MGK) ile sivil kanadı (Turgut Özal ve ANÂP) Türkiye solunun yıllar boyunca sistemli ezilişine kurumsal bir nite- lik kazandırarak toplumsal tepkinin aşırı sağa yönelmesi- rte yol açmışlardır. Solu politik planda da örgütsel planda da eğitim planında da yok etmek için alınan kararlarla top- lumun hizaya getirilmesi, bu arada da din ve mılliyetçilikle uysallaştırılması amaçlanmıştır. Bu plan,.Amerika'nın pe- rifer ülkeler için hazırlanmış 'yeşil plan 'ının bir parçasıdır. Ama bu arada beklenmeyen gelişmeler olmuş, uysal- laşörılmak istenen toplumun Amerika'ya entegre ılımlı sağa emanet edilmesi planı, geri teperek 'radikalsağ'yük- selmiştir. Kentleri kuşatan varoşlar, sosyal refaha ortak olama- yışlarının ezikliğiyle İslam cemaatinin üyesi' olmaya yö- nelmiş, kimi yerlerde 'aşırı milliyetçilik' bir seçenek olmuş, Kürtler de 'etnik kimlik' arkasında kendilerini bulmaya yö- nelmişlerdir. Dikkat edilecek olursa buyönelişlerin hepsin- den de geçmiş yıllarda sol politikalar' suçlanmıştır. Şimdi ortada etkin bir sol politika yoktur, ama toplumsal süreç aynı doğrultuda gelişmiş ve toplum 'radikal sağa yönel- miştir. Toplumsal politikalar değişmediği sürece (vahşi kapi- talizm. insanın yalnızlaşması, sosyal güvensizlik...), sol po- litika da etkin olamazsa Türkiye'nin dinin ve ırk milliyetçili- ğinin iktidarınıyaşaması kaçınılmazdır Etnik kimlik degüç- lenerek kendini ifade edecektir. Geri yanı laf-ü güzaftır... Erdenv CHP birlikiçin Ecevife tesHm ohnaz ANKARA(AA)-CHPile DSP'nin birleşmesi için basında yer alan mesajlann dışında "Bir yüz yüze göriişme > a da randevunun söz konusu olmadığı" bildirildi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Eşref Erdem. konuya ılişkin soru üzenne. "DSP ile CH P çatısı altında bûieşmeye stcak baktıklarını" belirtti. Erdem. "CHPolarak solda, kiriiliğe bulaşmamış kesûnlerle birleşmeye sıcak bakıyonız. Ecevit'e bu konuda hiçkimsebirşey söyleyememez" dedi. Bu hav anın basında "CHFnin kendini teslim etmeye hazır olduğu" biçimınde yansıtıldığını kaydeden Erdem "Gelsin, (Eeevit başımıza geçsin), böyle bir olay yok. Genel Başkan Deniz Bey mi olur, Ece\it mi olur, iki eşit parti olarak konuşulur 'dedı. Solpartileribirleştirmek ulusal ödevimizdirEKREM AKURGAL Sol akım Türkiye'de bugün hala akılcı bir dünya görüşii olmaktan uzak, duygusal bir ideolojidir. Ustelik Rusya'da ve bütün dün- yada komünist rejimler iflas etti diye Tür- kiye'de sol görüş, önemini yitirmek yoluna girdi. Oysa yurdumuzda asıl şimdi sol düşün- cenin güç kazanması zamanıdır. Hele Sovyet Rusya gibi komünizm akımı ile komşu ülke- leri işgal ve ilhak etme politikası güden dev gücün ortadan kalktığı dönemde sosyal ada- îeti ihmal etmek yapılacak yanlışlann en bü- yüğü olur. Bir yanda nikah ve sünnet düğünlerinde il- kel bir caka ile milyarlar savuran, gazinolarda milyonlarca lira bahşiş vermeyi efelik gereği sayan zengin kesim, öteki yanda günde 100-150 bin liraya çahşan işçiler ile ayda 3A milyona hizmet eden memurlar birlikte yaşa- maktadır. Kaldı ki Türkiye'de bugün ayda 15-30 milyon maaş alan bürokrat, yargıç, ge- neral, profesör ve orta sıruf özel kesim genel müdürü bile mali sıkıntı içindedir. Söz konu- su yüksek maaşlılardan hangisi, eskiden ra- hathkla yaptığı gibi İstanbul'da Erenköy'den Beyazıt'a ya da Ankara'da Çankaya'dan Esenboğa Havaalanı'na cebinden ödeyerek taksi ile gidebilir. Böylece sosyal adalete gereksinmesi olan- lann sayısı eskisine oranla büyük ölçüde art- Üç lideri uzlaştırmcı bağlamında Cumhuriyetgazetesini önemli ve tarihselbir görevbekliyor. Cumhuriyeî'in SHP, DSPve CHP'ninbirleşmesinisağlamak üzere ''Kuruluş kurultayı'' düzenlenmesinibekliyoruz. mışür. Üstelik Türkiye'yi çağdaş düzeye yük- selten aydınlann önemli bir bÖlümü şimdi mali sıkıntı çeken sol görüşlü ya da sola açık olan dar gelirlilerdır. Sol akıinın çağdaşlaş- mamıza ne denli yararlı oldugunu açıklayan bir iki karut verelim: Sol dünya görüşünün Türkiye'ye kazandır- dıklan: Yurdumuzda işadamlannın. özel ke- simin henüz bulunmadığı dönemde "Kadro Dergisi"ni 1932-1934 yıllannda yayımlayan Yakup Kadri karaosmanoğlıı, \edat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir \e İsmail Hüs- rev Tökin gibi aydınlar o zaman için en doğru iktisat programıru, 5 yıllık plan sistemini geti- rerek Türk ekonomisinin sağlam temellere oturmasını sağladılar. Ismet İnönü dönemindc Hasan Ali Yücel'in Milli Eğitim Bakanı olduğu sürede Türkiye ilk kez gerçek anlamı ile çağdaşlaşma daha doğrusu Batıhlaşma yoluna girmiştir. Ata- türk'ün yaratüğı akıla ortamda sol görüşlü ve sola açık aydınlar Elen, Latin ve Baü dün- yasının klasik eserlerini Türkçe'ye çevirdiler. Homeros'tan Fransız, İngiliz. Alman. İspan- yol, İtalyan ve Rus düşünürler ve yazarlara kadar uzanan 2700 yıllık birikimin ürünü olan bu kitaplar sayesinde biz Türkler 500 yıl gecikme ile "Rönesans" ve 200 yıl gecikmeyle de "aydınlanma''' sürecine girdik. Son 500 \ıllık tarihimizde ilk kez olmak üzere >azın (edebiyat) alanında dünya ça- pında tanınmamızı sol görüşlü >azarlara borçlu\uz. Gerçekten bütün dünvada oku- nan \e beğenilen \azarlanmiz sol dünya gö- rüşlü Nazım Hikmet, Aziz Nesin \ e Yaşar Ke- mal'dir. 1950'lerden bu yana Türk politikasına yön verenler arasında Ankara Üniversitesi Si\a- sal Bilgiler Fakültesi'nde yetişen sol görüşlü aydınlar önemli yer alırlar. Dikkat edilirse Türkiye'de seçkin ve çağdaş şahsiyetlerin önemli bir bölümü ya sol görüş- lüdür >a da sol eğilimli. sola açık kişilerdir. Milletvekillerimize bir göz atılırsa bu gerçek. belirgın bir şekilde görülür. Bu gerçek. özel- likle Türk basımnda göze çarpar. Gerçekten Milliyet, Hürriyet ve Sabah gibi büyük gaze- telerimizde değerli ve aydın yazarlann büyük bölümü ya ılımlı sol görüşlüdürler ya da milli- yetçi olduklan halde sola saygı ve ilgi gösterir- lcr. Cumhurivet gibi aşdınlann okuduğu ga- zetede, devamlı >azarlann hepsi. konuk >a- zarlann ise sadece bir bölümü sol görüşlü. bir bölümü ise bu satırlann yazan gibi. millişetçi ve sağ görüşlü olduklan halde sosyal adaletin korunması zorunluluğuna inanıı lar. Sosval adaletin bu denli gerekli olduğu bir dönemde. sol görüşe bağlı aydınlann ve bu sol partilerin birbirleri ile savaşmalan çok üzücüdür. O) sa solun bugünkü üç lideri her bakım- dan değerli kişilerdir. Bülent Ecevit, "Kara- oğlan" yakıştırması ile efsaneleşmiş bir addır. İşbaşında yani iktidarda olduğu sırada Batı dünyasının en kültürlü başbakanı idi. Ancak halkın hayranlığını kazanan Ecevit, birlikte çalıştığı parti erkanına egemen olamayınca kırgınlık duydu. Deniı Baykal bılgüi, kültürlü ve düzgün konuşan bir kişi olarak solun umutlanndan biriydi. Ancak o da solun önde gelenlerinin yalnız bir bölümünü, daha doğrusu sadece kendi gibi küskün olanlan toplayabiliyor. Murat Karayalçm başanb Ankara Belediye Başkanı olarak büyük beğeni kazandığı için SHP'nin liderliğine getirildi. Karayalçm akılalığı. sempatik da\ranışlan \e insanlan idare etme yetenekleri ile bugün çok zor du- rumda olan SHP'yi ayakta tutuyor. Her üç lideri uyarmak hepimize düşen ulu- sal bir ödevdir. ruçbiri solun üçe aynlmış oy- lan ile bir \ ere varamazlar; üstelik bugüne de- ğin ellerinde bulundurduklan gücü de yitirir- ler. Bu gerçek. Ecevit için de söz konusudur. Bu nedenle her üçü de özveride bulunarak birleşmelidirler. Bir araya gelebilirlerse sağ partilerden ve Refahçılardan kopacak seç- menlerle rahatlıkla yiizde 40 oy orariına, hatta daha çoğuna ulaşacaklardır. Cumhuriyet gazetesine düşen ulusal ödev Üç lideri uzlaştırma bağlamında Cumhu- riyet gazetesini önemli ve tarihsel bir ödev bekliyor. Evet Türk aydınlannın sözcüsü olan Cum- huriyet gazetesinden: politikacı olmayan ya da artık poliükayı bırakmış yazar, düşünür, bilim adamı. eğitimci ve mimar, mühendis, hekim, iktisatçı, hukukçu gibi çeşitli meslek- lerde temayuz etmiş sol dünya görüşlü ya da sola sıcak bakan çok sayıda ünlü kişiyi bir araya toplayarak SHP, DSP ve CHP'nin bir- leşmelerini sağlamak üzere bir "kurtuluş ku- rultayı" düzenlemesini bekliyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle