Katalog

18 NİSAN1994 PAZARTESI CUMHURIYET SAYFA EKONOMI 11 OECD'nin istikrar paketi açıklanmadan önce hazırladığı 1993-94 Türkiye raporuna göre: Enflasyon, Türkekonomisinekök saldı • OECDnın Türkiye raporunda mal ıhracatının y avaşlamış • OECD uzmanlan, enflasyonist gerilimlerin 'yakırı bir gelecekte' gözüktüğü belırtilmekJe bırlıkte, dış pazarlann kısıtlanışı dikkate hafifleme olasılığı bulunmadığı ve hatta KDV oranınm arttınlması ve alındığında nispeten tatmın edıcı olduğu değerlendirmesıne yer verildi. kamıı sektöründeki fıyatlann ayarlanmasıyla yükseleceği kanısındalar. MİŞEL PERLMAN PARİS - Ekonomık Işbıriığı ve Gelışme Orgutu (OECD) 1993-1994 Turkıye raporunda 1991 seçımiennden sonra ıktı- dara gelen hukumetın, kımı ekonomık taahhutlennı >enne getırmeve çalışmakla bırlıkte. "son derece gûçlu kalmış" enf- lasyonu frenleyemedığı vurgu- landı. Merkea Pans tekı orgutun uyesı olan her ulke ıçın yıldd bır kez yaptığı gıbı, Turkıye'jı de ınceledığı 140 savfalık raporun- da, ekonomık faahvetın 1992'- de 'gerçekten geliştiğf ve ertesı yıl da üretımın hızla arttığı fa- kat dış can dengenın, GSMH- nın yuzde 5'ı oranında açık ver- dığıne ışaret edıldı "Yöneticilerin niyetinin aksi- ne, bütçe açığının 1992 ile 1993'- te daha da arttığfna ışaret edı- len bclgede. "Bütçe politikasın- dan hiçbir v ardım goremediği öl- çude, para politikasının. enflas- \onu geriletmeve şansı hiç \ok- tu"denılı\or Türkiye'de enflasyon hızı yûzde6O-70 Ekonomık Işbıriığı ve Gehş- me Örgutu'nun 1991-1994 Tur- kıye raporu, Turkı>e'dekı vıllık enflasyon hızının "vakİaşık OECD'nin Türkiye kehanetleri • K1T mdsraflannı bır olçude frenlemek • Kamu gelırlennı arttıracak >enı hukumler saptamak • Aralık Î993'te kabul edılmış kımı onergelenn gehrler üstundekı etkısı, 1995'ten ıtıbaren kendını du> uracak • Bu vılkı ve onu ızlevecek yıllarda ozelleştırmelenn gelırı. geçmışe kıyasla daha hızlı artabılecek Bo>lelıkle. kamu sektoru fınansman gereksınımlenru durdurmak mumkun olacak Bu da, faız hadlennın tırmanışını azaltıp gelecek butçelere bır tur esneklık getırecek • GSMH. 1994'tevuzde4.1995"tede>uzde5artacak • 1993"te olağanustu bır hızla artmış aılelenn tukeümı, herhalde onemlı oranda azalacak • Ocak 1994" te dov ız pı> asalanndakı bunalımdan sonra, özel yatınmlar yavaşlayacak 1995'te ıse artış gosterecek • Buna karşılık, tunzm gehrlerının vavaşlaması kuvvetle olası. • Ithalatın artışı >avaşla>abılır. ıhracat artabılır • Butahmınler genışçapta, butçe politikasının uygulanışına bağlı Bunun olumsuz olması halınde. enflas> on, tahmın edılenden daha yuksek olacak, enflasyonist baskılar güçlenecek. daha yuksek faız hadlen, Turkıve'nın uluslararası rekabet gucunu zayıflatacak • Kısaca, kamu malıyesını sağhğa kavuşturacak cıddı bır çaba yokluğunda, durumun gıderek 'davanümaz' hale gelmesı kuşkusuzdur juzde 60-70" duze>ınde bulun- duğuna dıkkat çekerek. "Bun- dan bov le, Türk ekonomisine de- rin kök salmış. enflasvonist ge- rilimlerin nedenının. ozellikle, kamu sektöründeki açığa atfedi- lebıleceğıni" one surdu OECD uzmanlan, 1993'un ıkıncı vansında, ıtha) edılmış enerjı fı>atlanndakı duşuşe karşın, enflasyonun hızlandığı- nı belırtıp buna neden olarak meyve \e sebze rekoltesının ve- terMZİığıv le et sıkıntısını da gos- terdı Avnı kavnaklar. >ıl!ıkor- talamada tuketım fiyatlannın. 1992 dekı vuzde 70e karşılık 1993"te >uzde 66 arttığını ıfade edıyor OECD aynca, 'eskiden olduğu gibi' yenıden yapılan- malanyla ozelleştırmelen -yenı hukumetın programında ter- cıhlı olmalanna rağmen- 'çok >a\aş ilerlemiş' olan KITlenn, dev let butçesını 'ağır şekiide ez- diği' değerlendırmesını yaptı Yapısal reform hızı >a\aşladı Bu arada. vapisal retorm hızının 1992"de gerçekleştınl- mış ılerlemelenne karşın yavaş- ladığı belırtılen raporda, 1995'- te kurulması kararlaştınlmış Avrupa Bırlığı (AB) ıle Gum- ruk Bırlığfne doğru 'yol açmak' uzere, ıthalata ılışkın vergılenn ındınlıp yenıden yapılandığını, bunun da "bazı alanlarda, >apı- sal refoıma veni bir atılım getir- diğf' ıfade edılıyor Belgede bu- nun yanı sıra. "Türkiye ile OECD bölgesi ortalaması arası- nda mevcut, enflasyonun ay kınlık eğilımlerinın bugunku konjonktürün dikkate değer bır ozelliği" olduğu goruşu de yer aldı Oteyandan kentsel ışsızlı- ğın yuzde 11 oranında bulun- duğuna ışaret eden OECD Tur- kıye raporu, bunun kırsal ke- sımdekınden 'çok daha vüksek' olduğunu kavdedıyor"Ozellik- le kaygı verici bir probleın" de, nispeten yuksek oğrenım gör- muş gençler arasındakı ışsızlık oranının yuzde 30'a tırmanmış olması Mal ihracatı yavaşladı Belgede, mal ıhracatının 'yavaş- lamış gözüktüğü' belırtılmekle bırlıkte, ıhracat sonuçlannın dış pazarlann kısıtlanışı dikka- te alındığında 'nispeten tatmin edici' olduğu değerlendirmesıne yer venldı Aynca, hızmetler dengesınde bır mılyar dolar tu- lannda artış kaydedıldığı ve bunun tunzm gelırlenne. goç- men ışçılenn para transferlenne ve 'hizmetlerden kaynaklanan diğer gelirler'e bağlı olduğu kaydedıldı Bununla bırlıkte 1992'de yenıden artış gösterme- ye başlayan tunzm gelırlennın "1993'te hissedilir derecede ya- vaşladığı"na dıkkat çckıldı Törkiye gerekli parayı bulacak OECD uzmanian, can bılan- çodakı açığı kapatmak ve dış borcu odemek uzere, Turkıye - nın gerekli lOmılyardolan bul- makta 'güçlük çekmediği'ne dıkkat çektı Bunun yanı sıra. can dış açığın buyumesıyle 1993'te yaklaşık 5 mılyar dolar artış goyeren dış borç, yıl so- nunda, toplam 60 mılyar dolan buldu Enflasyon yükselecek OECD uzmanlan enflasyo- nist genlımlenn 'yakın bir gele- cekte' hafifleme olasılığı bulun- madığı ve hatta KDV oranının arttınlması ve kamu sektorun- dekı fıyatlann ayarlanması ne- denıyle, yükseleceği kanısında- lar Belgede. makroekonomık dengelen yenıden kurmak ıhtı- vacının 'bundan böyle büyük bir hedilikle' gerçekleştınlmesı zo- runluğuna da dıkkat çekılıyor Hukumetın kamu sektorundc- kı finansman ıhtıyacını, 1994 te yaklaşık 2 puan azaltmayı he- defledığı kaydedılen raporda "Bu hedefîn gerçekleşmesi, kre- dibilite yolunda asgari bir ilk adım olacaktır" denılıvor Avrupa Bıriığı yle gumruk bırhğı kurma yolunda, Tur- kıye'nın mevzuatında kımı ayarlamalara yonelmenın yara- nnın vurgulandığı raporda, "Lygulanmava konulduklann- da bu reformların ekonomınin işiıii iyileştireceği ve gumrük bir- liğinin kendisine açacağı büyük pazarlara serbest girişten, Tur- kiye'nin tam olarak yararlana- cağı" ıfade edılıyor DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA Dürüst poKtikaalar, kelaynaklar ve dodo kuşu M irohıro Hosakavva, Japonya da, Lıberal Demokrat Partt nın 38 yıllık ıktıdarının, malı skandallar altında çokmesınden sonra bu çurumuşluğe yol açan sıstemı değıstırmek ıd- dıası ıle başbakan olmuştu Hosakavva adı geçmıste bazı bulanık malı ıslemlere ka- rıştığı ıçın geçen hafta ıstıfa ettı Hosakavva 1989 dan bu yana malı skandallarla devrılen 5 başbakan Hosakavva nın ıstıfası 'durust polıtıkacı denen yaratığın gıderek kelaynak- lardan daha az buiunur bır hale geldığını gos- terdı Bırbaşkaduşunceokulunagoreıse du- rust polıtıkacı 'yı, aslında neslı çoktan tuke- nen, sakarlığı ve aptallığı ıle meshur dodo ku- şuna benzetmek gerekıyor Yolşuzluk, rüşvet ve çarpık kapitalizm Dune kadar ruşvet ve yolşuzluk gen kalmıs ulkelere has bır olay olarak gorulurdu Kısmen ırkçı kısmen de gelısmıs kapıtalızmı aklamaya yonelıktı bu yaklasım Boylece yol- şuzluk kapıtalızmınkendısındendeğıl çarpık gelısmıs ve ıs ahlakının tse henuz gelısmemıs olmasından kaynaklanıyordu Batılı ulkeler de gen kalmıs ulkelerde ıs yapmak ıcın care-- sız' rusvet vermek zorundaydılar 19901ar başladığında bu resım koklu bır sekılde de- ğıştı 1993 yılında global ekonomıyı bır skandal- lar dalgası sarstı Yolşuzluk ıddıaları Vene- zuela ve Brezılya devlet baskanlarını devırdı Italya ve Japonya da Ikıncı Dunya Savası son- rasının polıtık konsensusu dağıldı Skandal- lar, devrılen hukumetler ıstıfalar tutukla- malar ve ıntıharlarla tum Avrupa ya yayıldı Konu gıderek arastırmacılann ılgısını cek- meye başlayınca da ortaya soyle bır manzara çıktı yolşuzluk ve rusvet gen kalmıs ulkelere has carpıklıklar değıldı Japonya Malezya ve hatta Çın de gorulduğu gıbı ekonomık bu- yume ve kapıtalıst gelısmenın hızı ıle rusvet yolşuzluk arasında ters bır orantı bır uyum- suzluk yoktu (Shleifer ve Vishny: Corruptı- on Ouarterly Joumal of Economıcs Sonba- har 1993) Uluslararası SeffaflıkÖrgutuyone- tım kurulu uyelennden L Covekroft'a gore Global ekonomıde sılah tıcaretı buyukınsa- atprojelerı danısmanlık hızmetlen gıbı konu- larda, uluslararası rusvet son yıllarda hızla buyuyen bırolguydu Lubnanlı ekonomıstve bankacı Georges Corm'a gore yasa dısı yol- lardan elde edılen servetın arkasında kamu ıktıdan ' (puıssance publıc) kavramının zayı- flaması ve buna paralel olarak gelır dağılımının bozulması yatıyordu (Corm 1993 Le nouveau desordre economıgue mondıal-Pans) Yolşuzluk ve rusvet şu veya bu karakterdekı ulkelere değıl sıstemın gene- lıne aıt bır olguydu Yolsuzluğun ekonomipolitiği Rusvet ve yolsuzl uğun bu kadar genıs çaplı bır hale gelmış olmasına bakınca sanırım artık ahlaksız adamlar ve adıl duzen ha- masetını bır kenara bırakıp daha soğukkanlı bır tavır takınmak gerekıyor Rusvet, gerçek- te, kamu gorevlılerının gerek kendı araların- da gerekse de ozel sektor ıle yasalar dısında yaptıkları mal, hızmetyadasıyası ayrıcalıklar ıçeren bır alısverıstır Burada sorun yaratan, alısverısın yasalar dısında olmasıdır öyley- se dıkkatlerı mal dolasımının yasaları zor- ladığı noktaya ve bu noktada ortaya cıkan ozel bır satıcı (kamu gorevlısı) uzerınde yo- ğunlastırmak gerekır Burada uc etken dıkka- tımızı cekecektır 1) Mal dolasımını duzenle- yen yasaların sınırları 2) Kamu gorevlılerının ekonomık yetkılerı, 3) Toplumda zengınlığın dağılımı Mal dolasımını duzenleyen yasalar mal dolasımının karakterı ıle uygunluk halın- de değılse toplumda gelır dağılımı bozulu- yorsa ve paylaşılacak pasta kuçuluyorsa kamu gorevlılerı bu pastanm uzerınde kendı kısısel gelırlerı ıle uygunluk halınde olmayan guçlu bır kontrol uygulayabılıyorlarsa mal dolasımı yasaları zorlayacak azalan pasta- dan pay alma kavgası ve kamu gorevlılerının kontrol ettıklerı zengınlıkten pay alma eğılımı artacaktır Kriz ve rüşvet Buradan su sonuçlar çıkar sanırım Ruşvet kamu yonetımı ve pıyasanın kesıstığı nokta- larda her zaman var olacaktır ekonomık krız sırasındayukandaozetledığımuc etken gıde- rek bır araya gelecek ve rusvetın hızla yaygı- nlasmasının ve sonra da su yuzune çıkmasının koşullarını olusturacaktır Bılındı- ğı gıbı ekonomık krızın ıkı ozelliği var Top- lumda ureMen pasta gıderek ufalır (krız bu yuzden olur) ve sermaye bırıkım surecı kendı- nı krıze sokan etkenlerı asmaya çalışırken hızla değısmeye baslar Öyleyse krız sırası- nda hem ufalan pasta uzerınde rekabet sıd- detlenecek hem de yasal çerçeve ıle hızlanan gelısmeler arasında sık sık uyumsuzluk olu- sacaktır Devlet/ yerel yonetımler personelı de bu uyumsuzlukların merkezınde bulun- manın rantını yıyeceklerdır Kısaca pıyasa ekonomısı yasal çerçevenın değısmesını beklemeden onu delmeye ve ışını gormeye devameder Dığertaraftan hukumetlerın krı- zın tahrıbatına karsı etkısız kalmaları gelır dağılımının bozulması ıle bırleşınce, gerek ışadamlarının gerek devlet gorevlılerının, ge- rekse de vatandaşın kamu duzenıne ve "uzunvadeye guvenlerısarsılır Bu arada hukumetlerın sık sık panığe kapılıp uygulanamayacak yasalar çıkar- maları bır ıktıdarsızlık goruntusu yaratır Ka- muya guven sarsıldıkca rusvet teklıf etmek ve almak kolaylasır Kuçulen pasta uzerınde re- kabet edenler çesıtlı kamu gorevlılerını sıya- sı partılerı kullanarak rakıplerını tasfıye etme- ye gırışırken genel çıkarlara saygı da azaldığı ıçın kırlı camasırların futursuzca or- talıkta yıkanması da bır mucadele yontemı olarak gundeme gelır Malı-polıtık skandallar bırbırı ardına patlar Toplumsal konsensus dağılmaya baslar Bu da doğal olarak surecı hızlandırır Artık ortada bır fasıt daıre vardır Geldik bugüne Son yıllardakı rusvet skandallarının yay- gınlaşması ve su yuzune çıkmasının arkasın- da bır taraftan derınleşen ekonomık krız (ve ozelleştırme tehdıdının kamu personelınde geleceğe karsı güvensızlık yaratması vb) dı- ğer taraftan da hızianan globallesme var Krız sırasında gerıleyen kârlara bağlı olarak ure- tımden uzaklasarak dolasıma sıkısan malı sermaye, 1980 lerde gıderek daha fazla uyusturucu ve sılah kacakcılığında yatırım ım- tıyazları elde etmekte hukumetlerı satın al- makta değerlendınlmeye baslandı Tum bun- lar olurken Soğuk Savas bıttı Sol cıddı bır muhalefet ve toplumun vıcdanı olma ozellığı- nı kaybettı Boylece cesıtlı ulusal ve uluslararası ser- maye grupları ve temsılcılerı kendılerını bır arada durmaya zorlayan ıç ve dıs tehlıkeden kurtularak aralarındakı savası solun elde edeceğı kazanımlardan artık korkmadan sur- durmek ve kırlı çamasırları ortalıkta yıkamak olanağını elde ettıler Boylece rusvet yaygı- nlastı ve gıderek su yuzune cıktı Doğaldır kı bu capta bır cevre Kirlenmesıne ne dodo da- yanabılırdı ne de kelaynaklar SERMAYE PİYASASI KURULU YATIRIM DANIŞMANLIĞI YETKI BELGESİ Numarası ARK/YD 078 Tanhı 08 04 1994 Sermaye Pıyasası Kurulu nca Tekfen Yatırım ve Fınansman Bankası A Ş nın 07 04 1994 tarıhınden ıtıbaren "Yatırım Danışmanlığı" faalıyetınde bulunması uy- gun gorulmuştur Bu belge 3794 sayılı Kanun ıle değışık 2499 sayılı Sermaye Pıyasası Kanunu nun 31 ıncı maddesı uyarınca verılmıştır Rıfkı Danışman Başkan Vekılı Ortakltğın Baglı olduğu T Sıcıl Memuıiuğu Istanbul Sıcıl No 254750 202322 SERMAYE PİYASASI KURULU PORTFOY YONETICILIĞI YETKI BELGESİ Numarası ARK/PY084 Tarıhı 08 04 1994 Sermaye Pıyasası Kurulu nca Tekfen Yaiınm ve Fınansman Bankası A Ş nın 07 04 1994 tarıhınden ıtıbaren "Portfoy Yonetıcılıgı" faalıyetınde bulunması uygun gorulmuştur Bu belge 3794 sayılı Kanun ıle değışık 2499 sayıl Sermaye Pıyasası Kanunu nun 31 ıncı maddesı uyar nca verılmıştır Rıfkı Danışman Başkan Vekılı Ortakhgın Baglı olduğu T Sıcıl Memurlugu Istanbul Sıcıl No 254750/202322 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Kırık Ayaklar Gelısmeler Turkıye'yı ıkı ayağı da kırık bır duruma ge- tfrıyor Ayaklardan bırı ekonomık oburu de sıyasaldır Ekonomık ayağın kırıklığı 5 Nısan Kararları'nın da ka- nıtladığı gıbı cok ağırdır Kararların sonrasında fıyatlar çılgına donmuştur Ekonomı polıtıkası para sermayenın fıyatı olan faız ıle TL'nın yabancı paralar karşısındakı fı- yatı olan dovızkuru' arasında sıkısmış bulunmaktadır Hukumetın bunalıma çozum olarak getırdığı tek olumlu ve o olcude de yetersız kalan onlem vergılerı arttırma gı- rısımıdır Gerçekten de ekonomınin duzluğe çıkmasını sağlaya- cak olan kamu kesımının gelırlennın vergı ycluyla arttı- rılmasıdır Ancak bugunlerde TBMM de goruşulecek olan vergı yasası tasarılarıyla beklenen ek gelır yalnızca 70 trılyon TL dolayındadır Bu mıktar 1994 un konsolıde butce açığının yaklaşık ucte bırı kadardır Oysa hukumet istikrar onlemlerıyle getırılen toplam yuku 330 trılyon TL olarak ongormektedır Bu durumda ek vergılerle toplam yukun yaklaşık beşte bırlık bır bolumu karşılanacaktır kı bu da vergı onlemlerının çok yetersız kalacağını gostermektedır Toplam yukun asıl buyuk bolumunu, yaklaşık uçte ıkı- sını 204 trılyon TL ıle zamlar oluşturmaktadır Kalan 58 trılyon da ozelleştırme ve dığer duzenlemelerden kay- naklanacaktır Hukumet ıstıkrarın getırdığı toplam 330 trılyon TL yukun ıcınde ucretlı ve maaslı kesımın payının yuzde 27 5, (91 trılyon) tarım kesımının yuzde 14 2 (47 trılyon) ve bunların dısında kalan sermaye kesımı başlığı alt/nda toplanan kesımın yuzde 58 2 (192 trılyon) olacağını one suruyor Oncelıkle belırtelım kı bır ekonomık yukun toplumun değışık kesımlerıne nasıl dağıldığı, ulkemızde ılk kez açı- klanıyor Bu yaklasım çok olumludur ve tarıhseldır Bununla bır- lıkte yukun dağılımına ılışkın hesapların onemlı eksık ve yanlışlarla dolu olduğu da onemle vurgulanmalıdır Hukumetın acıkladığı hesaplara gore ışçı ve memur- ların toplam ulusal uretımden aldıklan pay yuzde 36 dır, 1993 te ulusal uretım 1 908 704 7 mılyar olduğuna gore bu pay 687 133 7 mılyar TL dır Ortalama aylık ucret- maaş ucretlı ve maaslı toplamı 7 2 mılyon kışı olduğuna gore kısı basına 8 mılyon TL olmalıdır Asgari ucretın yılın ıkıncı yarısında bıle aylık 2 5 mılyonun (brut) altında olduğu bır ortamda 8 mılyon ortalama aylık hesabı en azı- ndan kusku verıcıdır Sonra ulkemızde hıçbır zaman kamuoyuna açıklan- mayan bır devlet sırrı gıbı gızlı tutulan vergılenn top- lumsal dağılımıdır Hukumet yuk tartışmalarına açıklık getırmek ıstıyorsa oncelıkle topladığı vergılenn ne ka- dannın ucretlı ve maaslılardan, ne kadannın da sermaye kesımınden geldığını acıklamalıd r Demokrasının bırın- cıl koşullarından olan vergı yukunun toplumsal da- ğılımının acıklanması yoluna gıdılmedıkçe bu konuda hıçbır anlamlı tartışma yapılamaz Çok ılgınçtır hukumet 204 trılyonluk zam yukunun yaklaşık 55 trılyonunun ucretlı ve maaslı 39 trılyonunun tarım ve 113 trılyonluk bolumunun de sermaye kesımınce ustlenıleceğını açıklayabılıyor Bu açıklama, acıklı bır gulmeceden oteye anlam taşımaz Sermaye kesımının bu tur fıyat artışlarının tamamına yakınını sattığı urun ve hızmetın fıyatlarına yansıttığını hala bılmeyen mı var 7 Kırılan ıkıncı ayak bu kosede sureklı olarak vurgulan- ( dığı gıbı sıyasal sureçlerdır Turkıye en bırıncıl ya da temel sıyasal sorunlarını çoz- mek bır yana, bunlara dokunmamayı bunların cozumu ıçın çaba gostermemeyı yıllardır akıl almaz bır savsakla- mayla surduruyor Turkıye de sıyasetın tıcaretın yargınn eğıtımın ve kamu yonetımının kesınlıkle dınsel kurallara ışlemeye- ceğı ya da bu kurallara bağlanamayacağı anlayısı bır tur- lu yerleştırılememıştır Yıllarca ozellikle eğıtımde ve kamu yonetımınde dıncı olusumun tohumlarını ekenler şımdılerde bunun meyvelerını toplamaktadır Dun, 17 Nı- san Koy Enstıtulerı nın kuruluş yıldonumuydu Bu ay- dınlık eğıtım kurumlarını boğanlar ve de onların mı- rasçılan yaşanan acıklı sonucun gerçek sorumlularıdır Ezılenlerın cıkarlarını savunanlarm ıdamlarla oldur- melerle ıskencelerle ve de yakılarak yok edıtmelerını sağlayanlar gunumuzde kendılerı Kanlımııstersıntatlı mı sorusuyla karşı karsıya kalmıslardır Oncelıkle kok- tendıncılığı besleyıp buyutenler bunun hesabını vermelı- dır Sonra da yapılması gereken bellıdır Hukumet toplum- sal yasamın ısleyısınde dınsel kuralların egemen kılınmasını kesınkes onleyıcı yasal gerekırse halkoyla- ması dahıl anayasal duzenlemelere gıtmelıdır Ikı ayaklı bır yaratığın ıkı ayağı da kırık olursa yurume- sının cok guç olacağı da açıktır Yazık kı Turkıye bu du- rumdadır Halk ekonomik paketten umutsuz • Turkısh Daily News gazetesınin yaptığı ankete katılanlann yüzde 71.28'i devletin ekonomik pakette öngörülen fedakârhğı yapmayacağı görüşünü taşıyor. Devletin fedakârlık yapacağına inananların oranı yüzde 25.8'dekaldı. ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) - Turkısh Daıh Ne\vs gazetesı (TDN) tarafmdan japtınlan kamuo>u araştı- rması halkın ekonomık pa- kete guvenmedığını \e devle- tin pakete uvgun fedakarlık vapacağına ınanmadığını or- ta\a ko\du Ankete katılan- lar paketın sorunlan çozme- mesı halınde asken mudaha- le beklemedığını bıldırırken bazı katılımcıîarın RP nın ık- tıdara gelmesı durumunda as- ken mudahale olacağına ınandıklannı belırtmesı dık- kat çektı TDN gazetesınin \nkara Istanbul"izmır \ntal\a Bur- sa, Bodrum ve Marmans'te 2455 kışı arasında gerçekleş- tırdığı kamuoyu arastırması- nda îcatılımcılara, "Ekonomik önlemler paketinin Türkive'- nin sorunlarını çozeceğine inanıvor musunuz? Paketin çerçe>esinde devletin gerekli fedakârhğı vapacağına inanı- vor musunuz? Bu paket sorun- lan çozmezse askeri bir müda- hale olur mu?" sorulan \onel- tıldı Ankete katılanlann vuz- de M 48"ı ekonomık önlemler paketinin Turkıye'nın sorun- lannı çozeceğine mandığını. v uzde 6"? 2'sı ıse ınanmadığını behrttı Devletin ekonomık pakette ongorulen fedakârhğı ya- pacağına ınananlann oranı v uzde 25 8 de kalırken > uzde 71 28 lık gıbı ezıcı bır çoğun- luk devlete guvensızlığını or- ta>a kovdu Ankete katılan- lann vuzde 71 28"ı. devletin ekonomık pakette ongorulen fedakârhğı >apma)acağı go- ruşunu taşı>or Ekonomık paketın ba- şansızlığı halınde asken mu- dahale olup olmayacağına ılışkın soruva, katılanlann yuzde 29 89'u "Evet", vuzde 65 94"u de "Havır" yanıtını verdı Ankete katılanlann bazılan. sorulara verdıklerı vanıtlann >anına gerekçelerı- nıva7dılar Asken mudahale- ve ılışkın "Evet" >anıtını ve- ren bazı katılımcılann "Eğer RP iktidara gelirse olur" no- tunu duşmesı dıkkat çektı