Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17NİSAN1994PAZAR
8 PAZAR YAZILARI
36binkışı
Batıya
koşacak
EDİP EMtL
ÖYMEN
Londra Maratonu bugün. Koşmak
için 36 bin kişi başvurmuş. Saat 09.30'-
da başlama noktasında ise herhalde
bundan şöyle bir 5-10 bin kişi eksik ola-
cak. Her yıl biraz fıre verilir. Hele geçen
hafta hava da soğuktu. Kar, dolu, yağ-
mur, kuzeyden ayaz. Bugün de böyle gi-
derse, katılım daha da azalır. Ama ma-
raton ciddi iş. Göstermelik değıl.
Maratona aylar önceden hazırlahıh-
yor. 1908 yılından beri, İkincı Dünya
Savaşı yıllannda değil ama, her yıl ya-
pıldığı için de artık her şeyi saat gibi.
öyle yollan gelışigûzel kapatmak, trafi-
ği felç etmek gibi başıbozukluklar yok.
Nisanın üçüncü pazan maraton günü.
llk Londra Maratonu, dünyada dör-
düncü kez yapılan 1908 Olimpiyat'ı
Londra'ya isabet ettiğinde akla gelmiş.
Ve maraton, kentin içinde değil. dışında
koşulmuş. Londra'dan 50 kilometre ba-
tıda, Kraliçe'nin sarayının bulunduğu
VVindsor kasabası ile Londra'nın en ba-
tısında o dönemin Olimpıyat yanşmala-
nnın yapıldığı VVhite City Stadyumu
1
-
nda Kralıyet Locası arasında. Ama bır
sorun çıkmış. O zamana kadar maraton
dcnıldi mi, kabul edilen uzunluk 26 mil.
Yani 41 b in 845 metre. Oysa belirlenen
koşu yolu 26 mil 385 yarda değil mi?
Kraliyet locası başka yere taşınacak de-
ğil ya? Maraton, böylece ilk kez o yıl 350
metre fazla koşulmuş. İngilizler, b'u yenı
ölçüyü di|er tüm ülkelere de zaten ka-
bul ettirmişler 1924'de.
Olimpiyat bitti diye maratondan vaz-
geçecek değil İngilizler. Maratonu
Londra'ya taşımışlar. Şimdi her yıl bu
pazar günü meraklısı koşuyor. Doğu-
Batı Yanküreleri'ni ayıran sıfır boyla-
mının geçtiğı Greenvvich yöresinde
Doğu Yanküre'de başlayacak ve Kra-
liçe'nin kentin göbeğındeki Bucking-
ham Sarayı önünde Batı Yanküre'de
bitecek. Maraton nedeniyle yan etkin-
likler de var: Çocuklar için ayn bir ma-
raton, sakatlar için yine ayn bir mara-
ton ve benzeri spor yanşmalan. Mara-
tona ılışkın her türlü ticaretin geliri
hayır kurumlanna verilecek. Gelirin 50
milyon sterlini aşması umuluyor. Son
kur ayarlaması üzerine artık bu mıktan
Türk parasına çevirmek anlamsız. Ama
ortalama 2.5 tnlvon lira eder.
OrtodokskilisesininhavasıdeğiştiZamana uymak başka. zamana hakkıyla beceremiyorlar. Haç işare-
göre ağız değıştirmek daha başka. tini bile tersinden çıkanyorlar. Yelt-
Biz her zaman aynı değerleri savun- sin'in söylediği bircümleyi anımsaü-
duk. Gerektığinde gizlendik, sessiz yor gülümseyerek: - Kibseye geldi-
davrandık. Ama ılkeierimizden ğinde "ruhsal bir annma" duyumsu-
ödün vermedik. Oysa zamanında yormuş. İşe bakın siz! Yanm yüzyıl
bizi yasaklayanlar şimdi bir bir ateistlik yapacaksınız, sonra bir-
kapımıza geliyor, değiştiklerine dair den...
ant içiyorlar. Rus Ortodoks Kilisesi Onu dinlerken aklımdan başka
basın sözcüsüne ait bu sözler. Onun şeyler geçiyor. Acaba, dıyorum. iki-
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
Televizyon dini programlardan bir ortamda, dine sığınmaktan baş-
geçilmiyor. Tartışmalar, oturumlar ka çare kalmamıştır. İnsanlann ar-
düzenleniyor. Tonla kitap, broşür ük kötülük yapmasına "Dur" diye-
basılıyor. cek başka bir önlem bulunmamak-
İş öylesine ilerledi ki, Protestan ve tadır.
Katolik kiliseleri, Ortadoksluğun Rejisör ve Kültür Fonu yöneticisi
parsayı tek başma toplamasına en- Nikita Mihalkov onu tamamlıyor:
gel olmak için Rusya'ya misyoner - Rusya'da düzeni dınden başka
gönderiyor bir araç sağlayamaz. Başka ülkeleri
. Sıradan insanlan ve "ağn değiş- bilemem. Fransa'da örneğin, yasa-
tirenleri" bir kenara bırakalım Rus- lara saygı var.
ya aydınlannın önemli bölümü, Bizde hukuk devleti falan hikaye!
kilısenin yasallaşmasmın ve güçlen-
mesinin, Rusya'daki demokratik-
leşme sonucu olanaklı hale gelebil-
diğini anımsatarak demokrasi
hakkındaki görüşlerini soruyorum.
Kılise için demokrasi dıye bir amaç
olamayacağmı, bunun politika yap-
mak sayılacağını belirtiyor. Ve he-
deflerini "dini bir adaJetin egemen oJ-
ması" diyerek vurguluyor.
Bu sözlen Japon mah bilgisayan-
mn önünde söylüyor. Ve bir yurtdışı
"zamana göre ağız değiştirenler" de- üç yıl önce söyleşseydik, bu kadar
diği de bugünkü ıktıdar temsilcileri. rahat ve keyifle konuşabilir miydi? masını nedeni ne? Komünist ideolo- _ __ . . . .
Dediğjnegöre.eskiKomünistParti- Şimdi kendinene kadar güvenli. İşte jinin yıkılmasından sonra doğan dine büyük işlev yüklüyor. Örneğin, Çarhk döneminde de devletin teme- gezisinde kendısine armağan edildi-
si yöneticileri kiliseye gelip dua et- kilisenin büyük yükselişinin somut boşluk mu? Yasaklann kalkması ünlü yazar Faal İskender şöyle di- linde kilise vardı. Şimdi de gereksı- gini belirttiği altın ışlemelı kol saatı-
meyi. hiç değilse mum dıkmeyı bır sonuçlanndan biri. Insanlar akın mı? Yoksa ekonomik ve toplumsal yor: nim duyduğumuz bu. ne bakarak, zamanının azaldığını
hüner sayıyorlarmîş artık. akın küiseyegidiyoriar. bunalım döneminde sığınacak baş- - Ahlaki bunalımın, yozlaşmanın Yine Ortodoks Kilisesi basın söz- bildiriyor. Yabancı marka arabası-
- Ama, diyor, mum dıkmeyi bile Dine karşı ilginin böylesine art- ka birdayanağm kalmaması mı? böylesine tehlikeli boyutlara geldıği cüsüyle söyleşimize dönelim. Ona na atlayârak hızla uzaklaşıyor...
YAŞLI LİDERE GENÇ KUTLAMA - Kuzey KoreliJerde bugünlerde tatiı bir telaş' var. Okuüarda, işyerlerinde *e hatta evlerde bir
bayram havası. Kıpırtının nedeni ise Kuzey Kore Devlet <*a^gnş Kiıtı İJ Sung'un 82. doğumgünü kutbunaları. Başkent Pyongjang'da bir
jininastik salonunda düzenlenen bir tSrende, küçök KorelBerdtfhs, karate ve jimnastik dallarındaki becerilerini sergileme fırsatı buldular.
Gömün
Gömün acınızı
Silahlann kundaklanna
Kül altında yanan köz gibi
Sıcak kalsın
Ve istim verin coşkunuza
Sevgi çiçek açsın
SABAHAT KARATAŞ
(Sabo)
Kavga yürek ister.
Şen, kendine yakışanı yaptın. Doğru olanı yaptın.
Ölümsüzlüğü seçtin. Yaşamın boyunca doğru olanı
yaptın.
Cesaretine. dürüstlüğüne olan saygımız, yüreğimizi kor
gibi yakan acına dayanma gücü venyor.
Bizde hep yaşayacaksın.
Sabahatlaryaşayacak, tükenmeyecek. Onurun,
onurumuzdur.
Ailesi adma annesi
HASİNEECEMİŞ
AYŞE GÜLEN
UZUNHASANOĞLU
"Bız kı en sağırkuteklara
Sevdalarfısıldardık.
Sabah sennlığı taşırdı ezgılentnız.
Ölüm çaresız kahp
Çığlıklar attı arkamızdan
16-17 Nısan 1992 gecesi Sahra-ı Cedid. Kılıçer Apt.'da A. Nil Ergen
ıle bırlıkte oldürüldüler
ON'lan hasretle ve sevgıyle anıyoruz.
UZUNHASANOĞLU AÎLESİ
Gençleregösterilen
yolçLkmazsokak
Banliyö trenlerinin işlediği
demıryoluna alaca karanlıkla
birlikte inen delikanlı.freesty-
le'ını takıyor ve en sevdiği ka-
sedi koyup sonuna dek açıyor.
Ardından, sırtmı trenlenn geliş
yönüne vererek yürümeye baş-
lıyor raylann üzerinde. Ölü-
mü, bir an meselesidir artık.
İstatıstiklerde bır sayıdır bu
genç daha sonra. Yoktur.
Unutulması zaman meselesi-
dir. Gazetelerde tek sütun üze-
rinden iki tümcelik bır parag-
raf da olmaz. Çünkü kağıda
dökülmeyen bır 'centUmenlik
anlaşmasT gecerlidır basında;
yenilerini özendırmemek için
genç intiharlara >er verilmez.
Sınıfarkadaşlan bılirler, birde
son mektubunu yazdığı kayıt-
sız sevgili ya da en yakın dostu
öğrenir durumu.
Eskiden, anlık bir bunalımı-
nın trajik sonucu olarak vo-
rumlanırdı genç intiharîar.
Şimdi ise artan örnekler, akla
başka nedenler getiriyor. Ör-
neğin, toplum içinde 'looser',
yani kaybeden olunmaması
kuralı, gençlerin gelecekten
umudu kesmelennde ne denli
pav sahibi. Ellerindekı bılgisa-
yar oyunlanndan. TV'lennde-
ki MTV kültürüne dek her şey
onlara. yaşamda geçerli olan
iki şey olduğunu duyuruyor:
Kazanmak ve kaybetmek. Ha-
ni İsveçli grup ABBA'nın ünlü
parçası 'The winner takes it all'
(kazanan hepsini alır) vardır
ya. aynen orada kafalara so-
kulmak istenen bildiri gibi bır
şey bu.
Bakıyorlar pop endüstrisi-
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
nın yıldız yaptığı yaşıtlanna...
Neden. neden diyerek takılıp
kahyorlar kendılennın sıradan
bir vatandaşlıkla yetinme zo-
runda kalmalannı düşünür-
ken. İnsanoğlu. aşağısındaki
değil, yukansındakiyle karşı-
Iaştınyor kendini. Somalı'de
bir genç olmak da varmış, de-
miyor Avrupalı genç kendine.
Sonra, herkesin inega star'
olamayacağmı anlıyor, ama
ona ekranlarda gösterilen tatlı
yaşamdan ne denli uzak oldu-
ğunu da görmeye başlıyor.
Emeğe saygı düşüncesı hiçbir
şekilde verilmemışken, köşe
adam gıbı yaşanmayacağını
yetişkinler bir güzel öğretiyor
onlara.
Bu ülkede. lıseli kız çocukla-
nnın sıska bacaklan arasında
kokuşmuş bır Ortaçağ namu-
su aranmıyorsa da umutlu ya-
nnlar için gereklı çok az şey
öğretilıyor gençlere. Çünkü
egemen olan, parayı verenin
köşeyi döndüğü. emeğiyle ge-
çinmenin aptallık olarak gö-
rüldüğü bir dünya anlayışı. Bir
yandan bu. öte yandan polis
zoruyla kızlık kontrolü... Oysa
kimsenin hakkı yok gençleri
çıkmaz sokağa sokmaya. Biz
yetışkinlerin gençlerin önüne
koyduğu dünya da bu ışte!..
Ddnci Lale De\Tİ saltaııatı başladı
AMANOBİLSAN
ZAMAN Kontrolü konusunda dünya lı-
den olan Japon Amano firmasının Tür-
kıye Genel Dıstnbutörü Bılsan, aşağıda
belırtıten uzmanları aramaktadır
SATIŞ muhendıslen Zaman kontrol
sıstem ve cıhazfannın yani sıra parko-
mat ve elektronık puantör cıhazlannın
Turkıye gendınde tanıtım ve satışını
yapacak elektnk elektronık ve makına
muhendıslen
SATIŞ menejerien Yuksekokut mezu-
nu oto ehlıyetlı 5 000 000 kazanç + SSK
SATIŞ temsilcileri Istanbul içinde aktrf
zıyaret yapacak 3 000 000- kazanç»
pnm + SSK
ANKETÖRLEHrTamgunçalışacak As-
gan lıse mezunu 2 000 000 - kazanç +
pnm -r SSK
SEKRETER: Genel yonetım sekreterı
olarak çalışacak lyı gıytnen buro makn
nalannı kullanabılen dosyalama yapa-
bılen Ingılızce bılır
TEKNİK elemanlar Teknık servıs hız-
rnetten ıçın teknik lıse elektronık meka-
nık veya elektrık bölum mezunları (as-
kerlığını yapmış)
NOT: Meslek lısesı elektrık ve elektro-
nık bölumü oğrencılerı Bılsan zaman
kontrol sıstemlennde stajlannı yapabn
lırler
BAŞVURULARM 1B/04/94 Pazartesı
12 00 ıle 18 00 arası bır fotograf ıle şah-
sen yapıfması
NOT: Sah-cuma arası 4 günlük ucretsız
adaptasyon semınerı vardır
BtLSAN Zaman Kontrol Sıstemlerı Ful-
ya Caddesı. Fulya Bayın Sok Bılsanp-
lazaNo 11/8 Mecıdıyeköy
ATATURK'TEN
DÜŞÜNCELER
Enver Ziya Karal (Y aj ma
hazırlayan)
6.bası5OOOO(KDVıçınde)
Çağdaş Yaymlan Türlfocağt Cad
39-41 Cağaloğlu-lstanbul
ödemeti gönderihnez
K0Y
ENSTİTOERİ
VEÖTESİ
Mahmut Makal
50.000 (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad.
39-41 Cağaloğlu-İsianbul
ödemeti göoderilmez
LİSAN
ÇÖZÜM
Bizimle Ingilizce
sorununuzuçokkısa
zamanda
çözebilirsiniz.
Lütfen bizi arayın.
Tel:3495938
Bahariye Cad. 62/3
Romanlannız ve
Ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel:5540804
Nüfus kâğıdımı veehliyetimi
kaybettım. Hükümsûzdür.
VEÜDAĞBAG
Nüfus cüzdanımı kaybettım.
Hükümsûzdür
İDRİSTAŞ
Nufuscuzdanımı kdjbettım
Hükümsıizdur
MEHMETSECDET
KAR4KAŞ
MALİYEBAKANLIĞI
TASFİYE İŞLERİ DÖNER SERMAYE
İŞLETTV1ELERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
GÜMRÜKLÜ SAHADA TAHMİL, TAHLtYE VE
HAMALİYE İŞLERİ YAPTIRILACAKTIR
1 - Bursa Tasfi>e İ^letme Müdurlüğunde yıllık gehn yaklaşık dört-
mıl\ ar Iıra olan ve tesisegelen giriş eşyası ıle tesisten yurtdışına göndc-
nlecek çıkışeş>asının tahmil, tahlıye. hamaliye hizmetlen tasfıye iştet-
me müdürlüklen termınal ve tesıs hızmetleri tarifesı uyannca bu
hızmetlerden elde edilen hasılatm %80'ı üzennden 2886 sayıh Devlet
İhale Kanunu'nun 89'uncu maddesı uyannca alınan Bakanlar Ku-
rulu'nun 15.10.1992tanh\e92 3651 sa>ılıkarannaisünadenbelirle-
nen esas ve usule göreeksıltme vapılmak suretiyle (3) >ıllığına kapalı
teklif usulu ile ihale edıkcektir
2- İhaleye Türk Tıcaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olup,
serma>esı en az 4 000.000.000 - TL. olan ve şartnamedeki diğer şart-
lan taşıvan tıcaret şirketien katılabılır.
3- Şartnarne ve eklen 500.000 - TL karşılığında Tasfiye İşleri Dö-
ner Sermave İşletmelen Genel Müdürlüğü ıle Adana, Ankara, Erzu-
rum. Edırne. Erenköv. Dı>arbakır, İstanbul Gebze (Izmit) Bursa ve
Izmır Tasfı>e İşletme müdürlüklennden temin edılebileceğı gibi bu
yerlerde mesaı saatleri ıçerismde bedelsız incelenebilir.
4- İhale edılecek işin geçıcı teminatı 160 000.000.- TL 'dir
5- Eksıltmeve gırebılmek ıçın ısteklılenn şartnamede belirtılen bel-
gelerle örneğıne uvgun teklıf mektuplanm 21 Nisan 1994 günü saat
17 30'a kadar Malıve Bakanlığı Tasfıye İşlen Döner Sermaye İşlet-
melen Genel Müdürlüğü Gazı Mustafa Kemal Bulvan No: 6 Kat: 4
(06440) Kıalay ANKARA adresındeki İhale Komisyonu Başkan-
lığı'na vermelen gerekır.
Posta ile göndenlen teklıflerin belirtılen gün ve saate kadar Komis-
von Başkanlığı'na ulaşması gerekmektedır Postada vaki olacak ge-
cıkmeler kabul edılmez. Yapılan müracaatlar herhangı bır sebeple
gen alınmaz
Yukanda belırtilen gün ve saat geçtikten sonra hiçbir şekilde yeni
teklıf kabul edılmez.
6- Komisvon, ıha!e>ı yapıp vapmamakta serbestur. fhale sonuçlan
ısteklılere av nca yazılı olarak bıldirilecektir.
Basın. 24565
Devletimiz güçlüdür. Halkın
mutluluğu için gözüne uyku
gırmeyen büyüklerimiz, tüyü
bitmemiş yetimin bir kuruşluk
hakkını dahi haramzadelere ye-
dirmemektedir. Aksini söyle-
yen gaflet. dalalet ve hatta hıya-
net içindedir. Ekonomi ya dü-
zelecektir ya da düzelecekür.
Terör ya bitecektir ya bitecek-
tir. Bu böyle gelmiştir, böyle gi-
decektir.
Siz küçük meselelerin telaşın-
da olduğunuz için belki bılmı-
yorsunuz, ama devletimiz sayı-
lan tarafımdan bilinmeyen ba-
kanlık müfettişlerini "bilgi ve
görgülerini arttırmak, İngilizce
öğretmek" çeşıdinden gayet ha-
lisane amaçlarla İngiltere'ye
göndermiştir. Bunlar genelde
4X) yaşını devirmiş, emekliük
için gün sayan kişilerdir ve şim-
di sıkı durun, devletimiz bunla-
ra aylık ortalama 2 bin sterlin
(yaklaşık 100 milyon lira) har-
cırah vermektedir. Türkiye'de
bıraktıklan aile efradlannın
durumunu da unutmayan hü-
kümetimiz, müfettişlerimizin
SOUTHAMPTON
SUAT
TAŞPINAR
normal ayhklannı da kuruş
kesmeden ödemektedir.
Gerçi yaşlan kemale ermış
müfettişlerimizin çoğu, İngiliz-
ce öğrenmekle vakit harcama-
yıp günlennı gün etmektedirler.
Gurbet elde vatandaşın para-
sıyla sürülen bu saltanatın he-
sabını soran olmadığı için "Haf-
taya İspanyaVa tatile gidelim
mi7", "Yok birader Yeni Zelan-
da'ya gidelim, oralar şimdi
sıcakmış" türünden fıkir alış-
verişi olmaktadır. Güzel mem-
leketimizde 5 Nisan kararlan
ücretlileri sefalete sürüklerken,
müfettişlerimiz hayatlannı ya-
şamaktadırlar "Yağma Ha-
san'ın böreği" afıyetle \enmek-
tedir. Yağı bol bulmuş Arap ta-
cirinin "neresine süreceğT'ne
ilışkın kararsızlığı aynen yaşan-
maktadır. Bakanlıklann genç
ve istikbal vaat eden mensup-
lan dururken, eli kulağındaki
emekliliği bekleyen müfettişler
"sefahat" yaşamaktadırlar.
Gene aynı t'opraklar üzerin-
de. Southampton'da bir başka
garabet yaşanmaktadır. Tür-
kiye'deki üniversitesi tarafın-
dan başanlı bulunarak mate-
matik mastın yapmaya gönde-
nlen genç bir asistanımızın
başına gelenler. pişmiş tavuğa
rahrnet okutmaktadır. 4 yıllığı-
na göndenlen asisıana. Tür-
kiye'ye dönmesine 6 ay kala,
"acı reçete"nin bızzat kendisi
gelmiştir. "Devletimizin sana
ödevecek parası kalmadı, sıfırı
tûkettik. Bizi unut, başınuı çare-
sine bak" denilmiştir.
Ve ne acıdır ki, genç matema-
tikçıye Southampton Üniversi-
tesi sahip çıkmıştır. Böyle bir
uygulamayı anlayacak kapasi-
teleri olmayan (!) İngiliz bilim
adamlan, "Türk hükümefi yap-
tıysa, hikmetinden sual olun-
maz" demiş, Türk gencıne aylık
ödemeye başlamışlardır.
Bır tarafta müfettışlenmızın
yaşadığı "Lale DevrT saltanatı,
bir tarafta genç bilim adamımı-
zın aynı topraklarda yaşadığı
sefalet, ülkeyı yöneten zihniye-
tin hangi noktada olduğuna
ilişkin önemli bir parametre
oluşturmaktadır. Arife tarif ge-
rekmemektedir. "Boynun neden
eğriT" sorusu. devesıne göre
"Nerem doğru ki?" ve>a "Her
güzelin bir kusuru vardır" seçe-
nekleri arasında kendine yanıt
aramaktadır.
Kimbilir, "genç bilim
adamının draraı" ülkenin ıyiliği-
ni istemeyen "vatan hainleri-
nın" uydurmasıdır. Zira devle-
timizin emeklilık sınınndaki
müfettişlerı, sizin şu satırlan
okuduğunuz sırada belki Ka-
narya Adalan'nda "bügi ve gör-
gülerT'ni arttırmaktadır. Para-
lan kuruşu kuruşuna öden-
mektedir. 70 cente muhtaç gün-
ler geride kalmıştır. Olay bun-
dan ibarettir. Gerisi laf-ı gü-
zaftır. yalandır. dolandır.
RÖNESANS mGİLTERESİ'NDE
TÜRKLER
Nazan Aksoy
30.000 (KDV içinde)
Çağdaf Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fslanbul
Ödemeti gönderflmez
Estetikte
devrim
Pirellıfiıması."Bütün
güç kontrol altında"
sloganını taşıyan yeni
reklam
kampanyasında ilgınç
bır"manken"
kullandı Atletızmın
harika çocuğu Carl
Lewis. Levvis'in güç ve
estetiği bıraraya
getirmeyi amaçlayan
bu reklamda topuklu
ayakkabı giymek için
ünlü lastik
fıımasından ne kadar
para aidığı
açıklanmadı.