08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17NİSAN1994PAZAR 10 PAZAR KONUKLARI THY 'deUutısma:Emtdyetnü,ticarettrd? AYDIN ENGİN - THY pilotları iki üç gün süretı bir eylcm yaphlar, sizin deyimini/le uçakbaşı yap- madılar. Sizler de, Sayın Er- kan Potukönen ve siz Sayın Miiştak Güner, bu pilotiann temsilcisi, sözcüsü konumundasınız. Ozellikk Erkan Bey. siz, TALPA. Tiirk HavayoUan Pilotları Derneği Başkanı olarak en yetkili temsilcisiniz. Önce şunu sormak istiyorum: Gazetelere yansıdığına göre Başbakan Çiller Amerika'ya hareket ederken eylemin kendi dönüşüne kadar ertelenmesini istedi ve siz bu çağrıy a uydunuz. Doğnı mu bu? Eyleminiz er- telendi mi, ara mı verildi, yoksa bitti mi? POTUKÖNEN - Efendim, bu bir "ara venne" değil. Bitti. Sayın Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, belki de bizim gözden kaçırdığımız bir hususu ikaz ettiler. ki çok haklıdırlar. Sayın Başbakan Çiller, ülkenin bu çok önemli bir döneminde ülke sorun- lanyla ilgili olarak ABD'ye gidişinde, ar- kasında bıraktığı birçok sorunun içinde bir de THY sorununun olmaması gerektiğini, pilotlar topluluğu olarak bizim bunu göz önüne almamızı, Başbakan'ı bu sonınla yol- cu etmememiz gerektiğini söylediler. Bu doğrultuda Sayın Başbakanımızla gö- rüştüklerini belirttiler. Biz de böyle haklı bir uyanyı dikkate aldık. Olan budur. - Şimdi ne olacak? Başbakan dönecek ve.. Hak aramadık, biremri yerine getirdik. Erkan Potukönen POTUKÖNEN - Biz bu karan almadan önce bu konuda çok düşündük. Aşağı yu- kan bir buçuk aylık bir çalışmanın sonunda bu noktaya geldik. - Yani bu eylem karan?.. POTUKÖNEN - Artık eylem kabul edili- yor, öyle diyelim. Aslında biraz sonra size bir kanun takdim edeceğim. Yaptığımız, aslında bu kanunun bizim üzerimize yükle- miş olduğu yaptınm gücünün. ödevin yerine getirilmesidir. - Şimdi okuyım o kanun maddesini. Niye biraz sonra? Yani siz, bir yasanın size verdiği bir hakkı mı kullandınız? POTUKÖNEN - Bir hak^tıŞiLbir emri yerine getirdik. Yasal bir errtrifenne getir- dik. Bu emir salt bize değil, bütün dünyada bu mesleği yapan insanlara veriliyor. Zaten bu kanun maddesi Türkiye'de yapılmış bir kanun değil. ABD'den olduğu gibi alınıp kabul edilmiş bir kanundur. - Ne kanunu bu efendim? Adı ne yani bu kanunun? POTUKÖNEN - Türk Sivil Havacılık Kanunu. Bu kanuna göre.. bakın 100. mad- deyi okuyorum ve birlikte yorumunu ya- palım. Şöyle diyor kanun: "Sonımlu kaptan pilot, hava aracının can ve mal güvenliğini sağlayacak surette sevk ve idareden birinci derecede sorumlu olup. olağanüstü durumlar- da gereken-öniemleri almaya yetkilidir" Bu kadar. Yani bu yetkiyi. kurumlan ve tüzel- kişileri bir yana bırakıp doğrudan sorumlu kaptana veriyor yasa. Doğrusu da budur za- ten. Uygulamanın içinde bu ortaya kendili- ğinden çıkmıştır. - Yani bu, bütün dünyada mı böyle Erkan Bey? POTUKÖNEN - Bütün dünyada böyle- dir. Sadece Türkiye'de değil. - Peki, Sayın Miiştak Güner, size sormak istiyorum bu noktada. Siz IFALPA'nın, yani Ulûsiararası Pilotlar Örgütü'nün Türkiye di- rektörüsünüz. Bilmeniz gerekir. Bu, uluslara- rası geçerliliği olan yasa maddesi bütün dün- yada gerçekten bu titizlikte uygulanıyor mu? GL^NER - Bu konuda her ülkede aynı pa- ralelde bir yasa \e aynı paralelde maddeler var. Bakın Ulûsiararası Sivil Havacılık Ör- gütü, biz pilotlann uçuş lisanslannı verir. O kuruluşun uymak zorunda olduğu bir mad- de vardır. Şöyle der: Bir pilot kendisini uçu- şa uygun hissetmiyorsa, örneğin yorgunluk bunlardan biridir. lisansının kendisine ver- dığı yetkılen kuılanmamaktan sorumlu- dur... - Ne yapmamaktan?.. Yani tam anlaya- madım. GÜNER - Yani dünyada herhangi bir yerde bir uçak kazasında birinci derecede sorumlu kaptan pilottur. "Efendim, benim genel müdüriim böyle emretti" ya da "Efen- dim, benim şirketimin mesai talimatı böyle- dir. Ben bu talimata göre uçuyorum" demek, kaptan pilotun yasalar önündeki sorumlu- luğunu azaltmaz. orıadan kaldırmaz. - Erkan Bey. o zaman şu soru ister istemez geliyor: Sizin, bu yasada yer alan yükümlülü- ğünüzü yerine getirmeye başlamamz.. yani bu yasa maddesinde öngörülen koşullar THY'de yeni mi ortadan kaldırıldı da siz de direnişe çıkmak zorunda kaldınız? POTUKÖNEN - Değil efendim. Bu yeni ortaya çıkmadı ve sorunuz elbette haklı. çok haklı bir sorudur. Efendim geçen yıl, 1993 yani. yaz başından itibaren THY yeni uçak alımlan yaptı. Böylece THY'nin uçuş ağı- nda büyük fair vükseliş başladı. - Bu normal değil mi? Yeni uçaklar alııumş... POTUKÖNEN - Elbette. elbette. Alınan uçak uçurulmak için alınıyor. O uçaklar yani... - Hangarda beklet- mek için... POTUKÖNEN Hangarda evet. Ya da böyle aprona dizelim de gelene geçene. işte bizim Türk Hava Yol- lannuan ne çok uçağı var diye alınmadı. Bun- lan biz uçurmak için alı- yoruz. K.im uçuracak bu uçaklan? Pilotlar de- ğil mi? Peki bu uçaklar alınmadan önce bunlan uçuracak pilotlan. or- taklık. yani THY hazı- rladı mı acaba? Hayır. Ne demek istediniz? Yani varolan pilot sayısı filan mı... POTUKÖNEN Mevcut pilot kadrosuy- la THY, plan ve prog- ram yapmadan, altyapı haarhğı yapmadan sü- rekli uçak alımı yaptı ve bunlan mevcut kadrodaki pilotlarla uçur- maya başladı ve uçurdu. - O zaman sorun ne? Mümkün mü değildi sizce? POTUKÖNEN - Bu mümkün tabii. Ne- reye kadar ama? Bir insanın bu görevi yapa- bileceği, yasalan bir yana bııakalım, beden- sel ve psikolojik gücüyle, sağlık sınırlanna kadar mümkün bu. Bu sınırlar, özellikle sağlık koşullannın gerektirdiği sınırlar aşıldığında korkunç sonuçlar çıkıyor orta- ya. Şu ana kadar beş arkadaşımızın kalbi durdu. - Anlamadım. Yani öldüler mi demek isri- yorsunuz? POTUKÖNEN - Öldü diyorum. Evet. Olay bu kadar ciddidir. Ve bu kadar ciddi boyutlara ulaşmış bir olayda 600 tane pilotu olan bir kurumun. yüzde 90"ı ordu kökenli olan 600 pilot, öyle çocuk oyunu gibi. "Hay- di gelin bir eyleme girişelim" demez. - Yok, bu kadar aşın bir iddiayı ileri süren de olmadı galiba. POTUKÖNEN - Yok yok, çok gayri ciddi iddialar ortay a atıldı ve... - Neyse Erkan Bey, ben şunu sormak isti- yorum şimdi. Beni, bırakınız gazeteci olarak. arada sırada uçan biri, bir THY yolcusu ola- rak da endişelendiriyorsunuz. Siz, beş arka- daşımız öldü dcdiniz. Yani bu beş pilot arka- daşınız, kendilerine fazla yüklenildiği için mi öldü- İer? POTUKÖNEN Evet. Tamamen öyle. Oraya geleceğiz. Ama önce bakın. şimdi geçen yazdan bu yana biz bu uygulama^a başladık. İüfazJarırdiTi, tehlikenin bûyüklüğünü anlatan uyanlanmızı yaptık. '- Yani THY'ye mi yaptını/ bu itirazlannızı? POTUKÖNEN - Ta- biı, tabii. Sorduk. siz bunu neye göre yapıyor- sunuz diye. Çünkü bizim elimizdeTürk Hava Yol- lan'nın kuruluşundan beri uygulanmakta olan, yürürlükte olan yani, bir yönetmelik var. Bu yö- netmeliğe göre.. - Ne yönetmeliği bu efendim? GÜNER - Türk Hava Yollan Uçuş Personeli Uçuş Görev ve Uçuş Sa- atleri Yönetmeliği. Adı bu. POTUKÖNEN-Evet "Bu yönetmelik böyle açık seçik varken ve yü- riirlükteyken, bizi bu yeni çalışma periyoduna soka- mazsmız" "dedik THY yetkililerine. - Şimdi efendim. İyi an- laşılsın. Bu, bana göster- diğiniz yönetmelikte sizin yeni çalışma biçiminizi stnırlayan hükümler mi var? POTUKÖNEN - Ga- yet tabii. Sınırlandırmış işte yönetmelik. Saat koymuş. dakika koy- muş: günlük, haftahk. aylık izinleri belirlemiş. Buna göre görev yapıyo- ruz. Bakın ne diyor bura- da: Uçuş saati 10 saat. Jet uçak tipleri için. İki iniş olursa bir uçuşta 8 saal. Üç, dört, beş, altı, yedi iniş olursa en fazla 7 saat uçuş süresi demiş yönetmelik. GÜNER - Yani Ankara'ya gitti bir pilot, oradan Diyarbakır'a gitti, tekrar Ankara'ya döndü. Cç iniş yapmış oluyor. Demek o gün 7 saat uçuş süresi var. Artık... POTUKÖNEN - Evet, burada işı bılıyor o pilotun artık. Artık onun istirahate çekil- mesi zorunlu. Dikkat edin, uçuş saati; mesai değil. Yani fiilen havada geçen süre. - Mesai ile farkı nerede? POTU'KÖNEN - Tabii değil mi 0 Evim- den çıküğım anda mesaiye geliyorum... - Bunun altını bir cizelim efendim. Çünkü bu konuda farklı iddialar ileri süriildü. Siz uçuş süresinden söz ediyorsunuz şu anda. Yani otelde gecirdiğiniz süreler filan... POTUKÖNEN - Hayır, hayır. Bu. uçuş süresi. Lövye başında geçen süre. tşte bunun dışına çıkılmaya başlandı. Ve bizim o hakh itirazlanmızarağmen... - Ne zaman başladı bu yeni uygulama? POTU'KÖNEN - Geçen yıl, "l993- ün yaz SUNU5 Henüz vakit varken vehiçgecikmeden.. "Hiçbiruçak havadakatmamıştır!.." Busoğuk bir,şakâdır. Ama doğrudur da. KarayoHan ndafii trafık kazalart ile uçak kazalarının istarttöjkkrini karşılaştınp "Uçakla.,wwuluk en güvenli yolculuktur' '^â^ d yolculuğunu tetdikesc kılmıyor yûzden THYpilotlarının iki gün süren direnişi kamuoyunım ilgisini çekti. -• Pilotların örgütü TALPA 'nmveTÎi Y yönetiminin karşılıkhHdiaları ve suçlamalan kafaları iyice karıştırdı. Kimileripilotların ' 'para canlısı "ya da "fazla çalışmak istemeven tembeller olduğunu ilerisürüyordu; kimileriyse TH Y 'yiyolcularm güvenliğini riske atmakpahasma pilotları aşın çahşmaya zorladığmı söylüyordu. Karmaşayagörece bir son verep^hr^^, amacnla tarafları "Mgffiı,,,.."* ..».«•• ^...Jianukiart "tıStfbirâr'aya getirmeyi düşündük. THYvtMjJİ^ımH fffğûWT *A LPA yeJfluslararası Pilotlar Örgüfu'nün (IFALPA) Türkiye "'"Direktörlüğü söyleşiye katılmayı hemen kabul ettiler. TH Yyönetimi ise ' 'Sorunun çözümlenme aşanmsuıda olduğunu, bu aşamada tartışmalann konuyu yeniden alevlendireceğini, bu yüzden bu aşamada hiçbir yetkilinin bir tartışmanm içine girmesinden vana olmadığını'' belirtti. Söyleşimize. TALPA Başkanı Pilot Erkan Potukönen veIFALPA Türkiye DıreklörüSSdTMiiştak Güner katıldılar. Herjknvnetici de __ tisilzere son derece ciddi uyarılarda bulunuyorlar. Bu uyarılarm uzman birkurulca incelenmesi kanımızca kaçımlmaz. Gerçekten de kimin haklı olduğunun, bir uçak felaketiyle kamtlanmaması gerekir. Bütün tarafları ve yetkilileri bu konuda biz de uyarmak istiyoruz. Sorun geciktirilemeyecek, ertelenemeyecek \eucuhucağı gelmeyen tartışmalarla üstü örtülemevecek kadar ciddidir. başında. Mayıs olsa gerek. - Yani THY'nin yeni uçak alımından sonra mı diyorsunuz? Peki'93 Mayısı'na kadar olan dönem için böyle uçuş saatlerini aşan uygulamalar olmaz mıydı? "POTU'KÖNEN - Ah. çok çok münferit. Özel durumlarda yani. İstisnalardı bunlar. - Yani kural değildi öyle mi ? GÜNER -Gayet tabii. Kurallara aykırıydı. Yani bu tür isıisnai olaylan gerek TALPA"nın, gerekse Sivil Havacılık"ın duy- ması halinde ceza uygulanması gerekirdi. - Peki, buraya kadan anlaşıldı. Siz şirke- rin, THY 'nin koyduğu yeni düzene uydunuz, ama bir yandan da itiraz ertiniz filan... POTÛKÖNEN - Evet. Bizim bu itiraz- lanmız üzerinc yönetim sıkıştı ve bir genelge çıkarttı. Personel üstünde yaptınm gücü elde etmek için Genel Nİüdür İşletme Yardımcısı Atila Çelebi, bizim bağlı olduğu- muz birimin başı yani, "Konaklama ve Ekip Tasarrufu" başlıklı bir olur.. yani bir genelge hazırlatıyor. Şimdi bu genelgeyi iyice dinle- yin. bu çok önemli. Bakın ne deniyor bu ge- nelgede:"1993 yılı yaz tarifesinde or- takTığımız envanterlerine katılacak olan.." Yani alınıp filoya katılacak olan demek bu. E\ct. "uçaklar için filolar arasında yapdan ve Hava Kuvvetleri'nde istihdam edilen pilot- ceksiniz... Peki efendim, bu anlaşılıyor. Siz Mayts 1993'ten itibaren günde iki saat daha fazla uçmak zorunda kaldınız. Şimdi bana söyleyiniz, öyle ya, sizler uzman kişilersiniz. Sizin mesleğiniz bu. Bu iki saat daha fazla uçuş gerçekten de uçuş güvenliği açısından ciddi bir risk midir? POTUKÖNEN - Hem de nasıl! Bakın Hava tş Sendikası bunu adeta bir suç duyu- rusu olarak ilgili bakanlığa 1 Ekim 1993 tari- hinde bildirdi. Yani uyan yapıldı. Yani biz pilotlar günde iki saat daha fazla uçmayı ka- bullenmekle bu suça iştirak ettik. Bugün yaptığımızeylemidahaogünyapmamızgere- kirdi Kamuya verilen bu hizmet akışını kes- memek için suça iştirak etmiş olduk. Bunun bedelini de bünyedecan ve mal kaybı vererek karşıladık. - Şimdi efendim ben şunu anladım bunca konuşmadan: Aşağı yukarı bir yıldır böyle bir uy gulanıadan söz ertiniz. N ani bir y ıl boy unca THY ile uçanlar, yolcular, riskli uçuş mu yaptılar? Tehlikeli miydi yani? POTUKÖNEN - Riskli uçuşlar yapmı- şlardır. - ...\e siz de dolaylı biçimde bu suça katıldınız. POTL'KÖNEN - Maalesef. GÜNER - Bakın eğer bizim meslekte li- IFALPA Türkiye Direktörii Miiştak Güner (ortada) ve TALPA Başkanı Erkan Potukönen(sağda), Aydın Engin'in sorularını yanıtlarken, ciddi uyarılarda bulundular ve önlem alınmasını istediler. (GARBİS OZATAY) izim haklılığımızın kanıtlanması için bir uçağın düşmesimi gerekir? O zaman "Bizdemiştik. Boğazımızıyırtmıştık. Bizi dinlemediniz. Bakın şimdine oldu''mu diyelim isteniyor? Hayır, hayır. Böyle birşeyi düşünmek bile istemiyoruz. Haklılığımız birfelaketle değil; akılla, anlayışla, tarafsız bir kurulun raporu ilekanıtlansın. ların eğitimleri de\anı etmektedir. Bu nedenle dış ve iç yatı ile ekip tasarrufu sağlayabilmek için, ucucu personelin günlük fazla göre> ve günlük fazla uçuşunun günde artı 2 saat daha fazla uygulanabilmesi hususunu tensip ve onaylarınıza arzederim. - Genel Müdürlüğe yazıyor yani? POTUKÖNEN - E\ et. Genel M üdür Tez- can Yaramancı da "olur" deyip imzalıyor. Sonra bize dönülüyor ve işte "Genel müdür- den böyle bir olur aîındı. Artık buna göre uça- caksmız" deniliyor. Yani fazla uçuracağım sizi diyorTHY ve uygulamay a başlıyor. Şim- di önce. şöyle bir genelge ve şöyle bir onayla imzayı atan bu iki zat. Genel Müdür Tezcan Yaramancı ve yardımcısı Atila Çelebi hakkında ilgisizlik ve kanunlara aykın hare- ketten dolayı işlem yapılmalıdır. - Niye? Yani gerekçesi ne?.. POTUKÖNEN - Çünkü şu onay belki THY Uçuş Saatleri Yönetmeliği'ni değişti- rebilir. ama Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi'nin.. - Çıkardığı kanunları değiştiremez... diye- ınitler zorlanıyorsa. yani tıp otoritelerinin koyduğu limiıler zorlanıyorsa, sonunda kaptanın karar vermesi gerekir. Kaptan eki- bi ile görüşür. Eğcr durumlan iyiysc. daha uçmayaeKcriyorsa uçar. Kaptan kararverir \e sorumluluğu üstlenır. - Yani yetki ve sonımluluk kaptandadır. Bu, ulûsiararası bir kural mı? GÜNER - Evet. Kcsinliklc. - Peki. Ama ben sonımda ısrar etmek isti- y orum. Söy lenenler açık. Bir yıl sürev le TA L- PA üyesi pilotlar. THY pilotları. THY'nin, sizin dediğinize göre yasalara aykın olan bu uygulamasına bir tür göz yumdular, katlandı- lar bu süre içerisinde. Bu böy le değil mi? Peki, aynı zamanda itiraz ettiniz mi, tehlikeye dik- kati çektiniz mi? Yoksa şimdi mi aklınız başınıza geldi? POTUKÖNEN - Gayet tabii itiraz ettik. Dahailkgünden. GÜNER - Sürekli. Kesintisiz itiraz ettik. POTUKÖNEN - Şunu, altını çizerek be- lirtmek istiyorum. Bu uygulamanın başla- masının ikinci gününde derneğimizin ikinci başkanı Serhat Çeliker kalktı ayağa ve sorunu anlattı yetkililere. Bakın, daha sonra yaptığımız görüşmeler- de de açıkça gördüğüm bir şey var: THY yöne- timi bizim dilimizi an- lamıyor. - Yani nasıl? Kötü niyet mi demek istiyor- sunuz ? POTUTCÖNEN - Hayır, yetersizlikten. Mesleki yetersizlikten. Israrla "Bizi anlamaya çabşın" diyorum. Kaba, çok basit anlatı- yorum.Diyorumki.gün 24 saat. 23 saat mesai yapıyor arkadaşım. di- yorum. Yapıyor mu, diye soruyorum. Yapı- yor, diye cevap veriyor- lar. Bir saat bırakıyor- sunuz geriye. Siz neyin peşindesiniz. Taşıdığımız insanlan nasıl bir tehlikeye attığımızın farkında mısınız. diye soruyo- rum. Bir genel müdür yardımcısı aynen şu yanıtı verdi. Aynen ama: "Dünyada artık emniyet diye bir şey kalmadı, ticaret var. Ti- caretin kuralları gecerti artık" dedı. - Efendim affedersiniz, bu ciddi bir şey. Önce şunu sorayım, şu 24 saatte 23 saat me- sai konusu... Bu bir mübalağa mı, yoksa ger- çekten 24 saatte 23 saat mesai yapan bir ar- kadaşınız v ar mı? Oldu mu böyle bir şey? POTL'KÖNEN - Belge sunacağım"şimdi size Engin Bey. belge. Dilerseniz o 23 saatlik mesaiyi yapan pilot arkadaşımı da getiririm buraya. Kendisi anlatır bizzat. Türk Hava Yollan'nın kendi resmi çizelgeleri var. Ora- da kendileri. yani bilgisayar yazmış. 23 saat mesai yapıldığı açıkça görülüyor. Görüyor- sunuz değil mi olayın ne kadar büyük boyut- lan var. Sonra da yönetimin sözcüleri. yöne- ticılcr kalkıp "Bu ne sorumsuzluktur. Para için yapdıyor bunlar" diyorlar. Ayıptır. Tek kelımeyle ayıptır. - Peki öyîeyse bir uzman kişi olarak siz ya da siz bana soyler misiniz, bu yedi saati aşan uçuşlarda, y ani THY'nin eklediği 2 saatle bir- likte, böyle uçuşlarda ne gibi riskler, tehlike- ler doğabilir. ? GÜNER - Şimdi. uçuş sırasında oluşan kazalarda yapılan araştırmalar, insan faktörünün ön planda olduğunu kanı- tlamıştır. Onun için pi- lotun, uçuş ekibinin performansı ölçülür. - Kim ölçer bunu? GtTNER -Ulûsiara- rası kuruluşlar vardır. Sağlık kuruluşlan. Uzmanlaşmışlardır. Onlar ölçerler. ABD- de NASA'dır bu ku- rum. İngiltere'de Kra- liyet Hava Kuv-vetleri Hastanesi'dir filan... Araştırmalar yapılmıştır ve insan performansı ölçülür. En yeni araştırma 1992 tarihlidir. Bir in- sanın 12. hele 14. saat- ten sonra korkunç bir performans düşüklü- ğü başlar. Yani sağlıklı karar verme yetisi onadan kalkar. O yüzden pilotlar için dünyada kabul gör- müş maksimum çalı- şma süresi 12 saattir. Yani geçen yıla kadar THY'nin de uygu- ladığı sınırdır bu. Uçuş süresi iseyani pi- lotun lövye başında olduğu süre 8 saat ile maksimum 8 saat ile sınırlıdır. Oysa THY'- nin bir yıllık uygula- ması ulûsiararası normların 2 saat üstü- ne çıkanldı. Oysa özel durumlar da vardır. Doğu-batı yönünde uçarsanız katettiğiniz meridyen başkadır. batı-doğuda başkadır. Uyuma düzeninin bo- zulmasının yaratacağı sorunlar vardır. Hav a- yolu pilotu ilaç kulla- narak uyumayn önle- mesin diye getirilmiş kurallar vardır. Yani bizim savunduğumuz. dünyada otoritelerce konulmuş limitlerdir. Biz bunu. yani uçuş güvenliğini savunuyo- ruz. - Yani bu sınıriar aşılınca risk, tehlike ciddi- dir diyorsunuz siz. GÜNER - Evet. Ciddidir. - Ama siz işbaşı.. Sizin deyiminiz var hani, uçakbaşı yaptınız siz. Eyleminizi bitirdiniz. Gene eskisi gibi uçacaksınız... POTUKÖNEN - Evet. gene dc suçun içi- nc giriyoruz... - Peki efendim THY ısrar ederse. Ne bile- vim, Çiller de çözümleyemezse sorunu... Baş- ka türlü sorayım, siz, TALPA olarak bu an- laşmazlık nasıl bir sonuca bağlanırsa tatmin olacaksınız, "Evet, bu uygundur. Ta- mamdır" diyeceksiniz? POTUKÖNEN - Efendim. bunu dünya \e ona paralel olarak ülkemizin slandartlan belirliyor. Yani bu standartlann dışına çıka- mazsınız. tstense de bu standartlann dışına çıkılamaz. Uluslararası anlaşmaya imza koymuşuz. Söz konusu değil bu sınırlann aşılması. Eğer bunda. bu sınırlan aşmakta ısrar edilirse ulûsiararası mekanizmalar ha- rekete geçer ve Türkiye'nin dış uçuşlanna kısıtlamalar gelir. - Peki efendim, siz belirttiniz. THY Genel Müdür Yardımcısı demiş ki, hani emniyet ve ticaret.. POTUKÖNEN - Evet Murat Öztürk. Planlamadan sorumlu THY Genel Müdür Yardımcısı. - Evet, bu THY yöneticisi, sizin ak- tardığınıza göre, Dünyada, sivil havacılıkta emniyet diye bir şey kalmadı. Ticaret var. Onun kurallan var" demiş. Böyle bir şey var mıdünyada? POTUKÖNEN - Anlayamadım. Sorunu- zuyani... - Y'ani efendim, dünyada, sivil havacılıkta "emniyeti biraz geri çekin. ticareti öne çıkann" diye bir eğilim var mı? POTUKÖNEN - Anladım şimdi. Şöyle efendim, dünya sivil havacıiığında çok hızlı büyümelerv ar. Bunundoğalsonucuolarakda hızlı, hırçın bir rekabet var. Tekelleşme eği- limleri güçlü. Büyük şirketlerin yanında bazı küçük şirketler ayakta kalabilmek için böyle bir yola gidiyor olabilir. Ama ben böyle bir eğilimi benimsemiş ciddi bir şirket bilmiyo- rum. Alitalia. Svvissair. Lufthansa, British Airvvays filan... Söz konusu değil böyle bir şey. Bakın, bizim mesleğimizdehizrnetinkali- tesinin başında güvenlik gelir. Öleceğiniz, düşecek bir uçağa biner misiniz? - Hayır. Soru saçma değil mi? Hiçbir zaman THY'ye zarar vermek istemedik POTL'KÖNEN - Elbette. Güvenliğinize, emniyetinize bakarsınız. Dünyadaki bütün havayoluşirketlerindesıraşöyledirUçuşem- niyeti, yolcu konforu, zaman ve ekonomi. Dünyadaki bütün havayolu şirketlerinin de- ğişmeyen dört ilkesidir bunlar. Sırası da ay- nen busaydığımgi bidir.Bütünciddi havayol- lannda bu böy ledir. Öyledört, beş korsan ku- ruluşun kuraİı. ilkeyi çiğnemesi öraek alına- maz. - Bir başka soru efendim. Bu uçuş ve görev sürelerinin 2 saat uzatılması. Nasıl demişti- niz.. 7 saatlik uçuş süresi 9'a, 13 saatlik görev süresi de 15'e çıktı demiştiniz. Bu artış sonucu THY pibtlarının gt'lirlerindc bir artış oldu mu? POTUKÖNEN - Güzel bir soru. İşveren iştebunoktadasuiistimaldebulunuyor.Bizim uygulamamızda. uçuş üzerinden prim ver- dirilerek ücret ödenir. Geçen yazdan bu yana ne kadar çok uçtuysak o kadar fazla para aldık. İşveren şimdi yeni birücretdüzenigetir- 'r di. Bu düzen daha da kötü. Şimdi çok uçana çok para ödenecek bir sistem getirildi. Eski düzene göre bir pilot ayda minimum 65 saat uçar. İşverenin yeni sisteminegöre şimdiayda 85 saatten daha fazla uçana saat başına bir buçuk prim ödeniyor. Görüyorsunuz tuzağı. EğerbizTHY yönetiminin iddiaettiği gibi. bu eylemi para içın yapmışolsaydık, işteönümüz açık. Ne kadar çok uçarsan o kadar çok para diyor THY yönetimi. Ama bizim sorunumuz para değil. uçuş güvenliği. Sadece bu. GÜNER - Şirketin, THY'nin çıkarlanyla bizim çıkarlanmız özdeş. Ay nca Türk Hava Yollan bayrak taşıyan bir kuruluştur. Ulusal bir onuru da var bunun. O yüzden bizim THY'ye zarar vermek gibi bir düşüncemiz olamaz.Bumümkündeğil. POTUKÖNEN - Bakın en özetini söyleye- yim ben size. Biz TALPA olarak diyoruz ki. biz pilotlar olarak. biz THY olarak bir top- lum.birkamuhizmetiverirken.toplumsalbir felaketi hazırlamayalım. Olay budur efen- dim. - Bir soru daha size. THY yönetimi niçin bu kadar riskli. tehlikeli bir uygulamada ısrar ediyor? Herhatde ben anladığıma göre, onlar da sizin anlattıklannızı anlayacaklardır. POTUKÖNEN - Bu sorunun adresi biz değiliz. Ancak gene de ben size söyleyeyim. THY. yeryüzünde benzeri görülmemiş bir uçak alımı yaptı. Geçen ilkbaharda tam 14 uçakbirdenaldı. Ve bu uçaklan uçuracak personeli yok. Yetersiz. Bu. görülmüş işitilmiş şey değil. Bir otobüs alsanız. alırken şoförünü muavinini düşünür, bulursunuz. Oysa plansız, prog- ramsız 14 uçak alelacele alınınca bu korkunç durum patlak verdi... - Ye siz eyleme geçtiniz. Haklılığınızı kant- tlayabildiniz mi? POTUKÖNEN - Bunu umut ediyorum. Biz. bir inceleme yapı'sın. iddialanmız ciddi- yetle araştırılsın istiyoruz. Gerçck ortaya çıksm. Haklı olupolmadığımızaniaşılsm. - Peki, THY eyleme rağmen bildiği yolda ilerlerse ne olacak? POTUKÖNEN - Bakın. bunu düşünme- meliyiz bile. Aksi takdirde bizim haklılığımızın kanıtlanması için bir uçağın düşmesi gerekir. O zaman "Biz demiştik. Bo- ğazımızı yırtmıştık. Bizi dinlemediniz. Bakın şimdi ne oldu..." Hayır, hayır. Böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyoruz. Haklılığımız bir felaketle değil: akılla, an- layışla, tarafsız bir kurulun raporu ile kanı- tlansın. Dileğimiz bu. - Bir uçak yolcusu, bir THY' müşterisi ola- rak benim de dileğim bu. Hem de bunun bir an önce y apılması dileğiyle. tkinize de teşekkür ederim efendim. • T.C. BURSA YENİŞEHİR ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ 1994 13D.iş B- Yenişehir Tabakhane Mahallesı Besi Sokak No: 29da oturan davacı Mehmet İâan: Adana Akıncılar Mah. Kazımpaşa Cad. No: 170'de oturur iken halen adresi meçhul olan eşi Nermin Iğan'ı. >ukanda bildinlen adresteki müşterek haneye davet etmış ve kendisine Yenışehir PTT'nin 8.2.1994 tarih ve 278 savılı havalesi ile 500.000.- TL vol para- sı göndermiş olduğundan: Adı geçen davalının tebliğ tarihinden itibaren bir ay zarfında kocası evine gıtmesi gerektiği. aksi takdirde alevhine boşanma davası açılabileceeinın ıhta- nna karar venlmıştir. thtar karan tebliği yerine geçerli olmak üzere Tebligat Kanunu'nun 28, 29. 30 ve 31. maddeleri uvannca tebliği hususu ilan olunur 8 2 1994 Basın: 47101 T.C. HATAY SLLH HUKIİK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1993 1106-1994 233 Davacı Fadıl lnan vekili Av. Sevim Kılıçlar tarafından davalı Halluf Şuveyke kıa Sariye hakkında açılan izalei şüyu davasının mahkememizde yapı- lıp bitırilen açık yargılaması sonunda; Adresi meçhul olup tespit edilemeyen davalı Halluf Şuveyke kızı Sariye'ye karann ilanen tebliğine karar verilmiştir. Karar gereğince dava konusu olan Antakya'nın 4. mıntıkada kain 507 parsel sayılı 135 m ! mesahah ev cinsindeki taşınmaan taraflar arasında aynen taksımi kabil olmadığından. •>atışınin y apılarak taraflar arasında ortaklığın giderilmesine, satışın 1 İK'nın hükümlerine göre ve açık arttırma suretiyle yapıl- masına karar verilmi^ olup, mahkememizce verilmiş bulunan 23.3.1994 tarih ve 1993 1106- 1994 233 sayılı bu karar. adresi meçhul olan ve tespit edileme- yen davalı HalufŞuvevke kızı Sanve'ye karar tebliâi yerine kaım olmak ve ilan edildığı tarihten itibaren 8 gün sonra tebliğ edilmiş olduğu ilan olunur. Basın: 24709
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle