23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar •Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel Ya>ın Danışmanı: Orhan Erinç •Yazıışlen Müdürlen: tbrahnn Yüdız, Dinç Tayanç (Sorumlu),#Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Ali Acar #Dış Haberler: Er- gıın Bakı • Ekonomi: Abdurrahman Yıldırım • Istihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri- Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor Abdüi- kadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Tem&ilcisı: Mustafa Baltay »Haber Müdürü: Doğan Akm AtatürkBul- van No:125, Kat: 4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344. Fax: 4195027 •İzmir Temsılcısi: Serdar Kmk, H.Ziya Blv. 1352 S.2,3 Tel:4411220 Telex: 52359, Fax: 4419117 «Adana Temsilcisi: Çetin Yiğeooğlu İnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570 Müessese Müdürü Erol Erkut •Kcx)rdınatör Ahmet Koruisan • Muhaset*. Biüenl Yener • Idare Hüseyin Giirer • Jşletme- önder Çefik • Bılgı-işlem Naii Inal •Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler • Reklam: Reha Işrtmao Y»mbyan»Bıgıa:YenıGünHaberAjansı. BasınveYavıncılıkA Ş TürtocaACad 39 41 Cafcdoğlu 34334 tst. PK 246tstanbulTe! (0 212)5120505(20haOTelev22246, F.u (0 212) 5HH595 16NİSAN1994 İmsak:4.45 Güneş:6.17 Öğle: 13.11 İkindi: 16.52 Akşam: 19.51 Yatsı:21.17 AJıııaııvaistikrarkortambekliyor Türk-Alman dostluğunu öven Büyükelçi Österhelt, hükümetinin Türkiye'yle ilgili kaygılannı dile getirdi Sözen'e Park Oteli betonu vepildi • İstanbul Haber Servisi - Sözen'e Park Oteli"nden beton parçası hediye edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Sözen'in Tepebaşı'nda açtığı ve "Poliuka Üretim Merkezi" adını verdiği bürosunun açıhşı yapıldı. Açılış kokteylinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlan, Park Oteli'nden söktükleri demir filizleriyle birlikte gelerek Sözen'e hediye ettiler. Beton parçasının üzerindeki plakette, "Park Oteli Kentsel Düzenleme Çalışması'ndan alınan bu beton parçası, Sayın Sözen'e, İstanbul'un geleceğini korumak için gösterdiği duyarlılık ve kararlılık nedeniyle takdim edilmiştir" yazıhydı. Dev tankere geçiş izni yok • ÇANAKKALE(AA)- Dünyanın sayılı büyük petrol tankerlerinden olan 345 metre boyundaki "Olimpic Armor" adlı Y unan tankerinin boş olarak boğazlardan geçme istemi sorun yarattı. Denizrilik M üsteşan Timur Erkman, tankerin geçişine izin verilmeyeceğini söyledi. Yetkililer. Rusya'dan yükleyeceği 102 bin ton petrol yükü ile boğazlardan dönüş yapacak 129 bin 702 grostonluk geminin boğazlardan geçişi sırasında olağanüstü önlemlerin alınması gerektiğini belirttiler. GYTE'de 17 yeni bölüm kuruldu • KOCAELİ (AA) - Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ne (GYTE) bağlı fakültelere. 17 yeni bölüm ile bu bölümlen oluşturan anabilim dallan kuruldu. GYTE Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ayhan'dan alınan bilgiye göre. enstitüye bağlı 4 fakülte bünyesinde 17 yeni bölüm açıldı. Bunlar: Mühendislik Fakültesi'nde malzeme bilimi, malzeme mühendisliği, biyo-mühendislik. elektronik rriühendisliği. bilgisayar mühendisliği, enerji sıstemleri, mühendislik bilimleri. çevre mühendisliği, yer bilimleri; Fen Fakültesi'nde matematik, fızik. kimya ve biyoloji; Mimarlık Fakültesi'nde mimarhk, endüstri tasanmı. şehır ve bölge planlaması; İşletme Fakültesi'nde de işletme bölümünden oluşuyor. Rize-Sochi feribot seferleri • RİZE(AA)-Rizeile Rusya Federasyonu'nun Sochi kenti arasında feribot seferlerine başlandı. Rusya Federasyonu'na ait feribot ile gerçekleştirilmeye başlanan ve haftada bir kez yapılacak seferlerde, kişi başına 45 dolar ücret ahnıyor. Tupizm haftasj • ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin, turizm potansiyelini kalkınma ve zenginleşme hedefı doğrultusunda değerlendirmek gayretinde olduğunu belirtereİc "Türkiye, turizm alanında da uzun vadeli düşünerek hareket etmeli ve değerlerini heba etmeden ilerlemelidir" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. 15-22 nisan tarihleri arasında kutlanacak Turizm Haftası dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Demirel. Türkiye'nin. doğal ve tarihi güzellikleri bakımından dünyanın ender bulunan varlıklanna sahip bir ülke olduğunu vurguîadı. ÖZGEN ACAR Federal Almanya Büyükelçisi Jurgen Ös- terhelt, Türkiye'de üç konudan "kaygüan- dıklannı" açıkladı. Büyükelçinin birinci kaygısını "Türk eko- nomisiyle ilgili gelişmeler". ikincisini Güney- doğu Ânadolu'daki "insan haklan ihlalleri" ve üçüncüsünü ise "istanbuTdaki terör ola> lan ve 27 Mart seçim sonuçları ile ilgili yorumlar" oluşturuyor. Büyükelçi Oesterhelt, "ekonomik kayguıın kaynağı" olarak şu iki noktaya dikkati çekti: 1. Türkiye'nin 1994 bütçesindeki giderlerin dörtte birinin karşılığı bulurunuyor. 2. Türkiye'nin dış borcu. Gayri Safı Milli Hasıla'nın yansından fazlasını gecmistir. Büyükelçi, "şu anki bütçe ve para bunalı- mının Almanya'nın da etkilenebileceği bir borç- lanma bunalımına yol açabileceğini" öne sürdü. 'Kayser'in Sarayı'ndaki kaygılar Österhelt. aynca cuma günü (dün) Tür- kıye'ye yapılacak "sflah sevkıyatmın" Alman silahlannın "dış müdahale yerine iç huzursuz- lukta kullanıldtğı" savındakı doğruluk payı saptanıncaya kadar "ertelendiğini" açıkladı. Büyükelçi, "İstanbul'daki son terör eylemleri ile 27 Mart yerel seçim sonuçlarına ilişkin yo- rumların kendilerini tehdit eden tehlikeler oluş- turduğunu" söyledi Alman Büyükelçisi. İstanbul'da "Kajser'in Sarayı" olarak tanımlanan başkonsolosluk bı- nasının "neoklask" mimarideki ziyafet salo- nunda 90 kışiye verdiği akşam yemeğinde ıl- ginç ve oldukça uzun bir konuşma yaptı. Büyükelçi, bayanlardan oluşan yaylı sazlar kuartetının çaldığı Mozan'ın "Küçük Bir Gece Mûzjğr parçasının ardından yaptığı konuş- masına, bitişik salondaki Kayser II. VVilhelm'i Osmanh paşa üniformasıyla gösteren resme değinerek başladı. Bu resmin "iki ulusu birbirine kenetleyen bağlann derinliğini" an- lattığını söyleyen Büyükel- çi. Alman-Türk ilişkilerin- deki son gelişmelen şöyle deeerlendirdi: "Kasım 1990'dan beri Almanya, Şansölye KohT- un özel olarak »erdiği söz gereğince Türkiye'ye yaklaşık 1.2 milyar DM (25 trilyon TL) tutannda savunma malzemesini karşılıksız olarak vermiştir. Buna ek olarak ve- rilmesi öngörülen 300 milyon marklık (6 trilyon TL) malzeme ise henüz sevk edilmemiştir. Ayrı- ca, bu süre içinde Almanva'da Türkive'ye NA- TO savunma yardımı kapsamında )aklaşık 400 milyon DM (8 trilyon TL) tutannda bir tniktan da söz vermiş ve ödemiştir." Alman Büyükelçisi. "Bugünkü sorun nedir" diye sorduktan sonra, bu sorunun yanıtını yıne kendisi şu sözlerle verdi: "Almanya ile Türkiye, uzun süreden beri bu silahlann NATO kapsamında, yani Türkiye'nin dış müdahalelere karşı korunması amacına yö- nelik olarak kullanılması ve Türkiye'nin iç hu- zursuzluklarında kullanılmaması konusunda an- laşmava varmışlardı. Şimdi. Almanya'da bazı belirli çevreler, Tür- kiye'nin bu anlaşmava uymadığım ve bunu kanı- tlayacak »erilere sahip olduklannı iddia ediyor- lar. Bu koşuüar altında. federal hükümet, tahmi- nime göre herhangi bir diğer ülke hükümetinin konomik gelişmeler, insan haklan ihlalleri ve terör olaylannın dikkatle izlendiğini söyleyen Almanya'nın Ankara Büyükelçisi, Türkiye'ye yapılan silah sevkiyatının da cuma günü ertelendiğini açıkladı. E de yapacağı şeyi yaptı." Büyükelçi. bu noktada bir parantez açarak "bu yil boyunca ülkesinde genel seçimlerden baş- ka 17 seçim yapılacağını" anımsattı. Böylece Büyükelçi'nin. Alman hükümetinin karannın bu seçimlerin etkisi ve baskısı altında alındığını anlatmaya çalıştığı anlaşıldı. Österhelt, ko- nuşmasını şöyle sürdürdü: "Hükümet şunu söylemiştir: 'İddialannızı kanıtlayin. ona göre görüşelim.' Olumhı ifade erriğimizde: Hükümet, eleştirmenlerini ciddiye almadığı konusunda yanlış bir yaklaşım iddiası ile suçlanmamak >e iddialarla ilgili araştırma- ların tamamlanmasını sağlamak üzere 15 nisan tarihi, yani cuma günü için öngörülen bir sevkı- yatı eıielemişrir. Burada, sevkı\atın 'ertelendi- ğini' özellikle vurgulamak istivorum." Büyükelçi Österhelt, Almanya'nın PKK'yı terör orgutu olarak yasakladığını anımsattı- ktan sonra şöyle konuştu: "Almanya, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve Türkiye'nin terörist Kürt bölücülüğüne karşı en doğal hakkı olan hukuk devleti ilkelerine u\- gun mücadelesini rümüyİe destekliyor. Bununla birlikte, Alman- ya eninde sonunda, var olan sorunların sadece demokra- tik yöntemlerle \e toplumda geniş tabanlı di\ aloğa day a- narak çözülebileceğine ınanıvor. 'PKK'nın kucağına itiyorsunuz' Türkiye'ye bu yönde izleyeceği yolun ayrın- tılarını önermek bize düşmez. Ancak olavîarın ters yönde geliştiği u' insan haklan ihlallerinin halkı tedirgin edip PKK kucağına ittiği izlenimi doğduğunda. Türkiye'nin dosru ve en önemli partnerierinden biri olarak kaygıya kapılmamız doğaldır." Luxemburg'un nüfusundan daha fazla. yak- laşık yanm milyon Kürt kökenli kişinin Al- manya'da yaşadığını belirten Büyükelçi. şun- lan söyledi: "Bu insanlann çoğunun da o bölgede akra- baları bulunduğunu lütfen göz ardı etmeyelim. İstesek de istemesek de bu sorunun içindeyiz. Aslında, Almanya'da pek çok insanı tedirgin eden, Kürtlerin gerçekleşrirdiği Almanva'daki son aşırı şiddet eylemleri sonucunda tekrar bu gerçeği acı bir biçimde yaşamak zonında kaldık." Dış borç bunalunı Büyükelçi'nin konuşmasının ikinci bölümü ise "Türk ekonomisi ile ilgili kaygılara" aynlmıştı. Österhelt, sorunu şöyle dile getirdi: "Türk ekonomisiylt ilgili gelişmelerin de bizi kaygılandırdığını açık sözlülükle ifade etmek is- teıim. 1994 bütçe giderlerinin 1/4'ü henüz karşılıksız olup sabit giderlerin yüksek düzeyi tasarruf olanaklarını düşük rurmaktadtr. Sayın Başbakan ÇiUer'in ifadesine göre geri bakıldığında 1993 yılına ait borç >e faiz giderle- rinin tüm gelir >e kurumlar vergisi geliıierini aşmış olması daha da kaygı \ericidir. Bu arada sadece Türkiye'nin dış borf • GSMH'nin yarıdan fazlasına ulaşmış buluh..- yor. mArkasıSa.H,Sü.6'da Cumhuriyet, Sovyetler Birliği'nin eski Devlet Başkanı Gorbaçov'la görüşen ilk Türk gazetesi oldu 'Ulkeyi pasta gibi kestiler'- 1 - HAKAN AKSAY "Sayın Gorbaçov! Siz tarihe yüzyılın kaderini değiştiren büyük bir reformcu olarak girdiniz. Ama Rusya ilginç bir ül- ke. Burada büyük rcformcular da kısa süre sonra unurulabiliyor. Son yıllardaki kamuoyu araştırmaları. sizin Rusya hal- kı arasında popülaritenizin epeyce azal- dığını gösteriyor. Sizin sayenizde düşün- meye ve konuşmaya başlayanlar, şimdi sizden >üz çevirdiler. Bunu nasıl açıklı- yorsunuz?" Biliyor musunuz, ben son zamanlar- da farklı bir eğilim olduğunu saptamak istiyorum. Ben. Sovyetler Birliği'nin dağıtılma- ması için çok çaba harcamıştım. İşle ül- kenin dağılmasından sonra iki yıl geçti ve halk gerçekleri görmeye başladı. O zamanlarda ben cumhuriyetlere özgürlük verilmesi, Sovyetler Birliği'nin yeni bir yaklaşımla düzenlenmesi için çok çalışmıştım. Ama başka bir yakla- şım kazandı. Ülke parçalandı. İki yıl geçti. Bu süre içinde herkes tek başına yaşamayı denedi. Şimdiki buna- lımlar ve gelinen nokta ortada... Bugün neden politikacılar yeniden birlik sorununu tartışmaya başladılar? Neden Avrasya Birliği önerisi ileri sü- rüldü? Çünkü halklann yaklaşımı de- ğiş,ti. İnsanlan bırbirinden ayırdılar. ailele- ri kopardılar. kültürleri, ekonomileri birbirlerinden soyutladılar. Oysa bu bir- lik, 70 yıllık geleneklere dayanıyordu. Hatta Rusya'nın yüzyıllara uzanan tari- hine dayanıyordu. Buçok hassas birko- nuydu. Şimdi bombalar patlıyor Ama ne yaptılar? Birdenbıre bir pasta keser gibi ülkeyi bölüverdiler. Böyle ani bir hareketle. ancak pasta kesilebilir. Ama Sovyetler gibi dev bir dünya böyle böjünemez. Ülkenin parçalanmasıyla. birdenbire milyonlarca insan kendini sınırdışında buldu. Azeriler ve Ermeniler. Rusya'da yabancı oldular. Ruslar. Kazakıstan'da ve Ukrayna'da aynı duruma düştüler. Ben o yıllarda ortak bir güvenlik sis- temi, ortak sınırlar, ortak dış politika önermiştim. Yazık ki olmadı. başara- madık. Ama şimdi bu saatli bombalar birbiri ardına patlamaya başladı. Benim Ç 1 r T\TJ J C Tarihe yüzyılın kaderini değiştiren büyük bir reformcu »3 %J1 y LJ>p olarak giren eski SSCB Devlet Başkanı Michail Gorbaçov, "Cumhuriyetlere özgürlük verilmesi, Sovyetler Birliği'nin yeni bir yaklaşımla düzenlenmesi için çok çalışmıştım" diyor. "Ama başka bir yaklaşım kazandı. Ülke parçalandı. Ülkeyi pasta gjbi kestiler". Şimdiyse sorunlar art arda su yüzüne çıkmaya başJadı ve Gorbaçov'a göre ortadaki tablo kendisintn ne denli haklı olduğunu ortaya koyuyor. Yeniliklerin uygulanmasında evrimci bir çizgi izlemekte de haklı olduğunu söyleyen Gorbaçov. "Bolşevik ideolojisiyle, her şeyin bir hamlede, sıçramalarla haUedilebileceğini, alınan kararlarla ve ilan edilen seferberliklerte değişebileceğini sananlar yanüdılar" diyor. Gorbaçov bir yandan Sosyal-Poütik Araştırmalar Vakfı'nın başkanlığmı yürütürken diğer taraftan dördüncü kitabmı çıkarma hazırhğıru sürdürüyor. Haziran ayındaTürkiye'ye gelmesi beklenen Gorbaçov, ilk kez bir Türk gazetecinin sorularını yanıüadı. orbaçov,"Ben, Sovyetler Birliği'nin dağıtılmaması için çok çaba harcamıştım. Ancak yeni yaklaşımın ülkeyi parçalamasıyla, birdenbire milyonlarca insan kendini sınırdışında buldu. Azeriler ve Ermeniler, Rusya'da yabancı oldular. Ruslar, Kazakistan'da ve Ukrayna'da aynı durumda. Halk gerçekleri görmeye başladı" dedi G Gorbaçov, arkadaşımız Hakan Aksay'a Rusya'daki son gelişmelen anlattı. 15 yaşmda traktörsürücüsüyâü Mihail Sergeyeviç Gorbaçov 2 Mart 193 l'de StavropoPde bir köylü aılesınden dünyaya geldi. 13 yaşmda çalışmaya başkdı. 15 yaşmda traktör şürûculüğü yapü. Gorbaçov, Moskova Üniversitesi Hukuk Fakühesi'ni ve Stavropol Tanm Enstıtüsü'nü bitirdi. 1952'deKomünist Partisi'ne üye oldu. 1962'den itibaren bölgedeki parti çahşmalannda çeşitü sorumlululdarüstlendi. 1970'teSBKP StavTopo! Bölgesi Birinci Sekreterliği'ne seçiMı. 197rdeMerkezKomitesrnegirdı. 1978'deMKSekTeterliği'ne. 1980'dede Politbüro üyelisine eetirildi. 1985'ten 199l'c dek SBKPGenei Sekreteri'ydi. 1988'de SSCB Parlamentosu Başkanhğı'na. iki yıl sonra da SSCB Devlet Başkanlığı'naseçildi. 1991 Ağustos darbesi sonrasında Koraünist Partisi kapatıünca geneî sekreterlik, aralık ayında SSCB dağıtüınca da devfet başkanlığı görevleri sonaerdi. Hakn 199l'de kurulan Sosyal-Politik Araşünnalar Vakfi'nm başkanlığıru \ ürütüyor. "Perestroyka ve Yeni DüşünceTarzı". "Secme Konuşmalsr ve Yaztfar", "Ağustos Darbesi''' adiı üç kıtabı var. Y akındadördüncü kıtabını çıkarmaya hazırlanıyor. Felsefeöğretmeni Raisa Maksimovna iieevli. Doktorluk yapan bir kızı ve iki torunu var. o zamanlar dikkat çektiğim sorunlar bir bir ortaya çıkmaya başladı. Ve in- sanlar şu gerçeği farketmeye başladılar: Gorbaçov haklıydı! Şimdi o kadar fazla mektup ve telefon alıyorum ki! İnsanlar bana hak veriyor. Sovyetler Bırlıği'ni korumak gerektiği- nin bilincıne vanyorlar. Ama tabii artık zaman farklı. Aynı nehre iki kez girilmez. Şimdi Bağımsız Devletler Topluluğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bir başka önemli konu daha var: Gorbaçov evrimci bir çizgi izlemiştir. Bu yüzden bana kararsız diyorlardı. E\et evnm yolunu ızledim. Çünkü nasıl bir ülkede yaşadığımızı iyi biliyor- dum. Tek partili. tek ideolojili, tek mül- kiyet tipli totaliter bir ülkede reformlara başladığımızı bili\ordum. Böylesine dev bir mekanizma, tek bir hamleyle değiştirilebilir mi? E\rimciyol izlemek gerekiyordu. İnsanlann yavaş yavaş gerçekleri anlaması. değişiklikleri içine sindirmesı gerekiyordu. Ne iste- diklerini özümsemeleri, kendilerini de- ğiştirmeleri gerekiyordu. Ne yaptılar? İktidara gelenler, evrim- ci yolu bırakıp, "şok tedavi" yöntemini seçtiler. Yani sıçramalarla gelişmeyi de- nediler. 1992 Ocağı'nda başlayıp. 1992 sonbahannda refaha erişmeyi vaat etti- ler. Şimdi 1994 yılındayız. Üretim bu yılın ilk üç ayında düşmeye devam edi- yor. Düşüş oranı yüzde 23. Kısacası. insanlar şunu anlıyorlar: Gorbaçov bu konuda da haklıydı. Ob- jektif gerçekler halklara çok şey öğreti- yor. Beni pek çok yere davet ediyorlar, sorular soruyorlar. Yakında Peters- burg'a ve Sibirya'ya gideceğim. Ukray- na'ya, Beyaz Rusya'ya. Kazakistan'a, Kırgızistan'a davetler var. İnsanlar beni duymak, fıkrimi öğrenmek istiyorlar. Demek ki, halklann benim dedikleri- min doğru olduğunu anlaması için, iki yıl bunca acıya katlanması gerekiyor- muş. "Hiç pişmanlık duymuyor musunuz? Evet, büyük bir işe başiadınız; ama bu bü- yük işin sonunda elinizdeki iktidarı kay- bettiniz..." İktidar konusu ayn bir konu. Ben her ne pahasına iktidar meraklısı değilim. İktidann geçicı bir görev olduğunu bılı- yorum... SÜRECEK Bernhard Sinkel'in 'Filnı AnlattCLSi' adlı fılminden bir sahne. AltınLak sahibinibıduyov Kültür Servisi İki haftadan beri İstanbul'da yoğun bir katı- lımla devam eden 13. Lluslararası İstanbul Film FestivaU'nin ödülleri bu akşam 20.30"da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'- nda düzenlenecek törenle sahıplerini buluyor. Uluslararası Yanşma dalının ödülü Altın Lale için bu yıl on ülke yanştı. Türkiye'yi Erden Kıral'ın "Mavi Sürgün" adlı fılmi- nin temsil ettiği \anşma\a Bartabas'ın "Mazeppa" (Fran '-), Dariush Farhang'ın "Bir Bilete İki Film" (İran). Hou Hsiıo- Hsien'ın "Kukla L'stası" (Tayvan). Nikos Koundouros'un "Byron, BirŞeytana Ağıt"(Yunanıstan). Radu Mihaileanu'nun "İhanet" (Romanya). Radoslaw Piwowarski'nın "Duygular SU- silesi" (Polonva). Bernhard SinkeTin "Film Anlatıcısı'" (Alman- ya). Eliseo Subiela'nın "Kalbin Karanlık Yüzü" (Arjantin) ve Marc-Henri VVajnberg'in "Dostlar" (Belçika) adlı fılmleri katılı- m stanbul Film Festivali'ndeon ülkenin katıldığı Uluslararası Yanşma dalının ödülleri bu akşam verilecek. yor. Altın Lale'yi alacak filmi ünlü Amerikalı yönetmen Arthur Penn'in başkanlığmı yaptığı. Arruro Ripstein (Meksika). David Ansen (ABD). Tolomus Okeyev (Kırgızistan). Tevfik Başer (Türki\e-Almanya) ve Prof. Alim Şerif Onaran'dan olu- şan jüri belirleyecek. Bugün aynca Ulusal Yanşma da sonuçlanacak. Semir Aslanyürek'in "Vagon", Zeki Demirkubuz'un "C Blok". Mahinur Ergun'un "Ay \akti", Tomris Giritlioğlu'nun "Yaz \'ağmuru", Şahin Gök'ün "Kızılırmak Karakoyun", Canan Evcimen İçöz'ün "Hoş- çakal Lmut", Vusuf Kurçenli'nın "Çözülmeler". Ali Özgen- türk'ün "Çıplak", Yavuz Özkan'ın "Bir Sonbahar Hikayesi", Ersin Pertan'ın "Tersine tMinya", Başar Sabuncu'nun "Yolcu", Osman Sınav'ın "Yalancı", İrfan Tözüm'ün "Kızkulesi Aşı- klan", Mesut Lçakan'ın "İskilipli Atıf Hoca ile Kelebekler Son- suza Lçar". Hüdaverdi V'avnz'un "Yarasa" ve Tunca Yönder'in "Ağrı'ya Dönüş" adlı filmlerinin yanştığı bölümün jürisi Hiu/a Koçyiğit (başkan). Engin Ayça, Rutkay Aziz, Şerafettin Gür ve Agah Özgüç'ten oluşuyor. Uluslararası Sinema Yazarlan (FIPRESCI) jürisi de Ulusla- rarası Sanat Sinemalan Konfederasyonu (CICAE) ödülünü belirleyecek. alaıı'uı dublörlüğünü Meclis'te kim yapıyor? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DYP Isparta Millenekili Ertekin Duru- türk'ün, koalisyon ortaklan arasmda bunalıma neden olan Ayasofya'nın iba- dete açılmasına ilişkin yasa önerisinin doğrudan Meclis gündemine alınması oylamasında "sahtekârlüt" yapıldığı ve İstanbul'da bulunan DYP'li Bedrertin Dalan m yerine oy kullanıldığı ortaya çıktı. Yasa önerisi- ne karşı çıkan hükümet. TBMM'ye ilettiği görü- şünde, Ayasofya'nın iba- dete açılmasının. korun- maya değer özelliklerinin kaybolmasına sebep ola- cağını belirtti. Tutanaklar üzerinde TBMM'de daha önce de benzer oy kul- lanılmış ve buna. A>asof\a'nın ibadete açılmasını isteyen RP'liler tepki göster- miştı. Ancak RP. sahte oy kullanılması- na bu kez sessız kaldı. SHP'nin Onursal Genel Başkanı ve İzmir MilletvekilıErdalİnönü'nün "Baş- bakan Vekili" olduğu sıra- da. İnönü'nün imzasıyla FBMM'ye iletilen hükü- ıiıet görüşünde, yasa öne- rısine karşı çıkma gerekçe- leri şöyle sıralandı: "Halen restorasyonu yapıian Ayasofya Camii'- nin iç duvarlarında eşsiz de- ğerde freskler bulunmak- tadır. Osmanlı İnıparator- luğu zamanında badanayla kapatılan bu freskler müze olarak kullanılmaya başla- nacağı sırada tekrar ortaya yapılan incelemeye göre, Durutürk'ün yasa öne- »edrettın Dalan, risinin oylamasında, mil- oylamaya katılmamıştı. letvekilliğinden istifa eden ve TBMM'- çıkarılmıştır. İbadete açılması halinde, ye gelmeyen Dalanın yerine. "olumlu" Islam dinine göre fresklerin yeniden ka- oy kullanıldı ve oy kupalanna atıldı. patılması. değerlerin bir daha ele geç- Sayım tutanağına da, Dalan'ın öneriye meyecekşekilde yok olmasına nedenola- "kabul" oyu kullandığı yazıldı. caktır." Nostaljik 'Birinci' yeniden baş tacı oldu YLSLFÖZKAN ANKARA - Ekonomik istikrar paketi ile sigaraya yapılan yüzde 100'e varan zamlar, yabancı sigaralann satışını azaltı- rken başta uzun süreden beri unutulmuş olan filtresiz sigaralar olmak üzere. yerli sigara satışında patlamaya neden oldu. Ankara'da zam öncesi gün- de 400 kilogram olan filtre- siz Birinci \e Bafra'nın satış miktannın. zamdan sonra 4 tona yükseldiği bildirildi. Sigara fiyatlanna yapılan yüksek zam, son yıllarda tüketimi oldukça artan ve Tekel 2000 dışındaki yerli sigaraları piyasadan silen, Vlarlboro, Parliament ve BMncl yuımlakSham Camel gibi yabancı sigaralan vurdu. 21 bin liradan satılan yabancı sigaralann bir anda 40 bin liraya yükselmesi. tiryakile- rin yabancı sıgaralar ile fıyatı 30 bin lira- ya çıkan Tekel 2000 sigarasından vazgeç- melerine neden oldu. Ankara'daki Tekel bay ileri, zamlardan sonra yabancı sigara satışlannın en az yüzde 50 oranında geri- lediğini bildirdiler. Bayiler. Birinci, Bafra başta olmak üzere Yeni Harman. Sam- sun ve Maltepe sigaralanna olan talebin ise arttığına dikkat çektiler. Tekel Satış Müdürü Yalçın Çelmen. ya- bancı sigara satışlanndaki azalmanın doğruluğunu vurgulayarak "Şu anda bayi stokları henüz erimediği için, sağlıklı bir rakam vermek güç. Ama yabancı sigara satışında en az yüzde 50 oranında gerile- me olduğunu tahmin edi- yoruz. Mayıs ayı ortalan- nda sağlıklı rakam vermek mümkün"dedi. Ekonomik istikrar pa' tinin açıklanmasından son- ra yapılan zamlar ile uzun Maltepe ve Samsun 7 bin li- radan 13 bin liraya. kısa Maltepe \e Sam- sun da 6 bin liradan 11 bin liraya yükseltil- mişti. Zamlar ile Tekel 2000 16 bin iiradan 30 bin liraya, Yeni Harman 8 bin liradan 15 bin liraya. filtresiz Bafra 2 bin liradan 3 bin 500 liraya, 4 bin 500 liradan satılan fılt- reli Bafra 8 bin 500 liraya. 1300 lira olan Birinci de 2 bin 500 liraya yükseltildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle