Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 C NİSAN 1994CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DE VAMI 13
GUNDEM
MUSTAFA BALBAY
E.'bakan'ın Gerçek Yüzü
ANKARA - RP lideri Necmettin Erbakan, "kanlı" konu-
şunca, bazı kesimler olup bitenin farkına vardı gibi.
"Gibi" diyoruz, çünkü gerçekten farkına vardılar mı za-
man gösterecek.
Erbakan'ınyerel seçimlerdensonraki konuşmaları altal-
ta geîirikjiğinde, "Refah'a geçiş, kanlı mı olacak, kansız mı
olacak? 60 milyon buna karar verecek" sözü, parçah bul-
macanın bir boşluğunu daha dolduruyor.
RP lideri, konuşmalarına nükteler kattığı için çoğu zaman
tebessümle dinliyoruz. Söylediklerini de "giilüp geçilecek
şeyler" olarak görüyoruz. Ama son dönemde, Erbakan'ın-
nın bu üslubu biraz değişmiş görünüyor.
Sözü fazla uzatmadan, Erbakan'ın 27 Martsonrası artar-
da düzenlediğı basın toplantılarında söylediklerinden pa-
sajlar aktaralım:
- 27 Mart'ta dış güçlerin uzantılarını denize döktük. (Deni-
ze döktüğünüz kimler, karşınızdadüşman mı var, siz kimsi-
niz?)
- 70 yıl önce önümüze Sevr'i koymuşlardı. Şimdi yine ay-
nı şeyi yapıyorlar, ama bu kez içerideki taşeronlarıyla yapı-
yorlar. Onların tümünü yendik. (içerideki Sevr taşeronları
kimler?)
-Türkiye'de 30 milyon Refahçı, 30 milyon da Refah sem-
patizanı vardır. Türkiye'nin yüzde 100'übizim görüşümüz-
dedir. (Hoca seçim öncesinde ve hemen sonrasında "Tür-
kiye'nin yüzde 80'i Refahçıdır" diyordu. Bu oranı üç gürt
önce yüzde 100'e çıkardı.)
- Herkes Refah iktidarına hazır olsun.
(Kimi hazır ola davet ediyorsunuz.)
- RP dığer partileh de kurtaracak. Onların hepsi Refahçı
olacak ve ileride bizden özür dileyecekler.
Şimdi Türkiye'de iki taraf arasında bir mücadele yaşanı-
yor. Bir yanda taklitçi, iğreti siyasi iktidar, bir yanda huzuru,
adil düzeni savunan halk ve RP var. Sayaşan taraflarm ka-
rakteri bu.
Bu cümlelerin tümü Erbakan'a ait. Siyasi ortamı, "sava-
Şc.r? taraflar" diye yorumlayan, diğer partileri denize dök-
mekten söz eden, Türkiye'nin tümünü kendi partisine mal
eden Erbakan, bunların üzerinetüy dikip, kanlı mı istiyorsu-
nuz, kansız mı diye sordu.
Buraya kadar aktardıklarımız madalyonun bir yüzü. Bir
de öteki yüzü var.
Erbakan, toplumsal muhalefete, birbakımada "Demirel-
leşmeye" oynuyor.
Siyasi yapımıza şöyle bir göz atalım:
DYP ve SHP iktidarda. 5 nisan paketine sanlmış gidiyor-
lar.
CHP ve DSP'nin muhalefeti pek çok nedenle toplumu ku-
caklayamıyor.
ANAP'ı 27 mart çarptı. Mesut Yılmaz, 5 nisan paketinden
sonra "Art//c serf/eşeceıj/rr?" dedi. Sonra yumuşadı, "Pake-
ti destekleriz ama..."\\ demeçler vermeye başladı. Yılmaz,
13 nisanda düzenlediği basın toplantısında paketi, eleştir-
mekten çok, şu yönü eksik, bu yönü anlaşılmıyorgibi müla-
yim yaklaşımlarla değerlendirdi.
Türkeş in dünyası başka. Bugünlerde Çiller le ABD tu-
runda...
Geriye kalıyor RP.
Bu yelpazede RPfiili olarak, iktidar adayı bir ana muhale-
fet konumuna oturmak istiyor.
Dikkat ederseniz Erbakan, "Benim işçim, benim köy-
lüm..."diyekonuşmayabaşladı. Konuyabuyanıylabaktığı-
mızda, Erbakanın verdiği mesaj şu:
- Ey işçi, biz gelirsek fabrikalar çalışacak, işsiz kalmaya-
caksın.
- Ey köylü, biz gelirsek köyüne yatırım yapacağız.
..- Ey işadamı, biz gelirsek.üretimini arttırmana katkıda
bulunacağız. Bizden korkmana gerek yok. Bizden sadece
havadan para kazananlar korksun.
Bunlar doğrudur, yanlıştır; içi boştur, doludur; ayrı konu.
Ama bu tablodan ortaya çıkan sonuç şu ki Erbakan'ı dur-
durmak, sadece görüşlerinin ve yaptıklarının yanlış oldu-
ğunu vurgulamakla mümkün değildir. Asıl yol, Türkiye'nin
sorunlarına sağlıklı tanı koymak ve sağlıklı politika üret-
rrT jten geçiyor.
Saha, Erbakan'a terkedilmiş. Adam oynuyor. Tribündeki
halkın çoğunluğu, yaptıklarını protesto ediyor. Siyasiler de
halkla birlikte protestoya katılıyor. Siyasilerin görevi, Erba-
kan demokrasiye küfür ettikçe tribünden yuh çekmek mi,
sahada onu etkisiz hale getirmek mi?
Müslümanlar Gorajde'yî
• Baştarafi 1. Sayfada
gedeki en az 1000 BM askerinin
Sırp tehdidiyle karşı karşıya bu-
lunduğu bildirilirken ABD
Başkanı Bill Clinton Sırpları
"BM askerierine döşman gibi
davranmamalan" için uyardı.
Sırplar ise Gorajde'ye yönelik
saldınlannı sürdürüyorlar.
Saraybosna yakınlannda ön-
ceki gün 17 BM askerini rehin
alan Sırp güçleri, dün de Kri-
voglavçi yakınlanndaki
Fransız askerlerini tehdit et-
tiler. BM kaynaklanna göre
Bosna'daki en az bin BM askeri
Sırp saldınsı tehdidiyle karşı
karşıya.
Sırplann, N ATO uçaklanrun
Go< yde çev resindeki Sırp mev-
zilerıni bombalamasının ardı-
ndan BM askerierine karşı baş-
latüğı saldınlar, ABD ve BM'yi
harekete geçirdi. ABD Başkanı
Bill Clinton önceki akşam Be-
yaz Saray'da verdiği brifıngte.
"Sırplar BM ve NATO güçle-
rine düşman gibi davraıunakla
büyük hata ediyorlar" dedi. BM
Güvenlik Konseyi ise önceki
gece yaptığı toplantıda Bosnalı
Sırplan kınadı. Sırplann BM
kararlanru ihlal ettiğini belirten
Konsey,Sırpgüçlerini"hareket-
lerinin ciddi sonuçlan" konu-
sunda uyardı.
Bosna'da taraflar arasında
arabuluculuk yapan David
Owen ve Thorvâld Stoltenberg
ile BM temsilcisi Vastışi Akaşi,
BM güçleri ve Boşnaklara yö-
nelik Sırp saldınlannın sona er-
dirilmesi için Bosnalı Sırplann
lideri Radovan Karadziç ile gö-
rüşmek ûzere Sırplann kontro-
lündeki Pale kentine gittiler.
Sırp kuvvetlerinin Gorajde'-
ye önceki gün gerçekleştirdikle-
ri topçu saldınlannda 9 kişi
öldü. Saraybosna radyosu.
ölenler arasında üç çocuğun da
bulunduğunu bildirdi.
Bnkan Kumbaracibaşı:
Borçlanmızı anında ödüyoruz
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bayındırlık ve İsîcân Ba-
kanı Onur Kumbaracıbaşı. Tür-
kiye'nin iç ve dış borçlanru za-
manında ödediğini belirterek,
Uluslararası Para Fonu'ndan
(IMF) bir kredi çekmenin ge-
rekli olmadığını söyledi. Kum-
baracıbaşı, ancak, kredi puan-
lan düşüriilen Türkiye'nin
uluslararası piyasalardaki gü-
ven bunalımını aşması için
IMF ile "stand-by" (emre haar
kredi) uygulamasma gjdilebile-
ceğini açıkladı. Ekonominin
koordinasyonundan sorumlu
Devlet Bakanı Aykon Doğan
da. 5 nisanda açıklanan istikrar
paketinin, IMF reçetesi olarak
ha. .lanmadığmı savundu.
Başbakan Tansu Çiller'in
ABD gezisi ile birlikte gündeme
gelen IMF ile stand-by uygula-
masına gidilmesinin, Türkiye'-
nin yine IMF kıskacına girip
girrneyeceğine ilişkin Cumhuri-
yet'in sorusunu yanjtlayan
Kumbaraabaşı, "IMFye
bağlılık diye bir şey yok" dedi.
Kumbaracıbaşı, konuya ilişkin
şunlan söyledi:
"IMPnin stand-by anlaşma-
ları. bir IMF kredisi kullanma
olayıyla Ugilidir. 'Biz. şunlan.
şunlan yapıyoruz" diye bir prog-
ram veriliyor. Bunİar karşılı-
ğında da, şu ihtiyacımız için bir
kredi talep ediyoruz' deniyor.
Bunu, IMFye üyeolan bütün ül-
keler talep edebiİir. Kotalan var-
dır, o kotalan geçemez. Kota iki
türlfi. Bir, IMFye katılma kota-
sı, bir de kredi alabilme kotası
var. O kota çerçevesinde kredi
de alabilir. Yani IMF, uyguladı-
ğııuz programuı krediye layık
olduğunu, kredi verilebilir bir
ekonomik gelişme olduğunu
böylece tevsik etmiş oluyor bir
nevi. Bununla, diğer kredi kuru-
luşlarının gtivenini sağlıyorsun.
Ama, bu ille de gerekli bir olay
dep."
Kumbaracıbaşı, IMF'nin
kuruluş amaçlanrun içinde. dış
ticaret dengesizliklerinden do-
layı ortaya çıkan açıklan ka-
patmak üzere bir fon oluşturul-
ması bulunduğunu da anı-
msattı.
IMF: Türkiye'denumutluyuz
• Baştarafi 1. Sayfada
teknik çalışmalarda bulunmak ve yerinde incele-
me yapmak amacıyla önümüzdeki hafta sonun-
da Türkiye'ye gelecek. Hazırlıklann hemen
başlatıldığını belirıen bir yetkili, Başbakan Çil-
ler'in yapısal değişiklik gerçekleştimneyi amaç-
ladığını söyledi. IMF Başkanı Camdesus, bir
Stand-By anlaşması için görüşmelere hemen
başlama'k istediklerini bildirdi. Camdesus'un
verdiği bilgiye göre, bir IMF heyeti, bir hafta
içinde Türkiye'ye giderek çahşmalar yapacak.
Heyetin hazırlayacağı öneriler dosyası. IMF
Yönetim Kurulu'na sunulacak. Tüm çahşmalar
en geç 2 ay içinde sonuçlandınlarak Çiller hü-
kümetine para.aktanlmaya başlanacak.
IMF Başkanı Camdesus. Cumhuriyet'e
yaptığı açıkîamada. Türkiye'nin siyasi gele-
ceğinden bir kaygı duymadıklannı, Türkiye'nin
geleceğinden "umutlu" olduklannı söyledi.
Camdesus, IMF'ın Stand-Byına "evet" deme-
sinden sonra dış fınans çevrelerinin, Türkiye'nin
ihtiyaa olan dış krcdiyi vermeye başlayacak-
lanru belirtti. Başbakan Çiller'i "çok kararh"
gördüğünü anlatan IMF Başkanı, gazetecilerin
sorulanna verdiği yanıtlarda da "Sayın Çiller'in
kararlılığını gördükten sonra, hızla iLk adım ola-
rak Stand-B> anlaşmasının gerçekleşeceğine emi-
nün. Bizim Stand-By'ımız uluslararası finans
kaynaklarına da ivi bir sinyal olur" dedi. IMF
Başkanı, Çiller'in ekonomik önlemlerini değer-
lendirirken de "Program güçlü olursa, güçlü des-
tek olur. Bu hızlı bir istikrar programıdır"dıve
konuştu.
Başbakan Çiller. IMF ile Stand-By anlaş-
masını önceki gün resmen kabul etti.
"Görüştüğümüz herkesten destek aldık. Clin-
ton dahil istikrar paketimi/e destek verildi. Bu
programı biz hazırladık, kendi programımızdır.
L lkenin istikrara kavuşmasında çok etkili ola-
cağını biliyoruz. Aldığımız destekten çok memnu-
nuz, hayırlı olsun" diyen Çiller, IMF'yi bir an
önce "işe koyulması" için Türkiye'ye davet etti.
1MF Başkanı'yla ve Dünya Bankası Başkan
Yardımcısı Ernest Stem ile ayn ayn görüştükten
sonra Stand-By anlaşmasının genel hatlannı de-
ğerlendiren Başbakan'ın, "Türkiye bu yıl, 4.5
milyar dolarlık dış borç ana para ve faiz geri öde-
mesiv le karşı karşıya. Enflasyonu frenlemek güç-
leşti. Ekonomik istikrar paketemizin başarıya
ulaşmasında en önemli koşul dış kaynak tetnini"
dediği öğrenildi.
Başbakan Tansu Çiller'in VVashington'daki
görüşmeleri sırasında. gerek ABD lideri Bill
Clinton'a. gerek IMF ve Dünya Bankasfna
Stand-By'a oturmasırun. çok ciddi siyasi riskleri
bulunduğunu anımsatarak tün bunlara rağmen
ekonomik istikrar paketinin Türkiye'nin gelece-
ğini önemli ölçüde değiştireceğine inandığından
anlaşmaya zorunlu olarak "olur" dediğini dile
getirdiği kaydedildi.
Başbakan Çiller, NVashington Times gazete-
sinde yayımlanan demecinde Türkiye'de laiklik
için başanlı olmak zonında olduğunu belirterek
Türkiye'nin tam üyeliğini engelleyen A\rupa'-
nın "hata yaptığını" söyledi. Çiller, ekonomik
politikalanna iç ve dış desteği sağlamak ve eko-
nomide istikrann gerçekleştirilmesi için "ne
gerekiyorsa" yapacağını bildirdi. Çiller. Türki-
ye'nin finansman desteği almayan tek Avrupa
ülkesi olduğunu söyledi.
Başbakan Çiller. Elie Wisel Vakfı'nın düzen-
lediği ve Bayan Clinton'ın şeref konuğu olarak
katıldığı New York Halk Kütüphancsindeki
galada yaptığı konuşma da tüm insanlara çağ-
nda bulundu ve "Karanlığı yaralım, dünyayı
daha aydınlık yapalım" dedi. Konuşmasında
Bayan Hillary Clinton'ın dünya çocuklannın
korunması amacıyla yaptığı çalışmalara deği-
nen Çiller, Atatürk'ün 23 Nisan'ı çoçuk bay-
ramı ilan ettiğini anımsattı "Çocuklar, bizkri
daha iyi bir dünyaya taşıyacaklardır" diye ko-
nuştu. Türkiye'nin bir tolerans ülkesi olduğunu
vurgulayan, İstanbul'da kilise, sinagog vecami-
nin yan yana bulunduğuna dikkat çeken Çiller,
Türkiye'nin bundan 500 yıl önce İspanya'dan
kaçan Musevilere kucak açtığını anımsattı.
DemireFePKK brifingi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirere. Genelkurmay
Başkanlığı karargâhında, hafta
başında başlatılan sınır ötesi
karaharekâtıveGüneydoğu'da
PKK'ya karşı y ürütülen müca-
dele konusunda brifing verildi.
Brifıngde, Kuzey Irak'ta. Çekiç
Güç'e ait iki helikopterin. aynı
güce mensup uçakiar tarafı-
ndan düşürülmesi olayına iliş-
kin bilgi sunularak, kuşkular
dile getirilirken. Çekiç Güç
bünyesindeki "koordinasyon
eksiküğinin" hemen giderilmesi
görüşü benimsendi.
Cumhurbaşkanı Demirel.
dün sabah saat 10.00'da Genel-
kurmay Başkanlığı'nagitti. Bu-
rada. Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş tara-
fından askeri törenle karşıla-
nan Demirel. daha sonra Gü-
reş'in makamına geçti. Orgene-
ral Güreş'in makamındaki gö- Kuzey Irak topraklanndaki
rüşmeye, Mılli Savunma Ba- Mezi bölgesinde başlatılan sını-
kanı Mehmet Gölhan. Genel-
kurmay 2. Başkanı Orgeneral
Ahmet
Genel
Çörekçi ve Jandarma
Komutanı Orgeneral
Aydın İlter de katıldı. Demirel'- ğu
in, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne,
önceki gün Kuzey Irak'taki ka-
zada şehit düşen. Albay Hikmet
AIp ve üsteğmenler. Barlas Gül-
tepe ve Ceyhun Civan ile ilgili
olarak başsağüğı dilediği bildi-
rildi. Görüşmede. meydana ge-
len kaza ile ilgili olarak bazı
rötesi kara harekâtı ile ilgili bilgi
sunuldu. Yapılan operasyonun
başanlı olduğu. 80 dolayında
PKK'lının cesedinin bulundu-
bildirildi. Brifıngde aynca.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu
bölgelerinde yürütülen kış
harekâtı ve seçimler sonrasında
başlatılan bahar operasyonu ile
ilgili bilgiler de sunuldu. Buna
göre ocak ayında yapılan ope-
rasyonlarda 307. şubat ayında
104. mart ayında ise 246 terörist
kuşkulann dile getirildiği. ayn- ölü olarak ele geçerken. üç aylık
ca Çekiç Güç'teki koordinas- dönem içinde, 148 güvenlik gö-
yon eksiküğinin ele alındığı bil- revlisi de şehit düştü. Aynı dö-
dirildi. Koordinasyon eksikli- nem içinde. 284 vatandaşdaya-
ğin giderilmesi konusunda acil şamını yitirdi.
çalışma yapılması karar- Genelkurmay Başkanlığı.karar-
laştınldı. Demirel, Güreş, Göl-
han ve diğer askeri yetkililer
daha sonra brifing salonuna
geçtiler. Burada. hafta başında
Öğrencileri esnafkurtardı
• Baştarafi 1. Sayfada
mak istemesine esnaf tepki gös-
terince, öğrenciler serbest
bırakıldı.
İstanbul Üniversitesi'nde bir
grup öğrenci dün düzenledikle-
ri forumla son alınan ekonomik
kararlan protesto ettiler. Fo-
rumda öğrenciler. KİT'lerin
özelleştirilmesinin halkı yoksul-
lağa iteceğini iddia ederek, son
kararlardan en çok emekçi hal-
AA,57
• Baştarafi 1. Sayfada
Genel Sekreter Ziya Sonay'ın
imzasıylahazırlanan bildiride,
ajans yönetim kurulunun
'ajansın kişiliğine ve çaltşanlan-
na ihanet eder' bir tavra girdiği
belırtilerek "Ajans
bağımsızlığını tamamen yitire-
rek bir siyasi partinin organı ha-
line dönüştüriilmektedir. Bu işle
de hükümetin DYP kanadının
basın müşavirleri görevlendiril-
mişlerdir. Ajansın genel müdür-
lüğüne Başbakan Çiller'in halk-
la Uişkiler müdürii getiriüniş,
Başbakan Çiller'in Basın Danış-
manı Mehmet Bican da yönetim
kurulu başkanı seçilmiştir" de-
nildi. Ajansın yönetim kurulu
başkan yardımcısının Devlet
Bakanı \ıldırım Aktuna'nın
Basın Danışmanı Yusuf Turan,
Devlet Bakanı Necmettin Cev-
heri'nin Basın Danışmanı Ali
Abalı'nın da yönetim kurulu
üyesi olarak görevlendirildiğine
dikkat çekilen bildiride, yöne-
tim kurulu üyelerinden Örhan
Uğuroğlu'nun AA'ya 2 milyar
lira borcu olan İnterstar Tele-
vizyonu'nun Ankara Temsilcisi
olduğu da yer aldı.
1993 yılında AA'nın 26 milyar
911 milyon 442 bin 882 lira kar
ettiğinin vurgulandığı bildiride,
işçi çıkarmalann hmali sıkıntı'
gerekçesine dayandınlması
eleştirildi. Bildiride, koalisyon
ortağı SHP ile anamuhalefet
partisi ANAP'a, 'Atatürk'ün
kurduğu ajansı bir partinin belir-
li kliklerinin özel büiteni haline
dönüştürüunesine seyirci kalma-
maları' çağnsı yapıldı.
kın etkileneceğini belirttiler.
Öğrenciler. alınan kararlara
karşı örgütleneceklerini söyle-
yerek, I.C. Merkez Öğrenci
Derneğinin yakında kurulaca-
ğını açıkladılar. Foruma katı-
lan öğrenciler, istikrar paketini
temsil eden kutuyu yaktıktan
sonra sessizce dağıldılar.
Cağaloğlu Milli Eğitim Mü-
dürlüğü önünde de bir grup öğ-
renci slogan atarak protesto
gösterisi yaptı. Bir öğrencinin
eğitimin eşitsiz koşullarda ya-
pıldığını vurgulayan konuşma-
sından sonra yürüyüşe geçen
öğrencilere az sayıda polis mü-
dahaleetmek istedi. Ara sokak-
lara kaçışan bazı öğrencileri po-
lisin kollannı bükerek gözal-
tına almak istemesi üzerine çe\ -
redeki esnaf "çocuklara işkence
yapmayın" diye tepki gösterdi.
Güvenlik kuvvetleri öğrencileri
serbest bırakırken, olayda "İşçi-
nin Yolu" dergisi muhabiri de
gözaltına alındı.
Genelkurmay
Demirel'in ziyareti ile ilgili ola-
rak. "Sayın Cumhurbaşkanımu
GenelKûrTnây Başkanımızı ziy a-
ret için teşrif buyurdular. Bu ve-
sileyle kendilerine TSK'nın faa-
liyetleri hakkında bilgi arzında
bulunuldu" açıklaması yapıldı.
Cumhurbaşkanlığfndan ya-
pılan açıkîamada da şöyle de-
nildi:
"Cumhurbaşkanı Demirel, üç
değerü subayımızın şehadeti do-
layısıyla Genelkurmay Başkan-
lığını ziyaret ederek Silahlı Ku>-
vetlerimize taziyede bulunmuş-
tur. Genelkurmay Başkanlığı'nı
ziyareti sırasında Cumhurbaş-
kanı Demirere. savunmamız ve
Güneydoğu illerimizdeki terörle
mücadele konusunda bilgi sunul-
muş, ayrıca savunmamızın ihti-
yaçları gözden geçirilmiştir.
Cumhurbaşkanı Demirel, Si-
lahlı Kuvvetlerimizin büyük bir
dikkat ve vatanpervertikle mille-
timizin ve devîetimizin verdiği
görevi yerine getirmekte olduğu-
nu müşahade etmiş bulunmak-
tan memnuniyet duymuştur.
Sayın Cumhurbaşkanı, terörle
mücadeleyi yürüten bütün gü-
venlik mensuplanna devîetimi-
zin ve milletimizin gönülden des-
tek vermekte olduğunu ifade et-
miş ve başarılar dilemiştir."
Atatürkçülükandıİstanbul Haber Servisi - Üni-
versite öğretim üyeleri. Refah
Partisi ve liderini lanetledi; devlet
güçlerini gerekli yasal mekaniz-
mayı harekete geçirmeye davet
etti: toplumun tüm demokratik,
laik ve Atatürkçü kesim ve üyele-
rini. banş için mücadeleye,
çağırdı. Bu arada radikal İslamcı
gruplar tarafından gazetelere \e
polise gelen "Cuma namazında
eylem yapılacak" ihbarlan. İstan-
bul'un çeşitli yerlerindeki cuma
namazlannda gergın bir hava es-
tirdi. Ancak güvenlik kuvvetle-
rinin özellikle Taksim'de aldığı
yoğun önlemler sonucu herhangi
bir taşkınlık yaşanmadı.
İstanbul'daki üniversiteleri
temsil eden çok sayıda öğretim
üyesi, yardımcışı ve öğretim ele-
manları, dün İstanbul Üniver-
sitesi merkez bina bahçesindeki
Atatürk anıtı önünde toplana-
rak, Refah Partisi lideri Necmet-
tin Erbakan'ın adil düzenin kan
dökme yoluyla iktidara gelebile-
ceği yolundakı sözlerini protesto
etti. Atatürk'ün anısına saygı du-
ruşuyla başlayan toplantıda.
fstiklal Marşı'nın söylenmesin-
den sonra İstanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkar-
da konuştu. Laik cumhuriyetin
sürekli tehdit altında olduğunu,
Atatürk ilkeleririe en ağır saldın-
lann yapıldığını. geliştirilmesi is-
tenen demokrasinin tümüyle yok
edilmek istendiğini belirten Prof.
Berkarda. şunlan söyledi:
"Sivasal bir partinin başkanı,
adil düzen adım verdiği bir rejimin
kan dökme yoluyla iktidara gel-
mesi olasılığından söz ediyor. Bir
halk temsilcisinin. bir milletvekili-
nin. bir parti başkanının ağzından
dökülen inanılmaz bir söz bu. Ne
yurtseverlik ne de ruh sağlığı ile
bağdaşması mümkün olmay an bu
ifadenin altında geniş kapsamlı bir
patolojinin bulunduğunu düşünü-
vonız ve bunu vahim bir olay ola-
rak nitelendiriyonız. Ülkemizde
kaygı verici gelişmeler oluvor.
İ niversitelerimizin böyle bir gidiş
karşısında tarihi bir rol ovnama-
lan gerekiyor. Cniversiteler, Tür-
kiye'de demokrasinin, çağ-
daşlığın, uygarlığın savunmastnı
yapmak durumunda ve zonındadı-
rlar."
Üniversite öğretim üye \e
yardırncılaıı adına konuşan Mar-
mara Üniversitesi Hukuk Fakül-
tesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbra-
him Kaboğlu, "Azınlık durumun-
da iken kan'ı telafTuz edebilen bir
si> asal partinin çoğuniuk durumu-
na geldiğinde neler yapabileceğini
tasavvur etmek bile ürkütücüdür.
Bu nedenle 'adil düzcn" akiatma-
cası adı altında hedeflenen rejim,
faşist-totaliter, insanların kul-köle
edildiği, kendi yandaslarına bile
y aşam hakkı tanımav acak bir ka-
ranlık diktatörlükten başkası ola-
maz" dedi.
Bu siyasi faaliyetin önüne de-
mokrasi \e hukuk desleti çerçe-
vesinde geçmek gerekıiğini belir-
ten Prof. Kaboğlu. demokratik
rejimin niteliği gereği. tüm top-
lum kesimlerinin özaürlüklerinin
varlık nedeni olan rejimi koru-
mak hak ve yükümlülüğüne sa-
hip bulünduklannı söyledi. Prof.
Kaboğlu, sözlerini şöyle tamam-
ladı:
"Biz üniversite öğretim üyesi ve
yardımcılarına gelince; araştırma
yapcna özgürlüğümüz ne dcrecc
doğal bir hak ise özgür ve demok-
ratik bir toplumu konımakıda o
derece doğal bir hak, ama bunun
ötesinde topluma karşı bir ödev,
dahası tarihsel bir sorumluluktur.
Bu nedenle, demokratik ve laik
Atatürk Türkiyesi'nde karanlık
ortaçağ diktatörlüğü kurma cüre-
tini kendisinde gören sivasal parti
ve liderini lanetliyor, devlet güçle-
rini gerekli yasal mekanizmayı
harekete geçirmeye davet eder-
ken, toplumun bütün demokratik,
laik ve Atatürkçü kesim ve üyele-
rini, bartş için mücadeleye çağt-
rıyoruz."
Gençler ve Öğretim Eleman-
lan Sendikası adına konuşan
Yrd. Doç. Ufuk Urasda üniversi-
te öğretim görevlilerinin her ze-
minde örgütlenerek karanlık dü-
şünce sahiplerine karşı tavır al-
malannı. demokratik çokseslı
topluma sahip çıkmalannı istedi.
Üniversite Öğretim Üyeleri
Demeği Başkanı Prof. Dr. Bur-
han Şenatalar da konuyla ilgili
yaptığı açıkîamada, demokra-
siden yana tüm bireylerin vc sivil
toplum örgütlerinin sessiz, pasif
çoğuniuk olmaktan çıkarak aktif
tavır almalannın bir görev oldu-
ğunu söyledi.
Türkiye'de laik demokratik
hukuk devletini yıkmak amacını
güden çevreJerin ve politika-
cılann son çıkışlannın, ülkenin
çok kritik bir noktaya geldiğini
bir kez daha gösterdiğini vur-
gulayan Prof. Şenatalar. şöyle
konuştu:
"Teokrarik devlet heveslilerinin
giderek saldırganlaşan davranı-
şlan tehh'kenin büyüklüğünü kanı-
tlamakladır. Başta hükümet ol-
mak üzere, tüm yetkili kurum ve
kişilerin laik demokratik hukuk
devletinin ilkelerine ciddiyet ve ka-
raıiılıkla sahip çıkmaları, kısa ve
uzun vadeii kapsamlı önlemler al-
malan ertelenemez bir sorumlu-
luktur. Demokrasiden yana tüm
bireylerin ve sivil toplum örgütleri-
nin de sessiz, pasif çoğuniuk ol-
maktan çıkarak kendilerinin ve
çocuklannuı yaşam biçimine sahip
çıkmalan ve aktif tavır almalan
bir görevdir. Tüm sivil toplum ör-
gütlerinin bir an önce demokrasi
ve laiklik temelinde ülke çapında
işbirliğini güçlendirmeleri ve top-
lumumuzun çağı kapanmış akn
mlara geçit vermeyeceğini kanı-
tlamaları gerekmektedir."
Radikal İslamcı gruplar tarafı-
ndan gazetelere ve pölise gelen
"Cuma namazında eylem yapıla-
cak" ihbarlan. İstanbul'un çeşitli
yerlerindeki cuma namazlannda
gergin bir hava estirdi. Polis; Be-
yazıt. Sultanahmet, Ayasofya ve
Beyoğlu'nda geniş güvenlik ön-
lemleri aldı. Bu arada merkez ca-
milere cuma namazı kılmak için
otobüsle gelen yurttaşlar. taşma-
lan önlemek için polis tarafından
çevrilerek kalabalık olmayan ca-
milerc gönderildi.
Şeriatçı başkana laiklik dersi
• Baştarafi 1. Sayfada
luruldu. Bundan sonra. muha-
lefetin beş kişiden. RP'nin ise
altı kişiden oluşmasını istediği
divan katipliği oylaması
yapıldı. Oylamayı muhalefetin
önerisi kazandı. Bırinci başkan
vekilliğini,
muhalefetin
ortak aday
olarak gös-
terdiği.
ANAPJı Ke-
mal Özkan
104 oyla ka-
zandı. RP'nin
adayı Ali Mü-
fit Gürtuna
ise 94 oy aldı.
İkinci başkan
vekilliği için
ise muhalefe-
lin ortak
adayı SHP'li
Özkal Yici
108. RP'nin Atay: RP zaman kazanmaya çalrşjyor
adayı Ali İbiş 88 oy aldı. Bir oy
ise boşçıktı.
Divan katipliğine muhalefe-
tin ortak olarak gösterdiği ve
Erdal Duran, Azmi Aydemir, Ali
Mercan, Aycan AIp ve AtiUa
Atalay'dan oluşan üyeler 109
o\ alarak kazandı.
Bu seçimlerden sonra Tayyip
Erdoğan, zamanın geç olduğu-
nu gerekçe göstererek komis-
yon secimlerini salı gününe
bıraktığını belirterek toplantıyı
kapattığını söyledi. Komisyon
seçimlerinin yapılmasını isteycn
muhalefetin itirazlan kabul
edilmedi.
RP'li meclis
üyeleri salo-
nu boşalttı.
Muhalefet
partilerine
bağlı meclis
üyeleri,
daha önceki
toplantılar-
da gece yan-
lanna kadar
kaldıklannı.
başkanın
zamanın geç
olmasını ge-
rekçe gös-
termesini
doğru bul-
madıklannı söyledi.
SHP'li Beşiktaş Belediye Baş-
kanı Ayfer Atay. RP'nin zaman
kazanmaya çalıştığını. geçecek
zaman zarfında muhalefete
bağlı bazı meclis üyelerinin RP
tarafından kazanılmaya
çalışılabileceğini söyledi.
Almanya istikrarlı ortam bekliyor
, . , ^ ,. , mına içtenükle başarılar dileri
Baştarafi Arka Sayfada
Şu anki bütçe ve para bunalımımn sonucun-
da Almany a'nın da etkilcneceği bir borçlanma
bunalımma yol açılmaması için. yeni uygula-
maya geçirilen istikrar programının, y apısal so-
runian somut ve güçlü bir biçimde ele alınması
gerçekten arzu edilir."
Büyükelçi. Alman işadamlannın Türk eko-
nomisinde istikrar \c asgari güven ara-
dıklannı vurguladıktan sonra şunlan söyledi:
"Türkiye'deki ihracatın dörtte birinin Al-
manya'ya yönelik gerçekleştiği ve Türkiye'ye
ithalatın beşte birinin Almanya'dan geİdiği,
450'nin üzerinde Alman yatırımcınm Türkiye'-
de çahştığı «e bir milyondan fazla Alman turis-
tin Türkiye'de tatil yaptığı gerçeği ,Türk-
Alman ekonomik çıkarlarının ne kadar iç içc
olduğunun göstergesidir. Bu istikrar progra-
içtenükle başarılar dileriz."
Büyükelçi. Türkiye'deki siyasal gelişmelere
şu sözlerle değinmeden cdemcdi:
"Siyasal ortamın. Alman işadamlan \e ya-
tu'imcüanna gerekli olan sürekli istikrarı sağ-
laması, geleceğe yönelik umut ve beklentimiz-
dir. Bu kentteki son terör eylemleri ile 27 Mart
yerel seçimleri sonuçlarına ilişkin bazı yorum-
İar, bu yönde bizleri tehdit eden tehlikeİeri göz
önüne sermiştir."
Büyükelçi Österhelt, Alman Dışişleri Ba-
kanı Kinkel'in bir gün önce parlamentoda
yaptığı konuşmada Türk-Alman dostluğu-
nun kıymetini övdükten sorira şunlan söyle-
diğini anımsattı:
"Federal hükümet, zor dönemlerde de bu kıy -
metli varlığı korumak konusunda kararlıdır.
Türkiye, özellikle şimdiki dönemde day anışma-
ya muhtaçtır."
Gümüşsuyu'ndanet İ30
m2
deniz manzarah kiralık
daire.
Tel: 3441807
Nüfuscüzdanımı. sürücü
belgemi ve öğrenci kimlik
kartımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
AHMETHAZAR
DİLAVER
yeni bir yaşam bicimi
diinya
Tam 56 sayfa!
Haber
Politika
Ekonomi
# Müzik
Mtv
# Sinema
# Röportaj
Moda
# Otomobil
# Teknoloji
Gezî
HER CUMA BAYİNİZDE
NİN ASAGIYA
ÇiHer rnttoİTlHlri HtM kardıtı 4 *
llııl hıııılMilı rıılırHlal
olacak? Otato nasa' |Macaiiz? Iştcı
İZ TAUBİZ!
YENİ BİR YAŞAM ONERIYORUZ