23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 C NİSAN 1994CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DE VAMI 13 GUNDEM MUSTAFA BALBAY E.'bakan'ın Gerçek Yüzü ANKARA - RP lideri Necmettin Erbakan, "kanlı" konu- şunca, bazı kesimler olup bitenin farkına vardı gibi. "Gibi" diyoruz, çünkü gerçekten farkına vardılar mı za- man gösterecek. Erbakan'ınyerel seçimlerdensonraki konuşmaları altal- ta geîirikjiğinde, "Refah'a geçiş, kanlı mı olacak, kansız mı olacak? 60 milyon buna karar verecek" sözü, parçah bul- macanın bir boşluğunu daha dolduruyor. RP lideri, konuşmalarına nükteler kattığı için çoğu zaman tebessümle dinliyoruz. Söylediklerini de "giilüp geçilecek şeyler" olarak görüyoruz. Ama son dönemde, Erbakan'ın- nın bu üslubu biraz değişmiş görünüyor. Sözü fazla uzatmadan, Erbakan'ın 27 Martsonrası artar- da düzenlediğı basın toplantılarında söylediklerinden pa- sajlar aktaralım: - 27 Mart'ta dış güçlerin uzantılarını denize döktük. (Deni- ze döktüğünüz kimler, karşınızdadüşman mı var, siz kimsi- niz?) - 70 yıl önce önümüze Sevr'i koymuşlardı. Şimdi yine ay- nı şeyi yapıyorlar, ama bu kez içerideki taşeronlarıyla yapı- yorlar. Onların tümünü yendik. (içerideki Sevr taşeronları kimler?) -Türkiye'de 30 milyon Refahçı, 30 milyon da Refah sem- patizanı vardır. Türkiye'nin yüzde 100'übizim görüşümüz- dedir. (Hoca seçim öncesinde ve hemen sonrasında "Tür- kiye'nin yüzde 80'i Refahçıdır" diyordu. Bu oranı üç gürt önce yüzde 100'e çıkardı.) - Herkes Refah iktidarına hazır olsun. (Kimi hazır ola davet ediyorsunuz.) - RP dığer partileh de kurtaracak. Onların hepsi Refahçı olacak ve ileride bizden özür dileyecekler. Şimdi Türkiye'de iki taraf arasında bir mücadele yaşanı- yor. Bir yanda taklitçi, iğreti siyasi iktidar, bir yanda huzuru, adil düzeni savunan halk ve RP var. Sayaşan taraflarm ka- rakteri bu. Bu cümlelerin tümü Erbakan'a ait. Siyasi ortamı, "sava- Şc.r? taraflar" diye yorumlayan, diğer partileri denize dök- mekten söz eden, Türkiye'nin tümünü kendi partisine mal eden Erbakan, bunların üzerinetüy dikip, kanlı mı istiyorsu- nuz, kansız mı diye sordu. Buraya kadar aktardıklarımız madalyonun bir yüzü. Bir de öteki yüzü var. Erbakan, toplumsal muhalefete, birbakımada "Demirel- leşmeye" oynuyor. Siyasi yapımıza şöyle bir göz atalım: DYP ve SHP iktidarda. 5 nisan paketine sanlmış gidiyor- lar. CHP ve DSP'nin muhalefeti pek çok nedenle toplumu ku- caklayamıyor. ANAP'ı 27 mart çarptı. Mesut Yılmaz, 5 nisan paketinden sonra "Art//c serf/eşeceıj/rr?" dedi. Sonra yumuşadı, "Pake- ti destekleriz ama..."\\ demeçler vermeye başladı. Yılmaz, 13 nisanda düzenlediği basın toplantısında paketi, eleştir- mekten çok, şu yönü eksik, bu yönü anlaşılmıyorgibi müla- yim yaklaşımlarla değerlendirdi. Türkeş in dünyası başka. Bugünlerde Çiller le ABD tu- runda... Geriye kalıyor RP. Bu yelpazede RPfiili olarak, iktidar adayı bir ana muhale- fet konumuna oturmak istiyor. Dikkat ederseniz Erbakan, "Benim işçim, benim köy- lüm..."diyekonuşmayabaşladı. Konuyabuyanıylabaktığı- mızda, Erbakanın verdiği mesaj şu: - Ey işçi, biz gelirsek fabrikalar çalışacak, işsiz kalmaya- caksın. - Ey köylü, biz gelirsek köyüne yatırım yapacağız. ..- Ey işadamı, biz gelirsek.üretimini arttırmana katkıda bulunacağız. Bizden korkmana gerek yok. Bizden sadece havadan para kazananlar korksun. Bunlar doğrudur, yanlıştır; içi boştur, doludur; ayrı konu. Ama bu tablodan ortaya çıkan sonuç şu ki Erbakan'ı dur- durmak, sadece görüşlerinin ve yaptıklarının yanlış oldu- ğunu vurgulamakla mümkün değildir. Asıl yol, Türkiye'nin sorunlarına sağlıklı tanı koymak ve sağlıklı politika üret- rrT jten geçiyor. Saha, Erbakan'a terkedilmiş. Adam oynuyor. Tribündeki halkın çoğunluğu, yaptıklarını protesto ediyor. Siyasiler de halkla birlikte protestoya katılıyor. Siyasilerin görevi, Erba- kan demokrasiye küfür ettikçe tribünden yuh çekmek mi, sahada onu etkisiz hale getirmek mi? Müslümanlar Gorajde'yî • Baştarafi 1. Sayfada gedeki en az 1000 BM askerinin Sırp tehdidiyle karşı karşıya bu- lunduğu bildirilirken ABD Başkanı Bill Clinton Sırpları "BM askerierine döşman gibi davranmamalan" için uyardı. Sırplar ise Gorajde'ye yönelik saldınlannı sürdürüyorlar. Saraybosna yakınlannda ön- ceki gün 17 BM askerini rehin alan Sırp güçleri, dün de Kri- voglavçi yakınlanndaki Fransız askerlerini tehdit et- tiler. BM kaynaklanna göre Bosna'daki en az bin BM askeri Sırp saldınsı tehdidiyle karşı karşıya. Sırplann, N ATO uçaklanrun Go< yde çev resindeki Sırp mev- zilerıni bombalamasının ardı- ndan BM askerierine karşı baş- latüğı saldınlar, ABD ve BM'yi harekete geçirdi. ABD Başkanı Bill Clinton önceki akşam Be- yaz Saray'da verdiği brifıngte. "Sırplar BM ve NATO güçle- rine düşman gibi davraıunakla büyük hata ediyorlar" dedi. BM Güvenlik Konseyi ise önceki gece yaptığı toplantıda Bosnalı Sırplan kınadı. Sırplann BM kararlanru ihlal ettiğini belirten Konsey,Sırpgüçlerini"hareket- lerinin ciddi sonuçlan" konu- sunda uyardı. Bosna'da taraflar arasında arabuluculuk yapan David Owen ve Thorvâld Stoltenberg ile BM temsilcisi Vastışi Akaşi, BM güçleri ve Boşnaklara yö- nelik Sırp saldınlannın sona er- dirilmesi için Bosnalı Sırplann lideri Radovan Karadziç ile gö- rüşmek ûzere Sırplann kontro- lündeki Pale kentine gittiler. Sırp kuvvetlerinin Gorajde'- ye önceki gün gerçekleştirdikle- ri topçu saldınlannda 9 kişi öldü. Saraybosna radyosu. ölenler arasında üç çocuğun da bulunduğunu bildirdi. Bnkan Kumbaracibaşı: Borçlanmızı anında ödüyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bayındırlık ve İsîcân Ba- kanı Onur Kumbaracıbaşı. Tür- kiye'nin iç ve dış borçlanru za- manında ödediğini belirterek, Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) bir kredi çekmenin ge- rekli olmadığını söyledi. Kum- baracıbaşı, ancak, kredi puan- lan düşüriilen Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki gü- ven bunalımını aşması için IMF ile "stand-by" (emre haar kredi) uygulamasma gjdilebile- ceğini açıkladı. Ekonominin koordinasyonundan sorumlu Devlet Bakanı Aykon Doğan da. 5 nisanda açıklanan istikrar paketinin, IMF reçetesi olarak ha. .lanmadığmı savundu. Başbakan Tansu Çiller'in ABD gezisi ile birlikte gündeme gelen IMF ile stand-by uygula- masına gidilmesinin, Türkiye'- nin yine IMF kıskacına girip girrneyeceğine ilişkin Cumhuri- yet'in sorusunu yanjtlayan Kumbaraabaşı, "IMFye bağlılık diye bir şey yok" dedi. Kumbaracıbaşı, konuya ilişkin şunlan söyledi: "IMPnin stand-by anlaşma- ları. bir IMF kredisi kullanma olayıyla Ugilidir. 'Biz. şunlan. şunlan yapıyoruz" diye bir prog- ram veriliyor. Bunİar karşılı- ğında da, şu ihtiyacımız için bir kredi talep ediyoruz' deniyor. Bunu, IMFye üyeolan bütün ül- keler talep edebiİir. Kotalan var- dır, o kotalan geçemez. Kota iki türlfi. Bir, IMFye katılma kota- sı, bir de kredi alabilme kotası var. O kota çerçevesinde kredi de alabilir. Yani IMF, uyguladı- ğııuz programuı krediye layık olduğunu, kredi verilebilir bir ekonomik gelişme olduğunu böylece tevsik etmiş oluyor bir nevi. Bununla, diğer kredi kuru- luşlarının gtivenini sağlıyorsun. Ama, bu ille de gerekli bir olay dep." Kumbaracıbaşı, IMF'nin kuruluş amaçlanrun içinde. dış ticaret dengesizliklerinden do- layı ortaya çıkan açıklan ka- patmak üzere bir fon oluşturul- ması bulunduğunu da anı- msattı. IMF: Türkiye'denumutluyuz • Baştarafi 1. Sayfada teknik çalışmalarda bulunmak ve yerinde incele- me yapmak amacıyla önümüzdeki hafta sonun- da Türkiye'ye gelecek. Hazırlıklann hemen başlatıldığını belirıen bir yetkili, Başbakan Çil- ler'in yapısal değişiklik gerçekleştimneyi amaç- ladığını söyledi. IMF Başkanı Camdesus, bir Stand-By anlaşması için görüşmelere hemen başlama'k istediklerini bildirdi. Camdesus'un verdiği bilgiye göre, bir IMF heyeti, bir hafta içinde Türkiye'ye giderek çahşmalar yapacak. Heyetin hazırlayacağı öneriler dosyası. IMF Yönetim Kurulu'na sunulacak. Tüm çahşmalar en geç 2 ay içinde sonuçlandınlarak Çiller hü- kümetine para.aktanlmaya başlanacak. IMF Başkanı Camdesus. Cumhuriyet'e yaptığı açıkîamada. Türkiye'nin siyasi gele- ceğinden bir kaygı duymadıklannı, Türkiye'nin geleceğinden "umutlu" olduklannı söyledi. Camdesus, IMF'ın Stand-Byına "evet" deme- sinden sonra dış fınans çevrelerinin, Türkiye'nin ihtiyaa olan dış krcdiyi vermeye başlayacak- lanru belirtti. Başbakan Çiller'i "çok kararh" gördüğünü anlatan IMF Başkanı, gazetecilerin sorulanna verdiği yanıtlarda da "Sayın Çiller'in kararlılığını gördükten sonra, hızla iLk adım ola- rak Stand-B> anlaşmasının gerçekleşeceğine emi- nün. Bizim Stand-By'ımız uluslararası finans kaynaklarına da ivi bir sinyal olur" dedi. IMF Başkanı, Çiller'in ekonomik önlemlerini değer- lendirirken de "Program güçlü olursa, güçlü des- tek olur. Bu hızlı bir istikrar programıdır"dıve konuştu. Başbakan Çiller. IMF ile Stand-By anlaş- masını önceki gün resmen kabul etti. "Görüştüğümüz herkesten destek aldık. Clin- ton dahil istikrar paketimi/e destek verildi. Bu programı biz hazırladık, kendi programımızdır. L lkenin istikrara kavuşmasında çok etkili ola- cağını biliyoruz. Aldığımız destekten çok memnu- nuz, hayırlı olsun" diyen Çiller, IMF'yi bir an önce "işe koyulması" için Türkiye'ye davet etti. 1MF Başkanı'yla ve Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Ernest Stem ile ayn ayn görüştükten sonra Stand-By anlaşmasının genel hatlannı de- ğerlendiren Başbakan'ın, "Türkiye bu yıl, 4.5 milyar dolarlık dış borç ana para ve faiz geri öde- mesiv le karşı karşıya. Enflasyonu frenlemek güç- leşti. Ekonomik istikrar paketemizin başarıya ulaşmasında en önemli koşul dış kaynak tetnini" dediği öğrenildi. Başbakan Tansu Çiller'in VVashington'daki görüşmeleri sırasında. gerek ABD lideri Bill Clinton'a. gerek IMF ve Dünya Bankasfna Stand-By'a oturmasırun. çok ciddi siyasi riskleri bulunduğunu anımsatarak tün bunlara rağmen ekonomik istikrar paketinin Türkiye'nin gelece- ğini önemli ölçüde değiştireceğine inandığından anlaşmaya zorunlu olarak "olur" dediğini dile getirdiği kaydedildi. Başbakan Çiller, NVashington Times gazete- sinde yayımlanan demecinde Türkiye'de laiklik için başanlı olmak zonında olduğunu belirterek Türkiye'nin tam üyeliğini engelleyen A\rupa'- nın "hata yaptığını" söyledi. Çiller, ekonomik politikalanna iç ve dış desteği sağlamak ve eko- nomide istikrann gerçekleştirilmesi için "ne gerekiyorsa" yapacağını bildirdi. Çiller. Türki- ye'nin finansman desteği almayan tek Avrupa ülkesi olduğunu söyledi. Başbakan Çiller. Elie Wisel Vakfı'nın düzen- lediği ve Bayan Clinton'ın şeref konuğu olarak katıldığı New York Halk Kütüphancsindeki galada yaptığı konuşma da tüm insanlara çağ- nda bulundu ve "Karanlığı yaralım, dünyayı daha aydınlık yapalım" dedi. Konuşmasında Bayan Hillary Clinton'ın dünya çocuklannın korunması amacıyla yaptığı çalışmalara deği- nen Çiller, Atatürk'ün 23 Nisan'ı çoçuk bay- ramı ilan ettiğini anımsattı "Çocuklar, bizkri daha iyi bir dünyaya taşıyacaklardır" diye ko- nuştu. Türkiye'nin bir tolerans ülkesi olduğunu vurgulayan, İstanbul'da kilise, sinagog vecami- nin yan yana bulunduğuna dikkat çeken Çiller, Türkiye'nin bundan 500 yıl önce İspanya'dan kaçan Musevilere kucak açtığını anımsattı. DemireFePKK brifingi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirere. Genelkurmay Başkanlığı karargâhında, hafta başında başlatılan sınır ötesi karaharekâtıveGüneydoğu'da PKK'ya karşı y ürütülen müca- dele konusunda brifing verildi. Brifıngde, Kuzey Irak'ta. Çekiç Güç'e ait iki helikopterin. aynı güce mensup uçakiar tarafı- ndan düşürülmesi olayına iliş- kin bilgi sunularak, kuşkular dile getirilirken. Çekiç Güç bünyesindeki "koordinasyon eksiküğinin" hemen giderilmesi görüşü benimsendi. Cumhurbaşkanı Demirel. dün sabah saat 10.00'da Genel- kurmay Başkanlığı'nagitti. Bu- rada. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş tara- fından askeri törenle karşıla- nan Demirel. daha sonra Gü- reş'in makamına geçti. Orgene- ral Güreş'in makamındaki gö- Kuzey Irak topraklanndaki rüşmeye, Mılli Savunma Ba- Mezi bölgesinde başlatılan sını- kanı Mehmet Gölhan. Genel- kurmay 2. Başkanı Orgeneral Ahmet Genel Çörekçi ve Jandarma Komutanı Orgeneral Aydın İlter de katıldı. Demirel'- ğu in, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, önceki gün Kuzey Irak'taki ka- zada şehit düşen. Albay Hikmet AIp ve üsteğmenler. Barlas Gül- tepe ve Ceyhun Civan ile ilgili olarak başsağüğı dilediği bildi- rildi. Görüşmede. meydana ge- len kaza ile ilgili olarak bazı rötesi kara harekâtı ile ilgili bilgi sunuldu. Yapılan operasyonun başanlı olduğu. 80 dolayında PKK'lının cesedinin bulundu- bildirildi. Brifıngde aynca. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yürütülen kış harekâtı ve seçimler sonrasında başlatılan bahar operasyonu ile ilgili bilgiler de sunuldu. Buna göre ocak ayında yapılan ope- rasyonlarda 307. şubat ayında 104. mart ayında ise 246 terörist kuşkulann dile getirildiği. ayn- ölü olarak ele geçerken. üç aylık ca Çekiç Güç'teki koordinas- dönem içinde, 148 güvenlik gö- yon eksiküğinin ele alındığı bil- revlisi de şehit düştü. Aynı dö- dirildi. Koordinasyon eksikli- nem içinde. 284 vatandaşdaya- ğin giderilmesi konusunda acil şamını yitirdi. çalışma yapılması karar- Genelkurmay Başkanlığı.karar- laştınldı. Demirel, Güreş, Göl- han ve diğer askeri yetkililer daha sonra brifing salonuna geçtiler. Burada. hafta başında Öğrencileri esnafkurtardı • Baştarafi 1. Sayfada mak istemesine esnaf tepki gös- terince, öğrenciler serbest bırakıldı. İstanbul Üniversitesi'nde bir grup öğrenci dün düzenledikle- ri forumla son alınan ekonomik kararlan protesto ettiler. Fo- rumda öğrenciler. KİT'lerin özelleştirilmesinin halkı yoksul- lağa iteceğini iddia ederek, son kararlardan en çok emekçi hal- AA,57 • Baştarafi 1. Sayfada Genel Sekreter Ziya Sonay'ın imzasıylahazırlanan bildiride, ajans yönetim kurulunun 'ajansın kişiliğine ve çaltşanlan- na ihanet eder' bir tavra girdiği belırtilerek "Ajans bağımsızlığını tamamen yitire- rek bir siyasi partinin organı ha- line dönüştüriilmektedir. Bu işle de hükümetin DYP kanadının basın müşavirleri görevlendiril- mişlerdir. Ajansın genel müdür- lüğüne Başbakan Çiller'in halk- la Uişkiler müdürii getiriüniş, Başbakan Çiller'in Basın Danış- manı Mehmet Bican da yönetim kurulu başkanı seçilmiştir" de- nildi. Ajansın yönetim kurulu başkan yardımcısının Devlet Bakanı \ıldırım Aktuna'nın Basın Danışmanı Yusuf Turan, Devlet Bakanı Necmettin Cev- heri'nin Basın Danışmanı Ali Abalı'nın da yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildiğine dikkat çekilen bildiride, yöne- tim kurulu üyelerinden Örhan Uğuroğlu'nun AA'ya 2 milyar lira borcu olan İnterstar Tele- vizyonu'nun Ankara Temsilcisi olduğu da yer aldı. 1993 yılında AA'nın 26 milyar 911 milyon 442 bin 882 lira kar ettiğinin vurgulandığı bildiride, işçi çıkarmalann hmali sıkıntı' gerekçesine dayandınlması eleştirildi. Bildiride, koalisyon ortağı SHP ile anamuhalefet partisi ANAP'a, 'Atatürk'ün kurduğu ajansı bir partinin belir- li kliklerinin özel büiteni haline dönüştürüunesine seyirci kalma- maları' çağnsı yapıldı. kın etkileneceğini belirttiler. Öğrenciler. alınan kararlara karşı örgütleneceklerini söyle- yerek, I.C. Merkez Öğrenci Derneğinin yakında kurulaca- ğını açıkladılar. Foruma katı- lan öğrenciler, istikrar paketini temsil eden kutuyu yaktıktan sonra sessizce dağıldılar. Cağaloğlu Milli Eğitim Mü- dürlüğü önünde de bir grup öğ- renci slogan atarak protesto gösterisi yaptı. Bir öğrencinin eğitimin eşitsiz koşullarda ya- pıldığını vurgulayan konuşma- sından sonra yürüyüşe geçen öğrencilere az sayıda polis mü- dahaleetmek istedi. Ara sokak- lara kaçışan bazı öğrencileri po- lisin kollannı bükerek gözal- tına almak istemesi üzerine çe\ - redeki esnaf "çocuklara işkence yapmayın" diye tepki gösterdi. Güvenlik kuvvetleri öğrencileri serbest bırakırken, olayda "İşçi- nin Yolu" dergisi muhabiri de gözaltına alındı. Genelkurmay Demirel'in ziyareti ile ilgili ola- rak. "Sayın Cumhurbaşkanımu GenelKûrTnây Başkanımızı ziy a- ret için teşrif buyurdular. Bu ve- sileyle kendilerine TSK'nın faa- liyetleri hakkında bilgi arzında bulunuldu" açıklaması yapıldı. Cumhurbaşkanlığfndan ya- pılan açıkîamada da şöyle de- nildi: "Cumhurbaşkanı Demirel, üç değerü subayımızın şehadeti do- layısıyla Genelkurmay Başkan- lığını ziyaret ederek Silahlı Ku>- vetlerimize taziyede bulunmuş- tur. Genelkurmay Başkanlığı'nı ziyareti sırasında Cumhurbaş- kanı Demirere. savunmamız ve Güneydoğu illerimizdeki terörle mücadele konusunda bilgi sunul- muş, ayrıca savunmamızın ihti- yaçları gözden geçirilmiştir. Cumhurbaşkanı Demirel, Si- lahlı Kuvvetlerimizin büyük bir dikkat ve vatanpervertikle mille- timizin ve devîetimizin verdiği görevi yerine getirmekte olduğu- nu müşahade etmiş bulunmak- tan memnuniyet duymuştur. Sayın Cumhurbaşkanı, terörle mücadeleyi yürüten bütün gü- venlik mensuplanna devîetimi- zin ve milletimizin gönülden des- tek vermekte olduğunu ifade et- miş ve başarılar dilemiştir." Atatürkçülükandıİstanbul Haber Servisi - Üni- versite öğretim üyeleri. Refah Partisi ve liderini lanetledi; devlet güçlerini gerekli yasal mekaniz- mayı harekete geçirmeye davet etti: toplumun tüm demokratik, laik ve Atatürkçü kesim ve üyele- rini. banş için mücadeleye, çağırdı. Bu arada radikal İslamcı gruplar tarafından gazetelere \e polise gelen "Cuma namazında eylem yapılacak" ihbarlan. İstan- bul'un çeşitli yerlerindeki cuma namazlannda gergın bir hava es- tirdi. Ancak güvenlik kuvvetle- rinin özellikle Taksim'de aldığı yoğun önlemler sonucu herhangi bir taşkınlık yaşanmadı. İstanbul'daki üniversiteleri temsil eden çok sayıda öğretim üyesi, yardımcışı ve öğretim ele- manları, dün İstanbul Üniver- sitesi merkez bina bahçesindeki Atatürk anıtı önünde toplana- rak, Refah Partisi lideri Necmet- tin Erbakan'ın adil düzenin kan dökme yoluyla iktidara gelebile- ceği yolundakı sözlerini protesto etti. Atatürk'ün anısına saygı du- ruşuyla başlayan toplantıda. fstiklal Marşı'nın söylenmesin- den sonra İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkar- da konuştu. Laik cumhuriyetin sürekli tehdit altında olduğunu, Atatürk ilkeleririe en ağır saldın- lann yapıldığını. geliştirilmesi is- tenen demokrasinin tümüyle yok edilmek istendiğini belirten Prof. Berkarda. şunlan söyledi: "Sivasal bir partinin başkanı, adil düzen adım verdiği bir rejimin kan dökme yoluyla iktidara gel- mesi olasılığından söz ediyor. Bir halk temsilcisinin. bir milletvekili- nin. bir parti başkanının ağzından dökülen inanılmaz bir söz bu. Ne yurtseverlik ne de ruh sağlığı ile bağdaşması mümkün olmay an bu ifadenin altında geniş kapsamlı bir patolojinin bulunduğunu düşünü- vonız ve bunu vahim bir olay ola- rak nitelendiriyonız. Ülkemizde kaygı verici gelişmeler oluvor. İ niversitelerimizin böyle bir gidiş karşısında tarihi bir rol ovnama- lan gerekiyor. Cniversiteler, Tür- kiye'de demokrasinin, çağ- daşlığın, uygarlığın savunmastnı yapmak durumunda ve zonındadı- rlar." Üniversite öğretim üye \e yardırncılaıı adına konuşan Mar- mara Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbra- him Kaboğlu, "Azınlık durumun- da iken kan'ı telafTuz edebilen bir si> asal partinin çoğuniuk durumu- na geldiğinde neler yapabileceğini tasavvur etmek bile ürkütücüdür. Bu nedenle 'adil düzcn" akiatma- cası adı altında hedeflenen rejim, faşist-totaliter, insanların kul-köle edildiği, kendi yandaslarına bile y aşam hakkı tanımav acak bir ka- ranlık diktatörlükten başkası ola- maz" dedi. Bu siyasi faaliyetin önüne de- mokrasi \e hukuk desleti çerçe- vesinde geçmek gerekıiğini belir- ten Prof. Kaboğlu. demokratik rejimin niteliği gereği. tüm top- lum kesimlerinin özaürlüklerinin varlık nedeni olan rejimi koru- mak hak ve yükümlülüğüne sa- hip bulünduklannı söyledi. Prof. Kaboğlu, sözlerini şöyle tamam- ladı: "Biz üniversite öğretim üyesi ve yardımcılarına gelince; araştırma yapcna özgürlüğümüz ne dcrecc doğal bir hak ise özgür ve demok- ratik bir toplumu konımakıda o derece doğal bir hak, ama bunun ötesinde topluma karşı bir ödev, dahası tarihsel bir sorumluluktur. Bu nedenle, demokratik ve laik Atatürk Türkiyesi'nde karanlık ortaçağ diktatörlüğü kurma cüre- tini kendisinde gören sivasal parti ve liderini lanetliyor, devlet güçle- rini gerekli yasal mekanizmayı harekete geçirmeye davet eder- ken, toplumun bütün demokratik, laik ve Atatürkçü kesim ve üyele- rini, bartş için mücadeleye çağt- rıyoruz." Gençler ve Öğretim Eleman- lan Sendikası adına konuşan Yrd. Doç. Ufuk Urasda üniversi- te öğretim görevlilerinin her ze- minde örgütlenerek karanlık dü- şünce sahiplerine karşı tavır al- malannı. demokratik çokseslı topluma sahip çıkmalannı istedi. Üniversite Öğretim Üyeleri Demeği Başkanı Prof. Dr. Bur- han Şenatalar da konuyla ilgili yaptığı açıkîamada, demokra- siden yana tüm bireylerin vc sivil toplum örgütlerinin sessiz, pasif çoğuniuk olmaktan çıkarak aktif tavır almalannın bir görev oldu- ğunu söyledi. Türkiye'de laik demokratik hukuk devletini yıkmak amacını güden çevreJerin ve politika- cılann son çıkışlannın, ülkenin çok kritik bir noktaya geldiğini bir kez daha gösterdiğini vur- gulayan Prof. Şenatalar. şöyle konuştu: "Teokrarik devlet heveslilerinin giderek saldırganlaşan davranı- şlan tehh'kenin büyüklüğünü kanı- tlamakladır. Başta hükümet ol- mak üzere, tüm yetkili kurum ve kişilerin laik demokratik hukuk devletinin ilkelerine ciddiyet ve ka- raıiılıkla sahip çıkmaları, kısa ve uzun vadeii kapsamlı önlemler al- malan ertelenemez bir sorumlu- luktur. Demokrasiden yana tüm bireylerin ve sivil toplum örgütleri- nin de sessiz, pasif çoğuniuk ol- maktan çıkarak kendilerinin ve çocuklannuı yaşam biçimine sahip çıkmalan ve aktif tavır almalan bir görevdir. Tüm sivil toplum ör- gütlerinin bir an önce demokrasi ve laiklik temelinde ülke çapında işbirliğini güçlendirmeleri ve top- lumumuzun çağı kapanmış akn mlara geçit vermeyeceğini kanı- tlamaları gerekmektedir." Radikal İslamcı gruplar tarafı- ndan gazetelere ve pölise gelen "Cuma namazında eylem yapıla- cak" ihbarlan. İstanbul'un çeşitli yerlerindeki cuma namazlannda gergin bir hava estirdi. Polis; Be- yazıt. Sultanahmet, Ayasofya ve Beyoğlu'nda geniş güvenlik ön- lemleri aldı. Bu arada merkez ca- milere cuma namazı kılmak için otobüsle gelen yurttaşlar. taşma- lan önlemek için polis tarafından çevrilerek kalabalık olmayan ca- milerc gönderildi. Şeriatçı başkana laiklik dersi • Baştarafi 1. Sayfada luruldu. Bundan sonra. muha- lefetin beş kişiden. RP'nin ise altı kişiden oluşmasını istediği divan katipliği oylaması yapıldı. Oylamayı muhalefetin önerisi kazandı. Bırinci başkan vekilliğini, muhalefetin ortak aday olarak gös- terdiği. ANAPJı Ke- mal Özkan 104 oyla ka- zandı. RP'nin adayı Ali Mü- fit Gürtuna ise 94 oy aldı. İkinci başkan vekilliği için ise muhalefe- lin ortak adayı SHP'li Özkal Yici 108. RP'nin Atay: RP zaman kazanmaya çalrşjyor adayı Ali İbiş 88 oy aldı. Bir oy ise boşçıktı. Divan katipliğine muhalefe- tin ortak olarak gösterdiği ve Erdal Duran, Azmi Aydemir, Ali Mercan, Aycan AIp ve AtiUa Atalay'dan oluşan üyeler 109 o\ alarak kazandı. Bu seçimlerden sonra Tayyip Erdoğan, zamanın geç olduğu- nu gerekçe göstererek komis- yon secimlerini salı gününe bıraktığını belirterek toplantıyı kapattığını söyledi. Komisyon seçimlerinin yapılmasını isteycn muhalefetin itirazlan kabul edilmedi. RP'li meclis üyeleri salo- nu boşalttı. Muhalefet partilerine bağlı meclis üyeleri, daha önceki toplantılar- da gece yan- lanna kadar kaldıklannı. başkanın zamanın geç olmasını ge- rekçe gös- termesini doğru bul- madıklannı söyledi. SHP'li Beşiktaş Belediye Baş- kanı Ayfer Atay. RP'nin zaman kazanmaya çalıştığını. geçecek zaman zarfında muhalefete bağlı bazı meclis üyelerinin RP tarafından kazanılmaya çalışılabileceğini söyledi. Almanya istikrarlı ortam bekliyor , . , ^ ,. , mına içtenükle başarılar dileri Baştarafi Arka Sayfada Şu anki bütçe ve para bunalımımn sonucun- da Almany a'nın da etkilcneceği bir borçlanma bunalımma yol açılmaması için. yeni uygula- maya geçirilen istikrar programının, y apısal so- runian somut ve güçlü bir biçimde ele alınması gerçekten arzu edilir." Büyükelçi. Alman işadamlannın Türk eko- nomisinde istikrar \c asgari güven ara- dıklannı vurguladıktan sonra şunlan söyledi: "Türkiye'deki ihracatın dörtte birinin Al- manya'ya yönelik gerçekleştiği ve Türkiye'ye ithalatın beşte birinin Almanya'dan geİdiği, 450'nin üzerinde Alman yatırımcınm Türkiye'- de çahştığı «e bir milyondan fazla Alman turis- tin Türkiye'de tatil yaptığı gerçeği ,Türk- Alman ekonomik çıkarlarının ne kadar iç içc olduğunun göstergesidir. Bu istikrar progra- içtenükle başarılar dileriz." Büyükelçi. Türkiye'deki siyasal gelişmelere şu sözlerle değinmeden cdemcdi: "Siyasal ortamın. Alman işadamlan \e ya- tu'imcüanna gerekli olan sürekli istikrarı sağ- laması, geleceğe yönelik umut ve beklentimiz- dir. Bu kentteki son terör eylemleri ile 27 Mart yerel seçimleri sonuçlarına ilişkin bazı yorum- İar, bu yönde bizleri tehdit eden tehlikeİeri göz önüne sermiştir." Büyükelçi Österhelt, Alman Dışişleri Ba- kanı Kinkel'in bir gün önce parlamentoda yaptığı konuşmada Türk-Alman dostluğu- nun kıymetini övdükten sorira şunlan söyle- diğini anımsattı: "Federal hükümet, zor dönemlerde de bu kıy - metli varlığı korumak konusunda kararlıdır. Türkiye, özellikle şimdiki dönemde day anışma- ya muhtaçtır." Gümüşsuyu'ndanet İ30 m2 deniz manzarah kiralık daire. Tel: 3441807 Nüfuscüzdanımı. sürücü belgemi ve öğrenci kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. AHMETHAZAR DİLAVER yeni bir yaşam bicimi diinya Tam 56 sayfa! Haber Politika Ekonomi # Müzik Mtv # Sinema # Röportaj Moda # Otomobil # Teknoloji Gezî HER CUMA BAYİNİZDE NİN ASAGIYA ÇiHer rnttoİTlHlri HtM kardıtı 4 * llııl hıııılMilı rıılırHlal olacak? Otato nasa' |Macaiiz? Iştcı İZ TAUBİZ! YENİ BİR YAŞAM ONERIYORUZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle