Katalog

21 MART1994PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sadun Aren Ş karanlığa götürür'•ANTALYA(UBA)- Sosyalist Birlik Partisi Genel Başkanı Sadun Eren, Türkiye'nin önemli sorunlannın başında Kürt meselesinin geidiğini kaydetti. Aren, "Hükümet Kürt sorunu ile PKK'yı kanştınyor. Hükümet, Kürt sorununu çözdüğü takdirde, PKK meselesini de çözer. Bunu da banşçı, demokratik bir biçimde ele almak gerekir" dedi. Aren, Türkiye'nin önemli ikinci sorununun da şeriatçı akımlann güç kazanması olduğunu belirterek. "Hükümet, gerekli önlemleri almazsa bu akım Türkiye'yi karanlığa sürükleyebilir. Halkımız şeriatçı değildir. Bir parti çıkıp halkın dini hislerini sömürerek şeriatçılık kışkırtmalan yapıyor" diye konuştu. Büyükdağlı, TRT'den şjkâyetçî • ANKARA(AA)-Işçi Partisi Genel Sekreteri Yalçın Büyükdağlı, TRT'nin seçim kampanyasının ba- şından beri partilerine karşı kasıtlı bir tutum sürdürdüğünü savundu ve '•Mitinglerimize katılan kitlelerekranda yansıtılmamaktadır" dedi. Büyükdağlı. partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında TRT'nin yayın politikasını eleştirerek. şunlan söyledi: 'İzmir, Kiraz ve Zonguldak mitinglerimizden sonra, Istanbul Kartal alanındaki binlerce yurttaş gizlenmiştir. Ayrtı şekilde Kiraz, Aliağa ve Eskişehir'de düzenlenen salon toplantılanna katılan kitle gösterilmemiştir. Önceden bildirilmiş olmasına rağmen Pülümür mitingineTRTekibi gönderilmemiştir." Günay: Livaneli ANAP'a oy verdi • İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Ertuğrul Günay SHP adayı Zülfü Livaneli'yi "sonradan solcu olmak ve daha önceki seçimde ANAP'a oy vermek" ile suçladı. Günay, dün düzenlediği basın toplantısında yine Livaneli'yi suçladı. Gazetelerdeçıkan haberleri örnek gösteren Günay. SHP'nin sağ partilerin tayin ettiği bir sol parti olduğunu öne sürdü. Günay. Livaneli ile bir masaya oturup tartışmayı beklediğine değinerek "Kendisine •geçmiş olsun' diyoruz. Ancak, bir an önce iyileşsin ki masaya oturup tartışalınn"dedi. Sezgin'in dünürü öldürüldü • KUŞADASI (Cumhuriyet) - Içişleri eski Bakanı İsmet Sezgin'in dünürü olduğu belirtilen Sait Peker (56). yalnız yaşadığı evinde bıçaİclanarak öldürüldü. Kuşadası'na bağlı Davutlar beldesindeki yazlık evinde yalnız yaşayan turizmci, işadamı Sait Peker'inO9SP233plakaiı özel otomobili tren yolunda terk edilmiş olarak bulundu. Uderternerede DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize'de. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın İstanbul'da saat 10.00'da basın toplanusı yapacak. Daha sonra Zonguldak'a gidecek. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Trabzon, Giresun. Ordu, Sinop, Samsun, Bafra'da. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, saat 13.00' te fstanbul Sanyer'de. CHP Genel Başkaru Deniz Baykal. Lüleburgaz, Babaeski, Kırklareli, Edirne, Lzunköprü ve Tekirdağ'da. RP Genel Başkanı tSecmettin Erbakan. Rize, Erzurum ve Kars'ta. MHPGenel Başkanı Alparslan Türkeş, Yozgat ve Ankara'da. DSP lideri Ecevit, bir avuç oy uğruna DEP'in Meclis çatısı altına taşındığını söyledi: SHP,DEP'tendahasuçlu MERİHAK İZMİR - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, SHP'nin 12 Eylül'den sonra ku- rulmuş bir "şantiye partisi" olduğunu belirterek "Asıl bina artık ortaya çıktı. Şantiyeye ihtiyaç kalmadı" dedi. Ecevit, medya ve kamuoyu yoklamalannda DSP'nin "yok sayıldığını" da belirterek "Çoğaldıkça yok sayüıyoruz" diye ko- nuştu. DSP'nin "Ecevitler'in partisi oJ- madığuu" belirten DSP lideri, SHP ve CHP'lileri kendi partilerine çağırdı. DSP Genel Başkaru Ecevit, dün İzmir Bornova, Turgutlu ve Akhisar'da partisince düzenlenen mitinglere kaüldı. Sabah, İzmir'de gazetecilerle bir araya gelen Ecevit, medyadan yakındı. "Medya DSP'yi yok sayıyor" diyen Ecevit. "Kamuoyu yoklamalannda ve basında bizi iptal ettiler. Seçimier yaklaşırken bizim önde olduğumuz gös- teriliyordu. Ama seçimlere yaklaşılırken birileri frene basıvor. Nasıl oluyorsa, çoğaldıkça yok sayılıyoruz" dedi. Güneydoğu'da seçim Güneydoğu'da seçim günü sandık güvenliğinin sağlanacağına inandığmı belirten Ecevit, ancak kampanya • DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dün İzmir'de SHP ve RP'ye çattı. SHP'ye 'Şantiye partisi' diyen DSP lideri, asıl bina ortaya çıktığına göre şantiyeye artık ihtiyaç olmadığını söyledi. güvenliğinin bulunmadığmı söyledi. Ecevit, daha sona büyük bir konvoy eşliğinde Bornova Cumhuriyet Alanı'- na gitti. Yol boyunca yurttaşlann büyük ilgisiyle karşılanan Ecevit. Bor- nova'da coşkulu bir kalabalığa konuş- tu. Cumhurivet Alanı'ru dolduran yurt- taşlar, Ecevit'i "Halkçı Ecevit", "Vur vur inlesin, hükümet dûilesin", •'Türkiye laiktir iaik kalacak", "Başbakan Ece- vit" sloganlanyla karşıladı. Ecevit, konuşmasında özellikle SHP ve RP'yi eleştiri yağmuruna tuttu. ANAP ve DYP'yi de eleştiren Ecevit. seçimlerde DSP'nin hak ettiği yere yerleşeceğini söyledi. Yerel seçimierin bazı siyasiler tarafından gene) seçim havasına sokulmaya çalışıldığını belirten Ecevit, şunlan söyledi: "Burada Türkiye'nin sorunlarının ortaya konulması. eİeştirilmesi gerekirdi. Ancak bu partiler sadece ben iyiyim sen kötüsün diyorlar... l zun yıllardır politika yapıyorum. Bu kadar düzeysiz ve seviyesiz bir seçim kampanyası görmedim ben. Bu, partilerin seviyesizli- ğini, düzevsizliğini gösteriyor. Birbirleri- ni kötülemeleri kabak tadı verdi artık. Partiler seçim kampanyasını gol şovuna döndürdü." Dokunulmazlıklann kaldınlması ko- nusunda Başbakan Tansu Çiller in ANAP'ı kendilerini "yalnız bı- rakmakla" suçladığını belirten Ecevit. şöyle konuştu: "Asıl suçlanması gereken koalisyon ortağı. Sayın Karayalçın da Saym İnönü de düşünce özgürlüğünûn demokrasinin gereği olduğunu söylüyor. Peki, evinde terörist barındırmak mı düşünce suçu? Tuzla'da 5 askeri öğrenci terönin kurbanı oldu. Ondan sonra liderieri seçim ortamındayız dedi. Bu da mı dü- şünce özgürlüğü. Aslında SHP'lilerin bilinç altında suçluluk duygusu var. DEP'i bir avuç oy uğruna TBMM'ye taşıdılar. Onların üzerine dokunulmazlık zırhını givdirdiler. SHP belki hukuksal değil, ama sivasal bağlamda onlardan da suçludur. Hiç kimse Hasan Mezarcı'nın dokunulmazlığının kaldınlması sırasında onu savunmadı. Bir tek parti hariç. O da yine SHP'dir. Çünkü Bandırma'mn SHFli belediye başkanı, Mezarcı'ya de- mokrasi ödülü verdi, onlar da savunmak zorunda kaldı. SHP'nin içinde ulusal birlik konusunda bizim kadar duyarlı insanlann bulunduğunu biliyorum. Onların \icdan azabı altında ezilmelerine gerek yok. Bütün SHP'lilere, kapımız açık. Gelin DSP'ye." Ecevitler'in partisi DSP'nin "Ecevitler'in partisi" olarak gösterilmeye çalışıldığını belirten Ecevit, "Bu doğnı değil. DSP'nin seçûnleri kazanması, Ecevit'in ber yere gitmesine bağlı değil. fşte örgüt, işte par- ti, işte aday" diye konuştu. Ecevit, "Artık bina kuruldu; şantiyeye ihtiyaç kalmadı. Töm CHP'lilere, tiim SHP'lfle- re kapımız açık" dedi. RP'nin her yönüyle PKK'dan da teh- likeli olduğunu savunan Ecevit. sözleri- ni şöyle sürdürdü: "PKK'nın açık, R F - nin örtülü bölücülüğü var. Adil düzen gelecek herkes istediği adeleti seçecek di- yorlar. Böylece Türkiy e paramparça ola- cak, bütünlük yok olacak. Adaleti parça- ladınız mı devlet temelinden çöker." ANAP'ın muzik şöleninde İlhan Kesici herkesin ayağa kalkmasını isteyerek "Türkiye" sloganı attırdı. (UĞL' R GÜNYÜZ) Yıhnaz'ın unuulugençler İstanbul Haber Servisi - ANAP'ın Abdi İpekçi Spor Salonu'nda düzenlediği "Gençlik Konserleri"nin birincisine 5 bin genç kaiıldı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, konsere katılan sanatçılann şarkı- lan> la coşan gençlere, "ANAPı Türkiye'- de yeniden birinci parti yapmak için sizler- den yardım istiyonım" dedi. Yılmaz, Baş- bakan Tansu Çiller'i kamuoyu önünde tartışmaya çağırdı. "Müzik şöleni" sırası- nda. "Başbakan Yılmaz" sloganlanyla karşılanan Mesut Yılmaz, kürsüye eşi Bema Yılmaz, Ühan ve Binhan Kesici'yle birlikte çıktı. Kesici salondaki herkesin ayağa kalkmasını isteyerek "Türkiye" slo- ganı attırdı. Gençlerle birlikte eğlenen Yıl- maz ve Kesici çifti sahneye çıkarak tzel- Ercan'ın söylediği ANAP'ın seçim şarkısı "Bütün EUer Havaya" şarkısma oynaya- rak eşlik ettiler. Bu arada Sıvaslı sanayici ve işadamlan- ndan kurulu "4 Eylül" grubu tarafından düzenlenen Sıvaslılar Şöleni. önceki gece Polat Renaissance Oteli'nde yapıldı. Şöle- ne, İstanbul Büyükşehir Belediyesi baş- kan adayı İlhan Kesici ve eşi Binhan Kesi- ci, ANAP Şişli Belediyesi başkan adayı Gülay Atığ. eski bakanlardan Mükerrem Taşçıoğlu ile birçok davetli kaüldı. SHP lideri Murat Karayalçın, hemşerilerine 'sosyal demokratları seçiri' önerisinde bıdımdu: Karadenizliler bizidenemeliTÜREY KÖSE GtRESLîN/ORDU - SHP Genel Baş kanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Ka- rayalçuı, Giresun mitinginde yaptığı ko- nuşmada, Karadeniz'de milletvekıllerinin olmadığını anımsatarak, hemşerilerine "Sosyal demokratian seçin, TBMM'ye gönderin. Karadeniz bizi denemeli, başka partiler vapamadı, yapamıyor. Bizi dene- yin" çağnsında bulundu. Karayalçın ayn- ca. "Laiklik konusunda kimse bizden es- neklik beklemesin; Atatürkçülük konu- sunda esneklik beklemesin. Biz katı Ata- türkçüyüz. katı cumhurivetciyiz" dedi. Karayalçın. Livaneli'nin rahatsızlığı ne- deniyle önceki gün ara verdiği Karadeniz gezisini dün sürdürdü. Karayalçın. Trab- zon'dan Gıresun'a gıderken. yol boyu durduğu ilçe ve beldelerde, yurttaşlan se- lamladı. Adaylan içın oy istedi. Livaneli'- nin sağlığının iyi olduğunu anlatan Ka- rayalçın. "Zülfü bomba gibi. İstanbul'a beveslenenler >ar. Doğal olarak tüm sivasi partiler, İstanbul hayali kurarlar. 28 mart- ta onlar yine İstanbul hayali kurmaya de- vam edecekler" dedi. Giresun'da coşkulu ÇtZMEDEN YUKARI/MUSA KARTLivaneli'nin sağlık durumuiyi İstanbul Haber Senisi - Kalp spazmı endişeşiyle hastaneye kal- dınlan SHP İstanbul Belediyesi başkan adayı Zülfü Livaneli'nin sağlık durumunun iyi olduğu bil- dirildi. Livaneli'nin bugün taburcu edilmesi bekleniyor. Yazıh bir açıklama >apan Livaneli. "Bu ani rahatsızlık nedeniyle seçim çahş- malanmıza iki gün ara verdik. An- cak, dimdik ayaktavız ve bize gü- venenleri yan yolda bırakmaya- eağız" dedi. Kardiyoloji uzmanı doktor Mefkure Platin, Livaneli'nin sağ- lık durumunun iyiye gittiğini be- lirterek, "Merak edflecek bir du- rum yok" dedi. Platin, bugün yapılacak son tahliller sonucunda Livaneli'nin taburcu edilip edilmeyeceğine ka- rar verileceğini bildirdi. Livaneli'ye ziyaretler Gece hastane bahçesinde yüz- lerce insan. ellerinde mumlarla Livaneli'yi beklerken ziyaretci akını dün de sürdü. MHP İstan- bul adayı Ahmet Vefik Alp, dün sabah hastaneye gelerek Ulker Iivaneli'ylegörüştü. RP İstanbul adayı Recep Tay- g | S S n h S ^ e k İ Ş GÜNEYDOĞIPDAN NOTLAR / GÖKSEL POLAT Livaneli'ye geçmiş olsun dilekle- ^^^™""~~""""^~ rini ilettiği bildirildi. CHP Genel Başkanı ÖULEYMAN. TAN3U.. bir kalabalık tarafından karşılanan Kara- yalçın, belediye alanındaki mitingde ko- nuştu. "Fmdıkta başardık. Sandıkta da ba- şaracağız" pankartının dikkat çektiği alanda, "Karadenizin Kara Murat'ı", "Ka- radeniz ışığı" dne anons edilen Kara- yalçın. Güneş-1 şeçım otobüsünün üzerin- de konuştu. "Vur vur inlesin, Mesut Yılmaz dinksin". "Halkçı başkan" slogan- lan arasında konuşan Kara- yalçın, "SHP 96'da vapılacak, ya da ne zaman vapılacaksa genel seçimlerde iktidara hazırlamrken önce kentlerde iktidar ounalı" dedi. Karayalçın. "Benim parti- min bu bölgeden hiç millervekili yok. Öbür partilerin milletvekiUe- ri var. Becerileri vetmivor. Kara- deniz'in sorunlarını çözemiyoriar. Karadeniz'in sorunlarını biz çöze- riz. Sosyal denıokrafları seçin TBMM'ye gönderin. Başka parti- ler vapamadı, yapamıyor. Kara- deniz bizi denemeli"' dedi. Konuşması sık sık "Türkiye la- iktir, İaik kalacak" sloganlanyla kesilen Karayalçın. "Ağzımza sağlık" dedi ve sözlenni şöyle sür- dürdü: "SHP'nin Türkiye'nin İaik niteliği için sovlediklerine ku- lak verilrnedi. Çeıin Emeç'ler, Bahriye Üçok'lar, Uğur Mum- cular öldürüldü. Sıvas'ta insanlar yakıldı. Konva'da kadmlar ile er- kekler ayn otobüslere bindirildi- ier, onlar uyanmadılar. Eskiden birlikte olduğumuz kimileri de bizi laiklik işini abartıvor diye eteştir- diler. Laiklik konusunda kimse bizden esneklik beklemesin." Karayalçın, konuşmasının so- nunda, kamu cahşanlannın sen- dika hakkı konusuna değindi. Karayalçın. daha sonra kaüldığı Ordu mitinginde yaptığı konuş- mada. "Keırtieri yönetmek, övün- mek gibi olmasın, bizim işimiz. Biri ötekine 'vatan hainf diyor. diğeri ötekine 'kadın' diyor, 'adam. herif diyor. Sanki beledi- ye seçimi yok, laf ebeliği yapıyor- lar" dedi. ş Deniz Baykal'ın da telefonla arajarak üzüntüsünü ilettiği öğrenildi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ile Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Fatih Belediye Başkanı Yusuf Günaydın, Sanyer Belediye Baş- kanı Ihsan Yalçın ve sinema sa- natçısı Rutkay Aziz , Erdal İnö- nü'nün eşi Sevinç İnönü ve Dün- dar Kılıç da hastaneye geierek Li- vaneli'ye geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Gzre'yeyabaııagazetedyasak CİZRE - PKKnın yediği darbe ve bölge- ye sevk edilen takviye birliklere karşın. Gü- neydoğu, Nevruz'dan bir gün önceyi gerginlik içinde gecirdi. Alınan önlemlerin ilan edilmemiş bir sıkıyö- netimı gözlemerruze neden olan Güneydoğu'da. dün sabah AFP muhabiri Yıntsay Mıhçıoğlu ve Hollanda NRC Handelsblad Gazetesi'nın Tür- kiye muhabiri Froukje Santing ile birlikte ilk du- rağımız Dıyarbakır'dan kıraladığımız taksilerle Cizre'je doğru yola çıktık. Gazeteci arka- daşımız İzzet Kezer'ı şehit verdiğimiz Cizrc Kentın çıkışındakı panzerli kontrol noktası- ndan geçtikten sonra Aksu jandarma karakol noktasında durduruluvoruz. Karakol komutanı astsubay, isimlennuzi, hangı gazetelerde çalıştığımızı soruyor ve not abyor. Ardından Mardin'legörüşerek bilgı ven- >or. Telefon görüşmesinden sonra bıze dönerek, "Sizi biraz alıkoymak zonındayız. Konvoyu bek- leyeceksiniz" diyor. Bizler. konvoyun gelmesini beklerken Di- yarbakır'dan bir minibüsle yola çıkan ve Fin- İandiya'dan Türkiye'ye gelen ınsan haklan he- yeti de kontrol nok- tasında minibüsten in- diriliyor. Onlar da ka- rakola alınıyor, isım- leri ve ne iş yaptıklan yine merkeze bildiriliyor. Mardin'le ikinci görüşmenin ardından bu kez Türk gazeteci olarak benim geçebileceğim. an- cak yabancı ajans ve gazete adına görev yapan gazetecilere ve heyete bölgeye giremeyeceklen emn ıletıliyor. Güneydoğu'dan gözlediğimiz ilk görüntüler bunlar. 30'a yakın gazeteci ve bir o kadar ya- bana heyet üyesi ile birlikte Kadıoğlu Otel'de 20 martı. 21 marta bağlayan geceyi beklemeye başlıyoruz. POLtTTKA GtJMJJGI) HİKMET ÇETİNKAYA Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, Emniyet Müdürü Ortıan Taşaniar 'la birlikte sorgu odalarını ga- zetecilere gezdirirken şöyle diyor: "Böyle odalar Avrupa 'da bile yok..." Odalar aynalı. Artık sorgu odalarımızla övünebiliriz, Marc Galle bile rtayran kalmış aynalı sorgu odalarına. Gazetelerin birinci sayfalarına giren haberlere bakı- yoruz: "DEP'liler idamla yargılanacak..." Bir başka haber: "Lojmanda PKK infazcıst..." Ankara'ya gelen PKK tetikçisi, DEP Millervekili Ahmet Türk'ün evinde saklanmış. Sonra neolmuş? TBMM Başkanlığı, teröristin evden alınmasına yöne- lik mahkeme kararına karşı çıkmış. Neden? Lojmanlar, TBMM'nin bir parçası olduğu için... Nasıl yakalanmış tetikçi? Istihbarat birimleri tetikçinin Ahmet Türk'ün evinde saklandığını saptamış. ilişki kurduğu kişileri izlemeye almış. DEP Milletvekili Türk'ün evinde saklanan PKK te- tikçisi, polisin çevrede önlem aldığını görünce; evden çı- kmamaya başlamış. DGM Savcısı, Ahmet Türk ün evin- de 'arama kararı' aldırmış. Tetikçi ve beş kişi daha son- ra evden çıkmış. Bir Mercedes otomobile binip DGM önüne gitmişler. Mahkeme çıkışında Ahmet Türk'le gö- rüşmek isteyen biri tetikçi beş kişiden dördü Ahmet Türk'ün oğlu ve yeğenleriymiş. Gazetelerden haberin gelişimini okuduktan sonra dü- şünüyoruz: "^caöa bu tetikçi kim?" Yanıtını haberin sonunda öğreniyoruz: "Beşinci kişinin PKK tetikçisi olduğu ortaya çıktı. Ta- hir Adal adlı kişinin daha önce PKK'ya yardım ve yatak- lık suçlarından gözaltına alındığını belirten emniyet yet- kilileri, İzmit ve Olağanustü Hal Bölgesi'nden dosya- larının istendiğinibildirdiler..." Bizim, Hürriyet'te okuduğumuz bu haberin başlığı şöyle: "Meclis lojmanında PKK infazcısı çıktı..." Ancak haberin içeriğinde, yakalanan Tahir Adal'ın PKK infazcısı mı yoksa tetikçisi mi olduğuna ilişkin bir bulgu yok. Ne var? Bir senaryo, varsayım... Çünkü haberin başlığıyla içeriği aynı değil. Başlıkta tetikçi, haberde ise PKK'ya yataklık ve yardım eden kişi olarak geçiyor Tahir Adal. Yani büyük olasılıkla yargı- lanmış ve daha sonra serbest bırakılmış, AhmetTürk'ün evinden çıkıp DGM'ye giden Tahir Adal. Şimdi şöyle bir soru akla gelebilir. "Bir tetikçi TBMM lojmanlarının polisçe sanldığını gördüğü halde evden çıkıp DGM'ye Ahmet Türk'ü gör- meye neden gitsin?" Nitekim DEP Diyarbakır Milletvekili Sedat Yurtdaş da önceki gün bir açıklama yaptı ve haberi yalanladı. Tetik- çi olarak yakalanan kişinin Mardin'in Derik ilçesi Çatal- tepe Köyü'nde oturan 50 yaşındaki Tahir Adal olduğunu açıkladı. Tahir Adal, bir süre önce bef fıtığı ameliyatı ol- muştu ve zorlukla yürüyordu. Gazeteler ve televizyonlar tutuklanan DEP milletvekil- lerini şimdiden yargılayıp idam bile ettiler. DGM Baş- savcısı aynalı sorgu odaları'm gazetecilere gezdirdiği- ne göre artık bu iş tamamdır. Biz öteden beri DEP milletvekillerinin yaptıklan yan- lışları anlattık; milletvekili kimliği taşıyanlarm demokra- si içinde hangi kurallara göre hareket etmeleri gerekti- ğini vurguladık; Türk-Kürt kardeşliğinden söz edenlerin bir terör örgütünün sözcüsü görünümünde olduklarını yazıp çizdik. Zaman zaman şöyle dedik: "Terör nereden gelirse gelsin karşıyız. Çünkü teröris- tin sağcısı solcusu, dincisi dinsizi, Tûrkü Kürdü ol- maz..." Tuzla'da beş subay adayını kalleşçe şehit edenleri de lanetledik, DEP Genel Merkezi'ne bomba koyanları da. Onun için bu konuda çok rahatız. Diyoruz ki: "Kimi senaryolar üretilerek yargıyı etkilemek çağdaş hukuk devletine gölge düşürür..." Öyle senaryolar ortaya atılıyor ki DEP milletvekilleri- nin yargılanmalarına bile gerek yok. Hemen idam seh- paları kurulsun ve yağlı ilmik boyunlarına geçirilsin. Tgrkiye çağdaş bir hukuk devletidir ve her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı yasalar önünde eşittir. Kürt kökenli DEP milletvekilleri de bağımsız yargının önüne çıkacak- lardır. Henüz 'iddianame' DGM Savcılığı'nca hazırlan- maktadır. DEP milletvekillerinin 'vatana ihanet edip et- mediklerini'üe bağımsız yargıçlar saptayacaktır. Şeriatçılar ve Kürtçüler bugün aynı politik çizgiyi sür- dürüyorlar: "Biz bu sistemin anayasasını ve yasalarmı kabul et- miyoruz..." Lozan yerine Sevr'i savunan, 'Kemalist devlet' sloga- nıyla İaik cumhuriyeti küçümseyen şeriatçılar ve Kürtçü- ler, bugün 'antilaik' güçleri oluşturuyorlar. Bu arada medya da 'çeşitli senaryolar' üreterek kimi zaman 'de- mokrasi kahramanı' kimi zaman da 'yalan haber kahra- manı' oluyor. Biz demokrasiyi ve insan haklarını savunuyoruz. Biz düşünce ve inanç özgürlüğünü savunuyoruz. Biz de- mokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemesini savu- nuyoruz. Biz yaşam hakkını savunuyoruz. Onun için de şöyle diyoruz: "Şeriatçılar ve Kürtçüler Kemalist sistemi ne denli eleştirirlerse eleştirsinler biz onlara demokrasiyisevdi- relim..." Elbet bu biraz güç olacak... Bırakalım 'aynalı sorgu odaları'm, bırakalım 'yalan haber yazmayı', bırakalım 'demokrasi kahramanlığı'nı da en azından biraz olsun demokrat olalım. Inanın demokrasi bir gün mutlaka, ama mutlaka size de gerekebilir. Sakın ola ki 'aynalı sorgu odaları' yla övünmeyin... Erbakan,Anıtkabir karşısında mitingyaptı AYŞESAYTN ANKARA (Cumhuriyet) - Necmettin Erbakan. Çıİler'in İstanbul'daki "Ata'ya Saygı" mitingine karşılık. Ânkara'da düzenlediği "Barış ve Kardeş- Kk" mitinginde, "bulduğuyla" yetindi. RP'run. Ankara'da en zayıf olduğu Çankaya ilçesin- de düzenlediği mitingde Erba- kan. Anıtkabir'in karşısında toplanan seçmenlere "Konya gibi belediyecilik" vaat ederken iktidar olduklannda "Mekke'- ye vizesiz, pasaportsuz giriş" sözü verdi. Ankara'daki oy oranının yüzde 35'lerde oldu- ğunu savunan Erbakan'ı. bü- yük bölümü çevre ilçelerden getirilen yaklaşık 8 bin dolayı- ndaki bir topluluk izledı. Anı- tkabir'irı tam karşısında bu- lunan Anıtpark'ta saat 10.00'- da başlayacağı duyurulan mi- tinge, Erbakan, alanın dol- masmı bekleyerek 2.5 saat geç geldi. Erbakan, "Maltepe Pa- zan" alanını istemelerine karşın. kendilerine Anıtpark"- ın miting alanı olarak gösteril- mesini eleştirdi.