Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12MART1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ismail Cem'den
siyasete
protesto
•İZMİR(ANKA)-CHP
Genel Başkan Yardımcısı
tstaabul Milletvekili İsmaıl
Cem, İzmir'in Karşıyaka
çarşjsında partilikrle
siyasette kirlenme ve
kokuşmuşluğu teşhir ve
protesto etti. Ismail Cem, 27
mart sonrasında bütün
Türkiye'ye dürüst
belediyeciliğin nasıl
olduğunu göstereceklerini
söyledi. Partisinin seçim
çalışmaJanna kaülmak üzere
bu sabah Izmir'e gelen Cem,
50 araçhk konvoyla,
Bayraİdı'da ve Karşıyaka'da
seçim turu yapüktan sonra,
Karşıyaka çarşısındaki CHP
ilçe örgüt binası önünde
partililerle protesto
gösterisinekatıldı. "ANAP,
RP,DYP,SHP,hepaynı
nakarat, yeter artık" yazılı
pankartlarla donatılmış
panonun arkasında kurulu
kürsüden bir gruba seslenen
Ismail Cem, Türkiye solu ve
düriistlükten uzaklaşmayan
tek partinin CHP olduğunu
söyledi.
Özbey:
Yazılapımda
itham yok
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Sanayi ve Ticaret
Bakanı Tahir Köse
tarafından,
"Cumhurbaşkanı ve
Başbakan'a hırsız dediği"
gerekçesiyle SEKA Teftiş
Kurulu Başkanlığı
görevinden ahndığı
açıklananan Burhan Özbey,
" Yaalanmda böyle bir
itham yok" dedi. Bakan
Köse'nin açıklamasını
"subjeküf diy.e
değcrlendiren Özbey,
Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada, "Demokrasinin
gereği olarak duyarli her
yurttaşın yapabileceği
biçimde görüşlerimi
açıkladım. Hukuksalaçıdan.
yaalanmda hakaret unsuru
yoktur. Cumhurbaşkanı ve
Başbakan'ı harsızlıkla itham
eden bir yazım yoktur" dedi.
Bilginer: Aday
değilim
• Haber Merkezi -Türkiye
GazetecilerCemiyeti'nin
yeni yönetim kurulu. 21
Mart 1994 pazartesi günii
toplanacak genel kurulda
yapılacak seçimlerle
belirlenecek. Bu arada
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Başkan Yardıması
Recep Bilginer yeniden aday
olmayacağını açıkladı.
Bilginer açıklamasında şöyle
dedi:" 1954 yılında ilk kez
Cemiyet Yönetim Kurulu'na
girdim. 1994 yılma kadar 40
yıl süreyle yönetim kurulu
üyeliği, muhasip üyeliği,
genel sekreterlik ve uzun
süredirde başkan
yardımcılığı görevini
yürüttüm. Arkadaşlanmın
bu süre içerisinde de bana
gösterdiği yakmlık ve
desteğin minnet borcunu
taşıyorum. Hepsineayn ayn
teşekkürederek 40. yılm
sonunda yaptığım
hizmetlerin de gururunu
duyarak çalışmalanmı
noktalıyorum."
Hun, CHP'den
istifa etti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP'de yaprak
dökümü sürüyor. Kars
Milietvekili Zeki
Nacitarhan'ın ardından, aynı
bölgeden parlamentoya
giren Atilla Hun da CHPden
istıfa etti. CHP'de, solda
birleşmeye karşı olanlarla,
birlik için çaba gösterenler
arasında birsüreden beri
devam eden gerginlik,
partiden ikinci
milletvekilinin istifasını
getirdi.CHPİstanbul
Milietvekili Mehmet Sevigen
de. kısa bir süre önce Merkez
Yürütme Kurulu (MYK)
üyeliğinden istifa etmişti.
AülJa Hun, istifasını dün
yaptığı yazılı biraçıklamayla
duyurdu.
Yazar: Beni
Taşar vurdurttu
•ANKARA (AA) - Bir süre
önce uğradığı silahlı saldın
sonucu ağır yaralanan
ANAPKeçiörenilce2.
başkanı Burhan Yazar,
kendisini "Mustafa Taşar ve
Mehmet Ünlü'nün
adamlanrun vurduğunu"
iddiaetti. Ankara SSK
Dışkapı Hastanesi"nde
tedavi altında bulunan
Burhan Yazar yapüğı
açıklamada, Mehmet
Ünlü'nün Keçiören Belediye
başkan adaylığına karşı
çıküğını belirterek, "Bana,
bu konuda televizyona çıkıp
Cnlü'nün dürüst biri olduğu
yolunda açıklama yapniam
içuı baskı yaptılar" dedi.
Seçmen aclil düzenikavradı
İstanbul'da partisince düzenlenen Eyüp mitinginde konuşan DSP Genel Başkanı
Ecevit, ANÂP'la başlayan yanlış politikalann koalisyonla sürdüğünü söyledi
DENİZTEZTEL
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, RP tehlikesini ilk kez
kendi partilerinin fark etüğıni.
diğer partilerin bu tehlike karşı-
sında suskun kaldığını öne sü-
rerek, "Ne zaman ki biz mey-
danlara çıkıp konuştuk ondan
sonra seçmen 'Adil Düzen" mas-
karalığının iç yüzünü anladı"
dedi.
İstanbul Eyüp Jlçesi'nde dü-
zenienen mitingte konuşan
Ecevit, ANAP, SHP ve DYP -
nin birbirinden farkı olmadığı-
nı, ANAP'ın başlattığı yanlış
politikakn DYP-SHP koalis-
yonunun sürdürdüğünü tekrar-
ladı.
Ecevit, ANAP'ın sırtında ha-
yali ihracat, DYP'nin sırtında
Ilksan, SHP'nin sırtında İSKİ
kamburu bulunduğunu öne sü-
rerek şunlan söyledi:
"Sosyal demokrat veya solcu
olduğunu iddia eden bir parti dü-
rüst olmalı. En etkin olan dü-
riistlüktür. Bu nedenle SHP'nin
en iddialı adayları bile SHP'ye
sahip çıkamıyorlar."
İzlenlm
Güvercin
cennetinde
birgüverdn
ÜĞÜ
AYDINENGİN
Ülkenin bağımsızlığı
Ecevit, ekonominin her za-
mankinden daha kötü gittiğine
dcğınerck. "Kendi parasına sa-
hip çıkamayan bir ülke bağım-
sızlığına da sahip çıkamaz"
dedi.
Ülke bağımsızlığının gün
geçtikçe tehlikeye düştüğünü
öne süren Ecevit, "Ankara par-
lamentosunun hesabı Strassbo-
urg parlamentosunda soruluyor.
Kararlar doğrudur ya da yanlış-
tır. Bunun hesabını Türk miUetti
sorar" dıye konuştu.
SözJeri zaman zaman "Tür-
kiye laiktir, laik kalacak", "Tür-
kiye'de tek yol, Demokratik
Sol" sloganlanyla kesilen Ece-
vit, yerel seçimlerin genel seçim
provasına dönüştürüldüğünü.
ancak hiçbir partinin sorunlar
için çözüm üretemediğjni be-
lirtti.
DSP mitinglerinde geleneksel olarak ucurulan güvercinler Eyüp mitinginde de ucuruklu.
Güvercinlerden biri uçarkea, diğeri Ecevit'in yanından aynlmadı. Partililer in birkaç kez zoriadığı
güvercin, Eeevit'in konuşmasının sonuna kadar kürsüde kaldı. ( Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
me kavramı \ardır. İnsanı suça
azmettiren kişi de suçu işleyen
kadar suçludur. Biz dokunul-
mazhkların kaldırılması > önün-
de oy kullandık. Dokunulmazhk
görüşülürken niye Erdai İnönü,
Karayalçın Mecüse gelmedi-
lerr'dedi.
Seçim sistemi
Ecevit, yerel seçimlerin arka-
sından genel seçime gıdılip gj-
dilmeyeceği tartışmalannın
başladığını tekrarlayarak. genel
seçimin zamanında yapılması
ya da erken vaptlması halinde
"hiçbir şeyin değişmeyeceğini"
savundu. Seçim sitemindeki
adaletsizliğin ortadan kaldınl-
madığını anlatan Ecevit, "Se-
çim sistemi ulusal iradeyi
TBVIM'je büvük ölçüde çarpı-
tarak >ansıtı\or. DYP ve SHP
\crdiklcri söze karşın, seçim si-
tenıiııi büsbütün yozlaştırmayı
tasarlnorlar" dnc konuştu.
Ecevit, kamuoyuyoklamala-
nnın scçimleri ve siyaseti büs-
bütün yozlaştırdığıru, araştır-
malann seçmene "bu seçim siste-
miyle falan partUere >ereceğiniz
oylar yanar" telkini yaptığını
belirtti.
Araştırmalann halkı "oyuna
getirdiğiııi" öne süren Ecevit,
seçmenin gönlündeki partiye
oy vermesini isteyerek şunlan
söyledi:
"Kamuoyu araştırmalarına
kananlar, gönüHerindeki partiye
değil, kazanma şansı yüksekniiş
gibi gösterilen partilerden birine
oy veriyorlar; yani at vartşı oy-
nar gibi, spor-toto oynar gibi o.v
kuUanıyorlar. Bu da seçimleri
hiieli bir talih oyununa dönüştü-
rüvor."
Suça azmettirme
Ecevit, sorunlara sadece
DSP'nin çözüm ürettiğini kay-
dederek özetle şunlan söyledi:
"Türkiye'deki kötü gidişat
nedeniyle halkta haklı araytşlar
başladı. RP'ye gidecek oldular.
RP nin güçlenmesini diğer parti-
ler korkarak-titreyerek izledi-
ler. Ancak tek bir kelime ermedi-
ler. Biz meydanlara çıkıncaya
kadar ne ANAP, ne DYP, ne
SHP, RP'ye söz söylemedüer.
Refah'ın içyüzünü. dini nasıl sö-
mürdüğünü. inanç sahipleri-
ni sömürdüğünü, nasıl faizcilik
yaptığını, nasıl Türkive'ye ya-
bancı ülkeleri peşkeş çekfiğini
aynntıları ile biz anlattık. Ne za-
man ki biz mevdaniara çıktık
ondan sonra seçmen Adil Dü-
zen' maskaralığının iç yüzünü
anladı. RP'vi meydanlardan biz
temizledik, ondan sonra diğer
partiler konuşmava başladı."
SHP'nin. DEP mılletvekille-
rinin dokunulmazlığının kaldı-
nlması konusunda vicdan aza-
bı çektiğjni vurgulayan Ecevit.
SHP'nin "Demokratik düşünce
suç olmaz" kavramına sığındı-
ğını belirtti. Ecevit. "Bemm bil-
diğim, hukukta, suça azmettir-
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
DUR.
SANA
Bİ TANE
Aİ//PUPA
A6PİRİN
Eyüp'te önce Ramazan'ın
son cuma'anı izledik. Gene o
bıldik Eyüp cumalanndan bi-
riydi. Tıklım ukhm dolu cami
ve avlusunda aradan, coşku-
suz bir vaaz; sakin, sessiz bir
namaz. "Olay çıkması olasiuğı
yüksek" öngörüleri tutmadı.
Refahlılar ya ortalarda yoktu-
lar ya da sessiz sedasız iziemeyi
yeğlediler. Eyüp Camii'nin be-
sili ve tok güvercinlerinin rahaü
hiç bozulmadı. Aülan yemler
için aşağı inmeye bile üşendiJer
ve camiden boşalan cemaatin
kafalanna minik ve ıslak "ta-
Bh" işaretleri göndermeye de-
vam ettiler. Taa ki alana bir
başka güvercin, "akgüverdn"
girene kadar. Otobüsün hopar-
lörlerinden "Gö'zün aydın Tür-
kiye, Akgihercin geliyor" tür-
küsü yüksehnce besüi ve tok gü-
vercinler daha ötedeki çınarla-
ra taşındılar. Ak güvercin oyis-
temeye gelmişti.
On yedi yıllık bir aradan son-
ra Ecevit'i ilk kez görüyorduk.
1974'te andısıra. yanısıra bin-
lerce kilometre yapuğımız "Ka-
raoğlan" seçim otobüsünün üs-
tünde belirdiğinde şaşırdık.
Şapkaeski şapka. Tikler gene
ayru. Özenli, duru ve zengin bir
kelime haznesine yaslandığı
besbelü Türkçesindegene o bil-
dik vurgular, gene o keyifli söz-
cük oyıınlan. Hatta otobüsün
içinde ve üstünde gene o bildik,
sinirli. buyurgan Rahşan Ece-
vit. Onyedi >ılda sankı hiç bir
şey değişmemiş gibi.
Peki eksik olan ne ?
Bizcileyin. dağa taşa "Kara-
oğlan" yaaldığ 1974 seçimle-
rinde Ecevit'i adım adım izle-
mişler için sorunun yanıtı tek:
Coşku eksik.
1974'te Ece\ıt Bandırma
çarşısına bakan alanda haykır-
mıştı:"Tekelleri kusatacağız.
Bir avuç tekdcinin zenaatkân,
orta ve küçük girişimcileri ezme-
sine olanak tanuna> acağız".
Bandırma'da yer gök inle-
mişti. Dükkarunın önünde
Ecevit'i dinleyen bir peynirci
yaşaran gözlerini boş bulunup
önlüğüyle silmiş, yüzü silme sı-
vama peynir su>una bulanmış-
tı. Kimse gülrnemiş. Bandı-
rmalı peynircinin coşkusunu ve
duygulanımını anlamıştı.
Ece\ıt dün de Eyüp Camii'-
nin yakınında seçim otobüsü-
nün üstünden seslendi: "Avru-
pa ile aramızda gümriik biriiği
kalkbğmda bü\ük fırmalar.
buzdoiabı, teletizyon üretenlere
bir şe\ olmaz. Ama küçük ve or-
ta girişimdler yok olurlar!"'
Otobüsün hemen önünde.
zaten her şeyi alkışlayan küçük
bir grup dışında. alandan ciddi
bir yankı gelmedi. '
l3eğişen ne acaba? Halk mı
değişti. yoksa Ece\-it inandına-
iığıru mı yitirdi?
POUTIKA GÜINLÜĞÜ
HIKMET ÇETINKAYA
Zötfû'nûn RestiL
SHP'de neler oluyor?"
Aslında bu sorunun yanıtını aramadan önce ikinci bir
soru yöneltmek daha yerinde olur:
"SHP'yi kimler yönetmek istiyor?.."
SHP'li yöneticiler birinci soruya şu yanıtı veriyorlar:
"SHP, yerel seçimlere tüm gücüyle hazırlanıyor. Ka-
muoyu yoklamalarmda ö'nde gidiyoruz. İstanbul, Anka-
ra, Izmir, Adana, Gaziantep bizim. SHP'de birlik ve be-
raberlik var, hareketlilik var. Uyum içinda çalışıyoruz.
SHP'de olup-bitenler bu saydıklanmız."
İkinci sorunun yanıtı ise şu:
"SHP'de yönetenler seçimle işbaşına gelmiş kadro..."
Dün iki gazetenin manşeti dikkatimizi çekti.
Hürriyet:
"Zülfü'den İSKİ resti..."
Sabah:
"Zülfü 'den SHP'ye İSKİ resti..."
Zülfû Livaneli SHP'nin istanbul Büyükşehir Belediye-
si başkan adayıdır ve 15 gün sonra yapılacak yerel se-
çimlerde de diğer adaylardan daha şanslı gözükmekte-
dir.
Kimi yazılı ve görsel basın, bir başka deyişle 'medya'
SHP'nin İstanbul'daki seçim şansını salt Zülfü Livaneli
1
-
nin kişiliğiyle özdeşleştirmektedir. Oysa SHP örgütleriy-
le ve üyeleriyle İstanbul'da 27 Mart seçimlerine hazır-
lanmaktadır. SHP'nin gücü salt Zülfü Livaneli'nin kişili-
ğinden kaynaklanıyor olsa Ankara, izmir ve Adana gibi
büyük kentlerde başarısız olması gerekir.
Sanırız medyanın pompası Zülfü Livaneli'yi etkilemiş,
'zor bir iş olan' politikada yükselen değerleri' Zülfü Li-
vaneli ölçüt olarak benimsemiştir. Bir başka önemli öğe
Zülfü Livaneli SHP'yi ve onun kadrolarını küçümsemeye
başlamıştır.
Acaba yerel seçimlere 15 gün kala Zülfü Livaneli
SHP'ye neden 'rest' çekiyor dersiniz?
Gazetelerden öğrendiğimize göre Zülfü Livaneli ya-
kın çevresine şunlan söylüyormuş
"SHP yönetimi bana ISKİ'ye bulaşmış kişileri seçim-
den önce görevden alacağını vaat etti, ama şimdi sözü-
nü tutmuyor."
Livaneli daha önce de SHP lideri Murat Karayatçın a
şöyle demiş:
"Ben İSKIolayına adı karışan kışilerle çahşmam. Baş-
ta İstanbul il Başkanı Yüksel Çengel olmak üzere bunla-
rın görevden alınması gerekir."
Yerel seçimlere 15 gün kala Zülfü Livaneli "SHP İl
Başkanı Yüksel Çengel istifa etsin" diyerek acaba neyi
amaçlıyor?
Belki şöyle düşünüyor Livaneli:
"Oylarımı bir ikipuan daha arttırırım..."
Bir politikacı seçimlere iki hafta kala böyle bir yanlış
yapmaz. Politikacı salt medyaya güvenmez. Politikacı
örgütüne güvenir, inanır sonra da yola çıkar.
Yoksa Zülfü Livaneli SHP'yi yadsımaya mı başlıyor?
Belediye başkanı seçildikten sonra SHP'nin HEP olayın-
dayaşadığı gerçeği şimdiden yükselen değerlerekoşut
olarak belli yerlere mesaj olarak iletmek mi istiyor?
SHP, kitlelerin partisidir ve Zülfü Livaneli bir tercih ya-
parak SHP'den aday olmuştur. Beğense de beğenmese
de SHP'nin adayıdır. Yine Zülfü Livaneli DYP, ANAP ve
DSP tabanından değil, SHP'nin seçmeninden destek
^görmektedir (
Yüksel Çengel, dürüst ve saygınlığıyla tanınır. İSKİ*
davasından yargılanmış ve aklanmıştır. Üstelik Zülfü Li-;
vaneli örgüt gücüyle bugünkü noktaya ulaşmıştır. SHP
iki ay önce yüzde 13'lerdeyken adayı belirlenmemişti.
Eğer Nurettin Sözen aday olsaydı bugün yine seçilme
şansı, en az Zülfü Livaneli kadar olabilirdi.
SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu diyorki:
"Sayın Livaneli'nin duyarlılığına saygı göstermek la-
zım. Kendisi İSKİ olayından dolayı ve İSKİ olayına karşı
kamuoyunda mevcut tepkiden dolayı Yüksel Çengel'in
istifasını istemiş olabilir..."
Bir siyasal partinin genel sekreterlik koltuğuna otur-
muş bir kişi böyle konuşamaz. Çünkü Yüksel Çengel İs-
tanbul İl Başkanlığı'na seçimle gelmiştir ve bir belediye
başkan adayının ve medyanın körüklemesiyle o koltuk-
tan ayrılmaz.
Hem şimdiye dek aklınız neredeydi? Aylar önce Yük-
sel Çengel e Genel Başkan şöyle diyebilirdi:
"Sayın Çengelyıprandınız. Onun için istifa ediniz..."
Murat Karayalçın bunu yapmadığı için de dün Antal-
ya'da gazetecilere şöyle diyor:
"Zülfü Bey'le doğrudan görüşme olanağı bulamadım.
Parti yöneticileri görüşmüş. Zulfü Bey böyle bir demeç
vermediğini, sadece belediye başkanı seçildiğinde ken-
di kadrosunu kuracağını söylemiş..."
Gerçekte bu SHP henüz partileşme sürecine gireme-
di. SHP on yıllık bir siyasal örgüt. ama herhalde on yıl
daha beklemesi gerek...
SEÇİM NOTLARIICELAL BAŞLANGIÇ
Siverekliler, kendiilinikendileri yaptıSIVEREK - "Vilayet olma savaşımları"-
nın üzerinden iki askeri darbe geçiyor Sive-
reklilerin. 1960 Mayısı'nı, 1980 Eylülü'nü
görüyorlar. Bu aralar, sesleri pek cıkmıyor.
Ancak 1987 seçimleri öncesi, yeniden dep-
reşiyor Sivereklilerin il olma isteği.
Ilçeye gelen ANAP'Iı De\Iet Bakanı Ha-
san Çelal Gü/el, Sivereklilere söz veriyor:
- L ç tane pırlanta gibi adayımz var. Bunları
seçin, Siverek'i vilayet yapalım...
Güzel'in dediğini yapıyor Siverekliler.
Ancak yine de il olamıyorlar. 1989 yerel se-
çimleri gelince. taktik değiştiriyorlar. Bu kez
iktidara değil, muhalefete oy veriyorlar il ol-
mak için ve SHP'li Lami Odabaşı'nı belediye
başkanı seçiyorlar. Bir önceki seçimin tam
tersi yönde oy kullanmalan da Siverek'in il
olmasma yetmiyor.
19 Şubat 1991 de yeniden bir arava geliyor
"Siverek'i vilayet yapma heyeti". Ozal, Di-
yarbakır'da. Heyet. Özal'ı ziyaret edip "Vi-
layet olmak istiyoruz" diyor. Özal'ın yanıtı
olumlu:
- Vilayet sayşı yuze çıkacak. tlk listede Si-
verek yoktu. ikinci listeye aJdık.
15 Mart 1991'de Siverekliler bu kez SHP
lideri Erdal Jnönü'den duyuyorlar il olabile-
ceklerini:
- İl olmayı hak etmiş bir yer...
Hatta, Siverek'in il olması İçişleri Komis-
yonu'nda bile görüşülüyor. Komisyonun
ANAP'b başkanı Galip Demirel de söz veri-
yor Sivereklilere:
- Siverek, il olmaya layık. Bütün gücümüzle
Siverek'in il olmasma çalışacağız...
İrfan gazetesi, 1959 yılından bu yana Sive-
rek'in il olma çabasını yansıüyor. 3 Mayıs
1991'de Özai geliyor Şanlıurfa'ya. Gazete-
nin manşetinde, yine Siverek'in il olması var:
"özal, Şanlıurfa'da müjde verdi. Siverek,
vilayet olacak iller
arasında."
Sivereklilerin key-
fine diyecek yok.
Gelen il>apmasözü
veriyor, giden söz
veriyor.
1İ Ekim 1991 ta-
rihlı İrfan gazetesi-
nin manşeti:
"Demirel Şanlıur-
fa'da söz verdi: Sive-
rek 87. vilayet"
Demirel'in arkası-
ndan zamanın baş-
bakanı Mesut Yı-
lmaz'dan da söz alı-
yorlar 27 Temmuz
1991'de:
- fl için müracaat eden ilçeler içinde en uy-
gunu ve şanslısı Siverek'tir.
Ancak, diğer başvuranlar oiuyor da Sive-
rek yine il olamıyor. Ama Siverekliler azîmli.
İl olma çabalanru sürdürüyorlar. 23 Aralık
1991'de "Sivereki vilayet yapma heyeti", bir
kez daha çıkıyor Demirel'in karşısına. De-
mirelin tavn "vilayetlik çantada keklik" gi-
bisinden. Yüreklerine su serpiyor Siverekli-
lerin:
- Vilayetlik konustı için boşuna enerji tüke-
tip buralara kadar geldiniz. Siverek vilayeti
için söz verildi mi? Verildi. O zaman söz ve-
ren, sözünün eri olmalıdır. Aslında geç bile
kalınmıştır.
Heyet ayru gün Demirel'in yaıundan çıkjp
İnönü'nün yanına gidiyor. SHP lideri de
umutlandınyor Sivereklileri:
- Siverek, vilayet olmayı hak ermiştir. Sive-
rek'in vilayet olması için gereken yapılacak-
tır.
31 Ocak 1992'de
brr söz deDevlet Ba-
kanı Mehmet Kah-
raman veriyor:
- Vilayet olmanız
için çok uygun ko-
şullarınız var. Eli-
mizden geleni yapa-
cağız. Yakın tarihte
hepbirlikte Siverek'-
in vilayet oiuşunu
kutlayacağız.
Siverek"e il olma
sözü veren vcrene.
Saptanabilenlerin
bir bölümü: 7 Şubat
1992. Devlet Bakanı
Necmettin Cevheri:
- Bu, Siverek'in
hakkıdır. Hatta Siverek'i il yapmakla da kal-
mayacağız...
Bu söz üzerine herhalde Siverekliler "tl ol-
mayı atladık, galiba eyalet oluyoruz" diye se-
vinmişlerdir.
2 Haziran 1992. Devlet Bakanı Mehmet
Kahraman:
- Meclis tatile girmeden, Siverek il olacak-
ör.
31 Mart 1993. Kültür Bakanı Fikri Sağlar:
- Önümûzdeki dönemde bu hükümet Sive-
rek'i il yapacaktır.
6 Haziran 1993. Süleyman Demirel ve Er-
dal İnönü:
- Siverek il olacaktır.
İşin ucu öylesine kaçmış ki, Siverek'in il
olacağmı söyleyenler arasında politikacı ol-
mayanlar da yer alıyor. 2 Eylül 1993'te Sive-
rek'e gelen Emniyet Genel Müdürü Mehmet
Ağar da değiniyor il meselesine: ,
- MiUetvekiliniz Edip Bucak'la sık sık gü-
venlik sorunlannı görüşü\onım. Bu dönemde
tahakkuk edecek bir meseledir.
15 Ekim 1993. Bayındırlık Bakanı Onur
Kumbaracıbaşı:
- Siverek zaten il. Bunu onaylamak gerekir.
l muyorum hükümet, Siverek'in vilavetlik
hakkuıı kısa sürede verecektir.
31 Aralık 1993. Cumhurbaşkanı Süle>-
man Demirel:
- Siverek il yapılacaktır.
Aynı gün. Devlet Bakanı Necmettin Cev-
heri, bir kez daha söz veriyor Sivereklilere:
- 1994'ün başuıda Siverek il olur.
Son olarak 22 Ocak 1994'te söz verilmiş
Sivereklilere. SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın:
- Siverek, inşallah yakında il olur.
"Siverek'i Vilayet Yapma ve Kalkındırma
Demegi'''nin dosvası, son olarak bu sözle bi-
tiyor. Ancak dosyanın en sonuna bir "not"
eİclemişler Siverekliler:
- Vaatler devam etmektedir.
Bunca cabaya. venlen yüzlerce söze karşın
bir türlü il olamamış Siverek. Üç cum-
hurbaşkanının, üç başbakanın, iki devlet ba-
kanı ve başbakan yardımcısırun, bir devlet
bakanı ve hükümet sözcüsünün, üç partinin
gene! başkanının ve altı bakanın gücü yet-
memiş Siverek'i il yapmaya. Bakmışlar ola-
cak gibi değil. kendi göbeklerini kendileri
kesmiş Siverekliler. Asmışlar ilçenin girişine
"Siverek iline hoşgeldiniz" tabelasını. Belki
söz veren politikacılar gelip gecerken göriir
de utanırlar diye. Ya da 27 Mart yerel seçim-
leri için gelen politikacılar bu tabelayı görün-
ce yanılıp da "tşte verdiğinüz sözü tuttuk. Si-
verek'i sonunda il yaptık" derler de biraz gü-
lerizdiye...
Bİttl
BekirSami Daçe:
Teröristlerin
enbüyükUuuıeti
yöreholkuta
KARAİSALI (AA) - De\ lct Bakanı Bekir
Sami Daçe, son lOyılda terörle mücadelc için
800 triKon liranın üzerinde para harcandtüını
belirterek "Bölücü örgüt, en büvük ihaneti
yörehalkma>apı>or"dcdi. Daçe. Adanaııın
karaisalı ilçcsi dc\ lct hastanesınin açılış
töreninde\aptığı konuşmada. topkımsal
sağlığın bölücü terörün tchdidi altında
olduğunusö\ledi.Son l()\ıldabölücü
ihanete karşı. bugünkü "inleri temizleme"
noktasma gelinebiimesi için 8(K) triK on lira\ ı
aşkın harcama yapıldığını ifadeeden Daçe.
şöyle devam etli: "Bölücü terörle mücadele
için harcanan bu para, ülke refahını artırma) a
tesis edilsevdi. bugün çoğu derdimi/ olmazdı.
Hakkâri'ye, Divarbakır'a gittik. gördük.
Bölgede telefon, elektrik götünilmemiş hiçbir
yer yok. Eğer terör olmasaydı, bu bölgeler
gelişecekti. Millete ihanet içinde olan PKK.
'Sizin adınıza savaş veriyorum' di>erek aslında
en büyük ihaneti yöre halkına > apıvor."
Bölücü terörün. gündemın alt sıralanna
itilmesinden sonra kaynaklann, Doğu-Batı
demeden heryöredeki insanın hizmetine
aktanlacağını kaydeden Bakan Daçe. "Belki
bu yıl biraz zor geçecek, ama ondan sonra
hepimizi güzel günler bekh'vor" dedi.
Törende konuşan Adana Valisi Naci
Parmaksız da insan sağlığının her şeyden
öncegeldiğini belirterek hükümetin sağlık.
eğitim gibi konulara büyük önem verdiğini
söyledi.Daha önce sağlık ocağı olarak
kullanılan Karaisalı Devlet Hastanesi. Sağlık
Bakanlığı'nın sağladığı yaklaşık 1.5 milyar
lira ile modern tıbbi cihazların yeraldığı, 4
servisli, 2 ameliyathaneli bir sağlık
kuruluşuna dönüştürüldü.