Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 12MART1994 CUMARTESİ
KULTUR
ŞIIR A T L A S I CEVATÇAPAN
'Bittisandığınzamanyenidenbaşlayacak'
ERGİN GÜNÇE: ŞİİRLER
Şiir Atlası'nda bu hafta umıtamayacağımız ve
genç yaşta yitirdiğimiz bir şairi anıyoruz: Ergin
Günçe. Ergin 1938'de Giresun'da doğmnş, ilk ve
orta öğrenimini Anadolu'nun çeşit/iyörelerinde ta-
manilamış.
Ben kendisini Ankara'da. onun Siyasal Bilgüer
Fakültesi'nde öğrenci oldıtğu yıllarda tanıdım.
Daha sonra, 1962-64 arasmda İngiltere 'de sık sık bu-
luşarak bu dostluğupekiştirdik. Onun Ortadoğu Tek-
nik Üniversitesi'ndeki öğretim üyeliği, Sorbonne, Al-
manya, Frans ve Başbakanhk 'taki damşmanlık dö-
nemlerini uzaktan, ama şiirini hep yakından izledim.
Genç Ölmek (1964) ve Türkiye Kadar Bir Çiçek
(1988) adlı kitapları Ergin Günçe'nin yeni şiirimiz-
deki önemini kamûayan yapıtlar. Adnan Özyalçı-
ner'in şu sözleri ne güzel özetliyor Ergin 'in şiirini:
"Gerçeküstü imgelere dayalı, aşırı duygusallıkları
akılla dengeleyebilen bir matematiğe sahiptir onun
şiiri. Bu şürlerde çocuksu, hatta çocukça bir anlam
ve gerçeklikleryatar. Ölüm ve çocuk onun şiirinin
belkemiğidir. Ölümle dirim yanyanadır."
Yürekleri iyi teyellenmış terzi kızlar
Bazan oynajarak o uzun gözleriyle
Yanhş bir İzmite başlar türkülennde.
O kadar çocuktu ki ölürken çemberi peşinde
Alıp götürürlerken dizlerini taze kanamış
Oturup yıldızlan dizen v erlerine
Saatdörtleri bulurgidipyatmalan.
Yürekleri Egeye kadar o kızlar
Kırmızı fistanİarla nhtımı boyarlardı
Bütün güzelliklerini takıp yanlanna
Ağızlannı bademler. kavunlariardı.
O, san saçlannı nerden edindi
- İsveçli gemicilen unutmadık-
O, külgözlerini nerden buldu
- Kedileri aklımızda-
Hiç doğru değil bu \ aptığı ölmek
-Ocambazı unutmadık-
Yürekleri iyi teyellenmiş kaptan kızlan
Yürekleri çok kere gemı fenerlerinde
Yanlış bir oğlanı savıklarlardı.
O kadarçocuktu ki ölürken
Okuldaki birşarkıya başladı.
Kırmm Saçlı Çocuklar
Aşı boyalı ev lerine kasabanın
Bir ay doğar al yanaklı
Kurar kmalı ninem semaverini
Al yanaklı aya karşı
Ay. Denizde birportakal
Nar çiçekleriy le aydınlanan bir eylül
Kasabanın kırmızı saçlı çocuklanndan
Bir ıslık göğe resimler çiziyor,
Kuşlar konuyordudaklanmdan
Gök. Büyük bir soru işareti
Nerdesin eski gelin böceği
Bomboş duruyor çocuklann
Parmak uçlanndaki pembelik
Kuşlar kalkıyor dudaklanmdan
Karanlık. Sigara yüzüme yaklaşıyor
Donuk san kum kıyılara
ölümü yazmışlar renkli çakıllarla
Kasabanın kırmızı saçlı çocuklan
Uyanıp portakal uykulanndan
Eski bir mandolindi ölümdü anlatılan
Kır kahvesinde çocuklara çalardı
Temmuz örerken evini sarmaşıkla
Çan çıçekleri göğsünde kuru kalbı
Serilince bahçeye rakı sofrası
Kucağında mandolin. mandolin ve
parmaklan
Ne yalnızlık kalır ne aşk
Ne gizlice bilgi av şarkılan
Ay dudağında kuruduğu zaman
Ve ne zaman görse çocuklan
Serin yaz geceleri penceresinden
Balkona akınca gölgesi
Saçlannda deniz ve uçuşan şapkası
Eski bir mandolindi ölümdü anlatılan
Şimdi kış ve uykusuz çocuklar
Uzak bir mandolin kulaklannda kalan
Ay mıdır kar mıdır pencerede
Boğulmuş çocuklan martılara taşıvan
Kara köpek karşı kıyıda uluyor
Bence o çocuk öyle gülmemeli
Atlan çayıra saldım diş kamaştıran erik
ağaçlan altına
Nisan toprağı kalbimdeağanyor
Bence o çocuk öyle gülmemeli
Şimdi bir kadın çay demlese
Bahçemdeki korkuluk narağacıdır
Erken ölmüş, iyi giydirilmiş
Sular soğuyor ovada duran ince gölgesinde
Büyük ateşler, kuytu köy ler gibi
Alınlanna visne çiçekleri vağan
O kızlar, delikanhlar ve lohusalar
Oyulmuş bir bebektirler ıhlamurdan
Kestane mangallan, masallar, talikalar
Ölüm alışsın artık bize
Birdansgibi bahçemizegelsin
Gelsin otursun ılık minderimize
Bence o çocuk öyle gülmemeli
Ay kar gibidir pencerede
Biz daha doğmuş sayılmazdık
Şimdi de sayılmayız ya
Bir fılimiz vardı kapımızda
Üstüne çıkıp elma çaldığımız
(Annem bu masallan daha dinlerken sadece)
Tuhaf bir ay vardı kahverengi
Ormanıdoîaşır dururdu deli birkolcugibi
Tekirbirkedı
Onu vesaire sanırdı
O kedi de öldü geçenlerde
Biz trenle inerdik bazan şehre
Şehir de vapurla başka şehirlere giderdi
Birisi bir borazan yitırdi ormanda
Borazan şimdi Bay A> ın dudağında
Babam da diyor ki ordan ince saçlanyla
Boşunadır bu ayın ötmesi boşuna
Biz elma çalarken babam görmüş
Babam daha neler görmüş oysa
Mayıs Gönleri Için Ağıt
Şiir labanca oldu artık
Bir tarih düşelim şuray a
Kelımeden ve ustadan kurtuldum
Aşk gitti. başka kaleler kaldı geriye
Susun ki boynu vurulanlarolabilir
Aysız durur kanla soğutulmuş gece
Susun ki göğüs kafesimden geçer yüzleri
Eller arkadan kelepçe gözler incedir
Şiir de barut kokmalıdır son günlere geldik
Kötülük kolordu gezmektedir bence
Kuduzlar. mermiler ha\ lamaktadır
Gül düştü. başka kaleler kaldı geriye
Bajardım, Yusuf un bende birgömleği kaldı
Bu boy unlar. alınmaz hmçlar. hesaplar olmasın
Suladım. nar çıçekleri serptim topraklanna
Uzun gün, uzun gece karanlıkta kalmasın
Şiir zorlu bir saldırmadır. oluklu hem de
Sürmene
Oğullan gök ekinlere benzetır Yunus Baba
Koşuyorum ben de. bu satırlann yazan,
dikenler parçaladıkça
Yol düşer, başka kaleler kalır geriye
Ben ki yazlann ve güzlenn acemi sözleriyim
Herşeyi yanm kalmış bir ikindi kuşu gibi
Uzatınm hüznü beş \ akit elem kılanm
Horozla donansa da dalgın yüreğim
Boşaldı şiir yayından, gözü keskin çocuk
Suratı yağmurla hırpalansa da
Bir teti'k, birdenbire bir tetik
Kol düşer, başka kaleler kalır geriye
Arkadaşlar, Yargı çok'a aynlır, ilk dersimiz
bu
Tannnın katında, çatı katında
İnsan da yargılanır, köpek de kuş da
Balık bile yargılanır, aklına ve şey tana
uydukça
s
Din bilginleri de söyler bunu. İkinci Ders
"Tann bir müziktir eninde sonunda"
(Burada sesimizi alçaltmalıyız)
Ey Melek, ey düttürü Leyla, ey Köçek
(Burada sesimizi yükseltmeliyiz
ve Oğlumuzu çağırmalıyız yardıma)
"Şeytan, ateşe boyar suratını baba
Yargılar ama herşeyi yargılar"
Arkadaşlar, azıh bir eytişimdir çocuk
Herşeyi bilir, karar verir ve açıklar
On yaşında haylaz ve çapraşıktır
Yozlaşır, Tarih Dersleri ve Yaz geldikçe
Nerde kalmıştık, nerde kalmıştık
Açık havada kurarlar bir terazi, Ders Üç
Stadyumlar, alanlar dolusu işçiler ve çocuklar
Sağdjıyu solduyu sorgu savunma karar
Hızla işleyen tüfekler mekanizmalar
Açık ve aydınlıktır dersimiz
Herkesi bir yargıç olarak düşünecegiz
Herkesi bir sanık olarak süsleyeceğiz
Herkes zaten birSavcıdırdoğuştan
Dördüncü ders. kahramanlar geçidi
Birisi ""kamu adına" ilk tekme> i atar
Sanık, işlesin işlemesin. dişlesin dişlemesin
Öteki, gözünde gözlük, kirada oturan bir
Bay
Dinler ve dinler. yazdınr ve yazdınr ve
kalemini kırar
Noktada virgülde durarak ve yaparak
satırbaşlan
Ünlemlerde haykıran, sorularda kaykılan
Bay Avukat, Sen de artık "anlamlı bir
savunma yap"
Duruşma Çarşambaya ertelenir o zaman
Suskun bir orkestra olan jüri
"Halk Adına" yardımlarsunmaktadır
Dışarda fotoğrafçı bir kalabalık
Bir vapur düdüğü dolaşır sanığın kafasını
Aklına karpuzlar, helvalar takılır
Dersler burda biter. Yaz Sınavlan yaklaşır
Arkadaşlar, gerekçeli yaşamalıyız
Zira Satranç falan değil oynadığımız
Zira Şiir böyle gelişmektedir.
Tann bir Müziktir. Terslik burda bana
kalırsa
İşbölümüne inanır güvenir bana
ve öteki Yargj Yöntemi Hocalanna
Sınavda-hepinize başanlar dilerim
Sorulan okumadan cevaplamayın
Can'la oynuyorsunuz şunun şurasında
Türkiye Kadar Bin Çiçek
Soğuk suda çarpa çarpa yıkadım
Yüzümün niyeti bir aşk şiiri
Ayçiçeği
Gümüş çiçeği, Kavun Karpuz Mevsimi
Çiğdem: yağmur sonu çiçeği
İlk cemreden sonra bulduğumuz çiçekler
Gül güldür, Gül de güldür
Ben bu kadar anlanm bu ışten
Ekinler sarardı biçtik güz geldi
Eskiden sevdiğim kızlar çiçeği
Öpemedik birbırımizı ışte bunun çiçeği
Tay gibi dururdu tay gibi bir kızçiçeği
Benim poliste kaydım varmış. hohho
Poliste kaydı olmanın çiçeği
Bir davet olan çiçek
Süslerlereteklennı kıkirdeyerek
Kaymakam e\ lerinde yastık çiçeği
Diz çiçeği. Türkçenin en ayıp kelimeleri
Dul. Baldız, Bızim Güveyi
Bacanak çiçeği. ayıp çiçekler
Yüzünün ve taranmanın çıçekleri
Entarin düzelirken açan çiçek
Birdâvettirçiçekveçokkeregidilemez
Insanın dairedeişi vardırçünkü
Amerikan polisinde bile fotoğrafım var,
hah
Hangı hırsızın polisi, hani ev sahibi
İyisin sevgilim. aceleci ve sabırlı
Belki de banşa bir savaşla vanlır
Çünkü işleten sevgiyi
Öfkenin kurucu meclisidir
Tarihi hızlandınnanın çiçeği
Senin saçlannda bir Macar kırmızı yar
El yazması Kur"anlar '"'•'•'
ve Benim yanaklanndaki Çerkeslik
Daha bir sürü çiçekler
Senin de bir kaydın bulunmalı loy
İyisin, demek ki iyisin, sabırlı ve aceleci
Kadınlar Mevlüdu, şerbet çiçeği
Geldibirakkuşkanadıylarevan ve benim
uykum
Ki güzel çiçektir her zaman
Hafız kadınlann fingirdekleri
Tüccar, telsizciler, terlikçiler
Aklımda bir kasabanın çiçeğini tamamlar
Hamamı hergün turşu kokar
Demek. düğünlerinde böyle oynarlar
Gözleri duvarlara, tavana bakar
Köy lerin solgun aşk çiçeği
Düğün ne kadar uzundur. Sağdıç çiçekleri
Güvev i pencereden bir silah atar
Kızevi utanarak tararsakalını
Göğe bir duman çiçeği salınır
Kaydımızolsa da olmasa da sevgilim. ohho
Kaç kere >ıkadık birbirimizi
Ayçiçeği
İş becermişlerin yüzündeki çiçek
Kurtuluş Savaşının kaşındaki çiçek
-^ Asyadakabaranekmek çiçeği
^ Beşbinyaşındabirkomutan
y n bu kadar > üreklisin
Inceçekingenlik çiçeği
Ha dediklerinde dağda olursun
Ha dheceklenn ağzındaki çiçek
L'mudun çiçeği
Türkive kadar bir çiçek
Yüzünün niyeti bir aşk çiçeği
Bir kalkışma yüreğindeki çiçek
Dersimiz Aşk. konular Havdutluk ve
Sanşınlık
Şimdi şurdan koşsam Akdeniz'eçıkanm
Yörükler ve Develer arasından geçerim
Üzüm incir ve tütün, üzüm incir ve tütün
Dersimiz Aşk çünkü. söv lemiştim
Oturur bir Güneşle sigaramı yakanm
Bir Horozadamıştım onsekizimde
Nedense kesmeye üşeniyor insan
Şu günlerde ömrüm de bir hayli kısalıyor
Dersimiz Aşk, konular Barut v e Av Tüfeği
Annemiz bizi de elbet bir Gül'de birıktirdi
Okullar bitti. Askere gittik ve hemen evlendik
Bahçeye bir Sığırcık bir de Kırmızı Tarhana
Dersimiz Aşk çünkü. söy lemiştim
Oturduk son gece Balkonda Vişne yedik ve
gülüştük
Şüt gibi Gökyüzünden bırikı Turna geçiyor
Öksürerek yürüyorum bir İkindi yolunda
İzliyor beni Gölgem. Çubuğum ve
Keçilerim
ARDINDAN YAZILANLAR
Ergin Günçe...
LĞUR MUMCL
Bu gibi kazalar, yaşam ile
ölümün nasıl kucak kucağa. bir
arada olduğunu göstenyor
Daha bırkaç gün önce Ergin
Günçe ıle sokakta karşılaşmış.
ayaküstügörüşmüştük. Günçe.
öğretim üyesıydi. Konusueko-
nomıydi. ama bütün tutkunlu-
ğu edebiyata \e şıırevdı Şıırler
vazar. vazdığı şiirlerin dizeleri
ile du>gu dünvasının evreninde
koşar dururdu.
12 Mart 1971 tarihınden ön-
ce bırkaç kez miuklanmış ve
yargılanmı^tı. Bir kez Ankara
Adli>esı"nde bir ağır ceza mah-
kemesınde avukatlığını da
vapmıştım. Bu vüzdcn ara sıra
takılır; vazdığı bir şıırden bır-
kaç dıze okuvup; "Suç \ar mı
üstat?" dı\e sorardı. Ve sonra
eklerdı. "Dava açariarsa a\u-
katım bövle sö\ledi derim" der-
dı.
12 Mart 1971 döneminin un-
lü 'balvoz harekatı' nedenıvle
gözaltına alınmışn. Bir süre.
Ankara'dakı Yıldınm Bölge
Tutukesi'nde birlikte hapıs
yatmıştık. Tutuke\ınde. bırlık-
te jakalar >apar. çevremızde
morallen bozulan arkadaşlara
birlikte destck olmava çalışır-
dık.
Tutukevinde Günçe ıle bera-
ber "koğuş kıdemlılığı' vapnıı^-
iık. "Bana" derdı. "Koğuş
ağaJığı yakışı>or arkadaş..."
12 Nlart 197
1 öncesınde oğ-
rcncı evlemlen nedenıvle \argi-
lanmı^lı. Şıddeîe. îeröre, bov-
kota. i^gale hıç taraftar değıldı.
bılirdım. Ama nedense. adı hep
bövle olaslara kanşırdı. Mark-
sizmın tabu savıldığı dönemler-
de goğsunü gere gere 'Marksist'
olduğunu sövlerdı. Marksız-
min. ınsandan ınsana değı^en
çeşıtlı \orumlan karşısında
ben. Günçe'nin övle ideolojik
fetışıznı kokan bağnaz bir
Marksist olduğuna hıç ınan-
mamıştım Günçe, olsa olsa. in-
sancıl duvgulardan kavnakla-
nan ve beîki vervüzünde henüz
örneği bulunmavan bir utopık
sosyalızm özlemcisivdi. o ka-
dar!..
Ergin Günçe
İşsiz kaldığı. parasız kaldığı
gunler oldu. kımseye bovun eğ-
medi. eğmek istemedı.
Menderes döneminin o ünlü
'TahkJkat Komisyonu' önerisi
verenlerden Sefer Eronat'ın da-
madıvdı. Ancak. siyasal görüş-
len bu denli avn olan kayınba-
basından hep saygılı biçimde
söz ederdi.
Onun daha çok şiir ve edebi-
yat dünvasında biçimlenen ki-
şilığı. her çe\ re ıle rahat diyalog
kurmasına yol açardı. Sağ ke-
simden de dostlan vardı. Bağ-
naz ideolojik görüşlenn, insan
ılişkılen üzerindeki olumsuz et-
kılen üzennde konuşurken
başından geçen bfr olayı an-
latmıştı: Hakkında tutuklama
karan çıkanlan Günçe, birkaç
gün saklanma gereğıni duvmuş
ve kendısını. bugün sağ kesimi-
nın önemli adlanndan olan bir
oğretım üvesı, -o zaman
çalıştığı kamu kurumunun
aracı>la- bir evden bir başka
eve taşımıştı. Bana bu olayı an-
latır, herkesın herkesi MİT-
CIA >a da KGB ajanı saydığı
bir dönemde değişik görüşteki
ınsanlar arasında arkadaşlık
köprülen kurulabileceğım an-
latmak ısterdı.
Bövle değişik bir ınsandı
Günçe.. O. çevremızde çok gör-
düğümüz keskin köşelı ve bas-
makalıp insanlardan değildı.
Duygu dünyasının kapılan,
edebivat alanlanna olduğu ka-
dar espri. kahkaha ve şaka şe-
lalerine de ardına kadar açıktı.
Zeka tıtreşımleri ile vakalayıp
bulduğu esprilen, yakın dost
çevresinde türlü renklere bo-
vayarak sunar. başkalanndan
duvduğu esprilen de sahiplen-
nın adlannı vererek parlak yal-
dızlı kağıtlara sanlmış tatlı İces-
lane şekerleri gıbı çevresindeki-
lere cömertçe dağıtırdı.
Kafasının ıçı, bir vandan
ekonometn biliminın aritmetik
gerçekleri>le. bir yandan da
duvgu pınarlanndan fışkıran
dızelerledoluvdu.
Maıematıkie şiirin. ekonomi
ıle edebiyatın kesiştiği bir nokta
varsa eğer, Günçe ışte o nokta-
daydı. Ve bu noktaya, edebıyat
dünyasındakı kır çiçeklerini
dev şire dev şire gelmışti.
Ergin Günçe. benim dostum,
müvekkilım ve cezaevi arka-
daşımdı. Ölüm haberini alınca
ıçım kan ağjadı. Bu satırlan,
şimdi acı gülücüklerle yüreğimı
dağlayan anılarla paylaşmak ve
Ergin'e son görevimi yapmak
ıçın yazı>orum. Bu satırlan Er-
gin Günçe için yazılmış bir ölüm
ilanı ya da talihsiz bir tabutun
önüne konmuş bir dost çelengi
olarak da görebilirsiniz.
Güle güle dostum. dovma-
dan gıttiğin. hapisler yattığın,
aalar çektiğin bu dün>adan
sana güle güle...
Şiirlenn yanm kaldı. özlem-
lerin. o masmavi. o pespembe
düşlerin hep yanm kaldı. güle
aüle. aüle aüle. .
CumhunSet 19Ocak 1983
Ergin Günçe
CEMAL SÜREVA
56 vılıvdı. Yok >ok. 5^ Sezai
karakoc'la birlikte Ek^ıkta^'ta
Veraset ve İntıkal Vergı Daire-
sı'nın (ijimdıkı Deniz \lu/esı bı-
nası) ı^lemlennı teftiş edıvor-
duk Bizeavnlanodavabırgün
çok genç bin gırdı Kendısının
de şiir vazdığını. bızımle tanı-
şmak ıçın burava geldığını sov-
ledi. İstanbul Erkek Lısesı'nde
okuvormuş. ^ a^ından da
küçük göstemordu. Orta ikıde
falan derdınız. Üç defter vardı
koltuğunda Bınnde vazdığı jı-
ırler (kıncı defıer İngılızee def-
teri. Üçüncüsu Fransızca. İkı
vabancı dılı bırarada götümıek
lutkusundavdı. Ergin Günçe'vı
bövle tanıdım.
Fatıh durağındakı üst kat
kahvesı. Aksarav'dakı kahve.
Şehzadebaşı'ndakı "Fil \e hor-
nımu" dediğımız kahve (hep
hortum bölumünde oturur-
duk).. Onat Kutlar. Kemal
Özer, Adnan Özvalçıner. Ferit
Öngören. hemen her guıı bu
kahvelerde buluşur. saatlerce
konu^urduk Zaman zaman
Edip Cansever. Asım Bezirci.
Demir Özlü de gelırdı. Ergin
Günçe de aramızdavdı Her an
eleştin. hep çıkış. surekli cezbe
içınde>di. Kımı zaman onadan
kavbolur. beş on gun gözuk-
mez. sonra bırden çavlan gıbı
düşerdi kahveve.
Lıseden sonra sivasala gir-
mesi Ergın'le dostluğumu/u
daha da berkıtu. N'olsa, bcn-
zeşen bir vanımız daha ortava
çıkmıştı. 27 Mavıs öncesı ve
sonrası bır-ikı vılda bu kez An-
kara'da beraberız. Ahmed Arif.
Muzaffcr F.rdost. Orhan Dunı...
Ergin şımdı ekonomivle. mate-
matıkle haşır neşir Siyasavla
sanat. sanatla bılım arasında gi-
dipgelıvor Gıdıp gelmıvor da.
sankı bunlann hepsını kendın-
de topluvor. Ve vine süreklı
çıkışlar ıçınde. Ergin. Havana'-
ya (Havana mıvdı?) gidıvor.
Ergin oradan çok güzel bir çan-
ta getmvor. Ergin çantasını be-
ğenenlere kullanmak içın üç
günluğüne venvor. Ergın'm bır
bardak mürekkep alan bir dol-
makalemı var Ergm ekono-
metnden örnekler venvor. Er-
gin Salah Birsel'le birlikte ev
tutmuş. Kızım çok küçük ol-
masa onunla evlenecek: Adı
Avçe va. sovadı da Günçe ol-
sun dıve. Ergin. Sadun Aren dı-
vor. başka şey demıvor. Ergin.
N'evsel Ongören'e kızmış. Ergin
evlenıvor. Ergin 12 Mart'te ne-
rede? Ergin sakann kullanıyor.
kılo almamak için. Ergin Al-
manlara proje vapıyor Ergin
Fransa'da mı?
1961'deki ilk Papırüs'leri
(dört sayı) Ergin Günçe'vle be-
raber çıkarmıştık Sezai Kara-
koç onun ikinci savıdakı 'Man-
dolin' şiınnı okuv unca şöyle de-
rms.tr "Kınk bir Verlaine >ar bu
çocukta.", "Gencölmek" 1964-
te vavımlandı. Kıtabın vetenn-
ce değerlendınlmedıği kanısı-
ndavım. Onun şiınneen çok
vakîa^an vazar Ferit Öngören
oldu.
"Geneölmek"tekı şıirlerle
daha sonra tek tek dergılerde
vaumlananlar arasında şövle
bir av nm v ar: 'Gencölmek'teki-
!er İkinci ^'enı döneminin ortak
çizgilerini de taşıyor. Çocuk-
luk-ölüm duvgusu temalan y an
vana. hatta ıç ıçe. Kimı zaman
adamakıllı uçlara. sınırlara gö-
türülen dıl deformasvonlan bile
bu temaslarla lekesiz (chste) bir
durum kazanıyor. Ruh temizli-
ğının kitabıdır "Gencölmek".
Duşunce orada naıfleşıyor. hu-
mor halıne gelıvor. Her yanına
elmalar asılı bır çocuk var bu
kıtapta.
Daha sonra dergılerde tek
tek yavımlanmış şiirlerde ise
düşünce ağır basmakta. Siyasal
bır tavır var. Ergin Günçe bun-
larda hayatı değıştırme tutku-
sundan düny ay ı değiştirme aşa-
masına geçmıştır. Ancak bır sa-
vaşçı gibi değil de bütün hesap-
lannı vermış eski bir uygarlık
gıbı konuşmaktadır. Tavn bır
bılgenın tavndır. Ergin Günçe'-
nin şıın de hayatı gibi. birdenbi-
re çocukluktan bilgeliğe geç-
mıştır.
Olümünü öğrendıkten sonra
birkaç arkadaş toplanıp onu
andık. Ziya Metin, Ergin Gün-
çe'yı hıç tanımamış. Ağlaya ağ-
laya okudu şıirlerini.
Anılar şimdi nasıl taze! Yann
yine taze. Ama. sonra? Uzak-
İaşıyoranılar, uzak biryereyer-
leşıp oradan gülümsüyor. Bir
mınyatür gıbı çıkarsız. Bir tay-
yarepulugibı.
Arkadaşım. kardeşim, yav-
rum Ergin!