Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ŞUBAT1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
GENÇLÎK - EĞÎTÎM
'Yeşil Okullar'
yarışması
•SAMSUN(AA)-
Samsun'da. milli eğıtim
müdürlükleri tarafindan
"Yeşil Okullar" adk bir
yanşma düzenlendiği
bikunldi. İlk ve orta dereceli
okullan kapsayan yanşma,
öğrencilerin çevre bilincini ve
duyarlıbğını geliştirmek ve
gelecek kuşaklara yeşil bir
dünya bırakma amacinı taşı-
yor. Okullann fıziki
konumu, bahçesi ve tesislerin
dururnu ile sosyal etkin-
liklerinin değerlendirileceği
yanşma 27 Mayıs 1994'te
sonuçlanacak. Yanşmada
birinci gelecek okula 100,
ikinciye 75, üçüncüye ise 50
milyonliraödülverilecek. 10
okulda 10'armilyonlira
teşvik ödülü alacak.
Ogretmen
ataması
• ZONGULDAK(AA)-
Zonguldak'a toplam 140
öğretmenın daha atandığı,
böylece öğretmen açığının
büyük ölçüde kapandığı
bildirildi. Zonguldak Milli
Eğitim Müdürii Yılmaz
özdemir yaptığı açıklamada,
ilköğretim okullanna 91,
orta dereceli okullara da 49
öğretmenın atandığmı
belirterek, "İlköğretimde
öğretmen açığı tümüyle
kapandı. Orta dereceli
okullarda ise acık büyük
ölçüde gıderildı" dedi.
Üniversitelere
bizmet zinciri
ANKARA(AA)-
Vakıfbank, Gazi Universitesi
kampusünde bir şube açarak
üniversitelere yönelik hızmet
zincirini başlattığını bildirdi.
Vakıfbank'tan yaptlan yaalı
açıklamada, bankarun
üniversitelere yönelik banka
hizmetlenne, başta Anadolu
Universitesi olmak üzere.
îstanbul ve Ege üruversitelen
lede benzer protokoller
yapılarak devam edileceği
belirtildi. Gazi Universitesi
kampusünde hizmete açılan
şube, üniversitenin akreditif
ve ticari işlemlerinı on-line
sistemi ile yerine getirecek.
Tıpta uzmanbk
sınavı
•ANKARA (AA) -" 1994
Nisan Dönemi Tıpta
Uzmanlık Eğiümi Gınş
Sınavı" ÖSYM tarafindan
9-10 nisan günleri Ankara'da
yapılacak. ÖSYM'den
yapılan açıklamaya göre
sınavla ilgili kılavuz ve
başvurma belgeleri il sağlık
müdürlüklerine gönde-
rilecek. Sınava başvurmak
isteyen doktorlar, gerekli
belgeleri il sağlık
müdürlükleri ile ÖSYM'nin
Ankara Karyağdı
Sokak'takiirtibat
bürosundan 7-22 şubat
tarihleri arasında temin
edebilecekler. Başvuru
belgelenni tamamlayan
adaylann, bu belgelenni 25
şubat gününe kadar
OSYM'ye göndermeleri
gerekiyor. 1994 Nisan
Dönemi Tıpta Uzmanlık
Eğitimi Giriş Sınavı'nın
birinci basamağını oluşturan
yabancı dil sınavı 9 Nisan
1994cumartesi günü saat
09.30'da yapılacak. Bu
.ınavda başanlı olan adaylar,
10 nisan pazar günü saat
13.30'da bilim sınavına
alınacaklar.
Laiklik karşıtı
hareketler
•ANKARA (ANKA) - Milli
Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz.
üniversitelerde laiklik karşıü
kadrolaşma hareketi olduğu
yolundaki iddialan
reddederken, üniversitelerde
ve eğitim kurumlannda bu
tür faaliyetlere izin
vermeyeceklerini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Nevzat
Ayaz, CHP Adana
Milletvekıli İbrahim
Özdeş'in konuyla ilgili soru
önergesine verdiği vanıtta,
üniversitelerde dina
kadrolaşma sürdüren rektör
vedekanlann bulunduğu
konusunda bakanhk
bünyesinde herhangi bir bilgi
bulunmadığını söyledi.
TÖMER'den dil
kurslarıTRABZON (AA) -Türkçe
Öğretim Merkezi (TÖMER),
Trabzon'da yeni dönem
yabancı dil kurslan için
kayıtlara başladı. TÖMER
Trabzon Şubesi Müdürü
Yüksel Koçak. İngilizce,
Almanca. Rusça ve Fran-
sızca dillerinde düzenlenen
kurslann 14şubat-8nisan
tarihleri arasında verileceğini
söyledi. Koçak, öğretimde
çağdaş yöntemler
uyguladıklannı ve pratiğe
önem verdiklerini sözlenne
ekledi.
Uyuşturacu I
Uyuşturucu kullananlar,bağımlı olsun ya da olmasın,
'ahlakçı'lara göre 'kaka çocuklar'. Peki onlar ne düşünüyor:w
Bu benim seçimim, sana ne!..'
kiıııi için kaçış, kiıııi için arayışKimileriesrar, kimilerihem esrar hem eroin kullanıyor. Aralarında daha önce hap kullanmış olanlar da var, ama
şimdi hepsihapa karşı. Çünkühap, doğrudan beyni etkiliyor, ondan kurtulmayı neredeyse olanaksızlaştırıyor.
FtGEN ATALAY
• steğjmız, uyuşturucu kullanan
/
gençlerle söyleşmekti. Rande-
vu ayarlandı ve belirlenen ad-
rese gittik. Eski ve bakımsız bir
apartmanın en üst katında, se-
kız odab bir evde oturuyor-
• • • lardı. Evde yaşayanlann sayısı
sık sık değişiyordu. Bazen beş, bazen
on beş oluyorlardı. Evleri de, kendileri
de sıradışıydı. Her bın ayn bir dün-
yaydı, ama birliktelerdi. Bunu sık sık
vurguluyor, farklı kişiüklere sahip ol-
malanna karşın birhkte, sorunsuz
yaşamaktan keyif alıyorlardı.
Adlannı yazmamızı ıstemediler, fo-
toğraf çekmemin de... Kendi çevrele-
rinde kolayca tanınacaklan kaygısıyla
kiminin lakabını kullanmamıza bıle
ızın vermediler, "Isiın uydur" dediler.
Yirmili yaşlann en başındaki ikisi çok
suskundu, arada bir birkaç kelime edı-
yor, sonra yine susuyorlardı. Belkı de
ortak arkadaşın hatınna bizimle görüş-
meyi kabul etmışlerdı, ama özgürlük
alanlanna girmemizi pek hoş karşı-
lamıyorlardı.
Bir başkası -kız olanı- tepkiciydı.
Elinden hiç eksik olmayan sigarasının
dumanlan arasında eleştırel gözlerle
bakıyor, onlan anlayamayacağımızı,
dolayısıyla da yazamayacağımızı ıddıa
ediyordu.
Kımileri esrar, kimilen hem esrar
hem eroin kullanıyordu. Aralannda
daha önce hap kullanmış olanlar da
vardı. Ama şımdi hepsi hap kullanı-
mına karşıydı. Çünkü hap, doğrudan
beyni etkiliyor, ondan kurtulmayı nere-
deyse olanaksızlaştınyordu Hap kul-
lanımının 16-17 yaşlanndaki liseli genç-
ler arasında hızla yaygınlaşmasına kor-
kunç tepki duyuyor, rastladıklannı bu
ahşkanhktan kurtarmaya çalışıyor-
lardı. "Esrar ve eroin kullanan» biri ne
derece etkili oiabtlirse..."
Çoğu yükseköğrenimliydi. Biri iki
yabana dil biliyordu. Ama öğrenim
gördüklen alanlarda calışmıyor,
bağımsız olabilecekleri işlerle yaşam-
lannı kazanıyorlardı. Ne bırilerinden
emir alabilir ne de verebilirlerdi. Her
zaman bağımsız olmalı. canlan ne ıster-
se onu yapmalıydılar. Para yalruzca ke-
yif ve ihtiyaç için gerekliydı, fazlasına
gerek yoktu. Çünkü yann için değil,
bugün için yaşıyorlardı. Gelecek düşü-
nülmüyordu; gelecek, nasılsa gelecekti.
Üzerinde fazla düşünmeye gerek yok-
tu. Yanrun tam burasına "cuk otura-
cak" bir anılan vardı. Gettolannda ka-
fası çok calışan, zeki biri vardı. Mali
müşavırlik yapıyordu. Batmakta olan
bu- firmayı kurtarmıştı. Firma yöneücı-
leri minnet duygulan içinde "Ne kadar
para istersen, verelim" demışler, "100
bin lira atuı yeter, bu akşam yeriz"
karşıbğını almışlardı.
Hepsi tabü ki anarşistti. Yaşam bi-
çimleri bireyseldi. Paylaşım \ ardı elbet-
te. Birlikte yemek yiyor, içiyor, tartışı-
yorlardı. Ama yalnızlık vazgeçilmezdi
Eylemsızliği eylem biçimine dönüştür-
müşlerdi. Zaman evde ve barda geçı-
yordu. Müzikte tercihJen, punk, rock.
4 "> *
Erkin Koray ve MoğoDar'dı 20 yıl ön-
cesını yaşamak ıstıyor. yenı parçalan
değil eskileri dinliyorlardı. Hepsi "kö-
pekter gibi" kıtap okuyordu. Haftada
en az bır kıtap biüriyorlardı. Müzık ve
kitap konusunda bırbırlerine emır kı-
pıyle hıtap etmeleri asla rahatsızlık ya-
ratmıyordu. Sık sık "Şu adam çok iyi
çalıyor, murlaka dinle" ya da "Şu kitap
çok iyi, oku" dıyorlar ve bunlar da yeri-
ne getınbyordu. Zaten tartışma konu-
lan da genellikle okuduklan kitaplar,
dinlediklen müzikler olurdu.
Yan odada muak dinleyen bir diğe-
ri, bulunduğumuz odaya geldi ve iki
plaka esrar için para istedi. "Esrar iç-
tikten sonra bak neler olacak" diyerek
bızı kandırdığını sandı. Kanmadık.
ama parayı da verdik. Sonrası çok ko-
lay oldu, yani esrara ulaşılması. Beğen-
dığınız bir malın ayagınıza gelmesi'ıçın
bir telefonun yeterlı olduğu "Çağdaş
Türkije"de. esrar için de aynı yöntem
ızlendı. Onlarca basamak ınılecek de-
ğıldı ya... Telefon edıldı. esrar-ıstendı
15-20 dakıka sonra 13-14 yaşlannda
bır erkek çocuk esran getırdı. Esrar
şanldı, sonra elden ele geçmey e başladı
Öyle. tnpler falan yaşanmadı ya da bıze
söylenmedı, ama daha önce yaşadı-
klannı anlattı kımilen. Bır zamanlar
bahkçı olan pek genç sayılmavacak
olanı. sulann altında hıç ummadığı şey-
lerle karşılaşlığjnı, "deniz canavarlarıv
la bile seviştiğini" anlattı. kımıne "beyin
frengisi etkisi" yaptığını, bu gıbilenn
girdiklen toplumu rahatsız ettığıni de
Sonra bır kağıdın üzerine bır şeyler ka-
ralamaya başladı. Yazdıklannı da bıze
verdi, bu yaaya koymamız için. Dedı-
ğını yapıyoruz. "Esrann kitabını çöz-
meyi düşünmedim. Çünkü kitapsu içki.
\ akit öldüriir ve cesaret >erir."
Bın "Uyuşturucu kullanmak
kaçıştır", bir başkası "Arayıştır" dedi
Sonra da ekledı."Ama kötii bir arayış
değildir. Çok meraktan geliyor, doyum-
suzluk var." Beynın bır mıktar uyuştu-
rucu salgıladığını. kımılerine bu
salgının yetmediğinı ve doyumsuzluk
başlayınca arayişlara gınldığını söyle-
dıler. Yaşamını mımarlıkla kazanan
bın. esrann kendısıni çalışmaya başla-
madan öncekı aşamaya hazırladığını ve
çok hızlı üretüğını anlattı. Sonra bir
ara. "Attila tlhan uyuşturucu ve alkol
kuUanmadan o şürieri nasıl yazmış" so-
aısuna yanıt arandı. bulunamadı, Can
Yücel anıldı. Esrann tçk başına içileme-
yeceğınde birleşildi Bu. birlikte yapılan
bır eylemdi. Aksı halde insanı parano-
yaya sokabilirdi Sonra konuşkan biri
geldı. hem esrar ıçti hem de anlattı:
"İnsan, uyuşturucu aldığında kafası-
nda ne >arsa onu yaşar, görüş açısında
farklılık obnaz. Uyuşturucu, içinde >a-
rolanı netleştiriyor. Etkisi. kişinin algı
gücüne bağlı. Beyoğlu'nda rahatça
adam öldürebilecek biri de kullanıyor,
hayvan bile incitemeyecek biri de. Esrar,
düşüncelerinİ7İ hızlandınyor, kendisiyle
olmak isteyen kendisivle oluyor. Bir
kralı bir köylü, bir köylüyü bir kral ya-
pabılir. ütün insanlar -aynı düşündükle-
rini sananlar olsa bile- çok farklı. Birçok
insanı bir araya getiriyor."
Bunlan anlatan. içmediği zaman
aramadığını söyledı. sonra da gülerek
ekledi: "Bağımlı değilim. 12 yıldır içiyo-
" B
TUTSAKLIK
Keyif mi,
ölüm mü?
Gençlik-Eğitim Servisi -
Uyuşturucu ve uyana özellık
taşıyan maddelerin verdiği za-
rar iki noktada (oplanabılır.
Biri "yoksunluk sendromu". dı-
ğeri '^tutsaklık hab." Yoksun-
luk sendromuna giren kişi hem
topluma hem de bedenine za-
rar venyor. Örneğın eroin kri-
zıne giren bireroinman için to-
zun fıyaü artık önemıni yitir-
mıştir. Önemlı olan eroıne
ulaşmaktır. Bunun için de her
yol geçerlidir. Hırsızlık yapabi-
lir. cinayet işleyebilır vb. Çun-
kü vücudunun alıştığı madde-
ye ulaşamazsa krizın sonu
ölümle bıtebılir. .Yoksunluk
sendromu tüm maddeler ıçın
geçerli değil, ancak bağımlılık
hali hepsi için geçerli. Bu mad-
delerden bazılannın özellikleri
şoyle:
Esran Eroin ve kokaine göre
daha az etkılı. Bırakılması da-
ha kolay. Tutsak etmıyor, ama
keyif vermesi nedeniyle sigara
gıbı bağımlılık yapıyor.
Kokain: Etkisi kısa sürüyor,
bu nedenle dc sık sık kullan-
mak gerekiyor. Çılgınlık knz-
lerine gınlebıliyor. Örneğın bır
kokaınman. derisinin altında
kunçuklar kaynadığını sana-
rak kesicı aletlerle derisını par-
çalayabiliyor. Ahşılan dozdan
fazlası öldüriiyor.
Crack: Kokainin sodayla
kaynatılması sonucu elde edilı-
yor. Damardan enjekte edılc-
rek kullanılıyor. Tanfsız bır
zevk verdiği söylense de bu
maddeden ölenlerin çok oldu-
ğu bilıniyor.
Eroin: Her gün kullanılması
halınde bır hafta-10 gün içinde
bağımlılık meydana gelıyor.'
Bırakıldığı zaman 70-90 saat
devam eden bir yoksunluk
sendromuna ginlıyor. Terle-
me, kann ağnsı, tansiyon düş-
mesı ya da yükselmesı. ishal,
dende kızanklıklar, kaşıntılar
gıbi rahatsızlıklar veriyor Bu
sendrom ölümle bıtebılıyor.
Eroine bağımlılık, zevkın ya-
nında ölum korkusuyla da de-
vam edebıliyor.
Morfın: 1-2 ay süreyle her
gün ya da gün aşın alındığında
bağımlılık yapıyor.
Alkol: Alkol alındığında. ah-
nmadığı zaman elimine edılen
unsurlar ortaya çıkıyor. Örne-
ğin sakin. kadınlara karşı çe-
kingen binnin tüm isteklen al-
kol aldığında ortaya çıkıyor,
daha rahat davranıyor. •
Uyuşturucuveujancı kullanımının, ABD'de yasak olduğu zamanlarda arttığı, serfoest bırakıldığında azaldığı görüldü.
Önce teşvikedildi, sonrayasaklandı
Bayer. 1899'da eroinin sentezini yaptı.
Morfınden 10 kat daha etkıli bu güçlü
maddenın tamümı için gazetelere ilanlar
venldi. İlanlarda, aspirinle yan yana
konulan eroinin, çok güçlü bir ağn kesici
olduğu ve bağımlılık yapmadığı belirtildi.
Eczanelerde reçetesız satılmaya başlanan
eroin. morfınden daha çok bağımlılık
yaptığı ortaya çıkınca 1916'da yasaklandı.
ABD'de alkol de 1920'den 1933e kadar
yasaktı. Bu dönemde alkoliklenn sayısı
yüzde 10 oranında arttı. Kaçak üretilen
metanol kullanılarak yapılan içkileri ıçen
kimileri ise bunu, görme yeteneklerini
yitirerek ödedi. Alkol kaçakçıhğı yapan
yeralü örgütü oluşmaya başladı. Al
Capone'un başını çektiğı alkol kaçakcılan
çok zengın oldu. Eroin pek kullanılmıyor.
ama alkol çok para getiriyordu.
1933 yılında, Başkan Roosevelt alkol
yasağmı kaldırdı, kacakçılara ithalatçı
ruhsaü verildi. Alkol yasağı ortadan
kalkınca mafyanın kazanç kapılanndan
bin kapanmış oldu ve mafya
babalanndan Lucky Luciano, eroini kar
getirecek bir madde olarak düşünmeye
başladı. Yüksek kargetiren boks, köpek
yanşlan ve beyaz kadın ticareti. mafyamn
elındeydi. Ancak kadınlar para kazanınca
ev lenne geri dönüyor, mafyanın elindeki
sermaye azalıyordu. Bu sorunu eroinle
çözümleyen Lucky Luciano, bir taşla iki
kuş vurmuş oldu. Luciano'nun eroine
alıştırmasıyla kadınlar hem bütün
paralannı eroine yaünyor hem de eroinsız
kalma korkusuyla biryere
aynlamıyorlardı. Eroin, 1933-34
yıllanndan sonra ABD'de ıyiden iyiye
sorun olmaya başladı.
İkincı Dünya Savaşı sırasında düşen eroin
tüketımi. 1950"li yıllarda yayılmaya
başladı. Kullanmak da, satmak da büyük
suçtu. Cezalarçok ağırdı. Fiyatı da buna
paralel olarak çok yükseldı. ABD'deki
eroınman sayısı 1960'a kadar yükselme
gösterdi, sonra düştü. Bu ülkede halen
500-800 bin arasında eroinman olduğu
tahmınedilıvor.
Aynı yıllarda İngiltere, eroinmanlan
vesikalandırdı. Sağlık Bakanbğı'nın
bürolannda eroınmanlara ücretsiz eroin
venlmeye başlandı. Bu uygulama
sonucunda işsiz kalan erom mafyası
Avrupa'yagöçettı. Sentezi 1940'larda
yapılan LSD, 1960'lardan sonra
yaygınlaştı. Renk halüsınasyonlan
göriilmesine neden olan LSD'nm etkisi
kişiye göre değişiyordu. Kimine renklı
hayaller. kimine de kabus yaşatan LSD,
yayıldığı hızla kay boldu. Koka
yapraklanndan elde edilen kokain, çok
eskiden beri bıbniyordu. Bılınmesıne
karşın uzun süre kullanılmayan kokain,
ABD'de eroinin yerinıaldı. Kullanımıçok
eskıye dayanan esrar özellıkle Orta ve
Yakındoğu"da yaygın. Esrar. ABD'de
"marijuana" adı altında kullanılıyor.
ABD'de 2-2.5 milyonkronıkalkobk bu-
lunduğu tahmin ediliyor. Bu ülkedeki tra-
fık kazalannın yüzde 70'inin. otel yangın-
lannın da yüzde 60'ının alkol nedeniyle
meydana geldığibelimlıvor •
GENÇ
Kemal Gökhan Gürses
Biliyorumf ama susmak işime geliyor
Ne demek istediğinizi anbyorum. Bize
"no future" kuşağı gözüyle bakıyorsunuz
Haklısınız. Gelecek nasılsa gelecek. "Oy
ver, güriiltü etme!" kampanyasına tam üye-
yiz. Ama. sız sanıvorsunuz kı. bız bılmiyo-
ruz. Bılıyoruz ama susmak ışımıze geliyor.
Madem biliyorsunuz domuzuna; konuş-
mak, yaygınlaştırmak. paylaşmak niye si/e
si. Tutunsak da biliriz. Görmezlikten geliriz.
Bu değil midir zaten şairin uykularını bö-
len? " Bacaklarında beşbin kalorilik gurur/
Geçiyordu Rüzgar Gibi Geçti kızlarıyla/ Dü-
zenleri düzenlerine mübarek olsun/ Ben bura-
da öbür gençliğe ihtiyarlıyonım.../'''
Uzadı bu konuşma. İşimiz var bizım.
Akılcı kullanacağız zamanı. Kendı kendı-
bunca uzak?
Bireyiz biz... İkinciye bile yoktur ta-
hammülümüz. Neden mi? Cemaati sevme-
yiz. Gürültüyü kurutan kalabalığı. Sevme-
yiz! Çok soğuk sevıneyiz biz! Kalbinız üşür!
Ceza venriz. Soğuk bakarak. Donuk ve an-
lamlı susarak. Akıl suskunluğudur bizimki-
Bet Muhabbetler
mıze sözümüz var. Ve yine biliyoruz; ihti-
yarlığımız bizim tahammülü zor bır
yalnızlık olacak. Biliyoruz. Ama susmak ışı-
mize geliyor. Biz anlıyoruz sizi. Acaba sız
anlıyor musunuz bizi? Hiç sanmıyoruz!
Soğuk da olsa, turuyorum elini. El sıkışmış
oluyoruz böylece...