04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA GENÇLÎK - EĞÎTÎM 'Yeşil Okullar' yarışması •SAMSUN(AA)- Samsun'da. milli eğıtim müdürlükleri tarafindan "Yeşil Okullar" adk bir yanşma düzenlendiği bikunldi. İlk ve orta dereceli okullan kapsayan yanşma, öğrencilerin çevre bilincini ve duyarlıbğını geliştirmek ve gelecek kuşaklara yeşil bir dünya bırakma amacinı taşı- yor. Okullann fıziki konumu, bahçesi ve tesislerin dururnu ile sosyal etkin- liklerinin değerlendirileceği yanşma 27 Mayıs 1994'te sonuçlanacak. Yanşmada birinci gelecek okula 100, ikinciye 75, üçüncüye ise 50 milyonliraödülverilecek. 10 okulda 10'armilyonlira teşvik ödülü alacak. Ogretmen ataması • ZONGULDAK(AA)- Zonguldak'a toplam 140 öğretmenın daha atandığı, böylece öğretmen açığının büyük ölçüde kapandığı bildirildi. Zonguldak Milli Eğitim Müdürii Yılmaz özdemir yaptığı açıklamada, ilköğretim okullanna 91, orta dereceli okullara da 49 öğretmenın atandığmı belirterek, "İlköğretimde öğretmen açığı tümüyle kapandı. Orta dereceli okullarda ise acık büyük ölçüde gıderildı" dedi. Üniversitelere bizmet zinciri ANKARA(AA)- Vakıfbank, Gazi Universitesi kampusünde bir şube açarak üniversitelere yönelik hızmet zincirini başlattığını bildirdi. Vakıfbank'tan yaptlan yaalı açıklamada, bankarun üniversitelere yönelik banka hizmetlenne, başta Anadolu Universitesi olmak üzere. îstanbul ve Ege üruversitelen lede benzer protokoller yapılarak devam edileceği belirtildi. Gazi Universitesi kampusünde hizmete açılan şube, üniversitenin akreditif ve ticari işlemlerinı on-line sistemi ile yerine getirecek. Tıpta uzmanbk sınavı •ANKARA (AA) -" 1994 Nisan Dönemi Tıpta Uzmanlık Eğiümi Gınş Sınavı" ÖSYM tarafindan 9-10 nisan günleri Ankara'da yapılacak. ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre sınavla ilgili kılavuz ve başvurma belgeleri il sağlık müdürlüklerine gönde- rilecek. Sınava başvurmak isteyen doktorlar, gerekli belgeleri il sağlık müdürlükleri ile ÖSYM'nin Ankara Karyağdı Sokak'takiirtibat bürosundan 7-22 şubat tarihleri arasında temin edebilecekler. Başvuru belgelenni tamamlayan adaylann, bu belgelenni 25 şubat gününe kadar OSYM'ye göndermeleri gerekiyor. 1994 Nisan Dönemi Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'nın birinci basamağını oluşturan yabancı dil sınavı 9 Nisan 1994cumartesi günü saat 09.30'da yapılacak. Bu .ınavda başanlı olan adaylar, 10 nisan pazar günü saat 13.30'da bilim sınavına alınacaklar. Laiklik karşıtı hareketler •ANKARA (ANKA) - Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz. üniversitelerde laiklik karşıü kadrolaşma hareketi olduğu yolundaki iddialan reddederken, üniversitelerde ve eğitim kurumlannda bu tür faaliyetlere izin vermeyeceklerini söyledi. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, CHP Adana Milletvekıli İbrahim Özdeş'in konuyla ilgili soru önergesine verdiği vanıtta, üniversitelerde dina kadrolaşma sürdüren rektör vedekanlann bulunduğu konusunda bakanhk bünyesinde herhangi bir bilgi bulunmadığını söyledi. TÖMER'den dil kurslarıTRABZON (AA) -Türkçe Öğretim Merkezi (TÖMER), Trabzon'da yeni dönem yabancı dil kurslan için kayıtlara başladı. TÖMER Trabzon Şubesi Müdürü Yüksel Koçak. İngilizce, Almanca. Rusça ve Fran- sızca dillerinde düzenlenen kurslann 14şubat-8nisan tarihleri arasında verileceğini söyledi. Koçak, öğretimde çağdaş yöntemler uyguladıklannı ve pratiğe önem verdiklerini sözlenne ekledi. Uyuşturacu I Uyuşturucu kullananlar,bağımlı olsun ya da olmasın, 'ahlakçı'lara göre 'kaka çocuklar'. Peki onlar ne düşünüyor:w Bu benim seçimim, sana ne!..' kiıııi için kaçış, kiıııi için arayışKimileriesrar, kimilerihem esrar hem eroin kullanıyor. Aralarında daha önce hap kullanmış olanlar da var, ama şimdi hepsihapa karşı. Çünkühap, doğrudan beyni etkiliyor, ondan kurtulmayı neredeyse olanaksızlaştırıyor. FtGEN ATALAY • steğjmız, uyuşturucu kullanan / gençlerle söyleşmekti. Rande- vu ayarlandı ve belirlenen ad- rese gittik. Eski ve bakımsız bir apartmanın en üst katında, se- kız odab bir evde oturuyor- • • • lardı. Evde yaşayanlann sayısı sık sık değişiyordu. Bazen beş, bazen on beş oluyorlardı. Evleri de, kendileri de sıradışıydı. Her bın ayn bir dün- yaydı, ama birliktelerdi. Bunu sık sık vurguluyor, farklı kişiüklere sahip ol- malanna karşın birhkte, sorunsuz yaşamaktan keyif alıyorlardı. Adlannı yazmamızı ıstemediler, fo- toğraf çekmemin de... Kendi çevrele- rinde kolayca tanınacaklan kaygısıyla kiminin lakabını kullanmamıza bıle ızın vermediler, "Isiın uydur" dediler. Yirmili yaşlann en başındaki ikisi çok suskundu, arada bir birkaç kelime edı- yor, sonra yine susuyorlardı. Belkı de ortak arkadaşın hatınna bizimle görüş- meyi kabul etmışlerdı, ama özgürlük alanlanna girmemizi pek hoş karşı- lamıyorlardı. Bir başkası -kız olanı- tepkiciydı. Elinden hiç eksik olmayan sigarasının dumanlan arasında eleştırel gözlerle bakıyor, onlan anlayamayacağımızı, dolayısıyla da yazamayacağımızı ıddıa ediyordu. Kımileri esrar, kimilen hem esrar hem eroin kullanıyordu. Aralannda daha önce hap kullanmış olanlar da vardı. Ama şımdi hepsi hap kullanı- mına karşıydı. Çünkü hap, doğrudan beyni etkiliyor, ondan kurtulmayı nere- deyse olanaksızlaştınyordu Hap kul- lanımının 16-17 yaşlanndaki liseli genç- ler arasında hızla yaygınlaşmasına kor- kunç tepki duyuyor, rastladıklannı bu ahşkanhktan kurtarmaya çalışıyor- lardı. "Esrar ve eroin kullanan» biri ne derece etkili oiabtlirse..." Çoğu yükseköğrenimliydi. Biri iki yabana dil biliyordu. Ama öğrenim gördüklen alanlarda calışmıyor, bağımsız olabilecekleri işlerle yaşam- lannı kazanıyorlardı. Ne bırilerinden emir alabilir ne de verebilirlerdi. Her zaman bağımsız olmalı. canlan ne ıster- se onu yapmalıydılar. Para yalruzca ke- yif ve ihtiyaç için gerekliydı, fazlasına gerek yoktu. Çünkü yann için değil, bugün için yaşıyorlardı. Gelecek düşü- nülmüyordu; gelecek, nasılsa gelecekti. Üzerinde fazla düşünmeye gerek yok- tu. Yanrun tam burasına "cuk otura- cak" bir anılan vardı. Gettolannda ka- fası çok calışan, zeki biri vardı. Mali müşavırlik yapıyordu. Batmakta olan bu- firmayı kurtarmıştı. Firma yöneücı- leri minnet duygulan içinde "Ne kadar para istersen, verelim" demışler, "100 bin lira atuı yeter, bu akşam yeriz" karşıbğını almışlardı. Hepsi tabü ki anarşistti. Yaşam bi- çimleri bireyseldi. Paylaşım \ ardı elbet- te. Birlikte yemek yiyor, içiyor, tartışı- yorlardı. Ama yalnızlık vazgeçilmezdi Eylemsızliği eylem biçimine dönüştür- müşlerdi. Zaman evde ve barda geçı- yordu. Müzikte tercihJen, punk, rock. 4 "> * Erkin Koray ve MoğoDar'dı 20 yıl ön- cesını yaşamak ıstıyor. yenı parçalan değil eskileri dinliyorlardı. Hepsi "kö- pekter gibi" kıtap okuyordu. Haftada en az bır kıtap biüriyorlardı. Müzık ve kitap konusunda bırbırlerine emır kı- pıyle hıtap etmeleri asla rahatsızlık ya- ratmıyordu. Sık sık "Şu adam çok iyi çalıyor, murlaka dinle" ya da "Şu kitap çok iyi, oku" dıyorlar ve bunlar da yeri- ne getınbyordu. Zaten tartışma konu- lan da genellikle okuduklan kitaplar, dinlediklen müzikler olurdu. Yan odada muak dinleyen bir diğe- ri, bulunduğumuz odaya geldi ve iki plaka esrar için para istedi. "Esrar iç- tikten sonra bak neler olacak" diyerek bızı kandırdığını sandı. Kanmadık. ama parayı da verdik. Sonrası çok ko- lay oldu, yani esrara ulaşılması. Beğen- dığınız bir malın ayagınıza gelmesi'ıçın bir telefonun yeterlı olduğu "Çağdaş Türkije"de. esrar için de aynı yöntem ızlendı. Onlarca basamak ınılecek de- ğıldı ya... Telefon edıldı. esrar-ıstendı 15-20 dakıka sonra 13-14 yaşlannda bır erkek çocuk esran getırdı. Esrar şanldı, sonra elden ele geçmey e başladı Öyle. tnpler falan yaşanmadı ya da bıze söylenmedı, ama daha önce yaşadı- klannı anlattı kımilen. Bır zamanlar bahkçı olan pek genç sayılmavacak olanı. sulann altında hıç ummadığı şey- lerle karşılaşlığjnı, "deniz canavarlarıv la bile seviştiğini" anlattı. kımıne "beyin frengisi etkisi" yaptığını, bu gıbilenn girdiklen toplumu rahatsız ettığıni de Sonra bır kağıdın üzerine bır şeyler ka- ralamaya başladı. Yazdıklannı da bıze verdi, bu yaaya koymamız için. Dedı- ğını yapıyoruz. "Esrann kitabını çöz- meyi düşünmedim. Çünkü kitapsu içki. \ akit öldüriir ve cesaret >erir." Bın "Uyuşturucu kullanmak kaçıştır", bir başkası "Arayıştır" dedi Sonra da ekledı."Ama kötii bir arayış değildir. Çok meraktan geliyor, doyum- suzluk var." Beynın bır mıktar uyuştu- rucu salgıladığını. kımılerine bu salgının yetmediğinı ve doyumsuzluk başlayınca arayişlara gınldığını söyle- dıler. Yaşamını mımarlıkla kazanan bın. esrann kendısıni çalışmaya başla- madan öncekı aşamaya hazırladığını ve çok hızlı üretüğını anlattı. Sonra bir ara. "Attila tlhan uyuşturucu ve alkol kuUanmadan o şürieri nasıl yazmış" so- aısuna yanıt arandı. bulunamadı, Can Yücel anıldı. Esrann tçk başına içileme- yeceğınde birleşildi Bu. birlikte yapılan bır eylemdi. Aksı halde insanı parano- yaya sokabilirdi Sonra konuşkan biri geldı. hem esrar ıçti hem de anlattı: "İnsan, uyuşturucu aldığında kafası- nda ne >arsa onu yaşar, görüş açısında farklılık obnaz. Uyuşturucu, içinde >a- rolanı netleştiriyor. Etkisi. kişinin algı gücüne bağlı. Beyoğlu'nda rahatça adam öldürebilecek biri de kullanıyor, hayvan bile incitemeyecek biri de. Esrar, düşüncelerinİ7İ hızlandınyor, kendisiyle olmak isteyen kendisivle oluyor. Bir kralı bir köylü, bir köylüyü bir kral ya- pabılir. ütün insanlar -aynı düşündükle- rini sananlar olsa bile- çok farklı. Birçok insanı bir araya getiriyor." Bunlan anlatan. içmediği zaman aramadığını söyledı. sonra da gülerek ekledi: "Bağımlı değilim. 12 yıldır içiyo- " B TUTSAKLIK Keyif mi, ölüm mü? Gençlik-Eğitim Servisi - Uyuşturucu ve uyana özellık taşıyan maddelerin verdiği za- rar iki noktada (oplanabılır. Biri "yoksunluk sendromu". dı- ğeri '^tutsaklık hab." Yoksun- luk sendromuna giren kişi hem topluma hem de bedenine za- rar venyor. Örneğın eroin kri- zıne giren bireroinman için to- zun fıyaü artık önemıni yitir- mıştir. Önemlı olan eroıne ulaşmaktır. Bunun için de her yol geçerlidir. Hırsızlık yapabi- lir. cinayet işleyebilır vb. Çun- kü vücudunun alıştığı madde- ye ulaşamazsa krizın sonu ölümle bıtebılir. .Yoksunluk sendromu tüm maddeler ıçın geçerli değil, ancak bağımlılık hali hepsi için geçerli. Bu mad- delerden bazılannın özellikleri şoyle: Esran Eroin ve kokaine göre daha az etkılı. Bırakılması da- ha kolay. Tutsak etmıyor, ama keyif vermesi nedeniyle sigara gıbı bağımlılık yapıyor. Kokain: Etkisi kısa sürüyor, bu nedenle dc sık sık kullan- mak gerekiyor. Çılgınlık knz- lerine gınlebıliyor. Örneğın bır kokaınman. derisinin altında kunçuklar kaynadığını sana- rak kesicı aletlerle derisını par- çalayabiliyor. Ahşılan dozdan fazlası öldüriiyor. Crack: Kokainin sodayla kaynatılması sonucu elde edilı- yor. Damardan enjekte edılc- rek kullanılıyor. Tanfsız bır zevk verdiği söylense de bu maddeden ölenlerin çok oldu- ğu bilıniyor. Eroin: Her gün kullanılması halınde bır hafta-10 gün içinde bağımlılık meydana gelıyor.' Bırakıldığı zaman 70-90 saat devam eden bir yoksunluk sendromuna ginlıyor. Terle- me, kann ağnsı, tansiyon düş- mesı ya da yükselmesı. ishal, dende kızanklıklar, kaşıntılar gıbi rahatsızlıklar veriyor Bu sendrom ölümle bıtebılıyor. Eroine bağımlılık, zevkın ya- nında ölum korkusuyla da de- vam edebıliyor. Morfın: 1-2 ay süreyle her gün ya da gün aşın alındığında bağımlılık yapıyor. Alkol: Alkol alındığında. ah- nmadığı zaman elimine edılen unsurlar ortaya çıkıyor. Örne- ğin sakin. kadınlara karşı çe- kingen binnin tüm isteklen al- kol aldığında ortaya çıkıyor, daha rahat davranıyor. • Uyuşturucuveujancı kullanımının, ABD'de yasak olduğu zamanlarda arttığı, serfoest bırakıldığında azaldığı görüldü. Önce teşvikedildi, sonrayasaklandı Bayer. 1899'da eroinin sentezini yaptı. Morfınden 10 kat daha etkıli bu güçlü maddenın tamümı için gazetelere ilanlar venldi. İlanlarda, aspirinle yan yana konulan eroinin, çok güçlü bir ağn kesici olduğu ve bağımlılık yapmadığı belirtildi. Eczanelerde reçetesız satılmaya başlanan eroin. morfınden daha çok bağımlılık yaptığı ortaya çıkınca 1916'da yasaklandı. ABD'de alkol de 1920'den 1933e kadar yasaktı. Bu dönemde alkoliklenn sayısı yüzde 10 oranında arttı. Kaçak üretilen metanol kullanılarak yapılan içkileri ıçen kimileri ise bunu, görme yeteneklerini yitirerek ödedi. Alkol kaçakçıhğı yapan yeralü örgütü oluşmaya başladı. Al Capone'un başını çektiğı alkol kaçakcılan çok zengın oldu. Eroin pek kullanılmıyor. ama alkol çok para getiriyordu. 1933 yılında, Başkan Roosevelt alkol yasağmı kaldırdı, kacakçılara ithalatçı ruhsaü verildi. Alkol yasağı ortadan kalkınca mafyanın kazanç kapılanndan bin kapanmış oldu ve mafya babalanndan Lucky Luciano, eroini kar getirecek bir madde olarak düşünmeye başladı. Yüksek kargetiren boks, köpek yanşlan ve beyaz kadın ticareti. mafyamn elındeydi. Ancak kadınlar para kazanınca ev lenne geri dönüyor, mafyanın elindeki sermaye azalıyordu. Bu sorunu eroinle çözümleyen Lucky Luciano, bir taşla iki kuş vurmuş oldu. Luciano'nun eroine alıştırmasıyla kadınlar hem bütün paralannı eroine yaünyor hem de eroinsız kalma korkusuyla biryere aynlamıyorlardı. Eroin, 1933-34 yıllanndan sonra ABD'de ıyiden iyiye sorun olmaya başladı. İkincı Dünya Savaşı sırasında düşen eroin tüketımi. 1950"li yıllarda yayılmaya başladı. Kullanmak da, satmak da büyük suçtu. Cezalarçok ağırdı. Fiyatı da buna paralel olarak çok yükseldı. ABD'deki eroınman sayısı 1960'a kadar yükselme gösterdi, sonra düştü. Bu ülkede halen 500-800 bin arasında eroinman olduğu tahmınedilıvor. Aynı yıllarda İngiltere, eroinmanlan vesikalandırdı. Sağlık Bakanbğı'nın bürolannda eroınmanlara ücretsiz eroin venlmeye başlandı. Bu uygulama sonucunda işsiz kalan erom mafyası Avrupa'yagöçettı. Sentezi 1940'larda yapılan LSD, 1960'lardan sonra yaygınlaştı. Renk halüsınasyonlan göriilmesine neden olan LSD'nm etkisi kişiye göre değişiyordu. Kimine renklı hayaller. kimine de kabus yaşatan LSD, yayıldığı hızla kay boldu. Koka yapraklanndan elde edilen kokain, çok eskiden beri bıbniyordu. Bılınmesıne karşın uzun süre kullanılmayan kokain, ABD'de eroinin yerinıaldı. Kullanımıçok eskıye dayanan esrar özellıkle Orta ve Yakındoğu"da yaygın. Esrar. ABD'de "marijuana" adı altında kullanılıyor. ABD'de 2-2.5 milyonkronıkalkobk bu- lunduğu tahmin ediliyor. Bu ülkedeki tra- fık kazalannın yüzde 70'inin. otel yangın- lannın da yüzde 60'ının alkol nedeniyle meydana geldığibelimlıvor • GENÇ Kemal Gökhan Gürses Biliyorumf ama susmak işime geliyor Ne demek istediğinizi anbyorum. Bize "no future" kuşağı gözüyle bakıyorsunuz Haklısınız. Gelecek nasılsa gelecek. "Oy ver, güriiltü etme!" kampanyasına tam üye- yiz. Ama. sız sanıvorsunuz kı. bız bılmiyo- ruz. Bılıyoruz ama susmak ışımıze geliyor. Madem biliyorsunuz domuzuna; konuş- mak, yaygınlaştırmak. paylaşmak niye si/e si. Tutunsak da biliriz. Görmezlikten geliriz. Bu değil midir zaten şairin uykularını bö- len? " Bacaklarında beşbin kalorilik gurur/ Geçiyordu Rüzgar Gibi Geçti kızlarıyla/ Dü- zenleri düzenlerine mübarek olsun/ Ben bura- da öbür gençliğe ihtiyarlıyonım.../''' Uzadı bu konuşma. İşimiz var bizım. Akılcı kullanacağız zamanı. Kendı kendı- bunca uzak? Bireyiz biz... İkinciye bile yoktur ta- hammülümüz. Neden mi? Cemaati sevme- yiz. Gürültüyü kurutan kalabalığı. Sevme- yiz! Çok soğuk sevıneyiz biz! Kalbinız üşür! Ceza venriz. Soğuk bakarak. Donuk ve an- lamlı susarak. Akıl suskunluğudur bizimki- Bet Muhabbetler mıze sözümüz var. Ve yine biliyoruz; ihti- yarlığımız bizim tahammülü zor bır yalnızlık olacak. Biliyoruz. Ama susmak ışı- mize geliyor. Biz anlıyoruz sizi. Acaba sız anlıyor musunuz bizi? Hiç sanmıyoruz! Soğuk da olsa, turuyorum elini. El sıkışmış oluyoruz böylece...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle