Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz sahibi: Bcrin Nadi Gcncl Yayın Yonctmeni: ö/gcn Acar •Gcncl Yayın Koordınutörıı. Hikmet Çetinkaya • Gcncl Yayın Danışmam: Orhan Erinç •Ya/ıışlcn Müciürlcri: İbrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu),# Haber Mcrkc/.i Müdiirii: tpek Çalışlar • Görsel Yönetnıcn Ali Acar ©Dış Habcrler: Ergun Balcı • Ekonomi' Abdurrahman Yıldırım • Islihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Habcrlcri: Mchmct Sarav • Makaleler: Sami Karaören • Spur: Abdülkadir Yücelman • Dü?eltmc: Abdullah Yazıcı 28ŞUBAT1994 İmsak 5 09 Güneş:6.33 Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay •Habcr Mııdürü. Doğan Akın AlatiirkRıılvarıNo:125, Kat: 4, BakanlıklarAnkara Tcl: 4195020 (7 Hat),Tclcx. 42144, Fax 44195027 »Izmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H.Zıya Blv. 1352 S.2/3 Icl 4411220 Telcx: 52359, Fax: 4419117 • Adana I cmsılcısı: Çetin Yiğcnoğlu İnunu Cd. 119 S No: 1 Kat: 1, Tel: 352255O35226OI3522492, Tclcx: 62155, Fax: 3522570 öğle: 12.24 ikindi15.27 Akşam: 18 00 Yatsı: 19.19 MÜCSM'SC Müdürü Erol Erkut • Koordınator Ahmet KonıLsan •Muhascbc Biilent Yencr • Idare HüstyinGürer • l^lcımc: önder Çelik • BılgıI^lcm Nail tııul #Bılgisayar Sıstcm: Miirüvct (,'ilcr • Reklanı Reha Işıtman Yayımlayan veBasan: Ycnı Gıın 1 luhcr Aıansı, B.ısın vc Y.ıyınolık A Ş. Tiirkcxiipir.ul W 4 U .ıgalofclu WH4İ\| IJK 246 IstanbulTcl (O/2l2)5l2OM)S(2Ohal)Telex 22246. hax (0/212)5138595 • KültürScrvisi"6. Ankara Ulaslararası Film Fcstivali" yanşmalı bölümlerinde ilk sonuçalındı. Festival kapsamında gerçekleştirilen "Ulusal Kısa Film Yanşması"nın canlandırma filmlcri dalında birincilik ödülü Mahmul Tibcl'in "Dalalct" adlı yapıtına verildi. Ulusal Kısa Film Yanşması Scçici Kurulu sözcüsü Deniz Derman tarafından yapılan açıklamaya göre ikincilik ödülü Fethi Kaba'nın "Yabancı", ücüncülük ödülü de BahadırTosun'un "Gölge Oyunu" adlı vidco çalışmalanna verildi. Canlandırma dalında ilk üç dereceyi alan "Dalalet","Yabancı" ve "Gölgc Oyunu", 6. Ankara Uluslararası Film Fcstivali çerçevesindc yapılacak olana"Uluslararası Canlandırma Filmleri Yanşması"nda Türkiyc'yi temsil cdecek. Ankara Film Festivall'nde ilksonuç Türkiye'den ilk F16 satışı Mısır'a •Türkiye ile Mısır arasında yapılan anlaşma çerçevesinde, bu ülkeye satılacak 46 F16 uçağının ilk ikisi, mart ayının sonunda teslim edilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, tarihındc ilk kez kcndi tcsislerinde ürcttığı bir savaş uçağını yurtdışına ihraç cdecek. TAI (Türk Havacılık Sanayii) tcsislerinde üretilen F16 uçaklanndan ilk ikisi önümüzdeki ay sonunda dcvlel başkanları düzcyinde yapılacak törenle Mısır'a teslim edilecek. Türkiye ile Mısır arasında varılan anlaşma uyannca, 1995 yılı sonuna kadar bu ülkcyc toplam 46 F16 uçağı satışı gerçckleşccck. İlk iki uçak 29 Mart 1994 tarihinde, Ankara'da yapılacak törenle Mısır'a teslim edilecek. Uçaklar, törenden iki gün sonra, Türk pilotlart tarafından Mısır'a götürülecek. Ankara'da yapılacak törcnc, Mısır Devlel Başkanı lliisnü Miibarek'in de kalılacağı bildırildi. Alınan bilgiyc göre, Türk yapımı h 16 uçaklunndan 1994 yılı sonuna kadar 22 adet, 1995 yılında da 24 adct olmak üzere toplam 46 uçak verilecek. Uçakların 6'sının "F16D", 40'ının ise "F16C" modcli olacağı bildirildı. Satış işlemi, uçakların Türk Hava Kuvvetleri'ne tcslimatında olduğu gibi yine ABD aracılığıylagerçcklcşecek. Uçaklar.kâğıt üzerinde, öncc ABD'ye, daha sonra da Mısır'a teslim edilecek. Türkiye'nin kasasına, 46 F16 satışından toplam 37 milyon dolar para girccck. Kaynaklar, Mısır'ın direkt uçak alımının yanı sıra, cnvanterindc bulunan 120 F16 uçağının yenileştırme vc modernizasyonunu da Türkiye'de gerçekleştirmc isteğinde olduğunu kaydettilcr. Aynı kaynaklar, Mısır'ın yanı sıra, Bahreyn, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de envanterlcrindc bulunan F I6'ları, ycnileştırme programını yinc TAİ tcsislerinde gcrçckleştirmeyi planladıklarını kaydettiler. Mısır'a satılacak F16'ların teslimatı 1995 y ılı sonuna kadar tamamlanacak. Satıştan Türkiye'ye 37 milyon dolar gelecek. TüPktuPlzmi göpücüye çıkıyor • ANTALYA(AA)Turizmciler, uluslararası turizm fuarları için en geniş kapsamlısı olan ITB Bcrlin Fuan'na hazırlanıyorlar. Dahaçok ocak, şubat ve mart aylannda yoğunlaşan uluslararası turizm fuarlan içinde, turizmcilerin en çok öncm verdikleri fuar, ITB Bcrlin Turizm Borsası. ITB Berlin, diğcr fuarlara göre en çok ülkenin katıldığı ve ziyaretçi sayısı en yüksek fuarözelliği taşıyor. 510 mart tarihlen arasında, birçok ülkeden 4 binin üzerinde firma katılıyor. Fuarın ortalama ziyaretçi sayısı ise 135 bin. Selanik, 1908 yazmı 'Yaşasın hürriyef sesleriyle karşıladı Bu bölümü, bu diziye kaynak oluşluran kitaptan olduğu gibi aktarıyorum: Fatma ablanın cvindeki sohbctin üzerinden henüz birkaç gün gcçmişti. Sabiha ile Atiye Hanım, henüz yemck masasına oturmuşlardı ki içcrıyc, elinde gazetelerle Mecdi ağabey girdi, Annc, Sabiha, ne duruyorsunuz? Dcvrim başladı. Ne oldu oğlum, nc var, anlat! Mahir Paşa heyetinden Hakkı Bcy öldürüldü. Nc olmuş, Hakkı Bey öldürüldüyse devrim mi başladı? Anne sen anlamıyorsun. Mahir Paşa'yı Selanik'e Sultan gönderdi, orduyu konlrol altına almak için. Ama şimdi ordu ona da başkaldınyor. Bak göreceksin bunun arkasından daha neler olacak. Sabiha da, ağabeyi gibi dcvrimin heran patlak verebileceğıni düşünüyordu. Nitekim bu konuşmadan bir iki hafta sonra, 20 Temmuz 1908 sabahı kütüphaneye gittiğı vakıt herkesı hcyecan içinde buldu. (İğrenciler duvarlarda Abdülhamid'i yeren afişlcr görmüşlerdi. Birçoklarının üstünde, "Yaşasın Vatan, Kahrolsun Sultan" yazılıydı. Söylentilere göre luihat ve "Icrakkı Cemiyeti, o günü devrim günü ılan etmişti. Zaten Sultan, Manastır'da "Meşnıtiyet istiyoruz" diyc ayaklanan Müslümanların isyanını bastıramamıştı. Sabiha, o akşam eve döndüğü vakit biiyiik bir sürprizle karşılaşacaktı. Kapıyı açan, annesi değil. İstanbul'da tahsilde bulunan ağabeyi Celal'di. Sabiha büyük bir sevinç çığlığı kopardı: Ağabey, nc vaktt gcldin? Scni hangi rüzgar buraya attı? Hangi rüzgar olacak, devrim rüzgarı. Hem sen benim dört yılda eğıtımimi bıtırebileceğime inanmıyor musun? Dört yıl oldu bcn burdan gıdeli. Orada bir avukat yazılıancsi açmış olduğum için işi uzattım. Ama böylc günlerde Sclanik'tcn ıızak olmak olası mı? İki kardeş berabcrcc içcri girdilcr, Sabiha sordu: Hy anlat bakalım, tstanbul'da ne var nc yok? Celal, kız kardeşıni gibelce bir süzdü. Çocuk bıraklığı Sabiha büyümüş, sanki bir genç kız olmuştu. (iür siyah saçları eskisi gibi güzel, derin sıyah gözleri biraz daha anlamlıydı. İstanbul'da telaş var. Sultan ipin ucunu elindcn kaçırmış görünüyor. Onun için dc boyuna azlediyor, sürgüne göndcnyor. Makedonya'da yalnız kentlerde değil, köylerde de isyanlar patlak verdi. Firzoski'de şehre inen köylüler, "Meşrutiyetin geri getirilmesini İstiyoruz" diye bağırmışlar. Koso Valisi Mahmut Şevket Paşa, Gali Bey'i durumu kontrole göndermiş. Gali Bey hıçbir şcy yapmamış. Gali Bey Ittihatçı, durumıı mcrkcze bildirmiş. Ben oradan öğrendim. Ona sorarsan Mahmut Şevket Paşa da bizdcn. Dcmck şımdi sen de htihatçısın? Ne sanıyorsun? Biz Sclanik'tc dcvrimci gençler olarak yetiştik. Mason localanna girdik. Bu Istibdat çok sürmeyccek. Ccmiyet, "meşrutiyet"i ilan etmeye hazırlanıyor. Eğer Makedonya'da meşrutiyct ilan edılirse, bunun bütün memlekete yayılacağı düşünülüyor. Bu sözleri, o sırada mcrdıvenlerden aşağı inen Atiye ha Çiller'den 'Gati Yaşargil tıp nterkezi'projesi • Prof. Gazi Yaşargil'lc birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Tansu Çiller, Türkiye'de beyin hastalıkları alanında uluslararası bir tıp merkezi kurma amacında olduklannı söyledi. Yaşargil, projeyi "cüretkâr" olarak tanımladı. tstanbul Haber Scrvisi Başbakan Tansu Çiller, Türkiye'den yurtdışına. tıp ve bilım alanlarında beyin göçünün gcrçeklcştiğini bclırtcrck, "tükemiz dünya ile bütünleşiyor. Dışarıdaki Türk değerleri geri getirmek istiyoruz" dedı. Başbakan Tansu Çiller, diin istanbul'da, dünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil ile ortaklaşa bir basın toplantısı düzenledı I oplantıda. "Gazi Yaşargil" adıyla Türkiye'de bir tıp merkezı ohıştıırmayı planladıklarını açıklayan Çiller oluşturulacak nöroşiı üıji. rchabıliiasyon mcrkezi ve mikroşirürji laboratuvan ıçın yardım etmesı konusunda Prof Dr Yaşargıl'e öneri göliirdüklerını belırtti Çiller. /yJ5 DıvıırhakırLıce dooluşturulacak nıerke/le sadecc ğıımlu l'rof. Dr. Gazi YuşarTürkiye'deki değil aynı zamangil 1944 vılııuta, Alnumva'da Ortadoğu, Balkanlar ve Avdcıkı Frcderic Schiller Vnirupa'dakı, beyin haslalıkları vcısıti'si Tıp Fakülit'si'ne konusunda umutsuz insanlara gırclı. 1945 vılmıla. 2. Dünya umut verılcbılcceğını vurgulaScıvafi nm zor koşullap vüdı. zimden ııp eğitimine İsvıçre Hyall Regency Oteli'ndc gerBıiM'l'dfki ııp jakültesimie çekleştirilen basın toplantısındevam ctli vc 1950 dc mezun da, Çiller ve Yaşargil'in yanı oldu. Zıırih Üniversitesi Nösıra. Sağlık Bakanı Kazım Dinç. rosınir/ı Klınık Direktörii Çevre Bakanı Rıza Akçalı, Prof. Dr. lltıgo Kravenhühl Devlct Bakanı Mehmet Ali Yılile çuliinıaya baslavan Yumaz, tstanbul Valisi Hayri Kosargıl, daha sonra stereotakzakçıoğlu. DYP İstanbul Büsık leknıkle ilgılennıek yükşehır Bclcdıycsı başkan amacıyla Alnumya'ya gıtti. adayı Bedrettin Dalan ile tıp adamları da lıa/ıı bıılundu. Tansu Çiller. toplantinın açış konıışmasında, "Türkiye'den yurtdışına özellikle tıp ve miihendislik gibi alanlarda beyin göçü gerçekleşiyor. Güııümüz Türkiyesi artık dünya ile bütünleşiyor. Bu yüzden ülke dışındaki ünlü Türk değerleri geri getirmcyi amaçlıyoruz. lürkiyc'vi dünyaya açmak istiyoruz. Bi/imkilerin yanı sıra yabancı değerleri de ülkemize getirmek gerekiyor. Bizden dışarı gidiyor, dışarıdan da bize girebilmeli. Çünkü bu beyin g(»çü çift yönlü bir olaydır. Yurtdışındaki beyin değerlerimi/ bi/inı temsilcilerimizdir. Bunlardan daha geniş Çalısmalarını, intakranıal yararlanmak için çeşitli atılıınuııevrizmıi vc Arıcviorvcnöz lar yapmak zorundayız. Bir büımılfoımas\<m gihi vaskülcr yük beyin cerrahımız olan l'rof. lc\onlar ıicnnde yoğımDr. Ca/i Yaşargil ile kendi adıylasiıran Yasargil avrıca: la Türkiye'de kurınayı düşündül.inıa vc Moniz'in gelistirdigümü/ bir tıp merkezi için \arği scrcbral anjiografî tekııikdım etmesi konusunda teklif lcu\ lc ıığruilı. Mikro urrcıyaptık" dedı. hıveılffidııvaıı Yasargıl. \mkııler cerrahı. ıranial ve spiÇiller. "Prof. Dr. Ga/i Yaşarnal rümörlcrin tcdavi vöııgiPin gcvmişi hepimi/i derindcn lenıleri i'ccrindc ealıştı. etkiliyor. Kendisinden çok şey l'ıot. Dr. Ua:ı Ytı^tırgil bekliyorıı/. liim imkanlarımızı avrıca ııııkro ccrrahıvı Ndbu merkez için kullanaeağımızı rosiriir/i'de uv^ıılavıirak çok hatırlatıyor >e Sa\ııı V aşargil'e zor vc luıssas halfzclcrdeki aramı/a hoşgeldiniz diyorum" tiiııiorlerııı alıııahılcccğiııi şeklindekonııştıı Prof Dr Gakanıl/ııdı zi Yaşargil'in ö/geçmişini okııyan Çiller daha sonra sö/ii Yaşargil'e verdi. Konıışmasına çok hcyccanlı olduğıınu belırlerek başlayan Prof. Dr. Yaşargil ise. bir hafla önce haberdar edildiği söz konusu projeyi kendısi için "sürpriz" olarak nitclcndirdi. 50 yılı aşkın bir süreden beri yurtdışında bulunduğunu, bu döncmdc yalnızca tıp alanında değil, Avrupa kültürü konusunda da deneyim sahibi olduğıınu anımsatan Yaşargil, "cüretkar" olarak yorumladığı projenin mimarı Çiller'e yönelik görüşlerini şöyle dile gctırdi: "Sayın Başbakanı kutlamak istiyonım. Çünkü bu büyük bir düşünce ve hedef. Dahası büyük bir cesaret örneği. Bu cesur adımın kadınlardan geldiğini görmek beni onurlandırıyor. Bugüne kadar bcynin önemini bu derecede kavrayan bir başbakan daha çıkmamıştır." Prof. Dr Gazi Yaşargil konuşmasını şöyle tamamladı: "Beyin hem iyi hcm de kötü yöne gidebiliyor. Tıpkı dünya gibi. İnsan beyni bir kompütüre benzetiliyor ama değil. Daha karmaşık bir şey. İçinde kendini geliştiren bir sistem bulunuyor. İnsan beyni teknik, bilim, sanat, felsefe ve din gibi araçlardan oluştuyor. Bu sistcmin motoru ise sevgi. Aneak insanlığın dunımu hiç iyi değil. Yalnızca İstanbul değil, tüm dünya büyük bir köye dönüşüyor. Avrupa toplıımunda tüm bireyler halk ve onıırıı için savaşıyor. Yalnızca beyin ve bilinısel alanlarda değil, kültürel birikimlerin aktarıImasında da bi/inı gihi hilim adamları katkı sağlayabilir. Hakiki u/.nıan olarak Türkiye ile Avrupa arasında bir köprü olabiliriz." Sivil savunma 35 • ANKARA (UBA)Sivil Savunma Kanunıı'nun çıkanlışının 35. yaşı bugün Ankara'da lörenlcrlc kutlanacak. Törcnlere tçişlcri Bakanı Nahit Mentcşe de kaülarak bir konuşma yapacak. tçişlcri Bakanı Nahit Mcnteşe'nin dekatılacağı "Sivil Savunma Günü" Sivil Savunma Genel Müdürü Rasim Baş'ın konuşması ile başlayacak. Daha sonra Içişleri Bakanı Nahit Mcnteşe bir konuşma yapacak. Plaketlerin verilmcsi, kurtarma araçlannın dcvir teslim töreninden sonra Sivil Savunma Birliği'nin tanıtımı yapılacak. Daha sonra birlik bir tatbikat yapacak. Sivil Savunma Günün'dc bir de sergi açılacak. yaşında Sclanik Hiirriyet Meydanı, 1908 öncesinde, özgürlük ve eşitliklik istcyen biiyiik kalabalıklara sahne olmuştu. • ANTALYA(AA)Antalya'dakı tatil köyleri, bu yıl nisan ayında açılacak. Geçen yıl Ramazan Bayramı ile birlikte sezonu açan talil köyleri, bu yıl bayram tatilininkısaolması nedeniyle, açılışlarını nısan aymaertelediler. Yetkililer, tatil köylerinde genellikle yabancı luristlerin kaldıklarını hatırlatarak, yerli turistlerin daha çok bayram talillerinde geldiklerini söylediler. Bayramda, geçen yıllardaki gibi tatilin 89 gün olmaması nedeniyle çok fazla ycrli turist bcklemcdiklcrini ifade eden yetkililer, 34 günlük süreiçin tatil köylerini açmanın kendilenne ek mali yük getireceğini kaydettilcr. Tatfl köyleri açılıyor • 23 temmuz günü bütün Selanik ayaktaydı.Selanik halkı veçcvreden gclcnler Vilayet Konağrnın önünü, sokakları doldurmuştu. • Sokaklarda Müslüman hocalar, Yahudi hahamlar, Rum papazlar, Arnavut, Bulgar hcrkcs birbiriyle kucaklaşıyor, bir kardeşlik havası esiyordu. • 24 temmuzda 'Meşrutiyct1 habcri bir bomba gibi patladı. nin yardımıyla, meydanı çevircn binalardan birinin penceresındcn olayı scyretmek olanağını bulmuştu. Meydan, mcydana açılan yollar, halkonlar, evlerin damları hıncahınç insan doluydu. Balkonlardan konuşmacılar, Türkçc, lspanyolca, Fransızca, Bulgarca, Yunanca demeçler vcriyorlardı. Sabiha, Celal ağabeyin bir balkonda belirdiğini heyecanla gördü. Celal Derviş bütün gücüyle bağırıyordu: "Bütün halklar arasında kardeşlik istiyoruz.. Din, mezhep farkı yok, hepimiz biriz. Yaşasın vatan, yaşasın hürriyet!. Rum, Yahudi, Bulgar yok, Osmanlı var!.." Vilayet Konağı'nın önünü, sokaklan dolduran büyük kalabalık, Selanik'in yerli halkın • EDİRNF(AA)Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından başlatılan "sağhklı, lemiz hava ve yeşil bir çcvrc için ağaç dikme kampanyası" çcrçevesinde 5 bin fıdanın daha dikim çalışmaları, törcnlc başlaüldı. Trakya ÜniverskeTıp Fakültesi Kampusu'nda, Çevre Gönüllüleri Derneği ve vatandaşların katıldığı törcndc konuşan Trakya Üniversitesi Eğitim Araştırma Uygulama Hastanesi Başhckimi Prof. Dr. Osman inci, temiz hava ve yeşil birçcvrcnin insan sağlığına olan katkısını anlattı. Dahaöncc kampusun 30 dönümlük alanına dikilen ağaç ve süs bitkilerinin titızlikle bakımının yapıldığını ve korunduğunu kaydeden Prof. Dr. Inci, kampusa 5 bin fidanın dikileccğini söyledi. katkı Sabiha SertePin Hukuk Fakültesi öğrencisi olan ortanca ağabeyi Celal Derviş, 1908 Devrimi sırasında Sclanik'teki konuşmacılar arasındaydı. nım da duymuştu. Ne diyorsun oğlum, bülün bunlar gerçek mi? Karanlıklar aydınlığa çıkacak mı? Valide hanım, ihtilal 20 Temmuz 1908'dc ilan edildi. O gündcn beri Makcdonya iyicc kanştı. 21 temmuz sabahı yabancı basın, Manastır'da isyanı bastırmaya gönderilen Müşır Osman Paşa'nın kaçınldığmı haber verdi. Artık Selanik'te bütün meydanlarda, kahvelcrdc. mckteplerde Abdülhamit aleyhine nutuklar çekiliyor. halk isyana çağınlıyor. Pekı, polis?.. Aman Allahım!. Polis hiçbir şcy yapamıyor, çünkü her afişin. her konuşmacının etrafında silahlı subaylar bckliyor. Subaylann çevirdiği çemrierler polislcri korkutuyor. Zatcn Sclanik'tc polis sinmiş durumda. Ertesi sabah. 23 temmuz, artık bütün Selanik ayaktaydı. Öğlcyc doğru dcvrimcilcr tclgraf mcrkczini clc geçirmişlerdi. Meydanları dolduran büyük kalabalıklar, verilen dcmeçleri heyecanla alkışlıyorlardı. Hürrıyct Mcydanı'ndan "Yaşasın hürriyet" sesleri yüksclıyordu. lltihatçı Moiz Kohen (Tekinalp) bir balkona çıkmış Ladino lspanyolca bağırıyordu, "Nns Ostros Kuaranta ccnto milyono Ottomanos... Ilşitlik, özgürlük, meşruti idare istiyoruz." Konuşmacıların birçoğu lspanyol Yahudisı'ydi. Onlar da kendı kurtuluşlannı özgür bir Osmanlı toplumu içinde göruyorlardı. Sabiha, Celal ağahcyi dan ıbaret dcğildi. Köy vc kasabalardan bülün çevre halkı Selanik'e akmışlı Sokaklarda Müslüman hocalar, Yahudi hahamlar, Rıını papazlar, Arnavut. Bulgar hcrkcs birbiriyle kucaklaşıyor, gerçek bir kardeşlik havası esiyordu.. Yıldız Sarayı'rıdan gclcn hafiyeler korkup sınmişlcrdi. 24 temmuz günü ise haber bir bomba gibi patladı. Padişah, Runıeli Vılayeti Başmüİctlişı Hılmı Paşa'ya. Milhat Paşa Anayasası'nı (1876 Kanunu Iisasisi'ni) kabul elliğini bildirmişli. Hüseyin Hilmi Paşa, ihtilalın öndcrlcrıni konağa davel eltı. Sadrazamın kcndisıne gönderdiği tclgrafı okudu: "Halkın isteğinc uygun olarak Padişah, meşruti idarcyi geri getirmek kararını almıştır" Lrtesi sabah Hılmı Paşa meşruliyelin ilan edıldiğini açıklayan iradeyi yayınladı vc olay Sclanik'le 101 pare topla kııtlandı. Sabiha asıl bıından sonıa bilim dünyuMiıa giıi>oıdıı Devrimden sonra dersleı çok canlı vc renklı olmaya başlamışlı. II. Abdülhamit, IK7S'te Mcclis'i dağıtıp I. Mcşrııtıyel'e son vcrdiklcn sonra imparatorlukla o meşrulıyeli hazırlayan fikırlcr ü/crıne bir perdeçckilmişli. Her ne kadar Selanik'tc nispi özgürlüktcn faydalanılarak Namık Kemal pibi dcvrimcilcrin şiirlcri okunuyorduysa da, Tanzimat edebiyatı gercğince okııtulmamıştı. 1908 devriminden sonra gclcn özgürlük havası içinde, Terakki mcktcbındc, Tanzimat döneminin ideolojisi, toplumdaki ilericilikgericilik kavgası gcrcğincc ele alınıyordu. Fdcbiyat dcrsınde hoca, Balıcılık akımını anlatırkcn Şinasi'den bir parça okumuştu: "Avrupa Mucizesi: Akıl, kanun, adalet, hak ve hükömettir.. tslamiyet nasıl, 'Cahiliyc' devrini kapadıysa, Tanzimat da bir zulüm ve cehalct devrini kapıvor..." YARIN: Sabiha yazılarıyla mücadelcdc