Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 17 ŞUBAT1994 PERŞEMBE
Bezirgan Köyü'nde kalıntıları bulunan antik Roma kentinin en önemli belgesi kabartma taş, bilinmeyen ellerce taşındı!
Ne sdhirdirnekeramet, yok oluyortarih
SÜHEYLA GÜNEŞ
Bezirgan Köyü'nde sabah oluyor.
Ban arkadaşlanmız erkenci! Çevre
keşfine çıkmışlar. Çok geçmeden,
heyecanla dönüyorlar. Birisi. tarla-
lann halen karasabanla sürüldüğü-
nü gördüğünü anlatıyor. Yan evde
oturan Ali Dayı ve kansı kahvaltı
ikram etmiş onlara. Kahvaltı sofra-
sındaki şeker hariç her şeyin, sütün,
çökeleğin. zeytinin, yumurtanın.
yufkanın, pekmezin. Ali Dayı ve ka-
nsı tarafindan üretilmiş olduğunu
öğrendiğini söylüyor emeğe duydu-
ğu büyük saygjyla.
'Gız!' ve 'Len."
Ali Dayı, kansına 'gız' diyormuş.
kansı da ona 'len\
Biz de görmek istiyoruz. Oldukça
mütevazı bir kahvaltıdan sonra Ko-
ca Yusuf la biriikte kö'yde dolaşma-
ya başlıyoruz.
Tarlanın birinde, öküzü ol-
madığı için siitünü sağdığı ineğini
karasabana koşmak zorunda kalan
bir köylü görüyoruz. Tarlayı sürme-
yi deniyor arkadaşlanmız. Ancak
tarlanın ucuna geldiklerinde hay-
varu geri döndürmeyi beceremivor-
lar bir türlü.
Bir zamanlar Rumlar
Taş evlerin aralanndan geçiyo-
ruz. "Zamanında Rumlar yaşarmış
bu evlerde" diyor Koca Yusuf. Ev-
lerde eşsiz bir taş işçiliği var. Çoğu
boş. terk edilmiş.
Köyün yollan bu yıl yapılmış.
Önceleri, ilkbaharda sel basar-
mış. bir kanal açıp suyu akıtmışlar.
Ancak bu kez de susuzluk çekmcye
başlamışlar. Küçük bir gölet gcrck
köye.
Uretim oldukça sınırlı. Elma
ağaçlan görünüyor bahçelerde.
"Maydanoz. ıspanak ürerilse satıl-
maz mı Kalkan'da" divor Koca Yu-
retim oldukça sınırlı. Elma ağaçlan
görünüyor bahçelerde.
Maydanoz, ıspanak üretilse satılmaz mı
Kalkan'da" diyor, Koca Yusuf.
Köylünün yeterinceçalışmadığından
şikayet ediyor.
suf. Köylünün yeterince çalışmadı-
ğından şikayet ediyor.
Çıtlık adlı ağaç
Köy meydanında. caminin yanın-
da kocaman bir ağaç var. Adını so-
ruyoruz, 'Çıtlık' diyor köylüler. Bir
Alman mühendis. ağacın 700 yaşın-
da olduğunu sövlemiş. Geniş gölge-
sine çardak yapmış köylüler. En az
50 kişiyi konuk eder.
Antik kentin sur duvarlannı seç-
meye başlıyoruz uzaktan. Kentin
akropolü Asar Tepesi'ne yerleşmiş.
Kövün girişine doğru kaya mezar-
lar göze çarpıy or y umaçta.
Kövden bir rehber alıp karayolu
çalışması sırasında bulunduğu söv-
lenen ve bugün çalınmış olduğunu
öğrendiğimiz "beykeli" görmeye gi-
diyoruz.
İçimize doğmuş gibi
Köylülerin 'İskender Heykeli' de-
diği parça. bembeyaz mermerden
yapılmış bir friz (kabartma) parçası.
Işlemecilik eşsiz güzellikte. Atın üs-
tünde pelerinli savaşçı tasvirleri var.
Çok etkileniyoruz.
Ancak. eserin iki aydır sahıpsiz
birşekildeortalıktadurmastbizıen-
dişelendinyor. çalınacağı içimize
doğmuş gibi!
Köylüler miizeve haber verdikle-
rini. ancak müzenin eseri götüreme-
diğini ve muhtara yediemin olarak
bıraktıklannı söylüyorlar. "Antal-
ya'ya dönünce konuyla ilgilenme-
liyiz" diye düşünüv oruz.
Ertesi gün ılk işimiz müzeyı ara-
mak oluyor. Konuştuğumu/yetkili.
buluntu eserden habcrleri olduğu-
nu, müzeye getirrnek için uygun
araç bulamadıklannı. ancak araç
bulunur bulunmaz getireceklerini
söylüyor. Ancak içimızdekı kuşku
dağılmıyor bir türlü. Geçenlerde
hatınnı sormak için Koca Yusuf u
aradığımda. "Heykel çalındı" diyor
üzüntüvle. Jandaıma. aramaya de-
vam ediyormuş. Bizlerdeadeîa yasa
giriyoruz. Belki de eserin ilk ve son
ziyaretçileriyiz. "Iyi ki fotoğrafını
çekmişiz" diyoruz çalınmadan
önce. Ülkemizin değerleri işte böyle
talan ediliyor halen. Belki de müzeyi
her gün aramalıydık usanmadan.
Patara'da doğan 'Noel Baba'nın,
Bezirgan'da eğitim gördüğünü söy-
lemişti köylüler. Bu bilgni doğrulu-
yor konunun uzmanlan. Böylesi
önemli biryerde. kısa sürede gördü-
ğümüz sefalet ve sahipsizliği sözcük-
lerle anlatmak oldukça güç. ancak
yaşamak gerek deyip, haziranda ya-
pılacak Bezirgan Yaylası şenlikle-
rinde görmeyi diliyoruz ilgilenenle-
n.
Kızıldeniz'in ünlü turizm merkezi Hurghada'nın çarşısında eşi benzeri görülmedik bir vahşet sergileniyor
Denizkaplumbağalanalıabekliyor
EROL ÖZKAN
HlRGHADA - Dünyada su altı
zenginlikleri açısından sayılı deniz-
lerin başında gelen. mercan yatakla-
n, bitki kolonileri ve çok değişik
bahk türleriyJe ünlü Kıaldeniz. gü-
nümüzde çok hızlı bir bozulma teh-
likesi ile karşı karşıya? Evet. Mısır'-
ın gözdesi ve mavi serinliğiyle ünlü
Kızıldeniz. ne yazık ki günümüzde
doğal bir erozyonun eşiğinde...
Özellikle çevreci kuruluşlann üze-
rinde önemle durduğu, soyu hızla
tükenmekte olan ünlü deniz kap-
lumbağası 'caretta caretta'lann na-
sıl büyük bir yok oluşun. bıtirilişin
başında oluşunu görmek için Kızıl-
deniz kıyılannı görmek gerekiyor?
Veöncelikle Kızıldeniz'in turistik il-
çesi Hurghada çarşılannı...
Bütün dünyada çevrecilerin üze-
rinde titizlikle durduğu, canla başla
korumak için çaba gösterdiği -ııpkı
bizim Dalyan'da olduğu gibi- deniz
kaplumbağalanrun Kızıldeniz'in
ünlü turistik merkezi Hurghada çar-
şılannda hatıra eşya satan dükkan-
lardan birinde satıldığını bilmem
duydunuz mu? E\et yaklaşık
100-150 kiloluk dev kaplumbağala-
nn bağalannın verniklenip. içinin
boşaltılarak kurutulduktan sonra
turistlere satılması hayret edilecek
birgerçek. Evet, değişik boyutlarda
caretta cerattalann bağalannın kat
kat verniklenip. hayvanın tıpkı eski
Mısır'da olduğu gibi özel yöntem-
lerle mumyalanıp satışa sunulması-
nı, baska birdeyişledondurulmasını
esasen bilim adamlan ve çevre ör-
gütleri görmeli'? Ve bu acı katliamın
sergilenişi en azından durdurulmalı.
( rpertici bir katliamdan
gerıve kalanlar
İnanılacak gibi değil ama gerçek.
Dev deniz kaplumbağalannın yaka-
lanıp Hurghada çarşısının ortasın-
daki bir dükkanda "turistik eşya
olarak" satılmasına ne denir?
İnsanın. hiç mi hiç ilgilenen yok
bu tüyler ürpertici katliamın sergile-
nişiyle diyesi geliyor ama gerçekler
maalesef ortada. Ve orada. Kızılde-
niz'de yaşanıyor.
Evet, deniz kaplumbağası artık
Kızıldeniz'de süs eşyası olmuş. Ku-
rutulmuş istiridye kabuklan, gecc
lambası yapılan garip deniz canlıla-
nnın yanı sıra kül tabağı ve çerezlik
olarak tezgahlann üstünü dolduran
irili ufaklı 'pina'lar. kalkersi mercan
kolonilerinden toparlanmış zikzak
ağızlı ıstiridyeler ve boyanıp yan ya-
na dizılmiş yığınla deniz kabuklula-
n, Kızıldeniz'in zenginliğini adeta
gözler önüne seriyor...
Ancak tezgahın gerisindeki bir
duvan kaplayan tahta perdeye ba-
kışlannızı çevirdiğjnizde afallamak
bir tarafa. çarpıldığınızı hissediyor-
sunuz? Evet, bizim Dalyan kıyıla-
nndan tanıdığımız caretta careıta ile
boyu bir metrevi bulan, yüzgeçleri
ve koyu zeytin rengi bağası ile bir
kurutulmuş 'chelonia mydas' (yeşil
kaplumbağa) karşınızda. Artık ge-
lin de şaşmayın? Kaşla göz arasında
fotoğrafçekmek için insan isteriste-
mez çırpınıyor. Ancak bir taraftan
da dükkan sahibini sinirlendirme-
den ve sanki çok olağan bir şeyi gö-
riiyormuş gibi davranmak şart. Ve
Hurghada çanşısındaki bu oldukça
ilginç deniz kabuklularının satıldığı
dükkan etralinda fotoğraf çckmek
için gün boyu dolanıp sonunda ı^le-
diğim görüntüleri \akalıvorunı.
Evet, Kızıldenız'in mercan vatak-
lannı yok edcn bir bılmç ne yazık ki
büyük bir çoraklaşmayı ve bitirılıji
kendiliğinden yuratmaya ba^lıvor.1
Hurghada kmlarında vapımı hızla
süren 5 büyük otel ile bir lialvan la-
til kövünün. bu bozulmavı daha bü-
vük bovutlara sıçratacağı kesın...
Yılla'rca öncc. 1978'lcrde Kızılde-
nizin korunması için didinen ve
vazdığı kitaplarla bakışlanmızı bu
noklayaçeken Dr. Harts Hass v e ün-
lü belgesellerivle Kızıldeniz'i gözler
önüne sercn Kaptan Cousteau'nun
ku^kuları maalescf gerçek olmakta!
Kızıldeni/ neredevse elden uiımek
te.
Biiyülü dünyayı bekleyen
tehlike
Turi/m uğruna Kızıldeni/ölüvor.
öldürülüyor... Belki dcçok vakın bir
gelecekıc mercan kavalıklan kirlen-
me ve betonlaşma ile eski özelliğini
yiıirccek ve bugün görülebilcn pek
çok balık türü ile su altı canlısı bclkı
de hiç görülmcyccek, tıpkı Akde-
niz'e kı>ısı olan bazı ülkclerde oldu-
âu üibi.
Ancak görülen birgerçek \arsa o
da s.u: Mısırlılar bu ışın henüz bilin-
cinde dcğiller. İtalvanlann el attığı
ve yapımını sürdürdüğü oteller Kı-
zıldeniz'in adeıa ölüm rermanjnı im-
zalıyor vc büvülü dünyayı şimdiden
karartıyor gibi.
Ve dünyanın sayılı denızlerinden
olan Kızıldeniz. belki de eski çekici-
lieinı kaybedecek. İşin aerçek yüzü
bu.
Evet. buna en iyi örnek ise deniz
kaplumbağalannın sovunun gide-
rek (ükctilişi. Hurghada çarşısında-
ki bir dükkan bunun en iyi kanıtı.
Yıllarca Arap denizcilerin avlavıp
sovunu tükcuıklcrı 250 kiloluk "ca-
retta caretta gigas" gibi dev deniz
kaplumbağalannın ardından bizim
kıvılarımızda korunan sevimli ca-
rettaların Kızıldeniz'dekı sovları tii-
kenme nokıasında...
Crpertici olan. bövlesıne bir kat-
liamın göstergesi olarak Hurgh;ıda
çarşısma uğramak yeıerlı. Özel nıe-
totlarla kurutulup verniklenip sü»
eşvası olarak pazarlarda saıılışını
öncelikle çevreciler gidip görmeli ve
kııplumbağii katlıamının neolupol-
madığını anlamalılar. Zıra ^.ışırtıcı
olan. bu nesli hızla tükenen kaplunı-
bağaların arak Kızıldeniz'de pah.ılı
süs eşyasından savılnıası. Ne dersi-
nız?
LATÎFSANSÜR
KL'ŞADASI - Günlük vaşantı-
mızda önemli biryer tutmaya başla-
yan özel radyolar. bulunduklan yö-
renin kültürel özellikjerini yayın an-
layışlanna yansıttıklannda oldukça
renkli bir tablo sergiliyorlar. Türki-
ye genelinde yayın yapan birkaç
radyoyu bu sınıflandırmanm
dışında tutup bu renkliliği yaşamak
istedik. Türkiye'nin bir ucundan di-
ğer ucuna gidinceye kadar nasıl bir
çeşitlilik yaşayacaâmızı merak et-
tik.
Çıkış noktamız olarak Van. vanş
noktamız olarak da Kuşadası'nı be-
lirledik. Yanımıza transistörlü rad-
yomuzu ve bolca pili aldıktan sonra
yola koyulmaya hazırlandık. O sa-
atlerde Van'ın üç radyosundan biri
olan Serfıat FM'i dinliyorduk. Rad-
yo'da İbrahim Tatlıscs yanık sesiyle
'Yalan' diyordu. Tam parçanm or-
tasında müzik aniden kesildi. Bu
kezezan okunmaya başladı. Burada
her üç radyo da ezan saatlerinde
yayınlannı kesip dinleyicilerine na-
maz vaktini haber verij ormuş.
İkinci durağımız olan Tatvan'a
geldiğimizde hemen radyomuzun
ayanyla oynadık. Van Gölü FM"-
den tüm dinleyenlerine iyi niyet di-
leklerini sunduktan sonra oldukça
uzun bir lisıeden istek sahiplerini
okudu. Bu kadar istek toplayan
parçayı merak etmiştik doğrusu,
spiker bu merakımızı da giderdi.
"istek sahipleri. Adnan Şenses'ten
'\orgunum' parçasını istemişlerdi.
Ancak biz bu kaseti bulamadığunız
için size başka bir parça dinletiyo-
nız" dedi.
Tatvan'ın çıkışından itibaren alı-
cılanmız hiçbir sinyal almadı. Bin-
göl'e gjrdiğimizde FM 12'nin halk
müziği ağırlıklı yayını karşıladı bizi.
Her ne kadar aralarda dini vedzeler
okunsa da Bingöl'de bulunduğu-
Y,anımıza transistörlü radyomuzu ve
bolca pili aldıktan sonra yola koyulmaya
hazırlandık. O saatlerde Van'ın üç
radyosundan biri olan Serhat FM'i
dinliyorduk. Radyo'da İbrahim Tatlıses
*Yalan" diyordu.
muz süre içerisinde bo) bol türkü
dinledik.
Kemalattin Kamu'nun öve öve bi-
üremediği Bingöl Dağlan'nı geride
bırakıp Elazığ il sınınna girdiğimiz-
de oldukça güçlü bir yayın alanı ol-
duğunu hissetiren FM 23, "Merha-
ba Hiizün" parçasıyla karşıladı bizi.
Radyomuzun ayanyla oynarken bu
kez karşırruza marşlarçalan bir rad-
yo çıktı. Radyonun Klas FM oldu-
ğunu anlayabilmemiz için dört bcş
marşdinlemek zorunda kaldık. Ma-
latva'da Turgut Özal Bulvan'nda
seyreden aracımızda radyomuzun
ibresi bu kez Radyo Seiam'ı buldu.
Davudi bir ses. erkek isimlerinin
ardından "..ve zevceleri" ibaresini
kullandıktan sonra sıradaki parça
olan "Bilaü Habeşi"v i anlatan mar-
şa girdı. Alıcımızın avanvla ovnar-
ken bu kez de Radyo Iman'ı bulduk.
Kırşehir'deki radyoların tümü.
adeta isimlerini gizlemişlerdi. Hiçbi-
ri cıngıl kullanmadığı için ve bizlerin
de kısa bir süre konaklamamız ne-
deniyle radyo ismi alamadık. An-
kara'da ise radyomuzun ibresi ve
bizler oldukça şaşırdık. İbrenin en
küçük kıpırtısında karşımıza bir
radyo istasyonu çıkıyordu. Her tür-
lü müzik parçası birbirine kanşmış-
tı. Bu nedenle isim saptamak veya
bir istasyonu sürekli dinlemek
mümkün olmadı.
Uşak'ta ise Özlem FM'in doğum
üzerine söylevi karşıladı bizi. Spi-
ker, yanm saate yakın doğum kont-
rolünü anlattı. Alıcımızın avarı bu
kez Gözde F.M'ı yakaladığında kıv-
rak bir pop müzik parçası çalınıyor-
du.
Gökçcören yakınlanndaki Yu-
nus Emre dinlenme tesislerinde ko-
nakladığımızda, her ne kadar dağ
başını andırsada. rudvomuzun ibre-
si hiç de yalnız olmudığımızı müjde-
ledi.
Gökçeören'in Sesi radyosunun
tamamen doğal ve L'şak ycrel şivesi
ile konuşan spikeri, istek sahipleri-
nin isimlerini, oturduklan mahalle
ve sokağına kadar. hatta ailedeki
tüm bireyleri tek tek sayarak belirt-
tikten sonra. yıllar öncesinin taş
plaklanndan "Almanya Geri Ver
\arimi" parçasını çalmaya başladı.
Yolculuğumuzun geri kalan bölü-
münde. bize Turgutlu FM eşlik etti.
İzmir'in girişinde. Ankara'daki ka-
dar olmasa da oldukça voğun bir is-
tasyon bombardımanına tutulduk.
Ğezimizin son durağı Kuşadasf-
ydı. llçenin şimdilerde tek radyosu.
'Radyo Aktir bizi Türk pop müziği
ve yabancı müzikle karşıladı. Rad-
yo Aktif. yayın ağırlığını toplumsal
ve kültürel olavlara ayırmış. ara-
besk müzik çalmamavıilkeedinmiş-
ti.
Sigara,
göz
içinde
zararlı
İSTANBLL(AA)-
Tiryakiler, içilen sigara ve
puro ile tüttürülen piponun,
göz sağlığını da tehdit ettiğini
biliyormusunuz?Uzmanlar,
yakılan hersigaranın, kısmi
renk körlüğü, gece körlüğü,
görme alanında boşluklar,
merkezi sinir sisteminde
meydana gelen düzensizlikler,
başağrılan.uykusuzluk.el
titremesi. sınirlilik. nevralji ve
huy değişmelennedavetiye
çıkardığını bıldiriyorlar.
Sigara IçmeyenlerDerneği
Başkanı Dr. Hikmet Kutal,
sigaranın dumanının bile
gözdeki kornea tabakasını
tahrip ettiğini belirterek
"Duman konjoktivite, yani göz
iltihabına sebebiyet veriyor.
Ayrıca. göz sinirine tesir
cderek, görme bo/ukluğuna
neden oluyor" dedi.
Amerikan Hastanesi
doktorlanndan. ay nı derneğin
üyesi Dr. YılmazSivrikayada
nıkotının gözün merkezine
'toksik' olarak tesirettiğini
kavdederek şöv le konuştu:
"Bu kişilerde zehirlenmeye
bağlı körlük meydana gelir,
\ ani görme onda bire düşer.
Bazı ülkelerde bu oran, 'legal
körlük' olarak kabul edilir.
Toksik ambambliopz'
dcdiğimiz. sigarının *e çok
alkolün gö/de mey dana
getirdiği körlük ise tedavisinde
gecikildiği zaman. geri dönüşii
olmav an bir hastalık. En büyük
tesellimiz. ülkemizde çok
tiryaki olduğu halde.
tiry akilerin sigara içme
miktarlarının çok fazla
olmaması."
Nikotin zehirlenmesi
İstanbul Tıp Fakültesi Göz
Hastalıklan Anabilim Dalı
Başkanı Prol. Dr. Demir
Başar ise günde 2-1 paket
sigara içenlerde. nikotin
zehirlenmesine bağiı olarak
renk körlüğü. gece körlüğü ve
görnıealanında boşluklar
meydana geldığını belırterek
özellikle alkolle biriikte alınan
sigaranın zaranna işaretetti.
Prof. Dr. Başar. tütün
7ehirlenmesinin. bir tür görme
Mniri iletımınin zehirlenmeye
bağlı bozulmaM olduğunu
anlalarak "Son dönemlerde
fazla görülmeyen tütün
zehirlenmesi, sigara
bırakıldıktan sonra düzelir"
dedi. Amerikan Hastanesi
doktorlanndan Davut Kohen
de. özellikle tütün
çiğnevenlerde. puro. pipo ve
köui tüıün içenlerde. tütün
zehirlenmesi'nin fazla
görüldüğünedikkatiçekti.
Kohen. risk grubunda yer
alan bu kişılerin hastalığa
yakalandıklan takdirde
bdktıkları veri
göremediklerini \ urguiadı.
Dr. Kohen. hastalıktan
kurtulmanın volunuda.
"Ttitünü bırakmak. dengeli
beslenmek »e bol miktarda B
\itamini almak"
Mraladı.
Özel radyolar bulunduklan yörenin kültürel özelliklerine göre oldukça renkli bir tablo sergiliyorlar
Van'dan Kuşadası'na radyoyla yolculuk...
Denizli'de
flamingo
kolonileri
İZMİR(AA)-Doğal Hayatı
Koruma Derneği(DHKD)
tarafindan yapılan kuş
gözlemlennde. Denizli-Acıgöl
ve Konya-Ereğli'deyeni
flamingo kolonileri sapiandı.
DHKDKu5
Böiümü
Sorumlusu Murat \arar,
Acıgöl'de 15(1. Ereğh'deise
300 çıftten oluşan flamingo
kolonıleri görüldüğünü
belirterek şu bilgivi verdi:
"Ereğli sazlıklarında
beürlediğimiz 300 çiftten
oluşan koloni. burada bugüne
kadar rastladığımı/ ikinci
üremekaydı... 1991 yılında
> aptığımız çalışmalarda da.
yeni bulduğumuz koloniden
farklı olarak bir grup flamingo
vaşanıaktaydı. Ancak,
1991 'deki ilk belirlemeden kısa
süre sonra yapılan bir
gözlemde, flamingolarm
bilinmeyen bir nedenle ya>ru
çıkarmadan yuvalan >e bölge.vi
terk ettikleri anlaşılmıştı.
Son gözlemimizin ilginç bir
özelliği de, genellikle çok tu/lu
göllerde yuva yapmayı
yeğleyen flamingonun, bu kez
suyu tu/lu olmayan bir alanda
koloni oluşturmasıydı.
Denizli'nin Dinar ilçesi sınırları
içinde Acıgöl'de ise bugüne
kadar kavıtlara geçmeyen 150
çiftten oluşan flamjngo
kolonisine rastlandı."
DHKDvetkiliIeri, yeni iki
alanla biriikte Türkiye'de
flamingolann kuluçkaya
yattıklan alan sayısının 5'e
çıktığını belirttiler.