02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15ŞUBAT1994SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Borc407m8yon Bakanhkda SSK'ya horçlu ANKARA (ANKA) - SSK'ya prim borçlannı öde- meyen işverenlerin isimlerini ve İcamu kuruluşlannı açıkla- yan Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı daSSK'ya borçlu. Başbakanhk Yüksek De- netleme Kurulu'nun "ŞSK raponı"nda yer alan biigilere göre Sosyal Sigortalar Kuru- mu, bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal GüvenJik Bakanlığı'- ndan alacaklannı tahsil ede- miyor. SSK'nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığV- ndan 407 milyon lira alacağı buJunuyor. SSK'nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan alacaklannın 236 milyon li- ralık bölümü ANAP hükü- metleri döneminden, geri ka- lan I7l milyon lirası ise Mo- ğultay'ın bakanlığa geldikten sonraki dönemden kaynak- lanıyor. SSK'nın bakanlı- ktan alacaklan, personele ve- rilen yemekten, bakanlığa sağJanan ısıtma. elektrik, su ve telefon giderlerinden, ba- kanlık arabalannın benzin bedelinden, bakanlık adına verilen yemek, uçak bileti ve tedavi giderlerinden. bakanlı- ğa alınan büro malzemeleri ve kırtasiye bedelinden kay- naklanıyor. MemtırMecIls'te 450 bin iııızab dilekçe ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu çalışanlan, parlamentodaki temsildleri- ni, grevli-toplusözleşmeli sen- dika hakkı konusunda du- yarlı olmaya çağırdılar. 76 il- den gelen memur sendika- lannın temsilcileri. TBMM'- ye 450 bıni aşkın ımzalı dilek- çe verdiler. Kamu Çalışanlan Sendi- kalan Platformu'nu (KÇSP) oluşturan sendikalann tem- silcileri, dün başkentte bir araya geldi. Harb-İş Sendi- kası Konferans Salonu'nda toplanan sendika temsilcileri, Kıalay'dan TBMM'ye ka- dar yürüdüler. TBMM önünde basın açıklaması yapmalan engellenen kamu çalışanlan. beklerken. "Ya- şasın demokrasi mücadele- miz" sloganını atülar. Sen- dikacılar, TBMM güvenlik görevlilerince bir süre bekle- üldikten sonra Meclis'e alındılar. Emekli maaşlannda gösterge düzenlenmesi SSK'ya 15 trilyonluk ek mali yük getiriyor Emekfilerepara aranıyor• SSK Genel Müdürlüğü'nün, işçi emeklilerinin maaşlannı tek gösterge üzerinden ödeme yönünde yürüttüğü teknik ve hukuki çalışma son aşamaya geldi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SSK işçi emekli maaşla- nnda, birden çok gösterge tab- losu olmasından kaynaklanan adaletsizliği giderme yönünde- ki çahşmalar sürerken: kaynak sorunu gündeme geldi. Yakla- şık 700 bin işçi emeklisinin aylık mağduriyetini gidermenin, ku- ruma 15 trilyonu aşkın ek mali yük getireceği belirtildi. SSK Genel Müdür Yardım- cısı Kemal Oktar. aylık ödeme sistemini dengede tutacak bir düzenleme yapmanın arayışı içinde olduklannı belirterek. "Bu düzen- leme tamamlandığında, 1994 rakam- lanyla 15 trilyonu aşkın ek mali yük ya- ratacağı öngörülüyor. Bu yükün. şu anda kunımun ka> nakİarmdan karşılanması mümkün değil" dedi. Kurumda. işçi emekli maaşlannın tek gösterge üzerinden ödenmesi yö- nünde yürütülen teknik ve hukuki çab- şma, son aşamaya geldi. Kemal Oktar, aylık bağlama oran- lanndaki farklılıklann tek gösterge tab- losuna indirgenmesi yönündeki teknik açıdan derece ve kademeler arasındaki Kurtımun kullanılmayan taşınmazları belirlendl SSK'nın âtıl malvarlığı 18 trilyon lira GÜNEŞ GÜRSON ANKARA -SSK Yönetim Kurulu, kunımun gelirlerini arttırmak amacıyla Hazine'ye devredeceği atıl ve kullanılma- yan malvarlıklannı belirledi. Çoğunluğu "politik yatınm" olduğu için kullanılma- yan, işe yaramayan ve işgal edilen arsa ve binalann listesi çıkanldı. Kunımun 40 ilde bos arsa, yeşil alan. sinema ve pazar yeri. SIT alanı, dükkan. işhanı. hastane binalannın elden çıkanlması karar- laştınldı. Malvarhklanna 18 trilyon lira değer bi- çen SSK'nın devir işlemlen. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (HDTM) ile Maliye Bakanlığı Mılli Emlak Genel Müdürlüğü'nün ilgili devlet bankasını bildirmemeleri nedeniyle 2 ay gerikti. Devir işlemlerinde Emlak Bankası'nın görevlendirilmesinin ardından, taraflar geçen hafta bir araya geldi. Bu görüşme- de SSK malvarhklanna biçtiği değerle- rin dökümünü banka ve Hazine yetkili- lerine iletti. Bu hafta yeniden bir araya gelecek olan taraflar, malvarlıklannın değeri ko- nusunda bir göriiş birliğine varacaklar. SSK Yönetim Kurulu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mebmet Mo- ğultav'ın bu dökümü onaylamasınm ardından. devir işlemlen Hazine aracılığıyla yapılacak. Menkul ve gayri- menkuller hisse senedi karşılığında Em- lak Bankası'na aktanlacak. Kunımun çıkardığı malvarlığı dökü- müne göre; Adana, Afyon, Amasya, An- kara, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çankın. Çorum. Denizli, Elazığ, Edirne, Erzurum. Eskişehir, Giresun, İçel, Istan- bul, İzmir, Kınkkale. Kırklareli, Kasta- monu, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malat- ya, Manisa, Kahramanmaraş, Nevşehir, Ordu. Rize, Samsun. Sivas, Sinop, Tekir- dağ, Trabzon, Şanlıurfa. U'şak, Van ve Zonguldak illerinde kullanılmayan ve iş- gal edilmiş arsa ve bina alanlan bulunu- yor. farklılıklan, mevcut sistemle dengeli olarak gıdermek istediklerini belirterek. "Teknik olarak güçlük var. Olabilirtik ve maliyet açısından hesap yapıyoruz" dedi. Oktar. teknik düzenlemenin seçe- nekli olarak hazırlandığını ifadeederek, şunlan sövledi: "Hukuki açıdan 506 sayılı SSK Kanu- nu'nun aylık bağlama sistemine ilişkin hükümlerindc de değişiklik yapılması ge- rekiyor. Göstergelerin tek tabloda top- lanması dunununda, alt gösterge tablo- sundaki emeklilerin üst göstergedekilere intibakı lazım. Alt göstergedekiler yu- karı çekilince, üst göstergeden maaş alanların maaşlannın da bir miktar yu- karı çekilmesi lazım. Göstergelerde dere- ce ve kademeler arasında puanlar farklı artıyor. \ apılar farklı. Teknik olarak güçlük var. Sistemi dejenere etmeden, bu düzenlemeyi nasıl yapacağımızın arayışı içindeyiz" diye konuştu. Toplam 2 milyon işçi emeklisine ayda 5 trilyon 135 milyar lira tutannda aylık ödeyen SSK'da. emeklilerin yüzde 30'u. 1987 yılında Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu döne- minde ek gösterge oluşturulması nede- niyle, maaş açısından mağdur durumda kaldı. Mevcut aylık ödeme sistemine göre, SSK emeklileri iki gösterge tablo- su üzerinden aylık alıyor. Normal gös- terge tablosunda 144 gösterge bulunu- yor. Üst gösterge tablosunda da 100 gösterge yer alıyor. Kurumda en alt göstergede bulunan işçi emeklilerine 2 milyon 529 bin 296 lira ayiık ödeniyor. 2000 göstergede yer alan işçi emeklileri- nin ortalama aylıklan 3 milyon 120 bin lira iken. en yüksek göstergede bu- lunanlara 6 milyon 300 bin lira aylık ödeniyor. Sevgililer Günü • «• ^N Dün sevginin en uzun günüydü. Sonraki yıHarda 'anımsanmak 1 üzere 'anı' olarak diğerlerinin yanına yerleşri. Martdarda farkmdaych ML HARREM AVDIN Önceki gece, çoğu "seven" insan için ya uykusuzyadayan uykulugeçti. Daha doğrusu bir türlü geçmek bilmedi! Sabah ise birçok açıdan "bambaşka" görünümdeydi. Hem Sevgililer Günü'ydü, hem de etrafı saran bembe> az kar her şeyin üzerini örtmüşıü. Kar. yalnızca sevginin üzerini örtememişti! Aksine daha da belirgjnleştirmişti sevgiyi... Bırbırinden uzak sevgililer telefonun başında bekledılerhe>ecanla... Duvulan bir"ses". aradaki mesafelen bir anda kapattı. Aynı kentteyasanan sevgililer ıscbırbırine kavuşabilmek için, buluşacaklan sajâte kadar. akrepfe yelkovanın daha hızlı ilerlefnesi dileğindebulundular. Çünkü dün. sevginin "en uzun" günüydü... Diğeryıllann aksine, Sevgililer Günü. radyolar için "bulunmaz malzeme" oldu. Hemen hemen tüm özel radvo kanallan. programlannın çoğunluğunu "Sevgililer Günü"ne ayırdı. Dıleyenler telefonla. ya da faks yoluyla sevgililenne mesajlar gönderdiîcr. Tüm şarkılar da sevgi üzerineydi. Özel bir radyo kanalının sunucusu Sevgililer Günü'nü biraz "buruk" geçirenler için özel bir program yayımladı. Programda tüm şarkılar. sevgilısi olma>an ya dasevgilisindenaynlanlariçinçalındı. REJOICE Rejoice Wash & Go'nun yarışmasında talihli kuaför Selime Karatepeli 1 kişilik 4 gece 5 gün Londra seyahati kazandı. 1 adet saç kesme önlüğü ve saç maşasından oluşan hediye seti kazanan talihlilerin adları ise şöyle: Abdullah Aydın / Giresun - Adem Özdağ / Ankara - Adile Yıldırım / Burdur - Ahmet Gür / Istanbul - Ahmet Kûçük / Samsun - Akkan Katip / Bursa - Altan Zengi / Istanbul - Ali Murat Uğurbekler Adana - Ali Tan / Ankara - Ali Özpolat / Ankara - Asuman An / Bursa - Aycan Akagünduz / Dıyarbakır - Ayten Sağlam / Ankara - Ayşe Fatma Karakan / Gaziantep - Ayşe Çetin / Ankara - Bahat- tin Çiftçi / Istanbul - Bahriye Sezer / Istanbul - Berrin Arkar / Izmır • Beyazıt Lonca / Istanbul - Burhan Mercimek / Ankara - Bilal Tek Adana - Bilgin Alıcı / Malatya - Birsen Kurban / Bursa - Cafer Baran / Ankara - Cahit Baştürk / Ankara - Candan Gündoğdu Akın / Sınop - Cem Şekerci / Istanbul - Cevdet Küçükgûzel / An- kara - Demet Ayhan / Afyon - Doğan Şahin / Ankara - Ekrem Eren / Muğla - Elif Çiğdem / Izmıt - Emine Alıcı / Mersın - Emine Gûrler / Izmır - Engin Öztürfc / Istanbul - Enver Akpınar / Ankara - Ercan Kaya / Istanbul - Eren Kurtuluş Ayna / Mersın - Erkan Uzu- ner / Istanbul - Erol Üstün / Ankara - Fuat İğdeli / Istanbul - Gönül Abdikoğlu / Istanbul - Gülay Örcün / Izmır - Gülseren Gür / Istan- bul - Gürhan Gülmez / Bursa - Hakan Yavuz / Kocaeli - Hamza Özlü / Gaziantep - Hasan Arslan / Ankara - Hasan Şahin ; Bursa - Haydar Aydoğan / Ankara - Hayriye Tekin / Mersın - Hicran Ateş / Istanbul - Hûdayi Gezen / Ankara - Hüsamettin Emiroğlu / Istan- bul • Hüseyin Demirörs / Izmır - Hüseyin Koçak / Mersın - Hüse- yin İncefidan ' Izmır - Kenan Akça / Ankara - Mehmet Akcan / Is- tanbul - Mehmet Mert ' Istanbul - Mehtap Sultan Kurt / Ankara - Meral Tataroğlu / Elazığ - Meryem Kayalı / Gaziantep - Metin Ak- deniz / Izmır • Metin Deniz ' Ankara • Metin Sarıkçı / Adana - Metin Şen ' Istanbul - Muhammed Kodal / Antalya - Muharrem Öztoros / Istanbul - Mukaddes Baser / Izmıt - Murat Kodal / Istan- bul - Murat Kolukırık / Istanbul • Mustafa Güneş •' Ankara - Münü- fe Kahraman / Kutahya - Nedim Küçük / Ankara - Nesrin Böcü / Eskişehir • Nezihi Tunca / Kocaeli • Nurettin Yıldırım / Istanbul - Nilgün Ballı ' Istanbul - Satılmış Erişen / Antalya - Selim Sezişli / Istanbul - Serhat Altın / Istanbul - Sevgül Gün / Izmır - Sezer Etik / Izmır - Suat Mercangil / Ankara - Süleyman Anncer / Ankara - Sü- leyman Deniz / Ankara - Veli Aslan / Ankara - Yajar İltekin / An- kara - Yunus Karatepeli / Izmır - Zeki Gür / Istanbul - İbrahim Usta / Giresun - İlknur Külahçı / Izmır - İman Dağ / Istanbul - is- mail Örter / Eskişehir - Önder Uyanık / Ankara - Ülkü Sibel Cö- mert / Mersın - Ünsal Çenefi / Manisa - Üçler Görgülü / Ankara - Şenol Kaya • Izmır Bu yanşna Mılli Pıyango Idaresı nın 27 10 1993 tantı ve B07IMPI0 13 00 0Z2lOt-10427 sayifı ızni uyarınca yaoılmışlır 6 JandarmaGüneydoğu'dan çekiImeK' Jandarma Genel Komutanı Org. İlter, terörün yayılabileceği turistik bölgelerde görev almalan gerektiğini söyledi; PKK'nın cezaevlerinde eğitim çahşması yaptığını belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Jandarma Genel Komu- tanı Orgeneral Aydın İlter, PKK'run cezaevlenni eğitim çahşması yaparak, kendı ama- cına uygun olarak kullandığını bildirdi. Orgeneral İlter. terör sorununun çözümlenmesi için. "devlet ve devlet dışındaki ku- nım ve kuruluşların tek bir güç halinde, ortak hareket etmeleri gerektiğini1 " söyledi. Güneydoğu Anadolu Böl- gesi'nde PKK'ya karşı güvenlik güçleri tarafından mücadele sürdürülürken. en ağır yükün jandarmada olduğu belirlendi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'- na bağlı subay ve astsubaylar. bu bölgede toplam 2 kez şark hizmeti yaparken. Jandarma- nın, özellikle PKK"nın ortaya çıkmasından sonra. 5 kez şark hizmetine gittiği belirlendi. Bir süre önce Tunceli'de "şüpheli" bir şekilde yaşamına son veren Alay Komulanı Albay Kazım Çillîoğlu'nun da. sırasıyla, Hakkâri-Hatay-İzmır-Diyar- bakır ve Tunceli'de görev yaptı- ğına işaret eden yetkililer, "Çil- lioğlu bü>ük bir olasılıkla bu tayinlerin «etirdiği sıkıntıyla ya- şamına son vermiştir" dediler. Jandarma yetkilileri. 1996 yı- lına kadar sınır bölgelerinin Kara Kuvvetleri'ne tesliminin gerektiğine. ancak Şırnak. Van ve Hakkâri"nin Jandarma'dan Kara Kuvvetleri'ne devrinin halen gerçekleşmediğine işaret ederek şöyle konuştular: "Terör örgütü önümüzdeki dönemde ev lemlerini turistik merkezlerde yaygınlaştırabilir. Bu nedenle Jandarma'nın bu bölgelerde önlem alması gerekir. Ama terör örgütü nedeniyle Jan- darma'nın büyük gücü Güney- doğu'da. Kara Kuvvetleri bir an önce sınır bölgelerini teslim alsa. biz de bu bölgedeki askerin bir bölümünü turistik merkezlere kaydırıp gerekü önlemleri alabi- liriz. Ama 1996'v a 2 yıl kalması- na rağmen bu konuda ne bir hareket var, ne de bir çalışma." Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aydın İlter. Savun- ma ve Havacılık dergisine ver- diği yazılı demeçte. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde terörle mücadeledeki sıkmtının perso- nel azlığmdan kaynaklandığını söyledi. Daha etkin bir istıhba- rat hizmetinin, güvenlik birim- lerinin daha iyi sonuç almasını sağlayacağını bildiren Orgene- ral İlter. karşılaşılan sorunlan ana başlıklar halinde şöyle an- lattı: "Terör sorununu çözümlemek için, devlet ve devlet dışındaki kurum ve kuruluşların tek bir güç halinde, ortak hareket etme- lerinin sağlanması gerekmekte- dir. Bölgede adli mekanizma arzu edilen süratte işlememekte ve yasalardaki müeyyidelerin vetersizliği nedenivle terör örgü- tünün işbirlikçilerine caydırıcı cezalar terilememektedir. Halk, terör örgütümin acımasız uvgu- lamalan nedeniyle teröristleri ihbar ermekten çekinmektedir. Batılı devletlere ve bölgedeki va- tandaşlarımıza. PKK terör ör- gütünün amaç ve hedefleri daha iyi anlatıunalıdır. PKK terör ör- gütü dış ülkelerden yardım al- maktadır. PKK, cezaevlenni. biiinçlendirme adı altındaki eği- tim çalışmalanyla kendi amaç- larına uygun olarak kullanabil- mektedir." .VVASH&GOJ ÇATIŞMALARDA BİRİ KADIN, 6 PKK'LI ÖLDÜRÜLDÜ Panzer Dicle'y^ uçtu, 5 polîs şehit ADANA (Cumhuriyet Güney İUeri Bürosu)- Diyarbakır'ın Hazro. Mardin'in Kızıltepe ve Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde güvenlik güç- leri ile çatışmaya giren biri kadın 6 terörist öldü- rüldü. Şırnak'ın Cizre ilçesinde aşın hız nedeniy- le bir polis panzeri. Dicle Köprüsü'nden nehire uçtu. 5 polis memuru hayatını kaybetti. Örgüt- sel faaliyetlerde bulunan 19 PKK mensubıTda yakalandı. Şırnak'ın Cizre ilçesinde önceki gün saat 20.00 sıralannda bir polis panzeri. Silopi kavşağında virajı alamayarak Dicle Köprüsü'nden nehire uçtu. Olay sırasında panzerin üstünde oturduğu beürtilen bir polis memuru kurtulurken. Meh- met Erol, Güvenlik Çelik, Fikri Şahin, Bülent Şener ve Halit Gencer adlı 5 polis memuru bo- ğuldu. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Diyarbakır'm Hazro ilçesi Çit- libahçe Köyü ile Mardin'in Kızıltepe ilçesi kırsal kesimi ve Akçapınar Köyü vakınlannda. güven- lik güçlerinin operasyonlan sırasında 4 PKK'lı öldürüldü. Olaylarlarda çok sayıda silah ele ge- çırilirken, Dargeçit ilçesinde de bir teüörist yaka- landı. Bingöl, Bitlis, Mardin, Muş. Siirt ve Van ille- rinde güvenlik güçlerince yapılan operasyonlar- da. PKK örgütüyle işbirliği içinde çeşitli örgüt- sel faaliyetlerde katıldıklan öne sürülen 19 örgüt mensubu yakalandı. AA'nın haberine göre. bir ihbar üzerine Şanlı- urfa'nın Viranşehir ilçe merkezi Cumhuriyet Mahallesi'ndeki bir eve baskın düzenleyen gü- venlik kuvvetlerinin "teslim ofçağnsına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada, biri kadın 2 terörist öldürüldü. Evde yapılan arama- da çeşitli çap ve markada silah ve mühimmat ele geçirildi. Batman'da Şirinevler Mahallesi'nde de mar- ket işleten Ramazan Maral (30), işyerinde henüz kimlikleri belirlenemeyen kişilerin saldınsına uğradı. Ağır yaralanan Maral, hastaneye kaldı- nlırken öldü. Saldırganlann yakalanmasına ça- lışıldığı belirtildi. Adana'da güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan Murat Kaya, Ctımali Özer, Enver Bozçalı, İbrahim İnel, Be>tullah Ay- dın, Ismail Yağız, Hamza Orakçı mahkcmece tutuklanırken. Aslan Orakçı ve Zeydan Kölge serbest bırakıldı. öldürdü| • Evinde silahını temizler- ken tabancasını şakağına dayayarak arkadaşlanv la şakalaşan polis Murat Gürbüz, silahın ateş almasıyla öldü. KOCAELİ (AA) -Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nde gö- revli polis memuru Murat Gür- büz kendisini öldürdü. Derince Çenedağ Mahallesi Cavit Sokak'ta oturan Gürbüz, önceki gece evde temizlemeye çalıştığı tabancasıyla, arkadaş- lanna şaka yapmak istedi. Ta- bancasında mermi olmadığını sanan polis memuru. tabancayı şakağına dayayarak ateş etti. Gürbüz olay yerinde öldü. ARAYIS TOKTAMIS ATES Universite Manzaralan Yarıyıl tatilinin son günlerini Ege'de geçirdim. Kuşa- dası'nda Ege Koop'un düzenlemiş olduğu seminere ka- tıldım. Aydın'da Sağlıklı Yaşam Derneği'nin düzenlemiş olduğu Büyüyen Şehirde Gençlerin Büyüyen Sorunlan ve Azalan Hakları' başlıklı bir panelde konuştum. Ve ni- hayet, son olarak İzmir'de ismet Inönü Kültür Merkezi'- nde düzenlenen "Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu'yu Anma Toplantısı"nda yer aldım. Sayın özturanlı ile pay- laştığımız sahneden nasıl indiğimi anımsayamıyorum. Tüm duygularım karmakarışıktı. Izmir'den apar-topar, kaçar gibi ayrıldım. Üzüntü, özlem, gurur ve umudun ya- rattığı ruh sarsıntısını yol boyunca atamadım. Aydın'da 'Yeni Sinema'yı 'Adnan Menderes Üniversi- tesi'nin öğrencileri doldurmuştu. Gençlerin sorularıyla katıldığı panel, çok keyifliydi. Çok güzel sorular sordu gençler. Bugünkü yazımda, Adnan Menderes Üniversitesi öğ- rencilerinin kimi sorunlarından yola çıkarak, üniversite- lerin başka bazı sorunlarını ele almak istiyorum. En çok dile getirilen sorun. öğrencilerin yabancı dil sorunu idi. Zira turizm okulu öğrencileri, yabancı dil ol- maksızın diplomalarının hiçbir değeri olmayacağının bi- lincindeydiler. Inanması zor, ama eğer ısrarla vurgu- ladıkları doğruysa, okullarında yabancı dil dersleri 'pa- ra//'yapılıyordu. "Herhalde parasız dersleriniz de vardır, ama geliştir- mek isteyenler için paralı kurslar yapıyorlardır" dedim. "Hayır Hocam" diye ısrar ettiler, ' Parasız yabancı dil dersimiz yok, hepsi paralı." Doğrusu inanmak isteme- dim. Ancak her şeye karşın bu sorunlarını dile getirece- ğime de söz verdim. Şimdi bu sözümü tutmuş oluyorum. Aslında bir üniversitenin böyle bir tutumu, benim için fazla bir sürpriz de olmadı. Bizim üniversitede de ben- zer şeyler olmuyor mu sanki? Geçenlerde, çağın gerçeklerinikavramış' bir meslek- taşımla, bizim 'kangren halinegelen'oda sorununu tar- tışıyorduk. "8/z"dedi, "sizingibilafüretmiyoruz, işüre- tiyoruz." Baktım yüzüne. iş üretmek dediği, devlet ola- naklarıyla dışarıya iş yaparak para kazanmaktı. Bizim gibilerin yaptıkları, 'para getirmediği için' iş sayılmıyor- .du... Bir başka fakültemizde bundan kısa bir süre önce ata- nandekan, bilgisayarpazarlamasıyapıyorve 'dizgihiz- meti' üretiyor.. Okulları atpazarına çevirdiler. Ama bu işler 'para getiriyor... Kimi demokrat meslektaşlarım bi- le yapılanların sihrine kaptırdılar kendilerini. 'Becerikli adam' diyorlar. Bizim üniversitenin rektörü değişti. Ama Sayın Aysel Çelikel'in Hukuk Pakültesi Dekanlığı'nademokratik ola- rak seçilmesinin dışında demokrasi hamlesi' şimdiden tavsadı. Eskılerın dediği gibi, "hamam aynı hamam, tel- laklar değişti." Bir zamanlar Sayın Cem'i Demiroğlu'nun dibinden ayrılmayan kimi omurgasızlar, şimdi de Sayın Bülent Berkarda'nın dibinde. Kurumlarda devamlılık esastır, ama eski kötu yonetimin' tek sorumlusu Universite Sek- reteri Hüseyin Çavuşoğlu muydu? Ufak-lefek bazı alışverişler yaptığımız tüketim koope- ratifimiz ÜNKO'nun tabelası değişmiş. Istanbul Üniver- sitesi Mensupları Vakfı' diye bir vakfa bağışlanmış koca kooperatif. Nerden çıktı bu vakıf, kimler kurdu acaba? Bu vakfı kuranlar acaba nelerinı vakiettiler', nelerini bağış- ladılar? Ne gibi hayırlı amaçları var? Benim bıldiğim vakıf; bir kişinin ya da bir grup idealis- tin mallannı-mülklerini belli bir amaç için tahsis etmeleri biçiminde kurulur. Bizim vakıflarda iş böyle değil. Belli yerlere yönetici olarak atanan ya da seçilen birileri, e/- lerini hiç ceplerine atmadan', kağıt üzerinde bir vakıf oluşturuyor ve yöneticisi durumunda oldukları kamu varlıklarını bu vakfa aktarıyorlar. Sonra da vakfın yöneti- cisi olarak 'parsa yı topluyorlar. Yasalar da uygun hazır- lanmış. Zaten minareyi çalacak olan. kılıfını önceden hazırlıyor. Vakfı kurdun mu iş tamam. Bina, personel, giderler vb. akla gelen ya da gelmeyen her şey devletten. Ama bunların hiçbiri artık devletin değil. vakfın. Bunun adına da 'iş üretmek' deniyor. Oysa ki bu kanuna karşı hile' ve düpedüz 'hırsızlık.' Türkiye üniversitelerinde son yıllar- da kurulan vakıflar bir araştmlsa, kimbilir neler çıkar. Ve bizler Vafurefmeye'devam ediyoruz. Sonuna kadar da devam edeceğiz. "Böyle gelmiş böyle gider'' deyişini elbette biliyorum. Ama inanmıyorum. Inatla ve umutla... PETROL-İŞ ARAŞTIRMASI işçi eylemleri gîttîkçe azalıyor YILMAZ KARABACAK Çeşitli türdekı dıreniş ve toplu e>lemlere. 1988-1991 yıllan arasında ortalama 1 milyon 900 bin işçi katıldı. 1992 yıh ile 1993'ünilkaltı ay- lık dönemini kapsayan 1.5 yıl- da ise, 58 sendikanın 320 işye- rinde gerçekleştirdiği eylemle- re katılan işçi sayısı 752 bin do.layına ancak ulaşabildi. İşçi eylemleri. 12 Eylül 1980'in ardından özellikle 1988-1991 yıllan arasında do- ruk noktasına ulaşırken 1992 ve 1993 yılının ilk altı avında büyük bir ivme kaybma uğra- dı. Petrol-İş Sendikası'nın ya- yımladığı verilere göre 1988- 1991 yıllan arasındaki dört yıllık dönemde her 3 sendikalı işçiden 2'si. "toplu iş sözleşme- lerinden doğan uvuşmazlık". "sendikasızlaştırmaya yönelik işten çıkarma". "ücretlerin ödenmemesi" ve "hak kayıpla- nıun karşılanmama.sı" gibi başlıca nedenlerden dolavı çe- şitli türdeki direniş ve toplu TV Değişikliği TV Servisi - Kanal 6'nın son anda yaptığı bir değişiklikle, 16.5O*de yayımlanacağı açıklanan. "Bedel" adlı fılm yerine Hül\ a Avşar ve İsmet Ozhan'ın başrollerini paylaştıklan "Sevda Ateşi" adlı yapım yayın akışına alınmıştır. I986yapımıfılmin yönetmeni Ertem Göreç. eylemlere katıldjlar. Eylemler. 1988 yılında 2 milyon 263 bin, 1989y<lında 1 milvon 320 bin. 1990"da 1 mil- >on 266 bin. 1991 yılında ise 2 milyon 682 bin işçinin katılı- mıyla gerçekleşirken. 1992 yı- lında 400 bin. 1993'ün ilk a'ltı ayında ise 350 bin gibi olduk- ça düşük bir düzeyde kaldı. Bununla beraber son bir buçuk yılın eylemlerinde sayı olarak üçte birlik bir azalışa rağmen çeşitlilik açısından de- ğişik eylem bıçimleri yaşandı. Bu dönemdeki 320 ayn eyle- min büyük çoğunluğu TBMM'ye. başbakanlığa ve muhalefette bulunan siyasi partilere yürüyüş. protesto telgrafı. mUing. toplu vizite. vemek bovkotu şeklinde ger- çekleşti. Klasik olarak adlan- dınlabilecek eylemlerin yanı sıra işyeri önünde balon uçur- ma. sakal bırakma. tabutlu ve yalınayak yürüyüş. asık surat- lı hizmet gibi çeşitli eylemlere girişildi. 25 ayn türdeki bu ey- lemler arasında en etkilileri "açlık grevi, ürerimi durdur- ma, üretilcn mallara el koyma ve genel iş bırakma" şeklindeki direnişler oldu. Bu sonucu ortaya çıkan- cı nedenJerin başında ise 12 Eylül döneminde toplumsal örgütlülüğü sınırlayıcı antide- mokratik yasal düzenlemele- rin geldiği. Sendikalar Ka- nunu'nda yapılan değişiklik- lerle sendikal mücadelenin alanının daraltıldığı vurgu- landı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle