Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz sahibi: Berin Nadi
GenelY'ayınYönetmenı:ÖzgenAcar#GenelYa\ın • Görsel Yönetmen: Ali Acar •Dış Haberler: Er- Ankara Temsilcısi. Mustafa Balba> •Haber Mudurü: Doğan Akın AlatürkBul- Müe^sese Müdürü: ErolErkut •Koordinatör:
Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Gencl Yaym gun Balcı • Ekonomi
Daruşmanı: Orfıan Erinç •Yazıişlen Müdürlen. Istıhharat: Valçın Çakır
İbrahim Yıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu). •Haber Saraç • Makaleler: Sami karaören • Spor: Abdiil- Telex: 5235°. Fax: 4419117 • AdanaTemsilcısi:Çetin Mğenoğlu İnönüCd. 119 S.
Merkezi Müdürii. İpek Çahşlar
Abdurrahman Yıldırun
• Yurt Haberlen: Mehmet
kadir Yücelman • Düzeltme- AbdulIaJı Yazıcı
vanNo.l25.Kat:4.Bakanlık!ar-AnkaraTd.4195020(7
Hal).Telc.\:4:344,Fax- Ahmet Konıban • Muhasebe: Bülent Yener
44195027 »İzmir Temsilcısi: Serdar Kızık, H Zı_\a Blv. 1352 S.2 3 Tel.4411220 «Iddre: HüseyinGürer • İşletme:önderÇeük
• Bilgı-I»lem: Nail Inal #Bilgisa>ar Sistem:
Mürüvet Çiler 9 Reklam: Reha IşrtmanNo: 1 Kat: 1. Tel: 3522550-3522601-3522492, Telex: 62155. Fax: 3522570
Ya}unla)aııveBasajı: Yenı Gün Hdber Ajansı. BaMn \e Yd>ınahk A Ş
TurkncağıOıd 39 41 Cağaloğlu 34334 Ist PK 246UunbıîlTel (0 ;i2)5l2O5O5(2OhaılTdc\ 22246. Fax 212)5138595 15ŞLBATI994 İmsak:5.27 Güneş:6.52 Öğle: 12.25 İkindi: 15.16 Akşam: 17.45 Yatsı: 19.05
-3-
Başbakan Sülevman Demi-
rel'in yıllann tecrübesiyle
söylediği "Tayinleri ve zam-
lan geeiktirmeyin" sözü ha-
vada kalmıştı.
"Halka kötü mü olunız?
Zamları bakan mı açıklasın?
Müsteşara mı açıklattıralım?"
tartışmalan ile günlerce ge-
ciktirilen KİT zamlan sonun-
da peş peşe sıralanmış, bu
arada aralık ayının sonuna
gelinmişti.
Yapılan zamlann aralık ayı
endeksine ginnediğini,
"bembeyaz bir sayfa" olarak
görmek istedikleri 1992
yılının ilk ayına yansıyacağını
öğrenen Çiller telaşlandı.
DIE Başkanı Prof. Orhan
Güvenen'i "makamT'na
çağırttı:
- Orhan Bey, bu zamları
aralık ayı endeksinde gösterin
ki ocakta yeni bir sayfa
açalım. Ocak ayına sarkı-
tmayın bu zamları. Olur mu?
OECD'de önemli görevler-
de bulunmuş, dünya ekono-
ınetri ve istatistik çevrelerinin
yakından tarudığı, bilim çev-
relerinde ağarlığı olan DİE
Başkanı Prof. Güvenen:
- Sayın Bakan, böyle bir
uygulamada bulunabilmem
maaJesef mümkiin değil.
- Neden?
- Çiinkü bu zamların aralık
endeksine girebilmesi,
yapıldıkları tarih itibanyla
mümkiin değildir.
- Ama siz isterseniz yapabi-
lirsiniz. Sanki, bizden önceki
hükümetler bunu yapmadı
mı?
- Benittı bulunduğum sürede
böyle bir şev yaşanmadı efen-
dim.
- Ama ben şimdi istiyorum.
Yapacaksınız işte...
- Sayın Bakan, bu bilim dtşı
bir davrantş olur, Türkiye'yi
dünya çapında zedeler, esasen
benim şerefim ve meslek so-
nımluluğum ve bilime olan
saygun böyle bir talimatı yeri-
ne getirmeme engeldir.
Bu itirazı duyan ve hayret-
ler içinde kalan Devlet Ba-
kanı, tiz bir sesle haykırdı:
- Emrediyorum, ben ba-
kanım, yapacaksınız!
Aşın kibarlığı ve nezaketi ile
lanınan Prof. Güvenen. kendi-
sini şaşırtan ve sarsan bu sahne
karşısında "Müsaade-
nizie efendim" diyerek Çiller'-
in makamından aynldı. Yüzü
Kipkırmıa olmuştu, büyük
bir gerginlik yaşıyordu, bu
yüzden paltosunu bile Çiller'-
in makamında bırakarak
dışan çıktı.
Dışanda kar serpiştiriyor-
du. lOOmetreötedekiDİEbi-
nasına yürüyerek döndü.
Ruslarla
diplomatik
skandal
Prof. Güvenen"in "hızla"
terk ettiği makama. dışanda
bekleyen Rus ticaret heyeti
alındı. 4-5 kişilik heyet, o sıra-
da ağır ekonomik sorunlann
yaşandığı Rusya'ya yardım
istemek üzere gelmişti. Çil-
ler'e 500 milyon dolarbk kre-
di talebini ilettiler. Bakan ise:
şu teklifte bulundu:
- Krediyi bilmiyorum, ama
size şeker verelim. Önemli
stoklarunız var.
Çiller'in bu teklifıne şaşıran
Sovyet heyeti makamdan
aynldı.
Aynı dakikalarda. Çiller'in
özel kalemi DİE'den arana-
rak Prof. Güvenen'in "palto-
sunu unuttuğu" bildirilmişti.
DİE Başkanı'nın. "Söylemesi
çok ayıp ama, Paris'ten
almışrım, kaşmir, lacivert ku-
maştandı" diye tanımladığı
palto epey arandı, ama bulu-
namadı. Aramalar sırasında.
"Acaba paltovu Ruslar almış
olabilir mi? Lzerleri dökülü-
yordu" varsayırru da günde-
me geldi, ama "diplomatik
skandal olur" gerekçesiyle he-
yete paltonun akıbetinin so-
rulmasından vazgeçildi.
Demirel
devreye
giriyor
Tansu Çiller'in
Bilinmeyen
5iyasetRomanı
Nursun Erel
.4li Bilge
^ ^ iller'den sert tepki alan ilk bürokrat DİE
ğ Başkanı Prof. Orhan Güvenen oldu.
\ y ANAP'ın geciktirdiği KİT zamlannı
3 ^ zamanında açıklayamayan Çiller, Güvenen'i
makamına çağırarak, "Bu zamlan aralık ayı
endeksinde gösterin ki, ocakta beyaz bir sayfa açalım"
dedi.. Prof. Güvenen, bu talimata direnince Çiller
kestirip attı:
'Emrediyorum,yapın!'
'Gayrimenkul
zenginı
birekonomi
r_
projesoru
- 1 -
Haber Merkezi - Anadolu'nun birçok
yöresinde olduğu gibi Milas ve Muğla
bölgesinde de eski aileler "lakaplarıyla"
tanınırlar. Lakaplar ise ya o ailedeki
önemli bir kişinin yaptığı işten, ya karak-
terlerini yansıtan davranışîanndan ya da
toplumla olan ilişkilerinden kaynaklanır.
Örneğin "Kurusıkılar", "Yağcüar",
"Cakırağalar" gibi...
Malvarlığı arasında, Milas'ta 13 dö-
nümlük bir zeytinliğin "veraset inrikalin-
den" gelen yüzde 25'lik bir hissesı de bulu-
nan Tansu Çiller de yine o yörenin deyi-
şiyle "Telgrafçılar
1
ın Nuri Efendiler" aiîe-
sinden. Daha doğrusu, Nuri Efendi'nin
oğJu olan Hüseyin Necati Bey'in sevgili
kızı...
Şerif Efendi ile Ayşe Hanım'ın oğullan
Nuri Efendi. 1850 yılında Milas'ta doğ-
muş. Aydın bir genç olarak yetişmış ve
yine Milas'ta "telgraf müdürii" olmuş.
Pembe Hanım'la evlendikten sonra da bu
evlilikten Hüseyin (Necati). Zeliha ve
Mensure adlannda üç çocuk dünyaya
gelmiş. Ailenin tek oğlu olan Hüseyin Ne-
cati 1895 yılında doğmuş. Milas'ta Rüş-
tiye'yi bitirdikten sonra, "Telgrafçılar"
ailesi lstanbul'a taşınmışlar.
Hüseyin Necati Bey. Istanbul'da öğre-
nimini tamamladıktan sonra bazı gazete-
lerde gazetedlik yapmaya başlar. Nüfus
kayıtlanna göre 1325 Selanik doğumlu
olan Vluazzez Hanun'la yine İstanbul'da
evlenir. Bu evlilikten de 23 Ekim 1944'te
"Tansu kız" dünyaya geür. Cumhuriyet
Muğla muhabiri Ozcan özgür'ün sap-
tadığı şekliyle. Muğla ili - Milas ilçesi -
Hisarbaşı MahaUesi - Cilt 1 - Sayfa 12 -
Hane 47'de nüfusa kayıtlı. Milas'ın Telg-
rafçılar Sülalesi'nden geleceğin başbaka-
nı ve "ekonomi profesörü" Tansu Çiller...
"Gazeteci kızı"
Tansu kızın babası Hüseyin Necati Çil-
ler, gazeteciliği seven ve bu mesleği o yı-
1larda Anadolu'da yapmak isteyen, aydın
bir kişiliğe sahip.
Bu isteğini uygulamak için 1925'lerde
Muğla'ya geri dönüyor. Muğlalı araştı-
rmacı ve halen Devrim gazetesini günlük
olarak yayımlamakta olan Ünal Türkeş'-
in arşiv kayıtlanna göre, 29 Ekim 1925 ta-
rihinde "Akyol" gazetesini çıkarmaya
başlıyor.
Akyol, Cumhuriyet dönemiyle birlikte.
Muğla kentinin modern şehircilik an-
layışına göre planlanan ve düzenlenen ilk
geniş bulvannın adı. Bugün de kentin
batıya doğru uzanan ana arterini oluştu-
ruyor ve aynı adla anılıyor. O yıllardan
beri. Muğla'da tüm bayramlarda ve özel-
likle Cumhuriyet bayramlannda. "Ak-
yol'da fener alaylan" düzenlenıyor.
Hüseyin Necati Bey'in, gazetesine"Ak-
yol" adını secmesi, onun Cumhuriyet'in
yenilikçi düşüncelerine olan bağlılığını
gösteriyor.
Yine, Ünal Türkeş'in arşivlerinden,
Akyol gazetesini iki yıl süreyle ve günlük
olarak 12 Ocak 1927 yılına kadar kesinti-
siz çıkardığı anJaşılıyor. Ne var ki, döne-
min Belediye Başkanı olan Ragıp Bey'le
tersdüşüyor vehatta biryaasından ötürü
kentin ortasmda kavga ettikleri, bu kav-
gadan sonra da Necati Bey'in hem gaze-
teyi, hem de Muğla'yı bıraktığı söyleni-
yor.
Hüseyin Necati Çiller'in bundan son-
raki yaşamı da Tansu Çiller'in bugünkü
zenginliğine "kaynak oluşturmayacak"
Yıl 1984... Ekonomi Profesörü Çiller, acaba 10 yıl sonrasını düşünebilir miydi?..
Te ar
Sülalesi'nden
birgazeted kızı
düzeyde bir sadelik içinde geçer.
1930'larda yeniden İstanbul'dadır ve
beledi\ede "muhasip" (hesap memuru)
olarak çalıştığı biliniyor. Geçim zorlu-
ğundan olacak, Tansu kız dünyaya gel-
dikıen sonra, 1950lere doğru anne Mu-
azzez Hanım'ın da memurluk yaptığı an-
laşılı\or. Birdönem. İstanbul'da beledi>e
reisliğine de \ekalet eden Hüseyin Necati
Çiller. memurluğunun son yıllannda Bi-
lecik \'aliliği'nde yine memur olarak gö-
rev yapı\or. 1953'tede buradaki görevin-
den emekliye a>rılı>or.
Tansu Çiller'in babası Hüseyin Necati
Çiller. 1953'ıen sonraki "politikacı" \a-
şamında ise kızı kadar başanlı bir grafik
çizemi) or.
1954 yılında. Muğla Valisi Recai Göre-
li, Di\arbakırlı Ekonomi Bakanı Vedat
Dicleli \ e Zonguldaklı sosyolog Prof. \'e-
diyi Barkın ile birlikte. CHP'den Muğla
millet\ekilliğine ada\ oluyor. DP'nin bü-
tün ülkede üstün başan elde ettiği bir dö-
nemde. Hüseyin Necati Çiller'in "CHP
adayltğını yeğİemesi", Muğlalı siyasetçile-
rin özellikle dikkat çektikleri bir "siyasi
kararlılık" olarak anlatılıyor. Nitekim bu
kararlılığı, onun politikada da özlediği
yere eelememesine neden oluyor. Sadece
Hüseyin Necati Be> değil. hiçbir CHP
adayı seçilemiyor \ e o dönem Muğla'dan
DP yedi milletvekilliğinin tümünü kaza-
nıyor...
Böylesi bir aile geçmişine bağlı olarak.
Tansu Çiller'in bugünkü mal varlığı ıçeri-
sinde kendisine miras kalan kesimi. ol-
dukça düşük biryüzdevi oluşturuvor.
...Ve kalabilen miras
Babası Hüseyin Necati Çiller'den inti-
kal edenler. İstanbul Ataköy'de bir arsa
ile Milas'ta Ahmet Gazi Mahallesi'nde
çok hisseli 13 dönümlük birzeytinlik ara-
zınin ° o 25'lik veraset pa\ ı. Çiller'in, bun-
lar dışındaki tüm gayrimenkulleri \e zen-
ginliği. "kendi çabalarının \e birikimleri-
nin" ürünü.
Yine. Muğla muhabirimiz Özcan Öz-
gür'ün araştırdığına göre bugün Milas'ta
Telgrafçılar Sülalesi'nden artık kımse
kalmamış.
Sadece Tansu Çiller'in Zeliha Halası'nı
gelin alan Hacı Mehjnet AğaAilesı'nın
üçüncü kuşaktan üyelen yaşıyor. Bunlar-
dan birisi de Şakir Yağcı. Şakır Yağcı.
Baba Hüseyin Necati Çiller'in Milas'a en
son 1954'te geldiğini \e doğduğu e\ i satın
alamadığı için üzülerek aynldığını anlatı-
yor.
O e\ ise hala duruyor; ve Milaslılar.
Tansu Çiller'in belki "babasının doğduğu
e>i satın almak isteyebileceğini" konuşu-
yorlar...
YARIN: Gayrimenkul
zenginliği'
Prof. Güvenen, bağlı bulunduğu Devlet Ba-
karu ile yaptığı "dehşet verid" görüşmeden ay-
nldıktan hemen sonra. Başbakan Süleyman
Demirel'den randevu istedi. "Devletin iriban
zedelenmemeli" diye düşünüyordu. Başbakan
Demirel, DİE Başkam'na, ertesi gün yeni Baş-
bakanbk Binası'nın birinci katında randevu
verdi.
Prof. Güvenen, Çiller'in taiimatını kısaca
özetledikten sonra Demirel'e:
- Sayın Başbakanım müsaade ederseniz, bu
şartlar altında size istifamı arz etmek istiyorum.
Demirel:
- Hayır kardeşim. Biz senden memnunuz. Gö-
revine devam edeceksin. O teknik hususlarda ise
sen doğru bildiğini yaparsın. Benden sana des-
tek...
Prof. Güvenen. Çiller'in makamının bir kat
altındaki Başbakanlık kabul şalonundan aynlı-
rken huzura kavuşmuştu. Üstelik kaybolan
paltosunu da aynı gün bulabildi.
Bu olay Çiller e ilk darbeydi. Bürokratına ye-
nik düşmüş. Başbakan tarafından da rencide
edilmişti. Yakın çevresine şö>le dıvordu:
- Bu DİE Başkanfyla ben ne yapacağım?
Adam Erdal İnönü'den Fransa Başbakanı'na.
Turgut Özal'dan Çetin Altan'a kadar bir dostluk
ağı kurmuş. Tanımadığı kimse yok. Demirel de
buna inandı. Ne yapalun, Mehmet (Kaytaz)
DİEM biraz daha beklevecek...
Çiller'e
genelge
darbesi
Başbakan Demirel'ın ekonomik kurumlann
hangi bakanlara bağlı olacaklannı belirle^en
genelgesi de Çiller'i düş kmklığına uğrattı.
Merkez Bankası. kamu bankalan ve Kamu Or-
taklığı İdaresi Başbakanlığa bağlı kalmış, Dev-
let Bakanı'na DİE, SPK, DPT ve Hazine veril-
mişti. Genelgenin ardından danışmanları Çıl-
ler'i uyardılar:
- Hazine size bağlı, ama Ha/ine'nin sahip ol-
duğu bankalar başka tarafta. Böyle bir durumda
sizin ekonomiyi idare etmeniz çok güç.
- Evet. hiç olmazsa Kalkınma ile Exim bize
bağlansa. Hadi, gözünüzü seveyim. siz bir lobi
\apin.
Çillerin Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Sa-
racoğlu ile arası zaten iyi değildi. İlhan Kesici ile
hükümet programının ve koalisyon protokolü-
nün hazırlanması sırasında hiç anlaşamamış.
Kesici buna rağmen Demirel tarafından DPT
Müsteşarlığı'nın başına konulmuştu.
Çiller. henüz Ankara"da istediği gibi bir ev
bulamamıştı. Hilton'da kaldığı birkaç ay için
ödediği 150 milyon liralık fatura can yakıcıydı.
Halefi durumundaki ANAP'lı bakanlar îşın
ÇeJebi, Ekrem Pakdemirli lojmanlanndan çı-
kmamakta ısrarlıydılar. Hilton'dan Ankara
Oteli'nin süitlerinden birine taşındı. Neyse.
günlük otel hesabını 40 bin liraya düşürmüştü.
Çiller, bakanlık koltu-
ğundaki ilk aylannda bürok-
rasiyi dışlıyor, bürokratlann
büyük bölümüne güvenmi-
yor, sık sık çatışmalara düşü-
yor ve dediklerini yaptıramı-
yordu.
Eşi Özer ÇiUer. bu gergin-
liklerde sık sık devreye gire-
rek. "arabuluculuk" rolü üst-
lendi. diyordu ki:
- Tansu çok irtsan kırar. Za-
ten benim hayatım, onun
kırdtklarını toplamakla geç-
miştir...
Danışmanlan ve bazı bü-
rokratlarla geceyanlanna de-
ğin süren çalışmalar zaman
zaman Büyük Ankara Oteli'-
ne de taşındı. Otelin "asma
kat"ındaki "pembe salon"da
\apılan toplantılara çoğu kez
eşi özer Uçuran Çiller de
kaülıyordu. Özer Çiller. de-
neyimleri ve yumuşak üslubu
ile insan ilişkilerinde eşinden
daha başanlıydı.
Saracoğlu
İJe
yemek
Rüşdü Saracoğlu ile eşinin
ilişkilerini "düzeltme" karan
alan Özer Çiller. Merkez
Bankası Başkanı'nı Ulus'takı
makamında zivarete bile git-
ti. Bankacılık \e fınans üze-
rinde yoğunlaşan sohbet sı-
rasında Ozel Çiller. sürekli
"Şükriicüğüm" diye hitap et-
tiği Saracoğlu'na. "Eşleri ile
bir akşam yemeğinde buluş-
mayı" teklif etti. Karar he-
men uygulandı. Gaziosman-
paşa'daki Fransız mutfagı ile
ünlü "Biz Restoran"a gidildi.
Nurdan-Rüşdü Saracoğlu
ile Özer Çiller'in neşeli görün-
dükleri ve ABD'deki okul yı-
llanndan söz ettikleri yemek-
te. ekonomi hiç konuşul-
madı. Zaten Tansu Çiller.
yorgun \e keyifsizdi. "Çiller'-
le Saracoğlu arasındaki buz-
lann eritildiği" mesajının ve-
rilmek ıstendiği buluşma. ga-
zetelere de duyuruldu. Düzel-
miş gibi görünen Çiller-Sara-
coğlu ilişkisi kısa zamanda
yeniden bozuldu ve bir daha
da hiç düzelmedi. Çiller bu
durumu "önüne gelene" şöyle
özetliyordu:
- Burnundan kıl aldırmavan
bu adam, kendisine bataklıkta
gül bahçesi yapmak istiyor.
Kendini ne sanıyor?
Çiller'in tek sorunu bürok-
ratlarla geçinememesi değil-
di. Kabine arkadaşlan ile de
arası açıldı. Cavit Çağlar.
açık açık Çiller alevhine de-
meçler vermeye başlamıştı.
Demirel'e de. "Bunun gözü
yükseklerde" yorumunu
götüren ilk o oldu. Çiller
artık "Baba" ile eskisi kadar
sık görüşemiyordu. Bu duru-
mu bir gazeteciye şöyle an-
lattı:
- Ben Demirel'e hep sorun
götürdüm. İşte Türkiye'nin
meseleleri, enflasyon ne ola-
cak? Kara delikleri ne ya-
palun \s.. Buralarda sabahla-
ra kadar çalışarak ortaya pro-
jeler çıkararak takdir ediiece-
ğimi umuyordunı. Meğer bu
hayalmiş. Halbuki Cavit ne
kadar akıllı. Demirel'e hiç so-
run götürmüyor, tam tersine
eğlendiriyor. Birlikte viski içi-
yorlar. rahatlatıyorlar onu.
Davos'ta yapılan "Dünya
Ekonomik Forumu" toplantı-
lan buraya Türki>e Başba-
kanı olarak katılan Turgut
Özal'a büyük popülante sağ-
lamıştı. 1992 şubatında ise toplantılara Demirel
ve Çiller davet edildiler. Çiller daveti kabul ede-
cekti ki Demirel tarafından çağrıldı:
- Tansu Hanım, bu toplantılara ikimiz birden
gitmeyelim. Ya sen git ya ben katılayım. Bir eko-
nomik paket hazırladığımız şu sıralarda senin
Türkiye'de kalmanda yarar var.
Çiller. üzennde "soğuk duş" etkisi >aratan bu
sözler üzerine daveti reddetti. Ancak a>nı gün-
lerde Başbakan Demirel'le birlikte Davos'a gi-
decek heyet açıklandı. Devlet Bakanı Cavit
Çağlar da Demirel'le gidiyordu. üstelik Çiller'e
bağlı bulunan tüm ekonomik kuruluşlann yö-
neticıleri de Başbakan tarafından Çiller'e nazire
yaparcasına resmi heyete dahil edilmişlerdi.
Devlet Bakan: Çiller, kamuoyu önünde ren-
cide edildiği hissine kapıldı. kendisini şöyle sa-
vunmordu:
- Eğer Davos'a gitseydim, büyük bir ilgi odağı
olacaktım.. Demirel bunu istemedi.
YARIN: * Sen benim lozımsın'
Sfenksin kaderi
si\asileriııelinde
• Kültür Bakanı Fikri Sağlar. Boğazköy
sfenksinin Almanlann elinden alınacağını söyledi.
AJmanlarla yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini
belirten Sağlar, sfenksin Türkiye'ye ait olduğuna
ilişkin belgeler bulunduğunu ve bu belgelerin
Alman yetkililer tarafından değeriendirilmesinin
iki ülke arasındaki siyasi ilişkilere bağlı olduğunu
vegirişimleri sürdüreceklerini bildirdi.
ANKARA (ANKA) - Boğaz-
köy sfenksinin Türkiye'ye iade-
si konusunda geçen günlerde
Berlin'de yapılan görüşmeler-
den sonra sfenksin geleceğini si-
yasetçiler belirleyecek. Kültür
Bakanı Fikri Sağlar. görüşme-
lerin olumlu geçtiğini belirte-
rek. "Sfenksi alacağız" dedi.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar
ANKA'ya yaptığı açıklamada
sfenksin Türkiye'ye ait olduğu-
na ilişkin belgeler bulunduğunu
ve bu belgelerin Alman yetkili-
ler tarafından değeriendirilme-
sinin iki ülke arasındaki siyasi
ilişkilere bağlı olduğunu ve giri-
şimleri sürdüreceklerini bildir-
di. Berlin'deki görüşmelerde
Türkiye heyetinin başkanlığını
yapan Anıtlar ve Müze Müdü-
rü Prof. Engin Özgen de eserin
temizlenmek ve onanlmak üze-
re Almanya'ya gönderildiğine
ilişkin belgelerin. Berlin Devlet
Müzesi yetkililerince de kabul
edildiğini ve yetkililerin Alman-
ya İçişleri Bakanhğı'na. sfenk-
sin Türkiye'ye ait olduğu yö-
nünde bir rapor vereceklerini
söyledi. Özgen. "Biz elimizdeki
belgeierie eserin Türkiye'ye ait olduğunu ispatiadık, karşı belge-
leri yok ve yetkililer de kabul ettiler. Bundan sonrası politikacılara
kaldı" dedi
Özgen. sfenksin şu anda bir duvara monte edilmiş durumda
olduğunu ve duvardan çıkanlmasmın çok güç olduğunu söy-
ledi. Özgen. "Sfenks buraya yüzlerce parça halinde gelmiş. Bu iş-
lem 50-60 y ıl önce yapıldığı için de kimse içinin ne olduğunu bilmi-
yordu. Ama anlaşma sağlanırsa ja düzgün bir şekilde çıkarmaya
çalışacağız y a da her parçayı numaralayıp fotoğraflarını çekece-
ğiz ve Türkiye'de yeniden yapacağız. Sfenksi mutlaka Türkiye'ye
getireceğiz" dive konuştu.
Boğazköy sfenksi Berlin
Devlet Müzesi'nde.
Fransa'danTürkiye'ye
kalkınmakredisiANKARA (AA) - Fransa
Cumhuriveti'nin. Türk hükü-
metinin kalkınmada öncelikli
projelerinin fınansmanı ama-
cıyla mali destekte bulun-
masmı öngören protokol
onaylandı.
Resmı Gazete'de bugün ya-
yımlanan protokole göre
Fransa'dan sağlanacak fı-
nansman. Mersin 3. su antma
tesisi. Divriği-İskenderun de-
miryolu hattının elektrifikas-
yonu. Alanya atık su antma
tesisi. Balıkesir su antma tesisi
ve İstanbul organize deri sana-
yii çamur yakma tesisi projele-
rinin fınansmanı için kullanı-
lacak.
Buna göre Fransa hüküme-
ti. Türk hükümetine. söz ko-
nusu projelerin gerçekleştiril-
mesi için gerekli Fransız orijin-
li mal ve hizmetlerin Fransa'-
dan satın alınabilmesini temi-
nen. azami 302 milyon 200 bin
Fransız Frangı tutannda bir
mali yardım sağlayacak.
Kredinin 140 milyon 523
bin Fransız Frangı tutan
Fransız hazine kredisi olarak,
161 milyon 677 bin frangı ise
Fransız sigorta kurumu tarafı-
ndan garanti edilen kredi şek-
lindesağianacak.
Fransız hazine kredisinin
vadesi, 10 yılı ödemesiz dönem
olmak üzere 30 yıl olarak be-
lirlendi. Faizi yıllık yüzde 0.5
olacak olan kredi. altı aylık
eşit ve birbirini izleyen 40 tak-
sitte geri ödenecek. Faizler.
ödenmemiş bakiye ana para
üzerinden hesaplanacak.
Basındakiuzlaşmaya
Show TV dekabldı
İstanbul Haber Senisi -
Basın Konseyi'nin çağnsı üze-
nne. medya yöneticileri arası-
nda. 31 Ocak 1994 tarihinde
imzalanan 'Basında L'zlaşma
Bildirisi'ne Shovv TV de
katıldı. Böylece. bildiriyi im-
zalayanlann sayısı 12'\e yük-
seldi'.
Shovv TV' Genel Müdürii
Nuri Çolakoğlu. dün Basın
Konseyi'ne başvuruda bulu-
narak Basında Uzlaşma Bildi-
risi'ne katılma karan aldı-
klannı bildirdi.
Basın Konseyi Genel Sekre-
terliği'nden yapılan yazılı açı-
klama ile de Shovv TV'rün
katılma karan kamuoyuna
duyuruldu.
Böylece daha önce Anadolu
Ajansı. Ulusal Basın Ajansı,
Hürriyet, Milliyet. Sabah.
Türkiye ve Zaman gazeteleri-
nin yanı sıra ATV, Kanal D,
TGRT ve TRT'nin imza attığı
'Basında Lzlaşma Bildirisi'm
imzalayan. medya kuruluş-
lannın sayısı da 12'ye yüksel-
miş oldu.