27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15ŞUBAT1994SALI 14 HABERLERIN DE VAMI TÜRKİYEDE DÜNYADA Adana Mycn *#> Ar*ara Anaiya Aydn Burea Çtnakkale Oıyartnkır Edme Erzurum Esbşehır Istanbuı tzmır Kara Konya Samsun Trabzon Zonguldak B 12 B 0 K -t B 0 B 11 B12 B 4 K 3 B 8 K 2 K -3 B 1 K 4 8 10 K -4 B 2 8 2 K 2 B 1 [Amsterdam .Meteorolojı Işlen Genel Mudurluğunden alcnan bılgıye gore. butunMun bolgelertmızparçalı veçokbulullu, Doğu Karadenız, Doğu Anadolu - ^ ^ nun kuzey ve doğusu ıle Trakya ıle Marmaram batıst yağışlıp 'geçecek Yağışlar, karla kanşık yağcnur ve kar şekhnde olacak pr 'a •Denızlerımızde ruzgar, Akdenız de gunbatıs: ve lodos, DoğuR| ^ •Karadenız öe gunbattsı ve karayel. ctığer denızlerımızde yıldız ve •poyrazdan 3-5 kuvvetınde saatte 10-21 denız mılı hızla esecek Van Golu nde hava, kar yağışlı gececek l y a B 3" B 18- Y 10- B 20' B 4 ' B 3 - K 2' Y 16- B 4* B 16- B-15' B T Y 15" Y 10 • B-15 B 4 ' B -8" B 6 1 B -1 " A 2 4 ' Y 10' B 0" j Yağmurlu Bulutlu Sıslı Güneşlı Karlı Kar ördekleri de etkiledi ABD'yi etkisi altına alan so- ğuk havadan ve yoğun kar yağişından ördelder de na- siplerini aldılar. Pensil- \an\a"nın Shippensburg bölgesindeki Dykeman kay- nağına yiyecek aramaya çı- kan iki ördek elleri boş döndüler. Yemek vaktinden önce acıkıp birşeyler buluruz umuduyla geziye çıkan ördekler şimdi bakıcılann kendilerine yemek vermesini beklivorlar. Tarihin en uzun sosisi Dün SevgililerGünü olması nedeniyle dünyanın heryerindeçeşitli kutlamalar düzenlendi. Filipinlerdeki Sevgililer Günü kuilamalanna katılanlar iseçok ilginç bir görüntüyle karşılaşülar. Quezon şehir parkında düzenlenen kutlamalarda öğle yemeği için 2 kilometre uzunluğunda sosis getirildi. Filipinler tarihinin en uzun veen pahalı sosisinuaşımak için de 2 bin öğrenciye gereksinım du>Tj!du. GUNDEM MTJSTAFA BALBAY IşçiMemetNöbete • Baştarafi l.Sayfada Karayalçın, her pazartesı olduğu gibi dün de ekonomi kurmaylarıyla bir toplantı yaptı. Ekonomik kararlarda ıpler DYP'nin elinde. Ama SHP de elini kolunu bağlayıp gelışmelerı uzaktan ızlemek ıstemi- yor. Dünkü toplantıda da "sosyal demokrat çözüm önerı- lerinin" neolacağı, bunların kamuoyuna nasıl aktarılacağı tartışıldı. Karayalçın'la toplantı sonrası son ekonomik gelişmeleri konuştuk. SHP Iıderı, nelerın yapılmasının olanaklı oldu- ğundan çok, nelere karşı çıkacaklarını açıkladı "İlk şartımız" dedı ve sıraladı: "Alınacak onlemlenn faturasının işçiye, memura, çalı- şan kesime yüklenmesıne kesinlikle karşıyız. Bugüne ka- dar alınan istıkrar önlemlennin çoğu bu sonucu doğurmuş. Ekonomideki kötüye gıdişın faturası çalışanlara ödetilmiş. Ûrneğin bugün TISK Başkanı Sayın Baydur'un bir açıkla- masını okudum. Sayın Baydur, ışçi ücretlerinin dondunıl- masını önerıyor. Bu kesinlikle olamaz. Biz ışçılerin yanı sıra memurlann da toplu sözleşmeli olmasını istiyoruz, TISK bu hakkın işçilerden de alınmasını öneriyor." Peki, çalışanı ezmeyecek bir paket nasıl olacak? Çalışan değilse, ışveren olumsuz etkilenecek, bu kesim söz konusu önlemleri kabul edecek mi? Karayalçın'ın bu soruya yanıtı, "Biz temsil ettiğımiz kesi- me bakanz. Artık Işçi Memet nöbete' değil. Bu sefernöbeti Memet'in tutmasına ızın vermeyeceğiz" oldu. Hükümetm SHP kanadı böyle düşünüyor, ama DYP ka- nadı için aynı şeyı söylemek zor. Karayalçın, "8-10 madde- lik, topluca açıklanacak bir ekonomik paket yok "derken, ardından ekleme gereğı duydu: "Yani, benim önümdeböy- le bir paket yok.'' Acaba Çıller'in önünde var mı? Net bir karşılık yok, ama söylenti pek çok... Dünya Bankası'nın Hındıstan Masası BüroŞefi Prof. Ok- tay Yenal'ın hükümete bir dengeleme programı sunduğu bılınıyor. Prof. Yenal'ın, lıberal ve "tipik bir Dünya Bankası teknisyenı" olduğu bilinıyor. Dünya Bankası ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu tıp programları hazırlarken, ülkenin durumu, sosyal dengeler, seçım ve benzer verilerle değıl; rakamlarla konuşuyorlar. " Yani onlara göre hangı durumda ne yapılacağı bellı. Bunların başında da talebın kısılması yanı çalışanların alım gücünün azaltılması geliyor. Zaten, Prof. Yenal'ın önerılennden bırı de reel ücretlerde azalış... Yanı Memet yıne nöbete... SHP bunu görüyor ve kabul etmeyeceğinı söylüyor Ama ne ölçüde engelleyebılir, bunu uygulama gösterecek. Çiller'le TÜSİAD niçın barıştı? Güven nasıl tazelendi? Bu sorular henüz tam yanıt bulrnamışken TÜSİAD'ın ardından TOBB de Çıller'ı ekonomik zirveye davet etti. TOBB Yönetım Kurulu bugün toplanacak. Toplantıya bü- yük ıllerın oda ve borsa başkanları da çağrılacak. Yarın da Çiller'le zirve yapılacak. TOBB üst yönetimi hükümetten beklentilerinı Çıller'e aktaracak. Nöbet işçilere yazılmadan sendıkaların da harekete geç- mesi, bir zirve de onların düzenlemesı gerekiyor. Memura ek zam• Baştarafi l.Sayfada yüzde !3.6 oranındaki devalü- asyona karşın piyasalardaki dalgalanmanın sürmesi nede- niyle, hükümeün kamu harca- malannı azaltmak ve yüksek faizle borçlanmaya gitmek dı- şında bir seçeneği kalmadığına dikkat çektiJer. Vergi gelirlerin- de kısa dönemde bir artiş sağla- manın olanaksız olduğuna dikkat çeken kaynaklar, hükü- metin yatınm teşvikleri ile ta- nm sübvansiyonlannda kısıntı- ya gidebileceğine söyledıler. Başbakan Tansu Çiller'in. bütçe ödenekleri arasında en büyük kalemlerden birisi oldu- ğunu sık sık yinelediği personel harcamalanmn. ek bir zamla artınlmaması eğilimi hükümet- te ağırhk kazandı. SHP Genel Başkanı ve Jiaşbakan Yardım- cısı Murat Karayalçın, Cum- huriyet'in konuya ilişkin soru- sunu yanıtlarken, memur maaşlannın üç ayda bir artınl- dığını. ek bir zam için hazırlık yapılmadığını açıkladı. Karayalçın. dün sabah Mer- kez Bankası İdare Meclisi üye- lennden Prof. Dr. Bilsay Kuruç. İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nami Çağan ve Ankara Millet- vekili Prof. Dr. Mümtaz Soysal ile toplantı yaparak, son geliş- meleri deâerlendirdi. IŞÇEMN EVREMNDEN ŞÜKRAN KETENCİ • Baş tarafi 11. Sayfada Tabandan kopmuş, yozlaşmış sendika liderinin işçinin sendika seçme özgürlüğünden, sendika çokluğundan ödü kopuyor. Türk-lş uluslararası sendikal hareket ile karşı karşı- ya kalmayı göze alarak, ILO'da, Türkiye'de yasakçı düzenin çifte barajlarını savunmayı seçmiş bulunuyor. Bu uğurda sendikal hakların tümü için kavgadan vazgeçmiş bir tablo çi- ziyor. Daha da ileri gidiyor. Resmi ıstatistiklerde kendi üyelerinin yarısından fazlasının sahte olduğunu bile bile, üyesi sendika- lar noter üyeliğinden geçirme zahmetıne katlanmadan DİSK üyelerini kendi üyeleri gibi göstermişken DİSK'e bağlı sendi- kalann noterden geçırdıkleri üyelik listelerinin sahteliğine yargıda itıraz edıyor Yargı kararları ile DİSK üyesi sendika- ların, sonra onların da mısilleme kararı vermeleri ile genelde toplu pazarlık düzenı, yetki sistemı kitleniyor. Hükümet bu olup biteni seyrediyor. Sendikal sistemin, sendikal hakların, sendikacılığın ya- şadığı çöküş sürecı, işçilerin sürekli hak kaybetmeleri, taşe- ronlaştırma, sendıkasızlaştırma, işten çıkarmalar, ücretlerin aşağı çekılmesi... Hükümeti hiç ilgılendirmiyor. Başbakan Tansu Çiller şu günlerde büyük ekonomik krize rağmen ha- linden çok memnun görünüyor. TÜSİAD'la, büyük patronlarfa barışmanın keyfini çıkarıyor. Çiller'in dünyasında sorun ve taraf olarak sadece büyük patronlar var işçilerin dünyası so- runları onu hiç mi hiç ılgilendirmıyor. Denemesi bedava. Gazeteci arkadaşlar yukarıda sözünü ettiğimız sorunlar üzerınde birkaç soru yöneltsınler. Çok il- ginç, çok renkli yanıtlar alacaklanna sızınle bahse girebılıriz. Bu tabloda işçinin umut dünyasında, beklentilerindesorun- larına çözüm değil, sadece "sarı olmayan bir sendika" ol- ması doğal ve haklı değil mı? 600 ıııilyaıiıkdin ticareti M Baştarafi l.Sayfada kandırdıklarını belirten L'ğur. 4 *Bo>lece Vfilli Göriiş'ün kasası- na milvarlar akmasını sağladı- lar"dedi. Uğur, konuşmasınj şöyle sür- dürdü: "Biz ola> a kâr amacı ile > ak- laşarak 3 bin 200 marka taşıyıp yaklaşık 900 ile bin mark arası kâr etmvi bedefiemiştik. Buna karşın Milli Görüş hac seferini 3 bin 500 marka duzenlhor. AJ- manya'dan 17 bin kişinin gittiği hac pi>asa$ı şüzde 30'a varan kârlann elde edildiği 600 mih ar cirolıı büyük bir pazardır." Özel şirketlerin Mıllı Görüş tarafından rakip görülüp hcdef gösterilerek karalandıklannı belirten Erhan Uğur, yapiığı büyük masraflara karşın imamlann \aazlan nedeniyle tek bir müşteri bile bulamadık- lannısö>ledi. 17 bin kişilik hac piyasasında yaklaşık 4 bin kişinin Diyanet Işleri'ne bağlı kuruluş aracılığı Şeriatçılardan mektup • Baştarafi l.Sayfada bul'da e\ ve iş\erlerıne mek- tup göndermeye başladı. Acele Posta Senısi (APS) ile Beşık- taş'ıan postaja verilen zarflar- dan içi tehdit dolu mektuplar çıktı. Anadolu'da da özellıklc Adana. Eskişehir. Jzmir. Adı- >aman. Erzurum. Dharbakır. Tunceli ve Kars'taev veişyerle- rine gönderilen mektuplarda da aynı lehdıtlersavuruldu. Güvenlik kuvvetlennın de eline ulaştığı öğrenilen "Anado- lu halkına duyuru" dıve başla- jan mektubun tam metnı şöy- le: " İBDA/C-AKB, Anadolu halkının içinde bulunduğu esa- retten kurtulabilmesi için: em- per> alizme ve onun \ erli uşakla- rına karşı sa>aş açmış bulun- maktadır. Kendinden zuhur di- yalektiği çerçe>esindc, hare- ketinin milad noktasını miiba- rek rama/an avının başlangıcı kabul ederek, 12-2-1994 tari- hinden itibaren tiim işgalcilerin kurum ve kuruluşları. öncelikle içki içikn ve kumar o\natılan pislik yınalan İBDA/C-AKB sa«aşçıİarı için hedef teşkil ede- cektir. Anadolu Muslüman halkımı- zın bu gibi \erierden uzak dur- ması. bu yerlere gidenlere de uvanda btıİunubnası gerekmek- tedir. Bilfîil bu gibi yerleri işle- tenlere. başlanna gelebilecek belalardan kurtulabilmeleri için öncelikle ramazan ay ı boy unca, halkımızı zehirleyen mekanları- nı kapalı tutmalan. aksi takdir- de AKB sa>aşcılarının darbe- lerine maruz kalacakları bildiri- lir. Bu uyarılara uymayanlar, başlanna geleceklerin sorumlu- su durumundadırlar. Yaşasın Anadolu halkının şeriat için si- lahlı mücadelesi" ile hacca eittiğı bilrlirildi. Avru- pa Milli Görüş Teşkilatlan Genel Sekreteri Ali Yüksel ise geçen \ıl 5 bin kişiyi hacca gö- türdülerini. bu rakamın bu yıl 6-7 bin olması için uğraşacakla- nnı söyledi. Kalan 6- 7 bin kişi- nin değişik tarikat ve camilerde organize edilen seferlerle götü- rüldüğünü belirten Yüksel. bu tarikatlann 1993 yılında büyük kazanç sağladıklannı öne sür- dü. Milli Görüş Teşkilatı tarafın- dan Alman>a'daki camilerde dağmlan el broşüründe "Tür- kiye'den L'çuşlar" başlığı altın- da 5 Mavıs 1994 günü Ankara'- dan, 12 Ma>ıs 1994 günü ise İstanbuFdan hac seferleri yapı- lacağı duyuruldu. Aynca 22 Nısan ile 13 Ma>ıs tarihleri ara- sında Almanya'nın Frankfurt, Berlin. Münih. Stutlgart, Köln \c Hannover kentlcrinden her bıri 500'er kişilik 12 Milli Gö- rüş hac kafılesinin Suudi Ara- bistan Havayollan'na ait özel uçaklarla yola çıkacağj belirtil- di. Türkiye'nin Bonn Büyükel- çisi Onur Öymen Almanya'da faaliyet gösteren Mıllı Görüş gibi kuruluşlara müdahale ede- mediklerini belırterek "Çünkii bu kuruluşlar Alman yasalanna tabi. Bizim yetkimiz yok" dedi. Büyükelçi Öymen. Milli Gö- rüş'ün hac seferinin Alman ya- salanna aykın olduğunu bildir- di Alman Seyahat Acenteleri Birliği'nin (DRV) merkezinin bulunduğu Frankfurt'taki ba- sın sözcülüğü tarafından yapı- lan açıklamada, dernek statü- sündeki Milli Görüş'ün hac organizasyonu ile Alman seya- hat ve tüketicıyi koruma yasa- lanna muhalefet ettiğinı bıldir- di. Ancak konunun belgelen- mesinden sonra soruşturma açılmasının mümkün olduğu kaydedildi. Yürürlükteki yasa- lar uyannca Almanya çıkışlı tüm turlann acente belgeli ve DRV üyesi şirketlerce yapılma- sının şart olduğu açıklandı. Aynca Almanya'da 1 şubattan itibaren geçerli olan Avrupa Topluluğu Sevahat Yasası uya- nnca. ülke dışına düzenlenen turlarda tur operatörlerinin her yolcu için teminat yatırması zo- runluluğu olduğu açıklandı. Almanlara vönelik hac ve dini seyahatlann kilıseler tarafın- dan kurulmuş Kolping Reisen GmbH veya Katholisches Feri- enwerk GmbH gibi seyahat acenteleri tarafından yapıldığı örneğini \eren DRV yetkilileri. Türklere yönelık hac seferlerini araştıracaklannı belirttiler. Milli Görüş veya camilerin kâr amacı gütmeyen dernekler ol- duğunu belirten DRV basın bürosu, gazetelere ilanlar vere- rek düzenlenen hac seferlerinin, aynca Maliye Bakanlığı ve Dernekler Sicil Müdürlüğü ta- rafından araştırılabileceğine dikkat çektiler. Asılsız bomba ihbarları • Baştarafi l.Sayfada Kadıköy vapurlan. Refah Parti- sı ılçe merkezlerı. Bakırköy. Orta- kö> \e Beşıktaş'da çok sayıda yere bomba konulduğunun telefonla polise bildırilmesinden sonra bom- ba uzmanlan "alarma" gecınldı \e ihbar yapılan bmalann elektnk \e sulan kesıldı. ilçeemniyel görevlile- ri de merkezi yerlerde tek tek arama \aptılar. Bu arada PKK'nın askerı merkezleri hedef göstermesi üzeri- ne askeri tesısler ile lojmanlarda sürdürülen yoğun güvenlik önlem- lerinin de arttınldığı öğrenildi. İstanbul'da yıJbaşından bu yana patlayan bombalarla 5"ı asker 8 ki- şinin ölümü. bin polis çok sayıda kişinin yaralanmasından sonra po- lis özellikle gar. sinema. kültürel etkınliklerin yapıldığı merkezler ile \ apur v e otobüs duraklan gıbı nıer- kezlerdeyoğ;unönlemaldı Dün ve öncekı gece İstanbul'da şüphelı gö- rülen ve ıhbar yapılan e\ ve ışyerle- rini basarak arama yapan güvenlik görevlilen. dün tam bir "bomba kâ- busu" yaşadılar. Dün saat 16.00'dan itibaren po- lisin 055 numaralı telefonu busmak bılmedi. 30"dan fazla bomba ihba- nnın yapılması üzerine gûvenlık güçleri bızzat İstanbul Emniyet Mudürü Necdet Menzir'ın talıma- tıyla ihbar yapılan her yerde "ince arama" yapular İlk ihbar saat 16 OO'da Refah Parusi Eyüp ılçe mer- kezıne v apıldı İlçe merkezine bom- ba konduğunun bıldinlmesi üzeri- ne önce Evüp Emniyet Amırlığı ekipleri önlem olarak bınayı oldu- ğu gibi boşalttırdılar. İhbann yapıl- masından 1.5 dakıka sonra bınaya giden görevliler aynca elektrik ve suyu da kestirdiler. Bu gelişmeler- den tam 8 dakika sonra ise bomba ımha ekıplen ılçe merkezine geldı- ler. Tüm binadu çutı kalı duhıl ya- pılan aramadan sonra ihbann asıl- îiz olduğu anlaşıldı. E> üptekı aramalar sürerken bu kez Üsküdar ve Kddıköv yolcu va- purldrında "şüpneii \aliz. »e çanta" bulunduğu ihbarları gelmeve baş- ladı Emniyet vetkılılen bu kez bu vapurlan iskelelere yanaştırarak hızla boşıılttılar. \apurlardan çı- kanlar tek tek ve hızla aranırken. ıçerde de gene bomba uzmanların- ca arama > apıldı Ancak bu ıhbar- lann da asılsız çıktığı anlaşıldı Sinemalar arandı Dun kente en büv ük heyecan ise İstiklal Cdddesi'ndekı sinemalara bomba konulduğu ıhbanv la yaşan- dı. Bu ihbarlarda da "olay yerine ulaşmada rekor kıran" güvenlik gö- revlilen ıhbann yapılmasmdan 4 5 dakıkd sonra bomba uzmanlanylu bırlikte olay yenne ulaştılar. Fitaş ve dığer sinemalar hızla boşaltılır- ken güvenlik kuvvetleri biryandan da dığer ihbarlarda olduğu gibi bı- naların elektrik ve sulannı kestirdi- ler. Özel arama cihazlanjla sinemd salonlarının ıçınde yapılan arama çalışmalan da sonuçsuz çıktı. Askeri tesısler İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri. bu tür asılsız ihbdrlann güvenlik güçlen ılc vatandaşlan "yıldırmak" amacıvla vapıldığına dikkat çekerek "Bizim vatandaştan isteğimiz. bu tür olayları anında bize bildirsinlcr. Özellikle kalabalık >er- lerde şüpheli paket görüidüğünde zaman geçirmeksizin \e aralarında tarttşmaksızın 155"i arasınlar" dedı- ler Karayalçın'dan RP'ye 6 adil düzen' soruları ANKARA (Cumnuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Ka- rayalçın. Refah Partısi'ne yönelık eleştırilerin. sadece "laiklik karşıthğı" ıle sınırlandınlmaması gerektiğini vurguladı. RP'nin "adil düzen" olarak tanımladığı modeli açıklamasını isteyen Ka- ray alçın. "adil düzen nedir? Hangi mekanizmalarla adil diizeni sağla- yacaksınız? İ retim \e paylaşım modeüeriniz nelerdir? Bu modeli dünyada ilk kez RP mi ortaya attı? Bu sorular bürün yönleriyle y anıtlanmalıdır" dcdı. Kara- ya. ı. "İslama Çağn" örgütünce RP • Libya'dan göndenldiği bildı, .-n 500 bin dolarlık çek konus na değınırken. RP yöne- tımine. "Avnıpa'dan gekn başka kaynaklar var mıdırT" sorusunu yönelttı. Karayalçın, dün Cumhuriyet'- ın konuyla ilgili sorulannı yanı- tlarken. RP've yönelık eleştirilere değinerek. "Insanlar. Refah'a id- dia edildiği gibi. yaşam koşul- larının iyileştiriunesi umuduy la gi- ritorsa, laikliğin yanı sıra yanı- tlanması gereken başka sorular da vardır" dedi. ANAP'm. "Refah gelijor" tehdıdıni kullanarak oy toplamaya çalıştığını kaydeden Karayalçın, RP'yeşu sorulan yö- nelttı:' " Adil düzen nedir? Bugüne ka- dar adil düzeni. faizin olmav acağı bir düzen olarak tanımladılar. Fai- zin olmav acağı bir ekonomik dü- zen, nasıl adil olacak? Hangi me- kanizmalarla adalet sağlanacak? Adil düzenin pavlaşım modeli ne- dir? Üreh'm modeli nedir? Yani toplumsal yaşamın iki kesimi >ar. üretim kesimi, paylaşım kesimi. Adil düzen üretimle >e paylaşunla ilgili nevi ortaya koyuyor? Adil düzen diye bir düzen dünyanın her- hangi bir yerinde uygulanıyor mu? L ygulanıvorsa onlar söylenmeii. Nedir örnek? İran mı? Suudi Ara- bistan mı? Bir başka ülke mi? Bov - le bir uygulama yok mu? Böyle bir uygulama yok da. bizim RP yöne- ticilerüniz ilk defa dünyaya böyle bir model mi öneriyorlar?" Karavalçın. "RP'nin yalnızca laiklik tartışmasına hapsedilmesi, aslında ney i değiştireceklerinin ve nasıl bir düzen kuracaklanmn tarfışılmaması. belki bir ölçüde böyle bir yönclişt neden olmuş oia- bilir" dedi. Suudîler, Türk elçisine randevu vermiyor Savcı: Tuzla olayı için ihbar soruşturması yok İstanbul Haber Senisi - Tuzla araşurmanın luzJa tmnıyet Mü- Tren İstasy onu'nda 3 er ve 2 yedek- dürlüğü ve Terörle M ücadele Şube- subay öğrencımn ölümü. çoğu ye- >ı görevlilennce yürulüldüğünü ve •--••• - bütün emniyet birimlerinin koordi- nelı biçimde çalıştığını anlatan Yargı. yakalanan olup olmadığı konusunda "Emniyet birimleri, ola- yı aydıniatmak için var güçleriyle calışıyorlar. İlk soruşturma aşama- sında bulunan olayla ilgili gizlilik kuralı nedeniyle bilgi \eremiyoruz. Ancak vakalanan olup olmadığı ko- nusunda emniyetten şu ana kadar bana bilgi ulaşmadı" dedı Durmuş Yargı. ıhbann olmadığı yapüğı baskınlarda 1 \ kişı gözaltı- bilgısine dayanarak bu konuda "in- na alındı. Telsiz cihazlan ve çok mal olduğu" gerekçesiyle bır soruş- sayıda PKK'ya ilişkin dokümamn da bulunduğu baskınlarda gözaltı- na alman ku kişilerin Tuzla ile bağ- lantılannın araşünldığı öğrenildi. Bu arada şehitlerin cenazeleri uçak deksubay öğrenci 26 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan patla- mayı soruşturan Pendik Cumhuri- yet Başsavcısı Durmuş Yargı. bomba konulduğu konusunda ön- ceden ihbarda bulunulduğu ıddia- sıru yalanladı. Yargı. ihbarda bulu- nulduğu savının ortaya çıkmasına bir yanlış anlamanın neden olduğu- nu kaydederek bu konuda soruş- turma açılmadığını belirtti. Emni- yetın ihbarlan değerlendirerek turma açılmadığını sözlerıne ekle- dL Cenazeler gönderildi ve karayoluyla memleketlerine göndenldi. Patlamayla ilgili olarak Cumhu- riyet'ın sorulannı yanıtlayan Pen- dik Cumhuriyet Başsavcısı Dur- muş Yargı. hazırlanan raporun henüz kendisine ulaşmadığını, an- cak ilk belirlemelere gore bomba- voın "parça tesirli" olduğunun anla- şıldığını bıldırdı. Patlamayla ilgili Şehitlerin cenazelen dün Hay- darpaşa GATA Hastanesi'nde ya- pılan sade bir (örenin ardından memleketlerine gönderildi. Şehıt- lerden Ekrem Okutanın cenazesı havavolu ile Rıze'ye. Osman Boz- dağlı'nın cenazesı Denizli. Murat Tuncer'ın cenazesı Eskişehir. Cü- neyt Güden ıle İsmail Kaya'nm ce- nazelen toprağa verilmek üzerc karayolu ile Konya'ya gondenldı. LALE SARIİBRAHİMOĞLL ANKARA - Suudi Arabis- tan. üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine karşın. ikili anlaşma- lara aykın olarak Refah Par- tisi'ne (RP) yıllardır verilen ck hac kontenjanıyla ilgili Tür- kiye'nin uyansını içcrcn rande- vu istemini kabul etmiyor. Suudi Arabistan'ın, şeriat düzeni nedeniyle kendisine da- ha yakıngördüğü RPgibisiyasi parti ve gruplara ek kontenjan tanımasında. kendi iç kamuo- yunu memnun etme politikası- nın da etken olduğu belirtiliyor. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakanın. Suudi Arabistan'- dan ek kontenjanı bizzat istedi- ğıni söylemesine rağmen. Ri- yad yönetiminin suskunluğu dikkat çekiyor. Ankara, Riyad yönetiminin yıllardır RP\e ek kontenjan vermesiyle ilgili duy- duğu rahatsızlık ve bu tür bir davranışın tekrarlanmaması yolundaki uyansını iletmesi için Türkiye'nin Suudi Arabis- tan Büyükelçisi Ali Tuvgan'ı göreviendirdi. Ancak Ali Tuygan'ın, Tür- kıye'nin bu yöndeki rahatsızlı- ğını iletmek üzere Suudi Ara- bisten yönetiminden istediği randevu talebine henüz yanıt gelmedı. RP ilen gelenlerinin randevu ni hiç bcklctmedcn ka- bul cdcn Riyad'ın. Türk hükü- metını temsil eden Büyükelçi Tuygan'ın görüşme talebine yanıt vermemiş olmasına dik- kat çekiliyor. Ancak Ankara'nın. Dışişleri Bakanlığı tarafından resmi bir açıklama yapılmamakla bera- ber. Suudi Arabistan'ın An- kara'daki Maslahatgüzan Mu- hammed V'eli'yi Dışişlen Ba- kanlığı'na çağırarak. gerekli uyanyı yaptığı belirtiliyor. Ankara. Diyanet İşleri Baş- kanlığı ile Suudi Arabistan Hac Bakanlığı arasında mevcut olan ikili anlaşmalar çerçeve- sindeRiyad'ınyılhkhackotala- nnı, hükümete vermeklc yü- kümlü olduğunu belırtiyor. Jirinovski M Baştarafi /.Sayfada THY temsilcılığine ulaşmadı. LDP sözcüsü konuyla ilgili sorulan yanıtsız bırakırken, kimliklerinin açıklanmasını is- temeyen partiye yakın kaynak- lar, Jirinovski'yi davet eden ga- zetenin bu davetinin hala gecer- li olup olmadığırun bilinmediği- ni kaydettiler. Bu arada Jirinovski'yi davet ettıği bildırilen gazetenin bır yetkilisi, Rus lidcri Türkiye'ye davet ettiklerini doğruladı. OLAYLAREV ARDINDAKİ GERÇEK• Baştarafi 1. Sayfada ten öfkelenen halkın duygula- rını hesaplamak güç bir iş değildir. Hiç kimse, masum çocuk- lara, kadınlara, suçsuz insan- lara yönelık katliam girişim- lerine bakarak Anadolu'da yaşayan Kürtlerin davalarına hak veremez. Bu tür eylem- ler, tersine sonuçlar doğurur- lar. Kürtler ile Türkler arasın- daki ilişkileri kundaklamak için büyük kentlere bombalı eylemler tezgâhlanıyorsa, di- yecek bir şey yok. Her şey, PKK terörünün ye- ni bir aşamasını ve yeni tak- tikler arayışı içinde bulundu- ğunu gösteriyor. Anadolu'da yaşayan Kürtlerin bu çılgınlı- ğı onaylamaları olanaksızdır Çünkü Istanbul gibi bir kentte sağa sola bomba yerleştir- mekle hiçbir yere varılamaz. Büyük şehirlerde yaşayanla- rı, Kürt ya da Türk diye ayır- mak olanaksızdır; patlayacak her bomba, Türk kadar Kürt için de ölüm tehlikesi taşıyor. Ne var ki PKK, bütün bunla- rı düşünebilecek bir konum- da olmayabilir. Çünkü PKK terörle besle- nen bir örgüt!... Terör bittiği gün, örgütün üyeleri işsiz ka- lacaklardır. Bu noktaya gelmiş olan bir terör örgütünün, her şeyi gö- ze aiması bir yandan çılgınlık sayılsa da öte yandan "ol- mak ya da olmamak" sorunu olarak nitelenir. Kitlelerin tuhaf bir psikoio- jisi var; halk korkudan çok öfke içindedir. işte bu öfkenin, PKK'yı aşa- rak, yanlış bir yönelimle Kürt- lere dönmesi gibi çok tehlike- li bir eğilimi, şimdiden önle- mek için elden ne gelirse yapılmalıdır. Kardeşi kardeşe, komşuyu komşuya, hısım akrabayı bir- birine düşmanlaştıracak her şeyden kaçınmalı... ••• Azeri cephesi karışık ZAFERAKNAR FL'ZULİ- Azerbaycan Müda- faa Nazırlığı'nın 103 numaralı odasında yaklaşık beş saattir bekliyoruz. Amacımız cepheye gitmek için gerekli izni alabilmek. Akrep. yelkovan ve bilumum za- man araçlan saplanıp kaldı boş- lukta. Cepheden gelen askerler. son gelişmeleri anlatıyorlar bır- bırlerine hararetle... Bır de defter var 103 numaralı odanın gırişin- de ve insanlar gözlerine, yürekle- nneyerieşen korkuyla bakıyorlar deftenn yapraklanna... Bu defte- recan veren özellik. cephede ölen askerlerin künyelerinin bulun- masıdır yapraklannda... Körüklü cizmeli. p>os bıyıklı, sert bakışlı, kalpaklı ve ürkek ba- kışlı ve devasa bedenli Hadal Dayı. bir ay önce oğlunun isminı görmüştür çevirmekten yağlan- mış, kirli san renkli defterde... O gün de ikinci oğlunun yaşayıp- yaşamadığını öğrenmek için gel- mişti 103 numaralı odaya. Neyse kı ısmı yoktu kayıtlarda. Ölen oğlunun ölüm kağıdını almak is- ter hazır gelmişken. Subay sorar. "Kaç çocuğun var" diye. Hadal Dayı yanıt verir: "Altı..." Sağa- nak halinde gelir sorulann deva- mr "Kaçı kız, kaçı oğlan?" Yanıt: "Dördü kız, ikisi oğlan." Subay ın yüzü asılır. elindeki kayıtlan in- celer ve sert bır ıfadeyle çıkışır Hadal Dayı'ya: "Kayıtlarda ikisi kız dördü oğlan gözüküyor..." Hararetli bır tartışma başlar son- rasında: Hadal Dayı ıkı oğlunu göndermiştir cepheye, dığer ıkisi- ni kaptırmak istemez savaşa... Bu işler sırayla Hadal Dayi'nın işi biter. sıra bıze gelır. Yaklaşık bir saat süren sohbetten(!) sonra izin kağıdımız hazırlanır. Gün ağarmadan cep- he yolculuğumuz başlar ertesi gün. Kar sert rüzgann kucağına bırakmıştır kendını ve bize inat. cephede savaşan askere inat so- ğuktur ha\a... Hedefimız Fu- zulı'de açılan 777 ve 181 nolu cephelerdır. Y^olumuz 400 kilo- metre. cepheye yaklaştıkça kont- roller sıklaşıyor. Yol boy unca kar altında cephane taşıyan as- kerlere rastlıyoruz. Yoğun tipi onlan birer karartıya dönüştürü- yor ve kann altında karartılar yürüyor: sonu olmayan bir film sanki sefalet... Yolda kalma korkusu Bizim külüstürün devri de düş- tü. bizi yolda bırakacak gibi me- ret... Yolda kalma korkusu yaka- mıza yapışıp bırakmıyor bizi. taa ki karargâh görünene kadar. Uzaktan, belki de çok yakından -uzaklık kavramımız yitik- maki- neli tüfek ve top sesleri geliyor. Karargâhın haberleşme bölü- mündeyiz şımdi. Cepheye çık- mak için araç bekliyoruz. Telsiz konuşmalan. koşuşturmalan. bağınşlar. çağınşlar... Zaman yi- ne takıldı kaldı. Uzun bekleyiş sohbetleri de koyulaştırdı. Anİa- dığımız kadanyla cephede en büyük sıkıntı, ordu içindeki siya- si güç çekişmeleri. Her siyasi gö- ruşün ordu içinde ayn bır tabanı olduğunu öğrenıyoruz. Bu. sava- şı daha da güçleştiriyormuş anla- tıldığı kadanyla! Konuşma. bir askerin. "Toprak üzerine görüş aynlığ] ounaz" sözleriyle nokta- lanıvor... Nihayet bızı cepheye götüre- cek askeri araç karargâha geli- yor. Ağır ağır ilerliyoruz. Top ve makineli tüfek sesleri artık kulak- lanmız tıka basa dolduruyor. Mayın tarayıcılar görevlerini ta- mamlamış geriye dönüyor. İlk vırajdan sonra karşımızda tüyler ürpertıci bir görüntü. Askerlerin bir bölümü yolun kenannda paslı teneke kaplarda yemek yiyıyor. Bazılan soğuktan korunmak için sıperde ateş yakmış; kah yetnek pişiriyor. kah ısınıyor... Dudak- lan yaralar sarmış, yüzler savaşa inat tebessüm dolu... Tüyü bitmemiş erler Çoğu 18-20'hk delikanlı... Yüzlerinde tüy bitmemiş... Rüz- garla savrulan ince kar iki yanı keskın çıplak bir bıçak sanki; te- peden tımağa v e giy silere rağmen ince çızgiler atıyor bedenlere... Derme çatma bannaklardan çı- kıyor askerler. sırtlannda boy la- nndan büyük savaş makinelen... Bırazdan ileri harekâta gececek- ler, son hazırlıklan yanı. Bu yol- culuğun dönüşü var mı bilınmez! Hangısinin yüzüne asılan son te- bessümdür bu, bilinmez! Bir son söz var mıdır sevgilıye?.. Kalple- rinin üstünde buseli bir uğur var mıdır. bilinmez... Aralannda sa- vaşa gönüllü gelenlerde var; bun- lar Afgan mücahitler. Savaş on- lar için bır iş. bır uğraş Ve hep en ön saflarda savaşıyorlar anlatı- lanlara eöre v e de "yahşi dövüşcü- ler..." Anlatılanlar. savaşa dair anla- tılanlar; emirler. bitip tükenme- yen emirler. savaşa dair emirler... Tank atışlan. makineli tüfek ses- len... Esas ölüm bir kilometre ötede göğüs göğüse çarpışmalar- da; bıze ise ancak soğuk nefesi ulaşabiliyor... Cepheden aynlı- yoruz... Kar ıyıden ıyiye bastırdı ve yolda karartılaryürüyordu... Doğalgaz • Baştarafi l.Sayfada rak İGDAŞ yetkilileri şubil- eileri verdiler: " "Kadıköy Feneryolu Kaşa- neler Çıkmazı Sokak'ta ve Acı- badem'deki Yenikö.v Sitesi'- ndeki abonelerin gazı kesildi. Bina girişlerindeki senis kutu- larının içinde bulunan regüla- törler. gerekenden az gaz gel- mesi ve basıncın düşmesi gibi durumlarda emnivet açısından otomatik olarak gazı kesiyor. Yörede çalışmalar yapan ÎG- UAŞ teknik ekipleri, başka sokaklardan eklemeler yapa- rak gaz arzını arrtırmay a çalışı- vorlar." Ü N İ V E R S İ T E Y E H A Z I R L I K SINAVA DOGRU 1-C 2-B 3-D 4 - E 5-B 6-C 7-D a-E 9-A MATEMATİKfi 1O-A 11-B 12-D 13-C 14-C 15-B 16-A 17-E 18-D 19- E 20-A 21-B 22-C 23-D 24- D 25- B 26-C 27- E 28- A 29-C 30-E 31-A 32-D 33-A 34-B 35-E 36-D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle